Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. range rover'ım var emniyet kemeri takmam gereksiz

    (bkz: param var ama malım)

  • 2. dolar dip yaparken sesi çıkmayan ekşici

    3,40 tl 'yi dip sanan mal yazar beyanı.

  • 3. iphone x

    karaçarşaflıları şok eden bir özellik ile gelmiştir. asdfghjklşi

    hakkında islam düşmanı bunlar, haçlılar kadınlarımızın yüzünü açmaya çalışıyorlar diye ağlamaları duyar gibiyim

  • 4. 12 eylül 2017 apple etkinliği

    o kadar iphone aldık imac aldık macbook pro aldık ama çağıran yok amk .

  • 5. arabasını valeye vermeyen tip

    "babam zengin değildi ve arabamı götümü yırtarak aldım... kimseye de teslim etmiyorum. evet hiltonda da kalsam valeye verecek 20 lirayı boşa gitmiş sayıyorum. üstelik valenin götümü yırtarak aldığım arabamla ne yaptığını bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. arabamı parkeder, sonra da 50 metre yürüyerek üstelik biraz hareket etmiş olurum. sana giren çıkan ne sayın amına koyduğum." diyerek savunduğum tiplerdir.

  • 6. ideal erkek boyunun 1.95-2.05 arası olması

    (bkz: ideal ekşicinin gerizekalı olması)

    böyle başlıklar açmayın artık olur mu?

    rica ediyorum bak.

  • 7. asker cenazelerinde artık segah tekbiri çalınacak

    asker cenazelerinde chopin'in cenaze marşı yerine ıtri'nin segah tekbiri çalınacağını belirten içişleri bakanlığı emri.

    bu şeriatçılıktır. devlet laik olmasa bile her asker cenazesinde tekbir çalınmaz. müslüman olmayan bir sürü türkiye cumhuriyeti yurttaşı var. ulus devlet olmaklığa aykırıdır bu, kaldı ki eşitliğe de aykırı. devlet kendi eliyle bölücülük yapıyor, sorsan herkes vatan haini, herkes bölücü!

    şeriat bir günde mi gelecek sanıyordunuz?

    kaynak

  • 8. iphone 8

    1 senedir bekliyorum bu modelini.. yemedim icmedim para biriktirdim ve artik beklenen gun geldi. bu yolda cekilen cile kutsaldir dostlar.. sonunda cikti gozumun iki nuru.

    ee bu modelin cikmasiyla iphone 4'lerin fiyati iyice dusecek.. gule gule iphone 3g.

    hos geldin iphone 4.

  • 9. yazarların en iyi beş dizi listesi

    bir işsizlik yapıp anket sonuçlarını açıklamak istedim ama 3 sayfa dayanabildim o yüzden başlığın ilk 3 sayfasından bir örneklem alarak anket sonuçlarını açıklıyorum

    buna göre 93 adet yabancı dizi listelere girmiştir.

    anket sonuçlarımız 1. sıraya 5 puan 2. sıraya 4 puan ve böyle devam edilerek puanlanmıştır.

    buna göre ekşi sözlük'ün en beğenilen 5 dizisi şu şekilde olmuştur.

    115 puanla game of thrones (31 kere listelere eklenmiş)
    111 puanla breaking bad (33 kere listelere eklenmiş)
    42 puanla house md
    34 puanla the sopranos
    31 puanla lost

    bir diğer 31 puanlı dizi ise friends

    bana göre anketimizde en hayal kırıklığı yaratan dizi 5 puanla better call saul olmuştur. daha iyi puanlar alabilirdi.

    en beğenilen iki türk dizisi

    15 puanla leyla ile mecnun
    15 puanla ezel

    listesinin ilk sırasına kimsenin bilmediği dizi ekleyen marjinalsuser sayısı 10.
    anketle taşak geçen suser sayısı 4

    bir sonraki anketimizde görüşmek dileğiyle.

  • 10. iphone'dan bilgisayara fotoğraf aktaramamak

    ulan kırk kere yazmışlar ama dayanamadım ben de yazıyorum, bu entry sonra kendini imha eder zaten.

    kablonun ince ucunu ayfona sok*, kalın ucunu da*bilgisayara sok, hem kendi soruyor abi resimleri alayım mı diye hem sen bilgisayarıma girip ordan ayfona girip dcim klasörünün kulağından tutup atıyorsun bitti.

    yani herhangi bir flash bellekten resim almakla arasında nokta kadar fark yok, bu kadar mı sığırsınız lan?

    tanım: entry girerek ortak olduğum mallık.

  • 11. dibe vurmuş insanlara tavsiyeler

    motivasyon beklemeyi (ya da daha beteri aramayı) bırakın.
    motivasyon yalan. ihtiyacınız olan şey motivasyon değil disiplin.

    bir sebepten iyi hissetmeye başlayıp sonra oradan alacağınız yaşama sevinciyle hayatınızı düzeltmeyeceksiniz. kötü ve demotive hissetmenize rağmen ve hiç içinizden gelmediği halde bir şeyleri düzeltmek için ite kaka uğraşıp disipline girdikten sonra iyi hissetmeye başlayacaksınız.

