Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 25 mart 2018 uber şoförünün yolcu dövmesi

    yukarıda arkadaş yazmış, resmen tezgah bu. kadının iğrençliği, şerefsizliği kıyafetinden ses tonundan küfürlerinden belli zaten.. "ben sizi destekledim", "ananın şeyi var" gibi kelimelerle aslında amacını belli etmiş.

    taksici olayları bu kadar haber olmazken bunun bu kadar haber olması da tezgahlanmış, güzel iş.

    ayrıca şoför kardeşim; burayı okuyorsan söyleyeyim. defalarca kez hakaret var sana karşı, kesinlikle o kadın bundan ceza alacak..

    ayrıca darp da ettiğine dair kesin net delil olmadığına eminim. kadın zaten kameralardan yüzünü bu yüzden saklıyor. kendi tırnaklarıyla yüzünü falan çizecektir, aha da görürsünüz. ayrıca darp edilen insanın sırtı toz içinde olmaz. belli ki yerde yuvarlamış kendini.

    hayır madem darp edildin bir erkek tarafından; yüzünü neden gizliyorsun. sol göz tarafında yeni bir çizik var onu gördük.

    en can alıcı noktası ise; tüm çirkefliğiyle adamı tahrik etmesi. şoför nezaketini bozmamak için herşeyi yaptı, insan olan dayanmaz o kadar şeye. şoför arkadaşa geçmiş olsun diliyorum.

    dayanamadım eki:

    darp edildiği iddia edilen kişinin (insan diyemiyorum kendisine) "halk dostu, yardımsever" sarı taksi ile oraya getirilmesi de çok hoş bir davranış olmuş. canlarım ya, kıyamam sizlere.

    yüzünüzü gizlemeyin, öğrenelim. kimliğiniz nedir? kızının da yüzünü gizlemişler. neden?? kocanız, damadınız taksici mi, bu zırvalığı ne için yaptınız? ayrıca madem uçağa yetişecektiniz, neden ruh haliniz öyle değildi? olay uçağa yetişmekse, neden kavgayı uzattınız?

    olay paraysa eğer şoför "300 lira ben vereyim yeter ki inin" dediğinde neden inmediniz???

  • 2. türk sinema tarihindeki en efsanevi replik

    sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık.
    (bkz: vesikalı yarim)

  • 3. 2018 ekonomik krizi için bir dörtlük bırak

    sikecekler ama kimi
    en çomar birisini
    nasıl anlatsam sana
    ilk harflere baksana

  • 4. kedisiyle aynı yatakta yatan hijyen yoksunu

    aynı kelimesinin cümledeki gerekliliğiyle ilgili düşündüren başlık. birer tek kişilik yatakta yatan var mı kedisi olup da?

    şimdi bebişko, aynı yatakta 3 kedi 1 köpekle yıllardır yaşam mücadelesi veriyorum. (ibneler hep ayaklarımın üstüne yatıyorlar sağa sola dönemiyorum) tabağımdaki yemeğimi canı çekerse gelip yer; birlikte aynı tabaktan yeriz. üstelik bu hayvan gündüz dışarılara çıkıp takılıp akşama doğru gelir.

    iğrenmek mi? lol. çin astrolojisinde burcum kaplan benim amk kim kimden iğreniyor hayırdır? tüm hayvanların ağzını yüreğini öpem sevem ben; boşver sana bir şey olmasın.

    edit: özel mesaj yoluyla hakaret edenlere toplu mesaj: yatağa ananızı almadım; bir yanlış anlaşılma olmasın?
    edit2: ulan bunu karşıma alıp rakı sofrası kurar muhabbet ederim ben; adam gelmiş yatağımızı/yaşam alanımızı paylaşmamıza iş koymuş iyi mi: adı: büyük

  • 5. 25 mart 2018 bir yazarın hayalini gerçekleştirmek

    en son bir yazarın hayali gerçekleştirildiğinde, yazlığı, iki üç arabası olan bu eleman evinin dekorasyonunu komple sözlüğe yenilettiği için hiç de sıcak bakmadığım istek.

  • 6. dindar olmayan insanların yaşama amacı

    doğduğun günden bugüne kadar birileri seni sürekli samanla besleseydi bugün sözlükte "neden siz de saman yemiyorsunuz" diye başlık açacaktın farkında mısın..

    bu dünyada gözle görülen tek gerçek hayatın tadını çıkarmaya çalışan insanlara gelmişsin "neden fantezilerle dolu bi dünyayı reddediyorsunuz" diye soruyorsun..

    - sen o fantezilerle mutluysan bundan bize ne..

    - biz elimizdeki hayattan keyif alıyorsak mutluysak bundan sana ne..

  • 7. 27 mart 2018 benzin zammı

    inanmak istemiyorum artık. lan daha 21 martta zam yapılmadı mı? daha indirmeden ikinci postayı atıyorlar.

