Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. dolar artarken işyerlerinin son durumu

    ön edit : ithalatçı değil, imalatçıyım.

    bir kobi olarak kanser olma sürecini yavaş ve emin adımlarla yürüyorum. imalatı durduramıyorum iflasın ilanı demek, fatura kesemiyorum saatler arasında %10 15 zarar edebiliyorsunuz, kimya sektöründeyim ham maddemin tamamı ithal dolar bazlı, satışlarım türk lirası.

    dolar artıyorsa sende arttır diye düşünen kafa tasının içi hava dolu arkadaşlara kısaca, o işler öyle işlemiyor canım benim demekle yetinmek istiyorum.

    kendimi piyasada şanslı hissediyorum çalıştığım iş ortağımın oldukça yüklü ithalat çalışması var.

    yarınım meçhul çünkü ham madde alımını durdurdum, bir iki haftada % 30 içeri girerken ne kadar zam alabileceğimi bilmiyorum.

    hadi bakalım hayırlı kanserler.

  • 2. ekonomik güvenliği tehdit soruşturmaları

    benim özgeçmişime benzer özgeçmişe sahip bir adam ülke hazinesinin başına geçip, 80 milyonluk ülkenin ekonomisini yönetebiliyorsa, ben de bir zahmet internette ekonomi ile ilgili yorumda bulunabilirim.

  • 3. ben ali ihsan varol sorularınızı cevaplıyorum

    ali ihsan bey merhaba.

    sizi çok seviyorum. rica etsem şu sorumu cevaplar mısınız?
    çünkü büyük bir kitleye sordum '' bilemez '' dediler.

    başlıyorum;

    bunu bileceğinize eminim. 10 harf. türkiye kökenli bir terim. aniden hızlı ve seri bir şekilde yapılan ve karşısındakini gafil avlamaya yarayan şaşırtma metodu.
    harf alayım dediğinizi duyar gibiyim, merak etmeyin 5 harf benden :)

    ş_k__d_n_k

  • 4. 96 yılındaymış gibi yazmak

    “arkadaslar ust mahalledeki bakkala euro 96 futbolcu sticker ları gelmiş”

    (bkz: panini)

  • 5. akp eleştirisini bir yana bırakıp birlik olmalıyız

    dünyanın en saçma önermesidir. yahu niye kimse hükümete hesap sormuyor da 'dış güçler bık bık' diye konuşuyor? muhalefet partileri de akp siyaseti yapıyor. ülkeyi bu hale getirenler utansın. yaptıkları hatalardan ders alsın. onlar ders almıyorsa onlara oy verenler ders alsın. onlar da ders almıyorsa yapacak bir şey yok. herkes müstehakını yaşayacak.

  • 6. kahvaltıdaki favori besin

    bu gidişle çimento olacak.

  • 7. dünya solaklar günü

    "aaa sen solak mısın?" denildiğinde yüzüne o karizmatik gülümseyi konduran tüm solak dostlarım, günümüz kutlu olsun.

  • 8. 2018 ekonomik krizi

    hepimiz aynı lüks yattayız, istikamet de venezüella

    (uzun bir ekonomi yazısı yazmayalı epey olmuştu. zamanı olmayanlara tweet zinciri, olanlara da grafikli hali blogda ve mediumda. reklamsız.)

    ***

    hala eski parayla düşünenler varsa: şu anda 136 bin euro malvarlığı bulunan herkes kağıt üstünde trilyoner artık.

    çocukluğumda “milyoner” lafı zenginler için kullanılırdı (kemal sunal’ın çarıklı milyoner filmi 1983 tarihli), “milyarder” de aşırı zenginler için. (şener şen’in milyarder filmi 1986 tarihli, 3 senede çağ atlamışız.) “trilyon” kelimesi ise zaten insan zenginliği ölçmek için kullanılmazdı, hatta kelimeyi bilmek bile arkadaşlara hava atma sebebiydi. şimdi paris’i, hatta istanbul’u geçtim, eski doğu bloku ülkelerinde mütevazi bir ev sahibi olan herkes trilyoner oldu.

    kısacası aynı gemide değiliz, trilyonerlerle dolu bir vıp yatındayız. ohhh, gelsin buzlu bademler, gitsin şampanyalar…

    ***
    ***
    ***

    iki paralık bolivar
    ------------------------

    dalgasına söylüyorum tabii, tuvalet kağıdına dönmüş paranın zengini olsan ne olur?

    venezüella “gerçeksosyalizmbudeğil” cumhuriyeti’nin parası, son bir senede dolara karşı %2 milyon değer kaybetti. bugün bir çikolata almak için bir çanta dolusu bolivar lazım.

    hiperenflasyon öyle bir şey ki, para elinde durduğu her saat değer kaybettiğinden, onunla anında somut bir şeyler alman gerekiyor. sıcaklarda eriyen bir çikolata bile, nakitten daha güvenli bir zenginlik saklama aracı.

    yukardaki grafik 2000 yılından bu yana, 1 doların kaç “bolivar” ettiğini gösteriyor. mavi çizgi gerçek kur, siyah da resmi (çünkü sabit kur rejimi var). grafik logaritmik, öteki türlüsü sığmazdı. bunu iyice göstermek için dikey mavi çizgiler çizmişler: her iki mavi çizgi arası, para değerinin onda birine inmiş. yani en sondaki 6 aylık sürede %90 değer kaybı var, ve bu kayıp, ondan önceki 4 aylık dönemdeki %90 değer kaybının üstüne gelmiş.

    tek bir ülkenin değil, koca kıtanın bağımsızlığına kavuşmasının sembolü olan simon bolivar’ın ismi, dünya’daki en değersiz kağıt parçasının üstünde. nasıl bu hale geldiler?

