n11'de 34 liraya satilan sonax brilliant shine otomobil cilasini 269,90 lira yerine %86 indirimle 36,89 liraya satmaya calisan site.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. hepsiburada.com
-
2. black friday
olum bu kadar gözümüze gözümüze sokmayın lan yaptığınız şark kurnazlıklarını 1 aydır takip ettiğim ürün black friday indirimiyle daha pahalı oldu amk sdfgsdfghsdhjlk
-
3. bu başlıkta bir öğretmenin gününü kutluyoruz
(bkz: mustafa kemal atatürk)
başöğretmenimizin öğretmenler gününü kutlarım.
edit
öğretmen olmak zor iş hem de çok zor. şereften nasibini almamış terörist sürüsünün soldurduğu öğretmenlerimizinin göremediği bugün kutlu olsun. onlar, bu şerefsiz sürüsü gibi cahil nesil yetişmesin diye idealleri uğruna, herkesin korktuğu doğuya, sevinerek gitmişlerdi.
bu yola baş koyan öğretmenlere saygım sonsuz. karşılarındaki, dünyanın ne olduğunu bilmeyen bir çocuk topluluğunu, geleceğe hazırlamak inanın imkansıza yakındır ve iyi öğretmenler bunu yapıyor. yetiştirmek, erdemli hale getirmek, dünya görüşlerini edindirmek inanın çok zor. kıvılcımı alev topuna çevirdikleri an işte bu andır. bunu amaç edinen tüm öğretmenlerin bu özel gününü kutlarım. -
4. 23 kasım 2017 askerin yemek duasının değişmesi
türkçe olan tanrı birilerine batmış, arapça olan allah ile değiştiriştirilmiş. bu dincilerin "tanrı değil allah" hezeyanı düpedüz arapçılık ve arap emperyalizmidir. dinle falan alakası yoktur. neymiş islam arabistan'a geldiği ve muhammed peygamber arap olduğu için islam dili arapçaymış, 1400 yıl sonra da dünyanın neresinde olursa olsun bütün müslümanlar da arapça'yı benimsemeliymiş.
hristiyanlık filistin'de kurulmuş olmasına rağmen bir hristiyan alman gott der, ingiliz ve amerikan god der, fransız dieu der, italyan dio der, portekiz deus der, leh bóg der, macar isten der, çek buh der, fin jumala der vesair vesaire. hepsi kendi anadilinde ibadet eder, duasını yapar. ancak kimse çıkıp demez ki hristiyanlığın asıl dili isa'nın konuştuğu dildir o yüzden herkes bunu kullansın.
işte tam olarak bu islam'da olan garip bir durumdur. fas'tan malezya'ya herkes allah der, arapça dua eder, arapça namaz kılar. karşı gelen kafir ilan edilir. türkiye'de tanrı denilmesine de bu yüzden karşı çıkarlar. arap emperyalizminin en çok sekteye uğradığı yerlerden birisi atatürk'ün türkiyesi'dir çünkü. evet, atatürk olmasaydı afganistan-iran-suriye-ırak arası bir yapıda olacağımız için bu en temiz hali bile diyebiliriz.
edit: sabaha bırak'tan yolladığım entry gözükmeyince manuel yolla demiştim. çift entry olmuş. bu saate kadar da sadece ibikli yumurta uyardı. sabah 5'e kadar paranoyak etti beni gitmiş mi gitmemiş mi diye bakındım.* -
5. atatürk'ün öğretmenden 100 kat fazla maaş alması
1923'de bir öğretmen maaşı 24 cumhuriyet altını ederken,
2017'de bir öğretmen maaşı 3 cumhuriyet altını ediyor.
başka bir şey söyleme gereği duymuyorum.
muhteşem ekonomimizi tekrar hatırlattığın için teşekkürler furkancım. -
6. medeniyet tarihinin en efsane komutanı
(bkz: kenan komutan)
-
7. ezberci eğitim geleneklerimize uygun ve millidir
-
8. kadınlar yayılıyor hareketi
vapurda eski sevgilimle oturuyoruz, saat sabahın körü (7-8 gibi, tam hatırlamıyorum zamanı). aşağıya indim, kahve almaya. akabinde eski sevgilim de indi aşağıya ama tedirgindi. karşımızda pergel açık oturan 55-60 yaşındaki adam ben indikten sonra iyice açmış bacağını, dal taşak yayıldıkça yayılmış. bu da rahatsız olup kalkmış. neyse aşağıda kahvemizi aldık, vapurun arka tarafında oturuyoruz. kızın kafası ileride, denize bakıyor. iki dakika geçmedi, yukarıdan şaak diye sıcak kahve döküldü eski kız arkadaşımın kafasına. bir baktım, yukarıda o adam. elinde kahve bardağı, sırıtıyor bir de. sen misin bunu yapan. peşinden koştum, adam yok ortada. kemerimi çıkardım, sinirden elim ayağım titriyor. aradık taradık, bu tuvalete gizlenmiş. oradan kaçmaya çalışırken bunu tutup yere yatırdım, başladım kemerle dövmeye. 5 dakika sonra üstü başı kan, elinde bond çantasıyla vapur limana yanaşır yanaşmaz attı kendini dışarıya. ama bir kaçışı var, bir kaçışı var... onun bunun çocuğu, 55-60 yaşındasın, torunun yaşındakine bacak açıp, kız rahatsız olup kaçınca üstüne kahve döküyorsun. sapığın cürete bak. tacizinden kaçana şiddet uyguluyor bir de.
neyse adam farkında değildir, o alışkanlıkla bacağını açmıştır, bir şey diyemem.
ama anlattığım olaydaki sapık zihniyeti bacağınızı açarak durduramazsınız. bu, ateşe körükle gitmek gibi olur. anlamazlar zaten. hatta hoşlarına bile gider diyebilirim.