    (bkz: 23 mart 2018 motorin zammı)
    (bkz: 21 mart 2018 benzin zammı)
    (bkz: 28 şubat 2018 benzin zammı)
    (bkz: 24 şubat 2018 akaryakıt zammı)
    (bkz: 31 ocak 2018 motorine 10 kuruşluk zam)
    (bkz: 29 ocak 2018 motorin zammı)
    (bkz: 25 ocak 2018 benzin zammı)
    (bkz: 6 ocak 2018 motorin zammı)
    (bkz: 3 ocak 2018 büyük doğalgaz zammı)

  • 8. getcontact

    (bkz: sazan.avi)

    bu kadar salak mısınız gerçekten? önce kendi numarana sonra da yetmemiş gibi tüüüüüüüm rehberine erişim izmi veriyorsun heriflere. tanımadığın kişilere tüm rehberine erişim izni vermek nedir yahu

    cidden bu kadar salak mısınız????

  • 9. 3 saniye geç kalanı yok yazan ezik akademisyen

    sanki akademisyenlerin öğrencilere çok saygısı var da 3 saniyenin hesabını yapıyorlar.

    yıllar sonra çıkan af ile antalya dan ıspartaya okumaya gelen bir abimiz vardır. adam bildiğin şehirler arası otobüs ile işten erken çıkıp derse geliyordu. bu adamı 2-3 dakika geç kalıyor diye derse almayan öğretim görevlileri vardı.

    egonuz batsın.

  • 10. 300 bin dolara vatandaşlık hakkı verilmesi

    'hangi ülkeymiş, 300 bin toparlayabilir miyim?' diye girip baktım ama bizimkiymiş.

  • 11. celal şengör'ün s.hawking'e insan harabesi demesi

    dediğim gibi...

    sanatçı, oyuncu, şarkıcı, profesör, akademisyen tayfa ve siyasetçiler.

    bu kriterlerde ego sahibi herkes yaşlandıkça, dikkat çekmek için (çocuk gibi evet) saçmalamak zorundadır. celal şengör de istisna değil.

  • 12. çocukken okunmuş unutulmaz kitaplar

    pal sokağı çocukları okuyan bilir nemeçekin hikayesini..

  • 13. iktidar gittikten sonra aksaray için öneriler

    utanç müzesi

  • 14. celal şengör'ün interstellar'a zırva demesi

    açıkçası ilginç bir söylem.

    ne zırvası hocam? adam kara deliğe falan girdi, geçmişe müdahale etti işte. gözümüze mi inanalım, sana mı?!!!

  • 15. istanbul'a bakarken hissedilenler

    evleri komple yıksak da yeniden inşa etsek keşke.

  • 16. bunlar misyoner diyerek müzisyenlere saldırmak

    kimse yazmamis ama..

    guvenlikci abinin "dinlemeyeceksen yukari cikarsin" cumlesi ne kadar da cozum odakli olmus. kendisini tebrik ederim.

  • 17. reis bizi münbiçe götür afrinden birşey anlamadık

    evde ayaklarını uzatıp diriliş izledikleri için "birşey" anlamamışlardır.

    afrin'de mücadele eden bir askere ya da oğlunu şehit vermiş bir anneye sorsunlar anlamını.

    edit: "bir şey" kelimelerinin ayrı yazıldığını biliyorum. başlığı açan arkadaş neden bu şekilde yazdığını açıkladığı için ben tekrar açıklama gereği duymamıştım.

  • 18. sözlükçülerin nick'leriyle anlatmak istedikleri

    zamanında nijeryalı "flewis" adlı bi göçmen arkadaş berlin'e geliyo iş bulmaya. (biliyosanız anlatmıyım bak)

    işte bayer senin, siemens benim, basf şunun wilo bunun yorulup bi bara uğramış. almanyanın barları da ünlü bu arada adamlar çalıştıkları kadar içiyolar da. iç iç gebermiş tabi allahın nijeryalı çobanı bira mı görmüş hayatında.

    neyse flewis gitmiş pisshaltestelle'ye*... uzatmış zingemanı* . tabi bunun zingemann'da bi nijermann geleneği olarak aile soyadı dövme olarak işliymiş onu başta anlatıcaktım. şaşırmayın lan öyle bi kabileden geliyo... bunların zkine öküz boynuzu takanı var ona şaşırmıyosun buna mı şaşırıyosun.

    tabi almanyada iklim sert olduğundan oktoberfest zamanı hava 5 derece mi abi.. o senin "flewis" yazan zingemanın üstünde sadece "f" "l" "w" "s" harfleri seçiliyo malum hava soğuk.

    aha?!?!? o da ney... yanına bi alman gelmiş..
    o da çekinmeden yan pisoda uzatmış zingemanı.. ve şans eseri onda da aynı harfler kazılı... "f,l,w,s"

    tabi bizim flewis merak etmiş sormuş: "ya dude senin de mi familie name flewis" demiş.

    cevap ise üzücü olmuş:

    "nein, ich heisse fallen lord weber stahlherz"

    maalesef yaşanmıştır ve sözlük ablalarına selam ederim..

