Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. zor günlerden geçenlerin bildiği en iyi şey

    yay geriye doğru ne kadar esnerse, ok o kadar ileri gider.

    en zor anında bile bunu unutma, ben unutmadım.

  • 2. bisikleti çalınmış ekşi sözlük yazarları

    türkiye gazetesinden kuponla aldığımız bisanbisikleti çalmıştı zamanında ibneler. çok ufaktım. 6 kardeştik. ne büyük hüzne sebep olmuştu bee. yesyeni bisikletti.

    edit: gelen özel mesajlar gösteriyor ki bu bisikletlerden oldukça fazla insan sahip olmuş ve çaldırmış. o dönem ya bisan hırsızı bi çete vardı ya da türkiye gazetesi bi yandan dağıtıp bir yandan topluyordu herhalde.
    çaldırmayan çok az şanslı insan var sanırım.

  • 3. yazarların tuttuğu premier lig takımı

    (bkz: stockholm sendromu)

    (bkz: liverpool)

  • 4. sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi

    (bkz: adam kazandı)

    -siyaset

  • 5. 29 ağustos 2018 dolar kuru

    artık 6’lı seviyeleri kalıcı yaptığını gösteren kurdur.

    o yok sene sonu max 5 olur, yok 2019 sonuna kadar 6,44’ü geçemez diyen orrrospu çocuğu vatan hainleri neredeler şimdi?

  • 6. ahmet davutoğlu deyince akla gelenler

    komşular ile sıfır sorun.
    stratejik derinlik.
    muhteşem suriye politikası.

    ebemizin amını görmemiz.

  • 7. ankara'nın en güzel yeri

    amerikan büyükelçilik rezidansından aşağı doğru (solunuza seğmenler'i alıp iran caddesinden aşağı doğru) tunalı'nın girişine kadar, paralel cadde ve sokakları da içine alacak şekildeki (arjantin, filistin, tahran vs..) bölge ankara'nın en elit, en güzel, en klas yeridir. 100 tane çayyolu, 200 tane ümitköy de olsa bu bölge en güzel, en elit kalmaya devam edecek

  • 8. gezip tozmayı kutsallaştıran yeni nesil

    az yurt disi gezin de insan gibi yasamak neymis gorun. gidip orada ot cekin alkole vurun demiyorum. temiz sokaklar, kornasiz trafik, sakin yasam, huzur hayal degil var boyle yerler. ulkece zivanadan ciktik millet birbirine dalmaya yer ariyor be.

  • 9. vcd'de porno izlemiş efsane nesil

    (bkz: avseq01.dat)

  • 10. askerde tokat atan üste karşılık vermek

    komutanı dövünce komutanlık sana geçiyor diye biliyorum.

  • 11. 29 ağustos 2018 türk telekom hisselerinin devri

    türk telekom zarar ettiği için batmıyor (zaten tekel, altyapıya doğru düzgün kaynak da ayırmıyor, nasıl batsın) araplar türk telekomu kelimenin tam anlamıyla hortumladılar, o yüzden batıyor.

    araplar kendi memleketlerinde borcu var, geliyorlar türkiyeye her nasıl oluyorsa türk bankalarıdan alınan kredi ile türk telekoma çöküyorlar (bak allahın işine) yani türkiyeye para falan girdiği yok, bir nevi hayali özelleştirme. sonra başlıyorlar türk telekomun parasını hortumlayıp kendi ülkelerindeki batık gruplarının borçlarını kapatmaya.

    peki sonuç? sömürdüler sömürdüler, posasını üzerimize atıp, "alın geri kalanı da siz sömürüp zararınızı çıkarın, nasılsa sizin vatandaşlar tam bir sağmal inek" demeye getirmiş oldular. nasıl? çok güzel değil mi?

    demek ki bu muameleyi hak ediyormuşuz ki adamlar da bize böyle muamele ediyorlar. kabile devletinden beter haldeyiz. türk telekomun yapması gereken altyapı yatırımlarının piç edildiğini de düşünürsek, ülkemizin bu olaydan zararı parayla ölçülecek gibi değil. nasıl? 10 numara tezgah değil mi?

  • 12. kpss 2018

    sonuçlar açıklanmıştır. beklediğimden iyi geldi be sözlük.

    kanıt

    edit: arkadaşlar memurluğa hoşgeldin mesajları alıyorum. sizi mutlu edeyim tercih yapmayacağım. bahtsız bir mühendizim. savunma sanayii için çırpınıyorum şu aralar. *

  • 13. moda yerine kuantum fiziğini tartışmak isteyen kız

    he çok biliyonuz kuantum fiziğini ya.
    tanım: size bakmayacak olan kız. kdksmdka

