jerk10
profili

  • eskortların ayda 24 bin tl kazanıyor olması

    çoğu zaman uzaklara daldırandır. şimdi olmaya kalksam bu şanssızlıkla müşterisi tarafından dayak yiyen öldürülen garip fantezilere kurban gidenler arasında olurum kesin ben.

    ya da kesin linç yerim hatta başlıklar da hazır.

    (bkz: escortların yattığı yerden para kazanması)
    (bkz: escortların 6 ay tatil yapması)

    en iyisi ticketla beslenmeye devam en azından et ete değmiyor.

  • kızların artık body yapan erkeklerden hoşlanmaması

    şeyden dolayı olabilir mi; herkes küçük birer üçgen peynire benziyor. bok atamam onlara aferin hatta ama takdir edersiniz ki ben bir türk kızıyım. 2000 neslinden de olmadığım için dönem dönem fit dönem dönem patatesim aq.

    mesela artık saç rengi açık tonlu kıza da yeterince ilgi yok neden herkess ombreli herrrrkes. şerefiyle esmer olan bir ben bir de yeşim salkım falan kaldı herhalde.*

    erkekte vücut geliştirmeyle ilgili tek bir kıstasım var omuzuna yattığımda dudak mesafesi alanı kalsın, az geniş omuz iyidir iyi. zaten türk erkeklerinin çoğu mahalle maçında büyüyüp halısahadan emekli olanlar olduğu için bacakları falan da güçlü oluyor.

    onun haricinde göbekciyiz göbekci. ben o kadar yağlı salçalı yemek yaparken gözlerinin içine bakıp nasıl olmuş hayatım derken , protein bakımından zengin bir besin cümlesini kaldıramam.

    beni bırakın siz devam edin...

  • adem'in havva'ya söylediği ilk cümle

    (bkz: aşkım sen ilksin) *

  • 5 nisan 2019 binali yıldırım açıklamaları

    tamamen sayım bittiğinde işin rengi değişecek demiştir. koltuk sevdanizi sikeyim. gidin artık gidin aq gözümüzü sizle açtık sizle kapatmayalim amk ulkesinde.

  • muharrem ince

    müthiş laf sokuyosun. öyle ''sen kimsin yaa'' gibi mahalle ağızlı değil. hani bazen böyle titreme gelir anadolu'da şeytan yokladı derler. onun gibi. insana ne dedi lan bu bana bu midemdeki ağrı ne niye oturamıyorum etkisi yaratıyosun.

    şiir okuyosun. şiir okuyosun. şiir. yazıyosun. okuyosun. bak bizi mazur gör başkan , biz bunlara alışkın değiliz. içimiz titredi. bizim mutsuz kentimize de yağdı mutlu yağmurlar. bağışla senin kadar afilli olmuyor kelamlar.

    sayısal zekanın kıvrımlarına yatıp uyumak , gönül sandıklarının başında sabahlamak istiyorum. deneylerden projelerden bahsediyosun. merkezkaç diyosun. bak bunu yanlış anlarlar. merkezden paraları alıp kaçarlar. vallahi başkan. yapma. bunlar senelerin çomarları.

    mizah anlayışın mükemmel. hoşlandığım çocuk mesaj atmış gibi saçlarımla oynuyorum , yere bakıp ayağımı sürtüyorum.

    köy enstitüsü diyosun köy enstitüsü. hasan ali'nin gözleri yaşlı. sabahattin ali yeni bir dize yazıyor gökyüzüne.

    güzel gülüyosun. gülüyosun ya. gülüyosun. başkan. sen gülüyosun. doğusundan batısına kuzeyinden güneyine nefret dereleri akarken içimizden sen gülüyosun . gecenin bir vakti güneş doğuyor gibi anafartalardan. sen gülüyosun.

    gözlerinin içi gülüyor ya insanın korneana ters düşesi geliyor. sen gülüyosun ya kuruyor bizim göz pınarları.

    her şeyi biliyosun. öyle cihangir solcularının birasını,rakısını içerken siyaset yapması gibi değil, ezber bilgi gibi değil , sosyalistim ben ehehe diyip kuramlardan bi'haber olanlar gibi değil. öyle biliyosun ki vikipedia yasağı kalkmış gibi. her şeye örnek verebiliyosun. küçükken gittiğimiz eskilerin şehir kütüphaneleri kadar güzel.

