Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 2018 eurovision şarkı yarışması

    italya'nin sarki sozleri sunlar, karambole gitmesin. basin o tuslara:

    kahire'de saat kac bilmiyorlar simdi,
    gunes rambla'da eskisi gibi degil.
    fransa'da bir konser var, insanlar egleniyorlar,
    kimileri avaz avaza sarki soyluyor, kimileriyse "olum!" diye haykiriyor.
    londra'da her zaman yagmur yagar ama bugun can yakmiyor,
    gokyuzu iltimas gecmiyor, bir cenaze torenine dahi.
    nice'te deniz kipkirmizi ates ve utanctan,
    asfaltta yatan insanlardan ve onlarin kanalizasyona akan kanlarindan.

    ve dunya dedigimiz bu buyuk kutlenin,
    asya'dan ingiltere'ye, butun uzuvlari yarali.
    galaksilerce insan uzay bosluguna yayildi
    ama en onemli bosluk;
    boslugudur sarilmak isteyen kollarinin,
    evlatsiz kalan annelerin, babasiz kalan cocuklarin,
    resimsiz bir duvar gibi ciplak yuzlerin,
    bir sesin boldugu sessizlik dakikalarinin;
    bana hicbir sey yapamadiniz!

    bana hicbir sey yapamadiniz!
    bana hicbir sey yapamadiniz!
    bu benim hayatim ve devam ediyor,
    her seyin otesinde, insanlarin otesinde.
    bana hicbir sey yapamadiniz!
    hicbir sey kazanamadiniz!
    cunku sizin sebepsiz savaslarinizdan daha onemli seyler var.

    istavroz cikaranlar var,
    seccadeleri uzerinde dua edenler var,
    kiliseler ve camiler,
    imamlar ve rahipler;
    farkli kapilari ayni evin,
    bir seyler dusluyor milyonlarca insan.

    elsiz kollar,
    isimsiz yuzler;
    derilerimizi birbirimizle degistirelim,
    ozumuzde hepimiz insaniz,
    cunku hayatlarimiz goreceli degil
    ve bariscil bir bomba yoktur.

    bana hicbir sey yapamadiniz!
    bana hicbir sey yapamadiniz!
    bu benim hayatim ve devam ediyor,
    her seyin otesinde, insanlarin otesinde.
    bana hicbir sey yapamadiniz!
    hicbir sey kazanamadiniz!
    cunku sizin sebepsiz savaslarinizdan daha onemli seyler var.

    gokdelenler yikilacak, metro yikilacak,
    ekmegimiz icin insa ettigimiz her duvar da
    ama yolumuzu engelleyen her terore ragmen,
    dunya ayaga kalkacak;
    bir cocugun gulusuyle!
    bir cocugun gulusuyle!
    bir cocugun gulusuyle!

    bana hicbir sey yapamadiniz!
    bana hicbir sey yapamadiniz!
    bu benim hayatim ve devam ediyor,
    her seyin otesinde, insanlarin otesinde.
    bana hicbir sey yapamadiniz!
    hicbir sey kazanamadiniz!
    cunku sizin sebepsiz savaslarinizdan daha onemli seyler var.

    biliyorum, hicbir sey geri gelmeyecek,
    mutluluk ucuyordu,
    bir baloncugun havada suzulusu gibi.

    edit: vallahi saka, bir tane estetikli baci sirf gotu basi oynuyor diye yuksek puan aliyor, bu sozler puan alamiyor. hakikaten yaziklar olsun.

  • 2. 35 bin skeç çektik ama kadın demeyi öğretemedik

    toplumda geleneksel olarak ezilmiş, küçük görülmüş ya da ayrımcılığa uğramış grupların (kadınlar, etnik ve dini azınlıklar, eşcinseller vb.), kendilerini betimlemek için kullanılan kelimeler konusunda hassasiyet göstermesini anlamak lazım. zira dilimize yerleşmiş ve çoğu kez pek de düşünmeden kullandığımız kimi kalıplar toplumdaki eşitsiz güç ilişkilerinin aynasıdır. bu konuda gösterilen hassasiyetler zaman zaman aşırıya kaçabilse de, onları "gereksiz duyar kasmayın" diyerek önemsizleştirmek ancak ve ancak toplumsal ayrıcalıklarının farkında dahi olmayan kimselerin takınabileceği bir tavırdır.

    somut olarak "bayan" kelimesinden duyulan rahatsızlığa gelirsek... burda sıkıntı "kadın" kelimesine adeta ayıp bir şeymiş gibi yaklaşmaktan, kadın bir bireyin cinsiyetine gönderme yapılması gereken durumlarda dahi (örneğin en iyi kadın sanatçı ödülünden bahsederken) kadın kelimesinden kaçınmaktan kaynaklanıyor. erkekler olarak kendimize sormamız gereken soru şu: bize bayan kelimesinin kadın kelimesinden daha kibar olduğunu düşündürten nedir? neden erkek demekten gocunmuyoruz da kadın dememek için kırk takla atıyoruz?

    ekleme: tanımadığımız bir kadına hitap etmek ihtiyacı duyarsak "hanımefendi" sözcüğünü kullanabiliriz.

