mhtp3
profili

  • ersun yanal

    7 maçta 10 puan alabilmiş takımın teknik direktörü. bu 7 maçın içinde derbi filan da yok, fener’in forması 3 atmalı dediğiniz anadolu kulüpleriyle oynanmış maçlar. ama müritlerine sorarsan takım şaha kalkmış. 10 kişi kalmış ve kapanmış takıma şu kadar orta açtık diye övünen insanların böyle söylemesi normal de, ben okuyucular görsün diye yazıyorum sadece.

    yine bu 7 maçın tamamında, ikinci devreyi tamamen defans yaparak geçirdi takım. hani fener defans yapmaz yaptırırdı, noldu? lafla peynir gemisi yürür müymüş gençler? aykut’un 120 km koşan, uefa’da yarı final oynamış takımını almak kolay, hadi ersun yanal bu takımla olsun şampiyon da görelim.

    bu 7 maçın haricinde, ümraniyespora gol atamadan iki maçta da yenilmiş bu takım. onu da , kaza canım diye geçiştiriyorlar. ulan kaza bir maç olur, kendi kalene gol atarsın filan öyle kaza olur. böyle kaza mı olur?

    başında bulundu takım, derbisiz 7 maçta 10 puan yapabilmesine rağmen, 60 dk 10 kişi oynayan konya’yı yenememesine rağmen basın toplantısında gevşek gevşek sırıtmıyor mu, deli oluyorum.

    ne yazık ki kadere bak, demiş bir büyüğümüz. metin şen, ali koç, ersun biraraya gelmişler yüz yıllık çınarı küme düşmemeye oynatıyorlar. buradaki müritleri de, bu sene küme düşmeyelim seneye şöyle olacak böyle olacak diye hedef koyuyor. fenerbahçe ile küme düşmeyelim kelimelerini aynı cümle içinde kullanmak bile başlı başına bir olayken bunu bir de normalleştirmiş denyo kitle.

    bu aptal yönetim ve taraftar, güya aykut’a inat , onun geldiği maça alex’i çağırıp ödül filan veriyor. bunlardan medet umacak kadar aciz bu yönetim, bu yönetim o yüzden adam olmaz işte. götünüzde patladı ya, konya 10 kişi kalmasına rağmen. ne kadar sevindim anlatamam.

    dirar da geçen seneki gibi değilmiş, şimdi şaha kalkmış. sizin gözünüzü, beyninizi sikeyim az kitap okuyun yalvarıyorum. sizin gibilerle uğraşmak artık yormaya başladı. ne olursunuz, biraz kitap okuyun be.

  • aykut kocaman

    son yıllarda fenerbahçe'de mantıklı ne kadar iş varsa çoğunun kendisi döneminde yapılmış olması kesinlikle tesadüf değil. başakşehir ile belki de tamam mı devam mı maçının olduğu gün, böyle bir entry'yi kalabalıklar içinde kaybetmek istemezdim ama bunları yazmasam, söylemesem olmaz.

    salih uçan'ın önünü açan , ona şans verip roma'ya transfer edilmesini sağlayan kendisi. gökay iravul, recep niyaz filan bunların da ismini aykut hoca sayesinde biliyoruz, her ne kadar bu arkadaşlar salih kadar başarılı olamasa da. şimdi taraftarın gözbebeği olan eljif elmas, oğuz kağan güçtekin yine aykut hoca sayesinde şans bulan oyuncular. hem de öyle bitmiş bir maçta , son 5 dakika değil. bayağı bayağı rekabetin had safhada olduğu, tansiyonun yüksek olduğu maçlarda ciddi süreler buluyor bu çocuklar. haklarını da vereyim ikisi de tabanca gibi, ozan tufan oynayıp şampiyon olacağımıza bu çocuklar oynasın ikinci olalım kabulümdür.

    salih, benfica deplasmanında nasıl oynadıysa oğuz kağan da, eljif elmas da aynı şekilde oynuyor. samed karakoç da ilk bakışta çok beklentiye sokmasa da iyi şut çekme özelliği olduğundan kendini geliştirebilirse diğerlerinden bir adım öteye geçebilir. ben samed ile rijad bajiç'i bir yönden benzetiyorum. şöyle ki bajiç , konyaspor'a katılıp da yeni yeni şans bulurken bir maçta izlemiştim. bu adamı da nerden buldular, bundan adam olur mu demiştim. o adam iki yıl içinde seri a'ya gitti. samed de iyi şut atma özelliğine sahip, şu an çok göze batmasa da zaman içinde takıma girebilirse adından söz ettirebilir.

