Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 26 ağustos 2017 beşiktaş bursaspor maçı

    şenol güneş'in negredo'ya verdiği süreler artıyor, bu gidişle önümüzdeki sezonun ortalarına doğru 90 dakika oynamaya başlar.

  • 2. 25 ağustos 2017 galatasaray sivasspor maçı

    tudorun ne kadar zeki bir adam olduğunu bu maç anladım.
    adam resmen selçukla yasini oyuna sokarak geçen sene mal buydu ben ne yapsaydım dedi

  • 3. kanlı pedini twitter'da paylaşan kadın

    1. reglde kan o kadar kırmızı çıkmaz.
    2. ped değil peçete.

    bu iki öncüle dayanarak diyorum ki hanım kızımız başka bir yerin kanamasını regl olarak yutturmaya çalışıyor.

  • 4. osmanlı imparatorluğu'nun çöküş nedeni

    ben bu konuda çok düşündüm. aslında osmanlı daha kurulurken çökük olmasına sebep olan unsurlar vardı. fakat bu unsurlar aynı zamanda osmanlının savaşlarda başarı göstermesini sağladı. osmanlının büyük zaafları aynı zamanda savaşlardaki güçlü yönüydü. lise tarih derslerinde anlatılanın aksine maça yenik başladık. tarih müfredatının yanlış bir bakış açısıyla tarihi ele almasının sebebi şu soruya toplum olarak doğru yanıtı verememiş olmamızdır: "bir millet için başarı nedir?".

    bu aslında çok önemli bir sorudur. çinliler hiç fetih yapmadan sulama kanalları inşa ederek nüfuslarını arttırdılar ve medeniyet kurdular. makedonlar ise şanlı zaferlerle dünyayı feth etti. moğolların ele geçirmediği yer kalmadı. peki sonuç olarak şu anda makedonların gücü ne kadar, moğolistan ne durumda? hiç savaş kazanmamış çinlilerin gücü ne kadar? o kadar fetih ne işe yaradı? sun tzu der ki galibiyetlerin en büyüğü hiç savaşa girmeden kazanılandır.

    osmanlı feodal dünyaya göçebe kitlelerle merhaba dedi. göçebelik bir yandan osmanlının ticari, bilimsel, nüfus artışı, şehirleşme gibi konularda çok zayıf olmasına yol açarken diğer yandan göçebe nüfusu asker yaparak askeri konuda büyük bonus kazandı. o sırada teknoloji isteyen konularda da diğer yerleşik milletlerden yardım aldı.

    göçebe nüfus savaşlarda bonus sağlıyor çünkü bir tarafta hayvancılık sayesinde etle beslenmiş, at bolluğu nedeniyle ordusunda fazladan süvari bulunan ve her bireyi göçebe yaşam tarzı sayesinde asker gibi yetişmiş vatandandaşlar ki bu vatandaşlar şehirli olmadıkları için canları da çok tatlı değil. mesela şehirli bir venedikli neden altın yağma etmek için bir sefere asker olarak katılsın. adam zaten ürettiği aynaları çevre ülkelere satıp para kazanıyor.
    diğer yanda hayatlarında ellerine kılıç almamış, talim bilmeyen, etle beslenmemiş sümsük avrupa köylüleri. öyle olunca osmanlının savaşlarda bonusu var. tabi arada sırada karşılarına köylüler yerine şovalyeler çıkınca da epey zorlandıkları oluyor.

    gel zaman git zaman osmanlı devleti göçebeleri köylü yapmaya başlar. çünkü köylü olmadan medeniyet olmaz. köylü olmadan kazanılan başarı sürdürülebilir değildir. köylü ürün üretecek ve sen köylünün malına vergi diye el koyacaksın ki o parayla medeniyet inşa edilsin. fakat böyle olunca da savaşlarda toslamaya başlanılır. işte insanların çöküş sebebi olarak aradığı neden budur. fakat dedik ya göçebe olarak da nüfus arttırmadan ayakta kalmak bir yere kadar.

    merak ederim eğer osmanlı bulgaristan ve batı trakyayı aldıktan sonra hiç mora, romanya, arnavutluk, macaristan gibi yerlere bulaşmasa da savaş kaynaklarını içte imar ve iskan politikalarına ayırıp köylüleşme, nüfus artışı, şehirleşme ve ekonomiyi teşvik edici politikalar izleseydi günümüz türkiyesi nasıl olurdu?

    edit: göçebelik, konar göçer anlamında kullanılmıştır. boylar göçmekte fakat genelde aynı mekanlarda takılmaktalar. fakat işgale uğradıklarında direkt olarak coğrafya da değiştirebildikleri oluyor.

  • 5. hollanda vizesi rezaleti

    vize memurlarının nefret ettiği birşey varsa o da yalan söylenmesidir.

    anladığım vize mağduru arkadaşımız sevgilisini ziyaret etmeye gidecek fakat vize memurları kıllanmasın diye bu gerçeği söylemiyor ve yalandan bir otel rezervasyonu ile başvurusunu yapıyor, ki bu gayet anlaşılabilinir bir durum, fakat rezervasyonu biraz erken iptal edilince ve vize memuru rezervasyonu kontrol edince yakayı ele veriyor. sıçıp sıvama kısmı ise itiraz dilekçesinde "ben zaten sevgilimi ziyaret edecektim, biz ciddi düşünüyoruz" itirafı ile yaşanıyor. yani vize başvurusunda yalan beyanda bulunduğunu itiraf ediyor arkadaş. ve bu bir vize memuruna karşı yapılmaması gereken ölümcül bir hata.

    ben malesef bu arkadaşın bir daha hollanda'dan kolay kolay vize alabileceğini sanmıyorum.