  • 3. japonya'da hapsedilen interrailci

    yine, bir mekana oturup telefonu şarja takmak yerine beleşçilik yapan bir interrailcinin başına gelendir. kapalı grupta olduğu için link sadece grupta olanlarda açılacaktır.
    #76932144entrysinde görebileceğiniz yere takmış arkadaş şarjı.
    aha buraya takmis

    --- spoiler ---

    #japonya #hapis

    arkadaşlar merhaba, serbest kaldım. hepinize ilginiz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. olayı anlatayım hemen. yaklaşık 2 hafta önce galatasaray-beşiktaş maçını izliyordum. bulunduğum mekan kapandı saat farkından dolayı bende o mekandan çıktım. maçın ilk yarısını bitirdim o ara sarjım da azalmıştı ikinci yarı için yetmezdi bende videoda gördüğünüz yürüyüş yolundaydım ve kalacağım yere gidene kadar sarj biteceği için devre arasında 10 dk sarja takabileceğim bi yer var mı diye etrafa bakındım ve orayı gördüm. neyse telefonu sarja taktım 5 dk sonra binadan bi adam indi ve sert bir şekilde sarja takamayacağımı söyledi (japonca konuştu ancak el hareketleriyle onu anlattığını anladım) bende neden sadece 5 dk taktım dedim ingilizce, dediğimde de yine japonca konuştu ve bende tamam tamam diyip sarj aletini çıkardım ve yaklaşık 100 metre ilerideki 7eleven marketine gittim bi kahve aldım kendime ve kapıya çıkıp kız arkadaşımla telefon sohbeti etmeye başladım sonra bi polis geldi bisikletle ve telefonumu sarja taktığımı bunun yasak olduğunu söyledi. bende evet taktım adam geldi uyardı bende çıkardım bi daha da takmayacağım dedim. pasaportumu istedi, verdim. telsizden japonca bir şeyler konuşmaya başladı, sonra 1 polis, 1 polis daha ve sonra da bi ekip arabasıyla 2 polis daha geldi. olayı tekrar anlattım ve ardından ceplerimi boşaltmamı ve her şeyi gösterdikleri torbaya koymamı söylediler. neden diye sorduğum da karakola gideceğimizi söylediler bende alt tarafı sarja taktığımı söyledim dinlemediler, araca bindik karakola gittik. araçtan iner inmez kelepçe taktılar bi odaya götürdüler. bi adam geldi sorular sormaya başladı ama japonca, dedim anlamıyorum sizi. sonra durdu pc den bir şeyler yazdı çıktı falan aldı parmak bas dedi ismini yaz dedi bende evrakların japonca olduğunu belirterek imza atmayacağımı söyledim konsolusluğa haber verilmesini ve tercüman istediğimi belirttim. bi iki ısrardan sonra tamam bekle dediler. 2 saat sonra bi tercüman geldi. bu yaptığımın japonyada suç olduğunu adamın şikayet ettiğini söyledi polis sizi bırakamaz burada polislerin bırakma yetkisi yok savcılığa sevk edileceğimi ama ertesi günü tatil olduğu için savcılığın kapalı olacağını ve anca 2 gün sonra gideceğimizi söylediler. mecburen hapishanenin yolunu tuttuk. dna izi, parmak izleri, avuç içi izi, ayakkabı numarası, gibi bi ton verilerimi kaydettiler. sonra gri kıyafetleri giydirdiler içerisi için. sabun diş macunu diş fırçası satmak istediler yaklaşık 55 tl ye bende almak istemediğimi söyleyince akşama bedavadan kendileri verdi. neyse 2. günümde savcı karşısına çıktım, binaya ait bi sarj yerini kullandığım için bu suç binaya girmek olarak sayılıyormuş ve sarja teli taktığım için de elektrik çalmak suçundan yargılandım. durumumu anlattım ayın 8'inde uçak biletimin olduğunu da söyledim ve o da kararını verdi ama kararımı sana söyleyemem yarın mahkemeye çıkınca öğrenirsin dedi. 3. gün formalite sayılan bi mahkemeye çıktım (asıl mahkeme o değilmiş) her şeyi yine olduğu gibi anlattım. hakim de tamam çıkabilirsin dedi sonuç ne peki dediğim de birazdan söyleriz dedi. 2 dk sonra tercüman aracığıyla haber geldi ve bi önceki gün savcının 10 gün ceza belirlediğini ve hakimin de onayladığını söyledi. peki dedim 10 gün sonunda kesin çıkabiliyor muyum ? -hayır orası net değil bu gözaltı sürenin uzatılması cezası dedi sonrasında daha fazla uzayabilir dedi. neyse bu arada tekrar hapishaneye gittik 4 kişilik hücrelerde kalıyorduk ve 100 den fazla kişi vardı. bu arada 2 avukatım vardı büyük ihtimalle birbirinden habersiz, toplamda 2'şer kere geldiler biri moral verici konuşuyordu diğeri sinir bozucu, sinir bozucu olan cezan 20 güne çıkabilir ve ondan sonra ana mahkemeye gidebilirsin dedi üstüne bi de kaç ay daha burada kalmana yetecek vizen var belki daha da fazla uzayabilir gibisinden cümleler kurdu. tabi sinirsel olarak yıprattı. o ara savcısından hakimine polisine tercümana ve avukatlara olmak üzere herkese aileme haber vermemi sağlamasını istiyordum ama nafile, japonyada olmadıkları için uzun bi süre haber veremediler. uçak biletimi de kaçırdım. toplamda içeride 11 gün yattım ve içeriden çıkacağımı çıktığım zaman öğrendim.