  • 19. ekşi itiraf

    hayatımın en zor itirafını yaptım şimdi bir de buraya bir itiraf bırakalım. şimdi bir yazar arkadaşı takip ediyordum çok uzun süredir. düşünceleri, espri anlayışı, hayata bakış açısı, satır aralarındaki duyguları beni inanılmaz etkilemişti. bir entrisi üzerine mesaj attım. tarih 20 ağustos ilk mesajlaşmamız. daha sonra ağustosun 27'si. sohbet etmiştik epey. çok uzun süredir takip ettigim insanla mesajlaşma fikri bile muhteşemdi. onun için sıradan bir yeşillendirmeydi evet ama benim için mutluluk sebebiydi. daha sonra ara ara mesajlastik ama ben üzerine düşünüyordum sürekli nasıl bir acaba kaşı gözü nasıl biri diye. biraz sapyoseksüel bir insanim daha görmeden bir şeyler hissetmeye başlamıştım.daha sonra başka bir ülkeye taşınacakmış onu konuştuk. ben de bir cesaret gitmeden bir uğurlama kahvesi ısmarlamak istedim. buluştuk 2 saat kadar oturduk. sohbet muhabbet derken aylardır aklımdaki kişi kanlı canlı karşımda oturuyordu. onun için normal bir an benim için tarifsizdi. dostça sarılıp ayrıldık ama benim ruhum da aklım da onda kaldı. onunla görüştükten sonra 45 gün boyunca her saniye aklımdaydı. rüyalarımdaydı. yıllar sonra ilk defa birisine bir şey hissediyordum hem de tarif bile edemeyeceğim şekilde. bu çok güzel bir duyguydu. bilmesini istedim bir beklenti içinde olmadan. kilometrelerce öteden birisi bana böyle bir şey hissetse ben bilmek isterdim. oturdum aylardır ona karşı ne düşüyorsam ne hissediyorsam yazdım. bir cevap beklentisine girmeden. sadece her saniye onu düşünmekten biraz olsun belki uzaklaşırım diye anlatmak istedim. biraz önce cevap geldi. çok nazik kibar bir cevaptı.hayatında birisi varmış. o an ki duygumu ifade edebileceğim bir kelime yok sanırım. üstümde ne varsa pijamanın üstüne kabanımı giydiğim gibi sokağa attım kendimi ağlayarak caddede insanların bakışlarına aldırmadan yağmurda biraz yürüdüm. aylardır almıyordum bir paket sigara aldım. ağlaya ağlaya eve geldim. daha görmeden aşık olmuştum ben ona görünce tamamen etkisine kapıldım. sonuç yüzüne, gözlerine bakarak söylemek isterdim ama olsun söyledim rahatladım. umarım hayatındaki insan kıymetini bilir ve çok mutlu olursun.
    edit: mesaj kutum taziye evi gibi oldu. attığıniz güzel mesajlar ve hakkımda yazdığınız harika şeyler için çok teşekkür ederim. sıfır duygu içeren sadece gülmem için atılmış mesajlarda ise yaradı güldüm evet. eksik olmayın.

  • 20. lisede statü farkı yaratan nesneler

    okul üniformamızın koyu yeşil bir hırkası vardı. bu hırkayı üniforma satan mağazadan değil de benetton'dan almak çok havalıydı bizim zamanımızda mesela.

  • 21. 4 yılda 430 bin esnafın iflas etmesi

    neredeyse kazandığınızın yarısını vergi olarak geri isteyen, yüksek sigorta primleriyle zorla borçlandıran devletimizin eseridir.

    adam zaten esnaf ne kazanıyor ki? kazandığının yarısını devlete vergi olarak öderse kalan parayla kira mı ödesin, dükkanına mal mı alsın, çalıştırdığı adamların sigortasını maaşını mı ödesin?

    birilerinin milyonluk vergi borçları siliniyor haliyle bu açığı başka birileri kapatmak zorunda.

    not: home ofis çalışan, dükkan kiralayıp işçi çalıştıran esnaflara kıyasla daha avantajlı durumda olan bir esnafım. akp'ye oy vermiyorum, pala ile insanlara saldırmıyorum, insanları kazıklamıyorum. itfaiye hortumunu da size iade ediyorum.

  • 22. seni seviyorum'a verilebilecek en acı cevap

    seni arkadaş olarak görüyorum.ibneye bak sanki arkadaş olunca sevgili olunmuyor.

  • 23. uber dayağının taksici senaryosu çıkması

    tam bir über virali olmuş yalnız.

    taksicilerde sikim kadar akıl olmadığını da gösteriyor ayrıca.
    uberi taksiye tercih eden kitle zaten belli bir bilince sahip.
    yer mi böyle vasat tiyatroları.
    `yaralı kadını hastaneye bedava götüren kahraman taksici` yapmışlar bir de ahafshafdfahg.

    über mi taksi diye ikilemde kalan varsa da böyle bir provakasyona bile böyle sakin kalabilen şöförleri varmış deyip tercihini yapmıştır bu saatten sonra.

    bu kadın taksiye binsin, şöförün "hanımefendi bunda benlik ne var" sorusuna "ananın şeyi var" diye cevap versin.
    faili meçhul olurdu.

