Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. erdoğan parkasız deniz gezmiş'tir

  • 2. sınavda 95 alıp ağlayan tiplerin şu anki mesleği

  • 3. captain tsubasa 2018

    mutlu oldum ama başka bir şey soracağım. abi benjamin'i hatırlıyorsunuz değil mi ? ulan 30 yıldır benjamin'li olanı kimseye hatırlatamadım. kartal vuruşu falan.

  • 4. arif v 216

    fragmandan anladığım kadarıyla, absürd komedi'den ziyade back to the future tarzı; aksiyon, mizah ve aşk temalı bir film olmuş. zaten zamanda yolculuk olması, robotu çalarak zamanda kayma yapılıp, alternatif gelecek yaratılması tam bttf esintileri.

    fragman kesinlikle kalite kokuyor. bayağı emek harcanmış. hollywood kalitesi tutturulmuş gibi duruyor. umut verici, bakalım.

    ayrıca fragmandan yakaladığım hoş şeyler var;
    1- ben yengeme en güzel yerden vericem abi: arif karakterinde bir değişiklik olmaması güzel. yine birilerini kazıklamaya çalışıyor:)
    2- 216'nın sesi neden değişmiş ıyy diyenler olmuş. farkında mısınız millet bu bir robot?? fragmanlardan anlaşıldığı kadarıyla arif 216'yı yeniden toplayıp kuruyor. o esnada sesini beğenmeyip farklı bir tonda kurmuş olabilir. belki sesi değiştirilmeye programlanmıştır:) fragmanda robot'un kadın bir sevgilisi* var. gora'da 216'nın cinsiyeti olmadığı söyleniyordu. bunda ise insan olmaya geldiği için robotun erkekleşmiş olması kadar doğal bir şey yok. pinokyo effect yani. bir şeyleri eleştirmeden önce aklınızı kullanmaya davet ediyorum sizi. olaylara düz mantıkla yaklaşmayınız:)
    3- sanırım filmde kerem alışık, babasının turist ömer karakterini canlandırıyor.
    4- arif, 216'ya gidip ona robot olduğunu söyledin dimi? diye soruyor. burada ince bir espiri olabilir. 216 bir kadınla cinsel ilişkiye girip, performansından ötürü robot olduğu anlaşılmış olabilir:)
    5- yüzlerce, binlerce üretelim senden, çoğaltalım seni: burada sanırım westworld'e selam çakılmış. arkada da "işimiz çocuk oyuncağı değil" yazıyor*.
    6- emin olmamakla birlikte filmde farah zeynep abdullah sanırım ajda pekkan'ın gençliğini canlandırıyor. ya da ajda pekkan'dan esinlenilmiş bir rolde. 1, 2, 3
    7- ajda pekkan
    8- matrix: trinity düşme sahnesine selam.
    9- arif, farah zeyneple öpüşüyor. fragmanda ceku hiç gözükmüyor. ceku'yla ayrıldılar mı yoksa?
    10- garavel usta hatırlarsanız gora'da kördü. arifv216 fragmanının bazı sahnelerinde de kör ama burada kör değil. sanırım ameliyat olmuş. ya da arif garavel usta'nın 1969'daki genç halini buluyor*. yine bttf effect.
    11- tarkan'ın şarkısını çalıp geçmişte satmaya çalışan arif, erşan kuneri tarafından şarkısı çalınıyor. yine bttf'de geçmişe gidilip chuck berry'nin johnny b. goode şarkısının dinletilmesine benzer bir durum.
    12- ninja kaplumbağlardaki beyin'e selam*
    13- zeki müren: robot muymuş efenim
    14- yorumsuz:)

    edit: otslem'den gelen mesaj üzerine: "yorumsuz" diye verdiğim linkteki görüntülerde ortam peter sellers the party film ambiyansını andırıyormuş.

    hatırladığım şeyler oldukça entry ara ara editlenecektir.

  • 5. deniz gezmiş bir dönemin teröristidir

    devlet bahceli'nin bunu söylemesi deniz gezmis'in ne kadar düzgün bir insan oldugunun kanitidir.

  • 6. fi

    --- sezon 2 bölüm 5 spoiler ---

    bir insan ancak bu kadar işten atılabilir

    --- sezon 2 bölüm 5 spoiler ---

  • 7. hiçbir ülkede öğretmenler 3 ay tatil yapmıyor

    "hiç düşündün mü efendi hangi ülkede bakanlar veya milletvekilleri sadece bir kez seçildikleri için emeklilik hakkına sahip oluyorlar " diye sorarlar adama.

    gelen mesajlar üzerine edit : arkadaş ne çok milletvekili yakını varmış sözlükte.birçok milletvekillerini koruyan mesaj aldım.milletvekili seçilmesinin değil de 2 yılı tamamlamaları gerektiğini ben de biliyorum.gerçekten bu gerçeği düşününce şimdi hak verdim değerli vekillerimize.

