golden sonra fenerbahçeli futbolcuları sakin olun diye uyaran, onlardan tribünleri tahrik etmemelerini isteyen hoca için yazılmıştır.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. çarşı'nın aykut kocaman'a köpek demesi
-
2. 25 şubat 2018 beşiktaş fenerbahçe maçı
objektif olup, fener'in futbol doğrularını da konuşmalıyız. bugün 2 noktada fener'i maça iyi hazırlanmış gördüm.
1) çok üst düzey, profesyonel seviyede zaman geçirdiler, kameni sarı almadan zaman geçirmede iyiydi.
2) fernandao'nun gol sevinci iyi çalışılmış, etkileyici bir organizasyondu. sanırım fener'in maçtaki tek organizasyonu da buydu. -
3. erkeklerin evlenmek istememe nedenleri
(bkz: kaynana ile perde seçmek)
(bkz: hödük kayınbaba)
(bkz: abartılı düğün masrafları)
(bkz: düğünün gereksiz birşey oluşu)
(bkz: kız isteme adetleri)
(bkz: gereksiz akrabalık ilişkileri)
(bkz: ev döşemek)
(bkz: taşınma işkencesi)
(bkz: karı koca yapışık ikiz gibi yaşamak)
(bkz: boşanmanın zorlukları)
(bkz: nafaka) -
4. uber'i türkiye'den kovacağız
acaba kaç tane plakası var?, sorusunu akla getiren beyan.
-
5. içinde tren geçen filmler
bir kişi de snowpiercer yazmamış. içinde tren geçen daha ala bir film mi var?
filmin içinde tren geçmiyor. trenin içinde film geçiyor. * -
6. kadıköy'de minibüsçü terörü
http://www.hurriyet.com.tr/…-bu-yapilir-mi-40753970
kadıköy’de yolcu almak için aniden duran minibüse çarpmamak için ani fren yapan motosikletli çift seren okur ve samet yüksel, dört minibüs şoförü tarafından feci şekilde dövüldü. şoförlerden şikâyetçi olan seren okur, “dört erkek beni yerde tekmeledi. acıdan bayılmışım. motosikletimi yere devirdiler. bir kadına bu yapılır mı?” dedi.
başımdan daha yeni geçen bir olayı aktarayım:
yaklaşık bir ay önce işyerimden çıktım ve hemen yakındaki kavşağa geldim. ama kavşak kilit adım atmıyor. arkamda da hatlı bir minibüs. kavşağa girersem daha fazla tıkanacaktı ve kavşak açılsın diye 3-4 arabanın geçmesine izin verdim. bir anda minibüs şoförü kornaya basmaya başladı hiç durmadan. neyse kavşağa girdim bu da yanıma geldi ve pencereyi açtı (hla trafik yürümüyor)25-26 yaşında genç, bende açtım camı, hayırdır birader dedim trafik felç nereye gideyim? başladı ana avrat küfür etmeye. arabadan indim dedim ne küfür ediyorsun bu da indi küfür etmeye devam ederek arabamın sağ tarafına yumruk attı. bir baktım kaporta yamulmuş. lan dedim sen benim malıma nasıl verirsin bende bastım küfürü. baktım üstüme geliyor geri adım yok ağzının ortasına geçirdim yumruğu. sonra beklemediğim birşey oldu bu minibüse koştu. sopa çıkardı üstüme saldırdı tekrar. ben birşey alacağını tahmin ettiğim için peşinden gitmiştim kafama vurmaya çalışırken sopayla elini tuttum yere yuvarlandık. bir şekilde sopayı aldım elinden araya girdiler. beni tutarlarken bu atladı minibüse kaçtı... ama eminim yakında başka minibüsçü olsaydı olayı bilmeden onlar da saldırırlardı bana...
minibüsçü terörü heryerde. kafasına göre durur, yolcu alır, yolcu indirir kavga eder. nasıl bunun önüne geçilebilir hiç bir fikrim yok... -
7. 30 yaşında 50 ülke gezmiş 1000 kitap okumuş olmak
1 ülke ve 5 kitapla katıldıgım elit gruptur.
+ amk beni yine tanıdılar siz kaçın beyler. -
8. kadını aşağılayan kelimelerin tdk'dan çıkarılması
yanlış karardır.
tdk, bu kelimeleri subjektif bir değerlendirmeyle tanımlamıyor. o kelime toplumda nasıl kullanılıyorsa o şekilde tanımlıyor.
oynak, aşufte, yollu gibi kelimeler aşağılayıcı kelimeler olabilir ama nihayetinde bu kelimeler günlük konuşmada kullanılıyor mu, kullanılmıyor mu?