    diğer gençlere bakıyoruz, rapaiç'in oğlunu altyapıya almışlar. andreas kilit diye bir stoper topçu almışlar, 1.90'dan fazla boyu var. duisburg'tan oğuzhan can diye bir çocuk daha aldılar, 10 numara oynuyormuş. sayınca eljif, oğuz kağan, samed, oğuzhan, kilit, oğul rapaiç olmak üzere aklıma gelen 6 tane genç var. bunların 2 tanesi bile kadroya girebilse büyük başarı olur, ki iki tanesi zaten şu anda oynayan oyuncular eljif ve oğuz kağan.

    şimdi bu genç oyuncu hamlesi var ama bir yandan günü kurtaracak topçular da lazım. valbuena, alındığı zaman aykut hoca çok eleştirilmişti 33lük kısa boylu adamdan medet umuyor diye. şimdi aykut hoca yine en çok valbuş yüzünden eleştiriliyor. ne kadar ironik değil mi? eski dönemlerden yine yabo dayı lakaplı yobo, dirk kuyt gibi kısa vade çözümlerde büyük verim sağlarken salih uçan'ı da o tecrübeli kadroya monte etmenin peşindeydi.

    taktik, oyuncu tercihi, puan sıralaması önemli şeyler ama yukarıda saydığım iş olmadığı zaman, sürdürülebilir olmuyor. aykut hoca yarışan takıma gençleri monte etmenin her zaman yollarını aramıştır. paran olsa da olmasa da, seninle 2 yıl idman yapmış ve güven verebilmiş topçun, yeni transferden daha az risklidir. atletico madrid, dortmund bunlar şampiyonlar liginde finali zorlarken takımlarını yıldız oyuncu transferiyle doldurmadı. sizin beğenmediğiniz, kendi liglerine göre vasat denebilecek oyuncuları üst seviyeye taşıdı. genç çocukları aldı fişek gibi topçulara çevirdi. fenerbahçe'nin de avrupa'da yapabileceği, kendine koyabileceği hedef maksimum bu olmalıdır. kimse avrupa'da bir barcelona olma hayali kurmasın. ancak ligde atletico gibi, dortmund gibi olması kabul edilemez elbette. ligi domine etmesi lazım.

    aykut hoca da bu hedefin peşinde, ancak hep söylüyoruz bu 1 senede olabilecek bir iş değil. sezon başı acele transferlerden sonra, devre arası düzeltme ve takviye şansı bile olmadı. ona rağmen yarışın içindeyiz, bugün belki yarıştan koparız da ancak bu doğru işlerin sürdürülmesi lazım. ben ali koç gelirse , en az 1 yıl daha aykut hoca ile devam edeceğini, etmesi gerektiğini düşünüyorum. ha 1 yılın sonunda beklenen seviyeye gelmez ise o zaman , gerekli değişiklik yapılır. hatta ali koç'un şu an çıkıp, yalandan da olsa seçilirse aykut hoca ile devam edeceğini açıklaması bile büyük bir güven verir ve taraftarın tansiyonunu almaya yeter. sezon sonu ali koç yine başka hoca alacaksa alsın ama şampiyonluk şansı hala varken çıkıp vereceği destek ile getireceği hava, saha dışında camianın lideri yapar kendisini. takım şampiyon olursa bunda en büyük pay ali koç'un olur.

    herkesin bir hayali var bu takımla ilgili. benim hayalim ligi domine eden, avrupaya düzenli giden, yarı finalleri finalleri zorlayan bir takım oluşturulması. bunun tuğlaları bu sezon konuluyor, şampiyon olursak ne ala, olamasak da seneye bu takımın nereye evrileceğini çok merak ediyorum. bunu görebilmenin tek yolu da ne yazık ki saha içi sonuçları. o yüzden bu akşamki başakşehir maçında en az 1 puan almalı bu takım. bol şans hocam, bildiğinden şaşma ama biraz da bu taraftarı yemle yoksa bunlar seni yiyecek haberin olsun. bu kitle galile'yi yemiş, einstein almanyayı terketmiş bu gibi tipler yüzünden, seni mi harcamayacak bu su katılmamış cehalet.

  • 23 eylül 2017 fenerbahçe beşiktaş maçı

    kaybedeni kötü günlerin beklediği maç demiştim en son. beşiktaş kaybederse nasıl kötü olur önce onu açıklayayım ardından kendimce oyun analizimi yaparım.