    buraya kadar her şey tamam evet suç işlemiş olabilirim, bilmeden de olsa ama yine de bu kadar mağdur etmenin anlamı yoktu bence 1 hafta ceza verselerdi uçağımı da kaçırmazdım.

    neyse olan oldu artık siz siz olun benim düştüğüm hataya düşmeyin, japonyada bi binanın önünde beklemeyin bile, kıl birine denk gelirsiniz ve sizi günlerce mahkum edebilirler.

    ek bilgi toplamda 23 güne kadar gözaltı süresi var japonya da ondan sonra asıl cezanız belli oluyor.

    konsolosluğun ise umrunda bile olmuyorsunuz, çıktıktan sonra abimle konuştuğumda konsolosluk beni her gün görmeye geliyormuş ve durumum çok iyiymiş diye abime bilgi verilmiş ancak bi kere bile gelmediler.
    --- spoiler ---

  • 4. insanı tüketen şeyler

    şule gürbüz diyor ki “insan hangi bulutun altındaysa onun yağmuru üzerine yağıyor. temiz ve sükun dolu, çok çalışarak az bir işin bin meşakatle ortaya çıkarılabildiği bir atölyede ömür sürenle, bin hayhuyun döndüğü yerde nefes alan insanın benzi aynı olmaz elbette.
    oraya oranın tesiri yağar, buraya buranın. herkes bulunduğu yerin rahmeti ya da illeti altında kalır.”

    ait olmadığı bulutun altında kalan kişi günden güne tükeniyor bana göre. farkında olmak ve bunu değiştirecek kudrete sahip olamamak da o insanı bitiriyor.
    rahmet beklerken illete maruz kalmak işte bu.

  • 5. usta şoförlerden acemi şoförlere tavsiyeler

    sol şeritte ardarda giden 2 araç varsa ve arkadaki takip mesafesi bıraktıysa arasına yırtık dondan çıkar gibi dalma. o mesafeyi senin için değil güvenliğimiz için bırakıyoruz.

  • 6. 13 mayıs 2018 osmanlıspor beşiktaş maçı

    osmanlı yıkıldı , yaşasın cumhuriyet !

  • 7. sizinle eğlendi benimle evleniyor

    nereye doğru istifra ediyoruz.

  • 8. kayseri'de sevişirken görüntülenen ilginç çift

    goruntu internete verilmedi ve cifti o halde aileleri basti diyelim. kayseri gibi bir yerde ya vururlar ya da olduresiye doverler. o zaman "kadina siddet!!! bu zihniyetin kurbani bu gencler!!" diye hoykurecek insanlar, turkiye'nin en cok okunan sitelerinden birinde utanmadan birlik olmus, bu gencleri bu akibete surukluyorlar. gerekceye gel: aciklara orospu deniyormus, turbanlilar neler yapiyormus. boyle mi savunuyorsunuz aciklarin hakkini? bu videoyla alakali asil ahlaksizlik bunu cekip internete veren ve burada agizlarindan tukurukler sacan kisilerde.

    yozlasmis dinci zihniyetine nefret kusulmus, ki sonuna kadar hakediyor kusulan nefreti. fakat siz bu zihniyetin faturasini bu iki insana kesmeyi kendinize hak gormekten hic utanmiyor musunuz? ki onlar da bu nefret kustugunuz zihniyetin kurbani zaten. onlar mi uretti bu zihniyeti?

    yaslarinin getirdigi hormon patlamasi var ama cinsellik ya da kadin erkek iliskileri konusunda hicbir fikirleri yok. bu konularda rehberlik eden bir anne baba yok cunku. adet gormeyi kirlenmek olarak algilayan bir toplum bu. kadin bedeni basli basina ayipli, yalnizca banyoda liflenirken gorurler bedenlerini. cinsel durtuler hissetmek mi? aman allahim! bu ne namussuzluktur, ne buyuk bir gunahtir?! utanmalidir kiz kendinden ve bedeninden. ve iste sonuc bu goruntu. eskisi gibi kucuk bir dunyada da yasamiyor artik gencler; internet, tv, sosyal cevre ve daha bir cok uyariciya da maruz kaliyorlar. yaptiklari buyuk yanlis ve terbiyesizlik evet fakat yaptiklari bu hatanin bedelini bir omur boyu odemelerine sebep olacak kisiler olarak sizlerin bu yaptigina ne denir biliyor musunuz? orgutlu cahillik. o dalga gectiginiz laiklik elden gidiyor diyen ihtiyar var ya, siz onun tam tamina karsit cenahisiniz. temelde zerre farkiniz yok.