    ***
    ***
    ***

    cari dengeler ve varlık fonları hakkında hızlandırılmış kurs
    ------------------------------------------------

    "petrol gelirini halka vereceğim" diye başkanlığa gelen chavez, bir süre sonra hem özel sermayeyi kontrol altına aldı, hem de devlet bütçesini kendi çiftliğine dönüştürdü. bunu yapmak için kurduğu ulusal kalkınma fonu (fonden), bizdeki varlık fonu muadili: denetimden uzak bir paralel bütçe yani.

    normalde, petrol gibi kaynakları olan ve cari işlemler fazlası veren ülkeler (cari işlemlerin en büyük bileşeni ticaret dengesidir, o yüzden biz kısaca "tükettiğinden çok üreten ülkeler" diyelim), ellerine geçen doları ülke içinde harcamamak için bir fon kurarlar.

    bunun kabaca üç sebebi var:

    1) volatilite: ham madde fiyatları değişir. petrol fiyatı yüksekken kazandığın parayı tasarruf et ki, fiyatlar düşünce yoksul kalma.

    2) popülizm: bu tasarrufu hükümetin kontrolüne verme, yani bütçenin parçası yapma. dünya'da hiçbir politikacı, o paraları popülist programlara harcamaktan kendini alamaz.

    3) rekabet: elinde dolar biriktikçe, kendi para birimine kıyasla dövizin değeri düşer, ithal mallar ucuzlamış olur (millet aynı maaşla daha fazla iphone alabilir) ve ihracat zorlaşır (yerel parayla beslenen işçilerin maliyeti artıyor). bu sefer de ticaret açığı verirsin, dışarıya ödeme yaptıkça elindeki dolar azalır, azalan şey değerlenir, kendi paranın değeri düşer ve bu döngü yeniden başlar. bunu kırmanın yolu, mal sattıkça gelen doların bir kısmını dışarıya aktarmak. çin hükümeti mesela gidip abd'ne borç veriyor, onların hazine bonolarını satın alarak, ve böylece kendi işçisinin alım gücü ve maliyeti çok artmıyor.

    (tüm bunları zaten biliyorduk değil mi?)

    ***

    şu anda dünya'daki en büyük tekil yatırımcı, norveç'in ulusal fonu. 1990'dan beri, tam 1 trilyon dolarlık birikim yarattılar ve dünya'daki tüm borsalarda işlem gören hisselerin %1.4'üne sahipler. sadece 2017 yılında bu fonun getirisi 131 milyar dolardı. norveç 5 milyonluk bir ülke, ankara kadar hepi topu. neredeyse hiç çalışmadan, sırf bu fonla geçinebilirler. birleşik arap emirlikleri ve katar gibi ufak ülkelerin de yüz milyarlarca dolarlık fonları var.

    chavez de bunu yapabilirdi, dünya'nın en büyük petrol rezervlerinden birine sahipti. ama onun kurduğu fonun asıl amacı, özel sermayeyi ve kamuyu denetimsiz biçimde devşirmekti. petrol parasını akılcı yatırımlara değil, yandaş beslemeye ve popülist projelere kullandılar.

    örneğin 2015'te iç piyasada petrolün fiyatı, galon başına (3.78 litre) sadece 6 sentti. bunu "halk hizmeti" sananlar şunu anlamıyor: sudan ucuza petrol satan ülke vatandaşına kötülük yapıyor demektir. devlet bütçesinin çeyreğini bu şekilde heba ettiler. sübvansiyonların gerçek maliyetini kavrayamayan ahmaklar için kahraman oldu chavez.

    zaten abd ile olan sürtüşmeden de puan kazanıyordu (en büyük ticaret ortağı abd olmaya devam etti gerçi). bu sayede, ülke batarken bile kötü yönetimi değil, dış güçleri suçlayan milyonlar oluştu. tanıdık geldi mi?

    ***

    rekor seviyedeki petrol fiyatları, chavez'in iktidarda kalmak için yaptığı bu harcamaları anca karşılayabiliyordu ve ihracatın %95'si petroldü. yukardaki grafikte petrol dışı ihracatın birkaç milyar doları geçmediğini görüyorsunuz. yani petrol geliriyle "fon kurup yatıralım" desen zaten yok da, "katma değeri yüksek endüstriler kuralım, başka şeyler de ihraç edelim" de yok. dolayısıyla petrolün değeri düşünce, tüm sistem saçmaladı.

    oysa bae gibi kısa süre önce tamamen petrole bağlı bir ülkenin 2020 hedefi ne biliyor musunuz? petrol dışı gelirlerini %80'e çıkarmak.

    hele dubai iyice ilerde: petrol ve gaz gsmh'nın sadece %5'ini oluşturuyor. bugün petrol bitse, bu herifler tık demeyecekler. türkiye'deki muhalif kesimin pek beğenmediği arapların kafası, chavez ve benzerlerinden daha iyi çalışıyor...

    ***
    ***
    ***

    dünya'nın en zayıf mülkiyet hakları
    ------------------------------------------------

    fonden giderek daha fazla şeyi içine çekti. wall street journal'a göre, dünya'daki en zayıf mülkiyet hakları venezüella'daydı, çünkü chavez istediği şirketi devletleştirip, bütçe dışına çıkartabiliyordu. kuvvetler ayrılığı yoktu, yargı onundu. böyle saçma bir ülkeye aklı başında kimse yatırım yapmadı ve inşaat bile yapılamadığı için emlak krizi çıktı. petrol üretimi dahi düştü ve halen de düşmekte.

    dışardan gelmeyenlere ek, içerde olup kendini kurtarabilen de kaçtı: birkaç sene içinde, 13000 olan şirket sayısı 4000'e düştü.

    yeni yatırım gelmeyince,
    mevcut sermaye ve know-how kaçınca,
    petrol dışı ihracat çok az olunca,
    ve petrol fiyatı da düşünce, ülkedeki döviz krizi ayyuka çıktı.