önce uyarın bence. dalgınlıkla yapmışsa düzeltir. artniyetliyse bu şerefsiz gibi çirkefliğe yatar. işte o zaman kafasını kırın. ya da etrafa ses edin, başkası kırsın. -
9. erdoğan'ın meltem cumbul'a nezaket fukarası demesi
nezaketi ile nam salmış birinin söylemi olsa üzebilirdi belki meltem cumbul'u.
-
10. 80milyon kişiden 80kişi fetöye sempati duymamıştır
sevgili babam, axa oyak'ta hasar şefidir. yani axa oyak sigorta şirketidir, babam da güney anadolu bölge müdürlüğünde çalışmaktadır. gel zaman git zaman, oyak elden çıkarılır, axa'ya satılır. askeriye oyak'ı fransızlara satar, sigorta şirketi daralmaya gider. personel sayısı azaltılır vs. detayları çok iyi hatırlamıyorum, babam bir şekilde o zamanların batı sigortasına geçer, yine aynı pozisyondadır, işsiz kalmamıştır, direkt bir transfer ile olmuştur. batı sigorta güney anadolu bölge müdürlüğünde hasar şefidir. o zamanlar ben lisede okuyorum yanlış hatırlamıyorsam, ya liseye yeni başladım, ya başliycam. neyse, batı sigortada kapanır, bir şekilde batı sigorta ticari varlığına son verir. (bizimkinin çalıştığı yer iflah olmamış hehe) batı sigorta belki yanlış biliyorum, belki eksik... ama batı sigorta personeli ışık sigortaya kaydırılır. belki de batı sigorta direk ışık sigortaya satılmıştır emin değilim. adana, mersin gibi güney illerinde yaşayanlar bilir, fetö demek buralarda "ışık" demektir. her neyse. babam ışık sigortaya geçer. ki kendisi bölge müdürü olmayı beklemekte iken, yine aynı pozisyonda kalmış, bölge müdürü olarak işten anlamayan bir ziraat mühendisi gelmiştir. adı da abidin. benimle yaşıt bir oğlu, benden iki yaş küçük; tam da benim kız kardeşimle yaşıt bir kızı vardır. bu ailevi meseleye değinmemdeki sebebi umarım gereksiz bulmamışsınızdır. neyse, babam ışık sigortada çalışmaya başlar. gel zaman git zaman, inceden bunlar babama sohbetler var, muhabbetler var gelin gidin derler. o aralar, hükümettir, falandır filandır inanılmaz destektir bunlara. nasıl yalnız kaldık, nasıl durumlara düştük, 3 kardeş hayatımız nasıl karardı ne dehlizlere düştük oku allahın cezası!. senin yüzünden bülent arınç !!oku buraları, 80 kişiden 5 tanesi biziz bilesin. elimiz yakanda, bıyığına tükürdüğümün döneği. emin olabilirsin, senin bu dünyadaki en ağır cezaları çekmen için canımı verirdim. çünkü babam senden çok nefret ederdi, yüzün aklıma geldikçe neler hatırlıyorum bilsen. babam bir defa lan, bir defa sohbete gider. ve sohbette sadece şunu sorar, bu arada sohbette emniyet müdürleri, banka müdürleri vs. vardır. der ki, arkadaşlar başınıza bir şey gelse, nereye gidersiniz, kötü bir durum olsa bir şey olsa nereye gidersiniz ? ben baba ocağına giderim, yurduma giderim. bakın, bu ırakta bir milyon tane sarı saçlı mavi gözlü çocuk doğdu, amerikanın ırakı son işgalinden sonra, böyle böyle zulm ettiler, müslümanlığa en büyük düşman amerika, bu adam neden amerikada, neden gelmiyor türkiyeye... bir gün sonra babama soruşturma açılır. alevi sigorta ekspertizlerine neden hasar verdin diye ? ışık sigortanın vizyonuna aykırı hareket etmek gibi sebepler öne sürülür. tabi babam da istifa eder anında. noldu biliyor musunuz ? 20 yıllık hasar şefi, 2,5 yıl işsiz kalır. ilk etapta havada kaptılar babamı, ertesi gün babamı arayıp malesef dediler, emir yüksek yerden, malesef dediler... . bu arada ben bir üniversite bırakırım istanbulda, kız kardeşim iki yıl kazanıp üniversiteye gidemez. annem, aylık 450 liraya mahallede kaçak bir terzi atölyesinde ortacılık yapar. sabah 7den akşam 7ye çalışır. ben istanbulda okulu bırakıp memlekete dönerim, farklı bir üniversite kazanırım lakin gidip okuyacak durumum yoktur. araba servisinde hasarda, yedek parçada çalışırım. ailemde komple bir yıkıma sebep olurlar. ben daha fazla anlatamıyorum, çünkü burdan sonra anlatacaklarım kelimelerle anlatılacak tarzdan şeyler değil sevgili arkadaşlar. üzgünüm, böyle insanlara yaşam ve seçim hakkı verdiğiniz için hepinize öfkeliyim. şimdi ne mi oldu ? ben okulu bitirdim, henüz işsiz ama eczacı bir uyuzum. kız kardeşim cerablus'ta arkeolog. babam emekli oldu. sevilen sayılan bir tip, hoş sohbet bir insan. ceviz bahçesi var, güzel bir yayla evi var, son model arabası var, ofisi var, anneciğim hayırsever kişilğiyle tanınan bir minnoş. abidin mi ? onun oğlu kürkçülerde götünü siktiriyor. abidinin kızı mı ? hangi cezaevinde bilmiyorum ama, yorum sizin. umarım çıkarlar diye bekliyoruz. biz karşılicaz mahpus kapısında.
