Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. bu başlıkta yaşımızı belli ediyoruz

    aç gözünü seyret tekrarı yok bunun
    işimiz muhabbet efkari yok bunun
    arada bir dilimiz sürçer ise affola
    tutmasını biliriz de kemiği yok bunun

  • 2. zara'da deneme kabinini boşalttırmak

    (bkz: entry nick uyumu)

  • 3. cern'in dünya aslında olmamalı demesi

    sonunda adamlar kafa yora yora kafayı yediler.

    (bkz: atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun)

  • 4. üstteki yazarın nickinin düşündürdüğü

    hurdacı kuş

  • 5. gel kardeşim seçimleri erken yapalım

    tıpkı devlet bahçeli'nin 2002 yazında yaptığı erken seçim çağrısı gibi, siyasi intiharla eşdeğer bir kılıçdaroğlu çağrısı.

    türk siyasetinde erken seçim isteyerek oy artırabilmiş bir parti olduysa ben bilmiyorum. ancak mevcut ortamda bu siyasi intihardır. ülke khk'larla yönetilmekte, iktidar partisinde ağır topların istifaları istenmekte ve döviz ancak suni teneffüslerle durdurulmaya calışılmaktayken, dış siyaset çıkmaza girmişken ve kartopu gibi büyüyen bu sorunların halk tabanına yansımasına çok çok az kalmışken erken seçim istemek ya büyük bir stratejik gafletin ya da tek adam'ı kurtarma planının bir parçası olabilir.

    tüm bu olumsuz tabloyu kurtarabilmek için 15-16 aylık süreye sıkışmış birine yeni bir 4-5 sene kazandıracak kılıçdaroğlu.

    kılıçdar is the new bahçeli.

    edo: aşırı zeki tayfa yine gelmiş, "genel değil bu yerel yereelll" diye bağırıyor aşağılarda.
    kardeş aksini iddia etmedik zaten. erken seçim istiyorsan bir sebebin olmalı. ne yaptın istifa eden başkanları partine transfer mi ettin?
    binali istanbulu, soylu ankarayı alsın mı istiyorsun?
    hiç bir yenilik yapmadan bu acelen nedir aga?
    izmiri kazanırken bile yusuf yusuf etmedi mi kılıçdar son yerel seçimde?
    izmirin selçuk ilçesinin son yerel seçim sonuçlarına bakın da görün 50 yıllık sol belediye zorla nasıl akp'ye verildi. belediye meclisine akp'nin 2 katı üye sokan chp başkanlığı nasıl akp'ye hediye etti.

    özetle kılıçdar son muhalefet bükücüdür. siyaset politika bilmemekle açıklanacak durum değil. art niyeti görmeyen naif yurttaşlar bilmeden iktidara hizmetin parçası oluyorlar. kendinize gelin.

  • 6. metro'da yaşlı kadını sıkıştıran gs grubu

    bir galatasaraylı olarak hemen cevap vereyim: hepsi de katıksız orospuçocuğudur. biz böyle piçkurularını değil taraftar, klozette bok olarak bile görmek istemeyiz. ama her topluluğun içinden çıkıyor böyle ibne evlatları.

  • 7. 24 ekim 2017 ekşi sözlük isyanı

    tanım: 21. yüzyıl'da doğan bebelerin toplu yazar yapılması ve ekşi'nin leş gibi hormonlu ergen kokması sonucu gelen gına ile başlattığım eylem.

    (isyan ederken bile formata sadık kalan yazar... eheheh)

    neyse, ciddiyim.

    1-2 haftadır sözlük ağlıyor. resmen inci'den beter, kızlar soruyor'a rahmet okutuyor. zaten can çekişiyordu, son yapılan toplu alım ile beraber moderatörler iyiden iyiye gömdü. artık mezarı deşiliyor.

    yapmayın, etmeyin, eylemeyin. midem bulanıyor lan yemin ederim.

    role-model olarak şu entry'i seçiyorum bkz: #71584418

    işte bu entry, ekşi'nin şuan içerisinde bulunduğu durumun özetidir. ayrıca şu entry'i yazanın da, favlayıp oylayanın da allah belasını versin. çok amin.

    eskiden iyi kötü bilim konuşulurdu la buralarda, "öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler" başlığı kaliteli girdiler ile dolup taşardı. şimdi harap...

    sözlük yönetiminin algoritmada değişiklik yapıp, formatta reforma gitmesini talep ediyorum. bunu isteyen eminim tek kişi değilim, eskiler ses verin.

    ekleme: yeni girebildim ve entry'lerin hepsini okumaya fırsatım olmadı. ama gördüğüm kadarıyla genel anlamda, bu hususta hem fikiriz. yinede yazdığım 2 paragrafı anlamayan/anlayamayan zeka küpü arkadaşlar var.

    olum kimse size espiri yapmayın demiyor... ama bokunu çıkarıyorsunuz.

    ortada illegal bir iş varsa, gidin yapana şiir yazın demiyoruz... ama sayfa sayfa küfür düzmeden tepkinizi gösterip efendi gibi kendinizi ifade edemiyorsunuz.

    sözlüğe yazar alımı yapılmasın denmiyor... ama hiçbir kritere tabi tutulmadan onaylayıp yecüc mecüc gibi üzerimize salıyorsunuz.

    ayrıca kimsenin yaşı dolayısıyla küçümsemem söz konusu değil, zira sözlükte 30 yaşında ergenler de var. (21. yüzyıl ibaresi temsilidir.)

    son olarak: "kanzuk, bu hesabım da uçurulursa topsun olum top."

    yoğun istek üzerine not: 29.09.1997

  • 8. 50 bin tl verseler sözlük yazarlığını satar mısın

    afedersin de, bir günde 350-400 kişiyi yazar yapan, yani artık önüne gelene bakmadan yazarlık veren bir platform için neden bir insan 50 bin tl versin? hatta neden para versin.
    iyice bok çukuruna dönüşen ekşisözlük şerefine.

  • 9. meral akşener'in kuracağı partinin logosu

    (bkz: yanlışlıkla meral akşener'e oy vermek)

    akp'lileri çok zor bir sınav bekliyor.

  • 10. 24 ekim 2017 samsung türkiye rezaleti

    bugün gerçekleşen ve beni çok üzen rezalettir.

    ne yapacağımı bilmiyorum elim kolum bağlı. varsa yol gösterebilecek olanlar çok mutlu olurum.

    ön sipariş ile aldığım ve 27 eylülde elime ulaşan, daha 1 ay bile kullanmadığım note 8 cihazımla 19 ekim tarihinde bir kapalı havuza gittik. cihazı evde bırakmadım çünkü su geçirmez deniyordu. gene de ne olur ne olmaz diye suya dahi yaklaştırmamış olduğum cihaz, havuzdan çıkarken gözüme garip gözüktü. bir de baktım ki cihazın ön ce arka kamerasında buhar vardı. ama cihaz gayet normal çalışmaya devam ediyordu.

    içine su buharı girmiş olduğunu gördüğüm cihazı hemen ertesi gün 20 ekim tarihinde teknik servise götürdüm. götürmeden önce aradığım samsung gayet olumlu konuşuyordu.

    teknik servisten 23 ekim tarihinde bir mesaj geldi, cihazın tamiri için 1200 tl ücret talep edildiğine dair.

