eşinin spermlerini enjektörle içine boşaltan kadın

  • her kadın ve erkeğin, her insanın çocuk istememe hakkı vardır.

    debe'ye soktuğunuz saçmalıklara bir de bu açıdan bakın:

    "kocan senden çocuk istemiyor bundan daha aşağılayıcı bir şey olabilir mi?"

    yahu bu neden kadını aşağılamak olsun? sizin ne saçma kafalarınız var? adam çocuk istemiyorsa istemiyordur. tam da sizin kafanızdaki insanlar yüzünden "ühüühüh çocuk istemiyo demek ki beni sevmiyor" diye ağlayanlar var, çünkü "beni sevse evlenir, beni sevse çocuk ister" diye saçma denklemler kuruyor, kurulmuş denklemleri kendiniz iki gram sorgulamadan devam ettiriyor, yetmiyor bir de yeni nesillere aktarıyor, sonra "ya nerden çıkıyor bu kadar evlenme ve çocuk meraklısı kadın?" diye bir de utanmadan soruyorsunuz. kadınlı erkekli yapıyorsunuz bu saçmalığı. eee, "benim sevgi kriterim bileklerini kesmek mesela arkadaşlar" desem ne yapacaksınız? "beni sevsen bileklerini keserdin. kesmiyor musun? demek ki beni sevmiyorsun" mu diyeceğiz? "yeaa bileklerini kesmekle çocuk istemek aynı şey mi?" diye saçmalamayın hiç, çünkü bazılarımız için şu an çocuk sahibi olmak bilek kesmekten daha istenmeyen bir şey olabilir. insanların tercihlerine önce bir saygı duymayı öğrenin ve kendi isteklerinizi dayatmayın. bir erkeğin çocuk sahibi olmayı istememesi bir "tercih"tir. ama aynı şekilde bir kadın da çocuk sahibi olmamayı tercih edebilir. çocuk sahibi olmama isteği kişinin kendisiyle ilgilidir, bunu "aayyy kocişin senden çocuk istemiyoo, bundan daha aşağılayıcı bişii olabilir mi ahahah baaaak benimki nasıl da benden istiyooo" şeklinde yansıtan ve aklınca başka bir kadına nispet yapmaya çalışan bir kadının, karşısındakinin tercihlerine saygı duymamak açısından spermleri çalıp içine enjekte eden kadından hiçbir farkı yok! ikisi de tercihlere, kararlara saygısız. iyi yani o zaman kocam benden çocuk sahibi olmayı çok istiyor diye prezervatifi delsin, benden habersiz beni hamile bırakmaya çalışsın, ben de "ihihiih yaaa beni ne kadar çok seviyooo demek ki ondan yaptı" mı diyeyim? bu kafada olan biri onu döven erkeğe de "ihihih yaa beni çok seviyo, ondan kıskanıyo dövüyo" der herhalde. e peki benim birlikte olduğum erkek de çocuk sahibi olmak istemiyorum diye onu aşağıladığımı mı düşünsün? yahu ben başkasıyla da çocuk yapmak istemiyorum, onla da istemiyorum belki? acaba bu karar karşımdakiyle değil benimle ilgili olabilir mi sevgili düşünmekten aciz suser? manyak mısınız ya siz?

    "bir çocuğu önce baba isteyecek ya. annelik zaten testte ikinci çizgiyi gördüğü an yükleniyor kadına."