  • 6. 23 ağustos 2017 metro turizm rezaleti

    rezaletin ilk kısmı; haklarından bir sürü olay çıkan firmaya hala ısrarla biniyor olmanız, hakediyorsunuz artık. satışlar azalmadıkça düzelmeye gitmicek o firmalar.

  • 7. selçuk inan

    ya beyler bir şey anlatacağım; bu selçuk son adamken rakibi kovalamayıp yürüdü ya, ben onu fernando sandım ve çok üzüldüm. demek ki fernando da bir sakatlık var veya son dakikada oyundan düştü dedim. meğersem bu kansızmış. hem rahatladım fernando olmadığı için hem de neden bu adamdan nefret ettiğimi belki yüzüncü kez tekrar anladım.

    penaltıyı atacak beleşten alkış alacak diye de kahroluyordum ki gomis'in kara ellerinde gördüm topu da rahatladım.

    edit: bacağı çekmişmiş de o yüzden koşamamış. sorun da bu işte, herif orta şiddette bir depar bile atamayacak kadar bitik. bitik amına koyim bitik. kovun şu adamı. giydirmeyin bu formayı.

  • 8. kişide kaçma arzusu uyandıran muhabbetler

    bodybuilding muhabbeti kesinlikle listenin başında olmalıdır."abi gecen gun 250 kiloluk benchin altinda girdim,hemen ardindan 420 kilo bacak bastim,kardesim beslenmene dikkat etmen gerek,uyku cok önemli" falan filan bööğğ

  • 9. ölen emeklinin maaşı da ölmeli

    bir zamanlar fetöşü peygambere benzeten,
    hükümete yakın
    yeni şafak gazetesi yazarı son
    zamanların türedi
    'gazetecilerinden!' gümüş yüzüklü,
    tv lerin gözde yorumcularından
    her konuda fikri olan ergün
    yıldırım efendi buyurmuş.

    ve yine ergün yıldırım efendi ,
    engellilerin özel tüketim vergisi ödemeden
    engelli aracı almalarına da karşı çıkmış sebep,
    engellilerin çoğu zenginmiş!!

    oysa gerçek bir gazeteci!nin
    sosyal devlet diye geçinilen yerde
    elden ayaktan düşmüş,
    kimsesiz bakıma muhtaç erkek
    evlada da emekli maaşı
    bağlamalıdır demesi gerekir.
    ee, tabii adam hep iktidarın
    gücün tarafında hiç yokluk çekmiyor
    demek ki.

    ekmek yoksa pasta
    yesinler diyen marie antuaniette gibi konuşmuş.

    peki, kocası ölen bir emekli kadınlar ne yapar?
    hiç evlenmemiş , hiç çalışamamış eğitimsiz
    yaşlı bir kız evlat ne yer?
    ülkesini , toplumunu bu kadar tanımayan
    biri nasıl gazeteci olabilir?

    önce bir kendisine sorsun bakalım, kendi
    acaba kendi yazılarını para verip okur mu?

  • 10. 25 ağustos 2017 sertab erener çatalca konseri

    chp'nin, yerel yönetimler söz konusu olduğunda, seçilmesinin garanti olduğu bölgelerde sığır siklerini aday gösterdiğinin bir kere daha kanıtlandığı olaydır... nerde bir rantiyer var, nerde egosu götünden büyük bir dallama var çankaya, kadıköy, izmir, çatalca gibi yerlere belediye başkanı yapılıyor.

    kazara bir halk adamı (bkz: bülent tanık) seçilirse de bir dönem sonra ipi çekiliyor. amına koyayım chp, azıcık basiretli ol be!... akp'li dallamalardan ne farkı var şimdi bu çatalcalı lavuğun acaba?

  • 11. tolga ciğerci

    kontenjan kontenjan diye aglayanlar bu adama iyi bakin.

    su anda elinden forma alacak futbolcu var mi? kim kesebilir kendisini? belki de yeri su an belhanda'dan saglam.

    basaksehir'de 36'lik emre belozoglu. kendisini kesecek futbolcu, istemeyecek takim var mi? gidip de uc gomlek oyununu arttirmayacagi takim var mi?

    demek ki neymis? iyi topcu, caliskan topcu formayi her turlu aliyormus. turk futbolcularini kontenjan yaratip tembellesmeye alistirmak, hak etmedikleri seyleri saglamak yerine caliskanliga ve rekabete alistirmak lazimmis.

    esas o zaman milli takim ucusa gecer.

  • 12. ekşi itiraf

    az önce bir kase pilav (ketçaplı ve mayonezli), kurabiye, muz, çikolata ve 1 dilim ekmek (kaşar peyniriyle beraber) yedim. yemekle kapatmaya çalıştığım ama asla kapanmayan duygusal boşluklarımı sikeyim.

  • 13. yurt dışında türklerin yunan sanılması

    ben yunanistan'da yaşıyorum beni de yunan sanıyorlar. işin garibi yunanlılar beni yunan sanıyor.

    yani karistirilmiyor , bilakis birbirimize benziyoruz.

  • 14. en dehşet verici gerçek

    ölmek değil de, yani eğer gerçekten öteki bir dünya varsa ölüm o kadar koyan bir şey değil. asıl dehşet verici olan, tek bir hayat varsa ve bu hayat şu an bu entryi girerken yaşadığım hayatsa, hiçbir ama hiçbir, zerrece değerimizin olmadığıdır. düşünsenize özene bezene, üzerine titreyerek büyüttüğünüz yetiştirdiğiniz çocuklarınız öleceek gidecek, geriye hiç bir şey kalmayacak. kim kaldı iskenderden geriye, ne kaldı? ne kaldı onlarca imporatordan, savaşçıdan?