  • 8. samsun'da kafes dövüşü stili sokak kavgası

    kavga illaki edilecekse iste aynen böyle olmalidir.

    sen kimsin? biz sunlardaniz? sizin secereyi ögrenebilirsek seviniriz.. gibi gereksiz diyaloglar yok.
    etrafta cok kisi olmasina ragmen 1 kisiye 10 kisi dalmak yok.1'e 1 cikmislar,
    biri yürürken digeri arkadan vurmak gibi hir hainlik yapmamis.. ikisi de pozisyonlarini alip kavgaya baslamislar.
    kisiler araya girdiklerinde kavga bitmis,kimse cesaretlenip onun bunun arkasinda tekme yumruk savurmamis,
    en önemlisi: kimse sopayla,kesici aletle veya barutlu silahla delikanlilik etmemis.cikip yumruk kavgasi etmisler.türkiye'de adil bir dövüs izlemek kolay degil.bu yasimda türkiye'de linc etmek yerine kavga edeni ilk defa gördüm.

    kavga hic edilmese en güzeli o olur ama bu olacak,insan var oldukca olacak,dünya'nin her yerinde bu var fakat kavganin da bir adabi var.en azindan bu adabi büyük ölcüde tutturmuslar diye dusunuyorum.

  • 9. akp'nin oy kaybetmemesinin nedeni

    oy çalmak.

  • 10. bedava konseri olsa gidilmeyecek şarkıcılar

    (bkz: manuş baba)
    (bkz: deniz tekin)
    (bkz: kalben)
    (bkz: koray avcı)
    (bkz: aleyna tilki)
    (bkz: buray)
    (bkz: eypio)
    (bkz: mabel matiz)
    (bkz: ezhel)

  • 11. futbolda 0-0'a puan verilmesin

    90 dakika gol yememeyi başaran kaleci ve defansın emeği ne olacak amk ?

  • 12. bitcoin

    sırf 1 satır refli linkinizi araya iliştirebilmek için destan kadar entry'ler girip sürekli aynı işe yaramaz cümleleri tekrarlamaktan siz de sıkıldınız sanıyorum. aşağıda değişiklik olsun diye tarçınlı cevizli kurabiye tarifini ekledim. aynen kopyalayıp malzemeler arasında refli linkinizi kamufle edebilirsiniz. bol kazançlar.

    malzemeler
    250 gram oda sıcaklığında erimiş margarin
    1 çay bardağı pudra şekeri
    4 bardak un
    1 adet yumurtanın beyazı
    yarım çay bardağı sıvı yağ
    1 çay bardağı dövülmüş ceviz
    https://www.binance.com/
    1 çay kaşığı tarçın
    1 kabartma tozu
    1 vanilya

    üzeri için
    pudra şekeri
    tarçın

    yapılışı
    margarini pudra şekeriyle ezerek iyice harmanlayın. yumurtanın beyazını ayırarak ilave edin. sıvı yağ ekleyin. ardından cevizleri de incecik toz halinde olması için robottan geçirin ve onu da içine katın. tarçın ve vanilyayı ekleyip en son olarak kabartma tozunu ve unu azar azar koyarak yoğurun. yumuşak ve ele yapışmayan bir hamur elde edin. hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, şekil verin. önceden yağlanmış ya da yağlı fırın kâğıdı serilmiş olan tepsiye bu şekil verdiğiniz kurabiyeleri dizin. önceden 160 derecede ısıtılan fırında pişirin. bu arada pudra şekeri ve tarçını bir kapta harmanlayın ve kurabiyeler fırından çıktığı gibi sıcakken bu karışıma bulayın. ardından servis tabağına alın. afiyet olsun.

  • 13. ekşi itiraf

    yaklaşık 2 ay önce falan kardeşimle ataşehir'de bir bankamatiğe gittik. kendisi üniversiteyi kazandı. yurt harcı falan filan. bankamatikte sıra beklerken 50 küsür yaşlarında kodaman bir amca önünüzde işlem yapıyor fakat arabasını çok kötü park etmiş ve diğer araçlar çıkamıyor, kornaya abanıyorlar. bana döndü; delikanlı şu arabayı biraz ileri çeker misin dedi ve anahtarı uzattı. arabaya bir baktım son kasa kırmızı mercedes c220 serisi. otomatik mi dedim. evet dedi.

    efendim ben otomatik kullanamıyorum dedim. cidden kullanamıyorum daha doğrusu hiç kullanmadığım için mantığını bilmiyorum.

    önemli değil dedi. gitti çekti arabasını ve geldi yanımıza. araba üzerine biraz sohbet ettik ve dayanamayarak sordum.

    tanımadığınız birine nasıl güvenip arabayı çekmesini istersiniz dedim gülerek
    amca; gençlere güvenmeyeceğiz de kimlere güveneceğiz dedi.

    hem utandım hemde gurur duydum lan. ne güzel insanlar var hala aramızda.

  • 14. başlıkları engellenecek büyük aktroll listesi

    girilerinin çoğunu beğenmemekle birlikte biyolojik saat tamircisini de içeren garip liste.

    gençler aktroll ne demek bilmiyorsunuz. aktroll chp'yi sevmeyen herkes demek değildir. aktroll akp'ye oy veren herkes demek de değildir. aktroll aklı ve mantığı hiçe sayarak akp ne yaparsa yapsın onu savunan ve onu savunmak için her türlü provokasyona başvuran insanlardır. yüz girisinden beşi akp'ye beşi chp'ye sataşıp doksanı hiçbir şey söylemeyen yazardan aktroll olmaz. hani kılıçdaroğlu'nun bilmemne demesi başlığı altında "şu ana kadar hep chp'ye verdim, artık asla vermem" yazanlar aktrolldür. furkan bölükbaşı aktrolldür.

    korkum bunları yazdım diye bir sonraki listede yer bulma ihtimalim ama yine de siz listeye itibar etmeyin.

