samiel4
profili

  • coverlanmışı ve orijinali ayrı güzel olan parçalar

    orjinal: alice cooper

    cover: ronnie james dio

    (bkz: welcome to my nightmare)

  • donanımlı erkek bulmanın imkansız olması

    şu kadınlar her şeyin mükemmelini arıyor ya, acaba kendilerine hiç bakıyorlar mı? büyük çoğunluğunun kendilerini geliştirme adına yaptığı en önemli şey fiziksel olarak iyi görünebilmek. erkeklere kıyasla çoğunun hiç bir donanımı yok. diploma falan da demeyin, onu bile rekabetten kıskançlıktan elde ediyorlar ki eğitimin de donanım kazandırdığı falan yok. teori/terim vs ezberle geç, boş gir boş çık.
    yatırım yaptıkları neredeyse tek şey olan fiziksel görünüm düzeyine göre de zengin partner/eş buluyorlar ne ala. hatta aynı sebepten daha kolay iş buluyorlar, daha kolay kariyer yapıyorlar vs ama içleri boş. ilgi alanları sadece popüler şeyler olan özenti tipler hemen hepsi.

    tüm dünya bir kısım ezilen kadınları savunmak için çabalarken ve onlar hala ezilmeye devam ederlerken, aksine hiç ezilemeyen, tersine ezen tarafta olan şımarık kadınlar alabildiğine ihtimam ve iltimas elde ediyor, o dünyadaki çabalardan faydalanıp.

    elbette zeki ve kaliteli kadınlar var ama erkeklere kıyasla çok daha az oranda olduklarını görüyorum, ne tarafıma dönüp baksam böyle. siz göremiyorsanız en azından şunu düşünün, hemen hemen hangi işe bakarsanız bakın o işi en iyi yapan ustalar, aşçılar, mühendisler, şunlar bunlar vs yani en başarılı insanlar genelde erkek. fiziksel olarak nasıl ki zayıflarsa beceri ve mantık olarak da o kadar zayıflar, bu evrimin getirdiği bir şey ve bunu inkarın anlamı yok.
    dünyada zenginlik arttıkça ve bu sayede vasat kadınların da gündelik hayata daha fazla katılabilme şansı ortaya çıktıkça, ve de sosyal medya sayesinde saçmalıklarını daha geniş kitlelere yayabilmeleri mümkün oldukça, dünya daha saçma sapan bir hale gelmeye başladı. herkes gösteriş peşinde, herkes bir yarış, bir rekabet halinde. lan araba piyasasındaki trendlere bile kadınlar yön veriyor artık mesela bir bok anlamadıkları halde. daha fren gaz ayrımı yapamayan bir sürü bireyi barındırırken sorsan tüm suv modellerini sayarlar, niye çünkü onlar için havalı bir şey suv.

    herneyse, boş kadın özgüveni görünce deliriyorum galiba. "donanımlı erkek bulmak imkansız" diyen kadına, karşılığında söylenecek söz "hassiktir sen nesin ki?" olmalıdır, benim yorumum bu..

  • artık kimsenin telefonun zil sesini değiştirmemesi

    çünkü bir zamanlar melodi değiştirebilmek lükstü.
    ilk mobil telefonlarda zil sesleri standarttı, daha sonra custom melodi eklenebilen telefonlar çıktı, yani "yeni ve pahalı telefon sahibiyim" deme aracıydı bu custom melodiler. ayrıca custom melodiler satın alınan şeylerdi.
    bu melodiler monofonikti, daha sonraları ise polifonik melodiler çıktı ve yine "pahalı telefonum var" aracı oldular.
    zil sesi teknolojisi sürekli gelişti ve her zaman yenisi rağbet gördü ve hava atma aracına dönüştü.
    en son wav, mp3 gibi formatlar gelince insanlar artık sevdikleri müzikleri direkt zil sesi yapabildiler ve hemen bu özelliğin de cılkını çıkardılar, çünkü bu yeni özellik de yine "pahalı telefonum var" göstergesiydi.
    apple'dan sonra ise işler değişti. artık insanlar samsung veya apple'ın standart zil sesini kullanarak, kendi çaplarında sosyal statülerine ilişkin sinyal vermek istiyorlardı. standart zil sesi kötü olan telefon sahipleri ise mp3'leri zil sesi olarak kullanmaya devam ettiklerinden, mp3'den zil sesi yapmak toplumun alt kesiminden olduğuna işaret eder bir algıya dönüştü ve gerçekten de durum biraz böyle gibi şuan ilginç şekilde.