-
11. 24 kasım 2017 mısır'da camiye bombalı saldırı
ne tuhaf, müslüman müslümanı camide katlediyor.
sebep?
katledenler kendilerini katlettiklerinden daha fazla müslüman görüyorlar.
sonra islamofobi diye ağlıyorlar.
islamın kendisi bu adamların elinde kansere dönüştü.
yazık günah o kadar insan. -
12. lord eddard stark
bu atatürk düşmanı fetöcünün, hala nasıl sözlükte yazar olabildiğine inanamıyorum gerçekten.
sözlükte atatürk düşmanlığı yapması yönünde bu trole emir veren üst akıl her kimse, anasını sikeyim onun. -
13. elon musk'ın hayatta kalma şansımızı açıklaması
o zaman neden yapay zeka geliştirip üretmeye çalışıyorsunuz aq? mal mı bu insanoğlu kendine düşman robotlar üretmeye çalışıyor. bir de neden bunlar bizi öldürüp yok ediyor aga, ne zorları var bizle, neden neden aklımda deli sorular.
edit: biz türkler olarak yapay zeka neyim bulaşmıyoruz bile, siz de bize bulaşmayın. bakın türkler olarak size bakış açımız tam olarak şu:
https://www.youtube.com/watch?v=kmjgor78dxa
şu profildeki insanları kendinize düşman olarak göreceğinizi sanmıyorum yok ama illa öldürürüz derseniz salarız nihatı ve tayfasını üstünüze. -
14. bir kadın için çabalamayan erkek
boşa kürek çekeceğinin farkında olan erkektir.
kadınlar tuhaftır çünkü;
uğrunda ölenin değil ağzına edenin kıçında pervane olurlar. -
15. boşanacaklara tavsiyeler
daha önce buraya gene bişeyler yazmıştım. ama çok yumuşak kalmış... az önce yakın bi kadın dostumun müstakbel eski eşinin avukatından gelen öyle bir karşı dava dilekçesi okuduk ki, valla dimağım kurudu. sinirden kendimi skicem...
şöyle bişey hayal edin, trafikte iki araba önlü arkalı gidiyorsunuz müstakbel eski eşinizle. yol ayrımı gelecek birazdan ve ayrı yollara gideceksiniz.
adam önde. bi noktada duruyor. nooluyoz derken siz, takıyor geri vitese, bam diye çarpıyor.
iniyor, hay allah karıştırdım filan diyor.. siz "???" filan modundayken, "polis gelsin de tutanak tutsun. kaskodan yaptırırız" diyor.
polisi görününce üstünü başını yırtıyor aceleyle. siz gene "???"
polis arabadan inince adamların yakasına yapışıp "yardım edin, karım delirdi. beni öldürmeye çalışıyor. önce arkadan çarptı, sonra üstüme saldırdı" filan diye canhıraş biçimde anlatmaya başlıyor...
bu arada bu adamdan doğurduğunuz bebek henüz minicik daha....
öyle işte... dikkatli olun. her şeye hazır olun... ben gidip ağrı kesici filan içicem. migrenim tuttu -
16. genç milli yüzücülerin kumarhane skandalı
skandal falan değil. adam madalya almış kutluyor. taksimde bira içen 1000 tane 18 yaş altı adam bulurum. iddaa oynama yaşı 12 lan bu ülkede. hem de hiçbirinin madalyası yok herhangi bir konuda. eğlenmek hakları. helal olsun
edite edit:
1) eğer orası milli takım kampı diye olayı eleştiriyorsan zaten kendinle çelişiyorsun. ülkeyi temsil etme falan yok. ülkeyi havuzda temsil ediyorlar. havuzun dışına çıktıklarında her biri kendilerinden mesul sadece. bu ülkede amatör branşların kaderi şöyledir: amatör sporcu kendi imkanlarıyla ya da zor şartlarda bir başarı elde eder. bunu gören beleşçi kesim hemen başarıyı kendine mal eder. canlı yayında sprocular telefonla tebrik edilir. eğer başarıyı yakalayan çocuklar birazcık medeni ise tebrik edilmez, en ufak olay üzerinden eleştirilir. eğer yobazın biri başarıyı yakalamışsa tebrik edilir, başarı paylaşılır ama aynı yobazın sonradan doping yaptığı ortaya çıkarsa kimse sesini çıkarmaz, başarıyı sahiplendiği günler kendisine hatırlatılmaz.
2) bkz. 1. madde
3) bu çocukların başı her yerde belaya girebilir. artık başında bekçi, çoban olan nesiller yetiştirmekten vazgeçin. başlarına bişey gelmemiş. gelirse de kendi problemleri. ülkemizin itibarını etkileyen bir durum yok.
4) insanların nasıl kutlama yapacağına karışamazsınız. orada bira yerine şalgam suyu, rulet masası yerine maklube tepsisi olsa skandal olmayacaktı sanırım.