  • 12. dinozor yalanı

    semavi dinlerde dinozorlardan bahsedilmemesi dinozorların olmadığına değil semavi dinleri tanrı mesajı olmayan insan uydurmaları olduklarının kanıtı

  • 13. selçuk inan'ın aşırı adamlık içeren röportajı

    beinsports'a verdiği beyin yakan röportajdır.
    video

    özet: adamlık, adamım ben, sen adam mısın, çünkü demin söylediğim gibi ben adamım, adamlıque, adam gibi duruyorum şu an, bana bakınca ilk ne görüyorsun mesela ben bir adam görüyorum, 0 ile 10 arasındaki bir ölçekte en az arda turan kadar adamım, hayır bu kadar şaşırılacak bir şey yok çünkü hep adamdım zaten, adam olmak önemli, adam gibi adam olmak en önemlisi, bir adamdan daha fazla, adam gibi adam, yani adam^2, iki kere adam gibi, a d a m

  • 14. pucca'nın takipçilerine hakaret etmesi

    yil olmus 2017 hala pucca takip eden varsa zaten hakareti hak etmis be...

  • 15. 12 eylül 2017 barcelona juventus maçı

    sezonun formda futbolcusu messi'nin attığı golle barça ilk yarıyı 1-0 önde bitirdiği maç. bu messi'nin adını yazın kenara, ileride büyük futbolcu olur.

  • 16. erasmus ile kızını yurtdışına gönderen baba

    ağır küfredeceğim de.. zor tutuyorum kendimi... kişi kendinden bilir işi kıvamında... demek mezhep değil de.. uçkur konusunda herkesi kendi gibi gevşek sanan zevat var.

    sakinim...

  • 17. ultraslan'ın selçuk inan hakkında açıklaması

    2:45'ten itibaren selçuk inan'ın açıklamalarını izleyin.

    şöyle diyor: ...ama bazen bunlardan da önemlisi vardır, adamlık vardır. ben her zaman adam oldum, adam gibi durdum. böyle kendi takım arkadaşımdan kaptanlık alacak bir adam hayatımda olmadım... dediğim gibi adamlık da önemli bir şey...

    üst akıl diye bir şey var diyorlar ya hep, bu adam kavramını kim getirdiyse bize üst akıl odur bence. bence cidden şaka yapıyorlar artık, bu kadar geyiğe sarışmış bir konunun üzerine gitmek gerçekten saçmalık. tamam kardeşim hepiniz adamsınız, adamlar, adamın tanımı, adamlığın kitabı, adamlığın kaptanı, kaptanın adamı.

  • 18. formula 1'in türkiye'de tutmamasının sebepleri

    fakirlik amk ne olacak. afrika kabilesine golf turnuvası düzenlemek gibi bir şey. sikik 1.0 motorlu araçların 100 bin lira olduğu ülkede formüla mı izlenir?

  • 19. rabbin seni terk etmedi

    o beni terk etmedi ama ben onu terk ettim, o nasıl olacak.

    (bkz: sen kovmuyorsun ben istifa ediyorum)

  • 20. kanguru yiyin

    avustralya'nın da şu ekosistem goygoyu bitmek bilmedi. tavşan getirirler doğayı siker. onu öldürecek hayvanı getirirler içkiye kumara başlar.

    haşere önlemi olarak kurbağa getirirler sokakları şeker kamışı kurbağaları basar
    belgeseli: http://m.imdb.com/title/tt0130529/

    abi sizin makro düzeyde bunları az çok öngörebilecek bir tane biyologunuz ya da artık her ne haltsa o işi yapan insanınız yok mu her yıl ayrı bir şeyle geliyorsunuz. kanguru yiyin, tazmanya canavarı yiyin, kiwi yiyin.

    gr8 b8 m8 ı r8 8/8

  • 21. tolga çevik'ten eşine duygusal mesaj

    suçluluk psikolojisiyle yazılmış gibi duran mesaj. bi boklar yiyip de abartıyla götü kurtarmaya çalışıyor gibi.
    "benim kürkçü dükkanım sensin" gibi bi ana fikri var sanki yazının. son çırpınışlar gibi.

    yakında kadının adamı boşadığını duyarsam şaşırmıycam...

  • 22. sevgilisi olan bir kadına bile bile yazan erkek

    dayak yemeye hazır olan erkek.

  • 23. arabayı park edip uzaklaşırken dönüp bir bakmak

    bunun bir üst seviyesi de park edilmiş arabayı başka bir yere park etmektir.

    arabayı park edersiniz sikik bir yere. eve doğru yol alırsınız. bakarsınız ki muhteşem bir park yeri size bakıyordur, bomboş. zamanınız çok kısıtlıdır ve hemen karar vermeniz gerekir. sonuç olumlu ise içiniz huzur dolu bir şekilde eve yol alırsınız. sonra camdan aşağıya bakıp "hımına, nasıl kaptım yeri ama. şunlara bak tıkış tıkış park etmişler.." şeklinde mutlu ve huzurlu evinizde güzel bir gece geçirirsiniz.