    siyasi kan davasi yurutmek kimseye bir sey kazandirmaz. zamaninda bagnaz laikler dincileri ezdi; simdi de dinciler ayni seyi yapiyorlar: "onlar bana zulmetti, ben de onlara edecegim". iki dangalak guruh da demiyor ki bu isin bir sonu yok, bir uzlasi zemini bulmak gerek. sonra da kan davasi ilkellik, kan davasi barbarlik. evet, kan davasi ilkellik ve barbarliktir ve siz iki cenah da ilkel ve barbarsiniz. siz ahlaksizca at kosturuyorsunuz olan gercek dindarlara ve gercek sekulerlere oluyor.

    videoyu cekenler, allah'tan korkmuyorlar, zina ediyorlar vs. demisler sanirim; ilk saniyeleri gordukten sonra kapattigim icin duymadim. inandiklarini iddia ettikleri islam, kusuru teshir etmenin, o kusuru tesvik etmeye hizmet ettigini soyler. inandiklarini iddia ettikleri dinin peygamberi, kusurlari teshir etmeyi degil, kusurlu kisileri tovbeye davet etmeyi ogutler. bu dinin en buyuk velilerinden biri de "kusurlari ortmede gece gibi olunuz" der. yani bu videoyu cekip internete verenler, siz islam'a inandiginizi iddia etmeyin sakin. sizin yaptiginiz islam'da haramdir.

    bunu haber yapan odatv ve varsa digerleri... haberciliginiz zaten les de, bir kez daha gorduk ki insanliginiz da les.

    bu iki genc insana bir sey olursa kol kola halay cekersiniz artik. ne de olsa yobaz zihniyeti boyle yendiniz degil mi?

  • 9. annesi ölenler varken anneler günü kutlamak

    (bkz: ölenler varken doğum günü kutlamak)
    saçma geldi değil mi? işte bu başlık da o kadar saçma.
    kapitalizmi ajitasyon yaratarak eleştiremezsiniz. bu günün gereksizliği annesi ölen insanların varlığından değil, annelerin yılın sadece bir günü hatırlanacak insanlar olmamasından kaynaklanmaktadır.

  • 10. tinder'da fotoğraflarım ile doktor olan ergen

    ulan bir de şikayetçi olan adamı haksız bulmuşlar.

    bunun gibi tipler işte bir kaç sene sonra haberlerde gördüğünüz tecavüz, taciz haberlerinin sanığı oluyorlar. bir insanın itibarını kazanması seneler alıyor ve çoğu meslek dalında bu itibar hem yeteneğinden hem de çalışma hevesinden daha önemli görülüyor. adam ay geçmiş üzerinden ulaşmaya çalışmış, çocuk geri yazınca da velisini istemiş. haksız bir durum yok ortada. az bile yapmışsın.

  • 11. göztepe'nin galatasaray'ı şampiyonluktan etmesi

    haftalarca yok "galatasaray'ın 7 haftalık fikstürü" yok "galatasaray'ın son 5 haftadaki fikstürü" yazıp durdunuz ve hiçbiri tutmadı. şimdi de "galatasaray'ın 1 haftalık fikstürü" goygoyuna mı başladınız?

  • 12. 13 mayıs 2018 yusuf yerkel'in özür dilemesi

    muharrem ince´nin yine bugün 13 mayıs 2018 soma mitinginde her şeyi unuturum ama o tekme benim içime oturdu, tekme yiyen kişi de burada bile iş bulamadı bergama´ya taşında orada iş buldu, söyleminden sonra dilenmiş özürdür.

  • 13. ülkenin şeriatla yönetilmesini isteyen insanlar

    mesela bunlar bir de ciddi ciddi laf anlatıyor. 'şeriat olsa öyle olur muydu yeaa' diye. ümüğünü sıkasım, yere vura vura skesim geliyor amk haşerelerini.

    allah'ın kanunlarıymış. bedevi çobanı kıçından uydurup yazsın 1500 sene sonra ona göre ülke yönetilsin he mi ?

  • 14. tinder'da photoshopla savaş pilotu olan adam

    tinder'da kaç tane neyse o olan insan gördük de bu lavuğa takılalım aq. götünde donu olmayan tipler lockheed martin ceosu gibi takılıyor, batu barzosu da pilot olsun çok mu? ayrıca savaş pilotu ne demek lan, barış zamanında taksicilik mi yapıyor?

  • 15. t ile başlayan en güzel şey

  • 16. çerkeslerin çerkes olmayanlara kız vermemesi

    şu güzel ülkemde asli unsur biz türkler hariç diğer tüm etnik kökenlilerin kendini üstün görme(bir bok sanmada denebilir ) olayınada ayrıca kıl oluyorum( ırkçılık yapanları hiç sevmem bu arada ) , safkanımızı bozmayın ,çerkesler şöyledir , yok gelenekler göreneklerimiz var bizim gibi laflar görüyorum ,tek söyleyeceğim : ay götüm yesinler sizi.. türk olmak hakkaten büyük lütuf , seni kendin övmek zorunda hiç kalmazsın hep başkaları yapar bunu ,ırkını anlatmak ihtiyacı hiç istemezsin çünkü her millet seni çok iyi tanır ..

  • 17. beklenen devam filmleri

    (bkz: kill bill volume 3)

  • 18. ankara

    gidenin geri döndüğü şehirdir. özellikle de ankara'dan çıkıp istanbul'a gittiyseniz ankara'ya koşarak geri dönersiniz.