    ***

    sabit kur rejimlerinde ve özellikle bugünün venezuella'sında, dolar alım satımı serbest değil. çünkü serbest bırakıldığı anda, millet parasını tuvalet kağıdı alarak değil, dolar alarak korumaya çalışacak. herkes her yerde dolar kullanınca da, efektif olarak, bir başka ülkenin para birimine geçmiş oluyorsun. basamadıkları bir para birimine geçmeyi önlemek için, karaborsada dolar alıp satmanın cezası büyük. türkiye'yi aratmayacak bir şekilde, venezuela'da bu işe getirilen suçlama terörizm finansmanı.

    tüm bunların sonucu olarak, venezüella,her sene sefalet endeksinin (işsizlik + enflasyon) tepesinde yer alıyor. 2018 tahminlerinde de yemen'in, kongo'nun, mozambik'in açık ara ilerisindeler.

    bu tarihte daha kaç defa tekrarlanacak bilmiyorum. adına ister sosyalizm deyin, ister devlet kapitalizmi, ister korporatizm, ister komünizm, ne derseniz deyin, merkeziyetçiliğin sonu hep felaket. iyi niyetli olsan bile felaket, ama o kadar güç kazanınca iyi niyet de kalmıyor.

    ***
    ***
    ***

    türkiye'nin venezüella'dan farkı
    -------------------------------------------

    merkeziyetçilik, popülizm, yandaşlar, zenofobi, ideolojik parasal yönetim, kuvvetler ayrılığı, denetimsiz fonlar...hepsi tanıdık geliyordur. mesela varlık fonu içinde bugün thy, halkbank, ziraat, ptt, botaş, borsa, ne ararsan var. bizdeki yeni zenginlik yaratmak için değil, mevcut zenginliği, kanuni engellere takılmadan çarçur etmek için kurulmuş bir düzen.

    bir başka benzerlik: chavez, petrol fiyatları yüksekken har vurup harman savurdu, bizimki de borç para ucuzken. herkes olayı chp'ye, hor görülmüş halka filan bağlıyor da, zamanında abd'nin faizleri düşürme politikasının akp iktidarına pozitif etkisi, bence diğer tüm faktörlerden büyüktür.

    ***

    fakat arada büyük farklar da var. en barizleri:

    1) türkiye tek bir kaleme bağlı değil. yani petrol-dışı ihracatı öyle 3-5 milyar dolar değil, 150 milyar dolar. büyük bir ekonomi bu.

    2) bunca ihracata rağmen, venezüella'nın aksine, ticaret açığı var. hem de dev: 2017'de 60 milyar dolardı. toplam cari açık da 50 milyar dolar kadar.

    3) çünkü türkiye'nin doğal gazı, petrolü yok (sürpriz!) ve ihracatının %70'i de ithal girdilere bağlı (gerçek sürpriz).

    4) yani normalde dolar artınca türk ihracatçısı daha cazip hale geliyor ama olması gereken oranda değil, çünkü tüm girdileri kafadan %70 artıyor. işçisine de daha çok para ödemek durumunda, çünkü işçinin evinde kulandığı doğalgaz, işyerine gelirken harcadığı benzin hep dolarla.

    5) "petrolümüz" dediğimiz turizm geliri 25-30 milyar dolar. bu da çok fazla artamaz. lira düştükçe daha çok turist gelir ama bıraktıkları paranın dolar değeri düşük olur. oysa suudilerin petrol geliri 150 milyar dolardan fazla. rusya'nın petrol ve gaz geliri 45 milyar dolar. daha acısı, çölün ortasındaki küçücük bir şehir olan dubai'nin turizm geliri, dünya'nın en güzel coğrafyalarından birinde olan türkiye'nin tüm turizm gelirinden fazla ve her sene bu fark açılacak (2020'de 20 milyon turist hedefliyorlar)

    ***
    ***
    ***

    yiğidin kamçısı, aptalın sonu
    ---------------------------------------

    bakın, abd’nin de 20 trilyon dolar borcu var ama abd kendi parasıyla borçlanıyor. daha yakından bakarsak, bu borcun birkaç trilyonu devlet kurumları arasındaki borçlar, birkaç trilyonu da amerikalı yatırımcıların amerikan devletine verdikleri. e kalanı da (çin hükümeti örneğin) elindeki dolar rezervini oraya yatırıyor.

    dolayısıyla abd en kötü senaryoda, kendi parasını basıp, biraz enflasyona sebep olarak açığını kapatabilir. yahut vatandaşın üstündeki vergi yükü az, oradan sıkabilirler. kurumlar arasındaki hesapları maliye oyunlarıyla dengelerler, vs. bu sebeplerden dolayı kimse dolardan kaçıp euroya hücum etmiyor.

    ***

    oysa türkiye'nin büyümesi üreterek veya kendi parasıyla borçlanarak değil, döviz borcuyla oldu. bugün türkiye'ye her sene kafadan 50 milyar dolar girmesi lazım.

    türkiye'nin tüm yoksulluğunu, tüm eğitimsizliği, tüm vergileri, tüm o yetersiz sosyal harcamaları (oecd'de son üçte) düşünün: işte bu seviyeyi bile tutturabilmek için 50 milyar dolar net giriş gerek her sene.

    toplam ihtiyaç yerine net giriş diyorum, çünkü önümüzdeki sene içindeki ihtiyaç (cari açık + vadesi gelen önceki borçlar) tam 240 milyar doları buluyor.

    oysa biz daha geçen seneki cari açığı telafi edemedik. mahfi eğilmez şurada dökümünü yapmış: gereken paranın üçte ikisi "sıcak para" yoluyla girmiş -ki bu istenen bir şey değil, sıcak para girdiği gibi çıkar-, %17'si de hiç bulunamadığı için rezervlerden yenmiş. sizce 2018 tablosu daha mı iyi olacak?