  • 24. ekşi itiraf

    keşke doğru zamanda karşılaşsaydık.

  • 25. tüm zamanların en iyi beşiktaş ilk 11'i

    rüştü
    recep-pepe-zago-münch
    guinti-sosa
    rıza-sergen-metin
    feyyaz

    bir trabzonsporlu olarak şöyle olduğunu düşünüyorum. muhtemelen beğenmezsiniz, normal. ama çok keyifli böyle başlıkları okuması.

  • 26. aldatmayan erkeğin olmaması

    enseyi karartmayın kızlar, var böyle erkekler.

    ama çok garip ki bu erkekleri de harcayan hemcinslerinizden geçilmiyor ortalık. çok garip bir denklem esasen bu ama ne yazık ki her zaman yaklaşık aynı eksende seyir halinde.

    kenan'ı tanımanızı isterdim. intihar etti geçen yıl, boşanma yıldönümünde. kenan fena düzgün bir adamdı. hatta arkadaş ortamında fazlaca taşak konusu olurdu köpek sadakatine sahip oluşu. ben "senin yaptığın doğrusu kankacım" derdim kenan'a, şişeleri vururduk. öteki ibneler de evde yaşadıkları diyalogların acısını çıkartırlardı kendilerince. bana sorun.

    ayten serhat'a sarardı "şu kenan'ı örnek al azıcık" diye. inci gökhan'ın kafasını sikerdi "kenan kurs açsa yazdırırım seni" diye. iki çocuğuna iyi baba, eşine iyi koca. ben "senin yaptığın doğrusu kankacım" derdim kadıköy'de caferağa'da sokak ortasında içerken yoldan geçen bir kız yeşil gözlerine bakmaya çalışırken bizimki kafasını başka tarafa çevirdikçe. "erkek dediğin" derdi serhat, "olum hiç aldatmadın mı yeşim'i" derdi öteki dallama, kenan gülerdi yarımağız. biraz kibir yaptığı bile olurdu ki hakkıdır.

    neyse gel zaman git zaman kötü yakalıyor filiz'i. hani filiz ile kenan'ı yanyana koysak şu yolda "ulan çocuğa bak, kızdaki tipe bak" diyeceğiniz türden bir eşitsizliğin iki tarafı olurlar. x'e değer vereni siksinler. kenan vermiş değer belli ki. bankada iyi hissetmiyor, eve gidiyor bizimki. çocuklar okulda, kafa dalgın dalıyor eve. manzarayı görüyor ama onu görmüyorlar. usulca çıkıyor evden geri. "ikisini de doğrasam dedim kanka" diyor, ne denir ki böyle durumlarda ben bilmiyorum tabi. bir de cenazelerde böyle olurum, ne denir ki? hani orada "başın sağolsun" falan bir nebze. denmez ki, neyin başı sağolacak. sevmiş bir de adam yeşil gözleriyle sevmiş. "çocuklar geldi aklıma" diyor. "allah bağışlasın" mı demeli, "müsaitse" diye eklemeli mi, huyum bu neticede. susuyorum ben tabi, içiyoruz. hep yarım ağız gülerek ıslak ıslık çalarak içtiğimiz boku cenaze kaldırmaya içiyoruz işte aynı yerde oturup da aynı şekilde. "senin yaptığın" diyorum, devamı gelmiyor içimden. öteki ibnelere haber bile vermiyoruz, sanırım kafası kaldırmaz diye düşünüyoruz. hani biraz da patavatsızlar kalkıp da şaka yollu bir laf ederler, böyle durumlarda ben gibi laf erbabı bile susuverirken onlar kalkıp bir laf ederler falan.

    mahkeme günü geliyor, bizimkinin elinde bir kanıt yok, delil yok, belge yok... hiç bir şey yok. inkar ediyor yeşim, nafaka diyor. "ulan" diyorum içimden, hakim duymuyor dediğimi. küçük bir mahkeme salonunda görülüyor dava. yeşim ile göz göze geliyoruz en son bir mahkeme salonunda bir kadınla gözgöze geldiğimde kendi boşanma davama girmiştim, şahit yoktu, ihanet yoktu. biz şiddetli geçinememiştik. aslında şiddet de yoktu, geçinememiştik sadece. bu çok başka bir durumdu. boka bakar bakışlarımı yanımda getirmiştim neyse ki, gözgöze geldiğimiz anda göz bebeklerimdelerdi. söz bana gelmişti. "hakim bey, kenan erkek erkeğe buluşmalarımızda sadakatiyle ortama dalga konusu olan, arkadaş çevremizin evlerinde yaşanan tartışmalarda örnek gösterilen kocadır. ötekiler de burada olsalardı anlatırlardı size." dedim, bir anlamı yoktu tabi bunun. mahkeme bilgi, belge falan filan isterdi.

    boşandılar, içi rahat etmese de çocukların velayetinden nafakalarına her şey karara bağlandı, bir kaç ay süren mahkemenin sonunda. ara ara görüştük kenan'la. ailesinin yanına kütahya'ya döndü sonra. sonra haberini aldık, intihar etmiş.

    gelmiş burada "aldatmayan erkek" falan diye hötörötlük yapıyorsunuz ya, ben haberini aldıktan sonra aldatmayanın aldanacağına çok inandım. bunu sadece cinsel-duygusal bir ihanet olarak düşünmeyin. ben o gün aldatmayanın sadakatinden ölebileceğine inandım. o günden sonra almadım kimseyi hayatıma. hoş zaten yalanlar dünyasının pembe dizi ilişkileri de çok hitap etmiyordu ruhuma ama o günden sonra kimseyi dahil etmedim oralara. ben ölme hakkımı, daha önceleri bir yerlerde kullandım diye.

    aldatmayan erkek, erkekler var. öldürmezseniz makbule geçecek.

