Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. veliye sen fakirsin para bulamazsın diyen öğretmen

    ilk önce kendisinin zengin olduğunu iddia eden bir öğretmen mevcut.
    bu öğretmen hakkını arayan insanların zengin olması gerektiğini söylüyor. burası doğru...
    kabadayılık, paranın satın alabileceği güç, fakirin hakkını aramaması gerekliliği yeni türkiye'nin gerçeği...
    peki senin benim gibi olan fakir insan ne yapıyor, kameraya çekiyor. çünkü biliyor bir kalabalık var; buna dur diyecek,
    işte öğretmenin bilmediği hesaba katmadığı bizleriz.

    edit; hürriyet linkte görüntü mevcut değil, sonrasında veliye saldırıyor.

    video 2

  • 2. 21 aralık 2017 birleşmiş milletler kudüs oylaması

    reise seçim deyin, gerisini ona bırakın.

  • 3. bitcoin

    kendini size "bedava bitcoinci" olarak tanitip linklere tiklamanizi isteyen kisilere itibar etmeyiniz.

    ~jandarma~

  • 4. kafayı boşaltma yöntemleri

    doğa yürüyüşüne çıkmak ve kamp yapmak. insan olmayan yerde sorun da olmaz.

  • 5. dünyaya bir daha gelinse olunacak canlı

    tabi ki de ev kedisi!

    böyle dertsiz tasasız mırıl mırıl yediğin önünde yemediğin arkanda, canın isteyince sevdirip kendini sıkılınca da. gidip pufidik bir yatakta bir o yana bir bu yana kıvrılıp durmak, yalana yalana bi hal olmak gibisi var mıdır ki. bence yoktur.

  • 6. istinyepark'ta açılan yataklı sinema salonu

    kişi başı 150 liradan, 300 liraya gayet makul günübirlik evlerin bulunabileceğinin de hatırlatılması yararlı olan konu.

    mekan sıkıntısı yaşayan gençler için bulunmaz 'advice'.

  • 7. suriyeli doktorların türkiye'de göreve başlaması

    mültecilerin vasıfsızına bakılacağına vasıflısını çalıştırmak daha mantıklı olacağından desteklediğim uygulamadır.

    edit: diğer girdilerden gördüğüm üzere türk doktorlarının hakkı yendiğine dair bir şikayet var. tabii ki bu durumlarda çifte kıstas yapmak yanlıştır. yine de prensip olarak eğer bir mülteci belli bir prosedürle verimli bir çalışma alanında istihdam ettirilebiliyorsa, özellikle kamu yararı verebilecekse, bu uygulanmalıdır. birçok ülke doktorluk mesleği için benzeri sürelerde eğitim ve sınama uygulayıp mültecilerine bu fırsatı sunuyor. tus sınavı gibi değerlendirmelerin de denklikleri kabul edilebiliyor, bunun üzerine dil gibi ya da mültecinin kendi ülkesinde karşılanmamış bilgiler varsa ek eğitim gibi sistemlerle doktorlar mesleklerini icra edebiliyorlar. hükümetin yürüttüğü prosedürler mütemadiyen şaibeli olsa da, niyetleri çoğunlukla ikincil gayeler barındırsa da sadece yardım alan bir mültecinin verimli bir hale getirilmesi her zaman ülke için yarar sağlar. bu benim kanımdır, hatalıysam da bunu zaman gösterecektir.

  • 8. kabuğu soyulmuş domatesi kimse almak istemez

    teşbihte hata.. işte bal gibi de oluyor. canım sen kendini satılan bir yiyecek gibi mi tanımlıyorsun? birisinin seni almasına ihtiyacın mı var? bunun için mi geldin dünyaya? başka birisi seni gördüğünde marketteki kabuğu zedelenmiş sebze gibi mi olduğunu düşünüyorsun? ah güzel kızım..

  • 9. apple'ın telefonları yavaşlattığını kabul etmesi

    aşık olduğumuz, donumuzu satıp destek olduğumuz büyük firmaların bizi öpme biçimlerinden biri olan planlı eskitme kavramı, ilk ağızdan kabul edilmiş.

    fark etmez. insanlar uyanmaz, uyanamaz, uyanmak istemez.

  • 10. bitcoin olayını anlayamayanlar derneği

    fellik fellik aradığım dernek nihayetinde kurulmuş. gerçi buna üyelik olmazsa muadili bir dernek de olur benim için.

    yüksek teknoloji işlerinden fazla anlamam. yasal olarak arkasında bir devletin durmadığı bir şeyi alacak kadar param da yok.

    şimdi bu bitcoin dolarla alınıp satılan bir şey ya hani... işte burada bence ufak bir sorun var. henüz aldığı bitcoini satıp dolarını geri alan birini duymadım. sözlükte bitcoin başlığı hortladıkça da bazen bakıyorum. herkes x'e aldım y süre sonra 10x olacak diyor ama ben yükselince sattım şimdi eziyorum paraları diyen kimsecikler yok. herkes almış bekliyor. arada bitcoin uçtu kaçtı diye haber oluyor. hepsi bu. halbuki satmadıkça gerçek bir kazanç yoktur ortada.

    neyse çok uzattım. alana şimdiden hayırlı olsun ama ben almam.

  • 11. 4300 dinden yalnızca birinin doğru olması

    4299 din yanlış diyenin dindar,
    4300 din yanlış diyenin ateist olduğu dünya

  • 12. 19 kasım 2017 ales

    4 işlemi hızlı yaparak 90 alıp akademisyenliği hak ettiğini sanan şahısların yorumda bulunduğu sınav.

  • 13. omuriliği kırılana kadar dövülen adam

    edit3: başlıkta saldırdigi iddia edilen şahısla alakalı bilgi neden vermedin diyen suserler var. herhangi bir kanuni sıkıntı dogurmamasi için sadece iddiaları paylaşmayı uygun buldum. zaten aşağıda arkadaşın numarası ve maili var.

    edit 2: saldırıya uğrayan arkadaş mail ve telefonun yazdı. bir sorun olmayacağını düşündüğüm için burada paylaşıyorum. ayrıca elinde görüntü varsa paylaş arkadaşım. buraya koyalım.

    ekşi sözlük'te başlığı açan arkadaş istemiş.

    erdal_erdeger@hotmail.com

    cep numaram: 05541513314

    edit: bu çocuğa kumpas kuran kız, çocuğu arayıp ben senin aleyhinde davaya müdahil olacağım demiş. sanırım kendini kurtarmaya çalışıyor. avukatlar davayı almak istemiyorlarmis. tacize uğrayan kadın tekrar tacize uğramaya başlamış ve karakola gitmiş, karakoldaki polisler konuyla alakasız neden bosandin( eski kocası, bu adamla herhangi bir samimiyeti ilişkisi olmamış ) vs ye getirince olayı sonuçsuz kalmış, çıkmış karakoldan kadin. son gelişmeler bunlar.

    ek olarak; saldırıya uğrayan arkadaş, mailini yazarsan ilgili foruma ben oradan alıp burada sana yardımcı olmak isteyen suserlere vereceğim.

    olayı başka bir forumda gördüm ve resmen içim acidi. belki bu başlığı acmamam gerek ama boyle bir olaya karşı sessiz kalmak şerefsizlikten farklı değil benim için. ve şiddete magruz kalan adam, bir kadının ileri derecede taciz davasına cesaret edip de tek şahit olan insan olduğu için bunlar başına gelmiş.

    buyrun detaylar,

    salduriyi yapan bu şahıs istanbul'da yaşıyor. kendisi bankadan arkadaşım olan bir kadına sürekli küfür,tehdit ve hakaret ediyordu. arkadaşım ağustos ayında savcılıktan koruma ve tedbir kararı çıkarttı.

