walnutbreaker12
profili

  • 20 ekim 2022 galatasaray'ın istatistik paylaşımı

    hayatımda gordugum en saçma en mantıksız grafik. "galatasaryın gol beklentisi bir çok takımdan yüksek" diye grafik paylaşmışlar. galatasaray'ın golü kaç 10! fenerbahçenin gol beklentisi galatasaray ile neredeyse aynı. attığı gol kaç 28. ulan bu sizin takımınızın bitiricilik eksikliği olduğunu göstermiyor mu? gol beklentisi istatistiği nedir haberiniz var mı? hakemler oyuncuların elinden kolundan tutup gol atmasını mı engelliyor?

    fenerbahçe 93 şuttan 28 gol çıkarmış, bunlar 113 şuttan 10 gol çıkarmış "adalet" diye ağlıyorlar. gerçekten inanılmaz. sen her 11 şutta anca 1 gol atabiliyorken fenerbaçe her 3 şutundan birini gol yapmış. aklı olan biri biz ne yapıyoruz diye oturur düşünür. fenerbahçe'nin yıllarına mal olan, çuvaldızı kendıne batırmayıp düşmanı hep başka yerde arayan zihniyetin tekrarı bu.

    bak bak maç başına rakip cezasahasında buluşma sayısı 32'ymiş ama maç başına attıkları gol 1'miş. insan şunu paylaşmya utanır ya. öte yandan rakibin maç başına 24 kez cezasahasında topla buluşup maç başına 3,1 gol atmış. yani fenerbahçe her 8 cezasahasına girişinde 1 gol atmış siz 32 girişte 1 gol atmışsınız ve bunu gururla paylaşmışsınız. ya istatistik nedir bilmiyorsunuz ya da bu istatistiklerin aslında takımınızın ne kadar kötü olduğunu kanıtladığını anlayamıyorsunuz.

    galatasaray'ın ne kadar kötü oynadığını herkes görüyorken "hayır aslında çok iyiyiz sadece hakkımız yeniyor" demeye çalışmak ve bunu da takımınızın aslında kötü olduğunu kanıtlayan istatistiklerle yapmak gerçekten acınası ve bu kafayı kuma gömmekten başka birşey değil.

    edit: ah saçmalıklar bitmiyor. kilit pas denemesi/başarılı pas istatistiği paylaşmışlar. galatasaray 13 denemede 5 başarılı pas yapmış. fenerbahçe 9 denemede 5 başarılı pas yapmış. ulan bu fenerbahçenin yüzdelik olarak daha çok pozisyon üretebildiğini, daha verimli olduğunu gösteriyor. hatta aynı sekilde sivasspor ve alanyaspor da bu grafiğe göre galatasaraydan daha verimli takımlar. kafayı mı yediniz siz?

  • jorge jesus

    ruh hastası. maç son saniye golüyle 5-4 bitmiş. tüm stat yıkılıyor, oyuncular yerlere yığılmış, bu manyak sahaya girmiş hala oyuncu fırçalıyor herkesi etrafına toplayıp sanki maç yeni başlıyormuş gibi taktik veriyor. işin ilginci bu maça özel değil, maç 5-0 da bitse illaki her maç sonu ya birilerini fırçalıyor ya da uzun uzun yapması gerekenleri anlatıyor.

    izleyenler hatırlar geçen sene benfica’nın bir maçı vardı. rakip covid yüzünden sahaya yedeksiz 9 kişi çıkmış, 3. kalecilerini ortasaha oynatmak zorunda kalmıştı. maç 40. dakikada 7-0 a geldiğinde bu ruh hastası hala gol atmaları için oyunculara bağırıyor hala taktik veriyordu. devre arasında rakip teknik direktör ve oyuncular ağlaya ağlaya soyunma odasına giderken, ikinci yarıya çıkmama kararı almışlardı. (şaka değil gerçekten de ağlıyorlardı) bu manyaksa kulube de bacak bacak üstüne atmış keyifle kurbanının gelmesini bekliyordu. o zamandan belliydi nasıl bir deli olduğu.

    bu kadar yıl kimlerle harcandı bu takım. tek başına sadece takımı değil koca kulübü bambaşka bir seviyeye çıkardı. işin bir başka yanı ise oyunculardan biri bile hocadan şikayetçi değil, kim roportaj verse sürekli jesus'u övüyor ve herkesin ağzında tek bir söz var " hocamız çok detaycı". ve bu "detaycı" lafını ise kimse olumsuz anlamda kullanmıyor.