  • 27. rusya'nın s-400 için kapora istemesi

    (bkz: türkiye'nin iban numarası)

  • 28. ingilizceyle ilgili hatırlanan ilk şey

    ilkokul arkadaşım süleyman ve soykan.

    süleyman...hocanın tahtaya çıkıp bir cümle yazmamızı istediği bir zamanlamada "my father is a cat" yazmıştı ve hala babasına ciddiyetle bakamıyorum.

    soykan desem hayatımın ilginç gelişmeye başladığı en büyük detaydır. herkes evde kartonlardan fiş yapmış. hoca türkçe bir cümle söylüyor biz fişlerimizle koşa koşa tahtada cümleyi diziyoruz, oluşturuyoruz. "am,is,are" ın am'i de sıra arkadaşıma düşmüş ingilizce dersi bitmiş arkadaş da fişini yere düşürmüş... soykan'dan bağırış koptu "şşşştttt am'ın yere düşmüş". hoca bile mavi ekran vermişken ilkokullu bizi hiç unutamıyorum.

    ikisi de çok iyi yerlere geldiler helal demekten başka bir şey diyemiyorum.

  • 29. rick and morty

    yazmayayım yazmayayım dedim dayanamadım

    --- spoiler ---

    simple ricks reklamlarındaki dahiyane kurguya şapka çıkarasım geldi.

    bu nasıl bir yaratıcılıktır ya rab?

    --- spoiler ---

  • 30. artık doğuda çok fazla karakol baskını olmaması

    böyle devam etmesini temenni ettiğimiz durum. salağın biri de süleyman soylu bakınızı vermiş he amk süleyman soylu sayesinde baskın olmuyor. sabaha kadar elinde tüfek dağ tepe dolaşıyormuş.telsizini de kapatıyormuş.

  • 31. türk kızlarında artışa geçen feminizm modası

    (bkz: modern zaman hastalıkları)
    (bkz: feminizmin baskıcı ve sansürcü olması)
    (bkz: pozitif ayrımcılık/@toroslardir benim yurdum)

    az sonra feminizm aslında eşitlik istiyor diyen yalancı feministlerle, feminizm hakkında hiç bir şey bilmedikleri halde sallayan meriçlerle dolacak burası. bilen de, bilmeyen de kafa göz yara yara tezahürat yapacak.

    edit: hele şu "kadınlar olmadan donunuzu bulamazsınız" tayfası yok mu... bu mudur feminizmin gerçek derdi? erkekler çoraplarını kendileri bulurlarsa kadınların sorunları bitmiş mi olacak? erkek arkadaşınızdan yüz bulamayıp gelip buralarda saçmalıyorsunuz açıkçası.

    kadınların sorunları var ama sorunu olan kadınların hiçbiri feminist elit-kaymak tabakadan değil. mesele şudur: türkiye'deki kadınların sorunları feministlerin eline bırakılmayacak kadar ciddi sorunlar, tıpkı türkiye'deki tüm insanların sorunlarının akp'nin arka planlı, chp'nin amaçsız politikalarına bırakılmayacak kadar ciddi olması gibi.

    edit2: bu başlıkta da görebileceğiniz feministleri itici yapan bazı özellikler:
    1- ağızları çok bozuktur. bu yolla kızgın olan haklı olandır gibi bir okuyucu algısına oynarlar.
    2- tartışmalardaki yaklaşımları utandırma taktikleri kullanma üstünedir. başka çareleri yokmuş gibi.
    3- başlığı açan yazar, üniversite hocalarının pozitif ayrımcılık yaparak erkek öğrencilere düşük not verdiklerini anlatmış. feministlerde tık yok, hak mücadelesini bunun gibi aşağılık equity sağlama yöntemlerini görmezden gelerek mi sağlayacaksınız?
    4- entry başında çüklüler gibi zekaya hakaret kelimeler koyunca akıllı görünmüyorlar aksine terbiyesizlik yapmış oluyorlar. ayrıca mesela babanız da mı yok? ona da "hey çüklü" diye mi sesleniyorsunuz evde?
    5- feministler, eziklenen veya meriç olmayan tüm erkeklere düşmandırlar. hatta o da yetmez, feminist olmayan kadınları da her fırsatta aşağılarlar, cahil derler.

    bu gibi nedenlerden dolayı feministlerin ikiyüzlülüğüne karşı olmak insanlık görevidir. ama asla kadınlara karşı değil. çok farklı şeyler.

