Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 29 mayıs 2018 peugeot rezaleti

    sevgili sözlük ahalisi, herkese selam olsun.
    şu an elerim titreyerek sakinleşmeye çalışarak son çare olarak bu konuyu son kez dile getiriyorum. böyle bir hukuksuzluk ve aymazlık, pişkinlik bırakın otomotiv sektöründe 3 çalışanlı konfeksiyon atölyesinde bile görülmemiştir. sorunu çözmeyeceklerini, sorunu çözmeyerek bizi cezalandıracaklarını kendi ağızları ile az önce itiraf ettiler.

    sorunu çözmeme nedenleri ise sadece ve sadece konuyu buraya taşımış olmammış. ben konuyu şimdi aktarıyorum sizlere, ve altına mutlaka değerli yorumlarınızı bekliyorum,

    eski peugeot 3008 aracımı kardeşime sattım ve araç 9 mart 2018 tarihinde park halinde yandı. kardeşime sattığım araç park halinde yandığı için kendimi aşırı derecede suçlu hissettim ve durumun bir an önce çözülmesi için girişimlere başladım, başlamaz olaydım. araç kapalı çalışmaz iken, kontak kapalı iken elektrik hattından çıkan bir arıza sonucu konsoldaki plastik aksam ve çevresi yandı. polis çağırıp tutanak tutuldu. araç incelenmesi için peugeot servise çekildi. servis inceledi kullanıcıda kusur yok dedi. istanbul'dan ekip geldi baktılar bizden kaynaklı bir şey bulamadılar. bilirkişi beklendi derken uzun bir süreç sonrasında bizden kaynaklı bir hata bulunamadı. bunu bulmak için aracı didik didik eden çok ciddi bir çalışmaları oldu. aracın tüm bakımları serviste yapıldı, yanma nedeni büyük ihtimalle serviste takılan alarmdı. bu alarm da faturalı ve kayıtlı. zira o dönemde aynı düzenekte bir alarm 120 tl'ye takılırken tam olarak 800 tl bir rakam ödemiştim. yangın büyük ihtimalle alarmdan çünkü aracın kontağını kapattıktan sonra devrede kalan tek elektrik sistemi alarm hattı idi. yine araç aküsü 10 dk kullanıldıktan sonra tüm sistemlerin elektriğini otomatik olarak kesmesine rağmen sadece alarm-merkezi kilit hattının elektiriği kesilmiyordu. zaten yangın da alarm ve sigorta kutusunun olduğu bölgeden yayılmıştı. ancak genel merkez bizi borçlu çıkarmak sonradan takılan double(takılırken kesinilikle soket kesme kablo ekleme yok-resmi ürün ve oem tam uyumlu) ve led-far ampülü(bildiğiniz h7 ambülün led olanı) hakkında söylenip durdular. öyle ki her cümlenin başına double'lar sonuna ledfar'lar getirerek yorucu cümleler kurdular. hatta genel merkezde bu işlerin başındaki sakin kişiliği ile tanığım hanım bu iki aksamdan bahsederken programın ortasında heyecanlanan şirin payzın'a dönüşüyor "-ama efendim ledfarlar doubllar takmışsınız bir de hak iddia ediyorsunuz" a dönüştürüyordu.
    araç 9 mayıs itibari ile tam 2 aydır serviste. aracı görmeye her gittiğimizde araç biraz daha sökülmüş ve toplanması imkansız hale gelmiş bir durumda bizi bekliyor. servisin olaya yaklaşımı ise "dbayağı dağıttık" şeklinde. yani başladıkları işi bitirip aracımızı veremiyorlar. dahası ne zaman vereceklerini de bilmiyorlar. her gitmemizde 10 gün sonra diyorlar. 10 gün sonra gidince yine 10 gün sonra diyorlar.

    bu arada yıllardır 106-206- 3008 ve 3008 suv gibi araçlarının ruhsatlı sahibi oldum. bizzat alıp kullandım. inanın araçların hepsi ödediğim parayı sonuna kadar hak eden araçlardı. adamlar yıllar süren arge çalışmalarından sonra çok daha iyi araçlar üretiyor şu an. ancak yerel yöneticiler ve servis çalışanları üç kuruş uğruna güzelim markanın algısını mahvediyorlar. türkiye'de peugeot'ya olan önyargının en önemli nedeni peugeot türkiye'dir. markayı çok sevmeme rağmen peugeot türkiye o kadar absürd işler yaptı ki garantisi dolsun 3008 suv'u da satıp adam gibi servisi olan herhangi bir japon markası araç alacağım.
    çevremde ısrarla tavsiye edip peugeot aldırdığım arkadaşlarıma karşı da bu servis işbilmezliği yüzünden mahcubum.