  • 15. geceye bir recep tayyip erdoğan sözü bırak

  • 16. keanu reeves ile carrie-anne moss'un efsane pozu

    baktıkça insanda kısır yeme isteği uyandıran ibretlik poz.

    kaynak

  • 17. star wars episode viii the last jedi

    bazı "sinema dahisi" "ileri zekalılar" tarafından filmleri nasıl değerlendirmemiz gerektiği yazılmış olan filmdir. ortada bir sürü kopukluk, bir sürü mantık hatası var,ama renkler güzel olmuş,sinema kuralları çok güzel işlenmiş deyip beğenmemiz gerekiyormuş eyvallah.

  • 18. bayern münih tarihinde hiç yıldız oyuncu olmaması

    yaşını amatörce belli eden yazar sanrısı.

    (bkz: stefan effenberg)

  • 19. demirtaş'ı kucaklayarak yola devam edeceğiz

    arkadaşlar beğenin ya da beğenmeyin, selahattin demirtaş seçilmiş birisidir. yine halk tarafından seçilmiş akp'li belediye başkanlarının zorbaca görevden alındığı, gırtlağına kadar yolsuzluğa batanların, daha dün gerçek teröristleri kucaklayanların baş tacı edildiği bir ortam ne kadar anti-demokratik ve hukuksuz ise, selahattin demirtaş'ın cezaevinde olması da o kadar anti-demokratik ve hukuksuzdur.

    şimdiden uyarımı yapayım: şu ortamda hiçbir siyasetçiden ya da hiçbir partiden yana değilim. sadece siyah-beyaz mantığı ile düşünmemeye; doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmeye ve herkesin yaptığının aksine, çok yakın geçmişte yaşanmış olayları unutmamaya çalışıyorum.

  • 20. fenerbahçe düşmanı olayım derken vatan haini olmak

  • 21. manuş baba

    manus baba gibi bir ismi tasiyabilmesi icin 20 yil yaslanip 40 kilo almasi gereken sarkici. su haliyle olsa olsa ekin kardes olur.

  • 22. sevmek mi yoksa sevilmek mi daha güzeldir

    ikisi aynı anda olamıyor mu anasını satıyım! illa seçilecekse sonucu kesinlikle sevmek olan ankettir. seni onlarcası severde senin gönlünün birini sevmesi ne kadar zor... sevmek uçmak gibi, bulutlara boya atmak gibi... sanki hava daha bir ferah, sanki yer ayağını çekmiyor gibi, herşey daha bir güzel renkli, bütün yediklerin daha bir tatlı, onun kokusu bütün kokulardan daha güzel... çıldırasıya hoplayasıya zıttırasıya bir heyecan mutluluk karması... millet ne paralar döküyor uyuşturuculara bu tip duygular yakalayabilmek için. sonra acıtır belki o sevmezse ama değer de, acırsa da acısındı; bir süreliğine bile bunları hissede'bilmek'... sevilmek nedir ki hocamlar sevmek kadar güzel bir duygu var mı?
    ama çok zor...
    ah bu deli gönül!

    edit: imla

  • 23. 175 cm'den kısa erkeklerin yaşama nedeni

    doğdum diye yaşıyorum ben;başka bir sebebim yok.

  • 24. yerli malı haftasından akılda kalanlar

    annem hamurişi konusunda çok iyi değildi o zamanlar ya da fırınımız kötüydü bilmiyorum(anneye bok atamam üzgünüm), bir poğaça yapmıştı allah sizi inandırsın taş bildiğin. üç saat histerik bir şekilde ağlayarak poğaçayı kafama vurup "bak taş gibi işte, kafam acıdı resmeeeeeğn" diyerek gecenin bir yarısı kurabiye yaptırmıştım kadına ahaha.

    ha bir de resim dersinde çizilen bir sepet dolusu meyveyi asla unutamam, newtonla henüz tanışmamış bazı arkadaşların, sepetin kenarından sarkması gereken üzüm salkımını havada asılı çizmesi bile gözlerimin önünde.

    ne güzel başlık ya, evde tek başınayı beşinci kez aynı heyecanla izliyormuş gibi hissettim. içim ısındı.

  • 25. sakal bırakmayan erkeği kadın zannedersin

    "allah muhafaza bir sürü düşünceye de girersin" cümlesiyle bilinçaltını dışa vuran yobaz zırvası.

    yemin ediyorum şu sarıklı cübbeli tiplerin yanından geçerken arkamı kollamaya başlayacağım yakında.

  • 26. hayatı filmleştirilmesi gereken türkler

    (bkz: mustafa kemal atatürk)

    biz daha bu ülke topraklarına gelmiş geçmiş en büyük insanın hayatını bile film yapamadık. ilk önce düzgün bir atatürk filmi çekilmeli. atam dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutan ve devlet adamlarından birisi. amerika tarihinde böyle bir adam olsa 10 tane oscar'lık film seyretmiştik şimdiye kadar. hem filmin içine sabiha gökçen ve safiye ayla gibi dönemin en başarılı türk kadınlarını koyma imkanın da var.