  • 14. 2018 ekonomik krizi

    bundan 5-10 sene sonra ekonomik açıdan bugünlerden bahsedilince mevcut durum hakkında büyük ihtimal ''iktisadın intikamı'' tabiri kullanılacak. bundan sadece 1 yıl önce ekonomi kanallarında ciddi yorumcular ''yeni normal''den bahsediyorlardı. ''yeni normal''e göre iktisadın en temel teorileri bile artık hatalı sonuçlar veriyordu, dünya ekonomisinin eskisi gibi değildi; internet,iletişim araçları, gelişmiş ulaşım araçları vb. yenilikler nedeniyle dünya ekonomisi artık çok daha verimliydi ve bunu ekonomistler bile geç fark etmişti. eskiden normal kabul edilmeyen birçok durum artık normal olacaktı !

    ekonomiye merak saranların ilk sorduğu soru olan ''neden para basarak borçlarımızı ödemiyoruz ?'' sorusuna bu yeni akım ''çok da şey etmeyin ama basın gitsin'' mantığıyla yaklaşıyordu yani 2008'den sonra basılan devasa paranın çok da risk oluşturmadığını hatta dünyadaki verim artışı sebebiyle çok daha fazla para basma kapasitesi olduğundan bahsediyorlardı enflasyon uzun süre daha küresel çapta geri dönmeyecekti !

    bir ekonomistin ekonomiden bu kadar kopması anormaldi ama 2011-2017 arasında basılan devasa paraya rağmen bir türlü ortaya çıkmayan enflasyon insanları bu fikirlere itti; dünyanın en büyük merkez bankasının(fed) başkanı bile(j.yallen) neden ekonomide enflasyon oluşmuyor sorusuna ''bilmiyorum'' cevabını verebiliyordu.

    bugün yeni normalden bahseden kişi ekonomist olarak anılma konusunda risk yaşar. 2017'de fed'in üç defa faiz artırımını mümkün görmeyen saygın otoriteler şimdilik 4 artırımı garanti olarak kabul ediyorlar. fed'in çok önem verdiği ön görülebilirlik olmasaydı ya da abd'i trump gibi bir meczup yönetiyor olmasaydı 4 faiz artırımı bile iyimser bir senaryoya dönüşebilirdi !

    geçen senelerde küresel boyutta borsalar,emtialar vb. her varlıkta o kadar büyük balonlar ortaya çıktı ki piyasa bunlarla yetinemeyip yeni balonlar oluşturabileceği varlık biçimleri üretti.(kripto paralar)

    belki küresel şartlardaki aşırı rahat ortam herkesi ''yeni normal'' saçmalığına sürüklemedi ama en makul stratejistler bile gelen fırtınayı göremediler. 2018 başında gop(gelişmekte olan piyasalar) borsalarının sene sonlarına kadar rekordan rekora koşması bekleniyordu ! nisan ayında bile gop merkez bankaları faiz indirimlerine devam ediyorlardı ki mayısta resim tamamen değişti yani sadece türkiye'de değil dünyada bile yaygın şekilde sadece bir ay sonrası bile ön görülemedi !(biz o dönem %7'ler civarında büyümeyi planlıyorduk !)

    -arjantin'de kriz ortaya çıktı; tükiye'de durum kritik ve görünen o ki daha birçok ülke çok ciddi sarsıntı yaşayacak.

    sene başından beri msci gelişmekte olan ülkeler endeksine göre dolar bazlı olarak ülkelerin endekslerindeki değer kayıpları şu şekilde-;(geçen haftaki veriler)
    türkiye-%52
    brezilya-%19
    g.afrika-%19
    endonezya-%18
    filipinler-%17
    macaristan- %15
    bu şekilde gidiyor. aynı dönemde msci dünya endeksi ise %2,5 artıda !

    yine aynı dönemde;
    türk lirası %34
    arjantin pesosu %33
    brezilya reali %13
    rus rublesi %11
    güney afrika randı %9 değer kaybetti.

    peki küresel şartlarda bozulma başladı mı? abd, faiz artırıyor ama henüz nötr faiz oranına bile (ekonomik aktiviteyi ne destekleyen ne de yavaşlatan) bir sene kadar uzak üstelik nötr seviyeye ulaştıktan sonra bile faiz artırımına ihtiyaç duyabilecek bir görünümleri var. ingiltere'de az biraz faiz var, avrupa ve japonya merkez bankalarının ise faiz oranları halen negatif ! parasal genişleme daha yeni zirvesine ulaştı ki bu basılan paralar uzun yıllar içinde geri toplanacak yani en az 3-5 sene bunun etkisini göreceğiz. girdiyi çok uzatmamak için örnekleri uzatmıyorum, sadece bu iki ötnek yeter mevcut riskler ise bundan çok daha fazla...

    gop'ta çok uzun yıllar sürmesi muhtemel bir maraton başladı ama yarışmacıların hepsi daha 100. metrede nefes nefese. bu girdi türkiye hakkında değil; türkiye'nin en kötüyü görüp görmediği henüz net değil ama bizim yaşadığımızı daha birçok ülkenin yaşama riski ciddi şekilde mevcut. asıl sorun ise bu dayağın sadece gop ile sınırlı kalıp kalmayacağı ! bu dayak gelişmiş ülkelere de sıçrarsa dünya şu son yedi yılda yaşadığı bolluk kadar kıtlık da yaşayabilir.

    gop'un borç riskini bir girdide yazıp buraya link olarak ekleyeceğim.

