türk polisinin prezervatifle imtihanı

  • ilk öncelikle şunu söylemek istiyorum ki bu yazdıklarımın kesinlikle (bkz: geçen gün yine sevişiyorum) olarak algılanmasını istemiyorum. sadece türk polisinin "büyük bir çoğunluğunun" yıllar içinde ne kadar ahlaksız, seviyesiz olduğunu ve özel hayata zerre saygısı kalmayan bir grup haline geldiğini belirtmek istediğimden paylaşıyorum.

    dün gece başlıktan da anlaşıldığı üzere bir ihtiyacım oldu ve evde olmadığından açık bir tekel ya da benzin istasyonu aramak için dışarı çıktım. biraz aradıktan sonra ihtiyacımı satın alarak eve geri dönüyordum. oturduğum yer açık siteler halinde olan bir yer ve genelde gece 12'den sonra site içlerinde devriye gezen polis araçları oluyor. kaldırımda yürürken uzaktan polis aracının geldiğini gördüm ve yürümeye devam ettim. ne alakadır bilinmez polis yanımdan geçerken kornaya bastı durmam için, ben de anlamadım nolduğunu ve "bir şey mi soracaktınız?" gibisinden mimiklerle anlaşmaya çalıştım. aracı kullanan polis "iyi geceler delikanlı" dedi, ben de olayı anlamaya çalışan bir surat ifadesiyle "merhabalar polis bey" dedim. şans eseri giydiğim şort basket şortuydu ve cebi yoktu, dolayısıyla kornaya bastığı ilk an aklıma gelen "şu kutuyu cebime atiym de sorun çıkmasın" eylemini gerçekleştiremedim. elimde üstten aşağıya sırayla telefon, cüzdan ve onun altına sıkıştırdığım kutu ile polis otosu önünde sohbetteyim. polis "gecenin bu saatinde ne yapıyorsun bakalım?" dedi ben de "bir ihtiyacım vardı, onu almak için çıkmıştım" dedim. yanındaki polis "nedir o ihtiyacın, merak ettim?" diyerek pis pis sırıtmaya başladı. ben de bu soruya nasıl cevap versem bilemedim ve "özel bir ihtiyaç polis bey" dedim. sohbet boka saracaktı, hissediyordum. polis tekrardan "nedir göster bakalım o" diye ısrar etti ve ben "tahmin edebileceğiniz üzere bir erkeğin bu saatte ihtiyaç duyduğu özel bir şey" diye cevap verdim. polis anladı ama illa benimle dalga geçmek istedi ve "göster göster, merak etme kızmıcaz" dedi. zannedersin 10 yaşında çocuğum, triplere bak "kızmıcaz" falan. olay fazla uzamasın diye ben de gösterdim ve gelen tepki "ne yapacaksın bununla, şişirip balon mu yapacaksın hahahahhaha" diye gülmeye başladılar. orada o saatte ne desem gg olacağı için sinirimi bastırdım ve "gidebilir miyim şimdi polis bey?" dedim. gelen yanıt inanılmaz rahatsız edici ve saçmaydı:

    "fazla şişirme, patlatırsın".

    daha sonra "iyi geceler" diyip yoluma devam ettim. diyeceğim şudur ki:

    ya ulan sayın polis bey! gecenin saat bilmem kaçı, hadi diyelim ot mot hikayesine kıllandın ve beni yanına çağırdın. ben de sana gereken cevabı verdim. daha ne diye bu muhabbetlere girip, komiklikler ve iğrenç şakalar yapıp adamın asabını bozarsın ki? neden didiklersin benim özel hayatımı ve bu kadar aşağılık cümlelerle beni orada küçük düşürmeye çalışırsın. biliyor ki ben ona orada ters bir şey söylesem hemen bunu kendi çıkarı için kullanabilecek ve büyük ihtimalle beni "devlet memuruna hakaretten" gecelik kodese alacak, o da olmadı beni merkeze götürüp saatlerce uğraşacaklar. çünkü yanımda bu olayı duyan bir şahidim yok ama onlar iki kişi ve tabii ki benim hikayemle istedikleri gibi oynayabilecekler. zaten son senelerde artık beynimize kazındı polislerle uğraşılmayacağı ve beni öldürseler de haklı çıkabilecekleri, ağır cezasız kurtulabilecekleri. işte tam bu yüzden ağzımı kapadım, sadece polis aracının plakasını aldım ve eve geri döndüm. şimdi yarın gitsem ve suç duyurusunda bulunsam bu konuyla ilgili, hiçbir bok olmayacak biliyorum ve uğraşmaya değmez. belki kimileriniz "ne alakası var şimdi?" diyebilir, klişe kaçabilir ama sorarım size sözlük. hangi avrupa ülkesinde, amerika bölgesinde ya da uzakdoğu/avustralya şehrinde böyle saçma ve rahatsız edici bir muhabbet olabilir?

    daha fazla mağdurum ben mağdur dizeleri yazmak gerçekten istemiyorum ama bu türk polisinin geldiği nokta berbat ve gittiği yol, yol değil.

    edit: hala serin hikaye diyen, derdini sikiym diyen ve başlığın adına takılan var. bu başlıktan daha iyi bir başlık düşünemedim çünkü adamlar "ilk defa" prezervatif görmüş gibi tepki verdi. bu insanların görevi asayişi sağlamak, baska insanların özel hayatıyla dalga geçmek değil. empati yoksunu olmayın.