    5000 liraya aldığım ve daha 1 ay bile kullanmadığım cihaz için böyle bir ücret istenmesine şaşırıp aradım destek bilişimi. onlar samsung'u arayıp, değişim isteğimi bildirmemi söylediler.

    samsung'u aradığımda, yarın sizi yetkili birisi arayacak dendi.

    bugün 24 ekim tarihinde samsung genel müdürlüğünden bir arkadaş aradı adı h.

    durumu anlattım kendisine, su ile temas etmediğini, sadece kapalı havuz ortamında bulunduğunu söyledim. kendisi nasıl olursa olsun cihazın içindeki sıvı göstergesi değiştiği için prosedür gereği bir işlem yapamayacaklarını söyledi.

    en azından müşteri memnuniyeti için bile bunu yapmaları gerektiğini düşündüğümü söylediğimde nerden bilelim cihazı nasıl kullandığınızı vs. tarzı sert ve kaba yorumlarda bulundu kendisi.

    daha sonra destek bilişimi tekrar aradığımda, bana anakartın değişmesi gerektiğini bildirdi konuştuğum hanım.

    fakat ben kendisine anakartta sorun olduğunu düşünmediğimi, telefonun çalışıyor olduğunu, sadece kameralarda buhar olduğunu söyleyip, madem öyle cihazı açıp kurutup geri gönderin bari anakartı değiştirmeden diye söylememe rağmen anakartın değişmesi gerektiğinde ısrarcı davrandı.

    kendisine tamam istemiyorum anakartın değişmesini sadece cihazı açın bir kenara koyun kurusun dememe rağmen böyle bir seçeneklerinin olmadığını söyledi...

    1 aylık bile olmayan ve su geçirmez olması gereken, muhtemelen su geçirmezlik sağlayan izolasyonunda bir problem olan telefonu değil değiştirmek, içindeki sıvıyı kurutup geri göndermek gibi bir işlem bile yapmıyorlar!

    bunca zaman sürekli samsung ürünleri kullanmış biri olarak gerçekten çok üzüldüm ve sinirlendim. ne yapacağımı bilemiyorum şuan.

    edit: şunu da ekleme gereği hissettim olayın vahametinin daha iyi anlaşılması açısından:

    samsung genel merkezle yaptığım görüşmede h. bey'le geçen konuşma hemen hemen şöyle oldu;

    - bunu en azından müşteri memnuniyeti açısından bile olsa düzeltmeniz gerekmez mi? garanti belgesinin hiç bir yerinde kapalı havuz gibi ortamlara girilmemesi gerektiği yazmıyor?
    + evet ama sizin telefonu nasıl kullandığınızı bilemeyiz, sıvı teması var gözüküyor ve sıvı teması konusunda prosedürlerimiz net. hiç bir ekstra işlem yapamayız.
    - iyi de sıvı ile temas etmedi bulunduğu ortam yüzünden olmuş olabilir. siz niye direkt müşterinin kötü kullandığı ön kabulü ile hareket ediyorsunuz? müşteri memnuniyeti önemli değil mi? apple müşteri memnuniyetine önem verir tutumda davranıyor sizin yaptığınız hoş mu?
    + apple değil samsung ile görüşüyorsunuz. sıvı temasında müşteri memnuniyeti önemli değil. kullanıcı hatasıdır o.
    - iyi de müşteri memnuniyeti zaten böyle durumlarda olmaz mı? telefonda bir arıza olsa zaten o yükümlülük, böyle anlarda müşteri memnuniyeti apple gibi firmalar sağlıyor.
    + burası apple değil. başka işlem yoksa görüşmeyi sonlandırıyorum.

    edit2: troll olduğunu düşünenler var durumun. onlara da hak veriyorum büyük ihtimalle genel merkez'den h. bey ile yapmış olduğumuz konuşmadan dolayı böyle düşünüyorlar. absürtlük o kadar çok ki böyle düşünmenizi anlayabiliyorum. ama yemin ederim yaşadığımız konuşma tam da bu çerçevedeydi. ben de çok şaşırdım verdiği cevaplara. samsung'dan okuyan varsa konuşmanın kayıtlarını dinleyebilir konuşma tarih ve saati: 24 ekim 2017 saat 12:43. 16 dakika süren konuşma. bakın kayıtlarınıza.

    edit3: gelişmeleri sizinle paylaşmaya devam edeceğim;

    az önce samsung tarafından daha üst bir yönetici olan y. bey tarafıma dönüş yaptı. çok daha kibar ve güzel bir üslupla konuşmayı dinlediğini ve üzüldüğünü bildirdi. 1-2 gün süre rica etti benden ve incelemeleri tamamlayıp tekrar arayacağını söyledi. sabahtan beri h. bey ile yapmış olduğum üzücü konuşmanın üzerine bu hareket ne olursa olsun çok hoşuma gitti. kendisine teşekkür ediyorum ve sonucu bekliyorum. gelişmeyi buradan tekrar düzenleyeceğim.

  • 11. sakaryalı biri diyarbakır'da iş yeri açabilir mi

    yüzde yüz doğru tespit.

    türk öğretmen 3 kuruş maaşla hakkari'ye atandığında kaçırılır mıyım, tecavüze mi uğrarım, tehdit mi edilirim diye üzüntü, endişe ve korku duyarken, kürt kolpacısı çeşme'de otopark işletip tomarla para kazanacam diye koşa koşa 1500 kilometre yolu geliyorsa faşist olan türkler değil, kürtlerdir.

    bir de türk-kürt vs. milliyetten tamamen bağımsız olarak yaptığım bir tespit var; açın bakın nerede pis iş var, nerede otopark ve arazi mafyalığı, haraç, tehdit, şantaj, kaçırma, kaçakçılık, uyuşturucu ve kadın ticareti gibi pis işler var, taşın altını kaldırın bakın, hepsinden değil ama %80'inden aynı şiveyle konuşan barzolar çıkıyor.

    hümanizm kasacaz diye bunlara merhamet ede ede geldik bu hale. amına koyim hümanizminin afedersin.

  • 12. kapitalizmi özet geçmek

    "if i give 10 apples to one person and no apples to nine people, the average person has one apple."

  • 13. artık efsaneleşmiş ekşi sözlük yazarları

    (bkz: b1916)

    son zamanların en efsane yazarıdır. lord eddard stark denen zerzevatı enseleyip silkelemiştir.