  • 27. 16 aralık 2017 trabzonspor bursaspor maçı

  • 28. manchester united tarihinde yıldız oyuncu olmaması

    (bkz: david beckham) der giderim bu arkadaşa. daha da ayrıntıya girmem, zira yaşı maksimum 15 olduğundan doğduğu yıllardaki manchester united’ı bilmemesi çok normal.

  • 29. geziyi tamamen planlayanlar almanlar

    “gezi’yi kimse planlamadı; senelerdir yediğiniz herzeler, insanlara yaptığınız terbiyesizlik ve seviyesizlikler, türkiye’yi türkiye yapan her türlü değere yönelik saygısızlıklarınız, ayrıştırıcı diliniz, bir boktan anlamayıp her şeyi ama her şeyi elinize yüzünüze bulaştırmanız, türban dışında hiçbir kişisel özgürlüğü tanımamanız, özgür medyayı susturma çabalarınız ve niceleri sonucu git gide diktatörlüğe sivrilen ülkeye ülkenin vatanseverleri sahip çıktı, bir araya gelmesi olanaksız ve hatta birbiriyle sık sık çatışma hâlinde olan insanlar el ele verdi, ve sizin iğrenç kitlelerinizin bunu sizler için asla yapmayacağını bildiğiniz, partiniz başta olmak üzere hiçbir oluşumunuzun birilerinin planlaması ve iteklemesi olmadan ortaya çıkamayacağını bildiğiniz için kuduruyorsunuz, e tabii çom çomlarınıza da atacak kemik gerek bu ara ama bence saçmalamalarınıza daha fazla yenilerini eklemeden çenenizi kapatın artık sayın kuzu.”

    diye yanıtlamak istediğim.

  • 30. işçi bulamıyoruz bazı makineleri kapatıyoruz

    aslında açıklamanın anlamı şu:

    "1300 tl'ye çalışacak köle bulamıyoruz! "

  • 31. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

  • 32. mario gomez

    hatırı sayılır derecede beşiktaşlı biri olarak diyorum ki;
    bu takımda iz bırakabilmiş yabancı oyuncu/teknik adam denince aklıma
    1. gordon,
    2 les ferdinand
    3. mario gomez geliyor

    valla pascal gelmiyor, kimse kusura bakmasın ...

    benim için üçün biridir !

  • 33. matematik keşif mi icat mı

    icat,daha önceden var olmayan bir şeyin ortaya konmasıdır. keşifse, orada olan bir şeyin fark edilmesidir.

    bu yüzden, ben keşif diyorum.

  • 34. sınıfın en zekisinin şimdiki mesleği

  • 35. çiftlik bank

    bankalardan daha uygun fiyatlı kredi kullanmak yerine vatandaşa %80 faizle borçlanan koca yürekli şirket.

  • 36. rte'ye hakaret davasında ilginç savunma

    öncelikle şunu belirteyim ki savunmayı yapan kişi yuh dediği için ergenekondan yargılanan adamdır.

    çeşitli paylaşımları sebebiyle kendisine hakaret davası açılmış, savunmasını kendisi hazırlayarak mahkemeye sunmuş ve 1 yıl hapis cezası almış, cezası da ertelenmiştir.
    (bkz: tuğrul buğra ışıklar)

    savunma aşağıdadır. görüyorum ki arkadaş savunmasında bile hakaret etmeyi başarabilmiştir. artık ne desek gg

    düzeltme: iddianeme

    https://i.hizliresim.com/oymaa5.jpg
    https://i.hizliresim.com/zj954d.jpg
    https://i.hizliresim.com/mjm6lv.jpg
    --------------------------------------------------------

    savunma

    sayın hakim,
    suçlu olduğumu düşünmediğim için savunmam için bir avukatla görüşmedim ve bir avukata ihtiyacım olduğu kanaatinde de değilim. bu yüzden de savunmamı şahsen yapmamın daha doğru olduğunu düşünüyorum. kaldı ki bana isnat edilen suçların yersizliğini ve anlamsızlığını iddianamedeki sırayla şahsınıza aktarmak istiyorum.

    benim genel olarak bağlılık hissettiğim tek kişi türkiye cumhuriyeti’nin kurucusu yegane ve ebedi başkomutanım gazi mustafa kemal atatürk’tür. kendisini mustafa kemal atatürk ile bir tutabilecek, onun vasıflarına sahip olmadığı ve onun bu ülkeye kattığı değerlere zarar verip, tahrip ettiği halde kendisini mustafa kemal atatürk’ten büyük görüp, türkiye cumhuriyeti’nin bir kurtarıcısı olarak gören ve göstermeye çalışan herkes benim için bölücü unsurdur ve elimden geldiği sürece bu ülkeye karşı zarar verdiğine inandığım her kişi ve kurum ile mücadele etmeye devam edeceğim.

    bu noktada kendimi söz konusu suçlamalara karşı yapmış olduğum savunma belki size akli dengemin yerinde olmadığını düşündürebilir. ancak bu durumun tespitinin resmi bir tetkik ve araştırma yapılmaksızın anlamanın mümkün olmadığını siz de takdir edersiniz sanıyorum. bu konuda sizin ya da iddia makamının böyle bir şüphesi olması durumunda gerekli tetkik ve araştırmaya açık olduğumu belirtmek isterim.