    tanım: ruh hastası

  • marcao ve kerem aktürkoğlu'nun barıştırılması

    kerem aktürkoğlu’na söz hakkı verilmeyen saçma olay. bir de o ne düşünüyor duyabilseydik keske. gerçek duygularını neden duyamıyoruz? neden sadece ft ve marcao konusuyor? tek önemli olanlar onlar mı?

    bir daha ne kerem ne marcao aynı kişiler olur bundan sonra. hayat boyu küs kalmalılar demiyorum ama ofiste biri size dövse ve sadece müdür diye onu şirkette tutsalar sizin için her şey eskisi gibi olur muydu? döven adama daha cok deger verdiğini gösteren genel müdüre, şirkete, döven adama bakışınız ya da diğer çalışma arkadaşlarınıza karşı psikolojik ezikliğiniz nasıl olurdu? ben ne yaparsam yapayım vazgeçilmezim psikolojisine girecek müdürü hiç söylemiyorum bile.

  • uğurcan çakır

    milli takım üzerinden ergenlerin yürüttüğü altay-ugurcan tartışmasını anlamsız buluyorum bence ikisi de gayet iyi kaleciler fakat bu nasıl bir barajdır? neyi amaçlıyordu kafası neredeydi gerçekten çok merak ediyorum.
    kalenin ortasına baraj mı kurulur? hadi kurdun sen neden barajın arkasına saklanıyorsun? sadece ugurcan’a yüklenmek anlamsız ama şu görüntü bile 3 mactır milli takımın, takım olarak plansızlığının ve sacmalığının özeti gibi.

  • 25 nisan 2021 fenerbahçe kasımpaşa maçı

    önce ertuğrul üzerinden saldırmaya hazırlandılar baktılar adam hayatının maçını oynuyor sustular ve bu sefer de "kasımpaşa savunma yapmıyor maçı satıyor" a bağladılar. kasımpaşa golleri atıp tek kale oynamaya başlayınca da bu sefer "hakem" demeye başladılar. son dakikalarda maç 3-3 olsaydı da hiç birini dememiş gibi dalga geçip şampiyonluk kutlayacaklardı. şampiyonluğun amına koyayım önce karakterli olun. nasıl ruh hastalarısınız nasıl hayatlar yaşıyorsunuz anlamıyorum artık. klinik vaka bu kadar fanatizm.

    bunun fenerbahçesi galatasarayı beşiktaşı yok. tüm ülkedeki nasıl bir ruh hastalığıdır ki herkes kendisi dışında her takımın maçını şikeli şaibeli görüyor. ulan 40 hafta boyunca rakip olan herkes istisnasız şike mi yapar? kimse mi hakederek maç kazanmıyor bu ülkede? hangi takımın hangi maçı olursa olsun maçtan 3 gün önce şike imaları başlıyor. maç oynanırken şike imalarının şekli değişiyor, maç sonucuna göre ise nihai halini alıyor. bu nasıl bir manyaklık. futboldan soğuttunuz artık amına kodumun ergenleri.

    ayrıca harun'un çıkardığı maçı es kaza ertuğrul çıkarsa şu an çocuğun ne anası ne bacısı ne karakteri ne şerefi kalırdı. harun yapınca yeteneksizlik diyip kafanızı kuma gömün başka bir kaleci yapsa şike. utanmaz herifler.

  • 20 nisan 2021 avrupa süper ligi'nin dağılması

    avrupalı taraftarlar kendi takımlarının büyüklüğünü 5'e 10'a katlayacak bu organizasyon için günlerdir isyan ediyorlar, başkanlarını istifaya davet ediyorlar, chelsea taraftarı stadın önünde eylem yapıp kendi takım otobuslerinin maç için stada gırmesıne izin vermiyor, bizde ise sanki bizi çağıran varmış gibi günlerdir "fb mi gitmeli gs mi gitmeli?" kavgası dönüyor.

    kusura bakmayın ama bizim ülke insanının çoğunluğunda gerçek taraftarlığın olmadığını bir kez daha gördük. en büyük olmanın derdine düşmüşsünüz hepiniz.

    işin içindeki kuluplerin taraftarları bile böyle bir şeyi elinin tersiyle iterken, siz bir hayal ürününde bile gelin güvey olup kim daha büyük olacak derdindesiniz. iki gündür salyalarınız aka aka “acaba bizi de alırlar mı?” diye düşünüyorsunuz.

