pechorin8
profili

  • elbistan'da kurtarma bitti dozerler girecek

    ön edit: arkadaşlar, elbistan belediye başkanı, aşağıda bir örneğini koyduğum üzere, dün kurtarma çalışmalarının bittiğini yazıp, bundan sonra eğer moloz altında birileri var diye yakınları tarafından bir talep olursa kişisel olarak gelip belediyeye müracaat edin demiş, daha sonra gelen tepkiler üzerine, bu tweetini silmiş.
    daha sonra da, cumhurbaşkanı yardımcısı açıklama yapmış ve sadece osmaniye, şanlıurfa ve kilis’te tamamlandığını bildirmiş. son durum bu çerçevede.

    ak partili elbistan belediye başkanı elbistan’da kurtarma çalışmalarının bittiğini açıkladı!

    (bkz: https://eksiup.com/p/os620909cgpi)

    (bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/…yapilacakmis-2050188)

    (bkz: https://onedio.com/…rin-durmasi-tepki-cekti-1127425)

    (bkz: https://mobile.twitter.com/…tus/1623804058631909376)

    (bkz: https://www.birgun.net/…ne-paylasimini-sildi-420857)

    (bkz: https://www.evrensel.net/…landi-aciklanmasina-tepki)

    (bkz: https://twitter.com/…com/status/1623836210706759680)

    (bkz: https://amp.odatv4.com/…barlari-sahsen-yapin-270161)

    (bkz: https://m.bursadabugun.com/…ki-yagiyor-1586220.html)

    (bkz: https://t24.com.tr/…ami-sonuclandirilmistir,1091110)

    hali hazırda enkazları başında yakınlarının kurtarılmasını bekleyen aileler ve yakınları büyük tepki gösterdiler. benim anladığım, “kurtarma çalışmalarının bitmesi”, herkesi ölmüş varsayarak dozerlerin enkaz alanlarını temizlemeye başlaması demek oluyor.

    aynı haberde, hatay’da da, afad’ın enkazları kaldırmak için iş makinelerini yönlendirmeye başladığı ihbarı var.

    sanırım iktidar bu deprem işini öyle ya da böyle fazla uzatmadan bir an önce gündemden kaldırmanın yoluna bakıyor.

    not: entry’de de belirttiğim üzere, “belediye başkanı dozerler girecek dedi” demiyorum. okuduğum ve link verdiğim haberlere göre, belediye başkanı “kurtarma çalışmalarının bittiğini” ilan etmiş. kurtarma çalışmaları bittiği zaman dozerler girer ve enkaz alanı temizlenir, cesetler toplanır. burada önemli olan dozer mi girecek, kepçe mi girecek değil, elbistan’da kurtarma çalışmalarının bittiğini ilan etmesi. sonradan o twitini de silmiş ve cumhurbaşkanı yardımcısı 23.40'ta yaptığı açıklamada arama-kurtarma çalışmalarının yalnızca osmaniye, şanlıurfa ve kilis'te tamamlandığını bildirmiş:
    (bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/…yapilacakmis-2050188)

  • corona nedeniyle ertelemek zorunda kalınan şey

    düğünü iptal ettik, işi oda nikahına döndürdük, en az 35 bin lira masraftan kurtuldum.

    kız tarafı ile konuşurken gayet üzgün bir ifade takınıyorum, ama akşamları evin bahçesinde tek başıma halay çekiyorum.
    corona’nın getirdiği tek güzel şey bu oldu sanırım*

    tey tey teeyyyy....

  • 23 şubat 2019 venezuela olayları

    yukarıda “maduro’yu halk seçti”, “venezuela’da açlık ve kıtlık yok”, “halk maduro’ya asla isyan etmez” vs diyen arkadaşın yazdıkları olgusal olarak yalandır. yalan değilse bile, birilerinin dolduruşuyla okunmuş yanlış bilgilere dayanmaktadır.
    (bkz: #87036115)

    amerikan karşıtı olmayı kendi başına bir politika zanneden, okumaktan ve düşünmekten aciz bazı solcular, siyasi islamcılarla, erdoğan’la ve putin’le nasıl aynı safa düştüklerini kendilerine de izah edemediklerinden, son çare olarak olay ve olguları yanlış yansıtıyorlar. ancak, mızrak çuvala girmiyor.

    burada "maduro'ya karşı darbe yapılıyor" diyenler, allahaşkına, bir zahmet gidip iki dakikalarını ayırıp son 10 yılda venezuela'da neler olmuş bir okusunlar, sonra istiyorlarsa gene gelip "maduro'ya darbe yapılıyor, emperyalizme karşı venezuela halkı direniyor" felan demeye öyle devam etsinler.