    şimdi soracaksınız neden tehdit ediyordu? cevap: bu adam, kadın ile zorla evlenmek istiyordu.

    evet 7/24 kamera kaydı altında bulunan, güvenlik görevlisi bulunan banka şubesinde dahi bir insan güvende olmayabiliyor.

    sürekli telefonda küfüre ve tehdite maruz kalan arkadaşım zaten anında savcılığa başvuru yaptı ve koruma kararı çıkarttı. arama olsun, sms olsun, whatsapp olsun, sosyal medya olsun her yerden engellediği numaranın, profilin haddi hesabı yoktu. tabi hepsinin görüntüsü alındı ve savcılığa sunuldu.

    telefon numarasını değiştirdi. tüm sosyal medya hesaplarını kapattı.
    adam değişen numarayı buldu. yine değiştirdi....
    istanbul'da 3 kere arkadaşımın şubesi değiştirildi. her seferinde bu adam şubesini buldu.
    işiyle ilgili asılsız sürekli suçlamalarda bulundu. çağrı merkezi üzerinden olsun, şubelerden yazılı olsun asılsız bir çok şikayet gerçekleştirildi. hem de bankacılardan öğrendiği akıl aldığı belli olan asılsız ama nitelikli suçlamalar...

    baş edemiyoruz adamla. her halde diyoruz bankada bir yerde tanıdığı var ve buna bilgi veriyor. bankayı şikayet etmeyi düşünüyoruz.

    arkadaşımın çocuğu var ve yaz okula gidiyor. orayı buluyor. çocuğu başka yaz okuluna gönderiyor.

    en son artık eve giriş çıkış dahi sorun olunca yaşadığı yeri bile değiştirdi. akrabasında kalmaya başladı. kaldığı yeri değiştirmesine rağmen orayı da bulunca olayı anladık.

    bu adam arkadaşımın şubesinin bir müşterisi. bu olaylardan önce arkadaşımın cep telefonunun ahizesi bozulunca bu adam benim telefoncu tanıdığım var yaptırabilirim diyor.
    bizim ki ertesi gün özel resimleri vs bilgisayarına aktarıyor ve telefondan silip buna veriyor. adamda yaptırıp buna geri veriyor.

    biz telefonda program yüklü vs zannediyoruz. nereden bilelim icloud şifresini ele geçirdiğini. o telefona hangi hat takılırsa takılsın konum,arama,yazışma,resim vb bir çok şeye erişebiliyormuş...

    çok özet olarak anlattığım bu olayların tamamı mahkemeye taşındı ve delilerin tamamı sunuldu. ailesi şahit oldu. hiç bir arkadaşı ya da iş arkadaşı korktuğu için şahit olamadı.
    olayda şahitlikte çok önemli değil aslında bu kadar kanıt ve delilden sonra ama ben ankara'da olmama rağmen şahit oldum. çünkü aramalarımız ve yazışmalarımız vardı.

    dava açıldıktan sonra arkadaşım komple yaşadığı şehri değiştirdi. şu anda başka şehirde...

    şehir değişilkliği ve davadan sonra olay sönümlendi. muhtemelen mahkeme kağıtları gidince beni gördü ve benim numaramdan bana ulaştı.

    çok türkçe bilmiyor. arkadaşları,akrabaları, sayısız numara sürekli arıyor ve yazıyor bana.... küfür,tehdit hakaret... benim davadan çekilmemi hatta komple davanın geri çekilmesini istiyorlar. çünkü artık arkadaşıma ulaşamıyorlardı.
    aramalar ve yazışmalar kanıt olarak açılan davaya olsun, ankara emniyete olsun, savcılığa olsun,mülki amire olsun sunuldu. ancak benim için koruma kararı çıkmadı.

    son iki aydır ne arkadaşım ne bana karşı taciz yapmadılar. biz olay kapandı bitti diye düşünüyoruz.

    geçenlerde xiaomi mi6 sipariş ettim. hatta burada cep telefonu başlığına da yazdım. telefonum ulaştı,kullandıktan sonra detaylı yorum yazarım diye...

    programları indiriyorum vs ve instagram'ı da indirdim. uzun süredir instagram kullanmıyorum. işte kızın biri mesaj yazmış bellirli aralıklarla... profiline baktım hatun güzel ama cevap yazmadım. kripto paralardan oluşturduğum sepet inanılmaz değer kazandı. litecoin almıştım 70 dolardan 5 adet bir ara 400 dolara çıktı bozdurayım mı, ripple daha fazla artar mı, dash 3'e katladı flan oyle takılıyorum. başlıktan sepete bakabilirsiniz. oturduğum yerden bir ay içinde 12k' ile olusturdugum sepet inanılmaz değerlendi.

    bu arada bu kız sanırım mesajlarımın görüldüğü karşı tarafta gözüküyor instagram'da onu görünce ısrarla yazıyor. en sonunda yaklaşık 15 gün önce merhaba yazdım.
    yeni aldığım telefon için köntürlü hat çıkardım. o numarayı verdim. arada whatsapp'tan yazıyor. arıyor. buluşalım diyor. ben genelde geceleri ayaktayım. nba ve kripto paralardan dolayı... denk gelmedi. buluşmak istiyorum kız güzel ama öyle çokta umursamadım.

    olayın gerçekleştiği hafta sonu değil ondan önceki hafta sonu için sözleştik. bu işinin çıktığını gelemeyeceğini söyledi. nerden bileyim ben bir kamyon adamın toplandığını...

    en nihayetinde geçen pazar günü akşam 19:00'da buluştuk. tunalıda değil yukarıda olan kahve dünyasında.... ankara'yı bilenler bu çevreyi çok iyi bilir.
    tanışma faslı, biraz muhabetten sonra kız sürekli seğmenler parkına gidelim diyor. ben seğmenler parkını severim. bahar aylarında arkadaşlarımla olsun, tek başıma olayım giderim. kitap, dergi, müzik,sohbet, bir kaç bira vs
    ben hava soğuk ve karanlık, bu mevsimde çok keyifli olmaz park flan diyorum. işte alkol alalım ama diyor ben mekanda içmeyi sevmiyorum. sen de öylesin profilinden belli vs diyor. hatta kuzeninin arabası olduğunu onu alıp kullanabileceğimizi söylüyor. ben alkollü araç kullanmam dedim. o zaman dedi biraz yürüyelim parkta sonra bir mekana geçeriz.