  • 19 nisan 2021 avrupa süper ligi'nin kurulması

    hala bu olaya “lokomotiv moskova-astana maçını kim ne yapsın oh ne güzel her hafta barcelona-liverpool maçı izleyeceğiz” gibi sığ düşünceyle yaklaşanlar var. hala olayın sadece bir format değişikliği ve maç kalitesi olmadığını anlamadıysanız tekrar açıklayayım.

    - böyle bir lig kurulursa bundan sonra yerel lig diye bir şeyin kalmayacağının farkına varın. şampiyonlar ligi + lig bile takımları zorluyorken 25+38 maçlı iki tane ligi takımların götürebileceğini mi düşünüyorsunuz? örneğin liverpool’un hem avrupa süper ligi’ne hem de premier lige aynı önemi verebileceğine inanıyor musunuz? sezon boyu hem hafta içi hem haftasonu maç yapabilecek mi bu takımlar? illaki birine yedek kadroyla çıkacaklar. real madride karşı mı rotasyon yaparsın brighton'a mı? her hafta yedek kadrolarla oynanan bir premier lig maçını neden izleyeyim? yani premier lig, la liga, seri a bu takımlar için artık türkiye kupası gibi bir şeye dönüşmüş olacak. ya da bu külfete katlanmamak için zamanla kendi liglerinden çekilecekler. bu da real madridsiz barcelonasız la liga, liverpoolsuz city’siz premier lig, juventussuz intersiz seri a demek olacak. kim ne yapsın öyle ligleri?

    -örneğin bu sezon liverpool şampiyonlar ligi potası dışında yer alıyor ve şampiyonluk şansları kalmadı. tek hedefleri şampiyonlar ligine kalmak. e seneye otomatik olarak gideceklerse sezon sonuna kadar ne için oynayacaklar? al yerel liglerin amacı kalmadı bitirdin. artık bu sezon herhangi bir şey için mücadele etmelerine gerek yok. isterlerse 15. olsunlar bir şey değişmiyor.

    - bundan sonra senin tuttuğun takım avrupa sahnesinde yer almıyor olacak. çünkü seni “büyükler” ligine almayacaklar. sen şampiyon olsan bile şampiyonlar liginde sürekli senin gibi kucuk ve değersiz takımlarla maç yapıyor olacaksın. şampiyonlar ligi de önemsiz ve geliri düşük bir kupa haline dönüşecek. şu an uefa avrupa ligini izleyen var mı? ya da burada bir galibiyet aldığında çılgınlar gibi seviniyor musun ya da ludogorets’i zorya luhansk’ı yendin diye avrupa sahnesinde adından söz ettirmiş oluyor musun? şampiyonlar ligi de uefa gibi bir kupa halinde dönüşecek ve geliri de düşecek. ve sen şampiyon olsan bile sadece burada oynuyor olabileceksin. büyüklerin sahnesine kendini atamayacaksın. çünkü seni almayacaklar. bir daha o övündüğün fb-chelsea, gs-real madrid, bjk-barcelona maçları diye bir şey olmayacak.

    - ya da örneğin premier ligde bir orta sıra takımının yukarıları hedeflemesi için artık bir sebep kalacak mı? oyanacak olan turnuvaya katılan takımlar her sene sabıt olacak. sen premier ligde ilk 4’e bile girsen sana bir getirisi olmayacak. kucuk takımlar amaçsız kalmış olacak. bu sene şampiyonlar ligini zorlayan frankfurt’tun west ham’ın geçirdiği 30 haftayı verdikleri emekleri çöpe atmadınız mı? şu an 4. olan west ham premier lig gibi zor bir yerde bunu başarıyorken, takım ve taraftar şampiyonlar ligi hayali kuruyorken, seneye değersizleşecek olan şampiyonlar ligine gitmek için mi vermiş olacak bu çabaları?