    ***
    ***
    ***

    geliş(me)mekte olan ülke girdabı
    --------------------------------------------

    türkiye, klasik bir emergent markets girdabına kapılmış vaziyette...

    1) zamanında bizim gibi riskli ülkelere gelen yatırımcı artık çıkış yapıyor, yenisi de gelmiyor.

    2) dolar azaldıkça, yerine kendi dolarını koyamıyorsun (petrol satmadığın, fazla ihracat yapamadığın, ve rezervlerini yemiş olduğun için).

    3) dolara talep var ama ortada arz yok, değeri artıyor. bu da vadesi gelen döviz bazlı borçların maliyetini yükseltiyor. yani geçen ay 100 bin liralık borcu olan şirketin, bu ay 130 bin liralık borcu var. durduk yerde 30 günde 30 bin lira daha bulman lazım...

    4) ...ki sen zaten orijinal 100 bin lirayı da ödeyemiyordun, ortalama tahsilat süresi 83 günü bulmuştu (çin ve yunanistan'ın ardından dünya 3.'süydük ve o da mayıs ayının haberi.)

    5) bu ortamda şirketler ya batıyor (daha çok işsizlik) ya da hükümet tarafından kurtarılıyor (daha çok kamu borcu). erdoğan'a ne kadar yakınsan, borcunun vatandaşın üstüne yıkılması o kadar olası.

    6) bu güvensizlik hem yatırımcıyı daha çok kaçırıyor hem de içerde kalanları da dolara yöneltiyor ve başa sarıyoruz.

    7) ve tüm bunların üstüne bir de erdoğan etkisi var: artık insanlar, dünya'da eşi benzeri olmayan "faizleri arttırmak enflasyonu arttırır" teorisine gülüp geçmeyi bırakıp korkmaya başladılar. ekonomi bakanlığına damadın gelmesi ve güler sabancı filan karşısında lise 1 seviyesinde powerpoint sunumları, vs...

    ***

    bu zaten kendi başına ölümcül bir girdap ve ilerledikçe kırılma noktasına yaklaşılıyor. yani bu tip piyasalardan kaçış öyle lineer olmaz, yavaş yavaş başlar sonra çorap söküğü gibi gelir her şey (borsadaki stop-loss'ların devreye girip akıntıyı sele dönüştürmesi gibi).

    bu kırılma noktalarının yüzeysel tetikleyicileri olabilir (papaz olayı gibi) ama zaten devam etmekte olan ve her halükarda hızlanacak bir şeyden bahsediyoruz.

    ***

    işin açıkcası, asıl soru şu olmalı: neden bu kadar gecikti. yani ben asıl türkiye'nin bu kadar dayandığına şaşıyorum. sanırım dünya'da para aşırı bollaştığı için bu kadar saçmasapan ülkelere bile gelmeye devam etti. bu sistemin çarkı olan kredi kuruluşları filan da, tıpkı 2008 krizinde yaptıkları gibi, çalan müziğin biraz daha uzaması için lakayıt davrandılar.

    allah aşkına şu devletin nasıl yönetildiğini görmüyorlar mıydı: türkiye'nin haziran ayındaki bütçe açığı 25.6 milyar lira. diyanet denen ve 150 bin tane iş yapmayan erkeği beslemekten ibaret kurumun rekor seviyedeki bütçesiyse 8 milyar. yani diyaneti tümden kapatsanız, anca haziran'ın ilk 10 gününü kurtarıyorsunuz. devletin her yeri çürük.

    ben uzman olmadığım için, aklı başında olan kimsenin 2015'ten sonra türkiye'ye yatırım yapmayacağını sanmış, üç beş kuruş kalan paramın tamamını da 2016'da dışarıya çıkarmıştım. bu yüzden son iki senede bir miktar faiz geliri kaybetmiş oldum ama kafayı yemediğime değdi.

    sonuçta bu amerikan papazı filan işin magazin kısmı, durumun bu noktaya geleceği bariz bir matematik hesabıydı, mayıs'taki bloomberg röportajı sonrasında da tekrarlamıştım

    ***
    ***
    ***

    amariga'nın oyunları
    ----------------------------

    bu yazıyı okuyanların çoğunun, zaten "ülkemize operasyon yapılıyor" kafasında olmadıklarını varsayıyorum. bu söylev, sıçıp batırmış her popülist rejimin sığındığı söylevdir. fakat etrafınızda buna inanan ahmaklar varsa diye, bu işin abd-türkiye ilişkileri ile sınırlı olmadığını anlatmak için 4 grafik vereceğim (buraya linkleyemedim, orijinal yazıdan bakarsınız). sonra da trump'ın akılalmaz hamleleri ve ülkeyi çin'e satmak üstüne laf edeyim:

    1) doların son bir aydaki genel değeri:

    pound, yuan, euro karşısında neredeyse aynı. yeniden ambargo başlattığı iran'ın parası karşısında %6, ambargoyu sıkılaştırmak istediği rusya'nın rublesi karşısında %8 değerlenmiş. herhangi bir ambargoyla filan uğraşmayan lira karşısında ise %29 değerlenmiş. yani "dolar her yerde artıyor" bahanesi yetersiz.

    2) lira açısından bakarsak:

    aynı para birimlerinin her birine karşı değer kaybı %20-%32 arası. yani hepsi birden artıyor. emperyalistler doğusuyla batısıyla bir olmuş, bize saldırıyorlar (!)