  • 15. cağ kebabı

    horizontal döner.

  • 16. yazarların bu geceki uykusuzluk nedenleri

    (bkz: ayrılık)

    edit : bu entry’i okuyan arkadaşlar teşekkür ederim ama geçmiş olsun’lu mesajlar atmayın lütfen. uzun uzun acımı paylaşan da var sağolsun da ayrılık bu. oluyor yani böyle şeyler hayatta. ilk gece uyumazsın sonra uyursun. bu kadar derin, acılı ayrılıkları yaşayacak yaşı geçtim ben. hayırlısı değilmiş diyip zıbarıp yatıyoruz. siz de çok üzmeyin içinizi. hayatta kocaman kocaman başka duygular var yaşanacak. takılmayın. geçin. tek bir duygunun sizi esir almasına izin vermeyin.

  • 17. yazarların tuttuğu italya serie a takımı

    (bkz: as roma)

    montella batistuta totti tomassi emerson cafu candela diye sayar gidersin...

  • 18. gamsız insan olmak için yapılması gereken

    saçma gelebilir ama öncelikle uzayı araştırın. en azından gezegen, yıldız, galaksi, evren, zaman gibi kavramların ne anlama geldiğini öğrenin. bu aşamada kazandığınız hiçlik ve bireysellik (yalnızlık) duygusu zaten belirli bir süre sonra gazınızı alacaktır. maddi durum olarak şansınız varsa teleskop alın, astrofotografçılık gibi hobiler edinin. bu sizi zaten günümüzün basit sorunlarına karşı umursamaz hale getirir.

    küçük olsa da bir arsa veya tarla alın. en azından kendi besin maddenizi yetiştirebilecek kadar toprakla uğraşmış olun. karnınızı doyuracak bir şansınız hep olacak, bu da bilinçaltınızı arka planda meşgul eden gereksiz endişelerden kurtaracak.

    çocuğunuz da yoksa dünya yansa umrunuzda olmaz.

  • 19. bedelli askerlik

    bir iş nasıl karmaşık hale getirilir ve toplumda her kesimin burnundan getirilirin örneği. bu iş nasıl olacaktı biliyor musunuz eyy yöneticiler?

    1. e-devlet bedelli başvurusu tıklaması ile tc kimlik no'ya 15.000 tl borç yazılması

    2. e-devlet üzerinden kredi kartı veya kişinin kullandığı bankanın online şubesi üzerinden bedellinaskerlik ödemesi seçimi tuşlarından birine basılması

    3. ilgili yerden ödemenin yapılması

    4. e-devlet üzerinden askerlik ile ilişiği yoktur belgesi alınması.

    toplam gereken süre 5 dakika, gerekenler; internet bağlantısı ve bağlanabilen bir cihaz (telefon,bilgisayar,tablet vs)

    bitti.gitti. halk memnun, alan memnun, satan memnun, işveren memnun, çalışan memnun, sigortalı memnun, sigortasız memnun, iş arayan memnun, öğrenci memnun, tsk memnun, kimse de demiyor ki lan neden bunlar 21 gün gitmedi çünkü en son 1999da bu uygulama 67 bin kişi için yapılmış, akp döneminde 2 kere hizmetsiz bedelli çıkmıştı.

    valla bravo hocam, valla bravo. zaten ebemizin sikildiği yetmiyor yaşam kalitesi yerlerde olan bu ülkede, bir de böyle iş çıkardınız başımıza.

  • 20. van'da rokete dayanıklı kumaş üretilmesi

    sanırım birilerinin bu arkadaşlara çarpma etkisinden bahsetmesi gerekiyor.
    (bkz: impact effect)

    roket o kumaşı belki delmez ama o kumaşın sahibiyle birlikte hedefine gider.