bizim feministler istiyor ki “kaşar” kelimesini tdk’dan aratınca sadece “bir peynir türü” tanımı çıksın. ancak malumunuz, bu kelime sadece peyniri ifade etmiyor ve günlük konuşmada kullanılıyor. evet hoş değil ama kullanılıyor işte. tdk, bilimsel bir çerçevede bu kullanımları aktarıyor. kaşarın peynir dışında argodaki karşılığının da yazılması tdk’nın kadın düşmanı olduğunu veya bu kelimenin argodaki gibi algılanmasını arzuladığı anlamına gelmez. bu ayrıma varmak lazım. burada eleştirilmesi gereken tdk değil, toplumun çarpık cinsiyet anlayışıdır.
bu kelimelerin veya am göt meme’nin cinsiyetçi ifadelere aracılık etmesi onları literatürden sürgün etmeyi gerektirmiyor. aksine bu kelimelerin derinine inip toplumsal bilinçaltındaki çarpıklıkları ifşa etmek gerekir. ama bizim cihangir erbabı havadan nem kaptığı için böyle abuk subuk sonuçlar ortaya çıkıyor. devlet de sözde toplumsal baskıyı görmüş de geri adım atmış gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. feministler de mutlu oluyor. -
9. aykut kocaman
edit: saldado'yu unutmuşum. ciddn türk liginde saldado diye bir adam oynuyor. ve lig başından beridir "kadro kötü" goy goyu dönüyor. şaka gibi
"kadrosu kötü" lafı baştan sona goy goy.
takımda velbuena gibi bir adam var, vasat aşotmanlının keyfi olursa oynatıyor, breazilya millisi guiliano var, milli takım oyuncusu ozan var, fernandao gibi tr liginde kendisini kanıtlamış bir adam var, hollandalı milli vincent janssen var, yerli bulup bulabileceğin en iyi orta adamlarından topal var, yerli bulup bulabileceğin en iyilerden alper var, kalede volkan var, zenit, petersburg gibi takımlarda oynamış portekiz millisi neto var, fas milli takımından dirar var, gayet de iyi ve diri bir oyuncu olan aatif chahechouhe var, ülkenin en pahalı oyuncularından joseph var...
ya kim olacak amk, kim olsun istiyorsunuz aykut efendinin nazını törpüleyebilmek için? alex'li de gördük amk gül gibi takımın anasını sikip bırakmadı mı?
bir "kadro kötü" goy goyudur gidiyor. amk trabzon'un kadrosu senden daha mı iyi?
ya öve öve bitirilemeyen galatasaray'da kim var lan gomis olmasa takım dökülüyor. başakşehir senden kat be kat mı üstün?
hepsini geçin, zico kiminle oynadı ya? kimse bu kadar nazlanmadı, ağlamadı, sızlanmadı. bu aykut tetikçiliğinden gına geldi artık ne yalak adamlarsınız ya. zico'nun günahı neydi ya allah aşkına da vederson'larla, maldonado'larla anasını sikiyordu ortalığın. yensek de yenilsek de hayatımızın en tatlı zamanlarını yaşadık.
ya krasiçleri falan getirdin de ne oldu? kuyt oynuyordu senin takımında da vaslui'lerle falan verem oluyorduk. en iyi kadrolardan biriyle gittin young boys'a elendin.
allah aşkına bırakın u kadro goy goyunu. zaten avrupadan daha ilk iki maçta siktiri yemişsin, rakiplerinden biri yapılanma içinde, biri avrupa'da senin gol dahi atamayacağın adamları tokat manyağı yapıyor kendi derdine düşmüş, senin kafan zaten rahat arkadan anadolu takımı gibi geliyorsun. elindeki kadro ülkedeki bok lig için fazla fazla yeter. hala kadro kötü
yarrak kötü -
10. ananın ve kız kardeşinin kolu bacağı tahrik eder
kolun bacağı tahrik etmesi gibi bir anlam çıkıyor ki o bile kastedilen anlamdan daha mantıklı.
-
11. apple ürünleri kullanmamak için geçerli sebepler
iphone ürünleri için konuşuyorum. yaz kızım;
en başta dosya aktarımı için itunes zorunluluğu,
iphone 7 den itibaren 3,5 mm kulaklık jackı olmaması(tim cook o jackı götüne sokabilir artık)
radyo olmaması (tercih meselesi)
hafıza kartı takılamaması ( hafıza arttıracağım diye telefon değiştirmek ya da 20 dolara hafıza kartıyla çözebileceğim işi 100 dolar daha fazla vererek telefon almak istemiyorum)
bilgisayarlarda ise oyun oynayamama, donanım yükseltememe ( yeni modellerde çoğu donanım onboard geliyor)
ipodları kullanan kaldı mı bilmiyorum ama itunes ten dolayı onları da kullanmadım, hediye gelenleri de sattım
ayrıca kullanıcılarını enayi yerine koymaları (iphone işlemci hızını düşürme ) yaptıkları her boku kullanıcı memnuniyeti ayağına dayatmaları
işbu sebeplerin kesinlikle fakirlikle parasızlıkla alakası yoktur. salak salak konuşmayın. en baba iphone 6 bin tl, en baba macbook 10 bin tl. fakir adam isterse kredi çeker gene alır. şunu da çok net söyleyeyim bedava verseler ne iphone ne de macbook kullanırım. satar muadil platformların ürünlerini alırım. kullananlar güle güle kullansın. -
12. şu anda herkesin çaylaklarla mesajlaşıyor olması
ya ben anlamıyorum bu saçma takıntıları. bana birisi mesaj atıyor sohbet ediyoruz, çaylak mı değil mi bakmıyorum bile. bu nasıl bir kompleks arkadaşlar, bu itibar merakı, ayrıcalık gösterme çabası vs, kusura bakmayın ama sizleri ezik gösteren bir şey bu. bana komik de gelmiyor açıkçası, esprisine diyoruz dediğiniz bir çok şeyin altında gizledikleriniz aşağı yukarı bunlar.