    çocuğun işine falan son verildiyse şiddetle kınıyorum überi.
    bu görüntüleri tüm şöferlere tekrar tekrar izletip böyle ruh hastalarına dahi bu şekilde sakin ve kibar olacağız diye not düşmeli.

  • 24. küre dünya modelinde yanılıyor olma ihtimalimiz

    okuyunca içimin ürperdiği başlık; bugüne kadar inandığım şeyin yerle yeksan olmasından falan değil, benim de çocuğum var, ya böyle bir şeye dönüşürse korkusu.
    (bkz: yazıklan kimin çocuğuysa)

  • 25. ingiltere premier ligini özel kılan detaylar

    seyirciyi tek geçerim. buradaki seyircinin yaratmış olduğu atmosferi maalesef ne ispanyol ne italyan ne alman ne de fransız futbolunda görebiliyoruz. gol atılınca tüm seyircilerin hep bir ağızdan "yeahh" diye bağırması gol kaçınca "oouuhh" diye ses çıkarıp alkışlaması atmosferi güzelleştiren detaylar.

  • 26. yeni mezun mühendis maaşı

    dayanışmaya inanan bir arkadaşım yeni mezun mimar ve mühendislere iş olanağı sağlamak için çabalıyor. biz de dayanışmayı severiz, dahil olduk, çevremizde arayış içinde olan tanıdıklarımıza cv’leri gönderiyoruz. ama eskiye nazaran daha zor iş bulunuyor.

    baştan söyleyeyim, eğer o kişiyi direkt tanımıyorsam kefil olmaktan çok hoşlanmam. o durumda cv çok önem kazanıyor. iyi bir üniversite zaten şart, artık iyi liseye bakılıyor. okurken mesleği adına veya kendini geliştirmek için neler yapmış önemli. her yeni mezunun aldığı maaş işte bu yüzden aynı değildir.
    benim gördüklerim 2000-5000 aralığında. sektör ve çalıştığı firmanın türk mü yoksa yabancı mı olduğu, kurumsal mı yoksa patron şirketi mi olduğu gibi değişkenler var. elbette yeni mezun her zaman risktir. cv’ye bakarsın ışıldıyordur ama çalışmaya başlarsın sıtkın sıyrılır. en fazla 3 ay içinde anlaşılır ve eğer firma o kişide potansiyel görmüyorsa yolunu ayırır.
    yani ne kazandığınız değil bunun sürekliliği önemlidir.

    eğer iş arayan yeni bir mezunsanız yapmak istediğiniz işten emin olun. kendinizi bilin ve olmayacak taleplerde bulunmayın veya tam tersi hak ettiğinizden az almayın.
    yapılan iş aynı ama artık mühendis fazlası var. bunu bilen firmalar da fiyat kırıyor veya daha ağır şartlarda çalıştırıyor.
    bazen de yaptığınız iş o an aldığınız paradan daha önemli olabilir. çok prestijli bir projede küçük de olsa ünvanlı çalışmak size bir sonraki işte çok daha fazla maaş ve imkan getirir. sabretmek kazandırır.
    ayrıca siz mühendissiniz, matematik öğrendiniz, riski bilirsiniz, gelir giderinizi dengelemeyi bileceksiniz.
    çabaya devam, bol şans.

  • 27. abd ve ab'nin rus diplomatları sınır dışı etmesi

    (bkz: batıda kartlar yeniden dağıtılıyor)

    hep ortadoğu'da dağıtılacak değil ya.

  • 28. türk kızlarının telefon numarası vermeyi büyütmesi

    biraz haklılar. zira bırakın türk kızlarını, ben bile tanıştığım kız/erkek herhangi birisine özellikle sosyal medya üzerinden telefon verirken iki, üç kere düşünürüm.

    iş yerinde, kafede, sokakta tanışsan pek sorun olmaz, ver gitsin. yeri yurdu belli, gider en kötü sikersin. ama sosyal medya çok bozdu....

    sabahın 6'sında başlayarak saat başı taciz edilmeyi ve telefonunuzun porno sitelerine "beni z.ken yok mu çok azdım" mesajlarında anılmasını istemiyorsanız telefon numarası vermeyi büyütmek normaldir.

  • 29. survivor 2018 all-star

    o değil de cumali'nin giydiği tişört resmen isviçre peynirine dönmüş kimse adama tişört vermiyor ama herkes yeni yeni taytlar giyip bolu patlıcanı gibi dolanabiliyor. şortu bile dedemin donuna dönmüş adamın lan. hani abartmıyorum yerli halk bunu ormanda tek görse gemi battı diye düşünüp senelerce burada kaldı diyerek acıyip adama yiyecek verir lan. okşar saçını. de hele yırtık adam, anlat bize der.

    (bkz: yırtık adam) afjsihgdirjfs.