    şimdi beşiktaşın önümüzdeki üç maçı şöyle:
    fenerbahçe(d)
    lipzig
    trabzonspor

    bu üç maçtan sıfır puan da alabilir 9 puan da. iki olasılık da gayet mümkün. fener maçını alır da diğer iki maçı kaybederse çok sorun olmaz. fener maçını kaybederse, lipzig takımına da kaybetmesi olası. bu psikolojiyle trabzon'u da yenebileceğini düşünmüyorum. fener maçını kaybederse, seri mağlubiyet serisine girip üç maçta sıfır puan yapabilir, bu da beşiktaş'ı zora sokar. hocanın tercihleri tartışılır, görmezden gelinen sorunlar gün yüzüne çıkar. televizyondki linç ekiplerine de gün doğar. üç maçta 9 puan, 6 puan veya 7 puan, beşiktaşa coşku verir, tutulması zor bir takım haline dönüşebilirler. bu açıdan bu 3 maç, beşiktaş için hem riskli, hem de fırsat maçları.

    maça geçersek beşiktaş, sezona oyun olarak kötü başlamasına rağmen fenere göre çok daha hazır bir takım. beşiktaş'ın geçen senenin çok üstüne koyduğunu düşünmüyorum ancak geçen seneki hali zaten iyi ve oturmuş olduğu için bu takım olmuşluk en büyük avantajı. dezavantajı ise sağ bekteki eksikler, ve genel kanın aksine sol bekte caner'in defansif zaafiyeti. fenerbahçe burayı alper, giuliano ve isla ile zorlarsa caner sıkıntı yaşar , kart bile görebilir. canerin sakatlık/kartla atılması durumunda adriano'nun da olmaması burada da bir sorun yaratır, kimi oraya koyarlar bilmiyorum var mı üçüncü bir sol bekleri.

    beşiktaş'ın diğer mevkilerinde ise çok bariz bir zaafiyet görmüyorum. forvette cenk'in performansı yüksek, ancak bir sakatlık veya o günlük formsuzluk yaşanması durumunda yedekteki negredo bende soru işareti. geldiği gün de öyleydi, izledikten sonra da fikrim aynı. bu negredo, beşiktaş seviyesinde değil. ha fener maçında girer, patlama yapar ve ilerleyen dönemlerde seviyesini yükseltirse beşiktaş için bu mevki sorun olmaktan çıkar. şu anki haliyle ben beşiktaşlıların da forvet mevkisinde sadece bu maç için değil, ilk yarı boyunca tedirginlik yaşadığını düşünüyorum.

    fenerbahçe'de ise işler tabiri caiz ise pamuk ipliğine bağlı. sezona kötü başlamadı ancak peşpeşe yenen akla zarar goller, takımı hem avrupa hem de lig maçlarında ciddi şekilde aşağı çekti. yine de trabzon maçında son 20 dk'lık oyun, başakşehir maçını kaybetmesine rağmen oyunun genelinde oynanan oyun sonuç vermese de bir umut vermişti. alanya maçında, trabzon ve başakşehir maçlarından daha kötü oynamasına ve rakibin de daha kötü olmasına rağmen skoru buldu. bu skor kimseyi yanıltmasın ancak başakşehir maçında oynanan oyun tekrarlanırsa beşiktaş maçı için yeterli olacaktır.

    diziliş olarak son iki maçtır 4 3 3 oynuyor fenerbahçe. dirar da, kanat oynadığı maçlarda çok kötü oynarken 4 3 3'te iç oynadığı zaman bayağı etkili oldu. bu dizilişte aykut hoca'nın oyunu sağ kanada yığmayı tercih etmesinde üç etkenin olduğunu düşünüyorum. ilki, sol beklerin hücum performansları çok iyi değil. ikincisi sağa yığılan oyunda valbuena biraz daha ortaya gelip daha serbest olabiliyor. üçüncüsü de isla gibi bir bek oyuncusu var, bence mükemmel bir oyuncu. geldiği zaman da söylemiştim fenerin valbuena ile beraber en iyi transferi isla.

    sağa yığılan oyunda zaman zaman sola dönüşler de olabilir ancak hasan ali oynarsa hoca kendisinden ileri çıkmasını istemiyor.böylece sağda daha hücuma yakın oynarken hasan ali defansta kalıp geriyi sağlama alma amacında.

