bugün hırvatistanlılar ellerinde bira ile dünya kupası finaline çıkmayı kutluyor. muhtemelen gecenin ilerleyen saatlerinde de bol bol seks yapıp yatacaklar. sabah da güzel bir kahvaltıdan sonra mis gibi bir gezi ve finali bekleme moduna geçecekler. biz mallar ise her saniye fakirleşiyoruz.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. 12 temmuz 2018 dolar kuru
-
2. erzurum şeker fab işçilerinin işten çıkarılması
erzurum’da gerçekleşmesiyle daha da bir içimi ferahlatmış olaydır.
(bkz: kar küreyen belediyenin küreğini sikeyim)
bakın yeni bir bkz doğdu. -
3. 11 temmuz 2018 hırvatistan ingiltere maçı
bizimle aynı grupta dünya kupası elemelerine katılan hırvatistan finale çıktı. bu hırvatlarla oynadığımız deplasmandaki ilk maçta genç ve deneyimsiz bir takıml sahaya çıkıp berabere kaldık. kendi evimizde ise üstün bir oyunla yendik. ancak grubun karar maçlarında izlanda’yı evimizde yenemediğimiz için dünya kupasına bizim yerimize hırvatlar gitti. demirören ve avanesine, arda ve saz arkadaşlarına tebrikler. bizim ülke kadar potansiyelini her alanda kullanamayan ülke dünyada zor bulunur. tebrikler hepimize
-
4. 12 temmuz 2018 muharrem ince habertürk yayını
yahu adam 50 bin avukatla ysk'yı basacağım dedi. dedi ama herhangi bir yamuk yaparlarsa basarım dedi. kaybetmiş adam, herhangi bir aksaklık da görmemiş. ne desin, neden durduk yere insanları sokağa çağırsın.
gerektiğinde yenilgiyi de kabullenmek lazım. adam da kabullenmiş işte. o gece çıkıp kaybettik deseydi mutsuzluğun geçecek miydi ? tabi ki geçmeyecekti.
ben artık ciddi ciddi inanmıyorum bu adama gönül koyanların bu adamı desteklediğine. algı oyunu yapılıyor bildiğin. -
5. ekşi sözlük yazarlarının yaşamak istediği ülke
türkiye istanbul kadıköy.
daha da spesifik olamak gerekirse moda ülkesinde yaşamak istiyorum ölene kadar. biliyorum ülke iyi durumda değil ve biliyorum bizim gücümüz yetmiyor değiştirmeye ama yine de ben başka yerde yaşayamam. popülist konuştuğumu düşüneceksiniz ama değil çünkü ben gittim yaşadım başka ülkede ama deli gibi özledim kadıköy'ü geri döndüm. mecbur da değildim ama yine de döndüm.
canlı kameralardan kadıköyün sokaklarını izliyordum zaten türkiyede değilken de. sadece özlemek değil bu çünkü özlem görünce geçer. ben baya baya dünyadaki en güzel yerin kadıköy olduğunu düşünüyorum. bunun en temel sebebi de insanlar bence. kadıköy hep genç hep aydınlık hep mutlu. hüznü bile bir başka güzel canım kadıköy'ün.
ölüp gittiğimde çaktırmadan beni bir kaldırımın altına gömün lan tek büfenin oralarda. üzerimden liseli aşıklar geçsin. komünistler eylem yapsın. gümüşçü gezmeye gitsin metalciler. ne dua isterim ne hatırlanmak isterim. mis gibi çürür kaybolurum orada.