    1- venezule'da 2015 yılında genel seçim yapıldı, seçimi maduro'nun gitmesini isteyen muhalefet büyük bir farkla kazandı, meclis çoğunluğu muhalefete geçti.

    2- ancak, maduro'nun atadığı anayasa mahkemesi, ulusal meclisin maduro'yu sınırlandırmak için çıkardığı bütün yasaları, anayasaya bile aykırı şekilde iptal etti

    3- 2017 yılında, maduronun kendi oluşturduğu bir "meclis", seçimle gelen ulusal meclisin yetkilerini iptal etti.

    4- aralık 2017'de seçimlere gidildi, bir önceki seçimi kazanmış, ancak meclis yetkileri elinden alınmış olan muhalafet haklı olarak seçimi protesto etti, katılmadı.

    5- her türlü hilenin döndüğü ve katılımın maduro tarafından bile %42 olarak açıklandığı seçimlerden maduro'nun galip çıktığı ilan edildi. (maduro, seçimi 65 ile kazandığını ilan etti. muhalefet liderlerinin ve milletvekilkerinin hapse atıldığı, basının susturulduğu ve her türlü hilenin yapıldığı bu seçimlerin meşruluğunu kabul bile etsek, maduro’nun %65 aldığına da inansak bile, halkın %58’i seçimi protesto ettiği için, maduro bu durumda bile seçmenlerin ancak %27’sinin desteğini alabilmiş oluyor).

    6- muhalefet de bu seçimlerin geçersiz olduğunu ilan etti.

    dolayısıyla, venezuela'da darbeyi abd ya da muhalefet değil, maduro kendi kanunlarını çiğneyerek, kendi halkına karşı yapmıştır. her gördüğünüz güdümlü gazete başlığına sazan gibi atlamadan önce azıcık okuyun, azıcık da düşünün, ondan sonra gelip yazın burada.

    maduro, seçimi kaybettiği halde muhalefetin başa geçmesini engellemek için milli meclisin çıkardığı kanunları tanımamış, bütün ordu ve yargıyı kendi adamlarıyla doldurup, muhalefet liderlerinden yakaladığını hapse atmış vatan haini bir diktatördür. hem kendi kanunlarına hem kendi halkına ihanet etmiştir. venezuela’da halk zaten seçimleri kazanmış, ancak iktidar maduro tarafından ahlaksızca gasp edilmiştir. diktatörlüğünü sürdürmek için, venezuela’nın zenginliklerini rusya ve çin gibi diktatörlüklere peşkeş çekmekten de çekinmemiştir.

    bu saatten sonra, seçimle gelen, venezuela halkının sözcüsü meclis başkanı, bu vatan haini hırsızı indirmek için istediği ülkeyle işbirliği yapar, kimseye de laf düşmez.

    abd’nin, az gelişmiş ülkelerin örnek birer demokrasi olmasını sağlamak gibi bir niyeti yoktur, ama 3. dünya diktatörlerinin de, sırf o ülkelerde iktidarı gasp ettiler diye savunulacak bir tarafı yoktur. tercihleriniz için illa ki ahlaki bir zemin arıyorsanız, seçimle, halkın oyuyla meclis başkanı olmuş adamı destekleyin. yoksa kendinizi erdoğan’la, putin’le, perinçek’le saf tutarken bulur, utanırsınız.

    allah türkiye'deki örgütlü sola da akıl fikir versin. gezi olaylarında, bunların, sokağa dökülen halkın ne istediğini anlamaktan ne kadar uzak olduklarını görmüştük. o günden bu yana hala bir parmak yol alamamışlar. türkiye de, önümüzdeki dönemde venezula'ya benzer süreçler yaşayacak muhtemelen. sanırım bu sefer halk kendi içerisinden, gezi'de ilk örneklerini gördüğümüz yeni bir sol anlayış çıkarmayı da başaracaktır.