eğer sen vasıfsız bir yazarsan sana verilen ayrıcalığı başkasıyla paylaşmak istemezsin haliyle. dünya da böyle bir yer, bir şeyi en çok kendisinin hak ettiğini düşünen yeteneksiz maymunlarla dolu.
evet şu sıra biraz daha sık gelmeye başladı çünkü çaylak yazarlar kendilerini bizim kadar açık ifade edemiyor. kendini açık açık ifade etmek herkesin isteyebileceği bir şeydir. -
13. reddedildikten sonra whatsapp'tan engelleyen erkek
yaptığı şey gayet net ve modern olan biridir kanımca.
şöyle bir ifade dile getirebilirim. bir erkek geldi, size karşı olan hislerini, düşünce ve duygularını dile getirdi ve ortak bir payda bulamadınız, reddettiniz veya olamayacağını dile getirdiniz. bu adam da sizi malum platformlardan engelledi. sonrasında ise hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam etti.
bu; görüp görebileceğiniz en net, en temiz ifadedir. en modern yaklaşımdır.
çünkü adam; ne kendisini ezdirmiş, ne egolarınızı tatmin etmenize fırsat vermiş ne de durumu rahatsız edici bir boyuta getirmiştir.
hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam etmiştir. sarhoşken de aynı durum geçerlidir. iletişim kurmak istememiştir, keza sizin de günün birinde kurmak istemenizi istememiştir.
tavsiyem ise bu erkeklerin neden böyle yaptıklarını düşünmek, buna kafa patlatmak yerine sizin de bir şekilde hayatınıza devam etmeniz olacaktır. -
14. ölünce çok üzülünen dizi karakterleri
------person of interest spoiler'ı--------
--- spoiler ---
john reese
joss carter
(bkz: person of interest)
--- spoiler --- -
15. balkon demirinin tadını bilmek
başlığı okur okumaz ağzımda tadını hissetmeme neden olmuştur.
ne çok detay unutuluyor meğer; bir yerde görmeden, duymadan, okumadan hatırımıza gelmiyor. üzücü. -
16. bir kızla yapılabilecek en güzel aktivite
sırt çiğnetmek.
-
17. 6 kelimelik hikayeler
bilekleri kesik piyano çalıyordu karanlık odada ...
-
18. ekşi itiraf
daha yedi yaşındayken notumu verdiler benim; bu kız okumaz. abim kimsenin yardımı olmadan kendi başına okuma yazmayı öğrenince ben ne yapsam yaranamadım. okuma yazma okulda mı öğrenilir oğlum. bu nasıl bi ezikliktir! *
aslında öyle kötü bi öğrenci de değildim. ödevlerini zamanında yapan, boş zamanlarında kitap okuyan, hep takdir belgesi getiren bi öğrenciydim. ama abisine sınıf atlattırılması düşünülen bi çocuğa göre hep 'eh, idare eder' oldum.
ortaokul bitince ailemin benim hakkımda "okumayacak bu kız, acaba meslek lisesine mi versek? hem meslek sahibi olur hemen." diye konuşulduğunu duymuşluğum bile var. artık nasıl dert ettiysem bu konuşmayı, lisede okul birincisi oldum. bu başarı aileme yetti sanırım. inandırdık onları okuyabileceğime ama bitmiyordu ki sıkıntılarım. okulda kimse okul birincisi olduğuma inanmak istemiyordu. kendi hocalarım bile "bu dönemlik bu, seneye olamazsın" diyordu. bu öğrenciyi ben yetiştirdim demek yerine herkes ayağımı kaydırmaya çalışıyordu. diğer dönem de okul birincisi olunca, sana kolay hoca denk gelmiş diye bir sonraki dönem sınıfımı değiştirip daha zor hocaya verdiler. okulun sıfırcı matematik hocasından bile 100 almam bile yetmedi.
