alkolün insana kaybettirdikleri

  • ilk önce şu var: bu ülkede alkole patlayıcı madde ya da ağır narkotik muamelesi yapılmasını anlayamıyorum.
    biri bazı yazılanları okusa ülkenin musluklarından alkol akıyor, türk insanını da verandasında leş gibi kolsuz, üstünde pussylover yazan, gevşemiş tshirtüyle oturup yanına altılı birayı istiflemiş ya da viskiyi şişeden içen redneck billy veya yemyeşil, huzurlu köyünde yarın korkusu olmadan sakin ama istikrarlı biçimde akşamları usul usul çeken avusturya köylüsü felix tadında yaşıyor sanır.
    lan ne kadar içiyoruz da ne kaybedeceğiz, neyi kaybedeceğiz en başta? daha aldığımız alkolü hele kadınsak şangırdatmadan taşımak için şekilden şekile giriyoruz, duyuyorum apartmana sokarken sorun yaşayanlarımız bile var, ülke öyle bir örümcek bağlamış ki bira alırken tekelci milli kahramanmışım gibi bakıyor.
    parası zaten apayrı dert, ha bak en çok kaybettirdiği bu. bugün alkol alışverişi yaptım mesela, direkt mazi canlandı, hemen bir eski-yeni kıyası, alamancı gibi öğroya, dolara, vesaireye çevirme, ufak keyfin her ay ödettiği bedel, akabinde gelen evi yanarken çömelerek izleyen kasketli dayı çaresizliği.
    bu arada içkinin derdi de hep bu içmeyenleri alıyor, o da apayrı tuhaflık. üste bir dolu para verip bir de geyik çekmeyi hiç sevmiyorum. neleri kaybediyormuşuz bak sen:) ben hiçbir şey kaybetmedim mesela. içince içinizden canavar çıkıyorsa ve öfke kontrol sorununuz varsa muhtemelen ayıkken de böyle olduğunuz içindir. beyin hücrelerini öldürdüğüne, erektil disfonksiyona, karaciğer yağlanmasına dair bilmem ne diye makale falan dayamayın zaten alkole o kadar düşkün insan bunu iplemiyor, ipleyen de işte ömrünü anti alkol propagandasına adıyor. hem içip hem kötüleyenleri ise asla anlamıyorum.
    içkiyi seviyorum, alkolik değilim ama sağlığım elverdikçe ve canım çektikçe keyifle içiyorum, içeceğim. dünyanın en pahalı arabasına binip en pahalı yakıtını kullanan ve en pahalı içkisini içen insanlarız biz, bişiy olmaz. tersini iddia edenin evine içine 3 adet becks koyduğum siyah leş kokulu poşetimle dalar orda içerim, yeter ya, rahat bırakın bizi. bir de içki kötülüklerin anası falan değildir, sözlüğü yeşilay propaganda bürosuna çevirdiniz yeter:) iki keyif yapacağız, kulak tözümüzde bik bik bik. size ne? ağzınızdan zorla mı akıtıyorlar anlamıyorum ki.
    hem zaten neydi: "zehir değil doz öldürür."
    afiyet olsun.

  • insana kaybettiren çok şey var hayattta. ama kültürümüzde olmadığından ya da olmadığını düşündüğümüzden , belki de çok iyi bildiğimizden herşeyi , hep bardağın boş tarafını görelim, hep kaybedelim, hep içimiz kararsın, hep hatalı yaşayalım.

    glikoz şurubu besinlerle dolu market rafları.
    yediğin etlerin denetimi sağlıklı yapılmıyor.
    oldukça tehlikeli sayılabilecek bir mutfak kültürün var.
    yediğin sebze meyve eski tatları vermiyor.
    obezite konusunda oldukça ileri bir toplumsun.
    paket paket sigara içiyorsun fırsat buldukça.

    dünya çok aptal, biz çok zeki bir toplumuz. dünya çok aptal çünkü kültürlerinde şarap var, her öğle yemeğinde her akşam yemeğinde bira var menülerinde. biz çok zeki bir toplumuz, çünkü alkolun kaybettirdiklerini görüyoruz. o nedenle genlerimiz çok sağlam, en uzun yaşayan insanlarla dolu ülkemiz.

    biri yazmıştı sözlükte, dünyanın hiçbir yerinde hergün bira içtiğin için alkolik yaftası yemezsin. ama burada yersin. ama burada kaybedensin, ama burada akıllısın.

    daha az önce okudum turizm krizi başlığında. osmanlıda alkol 300 milyon , şu an 65 milyon tüketim falan. çok mu sağlıklıyız? çok mu ömrümüz uzuyor? çok mu zekileştik? çok mu mutluyuz?

    sen alkol tüketmediğin için kazandıkların olduğunu düşünüyorsun. ben alkol tüketmediğin için kaybettiğin şeyler olmadığını düşündüğüm halde sen alkol tüketenlerin kaybettiklerini saymaya çalışıyorsun . sadece alkol mu ? hadi sayalım aşırı çalışmanın, işsizliğin, obezitenin, empati yoksunluğunun, şiddetin , mevcut ülkenin ruh halinin kaybettirdiklerini. kaybettirdikleri eşleri, dostlukları, insanları.

    evinde şarap fıçısı bulunan fransız kaybediyor, evine bira hattı çekilen belçikalı kaybediyor, her gün rom tüketen karayipli kaybediyor, öğle yemeğinde bira içen alman kaybediyor. biz çok kazanıyoruz ya.

    sözüm kumar gibi alkol tüketenlerin dışındadır. bu dünyanın başına içenden çok içmeyenden kötülük gelmiştir. yani içmeyenden kork , içenden korkma.

    tanım: içki kültürünün sofralarımızda yer almamasından ve o kültürü bilmememizden kaynaklanan bardağın sürekli boş tarafını görme hadisesi.

    yiyin efendim yiyin. ama arada da için.