    buna ek olarak recep tayyip erdoğan’ın da cumhurbaşkanı olmak için gerekli yeterlilik derecesi olan 4 yıllık üniversite eğitimi’nin bulunmadığını ve bu sebeple benim sözkonusu şahsa yönelik kullandığım ifadelerin de cumhurbaşkanı’na hakaret suçu’nu oluşturmadığı düşüncesindeyim. bu noktada yüce mahkemenizden recep tayyip erdoğan’ın üniversite diploması’nın aslının ibrazını ve yargılamanın bu ibraz işleminin sonrasında devam etmesini talep ediyorum.

    sosyal medya kullanıcısı pek çok kişinin de yaptığı gibi beğenmediğim ve yanlış bulduğum konularda hükümeti eleştiriyor, yazı ile düşüncelerimi paylaşıyorum ve bunların düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. yazılarımda kullandığım argo ve küfürlü ifadelerin amacının herhangi bir şahsa yönelik hakaret kastı içermediğini özellikle belirtmek isterim.

    aşağıda iddianame içinde maddeler halinde hazırlanmış olan suçlamalara yönelik savunmam bulunmaktadır.

    -----------------------------

    1. 30/03/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “son’un başlangıcı bugündür! sen kendini dünya lideri ilan edersin, seni protokolsüz, 10 tane askerle kendi dışişleri bakanı’na karşılatıp iti götüne sokarlar… düşündükçe gülüyorum ve türkiye için üzülüyorum… tuğrul buğra ışıklar – 30.03.2016”

    kısa metinde geçen “itin götüne sokmak” deyiminin bir hakaret içermediği, sadece “kaba” olarak nitelendirilebilecek bir deyim olduğunu türk dil kurumu atasözleri ve deyimler sözlüğü içinde http://tdk.gov.tr/…=tdk.gts.5a3130619845c2.77830444 adresinde aşağıdaki gibi açıklaması ile görebilmeniz mümkündür…

    itin götüne (kıçına) sokmak
    kaba rezil etmek.
    deyim

    aynı tarihli farklı bir makalede ise örnek verirken gerçeklerin abartılmış olması hakaret amacı taşıdığı anlamını taşımamaktadır. hakaret etmek için kullanılacak olan dilin daha direkt olması gerektiği, dolaylı bir anlamla hakaret edilmesinin hakaret amacına da uymadığı konusunda hemfikir olabileceğimiz düşüncesindeyim.

    “burada;
    - birinin ortaya geliş sebebinin annesinin hayat kadınlığından dolayı olduğunu iddia etsem,
    - hırsızlığını, şerefsizliğini belgeleriyle ve tapeleriyle ortaya koysam,
    - oğlunun kısır olup askerlikten yırttığını,
    - gelininin muhtemelen tüpçüden falan 1 çocuk peydahladığını,
    - diğer oğlunun bedelli yapıp askerlikten yırttığını halbuki zeka seviyesinin askerlik yapmaya yeterli olmadığını,
    - söyleneni anlayamayacak kadar gerizekalı olduğunu,
    - milyonlarca doları bir türlü "sıfır"lamayı beceremediğini,
    - açılım sebebiyle askerin-polisin operasyon yetkisini kaldırdığını,
    - bu yüzden 7 haziran'dan beri onlarca şehit verdiğimizi,
    - şehit'e "kelle", teröristbaşına "sayın!" dediğini,
    - şehit babasına "karakteri bozuk!" dediğini,
    - 400 milletvekili verilmediği için memleketin her köşesine şehit ateşi düştüğünü,
    - bunların sorumlusunun aynı şerefsiz olduğunu yazsam;
    milli istihbarat teşkilatı peşime düşerdi...
    ancak;
    - açılım sürecinde özerklik pazarlığı yapsam,
    - teröristbaşının "barış!" kokan mektuplarını okusam,
    - açılım boyunca silah ve cephane stoklasam ve daha da önemlisi bundan haberi olan devlet yetkililerinden biri olsam,
    - habur'da teröristleri törenle karşılasam,
    - diyarbakır'da barzani'yle el ele halkı selamlayıp,
    - parti kongresinde barzani piçine "türkiye seninle gurur duyuyor!" diye slogan attırsam,
    - doğu ve güneydoğu'da belediye ekiplerine hendekler kazdırsam,
    - yolların altına patlayıcı döşeyip, üstünü asfaltla kaplatsam,
    - birkaç terörist geberince özerk olacaz artık diye basın açıklaması yapsam,
    - haince tuzaklarla doğu ve güneydoğu'da yollarda asker-polis şehit etsem,
    - yola 400 kg patlayıcı döşeyip onlarca askeri şehit etsem,
    o milli zannettiğimiz istihbarat teşkilatı bir bok yapmazdı...
    o yüzden ben artık pek birşey yazmıyor ve paylaşmıyorum...
    artık sadece şehitlere rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyor ve ne koşulda olursam olayım "ne mutlu türk'üm diyene!" diyorum...
    saygılarımla...
    tuğrul buğra ışıklar - 07.09.2015”

    hakaret olarak değerlendirilmiş olan “şerefsiz” kelimesinin bizzat recep tayyip erdoğan tarafından kendisi için kullanılmış olduğunu aşağıdaki video görüntülerinde görebilmeniz mümkündür.

    recep tayyip erdoğan - “terör örgütüyle görüşen şerefsizdir!” açıklaması
    https://www.youtube.com/watch?v=mhegbyjya9y

    recep tayyip erdoğan – terör örgütüyle ve terör örgütü lideriyle görüştük açıklaması
    https://www.youtube.com/watch?v=9zxil5rizfu