    3008 suv alırken öyle bir dolandırılma hikayem var ki... sadık müşteri indirim hakkım olan 2500 tl yi gasp eden satıcı ile ilgili tüm çırpınmalarıma rağmen genel merkez ikinizin arasında olmuş bir olaya karışamayız dedi. sanki gidip falanca galeriden araç almışım gibi...*kısaca önceki aracım peugeot olduğu için 2.500tl indirim hakkımı gasp eden adam parayı cebine indirip bana hediye ettiğini söylediği boya koruma için fatura kesip sadık müşteri indirimini cebe attı. fuarda en tepedeki kişiye kadar ulaştım. linked bağlantılarından derdimi anlattım. yok - yok - yok. her biri bir çıldırtma filmi olabilecek pek çok olay yaşadım servislerde. bir gittiğim servise bir daha gitmedim. her seferinde başka bir peugeot servisini denedim. periyodik bakımlar için şehir dışından servisler denedim. ben hakkaten peugeot fabrikasında bu araçları üretenlerin emeğine üzülüyorum. onlara saygımdan markayı asla kötülemedim ama bizimkiler gerçekten kötü be sözlük...

    resim(aracın 15 mayıstaki hali)-2 ayda bu kadar
    https://hizliresim.com/x62axd

    edit1: sevgili sözlük dostları. manevi desteğiniz peugeot'nun desteğinden çok çok önemli özelden yazan arkadaşlara da sonsuz teşekkür. bir kaç noktayı aydınlatmam gerekiyor. serviste bekleyen araç ile ilgili genel merkezin bekletme gerekçesi "yedek parçanın üretimden kalkmış olması imiş" aracın son üretim tarihi 2016. bu şu anlama geliyor. avrupa birliği yasalarına göre 2026'ya kadar aracın tüm yedek parçası bulundurulmak zorunda. hatta 2005 yılında sahip olduğum daihatshu marka aracım 1992 modeldi. adamlar ne parça istesem getiriyordu. bunu nasıl başarıyorsunuz diye sorduğumda bana verdikleri yanıt, aracın son üretim tarihinden itibaren 16 yıl boyunca istenilen her türlü yedek parçayı stokta tutmak zorundayız demişti. markanın insiyatifine bırakılan durumda ise en az 10 yıl parçayı temin etmek zorundalar. peugeot türkiye'nin açıklaması, parça yok, parça üretimden kalktı, başka araçlardan söküp parça temin ediyoruz. yani özrü kabahatinden beter.

    edit2: mahkeme ve hakem heyetne gitmem ile ilgili önerilerde bulunan dostlarım var. daha önce üretim hatası bilirkişi tespiti ile sabit touran aracımızın parasını almamız tamı tamına 11 yıl sürdü. 11 yıl, mahkeme dosya git gel... bu yöntem maalesef ülkemizde işlemiyor. hakem heyeti ile ilgili olarak garanti süresi dolan ürünün servis süresi ile ilgili bir sınırlama maalesef yok. araç garanti süresinde olsa 30 gün gibi bir limit vardı.

    edit3: 3008 suv alırken 2500tl dolandırılmam ile ilgili neden ayrı başlık açmadığımı sormuş bir dostum. o olayın sonuçları sadece beni etkiledi, ancak serviste yanan araç kardeşime sattığım araç ve 2 aydır çoluk çocuk perişan oldular. genel merkez bu mağduriyet ile ilgili bir yedek araç temin etmedi bize. kasko ise sadece 15 gün boyunca veriyor bir sigorta dönemi için.
    bu 3008 suv dolandırılma olayını tüm çözüm yollarını tüketmeden sözlüğe bile taşımadım. 1,5 yıl boyunca peugeot türkiye çözecek bayii bendne gasp ettiiği ücreti ödeyecek diye bekledim.

    edit4: bakın aşağıdaki linkte efendi efendi anlatmıştım. türkiye'de yerel marka temsilcilerinin sorun çözme anlayışı sadece arayıp gaz almaktan ibaret. ceplerine dokunmayan çözüm bin yaşasındır. oysa mutsuz ettiğiniz, sonradan gönlünü alamadığınız bir müşteri kaçan bin müşteri demektir. ben şu an gücümü sadece başımdan geçen olayları daha fazla kişiye duyurmaya çalışmak için kullanıyorum. keşke herkes başından geçen iyi ya da kötü tecrübeleri daha çok paylaşsa. bu arada aşağıdaki linkte anlattığım problem ve forumdaki tiplerin yorumları eksisozluk kitle kalitesinin en büyük ispatıdır bence.
    <https://forum.donanimhaber.com/…122336742#122336742>

    edit5: ilk problemde dünyaya isyan eden ergen tavrı ciddi bir sorunun bile önemsenmemesine neden olur. sozlukte başlık açacaksam elli defa düşünüyorum. peugeot türkiye ile tüm çözüm yollarını tüketmeden buraya yazmak doğru gelmedi. peugeot kayseri tekin otomotiv'de peugeot 106 aracımın stepnesini çaldıklarında yıl 1999'du. (38fa179). insanlarım güvenip güvenmemekte tereddüt ettikleri markalar bu gibi durumlar karşısında çok daha hassas olmaları gerekirken 3 kuruş hesabı ile tamiri imkansız bir duruma sokuyorlar kendilerini. türkiye'de markanın algısı belli iken olumsuz hikayemle kimseyi zora sokmak istemedim.