    bonus “ halkın petrolüne el koyacaklar” diyenler için gelsin: venezuela gelirinin neredeyse tamamı petrolden geliyor. eskiden yabancı petrol şirketleri petrol arar, vergisini verir, istihdamını yaratır, petrolü satar, karlarını da alırlardı. sonra bunlara el kondu, bütün petrol gelirleri özel bir fon aracılığı ile devlet başkanına bağlandı, şimdi bütün para, her türlü denetimden azade şekilde tek kişiye akıyor. ülkedeki çöküşün temel sebebi de bu hırsızlıktır. venezuela'da halkın petrolüne el koyan çoktan koymuş zaten. seçimle gelen muhalefet, maduro'nun çaldığı bu petrol gelirlerinin meclisçe denetlenmesini ve halka dağıtılmasını istiyor.

    not: abd’nin venezuela’ya ambargo uygulaması yüzünden venezuela’da sistemin çöktüğü de yalandır. abd sadece maduro ve bir kısım yandaşı için yaptırım uygulamaya başladı. sistem, maduro ve yandaşlarının venezuela halkını ahlaksızca soyması ve sömürmesi yüzünden çökmüştür. neyi isterseniz savunun, ama yalan söylemeden savunun.

    not 2: amerika’yı sevmiyorsun diye onun kavga ettiğini neden sevmek zorundasın? sen mal mısın? hitler ve mussolini de diktatördü. abd hitler ve mussolini’ye karşı çıktı diye hitler ve mussolini’yi mi desteklemek lazım? meselenin abd’yi ya da maduro'yu sevip sevmemek değil, isyan etmiş ve seçimlerde çoğunluğu kazanarak maduro’nun gitmesini istemiş venezuela halkının yanında durmak olduğunu göremiyor musun?

  • büyük bitcoin çöküşünde 2. dalganın başlaması

    bundan tam 1 ay önce, bitcoin daha henüz 19 binler seviyesinde dolaşırken, çok kısa bir zaman içerisinde bitcoin'in %50'lik bir değer kaybı yaşayarak 10 bin dolar seviyesine düşeceği analizini yapmıştık.

    "22 aralık 2017 büyük bitcoin çöküşünün başlaması"
    (bkz: #72983355)

    bu başlığı açtım diye ne "teknik analizden anlamadığım" kaldı, ne de "blockchain sisteminden çakmadığım". bütün coin sahibi suser arkadaşlar büyük bir öfke ve telaş içinde söylenmedik söz bırakmadı.

    şu an itibarıyla, yukarıdaki bkz'da vermiş olduğum başlıktaki değerlendirmelerim doğru çıktı ve bitcoin tam bir ay içerisinde 10 bin dolara düştü ve hatta bugün itibarıyla 10 bin doların da altına sarkmaya başladı.

    bitcoin ve diğer coinlerin seyrine bakarsak, bu seviyenin altında 5000 dolar'a kadar kocaman bir boşluk olduğunu rahatlıkla görebiliriz. eğer çok ekstra olumlu gelişmeler olmaz ise, bitcoin'in bir süre 10 bin dolar seviyesinde oyalandıktan sonra bir kaç ay içerisinde 5000 dolarlar seviyesine doğru ineceğini söylemekte bir sakınca yok.

    maalesef bu konuda coin sahibi arkadaşların göremediği bazı şeyler var ve aşağıda kısaca izah etmeye çalışacağım:

    1) blockchain'in çok süper bir teknoloji olması başka bir şey, sizin sırf bu yüzden sanal paradan zengin olmanız gerektiği çıkarımı başka bir şey. sanal paralar, sadece, blockchain teknolojisini kullanan yatırım araçlarıdır. yani örneğin bankalar, devletler, şirketler vs blockchain teknolojisini kullanıp daha da geliştirebilir; ancak, bu esnada bitcoin fiyatları çakılmaya devam edebilir. arada mantıklı bir neden sonuç ilişkisi bulunmamakta.

    2) daha önceki iniş çıkışların aksine, bu defa niteliksel olarak farklı gelişmeler var. gerek tek tek ülkeler, gerekse uluslararası kuruluşlar coin piyasalarının denetlenmesi ve kısıtlanması ile ilgili çalışmalarını hızlandırdı ve piyasaya düşen her yeni kısıtlama/yasaklama/düzenleme/vergi haberi, fiyatların daha da düşmesine sebep oluyor.