  • 15. lady bir gaga'da tutan şey ikimizi

    (bkz: kerhaneci sarhoşum bu gece)

  • 16. 26 ağustos 2017 floyd mayweather vs conor mcgregor

    bugün, sırf bu maç için las vegas'a 1300 tane özel jetin inmesi bekleniyor. jet sosyete dedikleri bu mu acaba amk.

  • 17. 24 ağustos 2017 akbank rezaleti

    öncelikle değerli vaktinizi alacağım için tüm sözlük ahalisinden özür diliyorum; ancak birikimlerimizi emanet ettiğimiz bankalar bizi ve emanetlerimizi koruyamayacaksa, müşterilerini mağdur ederek tatilimizi ve bayramımızı zehir edecekse neden güvenelim.

    yaşadığım olayı şöyle anlatayım;

    yıl içinde sadece 1 hafta tatil yapabilen ve bu tatile henüz yeni başlamış bir insan evladıyken telefonuma; akbank axess kredi kart limitimi belirten şöyle bir mesaj geldi

    gelen mesaj

    kredi kartımı kullanmadığım, antalya'da tatilde olduğum bir anda bu anlamsız mesajın hayra alamet olmadığını düşünüp hemen mobil şubeye girdim ve kredi kartımdan önce koton internet mağazasından 17,98 tl tutarında bir harcama; ardından da iski/ alo 185'den de 5.000,00 tl çekim yapıldığını gördüm. bu arada bankadan şüpheli işlemi bırakın, kredi kartımdan yapılan çekime dair hiç bir mesaj gelmemişti (bildirimlerim açık olup 50 tl'lik bir kredi kartı çekimi için bile normalde mesaj gelir)
    hemen bankayı arayıp şüpheli işlemi bildirdim ve kartımı kapattırdım. ilk gelen mesajla, kart kapatma süresi arasında sadece 5 dakikanın olduğu da görülmekte

    akabinde hemen bulunduğum yerdeki en yakın akbank şubesine giderek hemen bir harcama itirazında bulundum. abonesi olmadığım iski'den, ikamet etmediğim istanbul'da nasıl böyle bir çekim yapılacağını da itiraz da belirttim. takiben internet sitesi üzerinden de akbank'a ulaşarak itirazımı yineledim ve bana henüz finansallaşmayan bir işlem olduğunu ve provizyondaki işlem için tedirgin olmamı salık veren bir mail geldi.

    takiben provizyondaki işlemi iptal ettirmek ve durumu anlatmak için alo 185 hattını aradım, son aylarda iski vasıtasıyla bu tür dolandırıcılıkların pek çok kişinin başına geldiğini ve bu duruma yabancı olmadıklarını öğrendim ancak bu provizyon iptalini sadece akbank vasıtasıyla yapabileceklerini de tarafıma belirttiler.

    twitter'dan iski'ye ulaştım ve iski'den "bankamın beni korumak için neden bir şey yapmadığını, kredi kartı güvenliğimi sağlamanın bankanın sorumluluğunda olduğunu ve bankanın onlara dönüş yapması durumunda provizyondaki işlemi iptal edebileceklerini" öğrendim. görüşmelerde şu şekilde

    iski twitter şikayet 1
    iski twitter şikayet 2

    akabinde gündüz saatlerinde iski'yi de aradım, bilgi işlemdeki yetkililerle görüştüm, iski kaynaklı son dönemde bu tür olayların çok fazla yaşandığını ve bkm (bankalar arası kart merkezi) ile durumu görüştüklerini; pek çok insanın kart bilgilerinin ele geçirilerek bu tür dolandırıcılıkların yapıldığını ve bankamın irtibata geçmesi durumunda provizyondaki işlemin iptal edilebileceğini onlardan öğrendim. bankaya da bu durumu ilettim

    sabırla beklerken bu sabah, provizyondaki işlemin bana ait dönem içi harcamalarda yer aldığını görerek; bütün bu çabalarımın boşa olduğunu anladım.

    sevgili sözlük ahalisi; sözlüğün gücü çok fazla, aramızda akbank'da çalışan kişilerin olduğu ve bu durumun hepimizin başına gelebileceği malum. tatildeyken telefonum kapalı olabilirdi, yurtdışında olabilirdim; bana şüpheli işlemle ilgili uyarı mesajı göndermeyen, dakikalar içinde fark edip provizyondayken olaya müdahale etmelerini istediğim akbank nedeniyle fazlasıyla mağdur duruma düştüm.

    kartıma harcamadığım bir para nedeniyle 5000 tl üzerinde blokaj geldi, bayram harcamalarının olacağı ve tatilde olduğum dönemde beni maddi ve manevi çöküntü içine uğrattı.
    5464 sayılı kanun bu hususta, kart koruma yükümlülüğünü tamamen bankaya verirken; müşterinin yapması gerekenin sadece 24 saat içinde bankaya haber vermek olduğunu belirtirken; akbank bırakın provizyondayken işlemi iptal ettirmeyi, bir uyarı mesajı bile göndermeyerek ödemelerini günü gününe yapan müşterisinin güvenini kaybedip mağdur etmiştir.

    meçhul şüpheliler ve ilgililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundum, siz de destek vermek isterseniz; başlığı yukarıda tutabilir, sosyal medya ve iletişimden akbank'a ulaşabilirsiniz.

