better call saul

  • --- finale spoiler ---

    bir küçük ve bir büyük detayla geldim.

    küçük detay:
    chuck'ın buzları nereden geliyordu? soru cevap

    büyük detay:
    chuck jimmy'yi sandpiper dokümanlarında sahtecilik yaptığı gerekçesiyle mahkemeye verdiğinde mahkeme chuck'ın elektrik hassasiyetini göz önüne alarak mahkemesalonundaki tüm aydınlatmayı kapatmıştı. fakat yalnızca acil durumlar için kullanılan kırmızı "exit" tabelaları söndürülememişti. chuck sorgu sandalyesindeyken jimmy "üzgünüm ama sanırım bu exit tabelalarını söndüremiyorlar" demişti. final bölümünde ise saul sanık sandalyesindeyken exit tabelası tamamen sönmüştü (sahne siyah beyazdı) ve arkadan, tıpkı chuck'ın rahatsız olduğu anlarda duyduğumuz hafif bir elektrik akımı sesi geliyordu. jimmy bu sırada chuck'ın hayatını nasıl alt üst ettiğini itiraf ediyordu...

    --- finale spoiler ---

  • 6x13. bölümü henüz yeni sindirmeyi başardım. aklımdaki şeyleri şimdilik dökmek istiyorum.

    --- spoiler ---

    bölümün adı "saul gone" olmasaymış, "time machine" olabilirmiş gerçekten. veya walt'un dediği gibi, "regrets". :)

    5. sezonun en güzel bölümlerinden biri olan, bagman'e dönüş yaptık. mike'ın o nadir heart-to-heart denilebilecek sohbetlerinden birine tanık olduk. her ne kadar jimmy'nin saul'a dönüşünün hikayesini izlesek de, yıllar boyunca mike'ın da hikayesini izledik bir yandan. öğrendik ki mike'ın da pişmanlıkları varmış: ilk defa rüşvet aldığı gün. aslında her şeyin başladığı yer mike için. hatırlıyor musunuz, five-o bölümünde itiraf ediyordu; oğluna kendisi de rüşvet aldığını söylediğinde "it broke my boy." demişti. oğlu, babasının da onlardan biri olduğunu kabullenememişti. ve belki de bu yüzden oğlunun ölümüne sebep olmuştu dolaylı yoldan. mike'ın da geriye dönüp değiştireceği ilk şey buymuş...

    saul ise saul. para para para. gene'in yakalandığını gördük, berbat bir halde ve trajikomik bir şekilde. "hayatında dava kaybetmemiş" bir avukata karşı bile ne kadar tehlikeli ve uğraşması zor biri olduğunu gösterdi tekrardan saul. en ufak açığı bulup, onu sonuna kadar suistimal ederek, "bir jüriyi bile ikna edersem yeter" diyerekten, ömür boyu hapis cezasını 7.5 yıla kadar indirdi anlaşmasıyla. bütün günahlarının cezası yalnızca 7.5 yıldı. bununla yetinmeyip "her cuma günü naneli çikolatalı dondurma istiyorum" gibi şımarık bir istekte bulunurken de, kim'in ifade verdiğini öğrendi. şu naneli çikolatalı dondurmasını da bir yiyemedi zavallı saul. (bkz: 5x02 & 5x03)

    ve sonra saul ile walt'un "yeni vakum temizliyicilerini" beklerken ki zamanına geri döndük. :)

    yine time machine. tabii walt da her zamanki walt. ukala ukala konuşup, saul'a "zaman makinesi geyiğini kapat, pişmanlık de şuna" dedi. walt'un pişmanlığı aynı. gray matter'dan arkadaş sandıklarının manipülasyonuna düşüp, çekilmesinden bahsetti yine. hayatının en önemli çalışmasını başkalarına kaptırışı. "seninle şu an burda olmazdım" dedi sonra da saul'a. mike gibi, walt da soruyu bu sefer saul'a yöneltti. ama saul hala saul. jimmy hala ortada yok. yaptığı hiçbir şey için sorumluluk almayan, "kazanmak" adına her şeyi yapan ve suistimal eden bir karakter. tabii walt, mike gibi değil, "her zaman mı böyleydin yani?" diyerek saul'a lafı çakıp kalkıp gitti.