  • 21. aldatmak için en geçerli sebep

    elbet bir gün aldatılan insana verdiği zararların bedeli ödenecek veya ödetilecek sebeplerdir. sebep olarak örnek vermek gerekirse; katıksız orospuçocukluğu karakterin tek oturmuş özelliğidir. geri kalan tüm özellikler eksiktir. ve siz o insanı sevmişsinizdir :(
    aldatılan kardeşlerime tavsiyem...
    bırakın artık neye inanıyorsanız ona bırakın, salın gitsin.
    siz acıyı, intikamı, öfkeyi, hüznü taşımayın ben taşıdım 2 sene valla taşınmıyor o yük, taşınıyor da saçınızın dökülmesine, işi gücü bırakmanıza, içinizin kıyılmasına, uykusuz gecelere değmiyor; allah, buda, vodoo, karma, evren halleder hiç merak etmeyin. ya size gerek kalmaz, ya da sizin önünüze altın tepsi ile serilir.
    ve o fırsat geldiğinde asla acımayın. size sakat rolü yapan bir dilenci kadar bile acımadılar ve siz aşıktınız haberiniz olsun.
    işinize gücünüze bakın, bu başlıkları çok gezerdim vakti zamanında , sebep arardım, düşünmek isterdim, çözmek isterdim. hayır kardeşim tek bir sebep var, hiçbir mantık, hiçbir denklem, hiçbir açıklama, hiçbir suç yok. boşa kendinizi kandıracak şeyler aramayın.
    sadece sebebi kabullenin ve bırakın gitsin işte.
    aldatılmanın tek sebebi, uğruna her şeyi yaptığın ve yapacağın insanın tek karakter özelliğinin katıksız orospuçocukluğu olmasıdır.

  • 22. harun tekin (futbolcu)

    yarın istanbulda olacağı söylenen kaleci. abi yüze yüze gelsen sabaha istanbulda olursun zaten sence kasmıyor musun?

  • 23. ülker'in zam yerine gramaj düşürmesi

    çalışma şartlarımıza da benzer bir ayar yapsalar tadından yenmez.

    maaşınız sabit ama haftada 50 saat yerine 45 saat çalışacaksınız. muazzam!

  • 24. eskişehirspor

    ligden düşecekmiş, çok da umrumda.

    transferlerde açıktan para alan, her türlü hırsızlığa, üçkağıda başvuran halil ünal'ı tekrar kulüplerinin başına getirenler düşünsün.
    kafelerde diğer takımların maçlarını izleyen insanları mekanlara girip, mekanların içerisinde darp edenler düşünsün.
    diğer takımların atkı, forma vb ürünlerini üzerlerinden çıkarttırıp yırtıp yakıp insanları çırılçıplak evlerine gönderenler düşünsün.
    üzerinde galatasaray / fenerbahçe / beşiktaş forması olan kadınları, yanındaki sevgilisi ile beraber sokak ortasında dövenler düşünsün.

    ki bu sövdükleri, dövdükleri, darp ettikleri insanlar şehrin kalkınmasında, ekonominin dönmesinde, şehrin gelişmesinde büyük önem arz eden öğrenci kardeşlerim.

    beter olun! daha da beter olun inşallah.

  • 25. erotik içerikli atasözleri ve deyimler

    küfürü erotizmle karıştıran yazarların örneklendirdiği deyimler. afedersiniz yarak kelimesinin neresi erotik?

  • 26. tolga ciğerci

    bir yıl yatayım, maaşımı cukkalayayım demeyip, 1 milyon 925 bin euroyu almamayı tercih etmiş aslan parçası.

  • 27. 26 yaşında oyun bağımlısı olmak

    28, 33, 38 yaşa kadar devam edebilen bağımlılık türüdür. daha ileri yaşlarda da görülür mü bilmiyorum, ömrümüz yeterse göreceğiz hayırlısıyla.

  • 28. muhteşem zannedilen hayal kırıklığı yerler

    ben hafta sonu aracıma atlayıp yeni yerler keşfetmesini çok severim. yeni bir alışkanlık da değil. ta babadan kalma bir şey. 80 lerden bu yana babam arabasıyla her hafta sonu bizi bi yerlere götürürdü. piknik vs yapardık.

    ondan bana yadigar olarak bu huy kaldı.

    şimdi gelelim konuya; bi koy buluyorum. nasıl güzel. nasıl muhteşem. denizin rengi, kumu, arkasındaki tabiatı. her şey kusursuz. sonra internette bu koy hakkında araştırmalar yapıyorum. yorumlar hep şöyle.

    "güzel koy ama tesis yok ya gidilmez buraya"
    "denizi iyi ama bi kafe bi restoran olsa iyimiş"
    "doğası güzel de tesisleşmesi lazım kesin"

    bak bu olaya defalarca denk geldim. şimdi bu her yere tesis isteyen gerizekalılar başka bi zaman twitterda "doğa harap ediliyor, zenginler bütün plajları denizleri kapatıp otel, restoran yapıyor" diye de şikayet edecek. adım gibi eminim buna.

    adam doğanın kendisine sunduğu en muhteşem yapıya siktiriboktan birinin gelip kuracağı boktan kafeyi istiyor. orda yiyeceği 20 günlük yağda kızarmış patatese 15 tl vermeyi, ordan 20 tlye 33lük bira satın almayı ve leş gibi kokan tuvalate sıçmak için yanıp tutuşuyor adam.

