doların bu kadar artmasının nedeni

  • normal durum, anormal olan bu kadar baskılanmasıydı. enflasyonla karşılaştırdığımızda çok geride kaldığı zaten belliydi. olması gereken yere gelsin ve orada kalsın. stabil olması önemli olan, dalgalandıkça daha çok zarar veriyor.

  • üstteki yazar yine büyük oyunu çözmüş bir de anlamazsınız diye eklemiş :) evet kardeşim operasyon çekiyorlar. (bkz: operasyon çekmek). hükümetin eşini dostunu ülkenin en üst kademesine getirmesiyle, liyakatsizliğin, usülsüzlüğün, yolsuzluğun zirve yapmasıyla, her konuda tek bir adamın gözünün içine bakılmasıyla hiç alakası yok. oysa ki deli gibi üretim yapıyoruz ekomiyi şahlandırıyoruz ama hep operasyon çekiyolar işte. 99daki ekonomiyle ihracat şimdikiyle kıyaslanamaz demiş ama kur değişimini kıyaslıyor lale. ayrıca 2000 sonrası krizin en önemli nedenlerinden birisi de 99 depremidir. bak bakalım ne olmuş dolara faize o zaman. bıktık sizin şu büyük resim aşkınızdan amk. artık kabul edin ve siktirin gidin yetti be. yok kıskanıyorlar, yok operasyon çekiyolar, yok o yok bu. her şey iyi giderken sizin marifetiniz, boka sarınca dış güçler.

  • cumhurbaşkanının ülkeyi kafasına göre yönetmesi.

    cumhurbaşkanı kafasına göre merkez bankası başkanını görevden alıyor. partisinin kazanamadığı belediyelerin elindeki varlıkları hükümetin kontrolündeki kurumlara geçiriyor; ya da o belediyelere kayyum atıyor. meclis kararıyla imzalanmış anlaşmaları bir imza ile yürürlükten kaldırıyor.

    resmi olarak monarşi ile yönetilen pek çok ülkeden daha anti-demokratik durumdayız. bu ülkede kimse paraya da güvenmez, yatırım da yapmaz.

  • ekonomi uzmanı değilim,hatta sözelciyim. bir sözelci gibi anladığım ve öyle anlatacağım durumdur. azıcık uzun olabilir ancak yormayacak diye düşünüyorum.

    öncelikle dolar veya euro artmıyor. tl değerini ve itibarını yitiriyor. bunu bilelim.

    bilmemiz gereken ikinci şeyse doları birilerinin artırmadığı. yani bazıları sanıyor ki trump'ın önünde düğmeler var. adam kafasına göre dolar yükseltiyor. "ver papazı.", "vermem." al sana 4,80... "veriyor musun?", "vermiyorum!", "al ulan 5.40 yaptım!"

    böyle bir dünya yok.

    şimdi gerçeklikle kucaklaşalım. tl değerini, itibarını yitiriyor dedik. liranın değeri ülkenin değerine bağlıdır. ülke itibarsızlaşır, güvenilmez olursa lira da onu temsilen düşüşe geçer.

    bir mahalle örneğinden yola çıkarak anlatalım:

    diyelim ki ilimizde bir banka açılışa özel çok düşük faizli krediler verdi. mahallemizde herkes bu kredileri alıp bankanın verdiği dolarları cebine doldurdu. komşumuz ali amca bu paralarla evine iki kat daha çıktı. aysel teyze tarlasını genişletip ektiği ürünleri çeşitlendirdi. haydar abi küçük bakkalını markete çevirdi. biz de itibardan tasarruf olmaz diyerek gösterişi sevdiğimizden evimize kocaman avizeler aldık. ortalık pırıl pırıl. efendim kalktık en lüks mutfak tezgahını, dolapları, çekyatları aldık. ne bileyim ailemiz 4 kişiydi ama 12 kişilik masa aldık. hatta çok güzel garaj yapıp içine güzel bir araba koyduk vs.

    mahallede herkes evimizi parmakla gösteriyordu. "vaaay şunlara bak, eski evden eser yok. maşallah iyiler ha!" diye bize imreniyorlardı.

    aradan zaman geçti. banka dedi ki eh hadi bakalım şimdi taksitleri almaya başlayalım.

    ali amca evine iki kat çıkmıştı. karısı "ne yapacağız, evimiz var..." diye dırdır etmişti ama ali amca bunları kiraya verdi. krediyi gelire çevirdi. şimdi bankaya rahat rahat ödüyor. ali amca kafası çalışan adammış. ali amca güvenilir. ali amca adamın dibi.

    aysel teyze tarlayı ve ürünlerini genişletmişti. aysel teyzenin ürettiği sebze, meyve arttı. daha çok kazanır oldu. aysel teyze krediyi gelire çevirdi. şimdi bankaya rahat rahat ödüyor. aysel teyze güvenilir. aysel teyze kral.

    haydar abi market sahibi olmuştu. satışı birken on oldu. hatta ikinci marketi açmayı düşünüyor. haydar abi krediyi gelire çevirdi. şimdi bankaya rahat rahat ödüyor.haydar abi güvenilir adam. kafası çalışan adam.

    banka bizden parasını istiyor. bizim ailenin reisi avizeler aldı, lüks eşyalar aldı. ancak gelirimiz hiç artmadı. hanım ve küçük çocuk böyle cillop gibi eşyalarla yaşarken çok mutlulardı. ancak büyük çocuk hep nasıl ödeneceğini düşünüyordu. ileride zorluk çekeceklerini söylüyordu ancak anne ve baba "buna iyilik yaramaz." diyordu. "eskiden beton zeminde oturuyordun odanda, şimdi parkede gidiyorsun hala beğenmiyorsun." diyorlardı.

    eskiden herkes bizim evi beğenirken aslında hazır yiyici olduğumuz ortaya çıktı. mahallede bir itibarımız kalmadı. kimse bize güvenmiyor. bizim aile reisi "param var." dese de mahallede artık ne parasının ne sözünün kıymeti var. aile reisi evdekiler mırın kırın edince "en güzel eşyalarda oturuyorsunuz halen nankörlük ediyorsunuz!" diye kızıyor. çocuk "baba neden bizim hiç paramız yok?" dediğinde aile reisi en güzel evin onlarda olduğunu ve bu yüzden komşuların onları çekemediğini söylüyor.

  • recep tayyip erdoğan’ın beceriksizliği ve yönetememesi.