üç sene burslu olarak farklı dersanelere gittim. hepsinde öncelikle kendimi kanıtlamam gerekiyordu. herkesin öylesine girdiği denemelere ben hep stresle giriyordum. henüz türev, integral konularını görmeden sorularını çözmem bekleniyordu. yapamayınca da "heh işte bak ben demiştim" deniyordu.
işin tuhaf yanı şu; bana inanmayan tüm bu insanlarla aynı fikirdeydim. bu sınavdan kesin kötü alırsın, çok zor dediklerinde "bence de, zaten geçen sınavda sorular kolaydı, ondan yüksek aldım" derdim. fen lisesinden bi arkadaşım "biz parabol sorularını kalem kullanmadan çözüyoruz dediğinde, "ben kalem kullanıyorum, üniversite benim neyime" demişliğim var. başarısızlıklarımı kendime, başarılarımı da hep hoca kolay sormuş gibi bahanelerle dış faktörlere bağlıyordum.
türkiye'deki iyi üniversitelerden birine gittim. gidene kadar inanamadım kendime. hatta başarı bursu aldım ama burs mülakatında bile rakiplerimi tanıdıktan sonra "yok ya ben hak etmiyorum bu bursu, onlar alsın" demişliğim var. lisans bitti, yüksek lisansı başlar. başka üniversiteden geldin, hadi kendini kanıtla derler. yine sil baştan başlar her şey. şimdi doktora için iyi bir üniversitedeyim. ama ben bile hala içten içe "ulan bu adamlar beni ne yapsın" diyorum. yurtdışından bir hoca ile mailleşiyorum qualified biri olduğumu söylediklerinde inanamıyorum. ben bile kendime güvenmezken insanlar bana neden güvensin ki?
bu kadar özgüvensiz biri olarak en nefret ettiğim sorulardan biri tabii ki mülakatların vazgeçilmezi olan "neden sizi tercih edelim?" sorusu. ne bileyim oğlum ben. sormayın böyle zor sorular bana. -
19. içine girildiğinde çıkılmak istenmeyen yerler
ev.
bu nedenle biriyle is cikisi bulusmuyorsam, bulusamiyorum. -
20. toplama kampına kiracı arayan ev sahibi
"böyle deliler de mal mülk sahibi oluyor" denilecek arızanın tekine ait ilandır.
-
21. bedelli askerlik yapmış biriyle sevgili olan kadın
"askerliğini dağda bayırda sırtta 100 kiloluk çanta, elde g3 ile yapmış, savaşmış, kan görmüş" ibaresi ile beni benden almıştır.
işte bu çok televizyon izlemenin zararları. -
22. neden günümüzde farklı formlarda insan yok
çok çok yaz, müslüman olduğunu belirt ve sonunda bir sure ile bağla..
bey çorba hazır 9 ekmek al gel.. -
23. uyandıktan sonra kurulan ilk cümle
efendim? yaparım! oduncu.
alarma tepki
o sırada bizden beklenen
meslek
(bkz: age of empires köylüsü) -
24. jet sosyete (dizi)
şiveli konuşan veya ağzını burnunu yamultarak konuşan insanlarla mizah yapıldığı zanneden kişiler tarafından yapılmış dizi. yok abi böyle olmuyor zorlamayın. sırf para kazanmak için ve canı sıkıldıkları için bu diziyi çektikleri o kadar belli ki. beğenmeyen fazilet hanımın kızlarını izlesin diyenlere de ben onu da izlemem ama senin beğendiğin diziyi de beğenmek zorunda değilim diyorum. ne faşist insanlarsınız ya her konuda faşistlik yapmayı nasıl beceriyorsunuz. beğenmiyorum kardeşim var mı bi git başımdan ya.
-
25. öğrencilere ücretsiz ulaşım için kanun teklifi
almanya'da her eyaletin kendi öğrencisine verdiği haklar vardır. bunlar biri de üniversite öğrencilerine her türlü ulaşımın ücretsiz olması. keza (ahanda bomba geliyor) öğrencinin yanında bir kişiye daha ücretsiz olması. bu ne demek sen öğrencisin sana zaten tren, tramvay, otobüs falan ücretsiz, diyelim ki annen de seni ziyarete geldi o haftasonu ve beraber gezmek istediniz şehri annene de ücretsiz tüm ulaşım. al sana sosyal devlet al sana muasır medeniyet seviyesinde bir devlet al sana devlet gibi devlet...
edit: imla -
26. 25 şubat 2018 fikret orman ali koç kucaklaşması
fenerbahce dunden bugune turkiye'nin en populer takimi. bagdat caddesi/kadikoy gibi turkiye'nin en zengin muhitinin takimi. bircoklarina gore de en zengin takimi. basinda milyar dolarlik baskani var.
bu takim
en son 9 sene once sampiyonlar ligine katilmis.
son 10 yilda sadece iki sampiyonlugu var.
rakiplerinin ise 4 ve 3 sampiyonlugu var. 2011 sezonu tartismasina girmiyorum bile.
bu yil da sampiyon olmasi zor gozukuyor.
avrupa'da vardar diye bir takima elenmis.
mac basina seyirci sayisinda iki rakibinin arkasinda (en populer klup olmasina ragmen)
bu surecte akil almaz pahali transferler yapmis.
