kutsaliyok5
profili

  • philadelphia sokaklarındaki korkunç görüntü

    kensington, aka 'the badlands', aka 'the walmart of heroin' herkesçe bilinen, çevre şehirlerden ve eyaletlerden de bağımlıların geldiği, sosyolojik açıdan defalarca incelenmiş, hakkında yüzlerce makale yazılmış, doğu yakasının en büyük, bilyon dolarlık açık hava uyuşturucu pazarıdır.
    kensington'da yaşayanlar: beyazlar > hispanikler > asyalılar > siyahlar

    bu pazar, şehrin başka yerlerine dağılırsa kontrol edilemez, aynı zamanda diğer mahalleliler -özellikle upper class beyazlar- rahatsız olur, öyle olacağına tek bir mahallede toplansın, tek bir mahalleli rahatsız olsun ki böylece biz de kontrol edebilelim diyen şehir yönetimi çook uzun yıllardır buraya göz yumar. her yıl yalandan bu pazarı dağıtma, mahalleyi iyileştirme çalışmaları yapar.

    son yıllarda kensington'da yaşanan overdose'lar fentanyl denilen, meksikalı satıcıların çin'den getirdiği madde ile bir tür hayvan sakinleştiricisi olan xylazine'in karışımı "kensington cocktail" nedeniyle imiş.

    edit: kensington üstünden amerika gömmek ve kapitalizmi suçlamak epey komik. zira ne amerika ne de philadelphia kensington'dan ibaret değil. amerika'nın da philadelphia'nın da gayet temiz, nezih, mis gibi yaşayabileceğiniz mahalleleri var. 6 yıl philadelphia'da yaşadım, ordan biliyorum.

    merak edenler için hakkında/ilgili yazılmış yüzlerce makaleden birkaçı:
    https://www.inquirer.com/…rs-violence-20210520.html
    https://www.nytimes.com/…n-opioid-philadelphia.html
    https://generocity.org/…-this-is-acceptable-for-us/
    https://time.com/…sington-philadelphia-photographs/
    https://whyy.org/…n-the-borders-of-my-neighborhood/

    30 yıl önce open-air drug marketler hemen hemen abd'nin her büyük şehrinde vardı. kensington kadar olmasa da ufak ufak varlığını sürdürenler hala var:
    1500 block 3rd ave - aka the blade - seattle
    tenderloin, turk, eddy, ellis, polk, golden gate, leavenworth - san francisco
    skid row - los angeles
    payback pharmacy - baltimore
    rogers park - chicago
    allegheny commons east - pittsburgh
    grand blvd&montgomery st. - st. louis

    moss park - toronto
    east hastings - vancouver

  • yurtdışında yaşayanların türkiye'yi kötülemesi

    valla ben türkiye'deyken de kötülüyordum, ama abd'de yaşamaya başlayınca daha fazla kötüler oldum.

    kötüleyenlere küfür eden yazarların ekseriyeti yurtdışında yaşamışlığı olmayanlar. zira başka ülkelerin yaşam şartlarını bilmeyince türkiye'miz adeta bir cennet!
    hem maddi, hem manevi türkiye'de yaşamak amerika'da yaşamaktan çok daha zor. ciddiyim. ve bu kolaylığı, güzelliği, yaşamdan keyif almayı, yeşili, insanlarını deneyimledikçe; ''bunca yıl aslında hiç yaşamamışım!'' diyor, bir kez daha küfür ediyorum ırmağının akışına tükürdüğüm ülkeme!
    nereli olduğumu soran insanlara ''turkey'' dedikten hemen sonra ''unfortunately''i ekleyerek vatan hainliğimi pekiştiriyorum.

  • 29 nisan 2017 evlilik programlarının yasaklanması

    her türlü yasak ve sansür karşıtı olduğunu söyleyenler ile bu karara çılgınca alkış tutanların aynı insanlar olması beni şaşırtmadı. zira bizdeki yasak karşıtlığı işimize gelmeyen şeyler için geçerli.

    sizin özgürlüklerinizi kısıtlayan khk'ya hayır, nefret ettiğiniz tv programını yasaklayan khk'ya evet?
    yani diyorsunuz ki; devlet yarın benim sevdiğim programı da türk aile ve toplum yapısına aykırı diye yayından kaldırabilir. yani devlet insanların ne izleyeceğine karışabilir?

  • gırgır dergisinin kapatılması

    sonra bizden neden bi george carlin, bi louis c.k çıkmıyor diye ağlıyor, "cem yılmaz neden batı ayarında mizah yapamıyor?" diye soruyorsunuz.

    işte sadece bir karikatüre verilen saçma tepki, karikatürü yayımlayan derginin kapatılmasını talep edip kapanınca sevinen hadsizler, 'hassasiyet', 'kutsal', 'değerler', 'toplum' diyenler yüzünden ofansif mizah türkiye'de hiçbir zaman yer bulamayacak.
    çünkü biz allah/tanrı, din, peygamber, siyasi kişilikler, ırk, pedofili, çocuk, yaşlı, kölelik, azınlıklar vb. gibi "toplumların hassas olduğu konular"da mizah yapmanın da ifade özgürlüğü olduğu konusunu hiçbir zaman anlamayacağız. çünkü biz bu "hassas" konularda mizah yapanları cezalandırmaktan bıkmayacağız.

  • donald trump

    obama ırak mevzusu 29 ocak günü trump'ın "my policy is similar to what pres. obama did in 2011 when he banned visas for refugees from ıraq for 6 months" demesiyle gündem oldu.