    işte hesabı istedim ödüyorum. o sırada telefonu çaldı uzaklaştı. sonra geldi işte annem beni merak etmiş neden farklı numaradan aradı anlamadım dedi.
    oysa ben dikkat bile etmemiştim. işte eve gel vs diyor dedi. tam parka giricez o zaman daha geniş bir zamanda görüşürüz dedim. yok hayır dedi vaktim var.

    inanın beni allah korumuş. girmedim abi parka. ve o park benim sürekli gittiğim sevdiğim içtiğim bir park. zaten anladınız profilim detaylı analiz edildiği için o parka yakın bir yerde buluştuk. zaten seğmenler parkı,tunalı,arjantin vs ankara'da elit diyebileceğimiz yerler.

    ben nerde oturduğunu sordum. mamak dedi. mamak'ta neresi vs diye soruyorum. sürekli yazışıyor ve annem ile yazışıyorum diyor. dedim parkı daha sonra gezeriz ben seni eve bırakayım. içimde kötü bir his var dedi. neden dedim? bilmiyorum geçende böyle oldu cafede otururken mekanda kavga çıktı diyor. ben yine anlam veremiyorum. tunalı'ya doğru yürüyoruz.

    ohh dedi izin aldım. artık vaktimiz var demeye başladı. ben de daha müsait bir zamanda görüşelim ben seni eve bırakayım diyorum. yok dedi zaten kuzenim alacak beni.
    o zaman bir yerde oturalım içelim diyor. ben yok dedim bugün sen sıkıntılısın belli içmeyelim. bence seni eve bırakayım diyorum. o zaman dedi bi kahve daha içelim. tamam olur ama dedim ondan sonra ben seni bırakıcam. gerçekten gerek yok dedi. starbucks var mı yakınlarda dedi. evet dedim var. ben o zaman kuzenime oranın konumunu atayım dedi bir saat sonra gelsin beni alsın. olur dedim. konumu kendim onun telefonundan seçtim yolladım.

    arjantin caddesinde bulunan starbucks'a doğru yürüyoruz. tam varmak üzereyiz. o sırada telefonum çaldı arkadaşım arıyor. tam açıyorum bammmmmmmm
    sanırım abartısız bir metre kadar uçtum. direk yere yığıldım yumruğu habersiz yediğim için. 4-5 kişilerdi. tekme sopa sürekli vuruyorlar ve kızı nasıl kaçırırsın, o kız evli,namussuz vb. sürekli bağırıyorlar. herkes izledi olayı. bir allahın kulu dağ başımı burası demedi. en son türkan isimli bar restorant tarzı mekandan gelenler oldu yeter artık öldürecek misiniz dediler.
    benim tek yapabıldıgım yerde sımsıkı kafama sarıldım ellerım ıle ve telefon elımde. işte insanlar müdahale etmeye basladıklarında ceplerıme bakmaya basladılar, diğeride ver lan telefonu diyince gelenler bu olay namus değil dedi ve bunlara girişti.

    ilk kez birinin yüzünü gördüm. telefonu ver lan diyen kişi o kişiydi.

    ben sonra 10 dk kadar baygın kalmışım. mekan sahipleri polise ve ambulansa bile haber vermemiş. kardeş sen ara diyorlar. konuşamıyorum hem şoktayım hem de sırtım çok ağrıyor kıpırdayamıyorum. sadece bir kişi yardımcı oldu. bana su içirmeye çalışıyorlar o içirmedi. oynatmayın dedi. ben aradım ambulansı ve polisi dedi. ve bir selpak cebime koydu. plaka buydu dedi. sürekli benim telefonumdan polisi arıyorlar yer bildiriyorlar. çünkü polis ve ambulans gelmedi.

    o adam gidince mekan sahibi kardeş kalk bizim kapının onunde almasın seni polis diyor. ayaga kalktım ve kitlendim.

    ambulansa binemedim. çünkü dokundukları an bagırıyorum. sırtımın ortası yanı omurılık'ım elektrik carpması gibi de değil tarifi yok o acının... sadece sinir sistemim diyebildim.
    ayaktayım ve dokunmayın diyorum. aglamıyorum ama gozumden yaş gelıyor. sürekli öğürme geliyor ve öğürme geldikçe sinirlerim çok canımı yakıyor ama kusamıyorum

    baya bekledik. öyle hiç boyunlukmuş bilmemneymiş, ilk yardımmış hikaye... gelen ambulans diyor ki seni sedyeye yatırmak lazım. mecburuz
    gelen ekip elinde sigara namus olayı mı kardeş diyor. ne iş yapıyon sen birader diye soruyor. ben peçeteyi çıkartıp verdim ve elim ile işaret ettim.
    etraftakilerde namus olayı diyor. yoksa böyle adam dövülmez abi diyor. yavura böyle vurulmazdı diye yorum yapıyor. kim bilir ne yaptı ki dayak yedi diyenler var.

    en son başka bir ambulans mı geldi ne oldu tam hatırlayamıyorum. bir tahta getirdiler. ayaktayken ona dayandım. onu egerek yatar pozisyona geldim. sonra sedyeye aldılar.
    polisinde tek dediği kardeş sen hastane çıkışı karakola'a gel biz esat karakolundayız.
    tangır tungur ambulans ile gidiyoruz.

    hastanede sürekli bir şeylerin içine girip çıktığımı hatırlıyorum. hem de defalarca girdim. sağolsun bir hemşire nihayet akıl etti ve kimi arayayım dedi. telefonu mu aldı tek tek bakıyor. elimle "o" çizdim "o" ya bastı bu mu diyor hayır anlamında kafamı sallıyorum. okan'a gelince evet dedim. onu aradı ve açıkladı.

    okan geldi. doktorlarda yorum yapıyor. ailesini çağırmadığına göre namus olayı bu yoksa ölüyordu diyor.
    ulan orospu cocukları babam by pass'lı. beni ol halde görse geberir. adamın heycanlanması sevinmesi bile yasak!
    annem hiper tansiyon hastası......

    sonuç olarak omurilik diskim kırılmş. ameliyata bir hafta sonra karar verilecek.

    yani hastane polisine neden ifade vermedin, olay neymiş vs demeden önce arkadaşlar yargılama yapmayalım. bir insan dayak yiyorsa müdahale edelim. yok solcuymuşsun, yok adamları devlet koruyor, yok namus vs olayı değil bu olay.

    bu olay ülkemizin acı bir gerçeği. neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
    olayın gerçekleştiği yer ankara'nın göbeği yani bu ülkenin başkentinin merkezininde merkezi. çankaya köşkü, bakanlıklar, büyükelçilikler

    ambulans 45 dk'da geldi. yalan desinler. ekiple ambulans aynı anda geldi zaten.
    olayın gerçekleştiği yerde her yer polis kaynıyor.

    sağlık ekibi mi? harikaydı? sedyeye binmek zorundasın diyor.
    acil doktoru da sen sedyeye nasıl bindin diyor. iyi sakat bırakmadılar seni....

    ve ben hareket edemediğim ve konuşamadığım için şikayetimi bile dün gerçekleştirebildim. yani olaydan 3 gün sonra...

    avukat ile savcılığa gitmem lazım ancak kıpırdayamıyorum.

    neden yazıyorsun diyenler olmuş. hata birisi burada olayın gerçekliğine inanmamış böyle bir şey olsa haber kanallarına çıkarsın demiş.

    yazılı ve görsel medyaya bildirildi. bir allahın kulu aramadı. tek yapabildiğim twitter oldu.

    bugün biraz daha iyiyim. en azından yazabiliyorum. çok çala kalem ve imlaya dikkat etmeden aklıma geldikçe yazdım. kusuruma bakmayın

    saldiriya uğrayan arkadaşın twitteri,

    https://mobile.twitter.com/…atus/943425900460298240

  • 14. tacizle yürümek arasındaki fark

    ben tacizi ve yürümeyi de kadının iradesine bırakıyorum, o yüzden kafam çok rahat. isterse bana yürüyebilir isterse beni taciz edebilir.