  • 19. ekşi itiraf

    değişik bir itirafta bulunacağım bugün. benim 29 yıllık yaşamımdaki en mutlu ve en hüzünlü anım aynı ana denk geliyor. babam askerdi benim. birçok şehir gezdim sayesinde. şırnak'ta bile yaşadım lan düşünün. garip garip yerler,garip garip insanlar,sürekli yarım kalan arkadaşlıklar falan.

    her neyse. babam böyle eski toprak denen adamlar olur ya. heh öyle bir adam. güçlü kuvvetli ve sportif. adam benden kısa boylu ama beni tek eliyle indirip atacak kuvvette bir adam. o zamanlar tayin yerimiz aydın'a çıktı. ben izmirde okuyorum. sürekli gelip gidiyorum. okulumun son senesi olması gerek ama 1 sene uzattım. işler karışık yani. o sıra kurban bayramıydı diye tatile geldim. ekim 2012ydi galiba. eve geldim ama evde öyle baskın bir hava var ki. ya böyle içim bunalıyor,daralıyorum. duvarlar üstüme üstüme geliyor falan. normalde aile yanına gelince mutlu olurken o zaman baya garip hissetmiştim.

    içime doğmuş demek ki. kasım gibi babam hastalandı dedi annem. ama ne olduğunu söylemiyor. sarılık oldu galiba ama bir şey yok diyor. kasım sonu gibi hastaneye yattı. annem sarılık hastalığı kan değerlerini etkiliyor ondan yatırdılar bir şey yok diyor. ama yok yani sarılık yüzünden 1 ay hastanede yatar mı insan.ben de azcık araştırdım ulan kanser falan yazıyor ama yok diyorum babam öyle hastalanmaz kuvvetli adam. aralık sonu gibi, tam finallerden 1 hafta önceydi galiba. doktorlar artık söyleyin demiş. dedem memleketten gelmiş. benle kardeşimi çektiler söylediler. ben hayatımda öyle üzüldüğüm ve ağladığım bir anı hatırlamıyorum. karaciğer kanseriydi, pankreasa sıçramıştı. durum vahim yani.

    tabi ondan sonra sürekli aydın/izmir arası mekik dokumalar.babam orada hastanede yatarken ben nasıl dışarı çıkarım diyip dışarı çıkamamalar. okula odaklanamamalar. kimseyle bu konu hakkında konuşamamak ve kimsenin de senle konuşmaması. geceleri yatakta sessizce ağlamalar. asosyallik, depresyon. abi ne kadar zorlarsan zorla mutlu olamıyorsun. bu süreçte sadece bir gün mutlu oldum. 3 ay ömür biçmişlerdi ama babam kuvvetli adam dediğim için 8 ay dayanmıştı. babamın durumu çok kötü olmuştu. 2013 yılı temmuzunun ilk günleri işte. artık hastanedeki 45-50. günümüz. babam baya zayıflamış ama hareketsizlikten vücudunda ödem oluşmaya başladı. bilinci de artık gidip geliyor. bir an baya mantıklı konuşurken diğer an hareketlerini kontrol edemiyor. çok kötü durum gerçekten allah kimseye yaşatmasın.

    gene o günlerden birinde ben o gece yanında kaldım. annem de yanımızda ama dedim sen uyu ben uyumayacağım. annem yan taraftaki boş hasta yatağında yatıyor. ben de telefonla uğraşıyorum.aydında da hava çok sıcak o sıra. babam gene hareketlendi. eliyle koluyla istemsizce bir şeyler yapıyor. ayakta izliyorum onu, yüzüne hafiften dışarıdan gelen sarı ışık vuruyor. bir anda durdu ve bana baktı. ben de yaklaştım baba bir şey mi oldu dedim. sonra eli yüzüme gitti bir anda. yanaklarımı okşadı sonra gel bir sarılayım dedi. sarıldıktan sonra bana bakıp tekrar gülümsedi ve oğlum seni çok seviyorum dedi. o an içimde oluşan boşluğu size tarif edemem gerçekten. sanki bir veda. sanki bir özür. sanki bir gurur. sanki bir mutluluk gibi. tekrar bilincini kaybetti. gene kontrolsüz hareketler gene bilincin gidip gelmesi.

    o anı unutamıyorum. ne zaman babam aklıma gelse o an aklıma geliyor. babamla aramızda hep mesafe vardı niyeyse. asker olduğundan kaynaklı galiba. belki de benden kaynaklı. o an gerçekten seni çok seviyorum oğlum lafını duyduğum için ne kadar mutluysam aynı zamanda o kadar da mutsuzdum. çünkü anlıyorsun o anın yaklaştığını ve elinden bir şey gelmiyor, gelmeyecek. nitekim o olaydan 2 hafta sonra kaybettik kendisini. 5 yıl oldu neredeyse. özlüyorum ya. çok özlüyorum sözlük. keşke burada olsa da zorlu kararlar verirken ona danışsam. bilirdi ne kadar kararsız olduğumu ne kadar ikilemde kaldığımı. keşke okulu zamanında bitirseydim de görseydi mühendis olduğumu. ne gururlanmıştı üniversiteyi ilk kazandığımda. herkese anlatıyordu. keşke zamanı geri alabilsek gerçekten. ah be babam. ben de seni çok seviyorum be. ben de seni.