    - yani büyük kulüpler diyor ki "biz para babaları bundan sonra sadece kendi aramızda oynayacağız siz küçükler de ne yapıyorsanız yapın”. adamlar avrupa futboluna dinamit koyuyorlar. futbol denilen şeyi bitirip sadece 12-13 takıma ait bit oyun haline getiriyorlar. bu 12-13 takım dışında oynanan oyunu kimse önemsemiyor olacak zaten bu maçların da bir anlamı olmuyor olacak. sığ kafalı adamlar da “oh ne güzel her hafta büyük maç izleyeceğiz” diyorlar. süper lig’i sadece “fb-gs-bjk-ts oynayacak” kalan diğer takımlar da kendi arasında maç yapacaklar dense tepkiniz ne olurdu? o zaman da “oh ne güzel her hafta derbi var” der miydiniz? aynı derbi heyecanınız devam eder mıydı? dışarıda kalan anadolu takımlarına haksızlık etmiş olmaz mıydınız? onların bundan sonraki amacı ne olurdu? o maçları izler miydiniz?

    - bu takımların zaten avrupa’nın kalanıyla maddi olarak farkı uçurum halinde. bu fark ise şimdi iyice açılacak. halhazırda bu takımlara akan para şimdi ise katlanacak. şampiyonlar ligi ayakbastı parası 15 milyon euro iken burada sezonluk 350 milyon euro kazanacaklar. diğer avrupa takımlarının ise az olan geliri iyice düşecek. olay yine bu takımlar arasında dönen bir yapıya bürünecek. zaten maddi olarak baş etmek zorken hem maddi olarak hem futbol olarak “onlar ve biz” olarak ikiye ayrılacak avrupa futbolu. örneğin italya liginden juvetus milan ve ınter sabit katılıyor. roma lazio napoli gibi diğer büyükler şu an bu üçlüye kafa tutabılıyorken bu üçünün avrupa liginden alacağı uçuk paralar sonrası nasıl onlarla mücadele edebilecekler? al donduk yine yerel liglerin bitmesine. seri a 3 takımın tekeline geçti. maddi olarak onlarla baş etmenin imkanı yok. napoli, roma ve lazio'nun suçu ne?

    - oldu da türkiye'den bir takım bir seneliğine davet edildi. oradan gelen ayakbastı parasıyla o takım 10 sene türkiye ligine ambargo koyar. nerede kaldı adalet? neye göre davet edip o takıma imtiyaz sağladın? 10 sene boyunca türkiye liginin içine ettin ligi bitirdin.

    - senin boktan liginin zaten olmayan cazibesi tamamen yok olacak. eskiden kulüplerimiz en azından şampiyonlar ligi vesilesiyle oyucu getirebiliyordu. şimdi hiç bir zaman katılamayacağın bir lig’in vaadini mi vereceksin bu oyunculara? değersizleşen bir şampiyonlar ligi’ne gidiyor olacaksın ya da beyzadeler lütfederse belki bir seneliğine seni aralarına almalarını bekleyeceksin.

    - olay zaten tamamen sporun ruhuna aykırı. başarıyı ödülendiren ya da başarısızlığı cezalandıran bir sistem yok. diğerlerine tanınan bir hak yok. her sene sabit aynı 15 takımın katıldığı lig mi olur?

    ama yok bu adamlara göre şampiyonlar ligi zaten gereksiz ve sıkıcı. şimdi her gün real madrid barcelona maçı izleyerek güya zevk alacaklar. peki öte yandan futbolun geri kalanından götürdükleri ne olacak? adamlar avrupa futbolu denen şeyi bitiriyorlar, diğer takımlarla aralarına set çekip futbolu tekellerine alıyorlar, diğer takımları amaçsızlaştırıyorlar ve bunun farkına varmak yerine “zaten şampiyonlar liginde astana oynuyordu yea” gibi sığ yaklaşıyorsunuz.

  • 2020-2021 sezonu galatasaray futbol formaları

    “möthiş egonomi”miz yabancı sitelere de düşmüş.

    https://www.footyheadlines.com/…-in-turkey.html?m=1

    bu sene yalnızca, orijinal olmayan, dandik ve kalitesiz malzemeden üretilen formalar satılacak. işin komik yanı geçen sezon düşük kalitedeki formalar 179 tl, daha iyi kalitedeki formalar 249 tl den satılıyordu. bu sene en dandik versiyonun fiyatı 279 tl olacakmış. bir de bu sene orijinal kaliteli halleri satılsaydı kim bilir kaç lira olurdu? soran olursa egonomi uçuyor dersiniz.

    edit: 279 tl bir çok kişi için ulaşılması zor bir fiyatken, dolar bazında dünyadaki en ucuz formaların türkiye'de satılıyor olması ne kadar boka battığımızı gösterir durumda.

    https://1.bp.blogspot.com/…-here-is-why+%284%29.jpg

    formaların düşük gelir grubu hedeflendiğindeki hali bile uçuk fiyatlı. nike fiyatları kısa kısa anca bu seviyede tutabılıyor. örneğin geçen seneki gs fromaları tr'de 24 eurodan satılırken, aynı forma almanyada 85 eurodan satılıyordu.