  • 15. sabire meltem banko

    yazmadan yapamayacağım.
    eller ayır sabire
    yıllar ayır sabire
    yollar ayır sabire
    ver elini sabire
    sildirmesen habire...
    tanım: habire sildiren sabire.

    ekleme: @heraldino nickli yazarın uyarısı üzerine "yıllar ayır sabire" kısmı eklenmiştir. susera teşekkür ediyorum.

  • 16. 20 aralık 2017 oğlumun doğması

  • 17. bosna hersek'in bm'de çekimser oy kullanması

    iyi yapmışlar. hatta az bile yapmışlar. adamlar soykırıma uğrarken geç de olsa bir tek amerika devreye girmişti. müslüman dünyası kılını bile kıpırdatmamıştı. kadın, çoluk çocuk tecavüze uğrayıp, katledilirken nerdeydi bu araplar? bosnalılar şimdi vefa borçlarını ödemişler. onu bile çekinerek yapmışlar. o yüzden eleştirmeye kimsenin hakkı yok. o travmaları yaşamayan bilemez. tabi sonuçta trump'ın da rezil olması ayrı bir güzellik.

  • 18. gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi

    a.r.o.g'da özkan uğur, arif karakterine zaman makinesini icat ettiğini söyler. onu küçük çadır gibi bir şeyin önüne getirir ve içine girer. biraz bekleyip dışarı çıkar ve arif'in "eee ne oldu şimdi?" sorusuna "deminden şimdiye geldim." cevabını verir.

    hala hastalıklı bir şekilde gülerim bu orijinalliğe.

  • 19. en çok görmek istenen ülke

    nepal...

    5 liraya fil yıkıyorlar.

  • 20. mükemmel kadını bulma yolları

    "eminim bir gün sen de hayatının kadınına rastlayacaksın evlat ve ona şöyle diyeceksin: ben evli bir adamım."
    (bkz: korkma ben varım)

  • 21. ekşi itiraf

    bir şaman öğretisinde şöyle diyordu; doğada hiçbir şey kendi için yaşamaz. nehirler kendi suyunu içemez, ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez, güneş kendi için ısıtmaz, ay kendi için parlamaz, çiçekler kendileri için kokmaz, toprak kendisi için doğurmaz, rüzgar kendisi için esmez, bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz.
    doğanın kanununda ilk madde şudur: herşey birbiri için yaşar.
    eski çağlardan süre gelen bir anlayıştı bu. bütünlüğü anlatırdı ve özü iki cümleydi.

    ben, biz olduğumuz zaman ben olurum. ben, ben olduğum için sen, sensin.

  • 22. elon musk

    topluma steve jobs'tan faydalı olduğu kesindir.

  • 23. adana'nın türkiye'nin en uygar şehri olması

    son 2 aydır iş güç sebebiyle 3 kez adana'ya gittim geldim, galiba katılabileceğim söylem.

    - restoranlarda genelde herkes eşiyle gelmiş, hemen hemen hiç erkekli öbekli gruplar halinde takılan tipler görmedim.

    - tekrar yemeğe oturduğunuzda 2-3 çeşit salata ve mezeler falan otomatik masaya koyuluyor ve buna bir şey ödemiyorsunuz, istanbul'da bu önceden gelenlere yemek kadar para öderdiniz.

    - herhangi bir köylü & doğulu & aksanlı bir türkçe duymadım, hepsi türkçeyi son derece medeni ve düzgün şekilde kullanıyorlardı.

    - kütüphane cafeler var lan. hem de yığınla.

    - trafikte ışıkları direkleriyle beraber ışık, hem yolu aydınlatıyor egzotik bir hava veriyor, hem de ışığın renginin değiştiğini daha rahat algılıyorsunuz. http://www.adana.bel.tr/…rma-ve-sinyalizasyon-7.jpg

    - geçen hafta rakı festivali yaptılar, herkes sokakta özgürce içti. bana mısın demedi kimse.

    - trafik sorununu çözmüşler, adana'da istediğiniz her yere 5 dakikada gidebiliyorsunuz.

    - havalimanından bir kaç dakika içinde çıkıp, giderken de uçağa bir kaç dakika içinde binebiliyorsunuz. istanbullu biri için bu medeniyetin en üst seviyesi, sefere gider gibi havalimanına gidiyoruz biz amk.

    - adana dışındaki adanalılar daha ayılar sanırım, adana'da son derece medeniler. tıpkı türklerin yurt dışında daha öküzleşmesi gibi bir durum herhalde.

    - seyhan otelinde kaldım, otel de, restoranı da muhteşemdi.

    - bir tane bile kötü restoran görmedim, hepsi güzeldi. ciğerin muhteşem bir şey olduğunu burada öğrendim.

    - normalde günde 5-10 tane diet kola içerim, gide gele şalgam bağımlısı oldum. bağırsakları da iyi çalıştırıyor, hayvanlar gibi yemek yememe rağmen şalgam sayesinde kilo verir de oldum. şalgamın kolaya alternatif olabileceğini öğrendim.

    - tüm gezinmelik bulvarlar, geniş bağdat caddesi gibi. kaldırımların genişliği araba yollarının genişliğiyle aynı. çoğu bulvarda araba yolunun arasında da çimler ve ağaçlar var (bence o bile medeniyet göstergesi, zamanında istanbul'da da çok vardı, hepsini kesip biçip yola dahil ettiler)

    bonus : vallahi şöyle bir de manzara var : http://www.hilton.com.tr/…upload/images/b/5-431.jpg

  • 24. 21 aralık 2017 sözcü gazetesi manşeti

    devlet okulunda başta hristiyan ve yahudi ayinleri olmak üzere diğer dinlerin ayinleri de yapılmıyorsa gayet haklı manşettir.