    ------------------------------------------

    2. 27/04/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “patlamadan birkaç saat önce patlamanın olduğu yerden geçtim. türkiye’yi tesadüfen yaşadığımız bir ortadoğu ülkesi haline getiren başta cumhurbaşkanı, başbakan, mit müsteşarı ve içişleri bakanı olmak üzere hepsinin allah belasını versin... 27/04/2016 – tuğrul buğra ışıklar”

    şeklindeki yazımın neresinde ne şekilde sözkonusu şahsa hakaret ettiğimi iddia makamı olan sayın cumhuriyet başsavcı vekili özcan özsarıoğlu’ndan açıklamasını talep ediyorum.

    bu yazıdaki beddua’nın bir hakaret olmadığı ve bu suçlama aslında yersiz olduğu gibi anayasa’nın 24. maddesini de ihlal etmek anlamı taşımaktadır. hiçkimsenin bir başkasının allah’tan dileyeceği dileğe, edeceği duaya müdahale hakkının bulunmadığı aşağıda görülen anayasa maddesiyle belirtilmiştir.

    türkiye cumhuriyeti anayasası madde 24

    herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
    14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.
    kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
    din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.
    kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.

    -----------------------------------------------

    3. 31/05/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “birisi devletin tüm organlarının başı olduğunu iddia etmiş… diğer organları bilmem de, ben o vatandaşın bir organın başı olduğunu çok önceden söylemiştim… tuğrul buğra ışıklar – 31.05.2016”

    bu yazımda iddia makamı olan sayın cumhuriyet başsavcı vekili özcan özsarıoğlu benim neyi kastederek hakaret ettiğimi açıklamak ve ispatlamakla yükümlüdür. bu yazımda amacımın eleştiri niteliğinde bir tepki olduğunu, hakaret etmek ya da farklı amaç taşımadığını özellikle belirtmek isterim.

    -------------------------------------------------

    4. 02/07/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “bombaların patladığı, 44 insanın hayatını kaybettiği patlamanın ardından tüm dünyada insanlar bizim acımızı hissederek hareket ediyor ve saygı gösteriyorken, türkiye'de bazı şerefsizlerin güle oynaya köprü açılışı yapmasının ardından sadece "türk siyasi tarihi'nin" değil "insanlık tarihi'nin" en şerefsiz, en kansız kitlesiyle mücadele ettiğimi gördüm...
    tuğrul buğra ışıklar - 02.07.2016”

    bu yazı özellikle kaybettiğimiz 44 insanın ardından köprü açılışında utanmadan köprü’yü arkalarına alarak yaptıkları özçekimi sosyal medyada paylaşan biri belediye başkanı diğeri bakan olan iki şahsın paylaştıkları fotoğrafın altına yazılmış olup, kesinlikle cumhurbaşkanı’yla alakası olmayan, hakaretten ziyade eleştirel nitelikte bir yazıdır.

    ayrıca söz konusu tarihte cumhurbaşkanı tarafsızlık üzerine ve herhangi bir partiyle organik bağının bulunmayacağına dair şerefi üstüne yemin etmiş bulunmaktadır. dolayısıyla yazıda geçen “kitlesel” eleştiri hükümet ve ona bağlı organları kastetmektedir.

    -----------------------------------------------

    5.27/07/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “ milyonlarca dolar harcanarak çekilen bir filmi korsan olarak torrent sitesine yükleyip "emeğe saygı" diyerek teşekkür bekleyen yavşak'la;
    atatürk'ün kurduğu bir ülkede, yaptığı iki siktiriboktan yol ve köprü için minnet bekleyen "yavşak" aynı düşünceyi temsil eder...
    bu düşünce yapısını normal kabul etmenin yanlışlığını halka anlatamadığımız sürece temiz siyaset mümkün olmayacaktır...
    tuğrul buğra ışıklar - 27.07.2016”

    şeklindeki yazımda da köprü inşaatlarını gerçekleştiren kurum hükümet olup, eleştirel nitelikteki benzetme hükümet ve ilgili bakanlıklara yapılmıştır. yavşak kelimesi “geveze” ve “yılışık kimse” anlamında kullanılmış olup herhangi bir hakaret kastı bulundurmamaktadır.

    yavşak kelimesinin türk dil kurumu sözlüğündeki kelime anlamını http://www.tdk.gov.tr/….gts.5a31809b14bc29.74904408
    adresinden görebileceğiniz gibi, aşağıda da görebilirsiniz.
    1. isim bit yavrusu
    2. geveze, yılışık kimse
    "sonra aynı yavşak, teklifsizlikle binbaşı ferit'in kadehini dikiyor." - a. ilhan

    ----------------------------------------------------------

    6. 28/08/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “11 şehit verdiğimiz gün bile utanmadan köprü açıp, davul zurnayla yapılan kutlamalara 2 temmuz 2016'da yedikleri aynı boku yemekten çekinmeden köprü açanlara ithafen yazmış olduğum yazıyı tekrar paylaşıyorum...
    "bombaların patladığı, 44 insanın hayatını kaybettiği patlamanın ardından tüm dünyada insanlar bizim acımızı hissederek hareket ediyor ve saygı gösteriyorken, türkiye'de bazı şerefsizlerin güle oynaya köprü açılışı yapmasının ardından sadece "türk siyasi tarihi'nin" değil "insanlık tarihi'nin" en şerefsiz, en kansız kitlesiyle mücadele ettiğimi gördüm..."
    tuğrul buğra ışıklar - 27.08.2016”