    3) lira ve aşırı dandik para birimleri:

    meşhur haiti gurdesine, suriye pounduna, ırak dinarına, küba pesosuna ve kuzey kore wonuna(?) karşı dahi %28-29 değer kaybı var. (bu paraların bir kısmı doğrudan dolara endeksli fakat sabit kur uygulamayanlarda da durum aynı).

    yani abd ile her ay karşılıklı "bonbaların ucuna taramalı takar, sizi yokederiz" diye atışan ülkelerden bahsediyoruz artık. onlara karşı bir "ekonomik savaş" yok veya varsa da bu kadar etkili değil, ama nedense "güçlü türkiye" -ve başkanlıkla birlikte daha güçleneceği yalanı her gün tekrarlanmış türkiye- porselen bebek gibi kırılmış.

    4) alacaklar:

    türk bankalarının borçları ile alacakları arasındaki makas çok açılmış. bu bankalara kim borç veriyor: “dış mihraklar”. türkiye’ye dünya kadar para gömmüş diğer bankaların planı, türkiye’nin tamamen batması olabilir mi?

    ***
    ***
    ***

    trump’ın gümrük çıkışı
    ------------------------------

    ne yazık ki ülkenin muhalif kesiminde de nedensellik ilkesi ve temel ekonomi bilgisi pek yaygın olmadığından, “elbette amerika da az değil” diye bir laf araya sıkıştırıyorlar hep, ne olur ne olmaz diye. hah, işte trump’ın yaptığı son gümrük vergisi çıkışı bu hikayelere inananlara iyi bahane oldu.

    işin açıkçası, trump’ın cezalandırıcı vergilerinin mantığını bilmiyorum. arkaplanda, yani abd iç politikasında, bir korumacılık (anti-serbest ticaret) almış başını gidiyordu. ekseriyetle çin, rusya ve ab hakkındaydı bu. türkiye’yi de papaz olayı sonrası buna dahil etti, “lira çok düştü, haksız rekabet yaratıyor, kendi üreticilerimizi korumalıyız” bahanesiyle vergi koydu. halbuki dolar krizindeki bir ülke için, yerel paranın daha da düşmesi demek bu. yani abd ihracatçısına yararı değil, zararı var.

    ***

    çok cömert davranırsak, şöyle bir rasyonel plan bulabiliriz: kriz derinleşirse, türkiye’ye borç vermiş ab bankaları alacaklarını tahsil edemezler. yani trump bunu, ab ile arasında bir koz olarak kullanıyor olabilir.

    ama abd’nin son 1.5 senede ne kadar amatörce yönetildiğini gördükten sonra, buna dahi pek ihtimal vermiyorum. muhtemelen trump, halkbank davasını filan geciktirerek erdoğan’a jest yaptığını, şimdi de papaz olayıyla kazık yediğini düşünüp hırs yaptı.

    her neyse, bunları da böyle söyleyince “bak işte üstümüzde oynanan oyunlar” algısı iyice yerleşecek, halbuki bahsettiğim şey olan bitenin çok ufak bir kısmı. trump bugün ölse veya erdoğan’ın vücuduna daron acemoğlu’nun zihni girse, yine de türkiye’nin durumu değişmeyecek.

    peki seçmeni oyalamak için bir yandan batı’ya milliyetçi atarlanmalar yaparken, diğer yandan gidip ne yapıyoruz?

    ***
    ***
    ***

    çin malı
    ---------------

    çin’den medet umuyoruz. piyasayla takıştıktan, abd’yi azarladıktan, imf’ye zaten kapıyı kapadıktan sonra, elinde hiçbir koz olmadan, başkasının kapısında dilenmek kadar aptalca bir strateji olabilir mi?

    onca milliyetçi tatavanın sonu bu: gidip başka bir ülkeye domalmak.

    5 gün önce, borsa istanbul’da işlem gören tüm hisse senetlerinin değeri 122 milyar dolardı. sadece apple’ın neredeyse onda biri. yahut çin’in gsmh’sinin %1'i.

    adamlar bugün çıldırıp, “tamam kardeşim, her şirketinizi satın alıyoruz” deseler bile, cari açığı 2 sene bile kapatamıyorsun. varını yoğunu satsan statükoyu 2 sene uzatamıyorsun yani. bu rakamların abd’yle bir alakası yok.

    ***
    ***
    ***

    reçete
    -------------

    yok arkadaşlar bir reçete; gidebilen gitsin, gidemeyen de kendini ağaca çiceğe böceğe filan versin, hayatta hala ilginç şeyler var. size umut satanlara inanmak isteyeceksiniz, insan doğası böyledir (wishful thinking) ama umut matematiğe çare olamaz.

    paul krugman bugün şunu yazmış: “kısa vadede sermaye kontrolü ve borç reddi, uzun vadede de rasyonel bir faiz, tasarruf ve yatırım politikası…bu dengeyi tutturmak her halükarda çok zor ama erdoğan türkiyesi'nde imkansız”.

    kur stabilize olsa bile dev enflasyon, işsizlik ve vergiler kaçınılmaz. “kendinize bir viski koyup rahatlayın” diyeceğim ama zaten onu bile yapamadığınız için durum bu kadar vahim.

    şaka gibi ama bu ülke haketmediği bir “refah” yaşıyordu, ve şimdi hem o dönemin, hem de önceden beri devam eden sorunların hesabını ödüyor. bunu bir nesil boyunca ödeyip kurtulsak neyse, bir de üstüne akıllara ziyan bir "alternatif gerçeklik" medyası ve gittikçe artan bir sığ milliyetçilikle boğuşacağız.

    mandarin konuşmasını öğrenin bari.