  • 25. regl oldum diyemeyenler için alternatifler

    mesela kime ? evet bunu merak ediyorum. kime "diyemeyenler"?

    sevgiline,eşine, fakbadine ...daha gider bu, zaten direkt regl oldum dersin.

    arkadaşına, aileden birine de dersin.

    iş yerinden, okuldan ya da aranızda özelini paylaşmadığın birine mi ?

    o zaman da hastayım de, başım ağrıyo de, canım istemiyor de. ne bileyim ne sordu da regl oldum a geldi konu. ona göre bi cevap uydurun işte.

    birileri de bağırın demiş. neden kardeşim ? neden regl oldum diye dünyaya ilan ediyorum. yukarıda dediğim gibi aranda samimiyet olana zaten söylersin. diğerlerine neden söylemek zorundasın ? hem de bağırarak bak hele bak.

    bu feminizim değil arkadaşlar. seviştiğini de mesela ulu orta söylemezsin. ya da ne bileyim karnındaki gazı da. ay ne bileyim ya. anlayacağınızdan pek emin değilim.

  • 26. siyasa topluluğu'nun yaptığı 90'lar temalı video

    kürtler yok diye şikayet edilmiş. kardeşim abdullah öcalanı koymuşlar işte

  • 27. patronun vasıfsız oğlu

    benim oğlumda bunlardan biri. haftada bir iki kere gelir "buuda ne ijj var" diye sorar, anlarmış gibi bütün bilgisayarlara salça olur, "cok çalıştı, bi laya baba" diyip her seferinde 1 tl tokatlar. tokatladığı paraları da "falım datız"'a yatırıyor. ulan vasıfsız seni anaokuluna bile almıyorlar, sen önce kıçındaki bezi çıkar.

  • 28. sihirli annem ve cinsiyetçilik

    senarist bu kadar derin düşünmemiştir

  • 29. hastaya sormadan muadil ilaç veren eczacı

    muadil ilaç demek, bire bir aynı ilacı farklı firmanın üretmiş olmasıdır. zaten devlet, bire bir eşdeğeri olmayan ilacı muadil olarak görmez. sistemde otomatik olarak gözükür bu, bire bir olmayan ilacı sgk onaylamaz, ödemez.

    şimdi bu yazacaklarım tüm doktorlar için geçerli değildir.

    ilaç firmalarıyla eczacılar değil, doktorlar anlaşır. prim, hediye vs... doktorlara verilir. doktorlar "bu ilaçtan başkasını alma, diğerleri bir işe yaramaz" gibi beyin yıkayıcı sözleri hastalara söyler. hasta doktora inanır, ve eczacıyı tüccar gibi görür. halbuki, 1. basamak sağlık danışmanınız eczacıdır.

    eczacı randevu almanı istemez. sağlığında sorun varsa danışırken sıra numarası almanı istemez. soruna cevap verince muayene ücreti talep etmez.

    ne yapsa eczacılar yaranamıyor. "muadil ilaç" ne demektir, hala bilmeyen cahillerin olduğunu görüyoruz.

    bakın bakalım, ilaç "markası" yerine, hammaddeyle reçete yazılırsa, ilk kimler karşı çıkacak? hangi meslek grubu...

    1 ilacın onlarca muadili vardır. doktorlar kafasına göre, ya da anlaştığı firmaya göre ilacı yazar. o civardaki eczacılar bunu bildiğinden daha çok o ilaçtan alır. çünkü doktor genelde aynı ilaçları yazar. 1 ilacın tüm muadillerini eczacının eczanesinde bulundurması imkansızdır. eczanesinde 100.000tl'lik ilaç bulunduran eczacının, tüm muadilleri bulundurursa, 1milyon tl'den fazla değerde olan ilaç bulundurması gerekir ve en az 800.000tl'lik bölümü son kullanma tarihi geldiğinden çöpe gider.

    ha, sandığınız gibi eczacılar öyle 10 lira 85 kuruşluk ilaç aldığınızda 10 lirası cebine girmiyor. kar marjı gerçekten çok düşük. bazı ilaçlarda o kar 85 kuruş.

    aynı zamanda en yüksek %'li olarak vergi ödeyen meslek grubu eczacılardır. vergi kaçırma gibi bir şey söz konusu değildir. kaçıran varsa bile, ancak kdv'den kaçırır. maliye sonra kafasına biner. karebarkod sistemini anlatıp lafı uzatmayacağım.

  • 30. seksin abartılmış bir balon olması

    isterseniz 2-3 saat sevişin, o esnada veya sevişmediğiniz bir dönemde sorsalar "olm sex çok abartı bişey değil mi ya?" deseler "hassiktir lan ordan, görmüyon mu amk kütür kütür sikişiyoz, çokta zevkli" dersiniz.

    patlama sonrasındaki 10. saniyeden sonra 3dk'ya kadar olan kısımda aynı şey sorulsa büyük ihtimalle katılmamak elde değildir.

    aynı şey 31 içinde geçerli.

  • 31. yozgatlı gençlerin garip şakası

    --- spoiler ---

    en son musa isimli adiyamanli bir arkadasimizdan bir bardak suyu ikiye bölmesini isteyince aralarinda tartisma cikti.
    --- spoiler ---

    bkz

  • 32. lonzo ball

    tavanı shaun livingston olmakla itham edilirken shaun livingston'ın 14 yıllık nba kariyerindeki en yüksek sayı ortalaması 9.1, en yüksek ribaund ortalaması 3.4 iken, en yüksek asist ortalaması ise 5.1dir. adamın zaten berbat geçen çaylak sezonu shaun livingston'dan iyidir. basketbolu 3 yıldır gsw en bilemedin lebron miami heat'i ile izlemeye başlayan ekşi sözlük scouting ulemaları için hakkında böylesine avamca yorum yapabilmek için gerçekten çok erken. zaten oyunun asist ve ribaund kısmında muhtemelen 7-7 devam etmesi hatta arttırması kesinken bir de yanına 16-20 arası bir sayı ortalaması tutturursa en üst seviye bir süperyıldız olamasada çok verimli bir ikinci adam olabileceği aşikar.

  • 33. 500 gr'lık ak tarhana'nın 255 gr çıkması

    içinde 'ak' olup da üçkağıt olmayan bir şey kaldı mı ülkede?

    ben zannetmiyorum bu adamların her attıkları adımda çalıp çırpmasınlar. dünya üzerindeki en büyük suç örgütüdür günümüz iktidarı. en büyük hırsızlık şebekesidir.

  • 34. avrupa'daki türklere yönelik suikast listesi var

    sözlükteki nefret timlerini harekete geçirmiştir. keşke olsaymış. bunların sözlükten atılmaları için daha ne yapmaları gerekiyor. şerefsizler yurtdışında yaşayan alevilerin, ermenilerin, muhaliflerin, kürtlerin öldürülmesi iddiasına keşke diyor.

  • 35. balığa çıktığında telefonu çekmeyen koca

    foça çevresi iyi hamsi yapar zaten.