öte yandan benden sonra kadıköy'ün hala yerinde duracak olmasını da kıskanıyorum ne yalan söyleyeyim.
sözün özü seviyorum merkez.
bir yere de gitmem dururum burada.
edit: ben bu başlığa yıllar önce yazmışım yahu. hafızam yok ama tutarlıyım gördüğünüz gibi. -
6. kamerun ordusunun köylüleri infaz etmesi
''zencilere kötü deyince biz suçlu oluyoruz'' diyen orospu evlatlarına ithafen;
sevgili orospu evlatları, kötülüğün ten rengi olmaz... kötü insan sadece kötüdür ve kötülük yapar. anladınız mı ırkçı şerefsizler?
tanım: katliam. -
7. bir semtin medeniyet seviyesini belirten detaylar
bir semt değil ancak bir ülkenin medeniyetini kaldırımların yüksekliği belirler. kaldırımlar yere ne kadar yakınsa o kadar medeni bir ülkedir ki araçların kaldırıma park etmeyeceğini bilerek tamamen yayaları düşünerek yapılmış bir kaldırım olsun. araçların park etmesini önlemek için alınan medeni olmayan bir ülkede yapılan tek şey kaldırımları yüksek tutmaktır.
-
8. en karizmatik ad soyad kombinasyonları
(bkz: habire götten zarto)
-
9. 11 temmuz 2018 hafızın cezaevinde öldürülmesi
zulüm görüyoruz yine biz üzülüyoruz, zulme sevinen ve destek olana bi şey oluyor yine biz üzülüyoruz. üzülüyorum aklıma ali tatar, kuddusi okkır geliyor. üzülmeyelim diyoruz vicdan el vermiyor. bize huzur verin arkadaş
-
10. sabah saat 06.38... arayan adnan oktar'dı
yaptığı telefon görüşmesi yüzünden, gözaltına alınabileceğini bilen ahmet hakan'ın bir nevi ön açıklama tadında olan yazısı.
-
11. kim takarsa taksın düğündeki altınlar geline ait
12 adayi da versinler.
ben bosandigimda takilari esit bolduk.zaten 2 ay evlilige dayanabildim. 800 kisilik bir dugun oldu kiz karafi toplam 50 kisiydi. adil degil ama mahkemeye tasisak hepsini kaybedecektim is uzamasin diye uzlastik. 50 akrabasiyla cebinde 50.000tl taki kari elde etti eski esim.toplasan 10.000lira yoktu taktıklari. -
12. arda turan'ın dibe çöküşüne film adı önerileri
(bkz: gibi)
karikatürü bilenler beğendi bile -
13. türklerde mesai sonrası bar kültürünün olmaması
adam minibüs parasını zor denkleştiriyor eve giderken, bir de bara mı uğrayacak.
-
14. hayatta yenmiş ve yenebilecek en lezzetli yiyecek
zigana dağında yenen baharat katılmadan mangalda pişirilen 1 kg kuzu, yanında mayalı hamurdan ekmek, çoban salatası, içecek olarak da sürahide gelen su.
-
15. kadınların ter kokmamasının sebebi
adam demek o kadar derin ter kokuyor ki, bugüne kadar ter kokan hiçbir kadını farketmemiş.
-
16. evli olmasına rağmen ütü ve temizlik yapan erkek
kendi işini kendi yapan, belki de kendisinden başkasının yaptığı ütüyü beğenmeyen erkektir.
yardımcı olan erkek denmez ona. gömlek benim gömleğim, kendi gömleğimi ütülerken eşime yardım mı etmiş oluyorum amk? bilmediğimiz bir kural mı var "ütü kadının işidir" diye? -
17. temmuz 2018 jet fadıl'ın dönüşü
şahsımı umutlandırmıştır. adam adeta aptal kesimin dünya üzerindeki ceza mekanizması.
-
18. dolar 6 tl olduğunda verilecek isim
chp nin 6 okunu temsil ediyor , cehape zihniyeti bu diyecek 100 çomar bulabilirim
-
19. eşcinsel ilişki sebebiyle işten atılan çöpçüler
kör olası çöpçüler.
-
20. must ile have to arasındaki fark
ikisi de zorunluluktur, fakat kaynaklari farklidir.
have to disariya bagimlidir, bir kural veya yasaya gore zorunluluk belirtir.
must iceriye. kendi kendinize yapmak zorunda oldugunuz seyler icin kullanilir. -
21. pitbull'un kediyi öldürmesi
amk davari poseti bir turlu birakamadi elinden, ayrica kopek sahibi olacak akli yeterliligin de yarisina bile sahip degil. goz gore gore gitti kedi.