    kim'in ifade verdiğini öğrenen saul, kendi verdiği ifadenin kim'i nasıl sıkıntıya soktuğunu öğrendi sonra. kim'in söylediklerini doğrulayabilecek tek kişi o iken, bilmeden bunu yaptığını öğrendi. "elimde söyleyecek başka şeyler var" dedi. mahkemede hakim bile 7.5 yıllık ceza önerisini görünce şaşırmışken, saul çıkıp her şeyi itiraf etti. her şeyi olduğu gibi anlattı. arkada oturan kim'e bakışlar atarak. o dakikadan itibaren saul gitti, jimmy geri geldi. jimmy'i geri getiren, her zamanki gibi kim'in varlığı oldu. chuck'ın dediği gibi, çevresindeki herkese zarar veren jimmy'nin, bir tek kim'e zarar vermeye gönlü el vermemişti.
    **düzeltme: kim'e zarar vermemeye yönelik bir adımdan ziyade, kim'in mahkemede olmasını isteyip, onun gözleri önünde her şeyi itiraf ediyor jimmy. kim'in güvenini ve saygısını tekrar kazanmak adına bir fedakarlık yapıyor. yaptıklarının 7.5 yıl ile yanına kalmasından ziyade, her şeyin cezasını çekmeyi kabullenerek, geçmişe dair pişmanlık duyan kim'in önünde bütün sorumluluğu üstleniyor. holy witcher of rivia'ya çok teşekkürler.

    ve yine time machine. bu sefer jimmy ve chuck'ın normal bir akşamına geri gittik. jimmy yine abisi için erzak, malzemeler almış teslim ediyor. chuck "avukatlıkla uğraşırken bir de benim ihtiyaçlarımla uğraşmana gerek yok, birisini tutabilirim bu iş için" diyor. jimmy ise yıllar boyu gördüğümüz fedakarlıkla, "sen benim abimsin, neden ben uğraşmayayım?" diyor. sezon 1 zamanındaki sıcak abi-kardeş muhabbetine bir dönüş yapıyoruz. chuck "müvekkillerin hakkında konuşalım, neler yapıyorsun" diye soruyor gayet ilgili bir şekilde. her şey yokuş aşağı gitmeden önce olduğu gibi, kardeşinin dürüst bir şekilde çalışıyor olmasından gurur duyan bir abi imajı çiziyor. ona yol göstermek istiyor. jimmy ise kendi işinden memnuniyetsiz bir şekilde,"bu muhabbeti yapmak istemiyorum" diyip kaçıyor bu konuşmadan. chuck da diyor ki, "geriye dönüp yolunu değiştirmekte utanılacak hiçbir şey yok." :) sahnenin sonunda da h. g. wells'in "the time machine" adlı kitabını okuduğunu görüyoruz chuck'ın. :)

    saul'un, jimmy'nin bir zaman makinesi olsaydı bu ana geri dönüp, abisiyle "heart-to-heart" konuşurdu. tavsiyelerini dinlerdi. onun yolundan gitmek için, mahkemede dediği gibi, "daha fazla" denerdi. jimmy'nin en büyük pişmanlığı buydu: "daha fazla denememek".

    daha fazla denemeyip, kısa yolları tercih etmesinin götürdüğü yol ise 86 yıllık hapis cezası oldu saul için. ve yine sezon 1'e selam çaktığımız sigara sahnesi ile de bitirdik. biricik kim'i ile barışarak, ona tekrar jimmy olduğunu kanıtlayarak, cezasını huzurla kabullenmiş bir jimmy.

    --- spoiler ---

    böylelikle bu harika macera da son buldu. yazılmış ve yapılmış en iyi iki dizinin hikayesi sona erdi. mike'ın dediği gibi, "no loose ends". bütün uçlar bağlandı. "o olmasaydı, bunların hiçbiri yaşanmazdı."

    yaşadığım duyguları ifade etmem imkansız. çok özleyeceğim.

    that's saul, folks.

  • vince, you magnificent son of a bitch.