  • 20. aöf okuyanların amacı

    okan üniversitesi vs aöf
    bence aöf

  • 21. uzun süre seyretmeyince özlenen filmler

    kesinlikle the big lebowski

    şimdi ayakları uzatıp güzel bir ses sistemi ve görüntü kalitesiyle izlemek vardı.

  • 22. yusuf yerkel

    o tekmeyi unutmadık.
    elbet bir gün yargı önünde hesap verecek.

    edit: (bkz: yusuf yerkel'in 7 gün rapor alması)
    bir de üstüne eşi, önce trt'ye sonra da kültür ve turizm bakanlığına danışman olarak atanmıştır.

    ayrıca tekmelenen madenci yakınına 500 tl para cezası kesilmişti. arabaya tekme savurduğu için.

    hiçbirini unutmadık !

    edit 2 : yusuf yerkel'e 7 günlük rapor veren doktoru da unutmadık.

    (bkz: şervan gökhan)

  • 23. mustafa kemal atatürk ve soy ağacı

    "...baba tarafından dedesi, ilkokul öğretmeni olan kızıl hafız ahmet efendi; anne tarafından dedesi ise sofuzade feyzullah ağa'dır."

    kaynak:
    türk silahlı kuvvetleri

    bu arkadaşlar bilgisizliklerinden veyahut cahilliklerinden öğrenmek için açmıyorlar bu başlıkları karalamak, bilgi kirliliği oluşturmak ve bu yol ile insanların aklını karıştırmak için açıyorlar.

    peki siz ne yapıyorsunuz?
    benden önce 6 entry girilmiş fakat gerekli cevap yok fav almak için espri, laf sokma tarzı şeyler denemişsiniz. böyle bilgi kirliliği ve ahlaksızlık içeren başlıklara dalga geçerek değil direkt bilgi ile cevap verin hatta bazıları da ''iyi ki yok, olsaydı ...'', ''sizin de diplomanız yok'' gibisinden savunmaya geçmişler. bilmiyorsanız yazmayacaksınız arkadaşlar böyle savunma olmaz. bilgi kirliliği zaten günümüzde had safhadayken bir de sizler buna vesile oluşturuyorsunuz -istemeden de olsa.-

  • 24. japonya'nın abd'den intikamını alacağı gün

    yok laiklik elden gidiyea
    yok japonya intikam aliyea

  • 25. 200 km/s ile giderken dinlenecek şarkılar

    dope - die motherf cker die

  • 26. 24 haziran'dan sonra faizler düşecek

    soru çok basit, 16 senedir bu ülkeyi kim yönetiyor? o zaman neden bugün düşmüyor faizler de 24 haziran’ı bekliyor?
    sadece şunu sorsa bir seçmen kendine cevabını verecek ama sormuyor, soramıyor. hayat çok garip altan.

  • 27. meral akşener

    trolleri kudurtmuş asena. kadın her mitinginde terör örgütleriyle mücadele edeceğini söylüyor. hala başlıkta 3-5 beyinsiz çıkıp akşener apo ile halay çeker mi, fetoş'un pilavlı sohbetlerine katılır mı diye soruyor. bir de demiş ki mitinglerinden terör örgütü aleyhine söylenmiş sözler varsa paylaşın. zaten gecenin 3'ünde işim gücüm yok 3-5 fındık beyinli için tek tek mitingleri baştan sona izleyip dakika dakika rapor edeceğim. şuraya saçma salak entry gireceğine git araştır. bir insanın elinde internet gibi bir nimet varken hala aptal olabiliyorsa ne oy kullansın ne evlenip çoluk çocuk yapsın. gitsin bir köşede kendini parmaklasın.

    bir de türk olarak mhp oylarının bölünmesinden rahatsız oluyormuş. ay kıyamam ben sana. andımız kaldırılırken, atanın anasına dahi sövülürken nerdeydin? yarı zamanlı türklük yapıyorlar ne güzel sabah 8 akşam 5. sanırım bu arkadaş da bu gece mesaiye kalmış. günah...

  • 28. anneler günü

    bir çocuğun en büyük şansı veya şanssızlığı içine doğduğu ailedir. bu konuda doğuştan büyük ikramiyeyi kazanmış bir insanım ama ülkemizde ve gözlemleyebildiğim çevremde amorti bile çıkmayan bir dolu çocuk olduğunu biliyorum.

    bugün, yani anneler gününde gündemim her konuda en büyük destekçim olan annem değil. sevilmemiş, zor durumdaki çocuklar da değil.
    benim gündemim, yalnız bırakılmış, kaldırabileceğinden fazlası omuzlarına yüklenmiş, toplum baskısıyla uydurulan annelik içgüdüsü safsatası altında ezilmiş ve ölümü seçmiş veya seçmeyi aklından geçirmiş anneler.