    *burada yazdığım bütün problemler, ve buraya yazmadığım başka başka pek çok problem, sizinsesiniz@peugeot.com adresine de defalarca bildirilmiş müşteri temsilcilerine tekrar tekrar anlatılmıştır.

    edit 6:(11 mayıs) bugün beni bu entryler üzerine 2 kere daha aradılar. yedek parçaların yolda olduğunu söylediler, daha önce talep ettiğimiz ikame araç çözümü kabul etmediler, aracınız en kısa sürede onarılacak dediler....yani bolca laf, laf, laf.
    sonra tekrar aradılar;
    -ekisisozlukte yer alan entrynizi silecek misiniz?
    +neredeyse 2 yıl önce yaşanmış ve hala çözülmemiş aktarılan mağduriyetim ile ilgili bir şey yapacak mısınız? yoksa alıcı-satıcı ilişki mi diyeceksiniz? 2500 tl param haksız yere alındı.
    - yeni bir şey yapmayacağız.
    +mevcut durum değişmedi ki neden sileyim.
    -o halde durumu ilgili birimlerimize bu şekilde ileteceğim. (ilgili birim derken hukuk biriminden bahsedildiğini hemen anlıyorsunuz.)
    bugünkü diyaloglarımız da son derece soğuk ve yapıcı olmayan, tüketicinin sorununu çözmektense gözünü korkutmaya yönelik diyaloglardı. zamanında çözmedikleri bu 2 sorun için hala ayak direyerek ne kadar problemli bir durum yarattıklarının farkında değiller.
    bu sorunun çözülmesi için, 3008 crossover problemi ile ilgili ikame araç verecekler.
    baykaraların yapıp da müşteriye vermediği sabit müşteri indirimini bayiiden alıp müşteriye verecekler. çözümü bu kadar kolayken dolambaçlı yollarda devam ediyorlar. * bu arada konuşmalarımız kayıt altında haa.

    edit7:(13 mayıs) akşam 16:00 gibi bu işi yönetemeyen sorumlu kardeşimi aramış.
    -falanca bey sizin neyiniz oluyor?
    +kardeşim
    -aracı yaktıktan sonra mı size sattı?
    +hayır
    -kardeşiniz fazla donanım taktığından araç yandı
    **kardeşi kardeşe kırdırtmaya çalışan halkla ilişkiler çözümü. kaldı ki burada ses getiren aracın yanmasından çok aracın 2 aydır serviste durması, ve diğer meselede 2 yıldır el konulan sabit müşteri indirimi ile ilgili işlem yapılmaması. sorunları bu şekilde çözmeye çalışan kurumsal yöneticiler olması çok acı be sözlük.bu olayın sonunda *marka nasıl yönetilemez belgesel metin yazarı olarak diploma alacağım sanırım.

    edit8: (24 mayıs):sevgili sözlük an itibariyle aracımız serviste yeni parçalar gelmiş takılıyor. 22 mayısta teslim edilecekti hala bekliyoruz. firma yetkilileri kardeşimi arayıp ekşisozluk'te yazıyı kaldırmazsam dava açacaklarını söylüyorlarmış. ben şiştim siz şişmeyin. müşteri memnuniyeti dışında her yolu deneyen anlayış umarım avrupa standartlarında yapıcı bir anlayışa bırakır yerini. peugeot fransa müşteri memnuniyeti konusunda avrupa'nın 1 numarası ödülünü almış. sayfalarına da gururla koymuşlar.

    edit9:(28 mayıs) sevgili sözlük aracım hala serviste. servisten verilen bilgi gelen malzeme uymamış hala parça bekliyormuşuz. fransadan yeniden parça gelecekmiş. 80 gün oldu. bir aracın saatler içinde banttan çıktığı otomotiv endüstrisinde servisten çıkamayan aracı beklediğimiz 80. gün

    edit10:(29 mayıs) nihayet servis dışında genel merkezden bir yetkili ile görüştük. şimdiye kadar hiç konuşulmamış gibi bir tavırla 2,5 aydır bu iş ile ilgili bir girişimde bulunulmamışçasına -ağır hasarlı bir aracı servise getirdinizse servisin yapacağı zamanı beklemek zorundasınız- gibi daha pek çok yersiz ve geçersiz gerekçe ile bu işin görünür bir zamanda çözülmeyeceğini ima ettiler. daha önce vaad ettikleri ikame aracı sorduğumuzda *olayı medyada paylaşıp bir de bizden yardım mı bekliyorsunuz* dediler. beklentinin yardım değil işlerini yapmaları, daha önce verdikleri ikame araç sözünü tutmaları olduğunu söyleyince de *onu bizi şikayet etmeden düşünecektiniz* dediler. işin yakın bir zamanda çözülmemesi için ve bu yazı kaldırılmadan çözülmeyeceğini ima ettiler. bütün anlamlı sorularımıza kayıtlara girmemesi için susarak cevap vermeden cevap vermiş oldular. daha önce bir kaç kez arayıp *yazıyı kaldıracak mısınız?* sorularından sonraki sessiz bekleyiş ve *tamam o zaman* gibi söylemlerin ne olduğunu yeni anlıyorum. aracımız parçalanmış bir şekilde serviste ve aracı teslim alamıyoruz. yapmıyorlar da. hukuksuzluğun ve sözünü tutmamanın erdem sayılmadığı bu mecrada konu ile ilgili öneri yardım ve desteklerinizi bekliyoruz.

    * arkadaşlar 1 saat içinde gelen mesajlarınız o kadar değerli ve o kadar kıymetli ki, firma yetkilisinin aşağılayıcı ve önemsiz bir varlık gibiymişiz tavrına karşılık enrty altına yazılanlar ve özel mesajlar öyle güzel moral oldu ki, sadece ürün ve markaya karşı değil tüm olumsuzluklara karşı çok daha güçlü hissediyorum şu an. ciddi anlamda ezilenlerin sesi olan eksisozluk iyi ki varsin. sozluk dostlarım iyi ki varsınız.