5) gazetelerin aynı manşetlerle haber yapmalarına alıştık zaten. sen birbirinden farklı manşet atan gazeteler gördün mü son 10 yıldır?
bence bu çocuklar da benim çocuğum gibi aile ile herşeylerini paylaşan, konuşarak anlaşan çocuklar. benim çocuğum olsa muhtemelen "babacığım, biz burada bunları yapacağız" diye haber verirdi. ben de "ben de tamam dikkatli olun" derdim. rahat bırakın insanları. herkes sizin gibi yaşamak zorunda değil.
6) bu konu için sana küfredenler de öküzmüş. ayıptır. -
17. bim'de satılan suriye ekmeği
ekmek suriye
o ne biçim isim amına koyayım kurtlar vadisi ırak gibi. -
18. ekşi itiraf
ömrüm boyunca yalnız kalacağım biliyorum.
kolay yol yok, kolay insan yok,
nefesimi bırakıp kendimi uykuya teslim edeceğim güvenli bir sığınak yok benim için.
her söylediğim söz yanlış, her adımım ters yöne. varmak ne kelime uzaklaşıyorum. aslında uzaklaşmıyorum da.. varacağım bir nokta yok çünkü. varabileceğim bir nokta yok. uzaktan ne bir kara parçası görünüyor ne bir gemi direği. zaten beklememiştim bunların hiçbirini ama hiç mi yok?
göğsümdeki sıkıntı ne kadar tanıdık. bazen bu sıkıntı mı canımı acıtıyor yoksa bu tanıdıklık mı bilemiyorum. her şeye bu kadar tanıdık olmasaydım keşke. şu anda bulunduğum ve bundan sonra içine düşeceğim çukuru da tanımasaydım. sonra ardından yuvarlanacağım diğerlerini de tanımasaydım. mutsuzluk bu kadar kabul edilebilir bir şey olmasaydı keşke benim için. ya da kabul edilebilecek kadar alışılmışsa eğer bu kadar can acıtmasaydı.
''niye böyle?'', diye parçalamasaydım kendimi keşke. keşke biraz daha normal olabilseydim. keşke biraz hak etseydim bende; ikinci bir şansı, anlaşılmayı, düşünülmeyi. normal şeyleri. şu anda iki kaburgamın arasındaki sıkıntıyı hak etmeseydim ama.
tanıdığım bildiğim her insanın yakasına, ''sence bendeki sorun ne?'', diye yapışma dürtümün önüne geçsem. iyi şeyleri hak ettiğimi bilsem ve biraz beni bulsalar.
biraz kabul edilebilir olsam. daha az korkutsam insanları. tek yanlışım tüm doğrularımı götürmese. telafi edilebilir olsam. birisi kafamı tutup göğüsüne bastırırken, ''her şey daha güzel olacak'', dese. ben altımdaki zemin her an kayabilecekmiş gibi tedirgin yaşamaktan vazgeçsem.
gidiyor tutamıyorum. başladığım an kaybediyorum. yanımdayken yok olmaya başlıyorlar. sözcükler daha ağızdan çıktıkları an yalanlıyorlar kendilerini. ve ben her şeyin sadece tek seferlik yaşandığını biliyorum. tek seferlik tek hayat,
ömrüm boyunca yalnız kalacağım. -
19. alevilerin evlerinin işaretlenmesi
türk ve türkçülük düşmanları hemen damlamış. ulan alevi dediğin insanların çoğu has türk ve o kültürü yaşıyor, neden bahsediyorsun sen. kendini alevi gösteren kürtçüler hemen başlamış türk düşmanlığına.
bu işi yapan türkçü değildir, olması mümkün de değildir. kimdir diye sorarsan eğer cevabı biliyorsun zaten. -
20. survivor 2018 all-star
katılanlara bakıyorum meslekleri artık survivor yarışmacılığı olmuş. survivor'dan emekli olacaklar.
-
21. unutulmayan komutan sözleri
acemi birliğinde; şınav çekmeyi bilmeyen, şınav çekerken üst gövdesini değil de cinsel organının olduğu bölgeyi yere indirip kaldıran askere:
"olum napıyon, dünyayı mı sikiyon amk" -
22. sandıklı termal park hotel'deki köpek skandalı
hukuki değerlendirmesini yapmak istediğim olaydır.
sahipli hayvana kötü muamele halinde il orman ve su işleri müdürlüğüne şikayetçi olunarak kötü muameleye maruz bırakılan hayvanlara el konulması ve hayvan sahibine idari para cezası uygulanması sağlanabilir. örnek dilekçe
burada karşımıza iki tane sorun çıkar. birincisi il orman su işleri müdürlüğü memurlarının el koyma yetkisinin olduğunu bilmemesi. kulağa saçma geldiğinin farkındayım; ancak türkiye'nin birçok yerinde bu el koyma işleminin uygulanmasını sağladım, buralarda çalışan insanların %80'i böyle bir yetkileri olduğunu benden öğrendiler. 5199 sayılı kanunun 24. maddesinde bu yetki açıkça düzenlenmiş durumda.
ikinci sorun ise el konulan hayvanlara ne yapılacağı. il müdürlüğünce hayvan alındıktan sonra doğruca barınağa götürülür. barınak koşulları ise hepimizin malumu. bu nedenle biz açıkçası üç yol izliyoruz. birincisi hayvanı sahiplenecek ya da geçici olarak sorumluluğunu kabul edecek (hukuki terim olarak yediemin) birilerini buluyoruz, el koyma işlemi sırasında bu insanların da orada olmasını sağlayıp hayvanlar barınağa gitmeden ya da gider gitmez tutanak altına alınarak hayvanların onlara verilmesini sağlıyoruz. böyle birilerini bulamamışsak; ancak hayvanlar çok kötü muameleye maruz kalıyor ise hayvanları barınağa aldırıp sahiplenilmesi için sosyal medya seferberliği başlatıyoruz. son seçenek ise, eğer çok kötü muamele yoksa hayvanı olduğu yerde bırakıp sahibi olacak insanlara baskı yapıyoruz.