-
22. kısmi ohal için isim önerileri
ohalcik
-
23. ruhi çenet'in sabrım taştı videosu
bu kadar denyoya karşı nasıl sakin nezih ve hala insan gibi bişeyler anlatmaya çalıştığını görünce hem tebrik ettim hem üzüldüm.
-
24. hırvat cumhurbaşkanının erdoğan'a bakışı
reis bütün ülkeyi sen yönetiyorsun bari bırak da kızlar bize kalsın.
edit: imla hatası -
25. domagoj vida
beşiktaşın bol gel-gitli, defansı ortasahaya yakın kurmaya çalışan yapısında harcanan/harcanacak stoper, giderse hem kendi kariyeri için hem beşiktaş için daha iyi olacaktır.
güzel bir bonservis bedeli hakediyor. yaşı pozisyonu için en ideal yaş aralığında, 2018 dünya kupası finali görmüş, az kullanılmış as stoper.. dosta gider.. -
26. 11 temmuz 2018 türk hava yolları rezaleti
maddi manevi çok büyük zarar etmeme yol açan rezillik. elbette thy tarafından geçiştirilmeye çalışılıyor an itibariyle.
----------
durum güncellemesi(1):
bugün yani 12 temmuz akşam itibariyle thy geri dönüş sağladı. tahminim burayı iyi takip ediyorlar. çünkü bu sefer nihayet yetkili bir kişiyle görüşebildim. kibar ve yapıcı bir tavırla yaklaştı. zararlarımın tamamının tazmini konusunda kendileriyle görüşüyoruz. halen kesin bir sonuç yok ve bu şirkete olan güvensizliğim devam ediyor. bu nedenle, burada da bol bol önerildiği gibi tüketici mahkemesine gitmek için önümüzdeki hafta başını bekleyeceğim. umarım taahhüt ettikleri gibi çok kısa sürede bu rezilliği çözüme kavuştururlar ve daha fazla kimsenin başı ağrımaz.
----------
başıma gelenler şöyle:
aylar öncesinden almış olduğum 8 temmuz gidiş - 15 temmuz dönüş yurt dışı biletimin, geçtiğimiz hafta iş dolyısıyla gidiş ayağını kullanamama durumum ortaya çıktı. şirketim bana farklı bir havayolundan 12 temmuz tarihli ikinci bir gidiş bileti aldı. yani yeni gidiş dönüş tarihlerim 12 - 15 temmuz olmuş oldu.
çevremden aldığım uyarılarla "sıralı kullanım kuralı" diye bir kuraldan haberdar oldum ve 7 temmuzda bilgi almak için türk hava yollarını aradım. bana ertesi günkü uçağıma binmesem de dönüş uçağıma binebileceğim bilgisini verdiler. ve bu konuda herhangi bir iptal, erteleme vs. işlem yapmaya gerek duyulmadı telefonun ucundaki şahıs tarafından. bu kısım gerçekten önemli. thy çalışanı konuştuğum kişi bana net şekilde hiç bir sorun olmayacağını, dönüş biletimi kullanabileceğimi belirtti. ben de bu bilginin rahatlığıyla 8 temmuzdaki biletimi kullanmadım.
daha sonra yine birkaç arkadaşımla konuyu konuşurken içime kurt düşürdüler. bana yanlış bilgi verilmiş olabileceğini, dönüş biletimi kontrol etmemi söylediler. 9 temmuzda tekrar türk hava yollarını aradığımda ise şok oldum ve kabus başladı. gerçekten bana, gidiş uçağına binmediğim için dönüş biletimin yandığını söylediler. üstüne üstlük, biletimi kullanabilmek istiyorsam 2300 tl ceza ödemem gerektiğini ilettiler. 2300 tl!! ya da 2650 tl vererek yeniden bilet alabileceğimi söylediler. çünkü uçağımı kaçırmış görünüyormuşum ve bu benim sorumluluğummuş. bunun olamayacağını, asla bir ücret ödemeyeceğimi üstelik dönüş biletimin yanmayacağı bilgisini zaten kendilerinden aldığımı söyledim. ses kayıtlarından rahatça ulaşabilirlerdi. telefonun ucundaki kişi iyi niyetli bir çalışandı ve durumu toparlayabilmek için çaba sarf etti açıkçası fakat yetkileri dahilinde bana bir sonuç sağlayamadı. tek yapabildiği şikayet dilekçesi oluşturmak oldu. yalnız bu durumun çözülmesi için benim 2 günüm olduğunu yoksa dönüş biletim olmadığı için yeni aldığım bileti de kullanamayacağımı, yani seyahat planımın tamamının çöp olacağını ve çok büyük zarar edeceğimi tekrar tekrar anlattım. elbette ki konuyu çözeceklerine dair asla bir söz vermediler. ilgileneceğiz vs dediler.