    [tweet zinciri | blog yazısı | medium'daki yazı ]

  • 9. ekşi edebiyat ve sanat whatsapp kulübü

    cocuklugumu dahi andrey tarkovsky, dostoyevski ve turevleri ile gecirmeme ragmen katilmayacagim kuluptur.

    cunku biliyorum ki bu kulube giren insanların belki %10 u anca nitelik tasiyor. kalanı da olur da kiz dusururuz amaci ile giriyor.

  • 10. erbabıyla arkadaş olmak istenilen meslek

    escortluk.

  • 11. norveç'te 1 milyon 789 bin dolara satılan ev

    türk insanı o kadar parayı bulunca gidip o eve vermez. türkiye'de 20-30 daire alıp kiraya verir, takkesiyle topladığı kira bedellerini de yemez. götürüp faize yatırır. bu döngünün sonunda onca birikmiş paraya rağmen yurtdışı göremeden ölüp gider. bundan kalan emeksiz parayı da mirasçıları ya yine daireye ya da karıya kıza harcar.

  • 12. ülkenin gidişatını tek cümleyle anlatmak

  • 13. 13 ağustos 2018 donald trump'ın f35 kararı

  • 14. abd'den dolar bozdurmak için gelen kadın

    satıp ev alacaktır. o evi de öğrencilire kelle başından hesapla kiraya verecektir. ülkenin anasını siken bu zihniyettir işte. amkduum aç çomarları sizi. altındaki yorumları okurken de midem bulandı. videoyu da açmadım bile, kadının yüzünden ne bok olduğu belli.

  • 15. rusya'nın türkiye'ye 100 milyar$ borç vermesi

    rusya'nın 100 milyar doları olmadığı için imkansız önermedir.

  • 16. akp seçmeni kur artışını ne zaman hisseder

    hamam böceklerinin atom bombasından sağ çıktığını bilmeyen yazar beyanı.

  • 17. sonuna amına koyim yazılabilecek şarkılar

    feridun düzağaç - buralar soğuk amına koyim

    müslüm gürses - ne yazar amına koyim

    emre altuğ - gidecek yerim mi var amına koyim

    bülent ortaçgil - bu kalp seni unutur mu amına koyim

    mfö - bu sabah yağmur var istanbulda amına koyim

  • 18. katar'ın türkiye'ye 300 milyar dolar ateşlemesi

    (bkz: kardeşim dolar ateşle seri)

  • 19. 12 ağustos 2018 berat albayrak açıklaması

    tut ki saldırı olsun, kendi başına 19 yıllık siyasi beceriksizliğinizin belgesidir. bırakın gidin artık millet helak olacak.

    bence de kriz aslen ekonomik değil siyasi. siyasi beceriksizlik, vizyonsuzluk, çapsızlık krizi.

  • 20. bu bir döviz krizi ekonomik kriz değil

    (bkz: mal beyanı)

  • 21. herkesin bir kereliğine devlete 1000 dolar vermesi

    bence yurtdışında ki gurbetçilerimizin 1000'er euro bağışlaması bizim için daha doğru olacaktır. biz 1000 dolar verirsek yine ülke içindeki dolar rezervinden sermaye akışı sağlamış oluruz. gurbetçilerimiz verirse yurtdışından sermaye girişi olur. hem çok beğendikleri ülkelerine bir destek hem de dolara karşı savaşta bir cephe olurlar.
    altı milyona yakın gurbetçi 1000' er euro verirse altı milyar euro yapıyor. gayet güzel para bence. bunu bir düşünsünler derim.

  • 22. avrupa yakası izleyerek depresyonla mücadele etmek

    yıllardır bütün bölümlerini loop'a alıp izleyerek katıldığım aktivite. hiçbir yan etkisi olmayan antidepresan mübarek. gülümsemeyi kahkaha atmayı unutan herkese tavsiye ederim. atv yetkililerinden istirhamım yotube kanalındaki bölümlerin kalitesini 480p'den 720p'e çıkarmaları. başta gülse birsel olmak üzere dizinin yapım ve yayınında emeği geçen herkese teşekkürler.

    edit: imla.

  • 23. 13 ağustos 2018 merkez bankası açıklaması

    hah şöyle ya.

    bize anlamadığımız dilden konuşun ki bi sik yaptığınızı düşünelim. sizin dediğinizi ben anlıyorsam sorun var üstad, bi bok yapmıyorsun demektir. çıkıp “bizim allah’ımız var” dersen yapacak bi sikinizin olmadığını anlarım ama dersen ki likidite cart curt, oralara kafam basmaz benim. derim ki “aga bunlar bişey yapıyor”.

  • 24. ekşi itiraf

    evi yeni taşımışım. yeni eve geçerken de su ögrenci kafasından kurtulayim salondaki cekyatlari değiştireyim koltuk takimi alayim dedim. neyse eskileri de iki üç saatligine bodrum kattaki merdivenlerin oraya bıraktırdım ki eve bir daha cikarip asagi indirilmesin zaten salonda yer yok. neyse o gün en alt kattaki bir hanzo kapıya dayandı. kisaca konusma soyleydi;

    hanzo-o koltuklari oradan hemen alin
    ben-tamam iki üç saate alinacak bosuna yukari tasinmadi o yüzden
    hanzo-yok o koltuklar hemen gidecek vs vs.

    neyse benim de gunun yorgunlugu falan derken bosluguma geldi tamam demis bulundum ve bizim hanzo gitti. ama benim de icimde kaldi sonradan. bir sey yapmam lazim.

    telefona polis telsizi sesi cikaran bir uygulama indirdim. bu hanzoyla iki üç karsilasmamizda denk geliyormus gibi uygulamadan polis telsizi sesi acmaya basladim. bu gerizekali beni sivil polis, mit calisani gibi bir sey sanmaya basladi. yine denk gelmis gibi telefonla konusurken gizemli cumleler kurdum falan.

    su an ben eve girerken soyle yapiyoruz. bu hanzo beni gordugunde onunu ilikliyor ve istisnasiz iyi aksamlar amirim diyor.

    bunu buraya neden yazdim. ıcimde kaldi arkadas. her karsilasmamizda gulmemek icin kendimi zor tutuyorum.