    şimdi sen bunları nasıl mutlu edebilirsin? bu adamlar eğitilmez bu adamlar mutlu edilmez bu adamlar huzur da vermez huzur da hissetmez. bu adamlar melankolik takılır, her şeyden şikayet eder, hiçbir şeyi beğenmez, kendisinin çok zeki ama çok şanssız olduğunu düşünür, her şeyin en iyisini en mükemmelini hakettinine inanır, kusur hep başkalarındadır ona göre, her şey onun anlık keyfine göre dizayn edilmelidir, kimse umrunda değildir ama herkesin umrunda olmak ister.

    vallaha şuraya yazılan yerleri görünce bi doldum. hadi gideyim de kahve demleyeyim.

  • 29. alexandre pato

    ampul emojisi koymuş şimdi de, sıçtık. ekonominin başına geçebilir.

    edit: ilerde okuyan birinde "ne demiş lan bu" etkisi yaratmamak için özet: bu abimiz, sosyal medya hesabına aslan emojisi koymuş, biz galatasaraylılar da "bize mi geliyor" diye anladık, bakalım nolcak. keşke bir 10 sene önce yollasaydı. ya da msn messenger'da ne dinliyorum özelliğini açıp "zülfü livaneli - yiğidim aslanım" da dinleyebilirdi. biz anlardık.

  • 30. birkenstock

    ayağıma geçirdiğim anda gözümü alaçatı'da hesap öderken açacağım terliksidir.

  • 31. dolar artarken işyerlerinin son durumu

    finans sektöründen bildiriyorum...

    eylül sonu ekim başı gibi esas fırtına geliyor. kasım ayında da zirveye çıkacak. daha hiç bir şey görmedik...

    winter bu sefer çok sağlam geliyor

  • 32. sevişirken fırlatılan don

    ortamın gazıyla, sonrasında sanki hiç aranmayacakmışcasına hoyratça savrulup atılan dondur. genelde alakasız yerlerden çıkar.

  • 33. iphone satışlarının %65 düşmesi

    genel olarak cep telefonları satışı ne olmuş acaba? millet krizden dolayı bir şey almaya çekiniyor. sadece iphone satışı düşmemiştir

  • 34. burak yılmaz

    caner erkin’e etmediği küfür kalmadı beşiktaş taraftarının şimdi fişek oldu.
    burak yılmaz da kral olur merak etmeyin.
    bu dediklerim sadece beşiktaş taraftarı için değil tüm türk taraftarlar için. malesef biraz omurgasız bi milletiz.

    tanım: karakterini beğenmediğim ancak 15+ gol beklediğim santrafor

  • 35. maaşlara %50 zam istiyoruz kampanyası

    şu krizi işimizi kaybetmeden atlatırsak söz ilk ben gidip isteyeceğim.

  • 36. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    soru: kirmizi sarap mi rose mi beyaz mi?
    yoksa raki mi ya da viski mi?
    sakatatlar ile araniz nasil? neden genelinizin arasi yok? avrupa mutfaginda, ozellikle fransiz mutfaginda sakatatlarin ne kadar kiymetli ve pahali oldugunu duydunuz mu daha once?
    cevap: içki, yerine göre, yemeğine göre, hiç bir içkiyi de size "cool" görüneceğim diye içmem! fransız veya çin mutfağında sakatatların ne kadar pahalı olduğu umrumda değil, bir şeyin parası veya etiketi önemli değil bence, maldan kumaştan anlarım, giydiğim elbiseleri yurtdışında prada sanmışlardı, halis munis kaliteli yerli kumaşlardı. ciğer, dalak, böbrek, dil, kelle, işkembe yedim, ihtimal yine yerim.

    soru: hiç sevişirken yumurta pişirdiniz mi?
    cevap: manyak mısın sen evladım, kaybedilen proteinleri anında yerine koymak gibi bir derdin mi var! pişirmedim, pişirmek zorunda kalan olduysa da "vah, vah"

    soru: benedict cumberbatch mı yoksa robert downey jr. mı daha iyi sherlock ?
    cevap: bilemedim şimdi; farklı dönemlerde, farklı konseptlerde sherlock canlandırdılar. benedict cumberbatche bayılmazdım ama bir patrick melrose yaptı adam, ben o gündür kendime gelemem.

    soru: götümüze bakıyor musunuz doğru söyleyin ?
    cevap: gözümüzün hizasındaysa neden olmasın!

    soru: güzellik azaldıkça artan tribinizin ve göt kalkıklığınızın sebebi nedir?
    cevap: ah canım, yaşıma göre fena değilimdir, bundan demek alçakgönüllülüğüm.

    soru: birbirinizle(hemcinslerinizle) alıp veremediğiniz nedir bu kadar?
    cevap: bilmem, alıp veremediğim olduğunu sanmıyorum, 40 yaşını geçtim, 20yi aşkın 20 yıllık sağlam kadın dostlarım, arkadaşlarım var, hiç de "erkeklerle daha iyi anlaşıyorum" kadını değilim, onlardan birini 10 erkek arkadaşa değişmem.