    şeklindeki bu yazım özellikle kaybettiğimiz 11 şehit verdiğimiz gün bile köprü açılışında bulunan hükümet üyeleri kast edilmiş olup, kesinlikle cumhurbaşkanı’yla alakası olmayan, hakaretten ziyade eleştirel nitelikte bir yazıdır.

    ayrıca söz konusu tarihte cumhurbaşkanı tarafsızlık üzerine ve herhangi bir partiyle organik bağının bulunmayacağına dair yemin etmiş bulunmaktadır. dolayısıyla yazıda geçen “kitlesel” eleştiri hükümet ve ona bağlı organları kastetmektedir.

    ------------------------------------------------------

    7. 03/09/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “ne kadar şanslı olduğunuzu bir bilseniz… hiçbirinizin babası cumhurbaşkanı değil belki ama en azından mal beyanı istediklerinde babanız adınızı vermek zorunda olmayacak…”

    şeklindeki yazımda cumhurbaşkanı’na hakaret edildiği sonucunu neye göre ve nasıl çıkarabildiğini ciddi anlamda merak etmekteyim. türk ceza kanunu’nun 299. maddesinde cumhurbaşkanı’nın oğluna yönelik yetersiz zeka seviyesinden dolayı yapılmış esprinin ve eleştrinin suç teşkil etmeyeceği açıktır.

    bu noktada yapılmış olan suçlamanın yersiz ve mesnetsiz olduğu düşüncesindeyim.

    -----------------------------------------------------

    8. 29/09/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “bir siyasetçiye orospu çocuğu diyor olmam küfür değil aksine durum tespitidir… ama şundan eminim ki 40 hayat kadını birleşse böyle bir orospu çocuğu doğuramazdı…

    tuğrul buğra ışıklar – 09.09.2016”

    şeklindeki yazım cumhurbaşkanı’nı kastederek yazılmış olmadığı gibi türkiye’de “siyasetçi” olarak tanımlanabilecek binlerce insan yaşadığı gözardı edilmemelidir. kaldı ki burada kast edilen kişi aklınca gizliden gizliye atatürk düşmanlığı yaparak halkın değerlerine küfür eden ve atatürk’e hakaret eden başka bir siyasetçidir…

    iddia makamı bu yazının muhatabının recep tayyip erdoğan olduğunu net olarak ispatlamakla yükümlüdür.

    ------------------------------------------------------------

    9. 03/11/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “saray’da devlet! günü” başlıklı yazım aşağıda yer almakla beraber, bu yazı içinde cumhurbaşkanı’na hakaret içeren herhangi bir ifade bulunmamaktadır. yukarıda 2. madde de belirttiğim üzere “beddua” bir hakaret olarak nitelendirilemeyeceği gibi bunu hakaret olarak görmek anayasal hakkın ihlali olarak değerlendirilmelidir.

    “saray'da devlet! günü
    bugün büyük gün senin için devlet efendi...
    hala o genel başkanlık koltuğunda hukuksuz şekilde oturmanı sağlayan tayyip'ine diyetini ödeme ve yalamalık günü... akp'nin elinde gayri ahlaki bir kasedinin varlığı sebebiyle bu hainliği yaptığını düşündüğüm için bu memlekete yaşattıkların senin gayri ahlaki kasedinden bile daha ahlaksızca emin ol...
    hazır gitmişken saray soytarılığı kontenjanındaki boşluk için cv'ni bırakabilirsin... o kadroyu ne sözde gazeteciler, ne sözde sporcular ne de sözde sanatçılar bir türlü dolduramadılar... illaki sana da uygun bir boşluk vardır...
    aslında sarayda sana uygun daha güzel bir iş var ancak kulübede yaşamak zor gelir sana bu yaştan sonra... bahçıvanlık! zor iş vesselam...
    başkanlığı halka sordururken sözde demokratsın! ama iş delegeye kendi genel başkanlığı'nı sormaya gelince en faşistten daha faşist uygulamalarla kendine karşı kim varsa partiden ihraç edip il başkanlıklarını bile kapatmaktan utanmıyorsun...
    yazık ki ihanetine rağmen seni sahiplenen kendini ülkücü! zanneden onlarca köpeğin var yanında... köpeklik kurdu görene kadar sürermiş ama unutma... kuyruklarını götlerine sıkıştırıp yanından gittiklerinde tek başına kalıp gebereceksin evinde çişini tutamayacak hale gelip... biz şimdi suratına tükürme imkanı bulamıyoruz belki ama mezarına tüküreceğimizden emin ol...
    tayyip'i günahım kadar sevmem ve nefret ederim ancak bu hainliklerini görünce vatan hainliğinde öcalan köpeği bile ikinizin ellerine su dökemez...
    daha önce de defalarca allah'tan niyaz ettiğim gibi tayyip'in de senin de tez zamanda allah belanızı verir umarım... gebermeden o koltuktan kalkıp bu ülke için birşeyler yapacak insanlara izin vermeyeceğini bildiğim için tez zamanda gebermeni allah'tan dilerim...
    nefret ve beddualarımla...
    tuğrul buğra ışıklar - 03.11.2016”