  • 32. s-400

    rus imali hava savunma sistemi.

    gelin ben size işin özünü anlatayım.

    bir ülkenin hava savunma sistemi sadece füzeye veya sadece uçağa bağlı olamaz. eğer amerika gibi izole bir coğrafyada değilseniz silah olarak füze+uçak kombinasyonunu kullanmak durumundasınız.

    hava savunma sistemleri alçak irtifa ve orta-üst irtifa olarak kabaca ikiye ayrılıyor. alçak irtifada omuzdan veya kundağı motorlu bir araçtan ya da sabit bataryalardan atılan füze sistemleri ile eski model klasik uçaksavar topları kullanlıyor. orta-üst irtifa içinse s-400, nike vb sistemler var.

    bundan başka işin diğer bir boyutu ülkenin radar kaplamasının tam olması ve radarların gerektiğinde birbirilerini örtmesi. bu nedenle sabit ve hareketli radar istasyonları da kombine kullanılıyor.

    uçak ise artık en son savunma hattı. uçaklar kalkmaya başladığında düşman artık çok yakında demek.

    şimdi s-400'ün tek başına alınması bölgesel koruma anlamında çok caydırıcı bir olay. ancak bunu ülkenin geneline yaymak ve ülkeyi bir şemsiye gibi koruyan bir ağ kurmak lazım.

    radarlarımız sorunsuz gibi dursa da ülkenin ciddi bir alt irtifa korumasına da ihtiyacı var. bundan başka s-400 sistemini belki şimdi alınandan daha fazla almak lazım. uçak olayı ise şu anda çok kötü durumda. hava kuvvetlerinde çok ciddi bir yetişmiş eleman sıkıntısı var ve bu durum elbette uçakları kullanacak pilot sınıfını da kötü etkilemiş durumda.

    s-400 entegre olacak mı, kaynak kodları ne, dost-düşman tanıma (bkz: iff) yapamıyormuş falan feşmekan bunları geçiniz. bunlar kulaktan dolma duyulan kahvehane ağızları. o alım sözleşmesi imzalanırken bu tip detayların üzerinden daha en başında geçiliyor. siz sanıyor musunuz ki füze almak isteyen şekline şemaline bakıyor, aldıktan sonra "aaa dur bakalım bu bizi tanıyacak mı acaba" diye araştırıyor! o anlaşma yapılmadan önce belki 100 defa üzeriden geçiliyor, inceleme yapılıyor hem ssm'de hem kuvvette, hem genelkurmay'da. birinden kaçarsa diğeri soruyor zaten.

    iff dediğiniz sistem küçük bir kutu ve bu kutuya periyodik olarak yüklenen yazılım kodlarından ibaret. biz zaten kendi iletişim kodlarını yazıyoruz. o kutuyu alıp s-400'ün görev bilgisayarına entegre edecekler olay bu.

    nato sistemine entegre olma filan geçiniz bunları. nato eski nato değil. yıkılan sovyetler sonrası dümenden rus tehdidi çıkarıp eski mantığını ve gücünü korumaya çalışan ama netice itibariyle işlevsiz kalan bir yapıdır nato ve artık amerikanın dünya üzerindeki çıkarları için yedekte tutulan bir sopadan başka bir özelliği yoktur. dolayısıyla aldığın füze o sisteme entegre olmasa da olur. buyrunuz yunanistan'ın aldığı s-300'ler paşa paşa yatıyor adalarda. nato bünyesine eski demirperde ülkelerini doldurdular, sanki hepsi gidip amerikan silahı mı aldı? hala t-serisi tanklarla, brdm'lerle, mi'lerle, mig'lerle takılıyor adamlar. abartmayın bazı şeyleri komik oluyorsunuz, kulaktan dolma yazdığınız o kadar belli oluyor ki.

    edit: #70755365 numaralı entry'de eski büyükelçi şükrü elekdağ tarafından eleştirilmiş bu alım.

    bilemeyen genç arkadaşlar olabilir, şükrü bey büyükelçilik zamanlarında ve daha sonraki milletvekili olduğu dönemde isabetsiz analizleriyle bilinen biridir. bu sisteme karşı olma nedenini de nato uzun menzilli radar ve onun bilgi aldığı abd uydu sistemine entegre edilememesi sonucu füzelere karşı kullanılamayacağı olarakbelirtmiş ve sistemin yalnızca uçaklara karşı etkin olacağını söylemiş. bunun yerine fransa-italya konsorsiyumu imali başka bir sistemi işaret etmiş.