  • 14. yazılımcıların türkiye'yi terk etmesi

    amerika’nin bir cok eyaleti turkiye’ye gore ucuz

    benzin ucuz (litresi 2 lira)

    araba ucuz

    kadin ucuz (simdi feministler yanlis anlayacak, dunya guzeli bir kizla beraber olmak icin sahip olman gerekenler cok daha az. o kiz size turkiye’de asla bakmayacakken burda her gece koynunuzda)

    ev ucuz (600 bin liraya 3+1’de oturuyorsun ben burada benzer bir paraya jakuzili, havuzlu villada oturuyorum)

    et ucuz (evet usda sertifikali tri tip steak kilosu 14$)

    sebze ve meyve turkiye’ye gore pahali (evet su ana kadar gordugum tek bu turkiyeden pahali dedigim sey bu)

    bazi turkiye'den pahali gibi gozuken ama aslinda daha pahali olmayan seylere ornek ise internete 75$ veriyorum. 1 gbit fiber hattim var. turkiye'de 70 tl veriyordum ama 8 mbit baglanti kullandiriyorlardi. o da surekli lag yapiyor beni deli ediyordu.

    bunun disinda maasim turkiye’de kazandigimin 15 kati filan. sen halen diyorsun ki niye gidiyorlar, kalip despot ve cevresindeki aptal surusune mi yedireyim paralari. ha bir de is yerine girislerim flexible, evden calisma imkanim var. ıstedigim saatde kalkip geliyorum calisip cikiyorum. ıs yapildigi surece neden erken geldin neden gec geldin soran yok. annem her ay sonu bana allah razi olsun diyor (turkiye'de kendime hayrim yoktu, burda annemin duasini aliyorum her ay, yardim edebiliyorum cevremdeki insanlara)

    son olarak genel mudur ıngiltereye gitmisti, bana cikolata al demistim. yolda dayanamamis yemis cikolatami yuz yaptim diye aksam yemege davet etti. sen turkiye'de genel mudurun zikinde misin? sirf coder mutlu olsun diye yapiyor adam bunu. onemsiyor gercekten

  • 15. araba kullanmaya yeni başlayanlara tavsiyeler

    sinyal vermeden hiçbir yere dönmeyin. şerit dahi değiştirmeyin. önce sinyal verin. ne yapacağınızdan bizim de haberimiz olsun. bu özel bir olay değil. gizlisi saklısı yok bu işin.

    telefonla konuşmayın araba kullanırken. iki elinizde direksiyonda olsun. sonra "kapat! kapat! kaza yaptım" dersiniz telefondakine.

    bir kavşakta trafik varsa ,sağdan soldan gidip öne geçmeye çalışmayın. trafiği daha fazla sıkıştırmayın. 100 kişiden aynı anda küfür yemeyin. bekleyenler salak mı? onlar bilmiyo mu öne geçmeyi? bunu bir düşünün.

    yolun sağı ve solunda park etmiş arabalar varken duraklama yapıp çift yönlü yolu tek yöne çevirmeyin. bencil olmayın bu kadar. çıldırtmayın insanı.

  • 16. caner erkin'in mete kalkavan'a o. çocuğu demesi

    eşek aynı eşek formasının rengi değişti sadece

  • 17. sınıfta kürtçe konuşmayacağım yazan öğretmen

    (bkz: mezopotamya ajansı)

  • 18. abd'nin adalet bakanlığı heyetine vize vermemesi

    vizesiz avrupadan geldiğimiz noktaya bak,adalet bakanını ülkeye almıyor abd.

    edit:bakan yokmuş ekipte adalet bakanı heyeti varmış,böyle bir hadise yaşandıysa zaten adalet bakanı filan kesmez erdoğana vize vermemiş sayarım ben,yalan mı değil mi yakında anlaşılır.

  • 19. sinem kobal'ın dövüş sahnesi

    (bkz: çekme o karıyın amına koyum çekme)

    aksiyon desen yok,
    dövüş desen yok,
    oyuncu desen yok.

    he ne var derseniz buram buram ortadoğu var
    buram buram varoşluk var.

  • 20. kadınların araba kullanırken yaptıkları hatalar

    gördüğümüz;

    yol boş. belli bir hızda gidiyorsunuz. birden bire frene basıyorlar. bakın trafik yok. yola biri atlamıyor. yandan bir şey yaklaşmıyor. çukur yok.

    onun düşündüğü;
    *dün gece*

    - aşkım n'yapıyorsun
    + metin'in doğum günü işte bitanem, içiyoruz sap sap takılıyoruz.
    - geç yazdın da merak ettim
    + ya öyle muhabbete dalmışız pantolon askıdaydı telefonu duymadım bir şey yok yani

    *o an*
    dur bi' dakika lan, pantolon neden askıda!!?
    (frene asılır)

  • 21. yazarlara whatsapp'tan gelen son mesaj

    (bkz: gereksiz başlıklar)

  • 22. ekşi itiraf

    ergenliğin ilk zamanlarındaki depresif şarkıları dinliyorum bugün. isteyerek de olmadı, tesadüfen ardı ardına bu şarkıları çıkardı karşıma spotify. aynı hisleri yaşamak, aynı tadı almak ne garipmiş. sanki üstünden yıllar geçmemiş gibi.
    o zamanlara geri dönmek istedim. aslında güzel ve mutlu olmam gereken bir hayata sahip olduğumu biliyorum ama zihnim bana oyunlar oynuyor. bana sürekli yetersiz olduğumu, bu fani hayatta ardımda bir çöp bırakmayacağımı söylüyor. ufak tefek birkaç şeyi düzeltsem sanki dünyanın en mutlu insanı olurmuşum gibi geliyor. zihnimin yalanlarına kanıyorum. sanki zamanında bu şarkıları dinlememiş olsam şu an her şey olması gerektiği gibi olurdu. ama şarkılar çok güzel. evimdeymişim gibi hissettiriyor bana kendimi. özellikle bu sene taşındıktan sonra kendimi hiç evimde hissedemedim. hiçbir yere ait değilmişim gibi. sanırım depresyon da biraz kendimi evimde hissettiriyor bana. evimden çıkmak istemiyorum gibi. belki 15 yıldır inişli çıkışlı depresyondayım. belki depresyondan kurtulsam ben ben olmam. belki evsiz kalırım. belki o zaman hiç ait olamam.

  • 23. alvaro negredo sanchez

    demba ba, gomez ve abou'dan sonra dördüncü kez sicrayamayan cekirge. evet uc kere tutturduk cidden güzel tutturduk ama bu sefer yemedi. bunu artık kabul etmek zorundayız. ama en uzucusu de su ki ba'yi gönderdik gomezi tutamadik abou kiralikti ama bu adamın bonservisini alıp bi cuval da para verdik kendisine..

    üzgünüm.