    twitter
    facebook
    akbank bize ulaşın

    desteğiniz için teşekkürler

    edit : bir yazar arkadaşım kart güvenliği kullanıcıya aittir demiş, 5464 sayılı banka kartları ve kredi kartları kanuna göre bilgileri ve müşteriyi korumak büyük bir kasıt yoksa ve ilk 24 saat içinde bilgi verilmişse 150 tl dışında bankaya aittir denilmekte

    kredi kartları mevzuatı

    bunu dışında kart bilgilerimi kimse ile paylaşmadım, asla sanal kart dışında internetten alışveriş yapmadım. yalnız aralık 2016 ayında internetten akbank'ın da yanıt verdiği kart bilgilerinin dolandırcıların eline geçtiği haberi hepimizin malumu

    akbank siber saldırı haberi

    provizyon iptali için de iski ile görüştüğüm de bankanız bu konuda resmi bir bildirimde bulunursa gün sonu işlemi gerçekleşmeden işlemi iptal edebiliriz ama kurumsal bir yapı olmadığınız için sizin söyleminiz ile işlemi iptal edemem dedi.

    edit 2 : akbank'dan twitter üzerindeki şikayetim nedeniyle arandım, aynen şöyle söylediler "sizin şikayetiniz kayıtlara geçti 45-180 gün arasında size dönüş yapılır."

    farkında mısınız ben bu parayı bu süreçte ödemek zorunda kalacağım, kartım bu meblağda bloke oldu, manevi yıkımımdan hiç bahsetmiyorum dediğim de

    biz bu süreçlerde sadece aracı kurumuz cevabını aldım, sanki para tahsilatını onlar yapmıyormuş ve beni bilgilerimi ve güvenliğimi sağlamak zorunda değillermiş gibi

    peki dedim bana haracama ile ilgili niye uyarı ya da tedbir mesajı gelmedi diye sorduğumda bu isteğinizi güvenlik biriminize iletiriz yanıtını aldım

    edit 3: az önce yine akbank'tan çağrı merkezi yöneticisi olduğunu belirten devrim hanım aradı, konuyla yakından ilgilendiğini ve en kısa sürede aksiyon almaya çalışacağını belirtti. haftasonu olduğu için olayın pazartesi günü netlik kazanabileceğini söyledi ve gerekirse direkt kendine ulaşabileceğimi ekledi.

    sabahtan beri gerek mesajla, gerek entryleri ile gerekse ilgili yerlere ulaşarak tüm sözlük ahalisi içten bir destek verdi. yatırım yaptığınız bankanızın sizi sahipsiz bıraktığı ve kendinizi güvensizlik nedeniyle hırpalanmış hissettiğiniz durumda; bu destek için herkese içtenlikle teşekkür ederim.

    ekşi sözlük çok büyük bir platform ve gerçekten ses getiriyor; bu olayın akıbetini yine bu başlıkta paylaşacağım ve sürecin gelişimi hakkında bilgi vereceğim. bu tür toplumsal sağduyulu yaklaşımların da yazar olmadığı için sesini duyuramayan herkes adına faydalı olacağı inancındayım. tekrar teşekkürler

  • 18. yasin öztekin

    burada önemli olan yasin öztekin değildir.

    sahada 90 dakika boyunca it gibi bir oraya bir buraya depara kalkmış rodrigues'tir.
    oyuna girdiği andan itibaren koşan eren derdiyok'tur.
    gol atmak için hırsından deliren ancak buna rağmen bencillik yapmayan bafetimbi gomis'tir.
    maçın son anına kadar yaptığı presten vazgeçmeyen mariano'dur.
    sahada abartıdan uzak, sadece işini yapan fernando'dur.
    bir takım görüntüsü çizen diğer değerli futbolcularımızdır.

    bu adamın maçta yaptıkları kendisini bağlamıyor. bu adam, bu güzel insanların emeklerine saygısızlık yapıyor. bu adam takım içindeki pozitif havayı sınırları olmayan iticiliği ve bencilliğiyle sabote ediyor.

    selçuk inan için de yazdıklarım aynen geçerli.
    ikisinin de götüne ivedikle tekme basılmalı. uzun vadede bu hareketlerinin sonucu trajik olacak.

    bu adamların götüne teneke bağlanıp yollanmıyorsa, taraftar tepkisini ciddi şekilde koymalı.

    yaptıkları şey, bencillikten öte sabotajdır.

  • 19. türkiye'de sıraya girme kültürünün olmaması

    gençken bir vesile ile abd'de 2 ay kadar kalmam gerekmişti. otelde çok ahım şahım olmasa da biraz dar bir alanda açık büfe kahvaltı vardı. orda tabi "personal space" olsun sıraya girme işi olsun çok önem verilen şeyler. adamlar kahvaltıyı alırken sıraya giriyorlar, kimse kimsenin dibine girmiyor falan. türkiye şartlarında ultra saygılı olmama rağmen başlarda kendimi bayağı kaba hissetmiştim. bizde sıraya girince hemen öndekine yanaşırsın-ki bir davar önüne geçmesin. orda adam sosini sakın sakin alacak, ilerleyecek, rahatsız etmeyeceksin... neyse bir gün otele bir otobüs dolusu pakistanlı geldi. ama pakistan rotary klübü mü ne, öyle elit pakiler. adamlar o kahvaltı salonunu resmen talan ettiler. ne sıra, ne düzen, ne saygı... tersten giriyor sosis, mısır bilmemne ne varsa dolduruyor gidiyor. öyle ki kendi gruplarının bir kısmına bile ekmek kalmadı. amerikalılar zaten şok, paralelize oldular. ama işte bu kültür. ne kadar rotarakt olursa olsun, adam yemeğe saldırmazsa aç kalacağı bir toplumda yetişmiş. işte o basit kahvaltı salonunda gelişmiş ülkeyi, az gelişmiş ülkeyi ve kendi konumunu görebiliyorsun.