    4 3 3 dizilişinde, ortadaki çapa kesinlikle josef olmalı. sağında da dirarın yokluğunda alper oynar muhtemelen. alper'in bu mevkideki performansı, dirar'dan daha iyi olabilir. ileride yeni transfer jansen de, takımla uyum gösteriyor. öne -sağa-sola çıkıp top alıyor ve sağa sola açıyor. ardından hemen içeri giriyor. alanya maçının ilk dakikalarında penaltı beklediği bir pozisyon vardı, o pozisyonda topu sola açan da kendisiydi. bunu çok yapıyor ve yapmaya devam ederse takımı çok rahatlatmakla kalmaz, ömer üründül'ü de zevkten dört köşe eder:)

    çapanın sağında alper, solunda da ozan oynar muhtemelen. ozanda da tempo olarak bir toparlanma var. bu maçta ya bunu daha ileriye taşıyacak ya da başladığı yere dönüp ıslıklanacak. öyle istim üzerinde bir maç onun için. çapanın sağı veya solunda, gidişata göre ekicinin 60'tan sonra oyuna gireceğini düşünüyorum.

    ileride solda valbuena serbest, jansen gezici ve guiliano da sağdan içeriye kat ederek oynuyor. beşiktaş'ın sol bekini zora sokabilirler. forvet olarak hoca'nı tercih edeceği ikinci oyuncu fernandao olursa şaşırmayın. bu kadar kanatlara inen bir takıma lazım olan oyuncu fernandao'dur. fernandao, sağdan/soldan içeri ortaların bu kadar fazla olduğu bir takımda kesinlikle iş yapar. bu maçta değil belki ama ilerleyen dönemlerde fernandao'dan böyle bir performans bekliyorum.

    kalede kesinlikle kameni'nin oynaması lazım. volkan oynarsa da yine onun yüzünden kaybedersek bu sefer ben de sahaya dalıcam artık. hata yapacaksa da kameni yapsın, 35 yaşındaki adamı kazanıcam diye ligi kaybedeceğiz bu gidişle. veya koy altyapı kalecisini, o çocuk hata yapsın. volkan'ı kazanma çabasını anlıyorum ama aykut hocayı en çok savunanlardan biriyimdir, kendisi bu iyi niyeli çabadan(veya yönetim baskısından neyse artık) dolayı siki tutarsa taraftarın tepkisi bu sefer çok ağır olur. zaten anlamadıkları konularda bile tepki gösteriyorlar amk malları, bir de buradan gol yeme hoca.

    sol bekte oynayacak oyuncu, bence oynanacak oyun için bir mesaj verecektir. ismail'in oynadığı maçlarda ismail ileri çok çıkarken hasan ali pek çıkmıyor. burada oynayacak oyuncuya göre beşiktaşın sağını zorlayacaklar mı zorlamayacaklar mı göreceğiz. ben olsam beşiktaşın caner kanadını zorlarım ama bu bir tercihtir. bakalım belki hiç de zorlayamaz futbol bu. beşiktaş siler süpürür, her şey mümkün.

    stoperde neto için de bir şeyler söylemem gerekiyor. oynadığı ilk maçtan itibaren, top kendisindeyken baskı görünce direk kaleciye dönmek yerine araya dalıyor, ve popüler tabirle ileri oynuyor. bu, baskıyı kırmak için çok önemli. tabi burada, orta sahadaki oyuncuların da saklanmadan top istemek için boşa çıkması da gerekiyor. fener bu baskıyı pasla geçebildiği her an, tehlikeli bir atağa dönüşmeye adaydır. burada ozan genelde saklanıyor ama dirar ve alper , zaman zaman da giuliano ve valbuena kendini gösterirse hücuma çıkışlar fener için rahatlamış olur.

    fenerbahçeli olduğum için fener ağırlıklı bir yazı oldu. genel itibariyle beşiktaş, lige başladığı gibi oynarsa sıkıntı yaşar. fener ise, son iki üç haftadır oynamaya çalıştığı oyunu bir tık daha yukarı çıkarırsa fener kazanır. burada talisca ekstra bir performans gösterirse orasını bilemiyorum. geçen senenin iyisi şu anda geçen seneye göre kötü, geçen senenin kötüsü şu anda geçen seneye göre iyi. bakalım kim kazanacak.

    benim eyyorlamam bu kadar. bu maçta iyi oynayan kazansın. umarım güzel bir maç izleriz. beşiktaş'a lipzig maçında başarılar.