2 gün boyunca bir kaç defa daha bu işlemin hızlandırılması için thy ile temasa geçtim fakat bir dönüş alamadım. nihayet dün, yani 11 temmuz akşamı email ile dönüş sağladılar. okuduğumda başımdan aşağı kaynar sular döküldü!! gayet pişkince, bana 7 temmuzda hatalı bilgi veren çalışanlarını uyardıklarını; bunun dışında da konuyla ilgili bir şey yapmayacakları yazıyordu. terbiyesizlik, umursamazlık öyle bir boyutta ki hem hatalarını kabul edip hem de hiç bir şey yapmayacaklarını açıkça yazabilecek seviyeye gelmiş bir şirketten bahsediyoruz. attıkları mail üzerine tekrar konuşmalarımda ise yine sadece bir itiraz formu oluşturmaktan başka bir şey yapmıyorlar. en kısa zamanda size geri dönüş yapacağız gibi jenerik saçma sapan laflar anca.
bugün ayın 12'si ve ben bütün seyahatimi yakmış durumdayım. binlerce tl zarar ettim. bilet masrafları, otel masrafları, yurt dışında katılacağım etkinliğin masrafı derken şu an yazarken bile ellerim titriyor. işin manevi zarar boyutu ise bambaşka... günlerdir yaşattıkları bombok tecrübe, aylardır heyecanla beklediğim seyahate gidememenin psikolojik etkisini uzun uzun yazmayacağım burada.
velhasıl, türk hava yolları ile halen savaş halindeyim ve eninde sonunda zararlarımı karşılayacaklar, bunun alternatifi yok. şu an ilk iş tüketici mahkemesine başvurmak olacak. daha önce farklı markalarla hukuki savaşlar verdim ve kazandım. yalnız bu kadar büyüğü hiç başıma gelmemişti açıkçası. gündem oluşursa daha etkili olacağı için buraya detaylıca durumu yazdım. umarım bir etkisi olur. gelişmeleri de buraya ekleyeceğim gün gün.
türkiyede müşteri memnuniyetinin parayı alana kadar olduğunu bir kere daha bana hatırlatmış oldular. ama pes etmek yok, ellerim yakanızda türk hava yolları!!!
edit(1):
thy'den gelen maili de eklemem konusunda tavsiyeler aldım. buyrunuz dün bana atılan mailin ekran grüntüsü
görüldüğü üzere hatalarını hem kabul edip, hem de meseleyi yine benim üzerime yıkmaya çalışıyorlar. zaten meselenin özü olan, "sıralı kullanım kuralı"ndan dem vurmuşlar. zaten ben bunun teyidini almak için henüz daha biletimi yakmamışken işlem yapmak için aramıştım sizi sayın thy!
edit(2):
sözleşmede yazan belli, hata sendeymiş diye mesajlar aldım bir kaç tane. sıkıntı şu ki, ben bu kuraldan haberdar olduğum an işlem yapmak için thy'yi aradım. yani henüz hiçbir kayıp yaşanmamış, bir problem oluşmamışken. ama bir işlem yapmama gerek olmadığı, biletimi kullanabileceğim söylendi. mağduriyet burada başlıyor zaten. ha benim de hatam, konuştuğum adama güvenip iptal işlemi yapmamak olabilir belki. fakat bana gayet net bir şekilde konuşan bir yetkili ağza neden güvenmeyeyim? evet türkiye'de olduğumu hatırlayıp güvenmeyebilirdim haklısınız. hatalarımdan biri de nerede yaşadığımı unutmaktır... nihayetinde ortaya çıkan sonucun sorumlusu ben değilim, net bir şekilde türk hava yollarıdır.