    kültür gerçekten yavaş değişen birşey. bunu eğitimle falan bir anda değiştirmek mümkün değil bence. zamanla, daha şehirli, daha müreffef bir toplum oldukça yavaş yavaş ilerleyecek. arada olan bize oldu kaybolduk gittik ama napalım. düşünsenize o pakistan otobüsünden biri olduğunuzu. birinci gün kahvaltıya gittiniz aman sıraya gireyim, aman saygılı olayım falan derken aç kaldınız. ikinci gün aç kaldınız. üçüncü gün uyarmaya çalıştınız "ulan akbar iki günde amerikalı oldun. bizim akbar medeni olmuş. milletini beğenmiyor götümün kenarı" diye tepki aldınız. e artık dördüncü gün "saygının da sıranın da aq " demez misiniz? işte bu yüzden kültür oldukça ağır değişebiliyor.

  • 20. bir oturuşta okunan kitaplar

    her sayfasında artan gerilimi ile (bkz: stefan zweig)'in satranç'ı. öykü olmasının da etkisi var elbette.

  • 21. oğuzhan özyakup

    takımda topu basit, tafrasız, kısa ve dikine paslarla oynayan kimse yok. yapılan 10 hücumdan 3'ü caner'in, 3'ü quaresma'nın ortalarıyla, 2'si talisca'nın kendisine şut pozisyonu yaratma çabasıyla sona eriyor; kalan 2 hücum da pozisyon olacaksa zaten cenk değerlendiremiyor.

    muhtemelen bu sezon, son 3 senedir rakip ceza sahasına kısa paslarla girmeye en az teşebbüs ettiğimiz, ceza sahasında en az pas yaptığımız maçları oynuyoruz. bulduğumuz goller ancak o topların 8/10'unu kullanan isimlerin orta veya şutlarından geliyor. oğuzhan'la, oğuzhan'ın bildiği oyunu oynayacak, ver-kaça girecek, al ver yapacak, ileri topu birlikte taşıyabileceği bir kimse yok. hücumlarımızın 8/10'u rakip kaleye 40 metre mesafedeyken sona eriyor aslında.

    geçen sene caner'in sakatlanması nimetti, hiçbiriniz buna uyanamadınız. caner sakatlanınca sol kanattaki her topu 40-50 metre mesafeden ortalamaya çalışan kimse kalmayınca takım iki sene önceki oyununa kör topal devam edebildi. şimdi iki kanatta iki early-crosser ile oynuyoruz. kanatlar çizgiye o kadar yapışmış ki orta sahada baskı yapıp top kazanamıyoruz. ama bizim taraftarda bu oyunu oynayan oyunculara ve bu oyun sistemini değiştirmek için bir adım atmayan hocaya herhangi bir eleştiri yok, tek eleştirilen oğuzhan. onun sebebi de bütün yaz "oğuzhan şukadarmilyonyüro len amq" diye kafa siken gerizekalı renklilerin bizim taraftarı koyun gibi gütmesi. zira ozan tufan'ın alındığı milli takıma bu çocuğun alınmamasını mazur görebilen beşiktaşlıların yaşadığı akıl tutulmasının başka bir açıklaması yok.

    bakın ben size çok basit açıklayayım. milli takım son 10 senedir bir takım değil. oğuzhan bir takım oyuncusu. bu sebeple milli takımda üst düzey bir performans gösteremedi. oğuzhan'ın yanına koy sosa'yı, olcay'ı, onunla birlikte oyunu tafrasız, basit ve akıllı oynayacak oyuncuyu oğuzhan tüm takımı yönetsin. ama herkesin kendi halinde olduğu, her topu ayağına alanın, kendi meziyetlerine göre topu kullandığı bir takımda oğuzhan oynayamaz. çünkü bireysel yetenekleri o kadar üst düzey bir oyuncu değil. bu bağlamda söylemeli ki, beşiktaş da -tıpkı milli takım gibi- takım olma özelliğini çok hızlı bir şekilde yitiriyor.

    hem diğer başlıklarda "takım neden pas yapamıyor" diye zırlayıp hem oğuzhan'ı eleştirmek olmaz. takım boyu iki taç çizgisine yapışmış kanatlarla 60 metre olmuşken, en önemli meziyeti kısa pas yapmak olan oyuncuların yapabileceği hiçbir şey yok. oğuzhan beşiktaş'ın bu orta-kafa-gol oyunundan çıkış biletidir. yapılması gereken şenol hocanın o 10 toptan 8'ini kullanan oyunculardan takım oyuncuları yaratmasıdır. değilse bu sene çok q7 orta açsın da birilerine çarpan top gol olsun diye bekleriz.

    ek: bu yazı oğuzhan'ın özellikle hücumdaki formsuzluğunun nedenini açıklamak için yazılmıştır. ancak takımın kötü oynamasında en öncül sorumluluk bu oyuna göz yuman (belki de bu oyunu teşvik eden) şenol güneş'te, sonrasında takımı bu kötü oyuna mahkum bırakan q7, caner, talisca ve babel'de, sonrasında yedek oyunculara ısrarla forma vermemesiyle bir kere daha şenol güneş'tedir. önce bunları konuşalım, sonra oğuzhan ikili mücadele kazanamamış, atiba hatayla gole sebep olmuş, pepe kritik top kaybetmiş bunlara gelir sıra.

    yukarıdaki eleştirileri yapmayan insanların oğuzhan'ı fütursuzca eleştirmesi apaçık bir linç kültürünün tezahürüdür. önemli bir oyuncumuzun haksızca linç edilmesini önlemek bir beşiktaşlının boynunun borcudur. takım şu an ideal bir oyun sergilemiyorsa bunun sebeplerini konuşalım elbette, fakat oğuzhan takımın iyi oynamamasında üçüncül, dördüncül etkendir.

