atatürk musul ve 12 adayı neden bıraktı

  • atatürk'ün şu anki mevcut sınırları bu haliyle kurtarması bile büyük bir mucizedir. o zamanki türk ordusunun ayağına giyecek botu yoktu, millet ayağına keçe sarıp öyle savaşıyordu, koskoca tam teçhizatlı italyan ordusu karşısında donanma olmadan adalara nasıl çıkarma yapıp da alacaktın? italya, ege'ye çıkarma yapamadığından bizimle savaşmadan çekildi, bizi sevdiğinden değil, ingilizlere hıncından göstermelik top tüfek verip göller yöresini bıraktı. musul'da ingiliz ne kadar topu tüfeği adamı varsa yığmış, sen ise onca savaştan çıkıp, o yorgun askerle dinlenmiş ve teçhizatlı ingilizlere mi saldıracaktın? bu enver'in kışın sarıkamış'ta ruslara yürümesinden farksızdır. atatürk bu yüzden büyük adam ve atatürk'tür. savaşsız bir şekilde istanbul'u ve trakya'yı aldı. gerçekten rahmetli büyük adam, çok okudum okuyorum, yaptıklarını sıradan insanlar yapamaz, inanılmaz işler başarmış.

    edit: çeşitli imla ve cümle düzeltmeleri.

  • isıtıp ısıtıp aynı başlıkları açmaktan bıkmadınız, bi siktirin gidin artık

  • atatürk musul'u ve 12 adayı bırakmamıştır. 12 adalar, cumhuriyet kurulmadan çok önce uşi antlaşmasıyla italyanlara trablusgarp yenilgisiyle "geçici" olarak bırakılmıştı. bunun geçici olmasının nedeni adalardaki italyan işgalinden ileri gelmektedir. 10 şubat 1947 paris'te imzalanan barış antlaşması ile oniki ada, sadece adalarda oturanların çoğunluğunun rum olduğu gerekçesi ile yunanistan'a verildi.

    musul ve kerkük'e gelince, lozan'da türk tarafı musul, kerkük ve halep için epeyce diretmiştir. netice alınamadığından konferans ikinci bir defa daha toplanmak üzere dağılmıştı. ikinci kez toplanan konferansta da ingilizler ikna edilemedi bu demek değil ki türk tarafı da ikna oldu. konu daha sonra milletler cemiyeti'nde konuşulmak üzere rafa kaldırıldı. ancak diplomatik yönden zayıf olan yeni cumhuriyet bu konuda daha fazla diretemedi. ingiltereyle devletlerarası boyutta 1925 yılında musul ve kerkük’te hak iddaası sürdürüldü. hatta iki devlet savaş pozisyonu bile almıştır. ancak ne hikmetse, aynı tarihlerde şeyh sait isyanı patlak vermişti. ordunun mobilizasyonun önemli bir kısmı bu isyanı bastırmak için harcandı. ingiltere türkiye’ye ırak petrollerinden 25 yıl boyunca %10 pay teklif etti ancak yeni kurulan devletin nakit ihtiyacı ağır bastığından, türkiye bunun yerine 500 bin sterlin nakit para alarak musul ve kerkük’den vazgeçti.

    olayın atatürk'le veya ismet paşa'yla bir alakası yoktur. uluslararası ilişkilerde basit bir kural vardır; ekonomik ve askeri olarak bağımsızsanız yayılabilirsiniz. bundan ötesi irredantist hayalperestliğe girer ve toplumlarda tramva yaratır. (bkz: yeni osmanlıcılık) bu tür olaylarda kişilerin karizmasına ya da kültüne bakmak yerine kurumların işlevlerine, içinde bulunduğu duruma, açıkçası devlet aygıtının ne kadar "muktedir" olduğuna, yine o şartlar dahilinde bakmak çok daha faydalı olacaktır.

    edit: adaların bırakılması konusundaki tarih karışıklılığı düzeltilmiştir. radmard ' a teşekkürler.