    **dostlar, an itibariyle 400 entryi tek tek okudum. genelde markaların türkiyedeki iplemez davranışı ile ilgili ile ilgili bu gibi durumları görünce *bu yüzden bu ülkede yaşanmaz* derler ya, tam tersi bu yüzden bu ülkede yaşanır. yani bir mazlumun durumu iki saatte ekşisozlukte gündemin ilk maddesi oluyor. bu konuya sahip çıkanların çoğunu aracı bile yok, araç alma umudu 5 yılda gerçeğe dönüşmeyecek insanlar da var, otomobil ile hiç ilgisi olmayan insanlar da var, bu dayanışma her yenilgiden sonra nasıl baş edeceğiz bu mağlubiyetle derken bizi yeniden ayağa kaldıran güç...hep var olun

    ***olay tek başına bir şey kazanarak kendi sorununu çözüp işin içinden sıyrılmak asla değil. kimseye bu haksızlık yapılmasın. fransada hangi koşullarda hizmet sağlanıyor ve müşteriye nasıl davranılıyorsa burada da öyle olsun. hele ki kendi insanımız bizim ülkemizde bize 3. dünya ülkesi vatandaşı muamelesi yapıyorsa, buna engel olmak bizim elimizde. ben hakkımı almışım ama haksızlık diğer servislerde devam etmiş. inanın hiç bir anlamı yok. böyle bir durum da beni zerre mutlu etmez. bu gibi olaylar sonucu tepkinin boyutu firmanın davranışında kalıcı değişim yaratmıyorsa kıymeti yok.

  • 2. kişinin kendisini en özgür hissettiği an

    alarm kurmadan uyuduğum anlardır

  • 3. yazarların aylık yakıt masrafı

    banka kampanyalarını bankalardan önce öğrenir oldum resmen.

    4x100 lerin hepsini kullanıyom bu biir

    4×100 ardından verdikleri o bi iki fincan dolusu 30 liralık benzinleri hömürüyom bu ikiii

    ay sonuna doğru bunlar da yetmiyo. yeni kampanyaları nerden olur diye 1×100 liralık benzin istasyonu tahmininde bulunuyom bu da üüç

    allah belanızı versin..
    dimi cevat abi..
    evet...

    edip: allah çarptı, imla cörttü...

  • 4. türkiye'de gün batımının en iyi izlendiği yer

    şeytan sofrası
    balıkesir

  • 5. survivor 2018 all-star

    direk danscisi turabi, adem'in "sen kimsin ya, tayland'da 2 tane turist dövüp kendini dövüscü mü sandin? parcalarim senin gibi adamlari" laflarindan sonra ben aslinda dansciyim, anam garip anam diye aglamaya basladi. oglum hani omuzlarini gere gere ona buna atar yapiyordun adem üstüne yürüyünce ne ara dansci oldun yine? senin zaten dövüscü olmadigini 10 yas üstü herkes farkedebiliyor. adem gercegi yüzüne vurunca da ben dansciyim demeye basladi. olum sen dansci da degilsin zaten, direk danscisisin.

  • 6. 29 mayıs 2018 houston rockets gs warriors maçı

    bu sene playofflar bayağı ilginçti ve gameframe sayesinde üyeliksiz, reklamsız, zartsuz zurtsuz 1 saatlik "özetleri" şuradan izlemek benim gibi uykusunu seven biri için büyük şans.

    taze taze, "harden balonmuş" veya "durant geldi gsw bozuldu"nun ötesinde analiz isteyenler için bir iki şey yazayım:

    bu senenin hakiki nba finalinde, anahtar kelime rotation idi. houston 6, en fazla 7 adamla oynuyor playoffları. tüm sezonun yükü üstüne playofflarda rotation da kısalınca, harden iyice yoruldu. usage rate'i %36, yani hücum adamın eline bakıyor. normalde abuk subuk fauller aldırıp dinleniyordu, bu seride onları da fazla çalmadılar.

    bu kadar dakika oynayıp, bu kadar usage rate'i olan tek adam lebron james, ki o bile savunmada arada dinleniyor. harden'ın o lüksü de yok. warriors buna izin verecek en son takım. formül şu: yüksek tempo, sürekli koşturan şutörler ve hücum tıkandığında topu duranta verip, hardenla birebir oyun.

    yani ne yapsın harden, maç arasında takıma transfer mi yapsın? bir noktada saçmasapan hatalar yapıyor. bugün son çeyrekte 4 kritik top kaybı yaptı mesela, bunlar hep oksijen eksikliğinden. (bu maça özgü rotation'dan bağımsız bir gerizekalılık yaptı, o da karşındaki takım faul problemine girmişken potaya gitmemek. klay thompson ilk 4 dakikada 3 faul almış, sonraki 26 dakikasında sadece 1 faul aldırabildiler. chris paul olsa daha iyi kararlar verirdi).

    ***

    tüm takım şişti. sadece 6 adamla eşek gibi savunma yaptılar tüm seri. zaten o yüzden warriors'ın normal hücumu tıkanıp durdu. houston, aynı warriors gibi her perdelemede değişebiliyor ve fiziksel oynayıp yılanın başı olan curry'i yıpratıyorlar.

    bunları görmeyenler de "warriors niye her zamanki gibi hücum etmiyor, durant bunların kimyasını bozdu" filan diyor. halbuki durant bu takımda iki senedir oynuyor, neredeyse 200 maç eder bu. bu iki senede de pas ve asist rekorları kırıyorlar. demek ki fark houston'ın savunması. yaptıkları doğru bir şeyler var ki bu akış bozuldu.

    ama tüm bu çaba, adamın ciğerini iflas ettirir. son iki maçın ikinci yarılarında houston'ın sönmesi tesadüf değildi. tarihin en skorer takımı, konferans finalinde, bir yarıda 40 sayı fark yemez. ama hem yorgunsan, hem de aksi gibi nba'in en iyi 3. çeyrek takımına karşı oynuyorsan oluyor bu.