  • 22. galatasaray

    aziz olduğu sürece bize futbolda başarı haram artık.
    neyse sarışın marışın diyen tinerciler yerine bu sene sizi destekliyorum.
    biz birbirimizi biliriz, her türlü anlaşırız ne kadar kavga etsek de.

  • 23. zam yapmak yerine ürünü küçültme prensibi

    tadım çekirdekte yıllardır yapıyor bunu. mesela kırmızı paket bugün diyelimki 400 gram ve 8 lira mavi ise 200 gram ve 4 lira. bir yıl sonra kırmızı paketi 300 gram, maviyi 150 gram yapıyor. fiyat aynı kalıyor. kırmızı 200 grama düştümü farklı bir renkte 400 gram çıkarıyor. döngü devam ediyor. ben de çekirdeğimi alıp izliyorum.

  • 24. 26 ağustos 2017 göztepe trabzonspor maçı

    izmir marşı yankılanan maç.

  • 25. lahmacuncudan hamburger isteme şakası yapan kız

    buraya gelip bu hareket hakkında tespit kasanları tebrik ediyorum.

    ulan 10 yaşında ergen bir kızın, 20'yaşındaki beyinsiz youtuberlara özenip yaptığı bir hareket işte. adam burdan toplumsal sosyolojik tespit çıkarmış valla bravo. gören de kendisi 9 yaşında felsefi çalıştay düzenliyordu sanacak.

  • 26. sözlükçülerin favori müzik grupları

    1- herkesin ismini bildiği ama dinlemediği entel bir grup
    2- ben dahil çoğu kişinin bilmediği , ama yazarsam entel sanılacağım bir grup
    3- yutupta dolaşırken en fazla 500 bin dinlenme aldığını görüp yazdığım bir grup.
    4- natink els medır metalikası
    5- çok da sikimde olmayan, yutupda bile olmayan, belki de olmayan bir grup

    hadi bakalım attık oltayı bekliyoruz.

    not: (bkz: sadece çaylaklar favorileyince çok çok çok üzülmek)

    edit: oh insanlar beni favladı kendimi iyi hissettim ohhhh zirvede bırakmalıyım kamoon

  • 27. doktorların doktor olduğunu bir şekilde söylemesi

    #70406480

    misal şu entryde tıp öğrencisiydim diyor adam. konu ile alakası yok, istanbulda öğrenciyim bile dememiş. ben de nedenini sordum kendisine, yani hiçbir arkadaşım istanbulda boğaziçi elektronikte öğrenciyken diye giriş yapıp, alakasız bir konu hakkında konuşmaz, ben öğrenciyken der dedim, kendisi çekemiyorsunuz karanlığınızda boğulun falan dedi. screenshotları var.

    ne diyim ki...

  • 28. josef de souza dias

    (bkz: beyler burayı okumazlar)

  • 29. akp'liyim demenin alternatif yöntemleri

    not: akpli değilim.

    bu ve benzeri not bırakanlar, öpüyorum sizi.

  • 30. tip hariç kadınları aşık ettirebilecek şeyler

    tip hariç her şey. tamam yani koynuma alacağım adamın elbette göz zevkime de hitap etmesi gerekiyor ama bugüne kadar hiçbir adamın kaşına, gözüne, boyuna, tipine aşık olmadım. onlari beğendim, etkilendim belki ama, aşık olduğum özellikleri yine tekrar ediyorum; tip hariç her şey.

    not: parasına da aşık olmadım. onu geçin bi defa, o aşk degil alışveriş oluyor.

  • 31. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    başkalarının derdini dinleyince, kendi dertlerimizi belki daha kolay çözeriz merakımdan ötürü buyrun anlatın, konuşalım.

  • 32. mario gomez

    iki mahalle aşağıda nalburcu erkan abi var. aradım söve söve zor bela açtı dükkanı. iki kilo sentetiği yapıştırıyorum şu an.

    çok özledim lan seni.

  • 33. muzaffer izgü

    vefat etmiştir.
    artık eserlerini araştırabilirsiniz.

  • 34. izmirlilerin araba kullanmada zayıf olması

  • 35. 26 ağustos 2017 ataşehir semalarında görülen ufo

    (bkz: ağaoğlu my ufo)

  • 36. younes belhanda

    tanım: galatasaraylı futbolcu.

    gelelim asıl konuya. abi manyak mısınız siz? birbirinize niye sövüyonuz olm? o onun anasına küfrediyor, o ona bilmemne çocuğu diyor. koskoca adamlarsınız lan, ayıptır...

  • 37. moldova havaalanı polisi rezaleti

    benzer bir durum başıma gelmedi lakin paylaşmak isteyeceğim bir anım var.

    2010 yılında yüksek lisans yaparken nato çalıştayına katılmak için moldovaya gittik. o zaman 30 dolar gibi bir sembolik ücret alınıyordu vize için. onu ödeyip vizemizi aldık. havaalanında pasaport kontrolden geçtikten sonra valizimle tam dışarı çıkacaktım ki polisler durdurup valizimi aramak için beni bir odaya aldılar. daha valizimi açıp tam doğru dürüst kontrol bile etmeden para istediler benden. yıllardır abd ve avrupanın önemli ülkeleri dahil birçok ülkeye girip çıktım başka bir yerde böyle bir rezalet görmedim. o gün rüşvetin pazarlığını yapmıştık. verdiğim para da birkaç euroydu. ama hayatım boyunca unutmayacağım bir anıdır.