    böyle sallamasyon iddialardan bıktım usandım. arkadaşlar kanıtınız nedir? "bende öyle olduuu hihiihih" bir kanıt değil, sori. örnekleminiz, test grubunuz, kontrol grubunuz, ölçüm metodunuz nedir de bu lafı götünüzden uydurma cüretini buluyorsunuz? çünkü "bende böyle oldu" demiyorsun sen, bilmiş bilmiş "bu böyledir" diye fetva veriyorsun, ondan soruyorum. koskoca evren, milyarlarca insan senin kişiliğinden ve senin biricik tecrübenden ibaret mi sanıyorsun? insanlar için "annelik içgüdüsü" denen şey bir mit. kafanıza kafanıza bunları sokuyorlar, siz de kek gibi yiyorsunuz. annelik iddia edildiği gibi çizgi görüldüğü an falan yüklenmiyor; annelik öğrenilen bir süreçtir. kültürden kültüre anneliğin içeriği bile değişir. iddia ettiğiniz gibi "içgüdüsel" olsaydı, bütün kültürlerde ve bütün kuşaklarda aynı şeyi ifade etmesi gerekirdi, çünkü bir "içgüdü" kültürden kültüre ya da kuşaktan kuşağa hop diye değişmez. sizin bugünkü annelik algınızla sizce 1000 sene önceki annelik algısı aynı mı? bırakın bini, ben size söyleyeyim, 100 sene önce bile annelikten beklentiler bugünkünden kat kat azdı. eee, madem annelik dediğiniz kadar evrensel, madem doğurur doğurmaz yükleniyor, o zaman neden mesela bebeğini terk eden anneler var? ya da sokakta yalınayak çocukları dilendiren anneleri görünce neden küfrediyorsunuz? eee, onlar da anne? e annelik içgüdüseldi hani? o zaman onların anneliğini neden beğenmiyorsunuz? hmm, demek ki annelik evrensel, genelgeçer doğruları olan bir şey değilmiş. geçin bu annelik içgüdüsel ayaklarını, emzirmek bile basbayağı öğrenilen ve öğrenmesi zaman alan bir şeydir. o çok laf ettiğiniz annelik blogları var ya, açın bir okuyun onları bence azıcık, bakın bakalım bebeği emzirmeyi, gazını çıkartmayı, altını değiştirebilmeyi nasıl öğreniyor insanlar? hiçbiri genetik olarak yüklenmiş falan değil xx kromozomlu olunca. (zaten "erkekler de bir bebeğe gayet iyi bakabilir" dememizin sebebi bu, bu öğrenilen bir şey ve herkes bir çocuğa bakmayı öğrenebilir.) eğer annelik "içgüdüsel" olsaydı, annelerin bu bilgilere otomatik olarak sahip olması gerekirdi, ama süreç öyle işlemiyor. (aksini iddia edene veya öğrenek isteyen olursa mesaj atsın, bu konuda yapılmış araştırmaları, kitapları mesaj olarak atayım.) dönün biraz annelerin yazdıklarına bakın, anneliğin ne kadar da "öğrenilen" bir şey olduğunu anlarsınız. düşündüğünüz gibi sevgi bile "otomatik" yüklenmiyor, bebekle bağ kurdukça gelişiyor. annenin babadan daha önce bebeğe bağlanmasının sebebi bile bebekle fiziksel/biyolojik olarak bebekle daha önceden temas edebilmesi yahu. götünüzden element uydurmayın yani, yok öyle "çizgi görünce yüklenen annelik" falan. var diyen bir zahmet bana bunun araştırmasını mesaj atsın, göreyim ben de. kafanızdan genelleme uydurmayın! (ekleme: "hiç de öyle çizgi görünce falan yüklenmedi bana o his" diye mesaj atan anneler oldu, "hislerime tercüman olmuşsun" diyen anneler oldu. sırf annelikten abartıldığı kadar da keyif almadığını söyledi diye ekşi sözlük'te "canavar" olmakla itham ettiğiniz kadını hatırladım mesela yine. bunları söyleyen kadınların "istisna" olduğunu mu sanıyorsunuz? ah bir de gizlice söyleyenlerin sayısını, sizin lincinizden korkmasa bunu ulu orta söyleyebilecek olanların sayısını bir bilseniz! insanları yargılamadan dinleseydiniz haberiniz olacaktı... böyle söylemleri bloglarda filan okuyunca şaşıran, ama kendisi anne olunca bire bir bunu söyleyenleri bile gördü bu gözler. bence yatın kalkın dua edin de bugün kınadığınız yarın başınıza gelmesin...)

    "bunu yapan da kadın yani dünyanın ve kainatın en hassas, en kaprisli, en incelikli, en nadide varlığı. sorsan çiçektir. ne tür bir çiçek ağzından şırıngayla sperm çeker yaa."

    kadınlar çiçek falan değildir. kadınlar sadece insandır. insanlar da malumunuz türlü türlüdür. ha sen kaprislinin teki olabilirsin, ama kendinden yola çıkıp beni, sırf kadın olduğum için "kaprisli" diye niteleme hadsizliğinde bulunacak insana da haddini bildirmekten çekinmem. sen kendini sırf kadınsın diye çok nadide de sanıyor olabilirsin, benim hiç öyle bir iddiam yok. ben normal bir insanım, çiçek, nadide falan değilim, her insan gibi iyi yanlarım da var, kötü yanlarım da. benim adıma, kadınlar adına genellemeler saçma hakkında sahip değilsin, sen sadece kendi adına konuş. her türlü kusuru da, erdemi de taşıyan insan bulunur. kadınlar da erkekler de lgbti'ler de çıkarcı, cömert, salak, kaprisli, odun, hassas, müşfik, gaddar vs. olabilirler. milyarları bulan sayıda insan gubunu pipisine kukusuna ya da cinsel yönelimine bakarak genellemek sadece ve sadece aptallıktır.