    ***

    hücumda da aynı şey: houston'ın üstüste 27 üçlük kaçırıp playoff rekoru kırması acayip ama yarısı, iyi savunma yüzünden işlemeyen setler sonucu kullanılan kötü şutlardı. ismin curry veya thompson değilse, danalar gibi koşturduktan sonra el üstünden öyle şutları atamazsın. yarısı da boş şutlardı ama onlar bile zorlaşır çünkü ayakların yorulunca şut mekaniğin saçmalar. şut elle atılan bir şey değil, vücudun tamamı çalışıyor. kalanı da şans tabii, 27'de bir tanesi mi girmez!

    warriors ise normalde 10-11 kişi oynuyor. bu seride onlar da rotation'ı kısaltmak zorunda kaldılar, zira normalde oynattıkları 3 uzun ağır kalacaktı harden'ın pick and roll'larında, o yüzden sırf harden sayesinde 8 kişiye düştüler. ama o aradaki 1-2 kişilik fark, bu seviyedeki rebakette büyük fark yaratıyor (hele ki sezon boyu bu dengeyi iyi tutturmuşlarsa). iggy gibi çok müthiş olmayan bir oyuncunun sakatlanması da o yüzden büyük fark yarattı. o oynasa, all-star'ların vasat oyunuyla bişle 5 maçta iş biterdi, kimse de chris paul'un sakatlığını konuşmazdı.

    ***

    vallahi ben warriors'ın kazanmasını istiyordum. kd geldikten sonra bu adamları tutmak, davud'a karşı golyat'ı desteklemeye benziyor ama rockets'ın o "harden 20 saniye top sürüp bir şeyler yapsın + maç başına 50 üçlük atılsın" formülünün nba'e hakim olmasını istemiyorum. tek bir houston nba'i zevkli yapıyor ama 5 tane, 10 tane houston olması felaket olur.

    finallerse her halükarda heyecansız olacaktı. cavs bu halde, bırak warriors veya rockets'ı, batı'nın tüm playoff listesine karşı underdog. en azından şimdi durant-lebron sekansları yeterince geyik malzemesi sağlar.

  • 7. istanbul'un fethinin 565. yıl dönümü videosu

    gerçekten iğrenç olmuş. yani akp için bile iğrenç. yetti amına koyim, seçim meçim olmasın bir süre. her sene aynı tip ajitasyon. istanbul fethedileli 500 seneyi geçmiş, sen bunun üstünden nemalanmaya çalışıyorsun. sen mi fethettin istanbul'u? hayır, sen istanbul'u bitirdin.fatih sultan mehmet'in fethettiği şehri sen kendi ellerinle yok ettin. bunu da kendi ağzınla dile getirdin zaten.

    bir de özal, menderes falan koymuşlar. amına koyayım, şimdi bir şey diyeceğiz olağanüstü durumlarla karşılaşacağız. neyse, evet en azından o kısmı doğru. menderes, özal, tayyip... türkiye cumhuriyeti'nin utanç dönemlerinin mimarları. abd ve diğer emperyalistler tarafından sömürge devlet konumuna düşürülmemizin mimarları.

    unutmayalım. atatürk'ün olduğu sahnede özellikle ezan konulmuş ve atatürk'ün adı anılmıyor. iyi ki de anılmıyor. iyi ki şu iğrençliğe meze yapılmamış.

  • 8. 4.5 milyon kişinin kredi borcunu sileceğiz

    cumhurbaşkanı adayı meral akşener beyanatı.
    böyle bir şey olabilir mi gerçekten. milletin çektiği krediyi neden devlet ödüyor anlamıyorum. popülizm olur da bu kadar olmaz. akşener'e yakışmadı.

    kaynak
    havuz medyası tik kazandırmama linki

    edit: borcun az olması (8 milyar tl) devletin kaynaklarını bu şekilde kullanabileceği anlamına gelmez. bir şey prensip olarak doğrudur veya yanlıştır. gerçekten çok zor durumda olanlar varsa devlet bunlarla bireysel olarak ilgilenmelidir. bu şekilde toplu olarak kredi borçlarını siliyorum gibi bir yaklaşım olamaz. madem bir yerlerden tasarruf edilebiliniyor; bu kaynak şekilci olmayan, daha hissedilir, gelir adaletsizliğini önleyecek şekilde iyileştirmelerde kullanılabilir.
    devlet bahşiş dağıtmamalı, sosyal iyileştirme yapmalıdır.
    edit: trol değilim, ekonomi profesörü de değilim. kaygılarımda son derece samimiyim. bu projenin yerinde olduğunu düşünen arkadaşlar açıklasınlar biz de bilgilenelim. bu sayede daha iyi anlaşılmasını sağlarız meselenin diye düşünüyorum.
    son edit: olumlu olumsuz çok fazla mesaj alıyorum. fakat beni provokasyonla suçlayacağınız bir durum yok ortada. somut bir vaat üzerinden herkes fikrini beyan ediyor. uygulamayı çok beğeniyorsanız bana hakaret edene kadar aşağıya görüşünüzü açıklayın da insanlar faydalansın. bir tavsiyem de sapla samanı karıştırmayın. ama öbürleri de şöyle diye. biz bu konuyu tartışıyoruz sadece.