  • 38. antrikotun kilosunun 70 tl olması

    ülke ekonomisin ne halde olduğu gösteren et fiyatı. ulan 4 kişilik ailede akşam herkes 250 gram et yesin dersen cebinden 70 tl çıkıyor. sonra yok efenim ekonomi çok iyi, bok iyi.

    ne tarım iyi bu ülkede, ne hayvancılık, ne de sanayi onda da anca montaj zaten.

  • 39. erkeklerin zeki kadın sevmemesi

    (bkz: sevilmeyen kadınların kendini zeki sanması)

    uyumsuz, asosyal, sorunlu biri olabileceğiniz ihtimalini de gözardı etmeyin.

  • 40. şenol güneş

    burak yılmaz - alışma dönemi 0 - gol 3
    gomis - alışma dönemi 0 - gol 3
    nasri - dün geldi - 20.dk 1 gol
    negredo - cenk küser :( beklesin.

    sabit fikirli deyince küfür yiyoruz

  • 41. nurettin yıldız'ın kadınları dövün fetvası

    aleni şekilde suç işleyen insanları ifşa etmenin neresi mallık, anlayamadım.

    bence bu insanlar görüşleri ulu orta yayılıp da tepki çekmesin diye bu kadar kızıyorlar.

    bu tiplerin bu açıklamaları çarşaf çarşaf yayınlanmalı ki neyle karşı karşıya olduğumuz görülsün.

    yoksa bu tipler "nur yüzlü hoca efendi" gibi laflarla evinin içine kadar gelecek, her yeri ele geçirecek sonra ağlayacaksın "aaa bunları mal diye önemsemedik ama evimize kadar gelmişler" diye.

  • 42. fikret orman

    burada, sahaya maytap atanları savunan malları ortaya çıkarmıştır. sen git, aziz yıldırım başlığında "istifa" çağrısı yapmaya devam et.

    orman, beşiktaş'a zarar verenler hakkında konuşup, bunun neresi beşiktaşlılık diye sordu. bu açıklamada yanlış bir şey görmüyorum.

  • 43. the red pill

    yazılanları okuyorum da yok arkadaşım redpillciler sert yapmakta haklıymış. ne diyorsunuz allasen? bir de laf sokmuşsunuz sözde.

    hayır, redpill kadınlardan tekme yiyen erkeklerin acı ile kurdukları bir şey falan değildir, kız düşürme şeysi de değildir. aramızda her şeyin bokunu çıkaranlar çokça yaşadığından redpillden de bu yönde nemalanmaya çalışanlar olacak elbette. "kadınlara iyi davranmayın, ben de eskiden iyi çocuktum ama şimdi badboy oldum akıllandım, kızları da götürüyorum vuhuhu" diyen adamlar redpilli götünden anlamış adamlardır. redpill böyle bir şey değil. kadın tavlama taktiği değil, kadın ve erkek doğasını anlatmaya çalışan bir düşünce sistemi bu.

    redpillci(başka tabir bulamadım şimdi) arkadaşlar kimi yerlerde çok ağır şeyler de söylüyor doğru. ama bu biraz da, bu anlayışsızlığınızla kafayı yemeklerinden olsa gerek. öyle değilse de bir düşüncenin hepsini almak zorunda değilsiniz anasını satayım. yani benim de sevmediğim ve katılmadığım bazı yerler oluyor ama ne olmuş? yahu din değil bu. azıcık ana fikre bakın, ötede beride yanlışlık varsa da torpuleyin, daha iyi fikirlerle gelin de sizi dinleyelim. hani sizin ne var elinizde?

    hem çok merak ediyorum genel olarak redpillin hangi deyisinden rahatsız oldunuz?

    -mesela hipergami diye bir şey açıklamışlar. kadınların, erkekler gibi gelişigüzel ilişki kurarlarsa neden mutsuz olacaklarına dair hipergami ve alfa widow başlıkları altında açıklamaları var. açın okuyun ve allah aşkına başlıklarda salak salak sataşan ergenusları bir kenara bırakarak, dürüstlükle söyleyin, yalan mı? kadınlar sizce neye göre seçiyor peki partnerlerini?

    -günümüzde kadınların kendilerini erkekler gibi değerlendirdiklerini, erkeklerden beklediklerini, erkeklerin de kendilerinden beklediklerini sanarak ilişki dinamiklerini yanlış anladıklarını söylemeleri yalan mı? bu konuda yanlış yetiştirilmiyor muyuz sizce? bir terslik görmüyor musunuz? gerçekten mi?

    -iyi erkek olmak ve erkek olmakta iyi olmak diye bir tabir de vardı... 10 numara! günümüz erkeklerinin erkek olamadıklarını erkek çocuğu gibi sıkışıp kaldıklarını ve bunun sonucunda da ne kadınların ne de erkeklerin ilişkilerinde aradıklarını bulamadıklarını söylüyorlar yalan mı?

    -erkeklerden her zaman daha çok şey beklenir. üzerlerinde hayvani bir baskı vardır. sakarlık ya da başarısızlık bir kadın için kimi zaman şirin olabilecekken erkek için asla değildir. kimse erkeğin hatalarını hoş görmez, başarısızlığını tolere etmez, asla. ulan yalan mı bu? başarısız olduğu için intihar eden erkekleri ve kadınları düşünün, oranlayın. acaba neden öyle?