  • 36. whatsapp kullanıcılarına kötü haber

  • 37. trt okul'da yayınlanan duvar tamir videosu

    acilin uzman geldi.

    bu isle yakinen ugrasmis bir muhendis olarak diyorum ki, trt sana giden vergilerim haram zikkim olsun!

    bir arkadasin da dedigi gibi neresinden tutsan elinde kalir bur video. teknik olarak tamamen yanlis. ne mi mesela;

    1-rutubeti pozitif yonden kesmek esastir, yani odanin ici degil binanin disindan.
    2-hadi disaridan mumkun degil icerden yapacaksin, a esek bari once nemli alciyi boyayi kazi. hem de yapistiriciyi tutsun diye duvari traslamak lazim.
    3-yapistiriciyi duvara uygularsin ve bosluksuz uygularsin. obek obek strafora surmezsin cunku en ufak agirlikta o duvar ustune cokecek zaten.
    4-en can alicisi, zaten strafor nedir lan xps yani sert kopuk kullanirsin. produksiyon oradan mi kar etmis yani. yumusak strafor kullanirsan zaten siva yine tutmaz hep dokulur.
    5-harc karisimlarinda bir kova su, bir tutam toz filan diyecegine paketin ustundeki orani soyle hicbir sey bilmiyorsan.

    valla bir kez daha izlesem bir bu kadar daha sey cikar da yuregim kaldirmadi tekrar izlemeye. amk torpilli ajanslari soyle 200 liraya video cekip trt ye 30 bin liradan satiyorlar. haram zikkim olsun.

  • 38. 20 aralık 2017 bayern münih borussia dortmund maçı

    o değil de bu almanya kupasında bayern dortmund eşleşmeleri hep allianz arena'da mı oynanıyor yoksa bana mı öyle geliyor. zaten tek maç yapıyorlar. o da bayern'in sahasında olunca dortmund'un az olan tur geçme şansı daha da azalıyor. balına sokayım şu bayern'in.

  • 39. izmir'de 7 erkek öğrenciye tecavüz eden öğretmen

    konya'da olsa ortalık ayağa kalkarmış, izmir portekiz'de sanki aq.

  • 40. erkeklerin aşık olduklarında yaptıkları

    şimdi bir sürü şey yazardım ama o kadar vaktim yok. erkek aşık olduktan sonra evlenme teklif eder. kendimden biliyorum, hiç aşık olmadan uzun bir ilişki yaşayabilir, aynı evi paylaşabilirsiniz. ama evlilik teklif etmezsiniz, aşık olursunuz, binlerce kilometre uzakta olur, evlenme teklifi edeceğiniz günü hasretle beklersiniz.

  • 41. 21 aralık 2017 maccabi fox fenerbahçe doğuş maçı

    bir besiktasli olarak cani gonulden fenerbahcemize basarilar diliyorum. saldir kanarya

  • 42. otomobilin kalitesini gösteren küçük ayrıntılar

    "hız yaparken hissettirmemesi" denmiş ama hissettirsin arkadaşım. hissetmediğim için şehirlerarası yolda 90'la gayet normal yardırırken benzinciye girip -duramayıp- diğer tarafından çıkmışlığım var, pompacı arkadaşlar bakmıştı bu manyak napıyor diye. abi hissetmiyorum diyemedim amk.

  • 43. vatanım sensin

    leo'nun şifreciyle konuştuğu sahne gora'da ki sahneyi hatırlattı.

    "buradan kaçmamız lazım. seni seçtim çünkü sen farklısın, japonsun bir kere."*

  • 44. meltem banko'yu anlatacak filme isim önerisi

    (bkz: metan fırtına)

  • 45. kilo vermek isteyenlere tavsiyeler

    makro ve kalori ihtiyacınızı hesaplayın, nasıl olacak derseniz;
    öncelikle aşağıdaki üç değere ihtiyacımız var.
    bmr(#72968300), lbm(#72968290), yağ oranı(#54006536) ***

    aktivitenize göre bmr değerinizi çarpın
    oturan boğa(az yada hiç spor yapmayan): bmr x 1,2
    hafif aktif (haftada 2-3 gün antreman/spor yapan): bmr x 1,375
    aktif (haftada 4-5 gün antreman/spor yapan): bmr x 1,55
    çok aktif (haftada 6-7 gün antreman/spor yapan): bmr x 1,725
    pro kategorisi (günde 2 kez, ağır antremanlar yapan): bmr x 1,9

    bulduğumuz değere tdee diyeceğiz. total daily energy expenditure yani günlük enerji harcamamız.

    kilo vermek için kalori tüketimimiz kısacağız. bu değerler elimizde amacımız kilo vermek. buna yağ kaybetmek desek daha doğru olur. kas kaybetmek istemeyiz. vucüdümüz için yağ kolay eklenen/çıkarılan bir şey. kas öyle değil. kas kaybetmek çok kolay olmasına rağmen, kazanmak zordur. bu gerekçeyle yüksek yağ oranına sahip kişiler daha hızlı kilo verebilir, düşük yağ oranına sahip kişiler kas kütlesini korumak için daha yavaş kilo vermelidir.

    kısacağımız kalori;
    yağ oranı 30%> ise tdee x 30%
    yağ oranı 20-30% ise tdee x 25%
    yağ oranı 10-20% ise tdee x 20%
    yağ oranı <10% ise tdee x 15%

    bu değeri tdee'den düşersek ortalama kalori alım hedefimizi buluruz.

    eğer spor yapmayan bir insansanız bu değer sizin için yeterli olacaktır. spor yapan insanlar için ekstrası var. tavsiye edilen de budur. spor sonrası iyileşmeyi optimize etmek, kas kaybını engellemek ve dinç olmamız için kalori alımını ikiye ayıracağız.

    spor yaptığımız günler için ort kalori alım hedefi x 1,2
    dinlenme günleri için ort kalori alım hedefi x 0,8

    burası biraz kafa karıştırabilir, kolayını bir örnek açıklayalım. diyelim ki kalori hedefimiz 2.000 ve haftada 2 gün spor yapıyoruz.

    2.000 x 7 = 14.000 haftalık kalori. spor yaptığımız günler için 2.000 x 1,2 = 2.400 x 2 =4.800 kalori
    spor yaptığımız günleri düşelim 14.000 - 4.800 = 9.200 kalori
    9.200/5 = 1.840 kalori. dinlenme günleri kalori hedefimiz.

    aslında 1,2 çarpanı haftada 3-4 gün spor yapanlar için uygun. ihtiyacınıza, konforunuza göre bu çarpan artıp, azalabilir. önemli olan kalori alımını ikiye ayırmanız ve mantığına hakim olmanız.

    gelelim makrolara. makro nedir ? protein, yağ, karbonhidrat alım hedeflerimizdir. genel uygulamanın aksine yüzdeler vermeyeceğim. kişiye özel makro çıkartmanın yolu var, bu kadar hesabı boşuna yapmadık*

    bu kadar hesabı yaptık çünkü bir kalori bütçemiz var. buradan sonra ilk belirleyeceğimiz protein tüketimi. antreman günleri karb tüketimi fazla, yağ az. dinlenme günleri yağ fazla, karb az olacak. protein alımı için katı kurallar var. yağ için daha gevşek kurallar var. karb ise bütçeyi tamamlamak için bir araç sadece.

    protein alımı. protein önemli çünkü; kas yapımı için gerekli hammadde, diyet yaparken kas kütlemizi koruyan bir etkisi var, ve en doyurucu makro, tok tutar.