türkiye'de hayvanları kurtarmaya çalıştığınızda kırk katır mı kırk satır mı durumuyla karşı karşıya kalmanız kaçınılmazdır. kanunlar yetersiz, yetkililer umursamaz, insanlar acımasızdır. konuyu gündeme taşıyan yazara duyarlılığı ve yazıyı tehditlere rağmen kaldırmama cesaretini gösterdiği için teşekkür ediyorum. elimden bir şey geldiği takdirde her türlü yardıma hazırım.
edit: olmamış şey değil, başlığı açan yazarın entrysi silinirse diye kopyalayıp kenara attım. istedikleri kadar sildirsinler, o hayvanların durumunu düzeltmedikleri müddetçe herkesin bu olayı hatırlamasını sağlayacağız. -
23. ateist olacağım diye korkuya kapılmak
kişinin sorgulayan bir imanlı/inançlı olduğunu gösterir. çünkü ateist olmaktan korkmak demek ateist olmak istememek demektir bir bakıma.
-
24. erkeklerin kadınlarda baktığı ilk yer
nasıl yazılmamış hayret. sol el yüzük parmağı.
(bkz: ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca) -
25. toplu taşıma araçlarındaki sinir eden durumlar
kronik sorunlardır.
ego otobüslerinde sürücüler ısıtıcının kullanımını bilmiyor. yazın klimanın sürekli açık olmasına alışık oldukları için kışın da kaloriferi sürekli açık tutuyorlar. otobüs bomboşken bu bir sorun teşkil etmiyor ancak otobüse 50 kişi binip insanlar iç içe geçince, üstelik herkesin üzerinde de lahana gibi mont olunca içerisi cehennem gibi oluyor. camlar buğulanıyor, sıcaklık yükseliyor. nefes almak imkansız hale geliyor. " biri inecek olsa da kapı açılsa, dışarıdan temiz ve soğuk hava gelse de nefes alsak" diyor insan. o mahşer kalabalığında şöföre kaloriferi kapattırana kadar zaten ineceğin durağa geliyorsun. halbuki kafası azıcık çalışan bir insan bunları akıl eder de kaloriferi o şekilde kullanmaz.
dolmuşlardan nefret ederim. dolmuşları çağ dışı ve aptalca buluyorum. son çare olmadıkça, mecbur kalmadıkça da binmiyorum. yıl olmuş 2018, bir araca biniyorsunuz ve araç hareket halindeyken şöför sizinle para alışverişi yapıyor. böyle bir saçmalık olamaz, hindistan mı burası? herif aynı zamanda çay kahve içiyor, vites değiştiriyor, telefonla konuşuyor falan. bu bir şaka olmalı. balık istifi insanlar da cabası. aracın durağı yok bir şeyi yok. sürücüsü en fazla ilkokul mezunu. yolcu indirip bindireceği zaman yolun ortasında zınk diye durur. kavşağın ortasında zınk diye durur. virajın girişine yakın kör noktada zınk diye durur. senin önüne kırar, zınk diye durur. kısacası dolmuşlar her şeyiyle problem. -
26. istanbul'da adam gibi dönerci olmaması
her şeyin en iyisini de en kötüsünü de istanbulda bulursunuz. sadece fakirseniz kötüsüne muhtaç kalırsınıx
-
27. 1.86 boyunda zeki yakışıklı zengin akp'li erkek
içinde zeka ve akp'li olmak gibi dev bir tezat bulunduran erkektir.
hayal ürünüdür. -
28. erkeklerin arabalarda baktığı ilk yer
(bkz: ortalama yakıt tüketimi)
evet fakirim amk. -
29. reis replikleri
ekşici hainlerin asılması hakkındaki kanun önüme gelsin ben bunu onaylarım.
-
30. robotuyla haftada 4 defa ilişkiye giren adam
sikerim böyle robotu; diyen adamdır.
-
31. esmer zeki yakışıklı fit kültürlü ve yalnız erkek
bu beni beğenmez diyerek kafama kese kağıdı takıp talip olmayı düşündüğüm erkek. gerçi kafam güzel sayılır, vücut pert. vücut kese kağıdısı takıp gideyim.
-
32. östersunds fk
galatasaraylıyım. başarılı olduklarını gördükçe bizi elediklerinden dolayı değil, çok güzel ve özel bir hikayenin kahramanı oldukları için onlar adına seviniyorum. nüfusu istanbul'un yarısı kadar bile olmayan ülkenin küçük bir şehrinin 2011'de dördüncü ligde oynayan takımından söz ediyoruz burada. futbolun bu yönünü, çıkardığı bu tip hikayeleri her zaman topu kovalayan adamları sevdiğimden daha çok sevmişimdir. bu açıdan, östersund ilerledikçe mutlu oluyorum.
gelgelelim, şunu da tekrar söylemem lazım: östersund'u "iyi takım" olduğu için savunan galatasaraylı benim gözümde aptaldır. aynı zamanda kendi takımına da hakaret ediyordur.
oğlum bu takımı eleyeceksin. arada ciddi güç ve kalite farkı var. adamlar bize takıp geçti. bunu kabullenin artık. futbol bu. oluyor böyle şeyler. "o kadar da kötü takım değilmiş" dediğiniz anda galatasaray'ın özünde östersund'u eleyebilecek kapasitesi olmayan, bomboş bir takım olduğunu kabul etmiş oluyorsunuz. yani düşündüğünüzün tam aksini yapmış oluyorsunuz. "demek ki östersund o kadar kötü değilmiş" demek, "bizim isveç ligi'ne geçen sezon yükselmiş bir takıma yenilmemiz aslında normal, çünkü biz bu kapasitede bir takımı iki maç sonunda eleyebilecek kadar iyi değiliz" demek. bu da sizin gerizekalı olduğunuz anlamına geliyor açıkçası sadece.