daha bugun ezeli rakibinin yildizlari yokken ve ofsayttan gol bulmasina ragmen farkli yenilmis.
ustelik bunlar olurken yonetim kurulu herkesin tepkisini cekecek isler yapiyor (trafikte kavgaya karismak, taraftarlara kufur etmek, tribunde adam tokatlamak vs.). yani oyle efendi ama kaybeden adam olma durumu da yok.
bunlari yasayan adamlarin derdi ali koc fikret orman'a sarildi mi yoksa kucaklasti mi.
aynen devam. -
27. 25 şubat 2018 fernandao'nun skandal gol sevinci
ha 3 haftadır yapıyorsa doğrudur o zaman.
-
28. 26 şubat 2018 erdoğan'ın doğum günü fotografı
ben şeyi merak ediyorum ya sanatçılar yan odadı mı yaşıyor napıyor lan?
iftar olur aynı ekip damlar, doğum gününde aynı ekip anında toplaniyor.
ne bileyim sarayda böyle sanatçılar adı altında bir salon var bunlar orada mı yaşıyor?
acil durumlarda sanatcilar hazırlansin diyorlar, bunlar da otuziki kısım tekmili birden sıralamayı bile bozmadan poza mı duruyor dsfasdfsdf.
yavuz bingol, orhan gencebay falan isi bitince kravatini gevsettigi takim elbisesi ile yan odada bir sonraki etkinligi mi bekliyor? -
29. enpara hesabı olan erkek
enayi olmayan erkektir. bir şeye daha az para ödeme imkanı varken daha fazla ödemek sizi zengin değil enayi yapar. ayrıca para da harcamadıkça birikiyor uyandırayım.
-
30. cinsel ilişki teklifini reddeden erkek
bunu garip bulmak anlamsız, her erkeği yüzük arayan gollum gibi delik arıyor zannetmeyin
-
31. vergi iadesi zarfı doldurmak
90 yillarda yapilan ilginc ötesi eylem.
simdi bu basligi gorunce aklima bizim tam turk kafasinda olan uc kagitcilik masteri yapmis komsu aklimiza geldi. kadin bize gelip, nasil olsa hepsine bakmiyorlar siz 60.000'lik fisi 100.000 yazin cinsinden birseyler geveliyordu. ben de o yasimla, daha okuma yazmayi ogreneli 1 yil bile olmamisken, ben asla yanlis yazmam, ne yaziyorsa o mantigi ile hepsini kurusuna kadar dogru yaziyordum. iyki ailemdekiler, bu isi bana birakiyordu. kendimi su an ilyas salman-sener sen filmlerindeki ilyas salman'in dogruluktan ayrilmayan karakteri gibi hissettim* -
32. türk ordusunun en güçlü sekizinci ordu olması
gönül isterdi ki en demokratik, en adil, en gelişmiş, en yaşanılır 8. ülke olalım. bunlar olmadan tek başına güçlü orduya sahip olmak vatandaşa hiçbir şey kazandırmaz.
-
33. kadınların erkeklerde aradıkları şeyler
afedersiniz ama yarrak arıyorlar. yukarda o kadar şey sayılmış ve çoğu özellikler bende var ama hatun beni değil de gidip tek özelliği yarrağı olan birini seçiyor. sonra gelip bana dert yanıyor.
o yüzden kadınların ne istediğine çok takılmayın gençler. siz kadından ne bekliyorsunuz ona karar verin ve hakkettiği gibi davranın. ne fazla ne eksik. -
34. izmir'in bittiği gerçeği
artık bütün türkiye bitti dersek daha doğru olur kanımca.
-
35. recep tayyip erdoğan'a mareşal unvanı verilmesi
yetmez. "gazi mareşal başkomutan solotürk türk yıldızları ak gandalf ak saruman 15 temmuz şehitleri isildur'un varisi recep tayyip erdoğan" olmalı kendisi. reisimize bu yakışır.
-
36. 1 mart 2018 beşiktaş fenerbahçe maçı
tolga
adriano pepe tosic caner
medel oğuzhan
lens talisca babel(q7)
negredo
rotasyonlu 11 yazdım as gibi oldu amk. dünkü maçın 11'inden 7 oyuncu farklı düşünün artık. -
37. 26 şubat 2018 m.başakşehir gençlerbirliği maçı
beş on kişi "bu taraftar için saldırın" tezahüratına başladıktan sonra "bunlar için saldırılır mı be" diye düşündü herhalde başakşehirli futbolcular; ipin ucunu hepten bıraktılar.