  • 9. stadyumda izlenilen ilk maç

    bandırma şehit süleyman bey ortaokulu’ nda yatılı okuyordum. sene muhtemelen 1985 falandır. bandıma spor, 2. ligte idi. (bugünün 1. ligi oluyor. )
    bandırma 17 eylül stadyumu’ nun, toprak sahasında bandırma spor maçıdır.

  • 10. ateistlerin cehenneme gidince söyledikleri ilk söz

    alevi olmayıp hasret gültekin'i,
    kürt olmayıp ahmet kaya'yı,
    laz olmayıp kazım koyuncu'yu,
    ermeni olmayıp hrant dink'i,
    ateist olmayıp aziz nesin'i sahiplenmek beni buraya getirdiyse buyrun yakın. kin ve nefret başkalarının, insanlık benim olsun.

    (bkz: deist)

  • 11. elon'la konuştum en ileri teknolojiyi yapacağız

    (bkz: elon sikiyle gerdeğe girilmez)

  • 12. akp gençlik kolları üyesinin polise tokat atması

    başına birşey gelmeyeceğini bildiği için rahat rahat takılıyor.polise tokat atıyor.bu polise tokat atan orospu evladı hakkında işlem yapmayan emniyet kapıya kilidi vursun.

  • 13. 28 mayıs 2018 cumhurbaşkanı ile gündem özel

    - chp doneminde karne vardı, kuyruk vardı, gazyagı yoktu, vs vs.

    işte orada onurlu ve gercek bir gazeteci olsa bu soylemin ustune " sayın erdoğan, bu dediklerinizin sebebi; ecevit'in onurlu kıbris harekati akabinde kalleş abd'nin uyguladigi ambargoya istinaden oluşan bir durumdu, ne yani cıkarma yapilmasa miydi " derdi.

    diyemedi.

  • 14. çaylakların küfürlü mesaj atmaları

    bunlardan biri ''güldürdün be piçin evladı'' diye mesaj bırakmıştır kutuma. herhalde beğendiğini söylemek istedi.

    nedir bu iğrenç dil anlamadım. biraz saygı lütfen.

    edit: başlıktan da anlaşılamadığı üzere, sözüm çaylaklara değil küfürlü mesaj yazan çaylaklaradır. çaylakları seviyoruz vesselam.

  • 15. yazar maaşlarının gecikmesi

    benide zor duruma sokan olaydır.
    resimde görülen alana ıban bilgimi girmiş olmama rağmen ödeme henüz geçmedi hesabıma.

  • 16. ramazanda açık alanda yemek içmek yasaklanmalı

    bu beyinsizliğin bir uç örneği de ramazan ayında öğle yemeği çıkartmayan üniversitelerdir.

  • 17. muharrem ince

    sıktı ama bu akşener algınız.
    kardeş bak, biz ilk turda ince'ye verenler olarak, ikinci turda akşener kalırsa ona da oy atacağız. şeref sözü, anlıyor musun?

    senin oy alacağın yer merkez sol seçmen değil, dangalak;
    merkez sağ ve daha da muhafazakar kanat.

    kazanamayacakmış, bilmem neymiş.
    akşener doğu'dan oy alamayacak, ince'nin toplumun her kesiminden oy alma şansı var.
    burada algı kasıp abuk sabuk saçmalayacağına, muhalif adaylardan hangisi ikinci tura kalırsa onun için karşı cepheden birilerini ikna et.

    mal mal iş yapıyorsunuz, ince'den akşener'e devşirdiğin oyun kimseye faydası yok.
    senin hedef kitlen burası değil, cins herif.

  • 18. üniversite mezunlarının işsiz kalma sebebi

    tübitak destekli bir araştırmada üniversiteden mezun olan gençlerin iş bulmasında etki yapan faktörler incelenmiş.

    buna göre not ortalamasının yüksek olmasının neredeyse hiç bir etkisi yok. yani ezber yaparak kağıt döşenip sınıf birincisi olmak sizi kurtarmayacak.

    ingilizce eğitim veren bölüm mezunları ingilizce eğitim vermeyen aynı bölüm mezunlarına göre daha kolay iş buluyor. eğitimlerim de gençlere her zaman dediğim "ölün bitin ingilizceyi öğrenin" cümlesinin geçerliliği bir kez daha ortada. tüm dünya bilim,kültür ve ekonomisi ingilizce üzerine dönüyor ve bu dili bilmiyorsan işin çok zor.

    erasmus yaparak bir süre yurt dışında kalmış öğrenciler diğerlerine göre daha kolay iş bulmakta. (yıllarca erasmus programı uzmanı olarak çalışmış biri olarak söyleyecek çok şeyim var aslında)

    en önemlisi de çevre faktörü. ailesi özel sektörde çalışan ve çevreleri olan gençler ailesi kamu sektöründe çalışanlara göre daha kolay iş buluyor.

    üniversitelerin esas görevinin sadece bilgi vermek değil mezunlarının iş bulmasını kolaylaştırmak olduğunu düşünüyorum. eğer mezun ettiğiniz öğrenci iş bulamıyorsa sizin o üniversitede verdiğiniz eğitimin kalitesinin hiç bir anlamı yoktur. bu kapsamda öğrencilere üniversite kariyer merkezleri tarafından verilen ek eğitimler çok ama çok önemlidir.