    araştırmalar lbm kg başına 2,3-3,1 gram protein tavsiye ediyor.*bundan azı kas kaybına neden olabilir. bundan fazlasının bir faydası yok, sadece daha maliyetli bir diyet yapmanıza neden olur*ilk hesaplama için tavsiyem 2,5 gram/kg protein tüketimi. eğer açlık hissediyorsanız arttırabilirsiniz.

    lbm x 2,5 = protein alımı.

    yağ alımı. hormanal dengemiz yani düzgün çalışmamız ve testesteron salgısı için yağ tüketimi önemli. günlük tüketim lbm kg başı 0,9 gramın altına düşmemeliyiz.

    kilo verirken yağ alımımız lbm kg başına 0,9-1,3 gram arası bir değer olmalı. ağız tadınıza göre aşağı/yukarı değer alabilirsiniz. daha yağlı bir diyet tercih edip yüksek değer alabilirsiniz, daha fazla karb tüketmek için düşük değer alabilirsiniz.

    antreman günleri için yağ tüketimini ikiye ayıracağız yine. ortalama erkek antreman günlerinde 45-60 gram, dinlenme günlerinde 60-100 gram yağ tüketebilir. aynı kalori için yaptığımız gibi günlük ortalama tüketimi bulup. antreman günlerine göre bir miktar belirleyip, diğer günleri bulabilirsiniz.

    mesela antreman günü 60, dinlenme 90 gram olabilir. dediğim gibi biraz da keyfiniz kalmış.

    karb alımı. protein 1gram/4 kalori, yağ 1 gram/9 kalori, karb 1 gram/4 kalori. buna göre dinlenme ve antreman günlerinizde kalori alım hedefinize göre kalanı karb ile doldurabilirsiniz.

    *eğer dinlenme gününde karb tüketimi negatif çıkıyorsa. kalori kısma çarpanınız yüksek olabilir. değilse antreman ve dinlenme günleri arasındaki kalori farkını manuel değiştirerek uygun bir değere ulaşabilirsiniz.

    tüm bunlar sonunda elimizde;
    antreman günü kalori hedefi, protein,yağ,karb makro hedefleri,
    dinlenme günü kalori hedefi, protein,yağ,karb makro hedefleri olacak.

    bu kadar hesaplama ve detay canınızı sıkmış olabilir. sıkmasın. varmak istediğimiz nokta kalori ve makro tüketimi olarak genel bir hedef belirlemek. kilo vermek, verirken yağ yakıp, kas kütlemizi korumak. hesaplamalarda gördüğünüz gibi bir çok varsayım ve farklı alınacak parametre var. bunları keyfinize, yaşantınıza, bütçenize uygun hale getirebilirsiniz. daha hızlı veya yavaş kilo verebilirsiniz. önemli olan kalori ihtiyacımız ve azaltımı ile ilgili genel fikre sahip olmanız. bir başka önemli olan şey ise protein, yağ ve karb tüketimi ile ilgili genel fikirlere sahip olmanız. bunları günlük hayatınıza monte ederseniz, kilo verip kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz.

    bu takibi yapan kişilerde başlangıç seviyesinde kalori hedefinizi +/- 200 kalori ve protein alımını +/- 20 gram olarak tutturabilmek gayet başarılı bir sonuçtur.

    daha tecrübeliler için aşağıdaki gibi daha sıkı bir değerlendirme olabilir;

    iyi, kalori limitini 100 kalori farkla tutturmak.
    daha iyi, protein hedefini 10 gram farkla tutturmak ve kalori limiti 100 kalori farkla tutturmak.
    en iyisi, protein hedefini 10 gram, yağı 5 gram fark ile tutturmak.

    bunlara göre %75 zamanda en iyisini yapmayı hedefleyebilirsiniz. benim tavsiyem %90 zamanda makroları %10 farkla tutturmaya çalışmanız.

    takibi nasıl yapabilirsiniz ? zaten başlıkta kalori takibi için bir çok referans verilmiş. hangisi kolayınıza geliyorsa kullanabilirsiniz. gram olarak makro da takip edebileceğiniz bir app olması faydalı olur.

    en nihayetinde amacımız tüm bunlarla obsesif kompülsif bozuklukyaratmak değil.*sağlıklı olan bu genel bilgilere sahip olup kilo verme çalışmasını bu doğrultuda ilerletmek. mevcut durumun takibini yapıp, bir süre applerle takip sonrası zaten sisteme alışıp ona göre yaşar hale gelebilirsiniz. 1 haftalık kullanım bile göz kararı ağırlık ve protein/yağ hesabı yapmanızı sağlar. belirli bir beslenme düzeni oluşacaktır. önemli olan bu beslenme biçimini içselleştirmek. yoksa 6 ay diyet yapıp her gün her şeyi takip ediyor olmak sağlıklı ve sürdürülebilir değil.

    bu makrolarla ilgili yok sayılabilir detaylara dikkat etmeniz gerekir. mükemmeliyetçi olmanıza gerek yok. süreci kendi adınıza basitleştirmeniz gerekiyor.

    örneğin 100 gr kuru makarna için aktüel makrolar; 73 gram karb, 2 gr yağ, 15 gr protein. bunu aşağıdaki şekillerde yazabilirsiniz istediğiniz kadar detaycı olmak veya basitleştirmek sizin elinizde.

    100gr kuru makarna = 70g karb, 0g yağ, and 0g protein.
    100gr kuru makarna = 70g karb, 0g yağ, and 10g protein.
    100gr kuru makarna = 75g karb, 0g yağ, and 10g protein.
    100gr kuru makarna = 75g karb, 0g yağ, and 15g protein.
    100gr kuru makarna = 75g karb, 2g yağ, and 15g protein.

    yine makrolar ve kalori takibi ile ilgili tutarlı olmanız gerekli. hangi basitleştirmeleri yapıyorsanız bunda tutarlı olmalısınız.

    tüm bu hesaplamalar ve limitler bir çok varsayım barındırıyor. yağ oranı ölçümünü net olarak sağlayabileceğimiz bir yol yok. aynı şekilde kalori ihtiyacı da kişiden kişiye %20 civarında değişebilir. amacımız kendimize genel hatlarıyla bir plan çizmek ve sonunda bu plana göre istediğimiz gelişimi gösterip göstermediğimize bakmak. 4 haftalık periyotlarda gelişimimizi değerlendirip belirlediğimiz kalori ve makroları gözden geçirmek gerekiyor. hızlı veya yavaş ilerleme durumunda planınızı revize etmeniz gerekiyor. zaten 4 hafta sonundaki varsa kilo ve yağ oranı değişimi de bu hesaplamaları revize etmenizi gerektirir.

    gelişim takibi ve değerlendirme:

    iyi bir süreç için iyi takip ve değerlendirme gerekiyor. şöyle ki kilo kaybı olmaması yağ kaybı olmadığı anlamına gelmeyeceği gibi kilo artışı da her zaman yağ artışı anlamına gelmez. yağ ölçüm metodlarının sapma oranının yüksek olduğunu da düşünürsek takip ve değerlendirme için ekstra bilgilere ihtiyacımız var.