    ---------------------------------------------------------
    10. 05/11/2016 tarihinde yazmış olduğum;

    “benim tıkır tıkır parasını verdiğim interneti kendi yediği bokları örtmek için kesmek ya da yavaşlatmak düpedüz şerefsizliktir ve anayasal suçtur…”

    şeklindeki yazımda hakaret ettiğim iddia edilen şahısla ilgili herhangi bir ifade bulunmamakla birlikte, sözkonusu internet hizmetinin kesilmesi talimatının sahibinin cumhurbaşkanı olması mümkün değildir. bu konuda bu hakka sahip kurum ulaştırma bakanlığı ve hükümet yetkilileri olduğunun suçlamayı yapan makamın bilgisi dahilinde olması gerektiği düşüncesinde olup bu suçlamanın yersiz ve mesnetsiz olduğunu belirtmek isterim.

    yukarıda belirtmiş olduğum hususlar dahilinde yazılarımdaki üslubun olması gerektiğine inanıldığından sert olduğunu kabullenmekle beraber, hiçbir yazım ve yapmış olduğum eleştiri herhangi bir kişiye hakaret kastı ile yazılmamıştır.

    daha önce polis merkezi’nde vermiş olduğum ifadelerimde de belirttiğim üzere görüşlerimi ifade özgürlüğü kapsamında ifade ederek, eleştiri hakkımı kullandım. beraatimi talep ediyorum.

    saygılarımla.

    tuğrul buğra ışıklar

  • 37. internette bir türlü bulunamayan efsane videolar

    tomato man animesi, nolur yardımcı olun eskiden bir gazete kuponla vermiş.

  • 38. yurtta sulh cihanda sulh sözünün bir anlamı yok

    demiş ki "komşunda yangın çıkmış, seni de saracak, ne yapacaksın?"

    silah göndermeyebilirsin mesela, ümmetçilik yapmazsın, tarafgir olmazsın, tavrını barıştan yana koyar ve bunun için mücadele edersin. olmaz mı?

  • 39. engelli kızına tecavüz edilirken video çeken anne

    aşağılık bir olay olmasının yanında, "bütün anneler aşırı kutsaldır, kalitesiz anne yoktur, sen onun b.kuna kurban ol" falan gibi gevşek gevşek konuşanlara da dayak gibi cevaptır.

  • 40. sınıfın en solcusunun şimdiki mesleği

    (bkz: içerde)

  • 41. 16 aralık 2017 manchester city tottenham maçı

    delle ali denen bir tane orospu çocuğunun da oynadığı maç. de bruyne'nin bileğine öyle bi basti ki en verimli olduğu dönemde adamın futbol hayatını bitirecekti. ekran başında benim içim gitti. tipini tribini siktigim ergeni. bi de boyle cibiliyetsiz herifleri bi bok başarı elde etmeden yıldız ilan ediyolar ya uyuz oluyorum. al üçüncüyü de soktular bu da sana girsin yavsak göt. cok sinirlendim yahu.

  • 42. cinemaximum

    allah belanı versin cinemaximum
    18:10 seansına girdik 20 dakikadır reklam izliyoruz ulan 22tl bilet parası veriyoruz
    rezalete bak

  • 43. türk milleti dünyaya daha son sözünü söylemedi

    türk lafı ağzında eğreti duran biri tarafından türkler adına söylenmiş söz. ben türküm ve kudüs zerre umurumda değil.

  • 44. ilerde akp'yi yıkacak sebepler

    ne kadar ileride aq, ömür bitti, ilerisi mi kaldı(:

  • 45. ayla filminin oscar adayı olamaması

    he canım he gay yok, zenci yok, yahudi yok bilmem ne diye aday olamadı.

    filmin bir dili yok. vurucu bir diyaloğu yok. görsellik sıfır. hele son yarım saat resmen facia. film tamamen ticari kaygıyla çekilmiş. sinema yapalım, şiirsel olalım dememişler. tipik mahsun kırmızıgül kafası, ne kadar ağlatsak o kadar kar, diye film mi çekilir ya?

    hakikaten bu filmin oscar'ı hakettiğini düşünen varsa, iyi sinema anlayışını bi'daha kontrol etsin derim. birkaç gerçek film izleyin.

    oscar kendi ödüllerinde oscar'dır, hatta klişedir, popülisttir; ancak yabancı film ödülüne özen gösterir. sanat ister, emek ister, ucuz ağlak dram değil.

  • 46. almancadaki en güzel kelime

    (bkz: acthung) (bkz: acthung)

  • 47. yavuz yılmaz

    ne ekonomik krizi ya. 3. havalimanının devasa harfiyat işlerinden tutun da nişantaşı , etiler , adalar vs de pek çok işletmeleri olan bir adamdı kendisi. sedef adasındaki beachleri yeter 3 aileyi zengin yaşatmaya.

    kim bilir ne derdi vardı?

  • 48. bir memenin başına gelecek en kötü şey

    inflamatuar meme kanseri.

    başlığı ben açmadım, aptal bir yazar sütyenin içine hapsolması filan yazmış, onun cevabıydı bir yerde.

  • 49. çağatay akman'ın kitap yazması

    acilen elitist bir diktatörlüğe ihtiyacımız olduğunu gösteren bir diğer vak'a.