  • 19. 29 mayıs 2018 trt basın açıklaması

    kısacası, recep’ i ayrı tayyip’ i ayrı yayınlıyoruz ikisini birbirine karıştırıp algı yaratmayın demişler.

  • 20. akp bayrağını indirmek için direğe çıkan kadın

    kanunsuzluk ve hukuksuzluk ile yapıp sessiz sedasız halletmeliydi. gayet hatalı. 16 senede hiçbir şey öğrenememiş kadındır.

    edit: vurgu

    aksevdalı editi: ulan tartışabilecek yüzünüz kaldı mı?
    devlete gülen cemaatini yerleştiren siz.
    pkk ile masaya oturan, şehirlere silah dolmasına izin veren siz.
    90 yıllık cumhuriyet kazanımlarını 3 kuruşa satan siz.
    eğitim sistemini kullan at jilete çeviren siz.
    bu vatan için canını ortaya koymuş adamların hapse atılmasına göz yuman siz.
    anayasayı tanımayan hak, hukuk bilmeyen siz.
    yolsuzluk yapan, yetim hakkı yiyen siz.
    siz oğlu siz mınakoyım, dünya lideride siz, kandırılanda siz. dünyanın süper gücüde siz, en mağdur da siz. bu kadar tezatı barındıran bir allah birde siz.

  • 21. ilk buluşmada çay içiren erkek fakirdir

    benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında;? çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen .

    çay henüz her şey bitmedi demektir. cezmi ersöz

    diyeceklerim bu kadar hakim bey.

    edit: ilk sözden aşık veysel'in haberi bile yokmuş. yaktın bizi facebook . uyarılar için yz00, dhilgul e teşekkürler.

  • 22. bakın ben ekonomi tahsili gördüm

    "ekonomi tahsili görmeyle bu hale geldik, inşaat mühendisi olsa yarra yemiştik" diye bağırdığım önerme.

    ebemizin hörekesine de beton dökerdi.

  • 23. filmi yapılması gereken oyunlar

    (bkz: bioshock) tüm serisi. hatta en çok (bkz: bioshock infinite)

  • 24. 30 mayıs 2018 habertürk muharrem ince canlı yayını

    muharrem ince bu sefer de nagehan alçı'yı rezil edecektir. merakla bekliyoruz.

  • 25. yazarların aylık alkol masrafı

    günahları yazan meleğe verdiğim rüşvet dahil 3.000.

    “ sıfır çınkı hırım” diyor dızzoya bak ya.

  • 26. iron maiden'ın en iyi şarkısı

    dance of death

  • 27. lice'de zırhlı araç tarafından ezilen yaşlı kadın

    teyzeye allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. lakin, bir otomobilin, bir minibüsün, bir otobüsün, bir makam aracının, veya bir belediye başkanın oğlunun bir vatandaşı ezmesinden farkı yoktur. kaza ise kazadır, hata var ise de suçlular gereken cezayı almalıdır. önemli olan, var olan suçu örtbas etmemek, hatalı olayı normalleştirmekten kaçmaktır. gerçekten kaza ise asker, subay, vatandaş vs ayrımı yapmadan bu tarz eleştirilerden kaçınmak gereklidir, suçu var ise de, yine ayrım olmadan yargı karşısından eşit cezayı almalıdır.

  • 28. sözlük yazarlarının süper güçleri

    doları düşürebilmek.

    bakın iddaa ediyorum. şuan azıcık dolar alsam 4.10a kadar geriler bir kaç günde.

  • 29. radiohead'in en iyi şarkısı

    (bkz: exit music)

  • 30. insanların hep seks düşünmesi

    hayatımda böyle saçma bir genelmeme duymadım.

  • 31. ekşi itiraf

    bu akşam düşünürken anladım ki;
    ideal evlilik ilişkisi, her iki insanın da yaşamını sürdürmesi için bu ilişkiye muhtaç olmadığı zaman kurulandır.

    anlatmak istediğim şu: biriyle tam bir ilişki kurabilmek için önce kendinle olan ilişkini mükemmelleştirmelisin. eğer kendi yalnızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birini kullanırız. yalnızca bir kartal gibi yaşayabilen insan, kimsenin kendisini seyretmesine ihtiyaç duymadan başka birisine sevgisini verebilir; yalnızca o zaman o insan bir başkasının büyümesi ve gelişmesi ile ilgilenebilir.

  • 32. söylemesi zevkli italyanca kelimeler

  • 33. kredi kartı aidatı

    adam gelmis alinmasi gereken ucret diyor. amerikada 1 yil icinde 4 kredi kartindan toplam 1300 dolar bonus topladim (cashback falan degil, sadece hosgeldin bonusu bu kadar) ve kartlarin hepsi de ucretsiz.
    siz opulmeye cok alismissiniz kusura bakmayin.

  • 34. a101'de kilosu 7.95 olan sosis

    “sosis ve siyasetin nasıl yapıldığını bilen geceleri rahat uyuyamaz” diyen otto von bismarck bu fiyatı gördükten sonra intihar ederek yaşamına son vermiştir.

  • 35. 1 chpliyi ikna et

    (bkz: mission impossible)

    hayır bizim beyin fonksiyonları çalışıyor da, o bakımdan şaaptım ben.