zoraki edit(3):
durumu yazarken bir cümle içinde "umursamaz" yazacağıma "umarsız" yazdığım için de büyük eleştiriler aldım. hassasiyetlerimizle alay ediliyoru gibi bir yaklaşım var sanırım. neyse düzeltmiş bulunmaktayım. umuyorum ki artık ben de hakkımı savunabilmeyi hakediyorumdur...
teşekkür editi(4):
mesaj atıp yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkür ederim. oldukça faydalı bilgiler de çıkıyor. hem izlenebilecek yollarla ilgili hem de hukuki mevzuatın incelikleri ile ilgili. ama sadece bir "sonuna kadar git, bırakma!" mesajı bile insanı motive ediyormuş. çok sayıda mesaj geliyor, herkese tek tek cevap veremiyorum. gerçekten mesaj atan herkes iyi ki varsınız, teşekkürler.
ilerleme katettikçe buraya yazacağım mutlaka! -
27. bisiklet kullanımının yaygınlaşmaması
bugün (aslında dündü*) şahit olduğum bir olayı anlatmak istiyorum:
bir kafede 2 yudum çay içip muhabbet edelim diye eski bir dostla sözleştik. otururken trafikten bağırış çağırış sesleri yükselmeye başladı, bir anda desibel yükselince dışarı çıktık ne oluyor diye ve bir jip sürücüsü ile 2 bisikletli (karı-koca) tartışıyordu ve otomobil sürücüsü adam bisikletli adama ağza alınmayacak laflar ederken aynı zamanda çenesini de tutup itmeye çalıştı bisikletli vatandaşı. bisikletli arkadaş ise, "abi bi' dinle istersen, sana ne dedim ki, aracını üzerimize sürdün yanımda karım var ve az daha altına alacaktın bizi, biraz dikkat et dedim diye saldırmaya çalışıyorsun" dedi, otomobil sürücüsünün karısı ise yine ağza alınmayacak küfürler ederek bisikletlilere sözlü saldırıda bulunuyordu. bir anda 7-8 kişilik bir grup oluştu orda ve bisikletli arkadaşlara hadi bin de git bisikletine ortalığı karıştırma tarzında söylemlerde bulundular. bi' tane işgüzar da otomobil sürücüsünden yana olup bisikletliye sataştı ve araya girmesek muhtemelen olaylar daha da çirkinleşecekti.
velhasıl, bisikletli arkadaş polis çağırmaya çalıştı ve araç sürücüsü bir anda kayboldu karısıyla birlikte ve ortamı yatıştırdıktan sonra biraz bisiklet sürücüsüyle sohbet ettim, babayiğit de bi' adamdı vesselam. biri dedi ki, "madem o kadar erkeksin polisi arama, vur ağzına bi' tane de erkekliğini görelim." bisikletli adam da, "erkeklik ağza vurmakla mı alakalı kardeşim, ben milli güreşçiyim, 8'iniz gelse sererim hepinizi ama kavga etmek mi çözüm? üzerimize arabasını sürdü ve dikkatli olmasını söyledim diye de kavga çıkardı, haklıyken haksız mı olalım güç gösterisi yapmak adına" dedi.
bisiklet kullanımının yaygınlaşmaması işte tam da bu şehir magandaları yüzündendir. 2 senedir ben de profesyonel bi' şekilde bisiklet kullanıyorum ve birçok kez şahit olmuş durumdayım aynı magandalığa ve saygısızlığa. sanırım bu ülkenin birçok şeyi yakalaması için yüzyıllarımız var ne yazık ki... -
28. berat albayrak'ın antipatik tavırlarının nedeni
şımarıklık. adam padişah'ın kızıyla evli, her türlü güce erişimi var, sırtı asla yere gelmez gibi hissediyor. hamuru da iyi yoğrulmamış olduğu için bu güce erişmek onun yüzünün ortaya çıkmasına sebep oluyor.