-
38. samsung galaxy s9
en güzel yanı, s8 almayı planlayanlar için güzel bir model s9. fiyatları düşecek çünkü. gerisinde tabiki çok farkı yok bir önceki modelinden. iphone'da da yoktu.
ancak bazı alanlar var tabi geliştirilecek olanlar, ama samsung ve apple sanki aralarında konuşup anlaşmış gibi frenliyorlar önümüzdeki yıllarda yavaş yavaş bunları sunmak için.
ne mi onlar?
misal 8gb ram. lan 1400tl'lik zte nubia'da var 6gb ram, koskoca s9'a koya koya aynısını mı koyuyorsunuz? oneplus 5t, razer phone, xiaomi mi mix 2s, asus zenfone ar hepsinde var 8gb, inatla 2-3 yıla tahminen saçma sapan uygulamalarla yetmeyecek kapasitelere koşturuyorlar.
misal 64gb depolama. lan 1000tl'lik xiaomi'lerde var 64gb. flagship yapıyorsun, 5-6k'lık telefon satacaksın, koy yahu 256gb'ı. lan gene 1400tl'lik nubia'da 128gb depolama var ya la.
kameraya da gelelim, iki tarafa da çift kamera koymasını beklerken, s9 plus'da sadece iki kamera var arka tarafta. lan casper'da bile var, geliştirilmiş aperture kısıp açma gene bir nebze, millet 16mp+20mp kameralar kullanıyor, hala 12mp'lere bel bağlamak nedir. arkasındaki teknolojiyi daha derliyorsun, ama gene bir sonraki modele ekleyecek şey olsun diye burada da frenliyorsun kendini. ön kamera da 8mp ulan, yahu paranız mı yetişmedi nedir bu saçmalık dünyanın en pahalı telefonlarından birisin ya la.
en beter durumdan bahsedelim, o da pili. lan ben sizin cibiliyetinizi sikeyim 3000mah nedir lan? taşak mı geçiyorsunuz? millet 5000mah üzerinde uçuyor, başka markaları incelemeye bile gerek yok, yahu galaxy a9'da bile 5000mah var. ızdırap mısınız lan siz insanlara? biz niye her yere yanımızda şarj aleti, taşınabilir şarj aletleriyle gezip duruyoruz? sabah işe giderken trafikte kullansan ve öğlen arasında kullansan şarj bitiyor lan, hala inatla nedir bu bataryayı yetersiz yapma hevesi.
piyasada arkaya ekran koyan var, sanki samsung bu ürünü "lan 100 dolara ürettiğimiz telefonu bakalım kaç keko 1000 dolara alıcak, bu da satarsa 10 dolarlık telefonu 2000 dolara satarız" anlayışıyla mı çıktılar, ne yaptılar pek anlayamadım. -
39. kadın düşmanlığının altındaki gizli gerçek
iktidarlarının elinden kayıp gittiğini görmeyi hazmedemiyorlar çünkü. çok sarsıntılı ve kriz dolu bir dönemden geçiyoruz. cumhuriyetin kadınlara kazandırdığı kazanimlara göz koymuş bir iktidar var. kadını eve kapatma odaklı politikalar son gaz devam ediyor. bakıma muhtaç hasta, yaşlı, engelli bireylerin bakımı için kadinlara ufak bir maaş ödeyip, onları kamusal hayattan sonsuza kadar soyutlamak istiyor mevcut politikalar.
bunların ataları kadın kısmının okuma yazma öğrenemeyeceğini, dört işlem yapamayacagini, eksik akıllı olduğunu iddia ediyordu. şimdiki versiyonları ise kadın bilim insanı olmaz, şair olmaz diye zirvaliyor. kadınlarin dünya genelinde üniversite okuma oranı 100 yıl bile olmadığı halde onlarla hemen nobel ödüllerinde, bilimsel keşiflerde esitlenmemizi bekliyorlar. üstelik halen dünyanın çoğu ülkesinde eğitimde eşitlik sağlanmadığı ve bu tür kurumlarda son derece erkek dayanışması olduğu ve kadınların bu kurumsal ilişki ağına dahil olması zor olduğu halde eşit sayıda deha çıkarmamız gerektiğini savunuyorlar. binlerce yıldır, din kurumundan, hukuk kurumuna, bilimden, ekonomi kurumuna mutlak erkek egemenliği olduğu halde, bunu israrla görmezden gelip, boyle bir olgu yokmuş gibi davranıyorlar.
su an en görünür çatışma alanı kadın cinayetleri konusunda yaşanıyor. erkeklerin bir kısmı ısrarla kadın cinayeti yoktur, erkekler daha fazla şiddet görüyor diyorlar. biz ise kadin cinayeti denen olgunun kadın bedeninin tahakkümü ile ilgili olduğunu ve erkeklerin bedenine dönük bu şekilde şiddet içeren bir olgu olmadığını acikliyoruz. ayrıca kadın cinayetlerinin çok olduğu toplumlar, erkeklerin birbirine de yoğun şiddet uyguladığı, suç oranı yuksek ülkeler. yani isveç ya da norvec'te erkekler kadınları bakire çıkmadığı gerekçesi ile öldürmuyor ama ayni ülkelerde erkekler birbirlerini " "sen beni nasıl sollarsin?" gerekçesi ile de öldürmuyor. ya da bana "nasıl omuz atarsin? ", " nasıl yan bakarsın? " gerekçesi ile de öldürmuyor.