    çözümcüsün. senelerin muhalif kanadı gibi ''sorun var sorun ühühü'' gibi değil. çözüm var ulan çözüm derken. alfa mısın be başkan?

    hanımcısın galiba. biraz öyle sezdim. kıskanmıyor değilim valla. olsun. biz kadınların hayalindeki erkek profilisin yalan yok neyse en azından içimizden biri sevilmiş deyip saygılar sunuyoruz *

    bilmiyorum. seçimlerden sonra ne olur. sabaha kadar beklediğin seçim gibi belki omzuna yatar biz de sabahlarız seninle bu seçimde. bilmiyorum ne olur. inan çok korkuyorum. binlerce kalp kırıklığından sonra aşık olmuş gibiyiz ülkece sana.

    vakit geldiğinde , bugün dağların dumanı aralandı hoşgeldin diyeceğiz sana.

    ve sen gülümseyeceksin.

    bizde bir bayram havası.

    dondurma kabından dondurma çıkmış gibi.
    en güzel yemek yapılmış apartmana yayılmış gibi.
    akşam ezanından sonra mahalleye çıkabilmişiz gibi.
    şirket politikasına uygun görülmüşüz gibi.
    primler yatmış gibi.
    büte kalmadan geçmişiz gibi.
    durağa gelir gelmez otobüs gelmiş gibi.
    montun cebinden para çıkmış gibi.
    enkazdan sağ çıkmış gibi.

  • evli adamlara metreslik yapan üniversite öğrencisi

    üniversite öğrencisi bir kadınım ve bu konuyla ilgili korkunç hikâyelerim var. midesi alan dinlesin ben de yeri geldiyse anlatayım.

    üniversite hayatım boyunca çalıştım. çalışmak zorundaydım çünkü. hiç yoktan partlarla birlikte 12-13 işim olmuştur.

    *paranı vermeyen patronlar
    *taciz eden patronlar
    *iş yerinde mobbingler
    *bir sabahtan diğer sabaha yazılan mesailer
    *beden ve psikolojik gücün anasını sikenler

    falanlar filanlar. özellikle üniversitenin ilk iki yılında daha nasıl ortam görücem be rabbişkom dediğim sayısız değişik ortamlara da girdim.

    bedene talebin nasıl olduğunu ben size nasıl anlatayım? bir kere üniversite öğrencisisin, hele evde falan kalıyorsan, e biraz fiziğin yüzün düzgün e paraya da ihtiyacın var, işte tüm bu sebepler bu evli adamlar veya parayla hayatını satın almak isteyen adamlar için büyük motivasyon.

    neler duymadı kulaklarım. ne hayatlar teklif edildi başka hayatların üstüne. ne büyük fakirliklerden geçtim de bir kere olsun lan acaba? demedim.

    karısının yan dairesine yerleştirmek isteyen mi dersin?
    çocuğuma ders ver bizde de kal diyen mi dersin?
    hadi siktir ettim evli olmasın zengin orta yaş grubu kendini christian grey falan sanıyor herhalde. 24 yaşındayım aklım almaz o fantezileri.

    hatta birisi sürekli gittiğim bir mekân vardı . adamın biri hiç yoktan 40 yaşında vardır.
    -sadece o eteği giy benden istediğin kadar para
    -dokunmasam da olur o göğüslerini görmem lazım dile benden ne dilersen
    -benim bir kaç tane evim var istersen???

    işte van gogh da böyle böyle kesti kulağını bence.

    vs. vs. bunu polise şikâyet ettiğimde tabii ki kendisi malum partinin hatrı sayılır adamı idi ve bana giydiğim eteğin deri taytın bluzun vs. nin hesabını sormuşlardı.

    nabız yoklayanlar mesela. garsonluk yapıyodum 16-17 saat aq. müebbet yemiş gibi çalışıyorum. bir adam gelirdi hep.

    bilirsin bazı adamlar yüzünüze öyle bakar ki arkanızı döndüğünüzde kesin şimdi de götüme bakıyor dersiniz. ben o adamda hep hissederdim. bana bir gün dedi ki. sana helal olsun. şurda kazandığının kaç katını kazanabilirsin. mekânlarda hep üniversiteli kızlar var neler neler yapıyorlar diye. sen ne kadar düzgün birisin falan demişti. sağ olun falan geçtim. adam durdu durdu.

    böyle hayat geçmez. güzelliğine yazık etme dedi. kızınız için yaparsınız kariyer planlamasını hatta karınıza anlatayım birlikte yapın demiştim. bir daha görmedim o adamı.

    anlamıştım. benim benden başka kimsem yoktu.

    para benim için daima "şunu da ödeseydim" den öteye gidemedi. zaten biraz fazla geçse elime direkt başkalarını mutlu etmeye çalıştım.

    karşıma çıkan zengin adamlardan da gram etkilenmedim. hala da oturmuyor ''zengin birini bulucan var ya '' mottosu.

    bir hayatın kurtuluşunu başka bir hayata esir olmakta bulan kadın aciz kadındır. böyle de bildim.
    bedenime ruhuma saygımı kaybetmeden. zihin gücü bilek gücü fark etmeksizin üretimde yer alan bir kadın olmayı istemekten başka bir şey istemiyorum.

    saygı duyuyor muyum bunu yapana? bilmiyorum.
    hayat evet çok zor amınakoyim. çok kolay da dönersin köşeden bunu sırf orospulukla değil gizli yiyicilikle yapan kadınlar da var.

    ciddi anlamda üzgünüm bunu derken ama para karşısında güçlü duran adam bence aşırı az. yüzük karşısında güçlü kalamayan smeagol gibi çoğu.

    tanım : bir tercih meselesidir. zorunda olma hali değil. ahlak falan demiyorum. her zaman daha iyi bir seçenek vardır. kendinizi bildiğiniz.