    öncelikle genel/abd vize sistemini biliyorsanız refugee ile immigrant'ın farkini, immigrant'ın aksine refugee'nin abd'ye vize ile gelmediğini, bunun için asylum başvurusu yapması gerektiğini de biliyorsunuzdur.
    refugee vizesi diye bir şey olmadığından trump'ın dediği gibi obama'nın mülteci vizelerini banlaması da söz konusu değil.

    peki n'olmuş? 2009'da kentucky'de fbı tarafından iki ıraklı terörist keşfedildikten sonra ırak'ta amerikan birliklerine karşı kullanılan patlayıcı cihazların kanıtları incelenmeye başlanmış. inanmıyorsan fbı linki. bu patlayıcılardaki parmak izlerini yakın tarihte mülteci olarak abd'ye giren kişilerin parmak izleriyle eşleştirmişer. 2011'e kadar bu kişileri izleyip gözaltına almamışlar. bunun üstüne yine 2011'de sadece multeci olarak geleceklere ve congress tarafindan irak ve afgan vatandaslarina yardim etmek amaciyla olusturulmus sıv (special immigrant visas) sahiplerine uygulanmak uzere state security, homeland security, justice department, intelligence community ve cabinet'in de aralarında olduğu ekip toplanıp ırak'tan gelen mültecilerin güvenlik tarama usüllerini gözden geçirmek için mültecilerin girişini 6 aylık süre için yavaşlatma kararı almış.
    abd'ye alınmaya devam etmişler ama sıkı bir background check'i ile.
    (abd'ye asylum başvurunuzdan sonra hangi gerekçeler ile başvurduysanız o gerekçeleriniz normalde zaten fazlasıyla gözden geçirilir, inandırıcılığı tartılır, suç kayıtlarınız ve geçmişiniz incelenir. obama ve ekibi bu 6 aylık dönemde bu gözden geçirme işini 2 katı sıkılaştırmış. dolayısı ile asylum onayları, onaylara bağlı olarak girişler yavaşlamış. yani ban değil, delay olmuş. bu yüzden de basında çok haber olmamış. homeland security de 6 ay boyunca ıraklıların ülkeye yavaş ama giriş yaptığını, yasak olmadığını doğrulamış.)
    abc'nin 2013 sonundaki raporuna göre kentucky teröristlerinden biri abd'ye girmesine izin verilmeden önce homeland security'nin background ve fingerprint kontrollerini geçmiş.

    peki obama bu kararı trump'ın yaptığı gibi göreve geldiği ilk hafta executive order şeklinde, 7 ülkenin tüm vatandaşlarına, tam olarak kimleri kapsadığı belli olmadan, hatta abd vatandaşlarını dahi kapsayacak şekilde, havalimanlarında kaos ve confusion yaratıp, specific threat'i geç, terörizm sayısı 0 olan iran gibi ülkeleri de ekleyip, düşünmeden, tartmadan homeland security'nin dahi haberi olmadan, odadakiler tv izlerken mi almış? hayır! neyin sidik yarıştırması bu o zaman?

    doğru olduğuna inandığınız bir şeyi savunmak için başka bir doğru/yanlış karar ile olumlanma ihtiyacını niye duyuyorsunuz kuzum? kendi argümanlarınız yetmiyor mu yoksa?
    hadi böyle bir ihtiyaç duyuyorsunuz örneğini doğru seçin bari. google'a '2011 obama iraq refugees' key kelimelerini yazdığınızda bile 2011 dahil binlerce haber bulup, fact check'leri görüyorsunuz. bunu bile yapmaktan aciz, duyduğu, okuduğu her bilgiyi önce sorgulamak yerine direkt kabul ederken diğerlerini bir şey bilmemekle, okumamakla suçluyorsunuz. hastasıyım altyapısız özgüvenlerinizin.

    obama ekibinin konuyla ilgili dün "yanlışınız var, bizim ekip sizinki gibi yapmadı" açıklamasını şurdan
    okuyabilirsiniz.

    trump'ı savunmak için kullanılan diğer yanlış argüman da "bu 7 ülke obama zamanında banlacak olarak belirlenmişti zaten."
    hayır kuzum, belirlenmemişti. 2015'deki san bernadino saldırısı sonrasında obama 38 ülkenin vatandaşına 90 günlük vizesiz abd'ye gelip kalma hakkı sağlayan ve zaten bir lütuf olan visa waiver program'ından ırak, iran, sudan ve suriye'yi çıkarıp, libya, somali ve yemen'i ekledi. bu ne demek? listeden çıkarılan 4 ülkenin vatandaşları vizesiz değil, vize alarak abd'ye gelecekler demek. bunun neresi yasak?

    başka biri de "obama giderayak 91 mülteciyi gönderdi" demiş. mülteciler nerden? küba'dan. neden gönderilmişler? çünkü abd'nin liberal dahil bütün basın organlarında haber olduğu gibi obama koltuğu devretmeden önce "wet foot, dry foot" ismiyle anılan 22 yıllık vizesiz/illegal gelen kübalıları içeri alma ayrıcalığını kaldırdı.
    burdan da trump'ı aklamayazsınız. sorry mario the princess is in another castle

    trump'ın aldığı kararın doğruluğuna inananları küfür kıyamet, 'liboş', 'ağlama melis' vb. söylemler, obama üstünden yanlış örnekler yerine varsa eğer; düzgün argümanlarıyla tartışmaya davet edip entry'imi noktalıyorum.
    halbuki robert reich'in feysbuk'taki postunu yazmak için gelmiştim. bi' dahaki entry'e artık.

    yazar notu: islamofobum