    şimdi bu açıklamayı (bizzat isim vererek başka bir silah şirketinin reklamını yapmadığını varsayarak) iyi niyetle değerlendirdiğimizde büyük bir yanlış yönlendirme yaptığını söyleyebiliriz. s-400'ün ürün kataloğuna bakarsanız +/-600 km menzilde füzeler de olmak üzere +/-300 hedefi izleyip neredeyse 100 küsür tanesine aynı anda kilit atabildiğini görürsünüz. nato erken uyarı sistemi dediğiniz şey nato üyesi ülkelerin radar ağlarından alınan bilgilerin online paylaşıldığı bir ağdır. yani size x lokasyondan füze atıldığında orayı görecek radarınız yoksa oraya en yakın nato radarı size bilgi verir.

    gelgelelim sizin size atılan bir füzeyi durdurmanız için +/- binlerce km'ye ihtiyacınız yoktur. günümüzdeki çatışma durumları hazırlıklı olarak beklenilen durumlardır ve bu tip erken uyarı sisteminin asıl amacı eskiden sovyetlerden bir anda atılacak olan onlarca icbm'yi erkenden tespit etmek içindi. aslında içindi diyorum çünkü hem o dönemler geçti hem de artık tehditler farklı yerlerden de gelebiliyor. mesela bizim güneyimizde nato üyesi ülke var mı? yok. peki oradan atılan füzeyi mesela ışid salladı attı 5-10 tane scud, hangi erken uyarı sistemi gösterecek? (oraya bakan bir istihbarat uydusu yoksa, olsa bile abd tüm istihbaratı anlık paylaşmıyor canlarım sizinle, yani sürekli online durumda bir flight radar benzeri bir site yok uçan her şeyi gösteren.)

    şükrü bey'in çuvalladığı nokta bu işte. balistik füzeler gibi hedefleri siz anca yakın mesafeden kilitlenip yokedebilirsiniz, 2500 km'den zaten kilit atamazsınız. yani size akdenizin ortasından atılan bir füzeyi 3 dakika erken öğrenmeniz elbette önemlidir ve hazırlıklı olmanız için fırsatınız olur ancak bu durum sistemleriniz komple kapalıyken ancak size avantaj sağlar. eğer sistemi açık tutarsanız sürekli, yani s-400'ün arama radarı sürekli arayış içinde olursa +/-600 km alan sürekli taranır ve hedef görürse kilitlenirler. dolayısıyla sizin erkenden uyarılmaya vs ihtiyacınız olmaz. işte tüm entegrasyon işinin olayı budur.

    şükrü bey'in bence hoş olmayan bir şekilde farklı bir füze sistemini işaret etmesi doğru değil. reklam mı yapılıyor o haberde ben anlamadım. ayrıca ruslar gibi hava savunma sistemleri konusunda amerika'dan bile üstün sistemler üreten ve sistemleri defalarca kanıtlanmış işler yapan (doğru/yanlış orasını tartışmıyoruz) bir ülke (rusya) ile bu alanda daha önce kanıtlanmış başarılı bir sistemi üretmeyen 2 farklı ülkenin ortak sistemini işaret etmesi (bu sistemi kullanan 4 ülke var, 2 tanesi üreticisi olanlar ki onlar zaten kullanmak zorunda yoksa satamazlar, ingiltere ve sonuncusu da avrupa'da üretilen her silah bokunu satın alan suudi arabistan) ve bizim devlet adamların o pek sevdiği bir türlü bitmek bilmeyen teknoloji transferi hikayesine bel bağlaması ne denli doğru? ruslar teknolojik sırları vermez demiş. he babam, avrupalılar veriyor değil mi o sırları?! bu teknoloji transferi muhabbetini f-35 ve a-400m içinde çok yaptılar, ama içyüzünü kimse bilmiyor elbette. adamlar bunu her istedikleri için koz olarak kullandı, bakın şunu şunu yapmazsanız alırız elinizden bu hakkı dediler. peki şimdi ne yapıyoruz bu kapsamda? al buyur a-400'de sana kaportacılık yaptırıyorlar, asıl önemli olan aviyoniklere, motorlara vs. vs. diğer elektroniğe giremiyorsun bile. teknoloji transferine bak peeeh.!!! (yapılan işi küçük görmüyorum ancak durum bu maalesef.)

    size olayı şöyle anlatayım, s-400 ve öncesi sistemler feci etkilidir. kimse bilmiyor, bundan birkaç sene evvel ırak karışmaya başladığında rusya güneyimize indirdi o sistemleri suriye'ye filan. (amerikalılar da ırak'ın kuzeyine yığdılar benzer şeyler.) bizim pilotlarımız kendileri söylüyordu, daha malatya'dan, diyarbakır'dan kalkar kalkmaz kilit yemeye başlıyoruz diye.adamlar çekinir oldular suriye sınırında keşif yaparken, ne anlatıyorsunuz siz kardeşim, s-400 gibi sistem şu anda keşke daha fazla alınsa. yunanistan s-300'leri adalara koydu, bizim ekipten kilit yemeyen kalmadı o bölgede. entegre miydi o sistem nato'ya? değil, eee ama caydırıcı oldu bizim taraf açısından...

    bir de nedir bu nato entegresi olayının kastırılıp durmasının önemi nedir yahu? entegre olursa bile amerika kalkıp bize füze atarsa bir yanda da ben size füze attım diye radar ağından bilgi mi geçecek bize? yani o ağı kapamayacak elemanlar he mi?! ya zaten olay o noktaya gelirse dünya karışmış demektir meraklanmayın biz sadece figüran durumundayızdır.