    soru: eyyyyyy kadinlar burdan size sesleniyorum biz bu kadar basitken siz niye karmasiksiniz.
    cevap: biz karmaşık değiliz arkadaş, erkekler neden kendilerini hayvani davranışlardan ayıran evrimin son basamağına bu kadar dirençliler!

    soru: en cok nerenize .... seversiniz ?
    cevap: açık yaz şekerim, en çok şakaklarıma masaj yapılmasını isterim oldu mu!

    soru: güzel olduğunu düşüneniniz var mı ama cidden güzel? böyle 6/10 falan varımdır diyecek?
    cevap: ben kendime bir 6-7/10 veririm, ama 18 yaşındaki biriyle kıyaslamayacaksınız tabii, 18 yaşıma 8/10 verirdim, biraz sporu ihmal ettim(kilolu değilim).

    soru: düğüne nişana kınaya vs. neden bu kadar çok önem veriyorsunuz? sürekli kavgayla geçen bir süreç, evliliğe mutlu başlangıç yapmaktan neden daha önemli? istediğiniz olmadı diye onca yaşanmışlığı ve hayalleri silip atmak neden bu kadar basit?
    cevap: önem vermezdim, hatta benim eşim dostuma çok uzak ve zahmetli olduğu, onlar gelemeyeceği için hiç istemedim ama kayınvalide şanına yakıştıramadı, kendi sülalesine düğün yaptı, bir gidin önce ananıza babanıza derdinizi anlatın.

    soru: “ben merkezcilik”ten tam olarak ne zaman çıkacaksınız? bu sizi ilk görüşte aptal, uzun vadede küstah ve saygısız yapıyor.
    cevap: çok önyargılı ve küstah bir söylem; sizin gibiler için aynen karşılık vermeye devam edebiliriz umarım.

    soru: bu başlığa bakıp bakıp gülüyor musunuz yoksa mideniz mi kalkıyor?
    edit: gelen mesajlara göre çoğunluk "gadınlar hep böylesiniz, neden böylesiniz?" gibi daha baştan ataerkil kafayı gösteren muhabbetleri "gözleri kanayarak" okuyor. mutlu muyuz bu durumdan, hıncımızı aldık mı "gadınlardan"?
    cevap: çokça gülüyorum, bazen de "ay salak, dur hayat seni bir yola getirecek" diyorum.

    soru: ya herşeyi bosverin de,kaçan kovalaniyor mu
    cevap: genellemek yanlış ama var öyle salaklar aramızda!

    soru: hayla uyumayan var mı ya? ,
    cevap: saat şu anda 23;39, dün 2:21de uyuyordum, ama vardır illa uyanık olanı da o saatte de, senin entryni görmekten başa bir işle iştigal ediyordur.

    soru: romantik bir yemeğe ne dersiniz? yalnız kendi ellerinizle hazırlayacaksınız.
    cevap: yani ne var bunda, eli boş gelmeyeceksin herhalde, içecekler senden.

    soru: piercing ve dövme ile ilgili bir kaç sorum var,
    erkeklerde ne tarz dövmeler ve ne tarz piercingler, sizde nasıl izlenimler yaratıyor? özellikle şu örneklere cevap verebilirseniz çok sevinirim: sadece kulağı delik olan ve küpe takan erkek, kollarında tribal dövmeler olan erkek, göğüs uçlarında piercing olan erkek, son olarak da sizin sevgiliniz olan erkeğin sizin isminizi dövme olarak yaptıran erkek.
    cevap: vücudunda kalıcı bir değişiklik yapmayı hep kendiyle barışık olmamak olarak düşünürüm. kadını, erkeği yok, hiç böyle bir arkadaşım olmadı.

    soru: gerçekten o kadar ayakkabınız var mı?
    cevap: yooo, imelda marcos başka bir vaka, veya orada burada okuduğunuz celebrityler.

    soru: böylesine sıcak havalarda sütyen ile nasıl rahat ediyorsunuz yahu ?
    cevap: mazhar fuat özkandan gelsin; mecburen mecburen!

    soru: araya kaçınca rahatsız edici oluyor mu ?;
    cevap: ne canım, iç çamaşırı mı, kaçarsa ihtimal, kendinden pay biç!

    soru: tatil dönüşü sex motivasyonunuz nasıl? ;
    cevap: tatiline bakar.

    soru: neden kelimeleri doğru yerlerde, doğru şekillerde kullanmayıp yalan söylediniz ve anlamsızlaştırdınız?
    cevap: houston anlaşılamadı! bir yazdıklarımı oku istersen!

    soru:: neden genelde tek çocuk yapmakla yetiniyorsunuz?
    2 veya 3 çocuk sahibi olmak için başka kadın mı bulalım?
    cevap: iki çocuğum var!

    soru: düşer misin?
    cevap: dikkatli yürümezsek!

    soru: lan yoksa bütün erkeklerin mi memelerini ısırıyorsunuz??
    cevap: "bütün erkekler" derken! , çoğunu görmüyoruz bile, nasıl ısıralım!