    bu arada bu trendlere ayak uydurup sevdiği parçaları piç etmeyen insan da azdır. zaten hayatta 4 şeyi asla yapmamak gerek:
    1- zil sesini sevdiğin bir parçadan seçmek
    2- alarm sesini sevdiğin parçadan seçmek
    3- söylediğin lafı unutmak

  • cenk tosun

    ekşide futbol muhabbetlerinden kaçan birisi olarak yine de bir şeyler yazmak istememe sebep olmuş futbolcudur.

    26 yaşındaki cenk için "30 yaşında adam" diye bahseden çocuk yaşta arkadaşların futbol başlıklarında ahkam kesmelerini görmek, bir şey yazsam bu adamlar gibi sanılır mıyım korkusu yaratmıyor değil. futbol başlıklarından uzak kalmaya iten en büyük sebep de budur aslında ben ve benim gibileri..

    cenkle ilgili farklı bir laf etmek için buradayım. hani varya "çalışkanlığıyla kendini geliştirdi" muhabbetleri yıllardır, bu aslında cenki zamanında beğenmeyen gazetecilerin uydurduğu bir laf. cenk zekasıyla geliştirdi kendini ki bu kabiliyetten daha önemli. bazı futbolcular messi gibi refleksleriyle oynar(yetenek deriz buna biz), bazıları ise c. ronaldo gibi aklını kullanıp kendini güçlendirir, geliştirir, bilinçli refleksler, kabiliyetler yaratır, oyun yaratır. cenk de bunu yapıyor.

    mesela cenkin penaltı atışlarını izleyin, boş boş penaltı çalışmakla yapılmayacak bir şeyi yapıyor. diğer oyuncular kendilerinin nereye vuracağını belli etmeme üzerine çalışırken cenk bambaşka bir şeye çalışıyor. kalecilerin nereye yatacağını sezmeyi öğrenmeye çalışmış ve başarıyor. hiç kıpırdamayan kalecinin bile nereye yatacağını ufak bir duraksama ile, belki gözüne bakıp, seziyor. bazen uzun duraksıyor emin olana kadar nereye vuracağına karar vermiyor ve sonucunda 1/10 oranla terse atıyor. hatta sadece penaltılarda değil maç içinde bile bunu yaptığı zamanlar oluyor.

    son zamanlarda cenk'in güçsüz ayağını nasıl geliştirdiğine bakın, hangi pozisyonlarda gole gidemeyeceğiyle ilgili düşünüp güçsüz ayağına o kadar odaklandı ki şuan güçsüz ayağı yok, topa güçlü vurmanın yanında nasıl falso alacağını da çok iyi oturtmuş durumda her iki ayağında da. güçsüz ayağıyla topa dokunamama handikapına sahip tonla yıldız denen oyuncu var kıramıyorlar bu reflekslerini, oysa cenkin böyle bir handikapı hiç olmadı.

    bu noktadan transferiyle iligi şunu söyleyim, refleksleriyle patlama yapan futbolcular, yeni takımlarında yüksek ihtimalle bocalıyorlar, çünkü izlendikleri duygusu daha ağır oluyor galiba ve refleksle oynama kabiliyetleri azalıyor ve ağır basan bu önemli yeteneklerinden oluyorlar bir anda. refleksler gidince düşünerek hamle yapmak zorunda kalıyorlar ve bunu çok beceremeyip hayal kırıklığı yaratıyorlar. cengiz ünder, emre mor, arda turan refleks oyuncuları ama cenk hangi hamlelere nerede ihtiyaç duyduğunu planlayıp öğrenmiş bir futbolcu ve düşünerek hamle yapma konusunda kendini çok iyi eğitmiş durumda. yani heyecan da yapsa konsantre de olamasa, refleksleri de zayıflasa, zekası ile hiç bir takımda hiç bir dönem de sırıtmayacak bir futbolcu. önü bu yüzden çok açık, patlama şeklinde değil adım adım yıldız oldu ve daha da büyüyecek bu sebeple.