  • 25. 13 ağustos 2018 dolar kuru yayın yasağı

    seçimde oy oranlarıyla oynamaya benzemicek bu olay, sonuçları çok farklı olacaktır.

  • 26. üniversitede en başarılı olunan ders

    hayatım boyunca psikoloji okumak isteyip kazara iktisata girdiğim için sosyoloji. a yla verdiğim ilk ve son ders.

  • 27. interstellar'ın o kadar da iyi bir film olmaması

    geçen gün the most unknown diye bir belgesel izledim. alanında uzman dokuz profesörün yaşamın, zamanın ve bilişin nasıl başladığı hakkındaki diyalogları ile bezeli idi. üç milyon yılda bir saniye şaşma payı bulunan atom saatini yapan profesör diğerine "interstellar'ı izledin mi?" diye sordu.

    bizim boncuklara yeterli gelmemiş demek ki.

  • 28. millet kahvesinde satrancı yanlış oynayan tip

    zaten beyni olsa akp'ye oy vermezdi.

  • 29. 13 ağustos 2018 bddk'nın swap işlemi sınırlaması

    internet sansürüyle insanları network uzmanı yapmışlardı. şimdi de swap mıvap derken bankacı yapacaklar.

  • 30. kanuni'nin patates kızartması yememiş olması

    sultan süleyman, sadece 1 tl farkla büyük boyu da bilmiyordur.

  • 31. doların yükselişini anlatan filme isim önerileri

    (bkz: çarli'nin kelekleri)

  • 32. 14 ağustos 2018 fenerbahçe benfica maçı

    sikecem sizide biletinizide artık bu maçada gitmeyecekseniz ne sikime kombine aldınız amk

  • 33. suserlerin telefon/maaş oranı

    telefonum piyasadaki en ucuz akıllı telefon.

    maaşım yok, ömrüm boyunca da olmadı ama çok insana iş ve doğal olarak maaş verdim.

    maaş verdiğim istisnasız herkesin telefonu benimkinden iyiydi.

    buradan toplumun çeşitli sosyoekonomik seviyelerine göre harcama alışkanlıklarının ne kadar akla dayanarak yapıldığını anlayabilirsiniz.

  • 34. aysun kayacı

    şimdi twitter hesabı açıp " :d" diye tweet atsa rahat 200k rt alır. çağın ötesinde bir insandı değerini bilemedik.

  • 35. kim milyoner olmak ister

    şu an yarışan gence ilginç bir şekilde ikidir çok zor zorular geliyor. son soruda(ki hatalı bir soru) genç gayet doğal bir şekilde stalingrad savunmasını överken sunucu ama ne olursa olsun bir çanakkale savaşı olamaz dedi. bu kadar popülist ve patavatsız bir yorumu yarışmacı yapsa en deneyimli sunucu bile toparlamakta zorlanırdı ama genç, sunucunun cümlesini çok güzel toparladı.

    edit: bahsedilen itici kız değil ondan önce yarışan genç.

  • 36. sözlük yazarlarının okumakta olduğu kitaplar

    ranier marie rilke, butun oykuleri

  • 37. 1 kilo muzun 15 tl olması

    devlet büyüklerinden ''muz bulamıyorlarsa yarrak yesinler.'' açıklamasını bekliyorum.

  • 38. güzel kız görünce verilen tepkiler

    -''bununla da sevisen erkekler var'' diyorum.

  • 39. müzisyen yazarlar veritabanı

    25+ yıldır profesyonel gitaristlik,
    15 yıldır kayıt işleri ile hobi seviyesi ilgilenme,
    son 5 yıldır da profesyonel produksiyon, miks vs işleri.
    amatör mastering.

    gitar, amfi pedal, efekt, mikrofon, preamp, daw, vst-fx, vsti bunları en iyi biz biliriz :p

    edit: telefonla yapılmış tek gitar vokal kaydınız vs varsa ateşleyin produksiyon yapayım hazır dolar 7 tüm piyasa iş yapmayı bırakmışken

  • 40. enpara.com

    şaka değil gerçek. kayıtlara geçsin.
    yok piyasalar kapalıymış, makas normalmiş, diğer bankalar da böyleymiş diyen finansbankın maaşlı ekşi sözlük hesapları savunmaya geçsin hemen.

    kayıtlara geçsin.

    euro alış 8,94 satış 6,36 makas %40

    yüzde kırk

    anlamayan olmuştur tekrar yazıyorum y ü z d e k ı r k ———%40——

    ziraat olsun, iş bankası olsun, garanti, akbank ne bileyim aklınıza gelen başka bankalara bakın böyle bir makas görürseniz yazın buranın altına sabah bu entry yi sileyim.

    hadi allah rahatlık versin.

  • 41. nihat genç'in muharrem ince'ye dolar tepkisi

    yav iyi de tayyip erdoğan da seçim konuşmalarında doların düşeceğini söylüyordu. bana yetkiyi verin, sonra bakın dolar nasıl düşüyor minvalinde şeyler söylüyordu. bu durumda aynı şeyleri erdoğan için de söyleyebilir misin niho!?

    t: zırva ötesi bir tepki.