    gerçekten yazdıkça sinirleniyorum! feminist olduğum için her gün küfür yiyen benim, ama erkeklerin çocuk sahibi olmama hakkını bile savunan, "bunun karşındakini sevmekle sevmemekle alakası ne ulan?" diye soran benim şurada. yemin ederim çok değişik ülke. kadının teki kalkacak, partneri çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlara o küçük geri kalmış aklıyla "ıııhhh baaak seninki senden çocuk istemiyoor, hahayttt benimki istiyorr" diye nispet yapacak, belki o entry'yi okuyup bazı kadınların ağlayabileceğini bile düşünmeyecek kadar odun, kütük, tomruk olacak ve sonra sırf kadın olduğu için "hassas, çiçek" falan olacak öyle mi? ya gerçekten ağzımı bozduracaksınız!

    bana kalsa, ben de böyle örümcek kafalı, cinsiyetçi, düşüncesiz, nispet meraklısı tiplerin anne-baba olmasını engellemek isterdim. yetişkin olmuş kişilerin, böyle kalıplarla yetiştirilmiş olsalar bile, azıcık sorgulamalarını, azıcık "benim bu düşüncelerim biraz geri kalmış olabilir mi acaba?" diye aklından geçirebilmelerini isterdim. en azından yeni nesillere bu iğrenç fikirler aktarılamasın isterdim. herkesin tercihlerine saygı duyabilen insanlar yetişsin isterdim. insanlar çocuk sahibi olmayı başkalarına karşı hava atılacak bir unsur olarak göremesinler isterdim. bu tarz " hıyarım var" çıkışına elinde tuzlukla koşanlar olmasın isterdim.

    benim bir kadın olarak, yanlış yapan birini (sperm çalan kadınlar) yereyim derken kendisi de en az o kadar yanlış bir noktada duran bir başka kadını, sırf kadın diye destekleyecek halim yok. ama böyle kadınlara ve erkeklere rağmen de her zaman, sonuna kadar feministim. tam da işte kadınlar da "insan" oldukları için, insan olduklarından dolayı "kötü, düşüncesiz, nispetçi" vs. olabilecekleri için böyleyim.

  • hamile olduğumu öğrendikten sonra sürecin nasıl ilerlediğine dair araştırmalar yaparken rastladım enjektör kadınlarına. tabii ki kadınlar kulübünde. sanırım prezervatifin içindeki spermi alıp kendine enjekte eden kadın en masumlarından biri. sevgilisinden afedersiniz ağzına boşalmasını isteyip, sonra wcye gidip ağzındaki spermleri enjektörle çeken ve vajinasına enjekte eden kadın var. bana göre zirvenin sahibi odur.

    işin kötü yanı prezervatif delenler, eliyle alıp içine dökenler, ağzından çekenler, enjekte edenler vs çoğunlukla evli olup eşleri çocuk istemeyen kadınlar. kocan senden çocuk istemiyor bundan daha aşağılayıcı bir şey olabilir mi? çocuk yapma kararı aldığımda en büyük motivasyonum eşimin aşırı çocuk sevgisi ve isteğiydi. bir çocuğu önce baba isteyecek ya. annelik zaten testte ikinci çizgiyi gördüğü an yükleniyor kadına. babalık öyle değil, zamanla oluyor. isterse çocuk bilimci olsun hiçbir erkek istemediği çocuğa doğru dürüst babalık yapamaz. benim bu enjektör kadınlarında takıldığım nokta bu, baba sevgisinden mahrum bir çocuk dünyaya gelecek, bunu nasıl göze alıyorlar, günah ya.

    bir de evlenmek için enjekte edenler var. şunu herkes kabul eder, bebek evliliğe giden en hızlı yoldur. hadi enjekte ettiği sperm gitti dölledi yumurtayı ve bebek oldu, evlendiler diyelim. bundan sonra ne olacak hiç düşünmezler mi? hayatını çocuk yüzünden (üstelik enjekte çocuk, şırıngadan kendi imkanlarıyla) kendisiyle evlenmiş bir adamla geçirecek ya iğrenç. bunu yapan da kadın yani dünyanın ve kainatın en hassas, en kaprisli, en incelikli, en nadide varlığı. sorsan çiçektir. ne tür bir çiçek ağzından şırıngayla sperm çeker yaa.

  • hayır burası türkiye sonra adam hamile kaldığını anlayınca ben prezervatif kullanmıştım deyip kadını vuracak.

    ondan sonra şöyle bir başlığın konusu olabilir ablamız;

    (bkz: şark kurnazlığı yaparken canından olan kadın)