    3) son bir yılda bitcoin fiyatlarının 20 kattan fazla artması, bitcoin'in tarihsel trendine de aykırılık teşkil ediyor.

    örneğin, aralık 2013'te 1.122 dolar olan bitcoin'in bir daha bu seviyeyi görmesi nisan 2017'yi bulmuş. yani 3,5 yılda ancak anaparayı kurtarıp zararını çıkartabilmiş.

    son bir yılda bitcoin fiyatlarının 20 kat artmasına biraz da bu gözle bakmakta fayda var. bu kadar hızlı yükseliş dönemlerinde alınan coinlerin size yıllarca zarar yazması çok daha olası gibi gözüküyor. 5-6 senede de artık habire zarar etmeye dayanamayıp satar mısınız, yoksa sinirlerinizi sınamaya devam mı edersiniz, size kalmış bir şey.

    üstelik dünyada, hele ki bu tür piyasalarda, hiçbir beklentinin garantisi olmadığından, bu 5-6 sene içerisinde coin piyasalarının modasının geçmesi ve el elde baş başta kalma ihtimaliniz de son derece yüksek.

    4) bitcoin belki geleceğin teknolojisi olabilir. ancak şu ana kadar maalesef, iddialarını hayata geçirememiştir. bu da büyük bir güvensizlik yaratmaktadır.

    örneğin; "herhangi bir grubun kontrol edebilmesine imkan olmaması" dendi, bütün bitcoinlerin %40'ına sadece 1000 kişinin sahip olduğu ortaya çıktı.
    "asla hacklenemez" dendi, her gün başka bir hacklenme haberi okuyoruz.
    " banka transfer ücretlerinden kurtuldunuz" dendi, banka transfer ücretlerinin en az 5-6 katı fazla ücret ödemeden para aktarıp bozduramayacağınız anlaşıldı.
    "transferlerin ışık hızında olacak" dendi, transferler için günlerce beklemeniz gerekiyor.
    "coinlerinizle dünyanın her yerinden istediğinizi satın alabilirsiniz" dendi, bir kaç istisna dışında hiç bir şey alamadığınız anlaşıldı.
    "dolar egemenliğini ortadan kaldıracak" dendi, bitcoini dolara çevirip dolar kullanmadan hiç bir şey yapamıyorsunuz.
    "bankaları ve aracıları ortadan kaldıracak" dendi, aracı şirketler olmadan alım satım yapamamanız bir yana, hesabınıza her türlü para transferinin bankalar üzerinden olmak zorunda olduğu anlaşıldı.

    kısacası, bir proje olarak, iddialarının hiç birisi gerçek çıkmadı.

    5) son bir sene içerisinde, coin piyasalarına para yatırmış olanların profili radikal bir şekilde değişti ve başlangıçtaki hedefleri için gelmiş olan nerd'ler artık çok küçük bir azınlığı oluşturmakta. bu piyasadakilerin artık at yarışı ya da idaa oynayanlardan bir farkı yok. dolayısıyla, başlangıçta bir kumar ya da piramit modeli değilse dahi, artık tamamen havadan para kazanan manipülatörlerin oyuncağı haline geldi. pumpçılar, refçiler ve yalan haber yayanlarla doldu piyasa.

    bu ve buna benzer örnekler çoğaltılabilir. ancak özetle söylemek gerekir ki, bitcoin artık geçen seneki bitcoin değil ve düşüşünün temel sebebi de bu yeni ve niteliksel farklılıklar. bu yüzden de, düşmeye devam edecektir. benim tahminime göre, bir kaç ay içerisinde, geçen seneki başlangıç seviyelerine benzer bir yerlere kadar da düşüş sona ermeyecektir. para kazanma hırsını bir nebze dizginleyip salim kafayla düşünebilen herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesinin zamanı geldi.