-
29. instagram soru sorma özelliği
aşırı sıkıcı özellik.
herkes kendini ünlü, celebrity, en önemli hayatı yaşayan bir zat-ı muhterem sanıyor galiba. soru sormak istesem dm'den sorarım, olmadı tanıdıksa cebine mesaj atar sorarım. verilen cevapları izlemek, hesap sahibi için keyifli olsa da, bezdiriyor, bıktırıyor.
örnek:
soru: nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun
cevap: ayyyy canım senin güzel bakan gözlerinden o, sen de çok güzelsin.
(bkz: bize ne)
(bkz: kime ne) -
30. 12 temmuz 2018 berat albayrak açıklaması
(bkz: akp'lilerin reisi yalamadan soze baslayamamalari)
kosede kenarda bunlara, "bakin, beni ovmeden lafa baslarsaniz sikerim ha" gibilerinden bir seyler mi diyor acaba.
süslü püslü laf salatsi yapmis.
"politikalarımızı kararlılıkla ve tutarlı bir şekilde uygulayarak makroekonomik hedeflere ulaşılacaktır" affasggsgs
olm, siz daha kendi tarlanizda yetisen patates soganin fiyatini dusuremiyorsunuz.
hangi sarkiyi soyluyorsun sen minik kus. -
31. kaybedilen kadını geri kazanmanın yolları
her zaman sonuç vermeyen yollardır.
rus yazar sevgili tolstoy'un sevdiğim, çok güzel bir sözü vardır der ki;
"çok sevdiğiniz ama geri döndüremediğiniz insanların en kötü yanı, onları her hatırladığınızda sizi tekrar tekrar terketmeleridir." -
32. 15 temmuz 2018 fransa hırvatistan maçı
hırvatların çirkeflere küsküyü vermesini umuyorum.
yürüyedur modric reyiz! -
33. ekşi itiraf
sabahtan beri sevdiğim birinin doğumgününü 00.00'da kutlamak için bekliyorum. kutladım da.
1 ay kadar erken kutlamışım... -
34. erkeklerin hep seks düşünmesi
ben elektrik faturasını düşünüyorum, yarın yatırmazsam kesecek ibneler.
(bkz: doğru olmayan önerme) -
35. instagram gizliliğini sürekli değiştiren kız
3 sebebi olabiliyor;
1- kapali hesabin fotograflari az like alir ve cok ilgi cekmez. fotograf paylasirken hesabi açik yaparlar. sonra kapatirlar.
2- paranoyaktir. butun dunya kendisini önemsiyor ve gizli gizli takip ediyor zanneder. stalkerlardan falan korunmak icin kapatir arada
3- stalkerlardan korunmak icin hesabini kapatir ancak bu durumda hesap dar bi kesime hitap eder. bu da rahatsiz eder. 2 arada 1 derede kalmiştir. -
36. 12 temmuz 2018 doların tarihi rekoru
bak buraya yazıyorum. çıkacaklar 15 temmuz tarihindeki darbe girişimini ekonomik olarak yapmaya çalışıyorlar diyecekler. at fava bekle
-
37. bacak kıllarını tıraş eden erkekler
bacak kıllarını alan bir yüzücü eğer daha hızlı yüzebiliyorsa sadece bir bacağı tıraş edilmiş bir yüzücü istemsizce daireler çizecektir.
-
38. yunan askerlerinin türkiye'ye küfür etmesi
burası askeriye burada düşmanlık aşılanır diyen embesil, herhangi bir türk askerinin bu denli ırkçı ve kinci şekilde yetiştirildiğine dair bir görsel, bir video sunsun biz de görelim bakalım hangi ulusa nasıl düşmanlık aşılıyormuşuz.
burada ezberden entry girerek puştluk yapmayın.