    --- spoiler ---

    6x12
    bölümün genel olarak ucu açık kalan yerleri bağlayışını bir kenara bırakıyorum, zira beklenen birçok hikayenin sonunu getirdik. howard'ın eşinin cenazedeki öfkesinin havada kalmaması, kim'in suçluluk hissinin itirafa dönüşmesi, marion'un tanıtılışından beri bir boklara sebep olacağı gerçeği. hepsi bitti. saul, jeff'i kullanarak parasını da biriktirdi, son bir hamle yapmak için elinde yeterli imkanlar var. sadece zamanı yok.

    geçen bölüm bir önceki entryimde de bahsettiğim gibi, saul kim ile konuştu, kim'in tarafından konuşmayı dinledik. çokta iyi geçmeyen bu telefon konuşması haricinde, saul ile kim arasındaki her şeyin ne kadar acımasızca bittiğini breaking bad zamanına yaptığımız dönüşlerde de gördük. 6 yıl olmuş. altı. saul'un ne kadar "too far gone" olduğunu biliyor kim. ve artık onu tanımadığını taa breaking bad vaktinde bize tekrar söylüyor. onların hikayesi nasıl bağlanacak, pek tahmin edemiyorum. fakat çok tatlı bir şey olmayacağı artık kesin sanki.

    bölümde dikkatimi çeken tatlı detaylardan biri de, saul kanserli adamın evindeki evraklara göz atarken, orada bir investment report gördü. bu raporun üstündeki rakam tamı tamına $737,612.62 idi. "seven thirty seven. seven hundred and thirty seven thousand"walter white'ın meth işine girdiğinde, ailesine bırakmak için hesapladığı ve hedeflediği rakam. :)

    --- spoiler ---

    "waterworks", vince gilligan'ın yönettiği son bölüm oldu. final bölümünün yönetmeni, bu işi yıllardır beraber yapan ikilinin diğer parçası; peter gould. serinin final bölümünün adı ise, "saul gone".

    it's all gone. kalbim buna hazır değil.

    one more to go.

  • --- spoiler ---

    s6e11

    saul'un “bıyıklı bir adam hayatta iyi seçimler yapamaz” göndermesi, hem heisenberg'i hem de gelecekteki gene takovic'i kastetmesiyle yarmıştır.

    --- spoiler ---

  • spoiler

    “üzülme, sadece toprağa gireceğim. sonra toprak olacağım. sonra zamanla bir koku olacak, o kokudan sinekler türeyecek. oradan yaşamın özüne ulaşıp belki yeniden bir bedene yürüyeceğim. sonra laboratuvarın duvarlarına bir sinek konacak. belki, belki o sinek ben olacağım.” - lalo salamanca

  • vince gilligan karakterlerin dolaylı olarak ölümüne sebep verdiği maktullerin suratına yere düşmüş halde son bir kez baktırmayı seviyor galiba.

    --- spoiler ---

    görsel

    --- spoiler ---

  • yeni izleyebildim. elim ayağım titriyor.

    --- spoiler ---

    lalo ile howard'ın dizi boyunca aynı sahnede görüneceğini bile tahmin edemezken ilk ve son kez bu şekilde karşılaşmaları trajedinin boyutunu arttırmış. en son mike, walter tarafından pisi pisine öldürüldüğünde bu kadar kızmıştım. o iki gereksiz el birliğiyle adamın başını yaktılar ya delireceğim. her daim güleç yüzünle hatırlayacağım seni howard, sen bu dünya için fazla iyiydin zaten. giderayak postanı koydun ya o bile yeter abiciğim.
    --- spoiler ---

    howard'ın ölümünden bir kaç dakika önceki tiradını da paylaşalım dursun. nasıl da çarptı gerçekleri yüzlerine. hababam sınıfındaki ahmet'in tiradından sonra gördüğüm en iyi tirat.
    --- spoiler ---