  • 36. sevgili aramayan yalnız insan

    arayarak bulunan da diğer arayanlardan oluyor genelde. onlar da bok gibi oluyor afedersin. güzel şeyler öngörülmez, rast gelir.

    yalnız kalamayandan uzak durmak lazım, hiçbir mahremiyetleri yok. bunlarla evlensen bir iki gün duygusal bir boşluk yaşadıklarında yine arayışlara girmeye elverişliler.

  • 37. muharrem ince ve danışmanlarına duyurular

    kendisine daha once mitinglerle ilgili su 7 oneriyi yapmistim, (bkz: #77075681) 4 tanesini dikkate almis. o zaman yenilerini yaziyorum:

    8- mitinglerde fizik mezunu oldugunu soyluyorsun. bunun yerine fizik muhendisligi tahsili aldigini soyle (ki zaten oyle). ayni sey olsa bile bizim halk muhendisi sever. burda anahtar soz tahsil almak.

    9- mitingin basinda erdogandan basetme, ona cevap yetistirmeye calisma. ilk basta, onceden yaptigin gibi kendi diyeceklerini soyle. onlar bitince erdogana bir iki sey soylersin. erdogan cok az yer tutmali mitinglerde.

    10- erdogan'a saldirma, onun yaptiklarini elestir. senin amacin 16 yil boyunca erdogana oy vermis insanlari ikna etmek. bir secmenin 16 yil boyunca destekledigi adama saldirirsan, o secmen de koruma refleksiyle yine erdogana oy verir. erdogan bu yuzden senin ona saldirmani istiyor.

    11- chp'den fazla bahsetme mitingde. o toplara girme. erdoganin amaci zaten chp - akp ikilemi olusturmak. senin yapacagin her mitingde ben parti rozetini cikardim demek.

    12- her gittin yerde bir sekilde ramazan ayindan 1-2 cumleyle bahset. hayirli ramazanlar diyerek basla mitinge. bayrama yakin bayram kutlamalari yap.

    13- daha fazla ipucu icin beni danisman olarak al. rte'ye de basvurdum, ilk teklif edene gidiyorum.

  • 38. yeni tanışılan bir kızda ilk bakılan yer

    parmakları
    yüzük var mı yok mu diye

  • 39. 29 mayıs 2018 kedimin fatih'te kaybolması

    umarım bulursunuz, zira farklı bi kedi, bulan satmak isteyebilir. hayvan satış sitelerine ve petshoplara ulaşmakta fayda olabilir.

    edit: başımdan geçen bir şey anlatayım. bir gün kedim biz bakmıyorken balkondan aşağı düşmüş. uyuyor sanıyoruz falan 2 saat sonra anladık evde olmadığını. binanın dışına çıktık sitede arıyoruz ismini bağıra bağıra. aynı yerlerden 10 kere geçtim ismini söyleyerek ama yok hayvan. sonra nerden estiyse, önünden ismini söyleye söyleye 1 saattir geçip durduğum binanın arka tarafına atılmış kullanılmayan kanepenin, süpürgenin ıvır zıvırın içine bakmak geldi. şöyle bi baktım salak kedim orada, eşyaların arkasına saklanmış gık çıkarmıyor. ismini söyleye söyleye 10 kere geçtim oradan 10 ama aptal kedim ses etmemiş. kısacası "her yere" bakın.

  • 40. karadenizlilerde damak tadı olmaması

    bir doğu karadenizli olarak yüzde yüz katıldığım görüştür.

    sevgili hemşehrilerim, rica ediyorum mikromilliyetçilik yapmak için, laf söyletmemek için itiraz etmeyin. benim dedem karalahana çorbasının içine kuru fasulye onun içine de mercimek çorbası koyup abuk subuk şeyler yiyor. sabah kahvaltısında yediği değişik turşu kavurmaları da çabası.

  • 41. rte'nin muharrem ince'ye dava açması

    hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu..

    (bkz: t a m a m) artık gidiyorsun.

  • 42. fetö'yü üç kelime ile anlat

    (bkz: ne)
    (bkz: istedinizde)
    (bkz: vermedik)

  • 43. knight online'dan akılda kalanlar

    eski eslant lvl 40 olup giriyoruz, neyse ekipçe lvl 40 olduk girdik eslanta yaratıkları henüz tanımıyoruz bir baktık apostle diye bir yaratık var ben mageyim skillere hakimim iki arkadaşımda warrior. dedim ben chill atayım ardından bir iki skill gömerim baktım canı azalıyo gibi sizde dalarsınız. işte eski knight onlinedan aklımda kalan apostle uzaktan vuruyomuş arkadaşlar cızzz etmesiyle yere yapışmam bir olmuştu diğer arkadaşlarda ellerinde bardishlerle kala kaldılar :)

  • 44. esnaf lokantasının olmazsa olmazları

    bardak içinde el ağız silme amaçlı olan mor renk kağıt.

  • 45. 2. turda iyip'in akp ile ittifak yapma olasılığı

    tabanda karşılığı olmayan boş iddia. mhp ya da akp yerine iyip'e oy vermiş bir insanın herhangi bir talimatla ikinci turda rte'ye oy vermesi olası değil.

  • 46. ahmet maranki'nin efsane geri vitesi

    (bkz: dinci ahlaksızlığı)

  • 47. uber'in türkiye'de yasaklanması

    hiçbir koşulda şu algı değişmeyecektir:
    (bkz: orospu çocuğu taksici)

  • 48. yazarların aylık sigara masrafı

    tam 15 aydır 0 (sıfır) tl.

  • 49. a haber'de en sık kullanılan söz

    (bkz: müjde)