  • 33. go kart aracında şalı lastiğe takılan hemşire

    sadece uyarmakla kalıp başörtüsünü çıkartmayan işletme de sorumlu denmiş. eğer başörtülü binemezsiniz dendiğinde o işletmenin başına neler gelir tahmin edebiliyor musunuz?

    "benim başörtülü bacımı go-kart'a bindirmemişler!!"

  • 34. en sadık erkek burcu

    selam ben oğlak. hiç aldatmamıştım. sonra bi gün aldatıldığımı öğrendim. ben de aldatmalıydım, denedim.
    yapamadım. almadı içim. bence ruh sağlığı yerinde olan bi insan kimseyi aldatamaz. çünkü aldatmak başlı başına hastalıklı bir şey. burçlarla alakası olduğunu sanmıyorum.

  • 35. murat başoğlu ve yeğenine hapis için dava açılması

    yargı mekanizmasının iyice saçmaladığını ve 'toplumun gazını almak' misyonuna büründüğünü düşünüyorum. ilgili tck maddelerine göz atalım:

    yedinci bölüm:genel ahlâka karşı suçlar

    hayasızca hareketler

    madde 225 - (1) alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    bu maddenin gerekçesi ise "hayasızca hareketler olarak madde metninde sadece alenen cinsel ilişkide bulunmak ve teşhircilik suçu olarak kabul edilmiştir. bu davranışların suç oluşturabilmesi için, alenen gerçekleşmesi gerekir. aleniyet için aranan ölçüt, gerçekleştiği koşullar itibariyle fiilin belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır." idir.

    dolayısıyla çok basit bir hukuk bilgisiyle söz konusu olayda ceza verilemeyeceği ve takipsizlik kararı verilmesi gerekeceği çok açık. söz konusu olayın ne kadar iğrenç olduğu yargıyı ilgilendirmez bu tarz düşünceler yargı mekanizmasının dışındadır. dolayısıyla yazılmaması gereken bir iddianame olduğunu düşünmekteyim.

    'aleniyet için aranan ölçüt, gerçekleştiği koşullar itibariyle fiilin belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır.' şu kısım çok önemli. siz bir şahsın limandan ayrılmış (murat veya ahmet farketmez) özel teknesine fotoğraf makinasının zoomu vasıtasıyla yakınlaşıp fotoğraf çekiyorsanız bu 'özel hayatın gizliliğini ihlaldir' 'hayasızca hareket değildir çünkü aleniyet ilkesi mevcut değildir. birinin evinize girip cinsel ilişki anınızı kaydedip yayınlamasıyla aynı şeydir hukuken.

    burada esas problem yargının işlevsizleştirilmesi ve 'toplumun gazını alma' misyonu edinmesi. bu olay medyatik kişiler arasında olmasaydı asla bir iddianame düzenlenmezdi.

  • 36. bir kız bir erkekle ilgili olmayan türkçe şarkı

    (bkz: gecenin matemini aşkıma örtüp sarayım)

    selahattin pınar'ın, babasının ölüm haberini alması üzerine mustafa nafiz ırmak tarafından sözleri yazılmış, bestesi de hüzzâm makamında pınar tarafından yapılmıştır. oğulun babaya seslenişidir.

    (bkz: gitme güzeller güzeli)

    mehmet erbulan, hastane odasında oğlunun yatağı başında yazmıştır. ali şenozan tarafından da bestelenmiştir. (evladı gözlerinin önünde can veren rahmetli taner şener de çok güzel okurdu bu şarkıyı). bu defa bir babanın oğula seslenişidir.

  • 37. ekşi sözlük'ün ülkeye faydasının olmaması

    acilen ak sözlük kurulması gerekiyor . ekşi gibi milli ve yerli olmayan amerigan , israil uşağı bir sözlük yerine ecdadımızın kıymetini bilecek , dinine ve adetlerine bağlı bir sözlük şart yoksa yaratıcı fikirlerin çoğu yok olup gidecek

  • 38. selçuk inan

    üzerine çok gidilen terliksi fitbolci... imiş.

    siz koduğumun evlatları üzerine gitme görmemişsiniz. biri medyatik olunca, isterse elli kişinin katili olsa bile bir noktadan sonra o sikişik merhametiniz devreye giriyor. camı penceresi olmayan barakada çocuk bakmak zorunda kalan annenin üzerine gidilmiştir, okula giden çocuğuna harçlık verebilmek için öğlenleri boş yarım ekmek yiyen babanın üzerine gidilmiştir, sırf dini inanışı ya da inanmayışı yüzünden eğitimi baltalanan öğrencinin üzerine gidilmiştir, otobüste itin tekinden tekme yiyen ve kimseden yardım göremeyen ve hatta mini eteği yüzünden ayıplanan kızın üzerine gidilmiştir...

    vaadettiği işi yapmayan, yapmadığı gibi yediği kaba pislemekten geri kalmayan ve buna rağmen parasını çatır çatır alan ve hatta bunu kankeytoları ile paylaşarak kendine destekçi satın alan, üstüne üstlük bir grup embesil tarafından savunulan ala yavşakların üzerine gidilmemiştir...

  • 39. ekşici kadınların ekseriyetle çirkin olması

    bu başlık resmen dinamit ile balık avının bir örneğidir.