  • 30. yunan bakan'ın türkleri bozguna uğratırız tehdidi

    siz devlet olarak ulusal bağımsızlık savaşına, türk devrimine dayanmazsanız, osmanlı'nın dağılma dönemine öykünür, yeni türkiye-yeni osmanlı adı altında imparatorluğa geri dönmeye çalışırsanız, yunan devleti de gelir size dağılma döneminde bir imparatorluk muamelesi yapar. yıllardır diyoruz osmanlı'ya geri dönmeye çalışmak kendini dağılma döneminde bulmaktır, diye.

    siz kendinize 1922'den bakmazsanız, gelir size 1821'den bakarlar.

  • 31. 4 ağustos 2015 ıspartakule gişeleri trafik kazası

    dostlar, sevgili yazarlar

    yalvarıyorum yardım edin. 2005 model bir nissan pick up aracın, ıspartakule gişelere gelmeden önceki dönüşün ardından, gişelere varana dek hız alamayacağını ıspat etmem için bana yardım edin. aranızda ben kamera görüntülerine bakar hız hesabı yaparım, nissan'da çalışıyorum aracı tanırım, bilirkişiyim bu konularda tecrübem var diyen varsa ne olur ama ne olur yardım edin bana.

    tüm mahkeme sürecinde kamera görüntüleri bir kez duruşmada bir kez de itü bilirkişisi tarafından izlendi, onlar da babamda hiç hata olmadığını raporladı. ama şimdi iü'den başka bir bilirkişi sadece beyanlara dayanarak babamın hızlı gittiğini yazmış ve ona %12,5 hata oranı tespit etmiş. ben babamla yüz bin defa gişe meselesi konuştum, babam hep kardeşimin gişelere girerken hızını azaltmadığından yakınıp durdu, ve milyon kez babamın kullandığı aracın içinde geçtim gişelerden. babamın hızlı olmadığına hayatım üstüne yemin ederim. hadi ben sübjektifim ve bu ciddiye alınmaz ama bunun kamera görüntüleri kullanılarak bilimsel ıspatı olmalı. ne olur yardım edin.

    ciddi olarak yardım edebilecek varsa onunla avukata gidelim görüntüleri izlesin. bana bir yol göstersin.

    edit: soranlar oluyor, buraya da yazayım araç nissan skystar 4x4, 2005, 133 beygir, 2488 silindir hacminde, ağırlığı 1900 kg

    edit: kazanın gerçekleştiği yerin google maps görüntüsü

    edit: sönmeyen yeşilim için, başlığın gündemde kalması sağlandığı için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim
    mesajların hepsini cevaplamaya çalışıyorum, gecikirsem özür dilerim
    yol gösteren ve görüntüleri inceleyip fikir verebileceğini söyleyen harika insanlar var, benim elimde görüntü yok, kardeşim avukattan alacak, o zaman bir kaç kişi ile paylaşacağım
    hepinize saygı ve sevgilerimi iletmek isterim, iyi ki yolumuz kesişmiş

  • 32. jet sosyete (dizi)

    beyler seviyor muyuz şimdi sevmiyor muyuz karar verin işe gidince soruyorlar kesin bir şey söyleyemiyoruz.

  • 33. zeka ve akıl arasındaki fark

    akıl; zeka üzerindeki pilotaj yeteneğidir.

  • 34. bir erkeğin temiz olduğunu anlamanın yolları

    adliyeden alınacak sicil kaydı , vergi dairesinden borcu yoktur yazısı ve e-devletten bağkur borç bilgisi sorgulama ekran görüntüsü.

    yukarıdaki evraklar kontrol edildikten sonra gönül rahatlığıyla verebilirsiniz.

    edit : imla

  • 35. 6 sıfırı attık 1 milyonluk tuvalet 1 liraya düştü

    orta zekalı insanlar bile artık gönül rahatlığıyla benim zekam bu ülkeye fazla diyebilir.

  • 36. nusret'e hiç gitmemiş erkek

    bugün de dışlandık çok şükür

  • 37. boğaziçi öğrencilerinin eğitim hakkının gaspı

    ifade ozgurlugunu hepimiz savunmaliyiz. devletin tutuklama ve gozalti yetkisini de bir tehdit unsuru olarak aliskanlik edinmesine de karsi durmaliyiz. fakat icerisinde bulundugumuz olaganustu sartlarda bu sozde ogrenci arkadaslarin yaptiklari yenilir yutulur cinsten degil. simdi kimse birbirini kandirmasin o eylem yapanlarin ne goruslerde oldugunu hepimiz biliyoruz. sosyalist deyip yumusatmaya gerek yok. bariz pkk’li devlet dusmani bebeler.
    hayir anlamadigim bir baska nokta, hem bu devlete dusmansin, hem devlet katliam yapiyor diyorsun hem de begenmedigin devletin guzide bir egitim kurumunda diploma pesindesin. kes ilisigini siktir git kuzey iraka nereye gidiyorsan defol git. dalyarak.
    bu kadar hain yetismesi icin nerede hata yapti bu devlet!