  • 24. 28 ekim 2017 melih gökçek'in istifa etmesi

    devrimin kendi çocuklarını yemesi olayı. fransız ihtilali'nde de böyle oldu. iran devrimi'nde de böyle oldu. bizde de böyle oluyor. tabi arada bir fark var. oralarda gerçekten devrimler oldu. bir şeyleri yıkıp, devirip yerine iyi kötü yeni bir şey inşa ettiler. bizde ise durum farklı. ortada aslında devrim falan yok. devrimcilik oyunu var. evcilik oynamak gibi. eskiyi yıkmaya güçleri yetmedi. büyük bir dirençle karşılaştılar. atatürk devrimlerinin yıkılamayacağını anladılar. o yüzden de var olanın üzerine kaçak kat çıktılar. yani yaptıkları gecekondu devrimi gibi bir şey oldu. yakında bina bu yükü taşıyamayıp olduğu gibi yıkılacak. ortada sadece enkaz kalacak. yani melih gökçeklerin falan bir önemi yok. bina zangır zangır titriyor. zaten bu titreme sesini duyanların bir kısmı binayı terketti. onlar yurtdışına gidenler. bir kısmı ise enkazdan daha kolay çıkartılırım diye binanın dış duvarlarına doğru koşturdu. herhalde onlar da sakin ege kasabalarına yerleşenler falan. bir kısım bina sakini de yanına çantasını aldı. içine suyunu, düdüğünü, fenerini koydu. beklemeye başladı. bunlar da bilinçli ama elinden hiçbir şey gelmeyen insanlar. yani biz muhalifler. bir de " bina çoh sağlam, diğer binalar bizi çekemiyi, kıskaniyi" diyen tipler var. zaten apartmandaki çoğunluk da bunlarda olduğu için binanın güçlendirmesi falan da yapılamıyor. onlar için melihmiş gökçekmiş farketmiyor. duble asansörleri var ya, onlara yetiyor. o yüzden bu kadar sorun varken gökçek'in istifası "binayı maviye mi boyayalım, pembeye mi boyayalım" sorusu kadar anlamsız.

  • 25. asla tartışılmaması gereken insanlar

    genel olarak kimseyle tartışmaya girmiyorum. benim için basit bir mevzuysa yav he he sen haklısın modunda takılıyorum.
    birde sizle mi uğraşcam?

  • 26. akrep burcu

    eğer ailenizde bir akrep varsa, huysuz muysuz ama adaletli ve haksızlığa asla göz yummayan azıcık asabi halleri ile yaşamak zorundasınız.

    eğer iş yerinizde bir akrep varsa, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisine, farklı bakış açısı ile her daim bir adım önde olmayı başarmasına, liderlik vasfına, eşsiz karizmasına maalesef ki alışmak zorundasınız

    eğer arkadaşlarınız içinde bir akrep varsa sır küpüdür, boynunu kesseniz alamazsınız, boşuna zorlamayın. kara gün dostudur yeter ki imkanları dahilinde olsun, bir dakika tereddüt etmez. kıymetini bilin

    eğer aşk hayatınızda bir akrep varsa çok şanslı bir o kadar da şanssız olabilirsiniz.
    şanslısınız güzel sever, sevildiğinizi iliklerinize kadar hissedersiniz
    şanssızsınız maalesef ki eşsiz önsezi yeteneğiyle en ufak duygu kaymalarını bile hissedebilir ve saplantı noktasına varan derin aşkına rağmen gözünü bile kırpmadan bir kalemde silebilir.
    siz siz olun onunla bir ilişki yaşarken kaşınız gözünüz oranız buranız oynamasın kimseye.. affetmez..

  • 27. bacakları kopmak üzere olan sokak kedisine yardım

    ekşi duyuru'da bu konuda duyuru açtım fakat çok gerilere gitti, eğer bir sakıncası yoksa buradan da başlık açmak istedim. bir sakıncası varsa bana iletirseniz başlığı silerim. ilgilenen herkese teşekkürler şimdiden. ilk olarak atacağım fotoğraflar ve video oldukça rahatsız edici, midesi kaldırmayacak olanlar bakmasın. durumun oldukça ciddi, acil ve kritik olduğunu bilin yeter. ben gördüğümden beri kendime gelemedim. kediyi bulan benim bir arkadaşım. kendisini 3 aydır tanıyorum ve yüzlerce kediye yardımcı olmuş bir insan. bugüne kadar hiçbir destek almadı kimseden. sahiplendireceği gözleri kör kediyi bile bizzat kendisi götürdü hatay'a arkadaşıyla ankara'dan. ilk defa sıkıştı ve yardıma ihtiyacı var. ben de ulaşabildiğim kadar çok insana ulaşmaya çalışıyorum. yardım etmek isteyip de durumu olmayanlara ve yardım edecek olanlara çok teşekkürler. 5 lira 10 lira önemsiz damlaya damlaya göl olur. hesabınızdaki küsürat bile fark yaratır. bir canı kurtardığınızda bulacağınız iç huzur paha biçilemez zaten. çok uzatmadan fotoğraflar ve videoya geçiyorum. midesi hassas olanlar bakmasın.

    https://i.hizliresim.com/ayk59q.jpg

    https://i.hizliresim.com/mjk1qz.jpg

    https://i.hizliresim.com/a1g297.jpg

    https://i.hizliresim.com/a1g247.jpg

    https://www.youtube.com/watch?v=eibmbxhfzla

    buraya telefon numarası bırakmak uygun mu bilmiyorum. ben numaramı yazacağım. eğer paylaşmak uygun değilse uyarırsanız silerim gene. 0549 598 19 95 telefon numaram. en kolay oradan ulaşabilirsiniz bana. oradan olmazsa buradan yeşillendirebilir veya twitter'dan https://twitter.com/restinpainn hesabına mesaj atabilirsiniz. şimdiden çok teşekkürler herkese.

    edit: yoğun istek üzerine iban no da bırakıyorum buraya. ayrıca kediyi hastanede ziyaret etmek isteyenler de telefon numaramdan ulaşıp benden adres alabilirler, kedi hakkında bilgi almak isteyenler de aynı şekilde.

    tr28 0006 4000 0014 2760 4248 73

    suat babatan

    durum editi: 10 dakika içinde hastanede olacağım, size daha detaylı bilgi veririm o zaman. bu arada bu güzel can, abisi umut gibi kurtulacak inşallah. umut'u tanımayanlara video bırakayım alta. umut da o hastanede tedavi oldu ve hastane sahiplendi onu, ne zaman gitsem sevmelere doyamıyorum. fırsat olursa onun da fotografını ceker selamını iletirim sizlere.