    “ there are two main reasons why football kits are cheaper in turkey - first, people from turkey are not as rich and so nike has decided to make the jerseys a bit cheaper than in other countries, especially the kits of the turkish national team and turkish clubs.

    second, the turkish lira has been falling since a few years now, and nike can not increase prices as much in order to lose not too many sales”

    detaylı bilgi için: https://www.footyheadlines.com/…ld-here-is-why.html

    https://www.footyheadlines.com/…d-of-the-price.html

    ek olarak, herkes nike neden tasarımları umursamıyor diyor da, dünyaya kıyasla neredeyse yok pahasına sattığı formaların neden diğer takımlar kadar üzerinde dursun?tr’den ne kazanıyor ki detaylı uğraşsın? bu fiyata forma satmayı kabul ettiklerine bile şükretmek gerek.

  • fetö ösym'nin tüm sorularını çaldı

    zamaninda bizler bas bas “hakkimiz yendi” derken “cemaatin cocuklari iyi yerlere yerlestiriliyor” derken, binlerce genc protesto icin yuruyusler duzenlerken, “ben tatmin oldum“ diyenlerin “sehven olmus“ diyenlerin simdi patir patir dokuluyor olmasi ya da “aaa bu hainler sorulari bile calmiiis” seklinde salaga yatmalarini aklim almiyor.

    ben de meshur sifreli 2011 ygs magdurlarindandim. cemaatle alakasi olmasa bile sirf basarili diye, fetoyla yakinligi bilinen fem dershanesine (nam-i deger fethullah egitim merkezi) giden bir arkadasim vardi. tam sinavdan bir iki gun once dershane cocuga “bugun mod ve medyan ile ilgili cok onemli konu anlatimi olacaktir. herkesin gelmesi gerekmektedir” gibi bir mesaj atmisti. sinavdan iki gun once? bilenler bilir o sinavdaki sifre sistemi dairesel mod seklindeydi ve sorulari bu sistemle dogru cevaplayabiliyordunuz. surada anlatilmis (bkz: #109267503) bizimki de kalan 2-3 gun boyunca, kesin mod medyanla ilgili soru cikacak diye sirf bunlara calismisti. sinavda bir tane bile mod sorusu cikmazken, sifre skandalinin patlamasiyla aslinda cikacak soruyu degil, kendi cocuklarina bu sifreleme sistemini ogrettiklerini farketmisti. tabi arkadasim gibi herseyden habersiz olan saflar kesin soru cikacak diye gunlerce mod calisip durmuslardi.

    o doneme bakarsaniz bunun gibi bir suru olay vardi sinav oncesi. forumlarda dairesel modla ilgili soru cikacakmis diyen mi ararsin son gun mod calistiran dershane mi ararsin hepsi vardi. bunlarin da hepsi biliniyor, gencler sokaklarda yuruyusler yapiyor ama kimse kilini kipirdatmiyordu. malum kisiler osym baskaninin aciklamalarindan tatmin oluyor sinavda boyle seyler olamayacagini soyluyordu.

    simdi ise devir dondu hersey unutuldu. saflar degisti, aciklamalar degisti, halkin bir kisminin zaten ya umrunda degildi ya da ne dense inaniyordu. halkin o kesimi simdi, sanki bunlar o zamanlar bilinmiyormus gibi “vay hayiiiin fetooo sorulari bilen calmiiis” derken o zaman bas bas bagiran bizler simdi yine sanki hic birsey olmamis gibi sesimizi duyuramiyoruz.