  • 38. eşcinselleri sevmeme özgürlüğü

    2 kitap okumayanlar haliyle kavramları birbirine karıştırmış. basitçe anlatmak gerekirse:
    - abc'yi sevmek veya sevmemek size kalmıştır, kimse bir şey diyemez. eşcinselleri de sevme, domatesi de sevme mantıyı da sevme kime ne.
    - abc'den nefret etmek ise başka bir şeydir. bu bir ırk olunca nasıl ki faşist oluyorsunuz, başka bir şey olunca da benzer bir hastalığa sahipsiniz demektir. yani bu "bamya sevmiyorum" ile "bamyadan nefret ediyorum" arasındaki fark kadar nettir. birisi tercih birisi hastalık.
    - abc'ye saygı göstermek "zorundasınız". kibarca söylemek gerekirse sike sikeeee bu evrende her canlıya saygı göstermek zorundasınız. yok benim dinime göre yok benim enişteme göre yok benim pırasama göre bu kabul görmez cart curt bunlar seni senin çevrende bağlar genç, sokak kapısından dışarı çıktığında saygı göstermek zorundasın. anneniz babanızda suç, sizi hiç yetiştirememiş. "muhafazakar" ayağına yobaz büyümüşsünüz.

  • 39. cengiz ünder

    harbiden bokunun bokunu çıkardınız. ayıp yahu. ne yazarlık bu ne de ekşi sözlük. acaba ne olmuş güzel bi gol mu atmış, hoş bi asist mi yapmış, bi açıklaması mı var ya da üst düzey bi teknik direktör cengiz'e methiyede mi bulunmuş diye merakla başlığına giriyoruz bi bakıyoruz arsız kitle başlamış yine yuruyeduran sucuk, koşan mucuk, sıçan gocuk... yüz bin kere tekrarlanmiş şeyler, aptal saptal espri olduğunu düşündükleri entryler. arkadaşlar gerçekten komik değil üstüne üstlük küfür yiyosunuz. ne diyeyim ağzınızın orta yerine sıçsın o çocuk.

  • 40. paris'in gerçek yüzü

    gerçek yüzü değil, diğer yüzüdür. dünyadaki tüm şehirlerin diğer bir yüzü vardır. hatta bırakın şehirleri, 40 nüfuslu köylerin bile vardır.

    ben sizi istanbul'un diğer yüzlerine sadece birkaç saatliğine götürsem "hayatımda bir daha bu şehre gelmem, demek ki istanbul boğaz, sultanahmet, istiklal değilmiş" dersiniz.

  • 41. 1 lira ile yenebilecek en güzel şey

    ne yersiniz bilmem ama sıçamıyorsun. olmuş tuvalet bir buçuk lira

  • 42. maslak yürüyen merdiven kazası görüntüleri

    koskoca devlet kurumu yalan söylüyor. sorumlular hakkında soruşturma açılmalı!!!!

  • 43. evde çıplak gezerken komşunun görmesi

    mecidiyeköy'de binalar iç içe, evde öksürsen karşı binadaki komşun duyabilir.
    oradaki evime ilk taşındığımda mutfağıma sık dokunmamış hasır bir stor takmıştım.
    sanıyordum ki dışarıdan içerisi görünmüyor. görünüyormuş.

    banyom tam mutfağın, mutfak da bir mühendislik şirketinin karşısındaydı.
    banyoda kurulandıktan sonra çıplak çıkardım, mutfakta bir kahve yapar, sigaramı yakar ve öyle banyoya girip yüzüme ve vücuduma krem sürer, saçlarımı tarar, kuruturdum. yalnız yaşadığım için kapı kapatma huyum da yoktu.
    yani banyo ve mutfakta ne yapsam karşı binadan görülürmüş.

    bir gün mutfak ve banyonun ışığı yanarken mutfak balkona çıkıp çamaşır asarken aslında içerisinin kabak gibi göründüğünü, sırf içerisinin değil götümün başımın da kabak gibi göründüğünü anladım.

    arkamı dönüp baktığımda mühendislik şirketinin tüm erkek çalışanları kendi mutfaklarından, ellerinde kahve kupaları ve bazısı sigaralarla ben izlediklerini gördüm.
    yüzlerinde bir mutluluk ve bir beklenti vardı.

    o an hem aydınlandım, hem şimşekler çaktı ve yıldırımlar tam beynimin ortasına düştü. iki seçeneğim vardı, ya o an balkonda soyunup bunları mı görmek istiyorsunuz diyerek cicikleri sallayıp işi iyice pişkinliğe vurmak ya da içeri girip saklanıp ölmeyi dilemek.
    ikincisini tercih ettim.

    ama ölmedim, hayat devam etti, skimden aşaa gibi laflarla kendimi avutarak koçtaş'a koşup kalın perdeler aldım, hasır storun üzerine taktım ve show'a bir son verdim.

    (beni seyredenlere sesleniyorum, biriniz bile burayı okuyorsa, diğerlerine de söyle:
    bilerek yapmadım, çok utandım ve o eski vücuttan eser yok lan artık.)