    soru: eskişehir denince aklınıza ne geliyor ?
    cevap: büyükerşen, posuk çayı, anadolu üniversitesi

    soru: aranızda tribe girmeyen halden anlayan biri bulunur mu?
    cevap: sen karar ver! senin yaptığın da trip.

    soru: iq testlerinde çıkan sonuç ; ayak numaranız x 2’yi geçebiliyor mu?
    edit: gelen mesajlardan sonra geçmiyormuş, geçtiğini düşünecek bir hayale kapıldım ama yanıldım. salaklık bende.
    cevap: aaaa, benimki bir araştırma kapsamında yapıldı, sayısal, sözel 150 üstü, ayak numaram sanırım 75ten az!

    soru: istisnasız hepiniz mi öpüşmeyi sevişmekten daha çok seviyorsunuz yoksa bizi mi yiyorsunuz ?
    cevap: sizi yiyoruz, net!

    soru: neden bir erkeğin size olan sevgisi ve saygısı onu sizin gözünüzde güçsüz bir konuma düşürüyor. ya da şöyle sorayım gerçekten 4s kuralı mı geçerli?
    edit: (bkz: tinder'da yapılan çocuk tecavüzcüsü deneyi)
    cevap: tinder olayını araştıramayacağım, bu dediğin kişisine bağlı sanırım.

    soru, daha dğrusu entry: bir türlü bitmeyen sorular. ne meraklısınız arkadaş. hayır ben bir de, "hip ilişki kinilini yiziyirlir" diye gert gert gerinmenize ayar oluyorum. bitmedi lan her biri birbirinden gerzek sorularınız.
    cevap/yorum: sen çok yaşa e mi! al benden de o kadar!

    soru: şişe çevirmece denen ergen oyununda cesareti seçtikten sonra yaptığınız en uçuk şey neydi?
    cevap: hatırlamıyorum, benden hep gerçek istendi sanırım!

    soru: kahve ve cheesecake eşliğinde, havadan sudan konuşmak ister misin ?
    cevap: kahve ve sohbet olabilir de, senle değil sanki!?

    soru: neredeyse sorulması gereken tüm sorular sorulduğu halde hala soru sorulması sinirinizi bozmuyor mu :)
    cevap: boş anıma denk geldi, eğleniyorum.

    soru: nolcak bu eskişehirsporun hali... futboldan anlayan arkadaşlar belki bi çözüm üretir ;
    cevap: (bkz: özkaynak düzeni)

    soru: düşürmek için soru soran mı ? düşün(dür)mek için soru soran mı ?
    cevap: valla deminden beri aranızda pek fark göremedim! hiç sormasaydınız taaa iyiydi.

    soru: sizin için ağlayan erkek hakkında ne düşünüyorsunuz ?
    cevap: o noktada çok geç, bari ağlamayın

  • 37. ekşi itiraf

    insanlara tahammül edemiyorum. sonra da yalnızlıktan şikayet ediyorum.

    huysuz bir ihtiyar olarak geleceğimi hayal edebiliyorum şimdiden.

  • 38. ı ö ü ç ğ ş kullanmayan sözlük yazarı

    b,c,d,y,z ve i’yi kullanıyordur.

  • 39. mesele erdoğan meselesi değil türkiye meselesidir

    doğrusu "paraları cukkalayan biziz , ama sıkıntı olunca olay türkiye'nin meselesi. çünkü benim mallarım bunu da yer." olan açıklamadır.

  • 40. sözlükçülerin çizgi karakter olarak karşılıkları

    (tembel şirin + obur şirin)/2

  • 41. nazlı ılıcak ahmet altan neden hapiste

    şunların çıkması için harcadığı enerjinin ve çabanın 4'te 1'ini seçim kazanmak için harcasa bu kadar yenilgi almazdı diye düşündüğüm bir genel başkanın sorusu.

  • 42. antalya'nın en güzel yeri

    romantizme gerek yok (bkz: kaş)

  • 43. spor salonuna tek başına gitmek

    neden ruh sağlığına kötü etkisi olduğunun iddia edildiğini anlamadığım durum.
    zaten 1 taş çatlasa 1,5 saat koşacak ya da ağırlık kaldırıp indireceksin. takarsın kulaklığını yaparsın.

  • 44. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    az önce çok rahatsız bir yazarla konuştum allah şifalar versin. cidden dikkat etmek lazım.

  • 45. almanya'nın türkiye'yi kurtarma planı

    ''rusya arkamızda, çin yardım edecek, almanya bizi kurtacak, fransa bize aşık''... o, şu, bu; ecek, acak, macak... ulu önder sanki bugünleri görmüştü; ''oysa hangi istiklal vardır ki'' demişti, ''yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.''

  • 46. ete doyan vatandaş balığa yöneldi

    doyan çıksın kasıyor. milletle göz göre göre dalga geçenler gün gelecek kuruşa muhtaç hale gelecekler. utanmadan bu şekilde haber yapma yüzsüzlüğünüzü ödüllendirmek lazım. onu da ntv ya da cnn türk verirken çok zorlanmaz. her şey her yer sizin nasıl olsa...

