siz de bahçenizde, caddenizde her gün ölü kedi toplayın, yavrular beşer beşer yılda 2-3 kez her kediden 10ar tane gelsin...
apartmandan gürültüye dayanamayanlar (malum çiftleşme zamanlarında) zehirleme, toplatma kararları alsınlar, tek başınıza karşı durmaya çalışın...
neyse sonra siz de muhtemelen akıl hastası birinin saçma sapan lafını, sanki herkes böyleymiş, sanki hiç yazılmamış gibi "kedi kısırlaştırmak" budur diye buraya döşeyin:
(bkz: kedi kısırlaştırmanın zalimlik olması)
(bkz: kısırlaştırmayı destekleyen hayvansever)
(bkz: kediyi köpeği kısırlaştıran zalim insanlar)
(bkz: hayvanını kısırlaştırıp hayvanseverim diye gezmek)
hem etrafla, hem üç kuruşa bilmem kaç tane hayvan doyurmakla, ezilmesinler, donmasınlar diye vs. uğraş ki ben nefret ediyorum bunu dillendirmekten, ne facebook ne de başka bir yerde bu konuda aktif değilim. artık bıktım uğraşmaktan.
bi de zaten yakalanamayan ve her halükarda üreyecek onlarca kedi varken bir iki tanesini de kısırlaştırıyoruz diye hiçbir fikri olmayıp akıl hastalarıyla bir tutanlar da yetti.
yettiniz.
edit: ha mesele metodolojik olmamasıymış. 15 teyzenin bir araya gelip kedi kısırlaştırdığı yerlerde kedi kalmazmış (cidden neresi orası, yok öyle 15 teyze)...
"insana zarar vermedikçe" dokunmamak gerekiyormuş...
kediler her yeri sardığında, metodolojik zehirleme ve toplatmalar gerçekleştiğinde de, ki kedi çoğalma grafiğinde kaçınılmaz son budur, omuzlarını silkip öbür tarafa geçer bunlar. çünkü metodolojiktir, yersen.
edit2: genelleme yapmıyorum deyip, başka başlık açarak hakaret eden bir zavallının metodolojik ilgi çekme çalışmasıymış.
he manyak teyze he...