geçmişten günümüze miras kalan türkülerde tıbba ve ilime duyulan güvensizliktir. dikkatle incelendiğinde belki de günümüzde doktorlara atılan dayakların, linç kültürünün de müsebbibi olan türkülerdir. şöyle üstünkörü hafızamı yokladığımda bile aslında nasıl da kanayan bir yara olduğunu gözler önüne serecek türküler mırıldanabiliyorum.
(bkz: el vurup yaremi incitme tabip)
(bkz: oy tabip şu yarayı sar sarabilir isen)
(bkz: el çek tabip)
(bkz: tabib sen elleme benim yaramı)
(bkz: değme felek)
lokman hekim gelse sarmaz yarayı
hilebaz dostunan açtık arayı
ne köşkümü koydu ne de sarayı
baykuşlar tünedi dalıma benim
değme felek değme telime benim
(bkz: karadır kaşların ferman yazdırır)
bu dert beni diyar diyar gezdirir
lokman hekim gelse yaram azdırır
yaramı sarmaya yar kendi gelsin
(bkz: değme tabip sızılıyor)
bunlar benim aklıma gelenler. halk türkülerimizde lokman hekim ve tabiplere yapılan bu ötekileştirmeye bir dur demenin vakti gelmedi mi sizce de?
ek : (bkz: han sarhoş hancı sarhoş)
han sarhoş, hancı sarhoş, yolda yabancı sarhoş
el çek tabib gönlümden, içimdeki sancı sarhoş