şükür ki, türk kimliği ve aidiyeti bir başka ulusa duyulan kin ve nefret ile oluşmadı.
tarih ve coğrafya bizi yoğurdu ve bugünlere ulaştırdı.
sevmediğimiz, düşman olarak gördüğümüz ülkeler olsa da, bu denli kinle yetiştirilmeye hiç ihtiyaç duyulmadı.
ve evet, yunan, ermeni, sırp milliyetçilerinde öyle bir kuyruk acısı var ki. halen diri tuttukları öfkelerine şaşarsın. -
39. cüneyt çakır
ulan bu türk’ün türk’e düşmanlığı bitmez arkadaş. adam uluslararası her türlü görevi aldı, aslanlar gibi yönetti ama hala bok atılmaya çalışılıyor. dönün bir kendinize bakın; ben bu hayatta ne yaptım diyin aq.
-
40. metrodan inenleri beklemeyenlere verilecek isim
hazır verilmişi var (bkz: çomar)
-
41. nüfusu 4 milyon olan ülkenin finale çıkması
futbol başarısı ile ülke nüfusu neden sürekli ilişkilendirilir anlamıyorum. tamam bizim 80 milyon nüfus varda bir tek futbolda mı başarısızız? amk şu ülkede iyi olduğumuz bir şey söyleyin, geçtim sporu sanatı. kafalar boş olduktan sonra bir sik olmaz kimse kusura bakmasın. bu ülkenin vatandaşı mal geldi mal gidiyor.
-
42. sözlükçülerin ilk crack yaptıkları oyun
(bkz: fifa 2000) deneme yanılma yöntemi ile yapmıştım. teoride nasıl yapılacağını biliyordum ama bir türlü değiştirmem gereken fifa2000.exe dosyasını cdnin içindeki .exe dosyasından değiştireceğimi düşünememiştim. habire masaüstündeki kısayolu oyunun kurulu olduğu dizine kopyalayıp yine oyunun program files dosyasının içindeki özgün exesini masaüstüne atmıştım. çocukluk işte... :) tabi arkasından gelen hata mesajıda hevesimizi kursağımızda bırakmıştı. daha sonrasında bir şekilde yapmış ve oyunu crack yapmanın verdiği gururla oynamıştım.
-
43. uzayda yalnız olduğumuz gerçeği
drake denkleminden haberi olmayan yazar sanısı.
drake denklemi
matematiksel hesaplamalara göre en kötü ihtimalle bile sadece bizim galaksimizdeki iletişim kurulabilir uygarlık sayısı 2400'dür. sadece bizim galaksimiz diyorum. bu uygarlıkların en yakını ise "en iyi" ihtimalle 1500 ışık yılı uzaklıktadır.
1500 ışık yılı demek 1500 x 10 trilyon km demek.
denkleme göre en yakınımızdakiyle aradaki mesafe bu yani:
15.000.000.000.000.000 km (15 katrilyon km)
insanoğlunun uzaya 1977 yılında gönderdiği voyager 1 ancak 2013'te güneş sistemi dışına çıkıp yıldızlar arası uzaya girebildi. 36 yılda ancak 19 milyar km gitti bu araç ve güneş sisteminden ancak çıkabildi. üstelik bir mermiden 20 bin kat daha hızlı ilerlemesine rağmen ancak bu kadarcık yol alabildi. yani uzayın büyüklüğünü anla diye söylüyorum bir mermiden 20 bin kat hızlı giderek uzayda 36 yıl ilerlersen güneş sistemimizden anca çıkabiliyorsun ve yıldızlar arası (daha galaksiler arası bile değil) uzaya girebiliyorsun.
sadece iletişim kurulabilir olanlar 2400 diyorum. daha bunun cilalı taş devrini yaşayan gezegeni var, kambriyen patlamasını yaşayanı var, henüz mikroorganizma seviyesinde yaşam başlamış olanı var, orta çağda cadı avlayanı var, ikinci milenyumunu yaşamasına rağmen henüz gelişemeyip hülooğğ diye bağıranı var.
evrenin büyüklüğünü anlayıp bir daha böyle saçma sapan konuşmak istemeyenlerin şu belgeseli izlemesini tavsiye ederim.