bizim gibi ataerkinin yoğun şekilde baskın olduğu ülkelerde modernleşme ve kentleşmenin değerleri ile muhafazakar politikalar zaten çatışma halindeydi. evet yıllarca eşinin içki- sigara parasını ödeyen, hatta bazen metresinin masraflarını karşılayan temizlik görevlisi, çocuk bakıcısı gibi kadınlar bu köleliğe itiraz edip de, boşanmak isteyince bir dirençle karşılaştılar. bu kadınlar geçiş ve çatışma döneminin kurbanları. muhafazakar politikalar egemenliğini sürdürdüğü sürece geçiş çok daha sancılı olacak. muhafazakar politikaların kadınlari hedefine almasında da, kadının ikinci cins olduğunu kabul etmesi ve eve kapatma ısrari bas rolü oynuyor. bu politika hasta, yasli ve engelli bireylere profesyonel hizmet verecek kurumları açmaktan çok daha ucuza mal oluyor.
sürekli ataerkiye destek veren kadınlar sayesinde de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sürdüğünü söylüyoruz. erkeklerden daha ahlakçı olup, hemcinslerini acımasızca yargılayıp, onları orospu olarak yaftalayan kadın çok fazla. geçen "babaanneden özlü sözler" başlığında bunun çok güzel örneklerini gördük. dolmuş şoförü kılıklı küfürbaz babaannelerimiz, kadın bedenini aşağılayan küfürleri pek mahir kullanmışlar. başlığı okurken utandim resmen.zaten bu kadınlar biyolojik nedenlerle çocuk sahibi olamayan ya da erkek çocuğu olmayan kadınları da aşağılar. oğullarını paşam diye büyütüp, çüklerini yerler. yine burada mirasyedi dayılar başlığı açılınca, ananelerin daha ölmeden, tüm mal varlığını oğluna aktarması anlatıldı. kız çocuklarını şehir dışına üniversite okumaya gönderme ya da erasmus gibi programlarla yurt dışına gönderme konusunda bazen anneler daha dirençli olabiliyor. temel mevzu yine ayni, bedenin denetimi. aman evlenmeden önce başına bir şey gelmesin temennisi.
bir de burada yabancı- türk kadınını kiyaslayip türk kadınını aşağılayan dallamalar mevcut ki, onlar da ayrı tartışma konusu. yavrucugum o kadın daha dürüst çünkü doğruyu söylediği zaman başına bir şey gelmiyor. o kültürlerde erkek arkadaşı eve gelip, kız çocuğun odasında kalıyor. bizim kültürde ise kent kökenli sekuler babaları kapsamamakla birlikte, bu konuda çok ciddi bir baskı yasiyorsun. bu baskı sonucunda ya erkeklerle çok geç tanışıp, hatali seçimler yapıyorsun. ya da babana yalan söylemeyi ogreniyorsun. siz de bu kültürü sürekli besliyorsunuz. sürekli cinselliğini yaşayan kadınlara acayip yaftalar yapıştıriyorsunuz. ben kevase ve motor kavramlarını sözlükten öğrendim örneğin. ya da surekli kadinlarin para yemesinden, mucevher ve gelinlik istemesinden sikayet eden tipler var. ayni zamanda toplumsal cinsiyetin kadinlara bictigi bu rollere karsi cikan feministlerle de bir savas halindeler. hem kadinlarin evinin kadini, cocuklarinin anasi olmasini istiyor. hem de bu kadinlara para yiyor diye savas aciyorlar. calisalim mi, calismayalim mi son karariniz nedir gencler? son olarak genel kültürüme yaptıkları katkıdan ötürü kadın düşmanlarına teşekkür ederek sözlerimi tamamlayayim. -
40. la casa de papel
dizinin izleyicisinde bıraktığı bir his için; https://i.hizliresim.com/nobwbn.jpg
-
41. karizmatik ölen film karakterleri
(bkz: yıkılmayan adam) (bkz: cüneyt arkın)*
-
42. ricardo quaresma
kupada beşiktaş'ın kendilerine çıkmasını isteyen bir fetöcü gördüğüm ve gözlerime inanamadığım başlık. kuzum birkaç ay önce oynadık daha kalenize 28 şut attık ve tarihi farkı kaçırdık ona rağmen 3-0 gibi net bir skorla kazandık. bak fenerliler de dün şöyle de yaparız böyle de sokarız diye dolanıyordu burda biraz ibret al. beşiktaş sizle aynı klasmanda değil ezer geçer. sen yat kalk dua et şampiyonlar ligi sebebiyle lige odaklanamadık bu sene de biraz heyecan yaşadınız. yapma gözünü sevdiğim himmetini yediğim kardeşim.