  • 40. türk kızlarının çok çabuk kilo almasının nedeni

    ya tamam spor manyakları var anlıyorum da türkiyede cinsiyetten bağımsız kilo almamak çok zor.

    lan çarşıya çıkıyosun, dönerler sıra sıra, burgerciler, kebabçılar, hele hele balkan lokantası tarzı yerler offff boşaldım şu an...

    daha az kişinin bildiği nadide yerlere girmedim. et suyuna salçaya batırılıp kızartılmıs ekmek uzerine yagsiz kuzu sisleri gomdugum mekan, menemeni sanat haline getirmis dag basi kahvalti gecekondusu vs.

    lan evde kalsan soyle guzel bi somun ekmegine gomuyosun erzican tulumunu, biraz egricayir bali, salam pastirma, yanina da semiz zeytin karaya calan yesil renk. oyssshhhh.

    allahim sen bana omur ver bol bol yiyim. lap lap gomeyim tum nimetlerini. seksten guzel tek sey yemek yemek...

    yerken hayallere dalan, sessizlesen bir ben miyim ulan...

  • 41. pucca

    eski eşim okurdu bunun kitaplarını. şimdi çok daha iyi anlıyorum neden eski eşim olduğunu. ahahaha ucuz kurtulmuşum lan.

  • 42. mesai bitirme çişi

    mesai bitimine 10 dakika kala yapılan çiştir.

    böylelikle mesaiden 10 dakika daha yenilerek sonuca tatlı bir rahatlamayla ulaşılır.

    bunu yapan jardel tadında fırsatçıdır, buldum mu golü kaçırmaz. ikea kalemlerinden de yürütür, bedava diye pilava ketçap sıkar.

    bakın bu bir isyanın, bir baş kaldırışın çişidir.

  • 43. ateistlerin klasik saçmalıkları

    3 gunluk bir bebek ölüyor, bunun bile imtihana tutuldugunu dusunebiliyorsun. he canim he.

    ateiste, bunlarin kaniti olarak bir de kitabi, hadisi gosteriyorsun, bravo valla.

    (bkz: beyin bedava)

    ekleme: yazida muhammed peygamberin acliktan bogrune tas bagladigindan bahsedilmis.

    bu konuya aciklik getirelim, tum zamanlarin magduru ve mazlumu dinci kardesim.

    peygamberin muhammed zengin bir aileden geliyordu. kabenin yonetiminde ailesi yer aliyordu. babasi, amcasi, dedesi; kabedeki onde gelen putlarin kullariydi. isimlerinin kokenine inersen anlarsin (bkz: abdullah, abdulaziz, vs) . daha 25 yasinda, zengin bir tuccar kadin ile evlendi ve peygamberligi ilaninda, bu kadinla evli idi.

    tum savaslarda beste bir pay aldi ganimetlerden. o kadar cok ganimet birikiyordu ki, bir savasta yaninda savasan kafirlere adam basi 100 deve vermisti de, musluman askerleri kazan kaldirmisti hatta.

    savaslar sonrasi kisi basi 100 devenin dagitildigi bir yerde, hele hele kendisinin koyun tuccari oldugu bir zamanda*, neymis efendim acliktan bogrune tas baglamis.

    kimden ogreniyonuz lan siz bu dini? nihat hatipoglu'ndan mi?

  • 44. nedim şener

    bu dalyarak, fetö-akp işbirliği ile içerde yattığı sırada, en çok üzülenlerden birisi bendim.

    hatta öğrenci halimle, cebimde kalan son parayla kitabını almışlığım var, destek olmak için. elimi sikselerdi de almasaydım keşke.

  • 45. 2 bin lira maaş ile krallar gibi yaşayan adam

    "krallar gibi yaşama" anlayışınızı bir gözden geçirmeniz gerekiyordur belki. veya bu adam ailesiyle yaşıyor, kira fatura ödemiyor, tüm parasını ve artı "kredi kartlarını" kendi keyfine harcıyor olabilir. kredi kartı böyle durumlarda çok büyük etken, ocak ayından satın aldığı 5 günlük tatilini 6 taksitte ödüyordur belki ama senin bundan haberin olmaz. sadece havuz kenarında içtiği buzlu kokteylleri görürsün, paket dahilinde giriş yapabildiği clubları görürsün. istediği izlenimi yaratmıştır bile.

    ah sosyal medya...

  • 46. tüm zamanların en iyi galatasaray ilk 11'i

    bülent korkmaz , popescu , taffarel , hakan şükür içermediği sürece gerçeği yansıtmayacaktır.

  • 47. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    sanal dertleşmeyi bir kenara bırakıp ankara' da imkanlar kısıtlı da olsa elbet oturulacak bir yer bulunur sonbaharı içimde hissettiğim bu dönemde belki dertleşirsem dökerim yapraklarımı ve belki biraz rahatlarım sözlük.

  • 48. nihat kahveci

    hakkını istediği için kötülenen insan.

  • 49. düşün ki o bunu okuyor

    iyi ki varım lan. valla bak. kendimi çok seviyorum ahhahah