  • sözlükteki türk kızı nefreti

    (bkz: kizlik soyadini kullanmaya devam eden evli kadin)

    (bkz: the red pill)

    (bkz: sozlukteki kizlara askinti olmayan erkek yazar)

    (bkz: eksici kadinlarin mesajlara donmemesi)

    (bkz: turk kizinin suratinin genellikle asik olmasi)

    bunlar sadece bugün ve şu an en popüler olan başlıklardan bazıları.

    birazcık akıl ve empati duygusu olan bir insanın okumaya bile utanacağı bayağılıklarla dolu hepsi. ekşi sözlük ergenleri her gün, bir kadının karşısına oturup da söylemeye cesaret edemeyecekleri şeyleri kusmakla meşguller.

    belki de en tuhaf kısmı, bunların bir çok kişiye artık tuhaf bile gelmemesi.

  • gömleğe 40 tl'den fazla veren müsrif

    nasıl ki yemek yemek sadece karın doyurmak, ev sadece 4 duvar ve çatı değilse, giyinmek de sadece çıplaklığını örtüp soğuktan korunmak değildir. eğer öyle olsaydı, taş devrinden bu yana başka hiç bir ilerleme olmazdı.

    dolayısıyla, biraz daha çok para ödeyip de iyi malzemeden özenle dikilmiş, göze daha hoş gelen ve ödenen parayı hak eden bir gömlek giymek de özentilik ya da salaklık sayılmamalıdır.

  • küçükken kaz tarafından kovalanmış sözlükçüler

    beni de hem kazlar kovaladı hem de hindiler gagaladı küçükken. hala daha yanlarından geçerken tırsarım biraz (burası da "adsız alkolikler kulübü" vs tarzı toplu terapi seansı yapılan yerlere benzemiş aynı "i am pechorin. ı was chased by the geese" "hello pechorin..we are just like you, too")

  • 2016 ekonomik krizi

    ihracatın artmakta olduğuna dair yanlış entry’ler içeren başlıktır.

    öncelikle, tüik (türkiye istatistik kurumu) verilerine göre 2015 yılı ocak-kasım dönemi ihracatımız 2014 yılının aynı dönemine göre zaten %8,3 düşerek 132 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

    2016 ocak-kasım döneminde de, 2015 yılının ocak-kasım dönemine göre %3 azalarak 128,9 milyar dolara düşmüş gözüküyor.

    öte yandan, 2015 yılı kasım ayı gerçekleşen ihracatımız 11,6 milyar dolar seviyesinde. bugün gazetelerin açıkladığı “tim verilerine göre” ise 2016 yılı kasım ayında 11,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş. aradaki fark %2,5 artışa işaret ediyor.

    ancak aslında böyle bir artış yoktur arkadaşlar. bunu medya organları hep yapıyor. burada “tim verilerine göre” ifadesi anahtar kelimedir.

    “tim (türkiye ihracatçılar meclisi) verileri” denen şey, ihracatçı birlikleri kayıt rakamlarından alınan geçici ihracat verileridir. şöyle ki; bir ihracatçı ihracat yapmak istediğinde, ihracatçı birliğine gider ve “gümrük beyannamesi” denen bir form açar, burada “yapmayı düşündüğü” ihracatın değerini de yazar. daha sonra ise bu ihracat ya gerçekleşir, ya da muhtelif sebeple gerçekleşmez. eğer gerçekleşirse, mal gümrüklerden çıkarken bu gümrük beyannamesi onaylanır, ve bir ay sonra “gerçekleşmiş ihracat” olarak tüik rakamlarına yansır. bu sebepten ötürü, yıllar itibariyle her zaman için bu “tim ihracat verileri” ile “tüik kesinleşmiş ihracat verileri” arasında “tim verileri” lehine yaklaşık %3’lük bir fark vardır.

    bu yüzden gazetelerin bugün yaptığı, “tim geçici ihracat verileri” ile 2015 yılı kasım ayının “tüik kesinleşmiş ihracat verileri” ni karşılaştırmak saçmadır. hatta diyebiliriz ki, aradaki %3’lük şişirme farktan ötürü, bir ay sonra kasım 2016 tüik kesinleşmiş ihracat verileri açıklandığında kasım 2016’da da ihracatın düşmeye devam ettiğini göreceğiz. aynı sebepten ötürü, ocak-kasım ihracat değerleri de bir önceki yılın aynı dönemine göre %3 değil, daha fazla düşmüş çıkacaktır.

    aşırı teknik bir değerlendirme gibi gözüktüyse kusura bakmayın, ancak bu “tim verileri” sahtekarlığı sürekli yapıldığından söyleme gereği hissettim.