    böldüğüm için kusura bakmayın, ama size bir hediye getirdim. abinle ben, her büyük zaferin ardından bay macallan ile bir toplantı ayarlardık. chuck'ın durumu dahiyene özetleyişi ki belli zaten. neyse bu… bu senin için. hak ettin. kazandın. bunda öyle iyisin ki. ben de merak ediyordum tüm bunların olayı ne? yani kendinize ne diyorsunuz? nasıl bir mazeret ile durumu aklıyorsunuz? "howard götün teki, bunu hak ediyor" mu? nedir? hep chuck'tan yana oldum, ondan mı? seni ofisinden alıp belge incelemeye verdim diye mi? hepsinden öte bir şey mi? howard, babası sayesinde tepeye tırmandı ancak ikiniz de sıkıntı içindeydiniz. "howie'de hep fazlası vardı, bizse azıyla yetindik, onu alaşağı edelim de gününü görsün" mü? bunu bana yapmanıza müsaade eden şey ne? çünkü bu öyle basit bir oyun değil. hayır. bu benim arabama bovling topu fırlatmaktan öte bir şey. planlama gerektiriyor. koordinasyon gerektiriyor. kaç haftanızı verdiniz? yoksa aylarınızı mı aldı? kolay olmamıştır muhtemelen. o yüzden söyleyin, neden? bu detaylı planı neden kurdunuz, sadece beni alaşağı etmek için mi? ben daha kötülerini de gördüm. borç. depresyon. evliliğim bitme noktasında. he tabii, yılın büyük bölümünde misafir evimde kaldığımı da ekleyeyim. bizim howard'ın atlatması gereken bir şey daha işte. ama evet, ayaklarımın üzerindeyim. iyi olacağım. ama sen? bundan çok uzaksın. siz ikiniz... siz ruhunuzu kaybetmişsiniz. jimmy, kendine hayrın yok. chuck biliyordu bunu. senin yaratılışın böyle. ama sen? tanıdığım en akıllı ve en umut vaat eden insanlardan biri. seçtiğin hayat bu mu? birbiriniz için yaratılmışsınız. bir olmadan bir parçanız eksik. para için yaptığınızı sanmıştım ama şimdi taşlar yerine oturdu. siktir et parayı. sadece eğlenmek için yapmışsınız. leopold ve loeb gibisiniz. iki sosyopat. hayır, doğru olduğunu biliyorsunuz, sadece kabul edecek yüreğiniz yok. bunu herkesin görmesini sağlayacağım. çünkü ben hayatımı herkesin doğruyu bilmesine adadım. inanın buna. kim olduğunuzu sonsuza dek saklayamazsınız.
    --- spoiler ---

  • google'a "better call saul 6. sezon izle" yazıp ilk 3 siteden birini seçip diziyi izleyebilirsin. üstelik bu sadece better call saul için geçerli değil. inanmazsın ama hemen hemen tüm diziler için bu yöntem işe yarar. müthiş değil mi? bak sana süper bir bilgi verdim. şimdi lütfen bu başlıktan s*ktir git.

  • atlaya atlaya izleyip aklımda bişey kalmadı diyen değişiklerin izlediği dizi.

  • --- spoiler ---

    s03e05

    gerçekten de şıkır şıkır işlenmiş gayet tatmin edici bir bölüm. burada dikkatinizi çekmek istediğim başka hususlar da var ;

    jimmy aslında ağabeyinin elektriğe karşı bir hassasiyeti olmadığını biliyordu. hastaneye yattığında latin doktor ablamız elektrikli yatağı gösterdiğinde anlamıştı. soru şu : jimmy ağabeyinin bu rahatsızlığının olmadığını bilmesine rağmen neden ona hastaymış gibi davranıyordu ? bence jimmy ağabeyine derin bir saygı ve sevgi duyuyor. defalarca onu tımarhaneye yollama fırsatı elindeyken hep geri tepti, üstelik ağabeyinin onun yoluna defalarca takoz koyduğunu bilerek. bu çabalarının karşılığında hep karşı sevgi görmeyi ve ağabeyinin onun da iyi birisi olabileceğine inanmasını istedi. fırsat verse ikisi de başarılı olup ' kardeşlik türküsü ' nü bile söyleyecek bir aile ortamı yaratmak istiyordu ama olmadı.

    chuck ve bitmek bilmeyen ego pompası yüzünden en son ' çekerim emaneti sikerim adaleti' diyerek mahkemede bir celsede chuck'u önce eski karısına, sonra ortağı howard'a, sonra baro'ya, sonra hakimlere, sonra kendine, sonra avukatlık hayatına rezil etti. tüyü de sivri kafa esas duruşta tekmil vererek dikti ve chuck yıllar süren bu kendini kandırma ve başarısız olduğunda çıldırma rezilliği ile baş başa kaldı.

    bazı suserlar mike reyiz'in hiç değişmediğine dikkat çekmiş. bb dizisinde mike dediğiniz adam doğru bildiğini yapar ve söylenen kadar hareket ederdi. 60 yaş üzeri bir adamın herhalde büyük değişimlere uğramasını beklemiyorsunuz ? adam 1 milyon doları alıp teslim eden bir karakter, bb'de de farklı değildi. zaten mike'ı alemde tutan bu değişmeyen fikirleri ve racona uygun eden old school tavırları. mike eğer değişmiş olsaydı gus amca ile asla yakınlaşamazdı.

    --- spoiler ---