  • bein sports'a dolar kurunun 3.26 tl olması

    yeni ortaya çıkan bir durum değildir. sanki gizli saklıymıs gibi haber yapmıslar bir de.

    zamanında sadece aziz yıldırım bas bas bağırarak karsı cıkmıstı buna. hatta akpsever göksel gümüşdağ ile canlı yayında kavga ederek ileride kur artarsa ne olacak diye bağırıyordu.

    kendisini sevmem ama 20 yıllık baskanlıgında doğru yaptıgı nadir 2-3 şeyden biriydi.

  • arif v 216

    birçok kişinin gözünden kaçan (en azından sözlükte bahseden yok) sadece bir kaç yerde bahsedilen ince bir gönderme de şöyledir.

    gora yazılırken arif karakterinin gerçek adı samidir ve bütün senaryo sami karakteri üzerine yazılır. daha sonradan sami kulağa hoş gelmediği için cem yılmazın babasının adı olan arif ile değiştirilir. hatta cem yılmaz karakter ismini son anda değiştirdiklerini, son dakikada yazım programındaki ‘şu kelimeyi bul ve hepsini değiştir’ yöntemiyle samiyi arif yaptıklarından bahseder.

    --- spoiler ---

    geleceğe gittiklerinde ise arif pembeşekere kafayı yemiş bir şekilde

    -bundan sonra sami de bana sami benim adım samiyim ben

    gibilerinden laflar söyler

    pembeşekerin cevabı ise şu olur

    - ben arif diyeceğim kulağa daha hoş geliyor

    --- spoiler ---

  • aykut kocaman

    kendisinin oynattıgı futbolu bir çok fenerbahceli begenmez ve alex olayı yuzunden de bir cok fenerbahçelinin kendisinin teknik direktör olmasına sıcak bakmadıgına eminim. geldiğinide ligi ve fenerbahceyi iyi bilecegını için şampiyonluk yarısında olacagına neredeyse emin olsam da "aykut kocaman ve 7 önliberolar" ekolü yüzünden taraftarın gozune hos gelen bir futbol olmayacagını dusunuyorum. fakat herseye ragmen bu adamın oynattıgı yarı finale şans demek kötü futbol demek haksızlıgın önde gidenidir.

    yarı final oynadıgı sene fenerbahçenin oynadığı maçlara bakarsak:

    marsilya, mönchengladbach ve limassolun oldugu gruptan lider olarak çıkma başarısı göstermiş. marsilya'ya kadıköyde top göstermeden 2-0 önde götürürken uzatmada duran toptan yediği 2 gol ile berabere kalırken, deplasmanda 1-0 ile marsilyayı devirmiş. (kadıköydeki 2. gol alex'in fenerbahçe formasıyla attığı son goldür) grubun zayıf ekibi limassolu içerde dışarıda rahat geçerken, almanya'da mönchengladbacha karşı 4-2 gibi çarpıcı bir galibiyet almış.

    sonraki turlarda pek de avrupa ligi seviyesinde olmasa da bate barisov ve victoria plzeni elemiş( bu iki maçın da kadıkoyde seyircisiz olma ve bate deplasmanında meirelesin daha birinci dakikada kırmızı kart görmesi gibi dezavantajları oldugunu belirtmek gerek).

    çeyrek finalde ise ünlü italyan kulubu lazio'yu çok iyi bir futbolla kadıkoyde 2-0 geçerken, deplasmanda kontrollü bir oyunla istediğini alarak 1-1 ile dönmüş.

    yarı finalde ise o ana kadarki en zorlu rakibi benfica'yı kadıkoyde 1-0 lık galibiyet ile portekize yollamış( bu maçta fenerbahçe'nin biri penaltıdan olmak üzere 3 topunun direkten döndüğünü ve bir tanesi bile gol olsa final oynamış olacagını belirtmek gerek) bu aşamaya kadar oynadığı 13 maçta sadece 1 mağlubiyet almış olması ise oldukça dikkat çekici bir istatistik. yarı finalin 2. maçına ise hatırladığım kadarıyla oldukça eksik bir kadro ile çıkmak zorunda kalmıştı fenerbahçe ve o dönemde altın çağlarını yaşayan cardozolu gaitanlı maticli benficaya 3-1 mağlup olmuştu.

    sonuc olarak kendisinin futbol anlayısını beğenmesem de yukarıdaki özete bok atmak ayıptır. gelişini onaylamsam da zico ile birlikte fenerbahçenin avrupadaki en başarılı sonuçlarını almış teknik direktördür