  • 42. finansal 15 temmuz'a karşı birlik çağrısı

    kazanmak istiyorsanız yiğit bulut ne dediyse tersini yapın. adam bozuk saati bile geçmiş, bir kere bile dediği çıkmıyor. batırel bununla kıyaslanınca mantıklı kalır.

    edit: konu alakasız bir başlığın altına taşınınca yazdığım anlamsız kaldı. sayın ekşi bey'in attığı mesajı buraya yapıştırıyorum ki önceki başlık da bilinsin:

    dövizini satıp tl alanlar kar edecek/#80210852 entry'niz finansal 15 temmuz'a karşı birlik çağrısı başlığına taşındı

  • 43. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    ergen ergen sorulardır. bunlara cevap verenin aklını sikeyim affedersiniz. “erkekler nerenizden tahrik olur” ne lan abaza? bunu bilsen ne bilmesen ne? amacın zaten belli böyle saçma salak yan yollara girme hedefe direkt yürü bari.

  • 44. türkiye'nin üreteceği savaş uçağına isim önerisi

    şakkadanak

  • 45. en sevdiği kahve nescafe 3'ü 1 arada olan insan

    10 liralık french press alıp süslü çakma entel ortamlarda öğrendiği bikaç kahve ismini söyleyince, özendiği seçkin hayatı yaşadığını zanneden sonradan görmelerin küçük gördüğü insandır.

    sağlıklı veya lezzetli olup olmamasını konuşmak değil; başkasını hor görmek, kendini yüksekten satmak için milletin ufak fakir zevkleriyle alay etmek işleri.

    eskisi kadar olmasa da çokça insan var evine alıp keyifle içen. yaşadığı ilçeden dışarı çıkmamış kadın nerden bilsin lan senin orda burda kafelerde içtiğin bilmem ne aromalı kahveyi? herkes anasının karnından latteyle guatemala kahvesiyle mi doğdu, büyüdü? herkes zevk sahibi olmak zorunda mı? tadı hoşuna gitmiştir, keyif alıyordur seviyodur. nedir lan -bu kaliteli ve zevk sahibi birey olarak yaşıyorum- mesajı verme çabası.

  • 46. göbeklitepe'de tabletlerdeki ufo

    üst edit: link yenilenmiştir.

    https://eksiup.com/e334dd0cd47

    https://eksiup.com/a3f0abfed16

    edit : fotoğraflar urfa arkeoloji müzesinde çekilmiştir.

    edit 2 : tabletler yaklaşık 10-12 bin yıl önce yazılmış, yani mısır’dan ve sümerlerden yaklaşık 5000 yıl önce. mayalardan, azteklerden de önce. insanoğlunun avcı toplayıcı olduğu dönemden, tarım toplumuna geçtiği ilk zamanlar.
    önemli olan sembollerin ufo olup olmadığı değil, stonehenge’ten bile eski olan göbekli tepe’nin ne kadar önemli olduğudur.

    edit 3 : mizah yeteneğimiz bu kadar üst düzeydeyken! nasıl dünyaca ünlü bir komedyen çıkartamadık hayret doğrusu.

    edit 4 : kuş bakışı plan olması muhtemel ama kuş bakışının o zaman nasıl gözlemlendiğini çözemedim.

    edit 5 : göbekli tepe’ye yakın bir yerleşim olan nevali çori (m.ö 12.000-8.000 )imiş bulundukları yer, ayrıca tabaklı çömlekli dönem olduğu konusunda bilgi geldi.

    edit 6 : göbekli tepe çevresi ve dünyanın birçok yerinde, çeşitli dönemlerde antik atalarımız tarafından yapılan mağara duvar çizimleri, heykeller ve taş oymalarından bazı örneklerin uzaylılarla temas sonrası yapıldığını düşünmek tabi ki arkeoloji biliminde kolaya kaçmak olur. bu konuda çok değerli yerli yabancı arkeologlar çalışmalarına devam etmekteler. eminim ki onlar bizden daha çok isterler dış dünya bağlantılarını ispat etmeyi.
    değerli bilgileriyle başlık altında bizi aydınlatan herkese çok teşekkürler.

    son olarak "i want to belive" :)

  • 47. ayağında don olmayan şahısların doları dert etmesi

    amına koduğumun trollü.

    2001 de neden ecevit'in yanında olmadiniz madem yavsak.

    neden rahmetli ile yıllarca dalga geçtiniz.
    madem abd bizimle uğraşıyor neden kıbrıs savaşında ambargo sonrası yağ kuyruklarını hala anlatiyorsunuz duburune soktuklarını.

    seçimi marrem kazansaydi yine ayni şeyleri mi soyleyecektiniz ebesine attirdigim.

  • 48. 3 milyon doları tl'ye çeviren iş adamları

    dolar düşünce yeniden dolar alacak olan iş adamlarıdır.

  • 49. hadise'nin konserinde demir parmaklıklar getirmesi

    türkiye böyle bir ülke işte! beyonce olmak için yola çıkarsın, bide bakarsın dilberay olup çıkmışsın.

  • 50. necip uysal

    kızamadığım topçu. yetenekleri zaten kısıtlı gelişim gösterecek olsa bundan üç sene önce gösterirdi. olmadı. ama....
    o çimlere bastığı anda bir kez olsun gamsızlığını gördünüz mü?
    bir kez olsun polemiklere girdiğini gördünüz mü?
    hiç banada daha çok para dedi mi?
    vs. vs.

    gözümde ne zaman sahada olursa olsun varını yoğunu ortaya koydu. beşiktaş için yeterli değildi herkes bundan hem fikir. bir köşede durması gereken ve sadece ve sadece gerekli olduğunda defansif orta saha olarak oynaması gereken futbolcumuz. fazla macera ararsak bugün yaşanan oluyor işte. telafi edilmesi güç durum oluyor.