    yakın zamanda duyduğum bir haber o günden beri kafamın içinde dönüp duruyor. özel gereksinimli çocuğu olan bir anne her zamanki gibi sıradan başladığı gününün öğleden sonrasında kendini evinin tavanına asarak öldürdü.
    buna benzer şeyleri çok duydum, çok dinledim. örneğin arzu hanım... çocuğumla ilgili konuşmak için beni evine davet etmiş, kullanmak istediğimde banyoyu gösterirken oldukça sevecen bir gülümsemeyle "bak iki sene önce şu küvette bileklerimi kesmiştim, ne kadar aptalca değil mi" diyerek kapıyı kapatmıştı. o zaman anlayamamış ve çok korkmuştum ama şimdi anlıyorum. ha korkun geçti mi derseniz, hayır. o hep orada bir yerde.

    bir kadının hamile kaldığı ilk andan itibaren, ona annelik güdüsünün yüklendiği sanılan acayip irrasyonel bir dünyada yaşıyoruz. arkadaşlar bu işler öyle olmuyor maalesef. bu toplumsal bir aldatmaca, anne olan kadının bile kendi iç baskısıyla kendini inandırmaya çalıştığı bir yalan.
    anneler anne olmayı deneye yanıla öğreniyor. bu yolda bazen çok büyük aksiliklerle karşılaşılıyor. kafamızda kurduğumuz annelik kavramına öyle misyonlar yüklüyoruz ki paralel bir evrende ona ancak süper kahraman denir. oysa anne dediğin kadın da fani bir insan. hataları, başarısızlıkları, korkuları olan, paniğe kapılan, her insanda olan zayıflıklardan bazılarına sahip bir insan. kucağına bir bebek aldığında bunlar buhar olup uçmuyor. hatta çoğu zaman misliyle çarpılıyor.

    işte bazı anneler (özellikle bakımı daha zor olan çocukların anneleri) çaresizlik, başarısızlık hissine kapılıp, bir umutsuzluk anında kendini öldürüveriyor. bu noktada çok ironik ve acımasız bir şey söyleyeceğim. aynı durumdaki diğer anneler haberi duyduklarında ilk neyi soruyor biliyor musunuz? geriye kalan çocuğun ne olacağını...
    böyle bir günde can sıkıcı şeyler yazmak istemezdim ama bu bir vicdan azabı yazısıdır. çünkü ben de ilk bu soruyu geçirdim aklımdan. o kadını bir insandan önce bir anne olarak gördüm. onu birey olmaktan, kadın olmaktan çıkardım be varlığını tek bir şeye, anneliğine indirgedim. aynı şekilde yokluğunu da...

    o yüzden bugün, etrafındaki insanlarca yalnız bırakılan, kafamızdaki yüce annelik makamına erişemediğini düşünüp kendini suçlayan, ruhsal ve maddi durumunun ne olduğu hiç sorulmadan her durumda güçlü olması beklenen, yapısı savaşçı değilken hep savaşmak zorunda kalan, hiçbir desteği-yoldaşı olmadığı için bu dünyadan kendi elleriyle ayrılmak zorunda kalan, çaresizliğin çaresini ölüm fikrinde bulan annelerin gününü kutluyorum. her nerdeyseniz umarım huzuru bulmuşsunuzdur.

  • 29. sözlükçülerin ayakkabıya ödeyeceği maksimum para

    9 dur. rakam olarak en büyük 9 u biliyorum.

    kavramlar önemli elma ile armutu karistirmayalim.

    (bkz: sayidir o rakam olsa duramazsin)

  • 30. iri göğüs ince bel geniş kalça

    aranızda hala caps vermeyen hayvanlar var.

  • 31. yere yatırdığı antilobun testislerini yiyen aslan

    serengeti feministi olabilir.

  • 32. yılın orucu bozar mı soruları

    hocam ağız dolusu kin kusmak orucu bozar mı? hayırlı akşamlar.

  • 33. erdoğancının feriştahıyım

  • 34. kyk borçlarının silinmesi

    elektriği kaçak kullananın borcunu sil, kredi çekip batıran adamın borcunu sil , kacak su ile tarlasını göle çeviren adamın faturasını sil, elli tane iş yapip kredi çekip batıranın vergisini sil, vasıfsız olarak yaşamış iş beğenmeyenlere sicil kaydı bozuk olsa da para bağla...
    peki bu sorumsuz insanlardan oluşacak mali kayıp 'ın faturası kime çıkacak? kıçından ter akıp, elalem televizyon başıda film izlerken,alış-veriş merkezlerinde sürterken evden dışarı çıkmayıp kredi kartını gününde ödeyen; gerçek işini bulmasa da part time çalışıp kyk borcunu taksitlendirip ödeyen gençler üzerinden mi geçinecekler bu borcun silinmesini isteyenler ; kyk borcunun silinmesini isteyeceginize iş alanlari;iş sahaları yaratılması için yardirin entry birazda ; her secimde asalaklasmis topluma bol keseden dağıtın paraları ; sonra emekçi olan sorumluluk sahibi,borcu bir gün bile gecikince karnı ağrıyan gençlerden kesin vergileri.
    benim kyk borcum ile diğer öğrenciler geçinecekler diye borcumu daha erken sürede kapattım bu sefer araba kredimi odeyemedigim için çok sıkıntılar ile karşılaştım o zaman benim arabanin kredisini , sağa sola olan borcumu da silin; bizim ne günahımız var?