    https://youtu.be/9bsyicnwxva

    hastaneye gittim geldim editi: öncelikle hekimimiz köpek saldırısı olduğunu düşünüyor. arka ayak beklendiği üzere kurtarılamayacak. simdi öncelik önce kedinin canı ondan sonra da ön ayağı kurtarmak. öncelikle 4-5 gün kadar serum tedavisi görecek kedi ve ardından duruma göre ameliyatlar başlayacak. bacağın kurtarılıp kurtarılamama durumuna göre ise tedavi şekillenecek. hayati tehlikesi halen geçmis degil ama dune gore durumu daha iyi. bir aksilik olmazsa serum tedavisiyle birlikte toparlayacagini dusunuyor hekimler. bagislar konusuna gelirsek de, oncelikle yardim eden, yardim etmek isteyip durumu olmayan, hicbir sey yapmasa da basligin patlamasina yardimci olan herkese binlerce kez tesekkur ederim. hakkinizi odeyemem. simdi tedavinin nasil sekillenecegi belli olmadigi icin tam miktar belli degil ama dusundugumuz maksimum miktara yaklastik. hatta gelen miktarlar bekledigimizden fazla oldugu icin protez opsiyonunu bile degerlendirmeye basladik. yani bundan sonra gelecek yardimlar kedinin iyilesmesi durumunda atacagi her adima katki olacak. daha fazla bilgi almak isteyen, sorusu olan herkes bana ulasabilir telefon numaramdan. bir de hastaneye edilen telefonlarin önunü alamamis hastane bana soylediler, bir sey sormak isterseniz hastane yerine bana ulasabilirseniz cok sevinirim cunku onlar da cok yogun, baktiklari tek kedi bu degil zira. fotograf cektim onlari da birazdan atacagim, mobil oldugum icin kolay olmuyor. hatta umut kedi de var iclerinde, uyuyordu kiyamadim ama cektim fotograf. her sey icin cok tesekkurler herkese, iyi ki varsiniz.

    fotoğraf editi:

    önce umut abisi

    https://i.hizliresim.com/vjpav4.jpg

    https://i.hizliresim.com/oylrn4.jpg

    ve yeni umudumuz

    https://i.hizliresim.com/qjwand.jpg

    https://i.hizliresim.com/6yxdg0.jpg

    bacakları sarılınca görüntu daha hoş oldu tabii, fotograflarda belli olmayabilir zira yogun bakimin icindeydi en fazla bu kadar cekebildim. gözlerini çok az açabiliyor. çok tesekkurler tekrardan herkese, iyi ki varsiniz. ben guncelleyecegim hep burayi.

    sahiplenme edit: kedi bu duruma gelmeden önce onu besleyip büyüten güzel insan, iyilestigi takdirde yuva da bulmus kedicige. guzel haber.

    finansal durum editi: çok soran olmuş, aslında az çok bahsetmiştim daha ayrıntılı bahsedeyim. kedinin 4 - 5 gün serumla tedavi olması gerek. eğer bir aksilik çıkmazsa ardından ameliyatlar başlayacak ön ayağını kurtarmak için. tedavi süreci ayağının kurtarılıp kurtarılmamasına göre şekillenecek. ameliyatlardan sonra ise rehabilite, protez dönemi başlayacak. 1 haftalık değil aylar sürebilecek bir tedavi aynı umut kedi'de olduğu gibi. ondan net bir miktar söyleyemiyor hekimler, çok isterdim bilgilendirmek bu konuda. ameliyat ücretleri büyük ölçüde karşılandı şu an, bundan sonra edeceğiniz yardımlar kediciğin aylar sürebilecek ameliyat sonrası tedavisi ve adımlarını atması koşabilmesi için yani protez için olacak. herkese çok teşekkürler.

  • 28. caner erkin

    bunca yılın sevdalısıyım kendisine sinirlendiğim kadar ne bakiye ne ekrem dağa sinirlendim. kendisine sövdüğüm kadar ne almeidaya ne ailtona sövdüm.

    bakın olm olay küfür vs değil.

    ben nouma'yı hala savunurum. ölümüne savunurum. yaptığı hareket çirkindi yakışmadı ama nouma yavşağın teki olmadı asla. delikanlıydı. milletin arkasından sövmez gider kafayı gömer siker oturturdu. varsa derdi hallederdi. içten pazarlıklı olmadı saha dışında yaptıkları ile gündem olmadı. nouma'nın isyanı kötü karakterinden değil içi dışı bir olmasından kaynaklı idi. ama bu adam öyle değil.

    bugün takımın içinde bulunduğu tüm kara bulutlu kaos dolu günlerin sebebi kendisi. günah keçisi ise günah keçisi kardeşim. evet. bu adam takımdaki kolej havasını bozan yegane unsur.

    gökhan ve caner geleceği günlerde istemem dedim. 30 küsür senede öğrendiğim bişi varsa o da şu idi çünkü, fb'den gs'den alınan topçu bize yaramıyordu. oldum olası istememişimdir o yüzden. sağolsun gökhan'a lafım yok o beni göt etti ama caner o kadar haklı çıkardı ki.

    geçen sezon bu adamın sakatlanması beşiktaşın şampiyonluğunu müjdeledi.

    canerle pas oyunu oynayamazsınız. izin vermez rakip yarı alandan kavisli bir şekilde topu ceza sahasına diker ve takımın hücum planının anasını siker.

    canerle hızlı çıkamazsınız kafasını kaldırıp oyun yönünü bir anda değiştiremez veya ileri oynamaktansa geriye stoperlere dönüp set hücumuna girmeyi tercih eder.

    canerle savunma yapamazsınız. tosic'e kızamıyorum artık herif bunun götünü toplamaktan helak oldu.

    hakeme sövmesine değinmiyorum. ben beşiktaş karakterine bu kadar uymayan bu kadar aykırı bir tipi o forma altında görmedim. benden eskiler de görmemiştir. kendisi beşiktaş forması altında diye de sahip çıkacak kadar gözü kör bir fanatik değilim.

    bu sene beşiktaşın yediği gollere bir bakın açın bakın. bugün yediğimiz gol bile kendi hatası. götünü yarım dönerek üst üste aynı çalımı yiyen ilk bek kendisi olabilir bak. bu kadar futbolu bilmiyor mk.

    milli takımda kankileri ile yaptıkları bile benim için büyük utanç idi. arda ile burak ile gazeteci döven adı her türlü futbol dışı icraata karışmış bu adamın bizim takımımızda ne işi var halen anlamıyorum.

    beşiktaşın hem oyun yapısına hem takım yapısına hem kültürüne uymuyor. daha buraya paragraf paragraf yazarım da gerek yok.

    kendisine beddua edecek değilim. ama kendisini bu kulübe kazandıranlara hakkımı helal etmiyorum. kendisinin kazandığı parada da hakkım var ise haram olsun. ben takımımda bu adamı görmek istemiyorum.

    süleyman ağbi yaşasa idi eminim o da böyle bir utanç vesikasından hicap duyardı.

    senin en yetenekli en formda halin bile olcay şahan'ın sol ayağı etmez benim için duydun mu beni koçum.

    dedim ya size nouma diye. nouma beşiktaş'tan değerlerimize uymadığı için gönderildi. bana göre yüzyılın hatasıydı ama mesele duruş meselesiydi. o nouma bugün hala ve ebediyyen beşiktaşlı nouma olarak anılıyor, anılacak. engelleyemezler. ama bu adam anılmayacak. ne biz ne fener ne gs kimse sahip çıkmayacak. çıkanın da aklını sikeyim zaten.