  • 44. sevdiğini 60 dk görmek için 8 saat yol giden insan

    yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi gerçekten her insanın bu tür salaklıkları yaptığı zamanlar olmuştur. önemli olan buna değmeyecek bir insana kendinden bu kadar ödün vermemeyi öğrenmek.

  • 45. tek tuvaletli evde yaşayanların kültürsüz olması

    o da laf mı yav. bizde +4 tane de kedi tuvaleti var. totalde 6 tane var yani. ama biz bir tanesine sıçmayı yeğliyoruz.

  • 46. uber geldi diye medeniyeti kabul etmeyeceğim

    dedi ve ardından 1 milyon dolarlık jipine binerek gözlerden kayboldu...

  • 47. 26 mart 2018 istanbul vergi dairesi'nde rüşvet

    istanbul'da bir vergi denetim müfettişi, 2 milyon tl'lik rüşvet alırken suçüstü yakalanmış.
    kaynak
    edit: bir inşaat firmasıyla pazarlık yaparken yakalanmış.

  • 48. ilk buluşmada edebiyat sanat felsefe konuşan kadın

    genelde alacağı cevaplar aynen aynen, bence de ve katılıyorumdur. o yüzden çoğunlukla konuşmaz.

  • 49. hababam sınıfı'nın hepsinin fb'li olması saçmalığı

    hababam sınıfı romanda fenerbahçe'li değildir.
    bu tamamen ertem eğilmez'in bok yemesidir af edersiniz.

    hababam sınıfı rıfat ılgaz'ın bir eseridir.
    fenerbahçe'de yıllarca başkanlık yapan faruk ılgaz'ın bir eseri değildir.

    hababam sınıfının pdf dosyasını indirip hep beraber bakalım:
    http://cepsitesi.net/…-sinifi-bedava-indir-pdf.html
    altta bedava indir pdf linkine tıklayıp romanı indiriyoruz.

    tüm takımları taradığımızda çıkan sonuç şudur:

    kitapta hiç fenerbahçe lafı geçmemiştir
    hatta beşiktaş şampiyon diye bir kere bağrılmıştır. (hababamda demek ki beşiktaşlılar var)
    üç kere galatasaray lafı geçmiştir.

    takımları tek tek arattığımızda çıkan sonuç şudur:
    sayfa 40'ta
    kel mahmut'un hazırlıksız yaptığı sınava
    yılıkmaz hadi:
    "ben son fener - galatasaray maçını yazacağım!" dedi.

    sayfa 80'de
    ön bahçede maç yaparken kel mahmut'un camını kırınca
    beşiktaş punalara göre dördüncü durumdayken, tulum hayri:
    "beşiktaş iki maç sonra şampiyon!" diye başladı. bütün fenerliler, galatasaraylılar tulum'un lafını ağzına tıkmak için çullandılar.
    (demek ki hababam da galatasaraylılar da var)

    sayfa 96'da
    müfettiş kızacak yerde:
    ne o, geç mi kadın yoksa. dedi.
    tulum, hayır efendim, daha vakit var.
    +nereye gideceksin
    - maça
    +ne maça
    - galatasaray beşiktaş

    121'de güdük necmi "fener, fener...." diye yazarak gene maç anlattığını söyler romanda.

    hababam sınıfı aslında rıfat ılgaz ile aziz nesin'in ortak eseri sayılır. hababam sınıfı'nda aziz nesin'in şimdiki çocuklar harika kitabından çok espri bulunur (filmde de kitapta da aziz nesin'in izlerine rastlarsınız)

    fenerbahçe'yi asıl anlatan film karesi budur. yıl 1983. hani hababam hababam diyenlere de bu filmi örnek gösteririm hep:
    https://www.youtube.com/watch?v=pjz3ktvwql0

    rıfat ılgaz, toplumcu gerçekçi bir yazardı.
    totaliter rejimin şişirdiği bir fenerbahçe'yi övebilecek bir eser verecek bir sanatçı değildi.
    entellektüel biriydi, o dönemde olup bitenlerden haberi vardı. futbola dair iki üç kelam yazdığına göre futbola dair olayları da gözlemliyor ve değerlendiriyordu.
    hele hele, saraçoğlu gibi örtülü ödenekten fenerbahçeye para aktaran bir başbakanın, ırkçı hareketlerine birebir tanık oldu. (fenerbahçe yıllarca bu haksızlığı kendi sitesinde gösterdi)
    bu eşit emeğe - eşit karşılık verilmediğini o da kesin bir yerlerden okumuştur.
    bunlar toplumcu eşiklikçi gerçekçi yapısına ters gelebilecek bir şeylerdir:
    http://tarihinizinde.com/sukru-saracoglu/
    burada şöyle yazıyor:
    "1946 yılına gelindiğinde: saraçoğlu’nun “örtülü ödenek” ten, fenerbahçe’ye 5.000 tl. bağış yaptığı söylenmektedir, ancak buna ait herhangi bir belge mevcut değildir. öte yandan, başka söylentilerde bulunmaktadır: bir maçta, fenerbahçe’nin attığı golü ofsayt gerekçesiyle iptal eden yan hakemin hakemlik hayatını bir anda bitirir. yan hakemin hakemlik lisansı bir gecede iptal edilir."
    lakin fenerbahçe bu belgeyi uzun yıllar kendi sitesinden gururla yayınladı.