östersund o eşleşmede bizi hak ederek, çatır çatır oynayarak eledi; doğrudur, ama bu demek değildir ki galatasaray, östersund ayarında bir takım. o sadece 180 dakika üzerinden oynanan bir eşleşmeydi ve biz kötü oynayarak kaybettik. bu durum galatasaray'ın büyüklüğünden bir şey götürmez. aptal aptal konuşmayın.
östersund şampiyonlar ligi şampiyonu olsa da bizim aldığımız sonuç yüzünden utanmamız lazım. bunun bahanesi yok. "futbolda bunlar olur" deyip geçebilmek ama aynı zamanda rezilliğin de farkında olmak gerekiyor, dengeyi tutturmak gerek.
fanatiklerin alayı renkten bağımsız olarak gerizekalı. adam ciddi ciddi gelip burada östersund'un monaco, leipzig ve porto'dan iyi olduğunu; şampiyonlar ligi'nde oynasa gruptan çıkabileceğini iddia ediyor.
lan kötü oynadık ve kaybettik. bunu idrak etmek bu kadar mı zor? biz hala galatasarayız. zamanında tromsö'ye, helsingborg'a yenildik; karpaty lviv tarafından paket edildik. ne oldu, sonra şampiyonlar ligi çeyrek finali gördük. şimdi karpaty veya helsingborg bizden daha iyi bir takım mı yani, nedir?
aptallığın lüzumu yok. kapatın çenenizi amına koyim. seviniyorsanız da futbolsever olarak sevinin östersund'un başarısına, bizi elediği için değil. sizin yaptığınız eziklik resmen. ağzınızı açmayın bari de ortamın iq seviyesini düşürmeyin. -
33. türkiye'de herkesin arabayı ucuza aldım demesi
çıldıracağım ya, vallahi delireceğim!
kiminle konuşsam;
-hafız var ya ben bu arabayı çok ucuza aldım diyor ve ekliyor
-bak yeminle dört tane bayi gezdim, hepsi 78 bin dedi, beşinciye gittim 63'e kapattım.
herkes ballı bir tek ben mi cenabetim?
lan ben neden ucuza alamıyorum amk! -
34. kartaldan kaçarken kaportayı dağıtan dağ keçisi
savasin sonunda yenemeyecegini anlayan kara kartal magdur oluyor ve tff'ye basvuruyor.
-
35. bedelli askerlik
saat 4:25 oldu, bu anasını siktiğimin şeyi çıkmıyor diye uyuyamıyorum. hayatımız karardı amına koyayım.
-
36. bir erkeğin en çekici olduğu yaş
tatlılık olarak algılarsam 0-4 yaş arası derim. onun haricinde çekilir gibi değiller.
4'ü geçtikten sonra istekler başlıyor. hala pilav yapsana, hala hadi şunu yap hadi bunu yap...
benciller vesselam erkekler... -
37. türkiye'de lokanta fiyatlarının çok pahalı olması
ingiltere'den daha pahalı değilmiş. ok ozaman panpa napalım katlanacağız artık. düşünsene ya ingiltere kadar hatta ondan bile pahalı olsaydı aman yarabbim.
acaba ingiltere'ye gittiğinizi mi duyurma derdindesiniz yoksa düşünmeden mi yazıyorsunuz merak ediyorum. -
38. köy çocukları spor faaliyetleri kampanyası
arkadaşlar merhaba!
dün köy okullarındaki çocuklarımız üşümesin kampanyasının aldığı desteği gördükten sonra bir konuda yardım isteyen öğretmen arkadaşım adına yazıyorum. kendisi 2 senedir muşta zor şartlarda öğretmenlik yapmakta. çocuklar için her ay maaşının hatırı sayılır bir bölümünü harcıyor. bulduğu her fırsatta çevreden kitap, kıyafet topluyor fakat tek başına bu işleri idare etmesi oldukça zor. kendisinin bizden, bu entryi okuyan herkesten bir ricası var. lütfen destek olun.