  • 47. sevmek mi yoksa sevilmek mi daha güzeldir

    sevmek superegoyu,
    sevilmek ise idi doyurur.

    mutlu birey, her daim dengeyi arar ve bu doğrultuda terazi görevi gören ego ilişkide her ikisine de ihtiyaç duyar.

    iş bu sebeple ne kendinize ne de bir başkasına eziyet edin bencilliğinizle.

  • 48. thy'nin 7 milyar dolarlık boeing siparişi

    edit3: okuduğunu anlama engellileri için tekrar yazayım; doların artmaya başladığı süreçte sipariş veriliyor. tam tamına 7 milyar dolar. dolar 3,5 tl’yi çoktan geçmiş. s400’leri alıp almama, aldırıp/engel olma sürecindeyken gerçekleşiyor. s400 fiyatını bilen var mı? yok. ama boeing siparişi ortada.

    edit2: "boeing sipariş edilirse amerikan sınırlarına sokmama cezası verilir" diyenler var. bir bizim başımıza gelir bu tür işler.

    edit1: haber eski diyenler var. haber gayet 2018. yiyorsa 7.000.000.000 dolar, yazıyla 7 milyar dolarlık anlaşmayı iptal edin de millet iphone kırdığıyla kalmasın. rusyadan neden ucak almıyorsun?

    7 milyar doları tl ile ödeyeceğiz desinler o da olumlu

    tanım: dünyanın en büyük uçak üreticilerinden boeing, türk hava yolları (thy) ile 25'i kesin, 5'i opsiyonlu toplam 30 adet 787-9 dreamliner tipi yolcu uçağına yönelik sipariş anlaşmasının kesinleştiğini bildirdi
    haber linki1

    konu hakkında çiğdem toker güzel bir yazı yazmış.

    --- spoiler ---
    gerçekten ciddi olunan bir boykot kararında thy’nin toplamda 10 milyar dolara ulaştığı söylenen böylesi bir anlaşmanın iptali ciddi ve sarsıcı bir adım olmaz mıydı? ama o kadar fırtına koptu, iphone’lar balyozla, milletvekili düzeyinde ise ayakkabı topukları marifetiyle parçalandı, halka açık thy’nin dreamliner’lar hakkında kap’a herhangi bir bildirimde bulunduğunu okuyup işitmedik. kuşku yok ki, boeing ile anlaşma iptal etmek, dış hat uçuşlarında cumhuriyet gazetesi okumak isteyen yolculara, “üzgünüz” demeye benzemiyordur. yoksa yönetim kurulunda ensar’ın,türgev’in başkanları yer alan thy’nin trt kadar milli hassasiyet sahibi olmadığını kim söyleyebilir?
    --- spoiler ---

    öyleyse iphone kıracağına boeing siparişini iptal etsene??

  • 49. ağustos 2018 kağıt zammı

    iş icabı sürekli a4 kağıt kullanmaktayım,bayramdan 1 hafta önce aldığım 1 top a4 kağıt fiyatı 15 lira iken aynı kağıt bayramdan sonra 23 liraya yükselmiş kimi yerlerde bu fiyat 30 liralara kadar çıkmakta.

    geçen sene yine ağustos ayında 1 top kağıt fiyatı 7,50-9,00 lira civarında değişmekteydi ama radan geçen 1 senede fiyatların bu denli artmasını yükselen döviz bile açıklamıyor bence. bazı yerel gazeteler pazar günü gazetelerini bile basamadılar bu sebepten dolayı .

    bir türk firması olan ve-ge nin kağıdı olan copier bond ki bence türkiye üzerindeki en kalitesiz kağıt onun bile fiyatı bu kadar artmışken hükümet bari bu konuya bir el atsın ,malum yerli firma kendileri onlar neyden etkilendi de bu kadar zam yaptı. neyse diyeceklerim bu kadar hazır okul sezonu açılmışken birazda kağıtçılar zengin olsun nede olsa her okul öğrenci kaydına minimum 4 top a4 kağıt istiyor.

    efendim öncelikle zam tarihini tam bilmediğimden yada her gün zam geldiğinden ağustos olarak yazdım affınıza sığınırım.

    edit: bazi arkadaşlar ithal kağıt ile bu sorun halledilir demişler ama piyasada ki benim gördüğüm tek türk markasi copier bond onun dışında brezilya ,portekiz,endonezya vs.. gibi yerlerden geliyor kağıt ,demek istediğim onlar arttı döviz falan dedik ama bizim yerli markaya ne oluyor. neyse biz hala kapatmaya devam edelim kağıt fabrikalarını açmak yerine.

  • 50. yazarların favori savaş uçağı modeli

    brrrrrrrrrrrrrrrrrt. anlayamazsiniz...