-
43. çukur (dizi)
not; 17. bölüme kadar izlemediysen aşağıyı okuma!
bu dizinin anasını nasıl sikebilirler diye düşünüyordum hele şükür 17. bölümü izlemiş olmakla birlikte çok düşünmemek gerektiğini anladım.
nedir lan o amir karakteri? ne sikim mal senaristlersiniz lan siz? herif iki metreden bazuka ile araba patlatıyor, güya klasik müzik dinliyor güya piyano çalıyor filan? ha yamaç karakteri kimyager madem bu herifi atom fizikçisi olma gibi hünerler yükleyip süper hero özelliklerle daha da donatın isterseniz. hatta ölümsüz filan olsun, gözlerinden ateş saçsın filan ne bileyim uçsun hatta, bir yerden bir yere ışınlanarak gitsin. zaten bir fantastik ögeler eksikti aq dizisinde.
bir dizi nasıl sikilir bir karakter nasıl oluşturulmaz içine sıçılır görmüş olduk.
kardeşinin olduğu restoranda ses sistemi kurup oyuncak ork çalmalar filan yahu onu içeri sokup kurarken nasıl fark edilmedin diye merak ediyor insan, ha öyle çokta değil iki üç masa ilerisi.
şöyle klasik müzik dinleyen ama aşırı zeki oturaklı, aşırı kibar ama gerektiğinde çukuru sikertebilecek özelliklerini iyi kamufle eden bir karakter sokamadınız aq dizisine. anca süper hero tipler. yamaç karakterine bir şey demiyorum diyen demiş zaten.
ulan bize polat alemdar'lardan kına getirdiniz derken bunu kastetmiyorduk. daha insancıl daha gerçekçi daha olağan karakterlerden bahsediyorduk. fakat dizi senaristleri bu kadar avengers izleyince demek ki diziye bir iki fantastik öge sokmaktan kendilerini alamıyorlar.
lan bu diziyi çoğu kişinin izleme sebebi ercan kesal'dır. idris baba karakteridir ama 17 bölüm olmuş ilk bölümde eve çürük meyve götüren idris babadan eser yok hatta hiç yok. herif sanki figüran gibi arada görünüyor filan derinlik yok bişey yok.
sizin o kaleminizi sikeyim ben amına koyduklarım, ızdırabını, aşortmanını siktiklerim...
bilmem ne amirmiş amına kodumun amiri, 25 yaşında ergenin altında hummer jeep var bir de ne ara amir olmuş ne ara doğuya sürgün yiyip geri gelmiş bu kadar olayı hayatının hangi siktiğim dönemine sığdırmış bana biri anlatsın.
lan oğlum şu klavyeyi uzak tutun benden gözüm seyiriyor hala çok pis küfürler edip çok şeyler yazasım var alamıyorum kendimi. -
44. dünyanın 28 şubat'ta 1.7 sn duracak olması
siktiğimin dünyası dursun diye umuyoruz zaten. çözüm bulanı siksinler.
-
45. süleyman soylu
bu adam için "akp içindeki en samimi adam" lafı söylendi ya. kafalar güzel. böyle devam.
-
46. çaylaklardan mesaj bekleyen yazarlar veritabanı
içeriğinin pek yakında ekşi sözlük fuck buddy aranıyor ilanları formatına geçeceğini düşündüğüm veritabanı. atın fava bekleyin.
-
47. türklerin yaşlandıkça bilgeleşmemesi
yaşlanmak bilginin diyetidir normalde. ama bu ülkede yaşlanıp da bilge dede olması gerekenler, asabi ergen oluyor. mesela benim dedem. 80 küsür yaşında, sakalı göğsünde, ak ak, elinde bastonu üzerinde paltosu; bekliyorsun ki bilgece konuşsun, aforizmalar saçsın, ders alınacak güzel anılar anlataın falan filan. ama o ne yapıyor? vay efendim şu selam vermemiş de kafirmiş, bu böyle demiş de dürzüymüş. torunu geliyor yanına, bir öp kokla, otur yanına oyun oyna, hayatı öğret usluca. o ne yapıyor? höd hös höt.
yaa arkadaş! 70 yaşından sonra yeniden bilgelik eğitimi verilmeli bunlara. dede cozutuk olunca komple yanlış gidiyor çünkü. devlet buna el atsın. yoksa benim dedemle aram bozulacak. -
48. amazon.com
abd'de satın aldıktan aylar sonra sorgusuz sualsiz iphone'u iade edebildiğiniz apple'ın bile tamamen türkiye'ye özel tüketici aleyhine kurallar getirdiği bir e-ticaret piyasasında fazla umut beslemediğim gelişme. hepsibilmemne gibi "bu ürün açılmış, kime satalım bunu" diye mail atarlarsa şaşırmam.
-
49. erteleme hastalığı
bu entry burada dursun bir ara detaylıca yazarım.
-
50. nokia 8110 4g
2 mp'lik kamerasıyla bol bol uzaylı videosu çekilecek olan telefondur.