"inanırsak olur mu bilmiyorum ama olmasını çok istiyorum. çünkü bir çocuğun diğer bir çocuktan farkı olmadığına inanıyorum. bu yüzden bir köy okulundaki çocukların da atletizm, güreş, voleybol, futbol gibi alanlarda yetenekli olduğunu; desteklenirlerse çok şey başaracaklarını göstermek istiyoruz. fakat inanın karşı takım spor ayakkabısı,eşofmanı ile sahaya çıkınca çocuk psikolojisi 1-0 geride başladığına inanıyor ve başlamadan pes etme yoluna gidiyor. “iyi de öğretmenim baksana ayakkabılarına,üzerindeki eşofmanına, kot pantolonla oynanmıyor top”sesleri yükseliyor…işte bizde bu durumda ne yapabiliriz diye çok çabaladık ve aklımıza sizlerin yapacağı yardımlar geldi.20 kız ve 20 erkek öğrencimiz için eşofman takımı ve spor ayakkabı ihtiyacımız var. eğer ki toptan hepsini tam takım olarak halledersek, bir takım olarak düzenli çıkabileceğiz sahalara. para toplarsak bir yerle anlaşıp yaptırabileceğiz ve ya aracı olmak isteyen, varsa tanıdığı bildiğiyle şahane olur. her fikrinize açığız, aldığımız madalyaları, kupaları da sizin güzel kalplerinize ithaf edeceğiz ve inanın vaktimiz çok kısıtlı 5 aralıkta turnuvalara yetişmemiz lazım.ufak az demeden desteğinize ihtiyacımız var. muşta bir köy okulu, içindekilerde çalıkuşları ve kardelenler... ihtiyacımız;
kızlar için: 10adet 12 yaş, 5 adet 13 yaş, 5 adet 14 yaş eşofman takımı. erkekler için:10 adet 12 yaş, 5 adet 13 yaş, 5 adet 14 yaş eşofman takımı. kızlar için:3 adet 35 numara, 5 adet 36 numara, 5 adet 37 numara, 5 adet 38 numara, 2 adet 39 numara spor ayakkabı
erkekler için:5 adet 38, 5 adet39, 5 adet 40, 5 adet 41 numara spor ayakkabı.
okul: muş güven ilköğretim okulu / güven köyü korkut/muş /il merkeze 30 km ,ilçe merkeze 25 km
hadi bu çocukların gülümsemesini sağlayalım . umarım bunu hep birlikte başarırız. yardımcı olabilecek arkadaşlar benimle iletişime geçerse ben de kendisini öğretmene iletebilirim.
edit1: @thelestbearbender'den internetten satış yapan bir mağazadan alıp yollanabilir fikri geldi. kendisi bizim için ufak bir araştırma yapacak. bulabilirsek buraya link ekleyip ordan alınmasını sağlayabiliriz. yardım yapan arkadaşlar bana yazarsa ben de buraya editler sayıyı tamamlayınca teşekkürlerimizi sunarız. şimdilik aklımıza bu fikir geldi, başka fikri olan arkadaşlar varsa mesaj kutumu yeşillendirmesini bekliyorum ve hepinizi çok seviyorum.
edit2: ayakkabılarda tekillik önemli değil fakat eşofmanlarda bir standardı yakalarsak takım olmayı başaracaklar. uzun kollu, kış şartlarına uygun eşofmanlar daha iyi olacak. internetten gören, bak bu iyi gibi diyen arkadaşlar varsa link için beklemedeyim.
edit3: tekrar merhaba! internette birçok site gezdim fakat her bütçeye uygun ve bedenleri var olan pek bir şey ile karşılaşamadım. dediğim gibi bu konuda bir fikriniz varsa lütfen mesaj kutumu yeşillendirin. toptancıdan fiyat aldık, eşofman başı 50 tl gibi bir fiyat çıkardı. iki yazar arkadaş bu konuda çalışmalara devam edecek. pazar gününe kadar en iyi fiyatı alıp oraya sipariş vermeyi düşünüyoruz. böylece daha uygun fiyatlara yaptırmamız mümkün olabilir. ayakkabı konusunda her türlü yardıma açığız. tekilliğe gerek yok. aldığınız bir ürünü ya da kullanmadığınız bir ayakkabıyı direk kargolayabilirsiniz. yaptığınız yardımı bana bildirirseniz ben de buraya editlerim. şimdilik aklıma gelenler bunlar. desteklerinize ve fikirlerinize açığım. sevgili kiraz daliçok güzel noktaya değinmiş, ayrıca yardımı için de çok teşekkür ederim. thelestbearbender akşam araştırmalara devam edecek, bu işin güzelce altından kalkıp çocukları mutlu edeceğiz umuyorum. mesaj atan, yardımcı olmaya çalışan tüm arkadaşlara minnettarım. gelişmeleri buraya editleyeceğim.
edit4: eşofman konusu için yaklaşık 1600-2000 tl arası paraya ihtiyacımız olacak. şu an için elimizde eşofman takımı için 50 tl'lik teklif mevcut. pazar gününe kadar 40 tl'ye kadar bir teklif bulursak ne ala. bulamazsak pazartesi 2000 tl için damlaya damlaya göl olur hesabı para toplayacağız. daha önce böyle bir kampanyada bulunmuş banakalanaskintadi'nin tavsiyesiyle yardımda bulunmak isteyen arkadaşlara özelden hesap numaramı ve iletişim bilgilerimi ileteceğim. daha sonra gelen paralar, fatura ve gönderim bilgileri buraya tek tek konulacak. -
39. cenaze sahibinin taziyede yemek verme saçmalığı
artık bir çok ilçe belediyesi cenaze evine pide ve ayran gönderiyor.
en azından izmirin hemen her belediyesinde durum bu.
bu durum gayet saçma bi gelenek ama cidden. yalnız bizim insanımız da bi acayip. cenaze sahipleri bile yeme içme derdinde oluyor cogu zaman.
ben utanıyorum ya yok gerek yok falan diyorum, hoop önüme lahmacundur tatlıdır, tavşan kanı çaydır dayıyorlar.
abi misafirliğe gelmedik taziyeye geldik. oturcaz, somurtcaz gitcez yahu.
vallaha saçma gelenek. bitmeli.
edit: yorumlardan anladigim kadariyla bazi yörelerde durum farkli. ben izmirliyim. izmir ve çevre illerde cenaze sahibi gelenlere pide, ayran, kola, çay sunar daima. istisnasini hic gormedim.