evrenin ucuna yolculuk
bu da evrenin ne kadar büyük olduğunu merak edenler için kısa bir video:
evrende gözlemlenebilen en büyük ve en küçük şey nedir? -
44. çaylak kadınların saçma sapan mesaj atmaları
acaba bunu gören kadın çaylaklar şöyle mi düşünecek;
ulan bu herife bu kadar kız yazıyorsa kesin bunda bir şey vardır, hadi hemen biz de yazalım. ama dur adam boş adam değil biraz özenli yazayım ki beni beğensin. aa çaylaklardan mesaj alımına kapattım yazmıştı ama dur bakiim gidecek mi, hooop gitti hakkaten, hadi hayırlısı. -
45. zavallı domuza köpeklerle işkence edilmesi
allah domuz eti yemeyin buyuruyor.
domuza işkence edin ya da gördüğünüz yerde öldürün demiyor. sırf bu tip insan görünümlü yaratıklar yüzünden insan olarak dünyaya geldiğim için utanıyorum. -
46. bir oyun vesilesi ile öğrenilmiş en iyi şarkı
(bkz: dombıra)
(bkz: türkiye'nin üzerine oynanan oyunlar)
(bkz: swh) -
47. türkiye'de eyalet sisteminin gerekliliği
bazı yazarlar da sanıyor ki eyalet sistemi getirilirse istanbul'u, izmir'i bunlara bırakacaklar, istedikleri gibi yönetecekler, o pek sevmedikleri insanlar da bir gecede konya'ya, erzurum'a, yozgat'a, rize'ye taşınacak.
sanki istanbul'un, izmir'in falan ülkenin lokomotif şehirleri olduğunu siz biliyorsunuz da tayyar abi bilmiyor.
yedirirler mi ulan adama? -
48. yolda tek başına yürüyen kadına korna çalmak
kolay kolay küfür etmem, eski entry'lerime bakabilirsiniz.
ama bu korna çalanların babaları belli değildir, anneleri iş kazası yapmıştır ve korna çalanlar doğmuştur.
şimdi ise kendisi gördüğü tüm kadınlara korna çalmakta, tüm kadınları annesinin mesleğinden zannetmektedir.
bir anımı aktarayım,
epey zaman önce eski bir kız arkadaşımla sohbet ederek yürüyoruz, spor ayakkabımın bağcığının çözüldüğünü fark ettim ve bağlamak için biraz duraksadım.
arkadaşımda yavaş yavaş yürüyor, 10-15m kadar ancak uzaklaşmıştı ben kalkıp hızlı adımlarla ona yetişmek için yürümeye başladım.
tam bir "apaçi arabası" arkadaşımın yanında kornaya hafifçe bastı ve durdu.
araçta iki zibidi vardı, sağ tarafta olan bir şeyler söyleyince arkadaşım beni işaret etti,
aramızda en fazla 5-6 metre kalmıştı ve sesleri artık hafifçe duyuyordum.
ben adres sorduklarını düşünmüştüm ki birden kız arkadaşım başladı bunlara oç .lar sktrn gidin diye bağırmaya.
ben bir hamle koşmaya başladığımda gaza basıp kaçtılar.
kızcağız çok sinirlenmişti biraz sakinleşince ne dediler dedim,
önce yavaşça birşey sormuşlar anlamayınca eğilmiş, istersen seni istediğin yere bırakalım vb. birşeyler demişler, beni işaret ederek arkadaşım geliyor demiş, "pezevengin mi?" deyince tabii arkadaşım bunlara başlamış küfüre, benim de koştuğumu görünce de anında basıp gaza gittiler.
neyse bu oç.lar tek başına bir kadın gördüklerinde ya kendilerini dayanılmaz yakışıklı görürler ya da kadının "iş" aradığını düşünürler.
biraz zoru görünce de gazlayıp kaçarlar.
bunlar tam oç.dur. -
49. berat albayrak'ın ekonomiyi uçurma planı
(bkz: ekonomiyi havaya uçurmak)*
-
50. 12 temmuz 2018 antalya semalarında ufo