  • 29. erkeklerin hep seks düşünmesi

    şairlerin niçin hep erkek olduğunu açıklayan durum.

    hanımlar şiirin temelinde romantizm olduğunu sanıyor. halbuki testosteron var.

  • 30. gerçek hayatta save edilmek istenen an

    2012 yılı. kampüste yurtta kalıyorum. uyku tutmamış. saat sabaha karşı 3 suları. ankara'ya kar yağmış. her yer bembeyaz, tertemiz. camdan bakıyorum, çoğu yere daha ayak basılmamış. dışarı çıkmaya karar veriyorum. hemen kabanımı, beremi, eldivenlerimi giyip aşağı iniyorum. görevlilere sigara içip gireceğimi söylüyorum. sigara içmem aslında. dışarıda sadece kütüphaneden dönenler ve kampüsün köpek-kedileri var. hala kar yağıyor, hava yumuşak. en büyük derdim sınavlar ama hayatın bütün derdini ben çekiyorum sandığım zamanlar. kar yağıyor ve ilk ben basıyorum yerlere. yanıma sokulan kediyle biraz daha karı izliyorum. sonra horlayan oda arkadaşlarımın yanına uyumaya gidiyorum ki sabah derse gidebileyim.

    ede ede bunu mu save etmek istiyorsun demeyin. birine bağlı olmayan saf mutluluk anı. basit ve güzel. merdivenlerden inişim, karın ıslaklığı, yere basınca çıkan sesler bile hala aynen aklımda. huzurlu bir an. mutluymuşum be, keşke hiç şikayet etmeseymişim. beş yıl önceki bana da mesaj yolluyorum: orada yaşadığın her anın kıymetini bil, gerçek hayat çok sıkıntılı.

  • 31. 26 ekim 2017 benzin zammı

    hayatımızı siktiniz ulan yeter! ne yapmaya çalışıyorsınuz amk? maaşımdan kes, benzini artır, faturayı artır, gıdayı artır, alkolü sigarayı artır...
    eee??? arabayla motorla gezmek lüks, alkol sigara lüks, eğlence lüks, elektrik tüketimi lüks, doğalgaz zaten müthiş bir lüks. maaş almak bile lüks. sikmişim maaşını ekmek yemek bile lüks haline geldi lan sizin yüzünüzden orospu çocukları!

    tez zamanda çoluk çocuklarından çıkmasını dilediğim zam.

  • 32. ülkedeki kokuşmuşluğu en güzel ifade eden şeyler

  • 33. ankara'ya gelince hissedilenler

    izmir'den ankaraya geldiğimde hissettiğim en belirgin şey şehir planlamasının gayet düzgün olmasi. ayrıca ankara'da insanların memuriyetten gelen ölçü ve saygısını da seviyorum. tunalı hilmi'yi, protokol yolunundan seymenler parki'na yürüyüş yapmayı, gece dışarı çıktığımda yaz kış demeksizin üşümeyi hepsini seviyorum.
    ankara 'ya geldiğimde hissettiğim şey sanırım aidiyet.

  • 34. döner yerken etin çoğunu sokak kedisine veren kişi

    (bkz: beyefendiye huri gönderelim)

    usta tamam iyi güzel hoş yapmışsın da çok mu gerekliydi buraya bunu birinci ağızdan yazmak dediğim durum.

    (bkz: sağ elin verdigini sol el bilmemeli)

    edit: imla

  • 35. 7 bin yıllık höyüğün yol çalışmasıyla yok edilmesi

    (bkz: yol mu önemli höyük mü yarraaam)

    diyecek bir toplumda normaldir.

    adamlar gördüğünüz gibi gene yol yapıyorlar... pis geziciler sizi çekemiyorsunuz di mi?

  • 36. meral akşener

    tertemiz siyasetçi isteyen kimi romantiklere istediğini veremeyebilir, sıkıntı yok. o romantikler küçük bi azınlık olarak oylarını temiz siyasetçi(!) kılıçdaroğlu'na atabilirler.

    siyaset dediğin kirli ve karmaşık bir olay. kritik nokta tekrardan medeniyet sahnesinde yer almamızı sağlayacak aksiyonlara girilebilecek mi, on senedir kafasına odunla vurulan orta kesime nefes aldırılacak mı, liyakat ve adalet ve eğitim ve üretim kavramlarının içi doldurulmaya başlanacak mı bunlara bakacaksın.

    bu kadının kadrosu sanıyorum seçime kadar güzel bir hale gelecek. ve sevgili dostum, önünde iki seçenek oluşmak üzere(ki sırf seçeneğin olabilmesi bile büyük şans senin adına). ya bu yeni kadroya şans vereceksin ya da ağlak romantikliğinde yaşamaya devam edeceksin, ta ki kafana yediğin odunlardan salak olana ya da beyin kanaması geçirip ölene kadar.

    seçim senin.

    tanım: oy verebileceğim bir siyasetçi, kendisinden ziyade kadrosuna.

  • 37. para sıkıntısı olmasa iştigal edilecek meslekler

    hımbıl hımbıl oturmacılıktır. oh miss

  • 38. beşiktaş

    ilk 11 de ciddi değişikler yapması gereken takımım.

    attığı isabetsiz uzun toplarla tek başına takımın düzenini bozan defans özürlü caneri ,
    sahada boş boş gezinen sabun köpüğünden hallice talisca yı ve
    son zamanlarda bariz şekilde maç seçerek kendisini avrupaya saklayan cenki yedeğe çekmesi gereken takım.
    yani muhteşem formu var dediğimiz adam ligde 2i penaltı 3 golle oynuyor. nasıl muhteşem bir form lan bu ?

    en başta şenol hocanın form tutması gereken takım çünkü oyuncu tercihleri , takıntıları ve maçlara hazırlanamayışıyla çok feci sıçıyor şu sıralar.

    fabri
    gönül - pepe - tosic - adriano
    oguzhan - atiba
    quaresma - tolgay - babel
    negredo.

    adriano sağlam olduğu sürece caneri babelin yedeği olarak kullanmak daha güzel olur. değil adriano yerine sol bek oynaması adrianonun yedeği bile olmamalı çirkef herif.
    talisca 70-80 de oğuzhan yerine girip , yorgun rakip defans üzerinde şutlarını deneyebilir ve bizi sadece 10 dakika 10 kişi oynatmış olur.
    bir kaç hafta gerekirse talisca hiç alınmayıp yorulan tolgayla medel değiştirilir.

    bilmiyorum ama artık bir şeyler yapılmalı.

    edit: tek replikli basrol uyardı süper formda olup maç seçen forvetimiz cenkin 3 golünün 2si penaltıymış.