evet eskiden komşular yemek getirirdi ama o 20 sene oncesinde kaldi. yok artik o buralarda. -
40. kemal sunal'ın abartılmış bir aktör olması
hiçbir şeyi beğenmeme kibrimiz öyle bir noktaya ulaşmış durumda ki, gerçeklikle bağımız kalmayacak neredeyse. bu kadar özgüven ancak cehaletle sağlanabilir.
entelektüelinden trolüne kadar, toplumun hiçbir kesiminde “beğenmeme” ve “sevmeme” arasındaki farkı idrak etmiş kimse yok gibi. bir şeyi sevmezsin, bu gayet anlaşılır bir şeydir ve bundan ötürü kimse sana söz söyleme hakkına sahip değildir. ancak, bir şeyi beğenmiyorsan bunu akla yatkın bir şekilde gerekçelendirmek zorundasın.
gerekçelendirmeni yaparken ele aldığın konuyu az biraz bilmelisin. mesela, tipleme ile karakter oyuncusu kavramlarını dahi bilmeden oyunculuk üzerine ahkam kesmek cahil cesaretinden başka bişey değildir. hele çift yönlü oyunculuk vb. tanımları işkembeden uydurmak ise sıvama bölümüne intikal ettirir. çift yön ne lan! yol ya da cinsel yönelim mi anlatıyorsun bebe!
kemal sunal’ın oyunculuğuna söz edecek olursak -ki bence ayıp bişeydir bu- kendisinin filmleri 30 yılı aşkın bir süredir izleniyorsa, sırf bundan ötürü bile en azından susup saygı gösterebilmeliyiz. -
41. çiftlik bank
hesapları nihayet incelemeye alınmıştır:
http://www.hurriyet.com.tr/…mercek-altinda-40656318
yaptıkları yatırımlarından çoğunun henüz para kazanmadığı ortaya çıkan organizasyon, 200 bin liralık yatırımın karşılığında aylık 50 bin liralık kazancı da tanesini 10-15 liraya sattıkları mavi yumurta ile ödüyorlarmış. lan neredeyse bu mavi yumurta tavuğu, ben de 50 tane alayım. günde 30 tane yumurta alsam ayda 9000 lira eder.
gerçekten çalışma götünden yoksun, yatarak para kazanmayı huy edinmiş bu memleketin kerizi bitmez arkadaş. lan heriflerin sistemine yatırılan toplam para miktarı 1 milyar lira. ve bu parayı yatıran adamlar, gerçekten cep telefonundaki bir uygulama ile oyun oynayıp para kazanabileceğine inanan insanlar.
son olarak, haberde yer alan, şahsımı da hiç şaşırtmamış bir bilgiyi de özellikle yazmak isterim. iştiraklerin birisinin mail adresi:
akp1453@hotmail.com
herkes bir şekilde aynı köprü üzerinden geçerek yolunu bulmaya çalışıyor ya, gerçekten tebrik ediyorum. -
42. they don't care about us'ın kürtçe söylenmesi
bence başarılı olmuş bir çalışma. yalnız devlet don't care about us şakası da güzel. güzel güzel geçiniyoruz işte şey yapmayın.
-
43. türkiye'nin ambargo yemesi halinde olabilecekler
aselsan ve türevi şirketlerin ortaya çıkması.
(bkz: denendi ve çalışıyor) -
44. sınıf arkadaşının tecavüzüne uğrayıp hamile kalmak
“erkek çocuğun ailesi de, küçük kızın başkaları tarafından istismar edildiğini iddia edip, 3 tanığı savcılığa götürdü. bunun üzerine erkek çocuk, adli kontrol şartıyla bırakıldı.”
bu nasıl bir vicdansızlıktır? başkaları tarafından istismara uğrayan birisine tecavüz et, 3 şahit göster serbest kal.
edit: diğer yazar arkadaşların mesajlarından sonra tecavüz değil, iftira olma ihtimalini gözardı etmişim. iki iğrenç durum olabilir ve bu olay kimseyi şaşırtmıyor. ülke olarak rezil haldeyiz. -
45. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
biri bana gelsin
o da sensin -
46. saat 01.30 itibariyle 4 lahmacun gömmek
uyuyup uyanıldığında ağzı ejderha ağzı gibi hissettirecek aktivitedir.
-
47. 5 kasım 2017 yökdil
27 doğru 53 yanlış ile 33 puan alarak ortalığın a.ına koyduğum sınav.
-
48. ekşicilerin dolara takma nedenleri
adam yılların sözlük yazarlarına babalarından harçlık alıyo dedi ya. (bkz: swh)
cevabım; (bkz: çünkü eşeğin siki yüzünden) -
49. suriye iç savaşını anlatan filme isim önerileri
ezanlar kimin için okunuyor
-
50. her yıl tayland'a giden 30 milyon turist
gençler sizin mistik yalanlarınızı sikerler. dünyanın en güzel siksokuymuş. bok gibi kokan sokakları sen beğeniyor olabilirsin ama tayland, bariz şekilde sübyancıların mekanıdır. ladyboy falan hikayelerine hiç girmiyorum bile. tabii ki 30 milyon da bunlara gitmiyor ama kimse kimseyi kandırmasın. phuket güzel, masaj güzel ama oraya giden sübyancı almanlardan nasıl şikayet ettiklerini bir de kendilerinden dinleyin isterseniz.
adamlar gecelik mecelik değil, bildiğin haftalık insan kiralıyorlar ve bunların bir kısmı çocuk. kendiniz aptal olabilirsiniz ama insanları sizin kadar aptal sanmayın.
hangover bir komedi filmi, gerçekler komik değil.