    dört haftalık değerlendirme için haftalık olarak aşağıdaki ölçümler yapılabilir. ilgilenenler için detaylar aşağıda olacak. daha fazla bilgi/ölçüm de yapılabilir, bu size kalmış ama çok bilgi daha iyidir diye bir şey yok. haftalık 10 dakika ayırmanız yeterli, bu kadar zahmete giriyorsanız bunu da yapın. bir çalışma sayfasına kaydedebilirsiniz.

    kilo,
    gögüs çapı (meme üstünden),
    sağ kol (biceps en geniş yerinden),
    sol kol,
    göbek 3 parmak üstü,
    göbek (içeri çekmeden, şişirmeden, nefes vermiş hali ile)
    göbek 3 parmak altı,
    kalça,
    sağ baldır (en geniş yerinden)
    sol baldır.

    antreman günü makrolar; p, y, k
    dinlenme günü makrolar; p, y, k
    makrolara uyma %
    antremana uyma %
    uyku kalitesi (0-10)
    stress durumu (0-10)
    açlık durumu (0-10)
    başka eklemek istediğiniz varsa*

    kilo ölçümü; sabah boşaltım sonrası günlük olarak tartılıp, haftalık ortalamayı kaydedin. çünkü; günlük olarak kilomuz değişecektir özellikle vücütta tutulan su çeşitli nedenlerle her gün değişir aynı şekilde sindirimi zor besinler sebebiyle deponuz dolu da olabilir :)

    ölçülerin alınması; 0,1 cm hassasiyetinde kaydedin. haftada bir kez, yine sabah ve kendiniz yapın. tutarlı olmak adına önemli, kendiniz de ölçüm yaparken tutarlı olun. kaslar gergin halde ölçüm almalısınız. basit bir mezura kullanabilirsiniz veya mesitaşın b-0012 diye kitlenebilir mezuraları var, bu ölçümler için ideal. bu ölçümler kilo takibi ile beraber yağ yakımınız ve gelişiminiz hakkında 4 haftalık periyotlarda büyük fikir verecektir.

    4 haftada bir ön-arka foto çekilip bakılabilir. ben pek haz etmiyorum bu işten ama ayna karşısındaki görüntü ile ilgili beyin yanıltıcı olduğundan isteyenler kullanabilir.

    uyku kalitesi; açlık, enerji durumu, antreman performansı ve sonrasını etkilediğinden. eğer bir sıkıntı varsa çara uyku kalitesinde olabilir.

    stress durumu; antreman performansını etkiler, vücütta su tutulmasına neden olur ve uyku kalitesini etkiler. mesela; stresli olduğunuz bir dönemde kilo kaybı olmayabilir, vücüdünüz su tutup yağ kaybını maskeleyebilir ve makrolarınızda aslında bir sıkıntı olmayabilir.

    açlık durumu; sürekli açlık hali çok fazla kalori kıstığınız anlamına gelebilir. stres de kronik açlığı tetikler dikkat etmek lazım.

    bunların dışında motivasyon durumu (1-10), ağırlık antremanlarındaki güç durumu da eklenebilir.

    tüm bunlar ışığında 4 haftalık sürecinizi analiz edip yorumlayın. yorumlarken gelişim göstermeyen yer aramıyoruz, gelişime devam edip etmediğimize bakıyoruz.

    bazı önemli dipnotlar;
    - yağ oranı %15 ve altında iken üst karından başlayarak eririz. ölçümlerde önce üst karın ve göbek azalır normaldir.
    -göğüs, sırt, kol ve bacaklarda da yağ depoladığımızı unutmayın. ölçülerin küçülmesi mutlaka kas kaybı demek değildir.
    -kilonuz yavaşça artıyor ve karın bölgeniz inceliyorsa bu yağ kaybı ve eş zamanlı kas kazancı anlamına gelir. sadece tartıya güvenmeyin ve hemen bir şeyleri değiştirmeden önce iyi düşünün. zaten bu durum uzun sürmez*
    -kilonuz birden arttı ise panik yapmayın. karın ölçümlerinizi kontrol edin değişim yoksa yediğiniz karb veya tuzlu bir şeyden dolayı vücudunuz su tutuyordur. karın bölgenizde değil tüm vücutta tutacağından ölçümle sağlamasını yapabilirsiniz.

    genel olarak değerlendirdiğinizde aslında diyetisyenlerin de benzer şekilde program yazdığını fark edebilirsiniz. haftalık yediklerinizi yazmanızı isterler, bilgi dağarcıklarına göre makrolarla dolu haftalık bir program verirler, kilo, ölçü ve mental durumunuza göre değerlendirme yapıp, gelişime göre yeni bir program verirler.

    kilo vermek ve kilonuzu korumak istiyorsanız bu bilgilerden bir kısmına veya tamamına hakim olmanız hayatınızı profesyonel yardıma ihtiyaç duymayacak şekilde kolaylaştıracaktır. basitleştirmeyi unutmayalım.

    not: elbette başka faktörler de var, kişiye özel durumlar da olabilir amaç genel bir yol haritası çizmekti. beslenme, ne yiyelim, ne aktivite yapalım ile ilgili çok fazla bilgi mevcut zaten o kısma girmiyorum.

    faydalı olabilecek iki şey;
    (bkz: my fitness pal)
    (bkz: intermittent fasting)

  • 46. hülya avşar'ın ben ülkeyi terk ediyorum demesi

    umutlandırmıştır. *

  • 47. dostoyevski'nin suç ve ceza rezaleti

    aklıma uzaktan bir akrabamızı getirmiş başlıktır. ne yazık ki bizim akrabanın dedikleri trolleme ya da ironi çabası değildi.

    kütüphanemizden aldığı suç ve ceza'yı teslim etmeye geldiğinde sormuştum "nasıl beğendin mi kitabı" diye. o da "yok çok fazla yabancı kelime var anlayamadım tam" dedi. "mesela?" dedim; "raskov mu raskolkov mu bişey geçiyor habire" dedi.

    donup kaldım. "raskolnikov" deyip düzeltmek bile gelmedi içimden.

  • 48. iphone'un yok'u yök diye düzeltmesi

    bir yen'i değildir.

  • 49. recep tayyip erdoğan'ın kudüs zaferi

    tamamen palavra. bize karşı haçlı savaşı açtılar, dediğiniz batı ülkeleri reddetmeseydi bu karar çıkmazdı.
    gördüğünüz gibi batı'da haçlı birliği diye bir palavra yok. müslümanlara açılmış bie savas da yok. birçok batı ülkesi israil aleyhine karar aldı.
    bu kararı sabah akşam nefret edip, sonra ilk fırsatta kaçtığınız batı ülkelerine borçlusunuz.

  • 50. 20 aralık 2017 trump'ın tüm dünyayı tehdit etmesi

    desteklediğim trump açıklaması. ülkemizden de çok iyi bildiğimiz üzere güçlü olan haklıdır.
    rte içerde yapınca iyi, trump dışarıda tüm dünyaya karşı yapınca kötü öyle mi. bence en iyisini yapıyor, abd'ye sırtını dayayan ülkeler, abd'nin politikalarına ters politika izleyemez.