  • 39. iyi bir insan olmaktan vazgeçme sebepleri

    kabul edelim ki aslında iyi olmadığını bilmektir. insan da bir yere kadar rol yapabiliyor. bu iyi insan güzellemeleri sanki bir tür günah çıkarma gibi. kafanda beliren “iyi” o kadar kişiye özel ki üç cümlede çürütülebilir.

    zaten şöyle de bir şey var, iyi insan, iyilik çok abartılıyor, fazla yüceltiliyor. bence daha alt bir sınır olmalı, örneğin başkasına zararı olmayan insan. benim favorim bu aralar o, seviyorum da keratayı.

  • 40. 24 ekim 2017 suudi arabistan veliahtı açıklaması

    beklenmeyen şeyler değil, prensin kişiliğiyle de alakası yok. başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerjinin dünyayı domine etmesi kaçınılmaz. haliyle petrol değer kaybetmeye devam edecektir. suudiler belli bir ekonomik seviyede kalmak istiyorlarsa en büyük şansları turist çekmek, bunun için de daha düzgün bir imaja ihtiyaçları var. sike sike değişecekler.

    altyapı üstyapıyı değiştirir, hatırladınız mı?

    edit: şuna da göz atın: http://www.arabnews.com/node/1182501/saudi-arabia

  • 41. galatasaray'ın 24 ekim 2017 paylaşımı

    delirteceksiniz lan insanı, delirttiniz de. hayatımız boyunca kullandığımız kelimeleri ve cümleleri kullanmaz olduk, hayatımız boyunca giydiğimiz kıyafetleri giyemez olduk, hayatımız boyunca söylediğimiz sloganları kullanamaz olduk. sırf birilerinin zamanında yaptığı hataları kendisine hatırlatıyor diye...bizim vatan hainleri ile hiçbir işimiz olmadı o yüzden gocunacak yaramız yok...bazı kraldan çok kralcı dalyaraklar bütün bu saçmalıklara sadece kendilerinin işine geliyor diye çanak tutuyorlar. böyle davrananlara tek birşey söylüyorum" ananızın amını galatasaray siksin"

  • 42. çukur

    lan adamlar godfather'ın çakmasını yapmışlar, bizim mallar da burada manyak proje olmuş diyor. kafayı yiyeceğim. lan godfather'daki portakal göndermelerini bile araklamışlar adamlar, delireceğim. bir de michael corleone olacak elemanı da öyle bir yapmışlar ki her bok var herifte. en son sahnede şarkı söylerken sahnede uçup konser ortasında sevgilisine asılan adamı dövdü. judo, scuba diving, fransızca, ibranice, marangozluk her bok var adamda.

    he çok manyak dizi he. cahit berkay var he.

  • 43. gittiği yere kadar'ın ingilizcesi

    (bkz: wherever i may roam)

  • 44. istanbul'un en iyi hamburgerleri

    (bkz: virginia angus)

  • 45. mesaj balonu yeşillenince oluşan tebessüm

    nedense bende olmayan gülümseme. kim şimdi bu at kafası diyorum. açıp bakıyorum yazdığımı beğenmeyen biri küfretmiş. pek şeyime takmıyorum ama gülümsemiyorum.

    en son baktığımda bin kişi kadar takip ediyordu. kim lan bu beni takip edenler diyordum. şimdi kimlerin takip ettiği yani badilere eklediğini görünce baktım bana küfredenler. adamlar çete midir nedir küfredecekleri adamları takibe almışlar. entry yazınca küfrediyorlar çok ilginç.

    edit: ya kaç kişi takip ediyor diye soranlar. ios ve android uygulamasını indiriyorsunuz. profilinizde kaç kişi badi olarak eklemiş görüyorsunuz. kim takip ediyor merak ediyorsanız ekşi sözlük anasayfasında iletişim kısmına kimler beni takip ediyor yazdım. bir hafta sonra cevap verdiler. ekşi sözlük çok bozdu ama moderatörlere soru sorunca cevap veriyorlar. soru sorunca adam yemiyorlar.

    edit2: ya bu sözlük yemin ediyorum mal dolu. bir espri yapalım dedik ekşi sözlük iletişim kutusunu doldurmuşlar. yazmayın amk. sizi kimin takip ettiğini görmek için kanzuk'a domalmanız lazım desem istanbul'dan eskişehir'e kadar domalan insan zinciri kuracaksınız.

    sazan avıydı. trollemeydi. yazmayın daha mesaj ne bana ne sözlüğe.

  • 46. makas atarken bariyerlere bindiren bmw

    az önce konulu videoda gördüğüm ve başlığını bulamadığım için başlık açıp sevincimi paylaşmak istediğim videodur. konulu videonun söylediğine göre olay ankara'da yaşanmıştır.

    bu ne harika bir videodur! kimseye zarar vermeden o magandanın aracının bariyerlere çarparak hava yastıkları patlattığını izlemek ne kadar muhteşem bir duygu!

    ne gittiği yol yarış pisti, ne kendisi yarış pilotu, ne de kullandığı araba yarış arabası. sanmıyorum ama, belki bir miktar akıllanmıştır.

    bmw'li magandanın sevindiren finali

    edit: başlığı zaten vardı da ben bulamamışsam yeşillendirmek suretiyle uyarın lütfen.

  • 47. abdullah avcı

    uç buyukler arasinda en farkli galibiyetini muhtemelen 4-0 ile galatasaray karsisinda almistir. iki sezondur da çok kritik anlarda çelme takmistir. totalde diger takimlara gore galatasaray'dan daha az puan almasinin oyunla, yatisla, kendisinin tuttugu varsayilan takimla alakasi yoktur. genelde ibb'nin yukselis zamani galatasaray'in ligi tekrar domine ettigi 2011-15 yillari arasina denk geldi, o donem galatasaray derbileri de kazaniyordu. iki sezondur galatasaray kotu, ibb bile yeniyor.

    bir de 2011 oncesinde bir iki maç var, ozellikle olimpiyatta 0-3 galatasaray'in kazandigi bir maç, bakmasini bilen goz gorecektir ki o donem kendisinin oynattigi rakibi paralize etmeye yonelik futbolun galatasaray'a karsi tutmamasinin sebebi, o donem galatasaray'in sahadaki dizilisinin, abdullah avci'nin yarattigi saha parsellemenin panzehiri gibi bir sey olmasiydi. nedir bu dizilis? avci'nin saha dizlisinin iki guçlu tarafi var. futbolun evrildigi tek forvet veya uçlu on hat (iki kanat bir forvet veya 4-3-3'teki gezgin ileri uç) genelde merkezde bir adamin olmasini sagliyor. avci bu adami klasik alan savunmasinda karsilamak yerine ikiliyi sikistiriyor, boylece tek oyuncuyu adam adama savunma yapmak zorunda kalmadan neredeyse surekli iki stoperden biriyle bas basa kalmasini sagliyor, yardim da yakinda. stoperlerin etrafindaki bu açigi bekleri de hafif içeri çekerek kapatiyor. kanat savunmasinda surekli çok çaliskan iki oyuncusu oldugu için bekler de çizgiden uzaklastiklarinda yalniz kalmiyorlar. yerlesik oyunda iki hatti net olarak goruyorsunuz ve kompakt biçimde deplase oluyorlar, hatlar arasi kosu zamaninda da kanat oyunculari defansi 5'liyor veya 6'liyor.