  • çaylak onay listesi

    izmirde üniversite kazanmış ardahanlı sevincine hasıl olanların listesidir. yazar oldun. al bu da hurman.

    -> şimdi git olur olmadık ortamlarda ekşide yazıyorum ben de. gün, senin günün kardeşim
    -> sınıftaki kızın 0.7 uç vermemesine kinlen gel burda ucundan bile vermeyen türk kızı başlığı aç, hak ettin. gün.. senin günün.
    -> 08.08.2150 börgır kinkte renç sosumu koymamaları rezaleti başlığı aç,kimsenin dinlemeyeceği dertlerini biz burda derdini sikim diye diye okuyoruz kardeşim. sıkıntı yok. oyna devam.
    -> tam 00:00'da itiraflara destan yaz. bunu hak ettin. herkes seni okusun.
    -> duyar ye, linç ye keyiflen. az mı bekledin?
    -> yeşillensin mesaj kutun , maviliklere sür motoru , kırlarda koş , çiçekleri kokla.

    the ekşi sözlük yazarı...

    ama beni burda bi ablan bil , burası kurtlar sofrası ... arkanı döndüğün her an birileri lan napabilecekler. ahaha. okuyor daha. yerim.

  • çukur (dizi)

    hikaye gidişatının anasının sikilmesinden mütevellit ağza safra getiren dizidir.
    binlerce yürek tek bir soru ;

    ***sena'nın abisi neden yamaç'a benziyor aq ya? lan ne alaka?**

    güçlü rakip demek biri rock diğeri klasik müzik dinliyor tezatlığında mı olur sikikler??

    vartolu'nun ölüm hikayesinin ucuzluğuna bir şey demicem artık. çıkarın çabuk adamı. gelsin türkü bar suratlım.

    sırlar dünyasında unutulan efekt gibi patlama sahnesi yapıyosunuz. snapchatle mi çekip koyuyonuz orospu çocukları. dalga mı geçiyonuz lan bizimle siz?!

    18.bölümde emrah özür diliyor polisten. biri dil altımı versin benim. yok ya tam ülke dizi yapmayı öğreniyor diyoruz yeni gelin saksosuna dönüyor. puh abv.

    19.bölümde toparlamasa kendini diziyi bırakıyorum.

    çukur dizi ekibi : çok ta sikimizdeydi aq

    teşekkürler.

  • sürekli mastürbasyon yapmanın unutkanlık yapması

    bilimsel bir açıklamadır. sürekli mastürbasyon yapmak kişilerde unutkanlık yaratıyor. ha unutmadan şunu da söyleyelim. sürekli mastürbasyon yapmak kişilerde unutkanlık yaratıyor.

  • pazartesi gününü çekilebilir kılan detaylar

    6 yıl önce ezel'di bu detay.

    başta çok direndim. tüm türkiye izliyor ulan, ben izlemem kafasındaydım. popüler olan her şeye kin kusardım. facebook'u açmaya korkardım dayı aforizmalarından. yerli dizilerden behzat ç, aşk-ı memnu gibi dizilere en fazla 2 bölüm dayanabilmiş biriydim.
    bizim arkadaşlar da ezel gecesi yapıyordu. sanırım böyle bir çok arkadaş grubu vardı.
    tüm ön yargımı bir kenara bırakıp izledim.

    ulan bir türk dizisinde shakespeare'den dumas'tan dostoyevski'den alıntılar mı yapılıyor yoksa kafayı mı yiyorum dedim. yok bir baktım arkada dizi müziklerine benzemeyen bir şey var...yok anasını satayım olamaz dedim. beethoven'ın 7.senfonisinin 2.bölümünü çalıyor dizi. hadi lan türkiye'den böyle bir şey çıkmaz derken
    bölüm sonundaki ters köşeyi yakaladım...hani şu ara içerde yapmaya çalışıyor da eline yüzüne bulaştırıyor ya...ezel öyle bir ters köşe yapmıştı ki abd dizi sektörü kıskanır.

    derken bir baktım pazartesi gelsin istiyorum.
    derken bir baktım arkadaşlara benim evde toplanalım diyorum.