  • 35. 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması

    senesi dolmadan soma halkı tarafından unutulmuştur.

  • 36. 2018 ispanya gp

    dertli gönüllere giren...

    işte kimi raikkönen...

  • 37. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden

    sabahın 6:15'inde baba tarafından uyandırılmak. evin iki arka sokağına açılan çorbacıya gitmek. az mercimek, az sorpa içmek. (sorpa efsaneydi yalnız) daha sonra kepengi yeni açan tekel bayiden tüm bulmaca içeren gazeteleri almak. kıraathaneye oturmak ve iki çay eşliğinde babayla birlikte hunharca bulmaca doldurmak.

    -adam eskişehirin en ünlü peyzaj mimarı, oğlu öğretim üyesi filan kim takar amk. millet de zannediyor kış bahçemizde sıkma portakal içip dana jambon yiyoruz.

    dur bari iki kivi söyliyim ordan..

  • 38. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    gel konuşalım diyenlerin son 91894891 entarisini inceleyip kadın olup olmadıklarına bakan erkekler,erkeklerimiz..

  • 39. olgun kadınları etkilemenin yolu

    hamını etkiledik de olgunu kaldı

  • 40. yakışıklı zengin ama yalnız erkek

    muhtemelen fazlasıyla alçak gönüllü bir arkadaşımız olsa gerek, çünkü alçak gönüllü kimseler bizim halkımız tarafından zayıf insan olarak görülüyor. ne olursan ol durum böyle. halkımız alçak gönüllü insanı pek sevmiyor. istediğin kadar zengin, zeki, sağduyulu, iyi kalpli, yardımsever... ol. bunu fazlasıyla göstereceksin, göstermezsen değilsindir.

  • 41. instagramda çocuklarının doğum anını paylaşan çift

    büyüyünce annesinin götünden çıkarken ki fotoğrafı görünce ne tepki vereceğini merak ettiğim çocuğun ailesi.

  • 42. 12 mayıs 2018 fatih terim olayı

    olayın gerçeği,tribünden birinin ki denildiğine göre başka bir kulubün taraftarıymış,fatih terim'e küfretmesidir.bunun üzerine de tribün karışmış,haberiniz olsun.verdiği link de fenerbahçe'li agressive fans'miş,şimdi ben burada senin konu hakkında hiçbir fikrin yokken anana,avradına,bacına sövsem,yandaş medya gibi yalan haber yaptığın için,ahaber'e felan nasıl sövüyorsam,sana da sövsem sen mutlu mu olacaksın acaba?altına da direkt,yok biz nasıl taraftarız,böyle hocalar futbolcular bize laf söylüyor,biz çıtımızı çıkartmıyoruz yazmışlar,sizin ben kafanızı sikeyim.siz,bu başlığı açan adamdan daha tehlikelisiniz.
    olayın gerçeğiyle ilgili videolar:
    https://www.youtube.com/watch?v=2cct08bvfwo
    https://www.youtube.com/watch?v=qf0rqkxqp24
    başlığı açan arkadaş:https://eksisozluk.com/…s-targaryen-in-askerleriyiz
    böyle de hedef gösteriyorum kendisini direkt linkle,hiç de çekinmiyorum ve üzülmüyorum kendisine atılacak mesajlar ve küfürlerden dolayı.

  • 43. kadın orgazmı

  • 44. çamaşır asan cam silen ütü yapan evi süpüren erkek

    kendi başına geçimini sağlayan ve bu konuda kadına ihtiyaç duymayan erkektir

  • 45. 150 bin tl'ye yapılacak en iyi iş

    uber'de çalışmak/çalıştırmak için vip vito/transporter tarzı bir araç almaktır.

    100-110bin tl civarına ikinci el bir araç alınır, tahmin ediyorum 10-20bin gibi bir harcama ile gerekli belgeler-izinler çözülür, cepte kalan miktar da insurance olarak saklanır (kaza, ceza, yakıt, sürpriz masraflar vs.)

    pişman etmeyecek bir yatırım olacaktır.

  • 46. john wick 3 parabellum

    keanu reeves gidip jet sosyete isimli vasat dizide oynasın yine izlerim, adam evrenin behzat ç.'si.

    merakla bekliyoruz efendim.

  • 47. muharrem ince'nin ibadethane ve inanç rahatsızlığı

    istanbul belediye başkanı olur olmaz cemevi yıkmaya giden muharrem ince miydi?

    laiklik elden gidiyeah videosundaki cehalet ile aynı seviyeye gelmiş, sözüm ona akademisyen ifadesi.

  • 48. survivor 2018 all-star

    bir ustteki entry'e gerek yazarın benden işsiz oluşu gerekse inandırıcılığı yönünden hayran kaldım. olur mu olur yani... kitap yazmış filmi de var diyince "dan brown" denmesi gibi birşey.

  • 49. en tehlikeli mahalleler listesi

    yazılmamasına şaşırdığım semttir. (bkz: fikirtepe)

    --- spoiler ---

    this is fikirtepeeee
    --- spoiler ---

  • 50. özgür özel'in şehit cenazesinde gülmesi

    yanlış harakettir, doğrusu elini tabutun üzerine koyup 24 haziran için oy istemesi gerekirdi.