    galatasaray fatih terim'in 3. donemindeki fener maçindan itibaren olsun, daha once baros - nonda - kewell - arda - hakan - necati - lincoln gibi futbolcularin bulundugu sezonlarda olsun, rijkaard donemi hariç nerdeyse surekli çift forvet + 2 kanat oyuncusu veya tek forvet oynasa dahi forveti hucumda çiftleyen bir serbest oyuncuyla oynadi. pino'nun tek forvet çiktigi bazi maçlar da istisna. (o donem fener ise aykut 4-3-3'e geçene kadar kati bir 4-4-alex-1, besiktas ise genelde 4-5-1 / 4-2-3-1 seklinde oynuyordu)

    bu durumda merkezde tek oyuncuya yogunlasamayan ibb stoperlerinin oyunu sikistirma stratejileri tamamen çokuyor, mecburen arayi açiyorlar. alan savunmasinda da bir oyuncunun kademesine girince diger forvet bos kaliyor. beklerin içeri girerek oyunu enine daraltmasi, toplam 4 tane hucum hatti oyuncusunun oldugu rakibe karsi yeterli olmuyor çunku iki taraftan da sizi çeken oyuncular var. dikkat edin, ibb'nin galatasaray'dan yedigi seken top veya alan paylasim hatasinin oldugu yiginla gol vardir. çunku genel açidan iyi yerlesen ibb o donem birebir kalitesi dusuk oyunculardan olustugu için kademe anlayisini sifirladiginizda birebirde gs kalibresindeki forvetlere karsi mala bagliyordu.

    bu sezon galatasaray'i en beter kilitleyecek takim yine muhtemelen basaksehir olacaktir. çunku artik false nine'a karsi bile onlem almayi biliyorlar ve tek forvetli veya uçlu hatli takimlara karsi alan paylasimini kusursuz yapiyorlar. galatasaray hucum hattinda degisiklige gitmez veya ilk uç haftaki gibi orta sahadan hatlar arasi bosluk degerlendirecek kosulari yapamaz ise, basaksehir'i yenmesi tamamen oyun için bireysel hatalara kalir. ama geçmis yillara nazaran oyle kolay kontraya da çikamaz, tipik 0 / 1 gollu maçlar olur.

    nasil ki senol gunes 4-4-2'nin panzehiri gibi bir takim yaratip 1'li dizilislere karsi zorlaniyorsa (hatirlatmak gerekirse terim 2011 sonunda 2 forvete dondukten sonra arena'da iki sezon boyunca - super final dahil - yenemedigi tek takim gunes'li trabzonspor'du, senol gunes evindeki maçlari da galatasaray'a tamamen gereksiz bir ozguvenle oynayip ozunden dondugu için kaybetti), avci'nin da oyun yapisina ters gelen bazi dizilisler ve oyunlar vardir. bu kadar basit.

  • 48. türkiye'de kitap okunmamasının sebepleri

    başka ülkede okumak istemeleridir. bu ülkede kitap mı okunur. çok gürültü var.

  • 49. 24 ekim 2017 kılıçdaroğlu'nun erken seçim çağrısı

    havuz medyasının meydan okumaya balıklama atladığına bakılırsa çağrının kimin işine yarayacağı şimdiden belli oldu. bana kanalını söyle, sana ne olacağını söyleyeyim hesabı.

  • 50. 23 ekim 2017 beşiktaş medipol başakşehir maçı

    tribünden izlenim aktarayım zaten maçla ilgili herkesin yorumu olmuş. özet, başakşehir'in tek pozisyonda 30 pas yaptığı anlar bile oldu, adamlar cidden çok iyi oynadı. pas yaparlarken kamera kadrajına girmeyen oyuncuların hali içler acısıydı. son 5 dakika baskılı oynadık diye galibiyeti kaçırmış olmuyoruz.

    herşeyden önce tiner mevzusuna gelelim. tinercilerimiz gerçekten var. talisca oyundan alındığı anda ilk tepki olarak adamı ıslıklayan bir 200-300 kişilik grup oldu. bu adamı ıslıklamak gerçekten tiner kafası ister. hayatımda bir insanın yüzüne baka baka ettiğim en sağlam küfrü 2-3 sıra önümde talisca çıkarken ıslıklamaya çalışan herifin tekine ettim. baktı baktı döndü şerefsiz. ulan çekinin resminizi atın instagrama siktirin gidin tribünden. bunu sadece bizim taraftara söylemiyorum, her kornerde elinde kamera pozisyonu çekmeye çalışan her takım taraftarına söylüyorum.

    ikinci konu caner erkin, geldiği günden beri rahatsızım. onun açacağı 2 ortayı beklemek için böyle bir adama tahammül edilmez. ligin ortalama bir sol beki bu adamı aratmaz. yaptığı terbiyesizliği tribünde biz yapmıyoruz. emin ol o hakeme beşiktaş taraftarı gereken tepkiyi verirdi. sen kimsin bizi rezil ediyorsun sürekli. beşiktaş klübünün kendisi ceza kesmeli, federasyon 2 verirse beşiktaş 3 vermeli.

    negredo, kahraman olmaya çalışmaya devam.şu entry'de söylemiştim, bu adamın yaptığını cenk tosun yapsa tüm tribün anasına söver adamın. o pozisyonlarda kaleye vurmuyordu bizim topçular 2 yıldır, en yakın arkadaşının önüne indirmeye çalışıyordu. sen bu takımdan illaki gidiceksin.

    topsuz alanda lens. topu almak için götünü yırtan bir quaresma var. ama top bizim ayağımızdayken kendi pozisyonunda olmak yerine sürekli ortaya geçip maçtan kaçan lens. kusura bakmasın 2015 sezonu fenerbahçe'si değil burası. takımın lideri falan olamayacaksın, trabzon maçında verdiğin 2 puanı unutmadı kimse.

    dakika 70, tam negredo oyuna girecekken adriano sakatlanıyor. 2 oyuncu değişikliği hakkımız varken negredo'yu oyuna almak yerine gökhan'ı çağırıyor. negredo tekrar ısınmaya gidiyor, gökhan da girmiyor. dakika 81, gökhan da negredo da oyunda. madem bu ikisini de oyuna alacaksın, dakika 70'de alacaktın şenol hoca. hep desteklerim kendisini ama kesinlikle yanlış yaptı.

    lig henüz kopmadı, bu takım ve taraftar akıllı olursa ilk yarıyı 3-4 puan geride kapatma şansı hala var. o zaman ikinci yarı bambaşka oluruz diye umuyorum.