    rıfat ılgaz'ın toplumcu gerçekçi bir akımın yazarı olduğuna dair:
    http://tr.wikipedia.org/wiki/rıfat_ilgaz
    valilerin, yüksek rütbeli askerlerin, politikacıların, iş adamlarının, belediye başkanlarının fenerbahçeyi kullandıkları, kullanırken de diğer takımları ezdikleri dönemleri eminim o da görmüştü.

    aziz nesin, ise din gibi futbol'un da toplumun afyonu olduğunu biliyordu,
    bunu gol kralı kitabında futbolu ne kadar hicvettiğinden anlayabiliyoruz.

    gelelim, ertem eğilmez neden hababam'ı fenerbahçe'li yaptı.
    fenerbahçelilerde bu pis huyu iliklerine kadar işlemiştir. örneklerle anlatacağım...
    her zaman fenerbahçeliklerini göstermeyi severler.
    hep anlatırım koyu fenerli çok iyi bir dahiliye doktoru ile varoşta çalışıyoruz, bu sağlık memurunun fenerli olmasını istemişti tıp merkezinden anlayın ne kadar fenerli olduğunu. mahallede de çok kürt çocuklar var.
    hastalanıp duruyor bu çocuklar, üzerlerinde galatasaray formasıyla her geldiklerinde, sağlık memuru ve bu başlarlardı:
    "gel buraya pis galatasaraylı" demeye. delirirdim...

    odtü mezunu bir eniştemiz, kardeşim yüksekten korkmasına rağmen onu oradan buradan sarkıtırdı en büyük fener dedirtmek için, bilirdi galatasaraylı olduğunu...
    ki bizim galatasaraylılığımız libya'ya bile başbakan olmuş sadullah koloğlu'ndan geliyordu, ilçemiz pınarhisar'a çok büyük emeği geçmiş türkiye cumhuriyetinin en iyi mülki amirlerindendi arap kaymakam ve galatasaray'a teknik direktör olmuş bir oğul yetiştirmiştir. doğan koloğlu

    diğer takımları tutanlar gibi değildir galatsaraylılar, barış manço'nun kimse galatasaraylı olduğunu bilmez.
    halbuki galatasaray'a marş bile yazabilirdi. kenan ışık'ın galatasaray'lı olduğunu kim bilir. orhan gencebay abimiz mütevazi duruşunu bir kere galatasaray diyerek bozmuş mudur, ki o da galatasaraylıdır.
    mehmet ali alabora gibi duruşunu koruyan sanatçılar galatasaraylı olduklarını hiç açıklamazken, mehmet ali erbil gibi medya maymunları ortalıkta fenerli olduklarını fink atarak söylerler.

    ibrahim tatlıses fenerdir - mahsun kırmızıgül galatasaray
    hangisi şöhretinde tuttuğu takımı sonuna kadar kullanmıştır, bakın...

    ferhan şensoy'u çok severim, o bile galataraylı olmasına rağmen, galatasaray'a hakaret içeren büyük bir şehir efsanesini yazmıştır. ferhan şensoy cem yılmazdan önce açık havaları, salonları doldurduğu stand up'larında (ki meddahlık olarak görüyordu yaptığı işi orta oyuncu olmasından kelle) galatasaray'a ağır küfrettiği bu hikayesini anlatmaktan gocunmaz. ama ben onun galatasaraylılığı ile gurur duyarım.
    http://www.youtube.com/watch?v=dpqebnemn30

    ama bakın fenerli ünlüleri, tek tek sayabilirsiniz... cem yılmaz kadar mütvazi olanları bile son filminde fenerlilerden destek gelsin diye "yaşa fenerbahçe" falan diye bağırtmıştır beşiktaşta yıllarca yaşadığını söyleyen film karakterine. keza beyaz tüm duruşuna rağmen konu fenerbahçe olunca zıvanadan çıkar... kendisini hiç sevmem ama bi şahan gökbakar herhangi filminde galatasaray'ı kullanmış mıdır? sorarım...

    işte ertem eğilmez bu boku yemiştir. ki kendisini ve mizahını taktir ederim. ki ekibinden bi yavuz turgul çıkmıştır o da galatasaraylıdır... ki o ekibine sık sık zeki ve metin'i katmıştır, onlar beşiktaşlı ve galatasaraylıdırlar...

    ertem eğilmez, rıfat ılgaz'ın tüm duruşuna rağmen tipik bir fenerli olarak şike yapmıştır filminde...
    tıpkı yukarıda örneklerini verdiğim benzer sanatçılar gibi...

    hababam'ın en azından bir trabzonspor itirafı vardır, bunun dışında tüm fenerbahçeliliği yalandır!