    -erkekler hayatı boyunca yaptıkları her şeyi başkaları için yaparlar. onay kazanmak ve statü oluşturmak hayati bir öneme sahiptir ve yaptıkları her şey statülerinde etkilidir. kadının sırf kadın olduğu için bir değeri varken, erkeğin "erkek olmakta" iyi olamadı ise hiçbir değeri yoktur deniyor. evet çok ağır laflar ama yalan mı?

    -kadınlar zayıf erkekleri severler şefkat duyarlar ama asla aşık olamazlar diyorlar yalan mı? zorunuza mı gidiyor? bütün ezik erkeklere "iyi çocuk" sıfatını bedavadan dağıtıyoruz da öyle mi gerçekten? neden o iyi çocuklara aşık olmuyor peki kadınlar? "kadınların efendi adam yerine piç sevmesi" başlığında sallayıp durdunuz vakti ile... 'ayy birak kanka siken seviliyor bu devirde' tarzı sitemleriniz pek tatmin edici değildi, başlık desen baştan falso zaten. redpill buna açıklama getiriyor işte, kadınların sevgisi tamamen hayranlık temellidir. öyle şefkatle, iyilikle aşık olmazlar diyor. uzun uzun da anlatıyor, açın okuyun yalan mı?

    -günümüz feminizm akımı altındaki eşitlik lafları kadına inanılmaz pozitif ayrımcılıklar veriyor ve erkeğe yapılan haksızlıklara, erkeklerin sorunlarına üzerindeki baskılara hiç ses çıkarmıyor diyor, yalan mı? erkek olmak çok rahat demiyor mu herkes, öyle mi cidden?

    -kadınlar başka kadınlar tarafından beğenilmeyen erkeklerden şüphe duymaya başlar diyor, yalan mı? bakın belki kasten yapmıyorsunuzdur, ama yok mu bilinçaltınızda oğlum. dini nedenleri bir kenara atalım, 25 yaşında ve hiç sevgilisi olmamış bir erkek size ne düşündürür? redpill adam gibi açıklıyor nedenlerini, yalan mı diyor?

    -kadınlar daha çabuk değer kaybederler denmiş. kabul çok ağır bir cümle ve kimi zaman boku çıkıyor. sol framede kadınlar 35inden sonra ölsünler bence iyy diyen salak ergenlerden bahsetmiyorum ama allah aşkına düşünün. adamlar buna doğurganlık üzerinden evrimsel temel de sunuyorlar. kardeş yalan mı? 40 yaşındaki adamların arzulanabilirligi ile 40 yaşındaki kadının bir mi gerçekten? redpill buna açıklama getirince mi suç?

    çok afedersiniz de bazı ağır sözler sebebiyle bir halt anlamadan ortaya atlayıp komik oluyorsunuz sadece. duygusal sataşmaları bırakın. kendi düşüncelerinizi, redpilli neden yanlışladığınızı anlatın, feyz alalım.

    ha, ilaveten redpill kadına köle muamelesi yapmaz. evde otur çocuk bak len de demez. kadını ezmez, erkegi yüceltmez. hatta erkeklerin büyük kısmını itin götüne sokar, dikkat ederseniz esas erkeğe acımasızdır, zira en başta doğa erkeğe daha acımasızdır ve redpill de doğayı açıklama derdindedir, gerçektir. ve evet sevgili suserlerim şahsen bana büyük farkındalık kazandirdiydi, hala iddia ediyorum bırakın şu inadı, size de kazandıracak. yahu alfa erkeği olacağım heheh gazindaki ergenlere bakmayın siz, fikre bakın çok rica ediyorum. bazı şeyleri anlayalım, kabul edelim ve nasıl bunu yararımıza çevirebiliriz onu tartışalım. katılmadığınız yerlerde daha iyisi ile gelin, sizi de dinleyelim.

  • 44. bafetimbi gomis

    taraftar fazla g.tünü kaldirmis, her boku abartiyoruz, bi oyuncu taraftar gaziyla penalti attigi macin 86. dakikasinda alkislatilmak icin cikiyorsa gik demeden kulubede olmasi lazim.

    bu yaptigi hirs filan degil terbiyesizlik, tudor'u göt gibi birakti adam geri döndü izah etti hala artistlik yapiyor.

    acilen hocasindan özür dilemeli.

    taraftarimiz uyanik olsun bu konuda tudor'un yaninda olmaliyiz.

    tudor'u zamaninda cok sevip sneijder konusunda delirmis bir taraftarim.

  • 45. beşiktaş

    hakemleri ve düdüklerini algı peşinde koşan rakiplerinin anasının amına sokmasını beklediğim takım.

    ulan amk evladı.
    demirören 6 şampiyon çıkardı.
    beşiktaş'ın borcu belki 10 yıldır o düzeyde.
    neden bu amk düdükleri 3 yıl sizi şampiyon yaptı o zaman?
    he amk evladı?
    madem beşiktaş düdükle şampiyon yapıldı, neden sezonda 2-3 teknik adam değiştirdin?
    neden kadronu komple değiştirme ihtiyacı duydun?

    beşiktaşlı yazar arkadaşlar başlıkta ağır küfürler ettiğim için kusura bakmasın ama hala şu 2 yıl şampiyonluğuna hakem filan diyenlerin anasından girip bacısından çıkacağım. başka bir dilden anlamıyorlar çünkü.

    bu süreçte neredeyse ayda 1 hoca değiştirdiler.
    avrupa'dan silsen kimsenin fark etmeyeceği kulüplere elendiler.
    ama hala beşiktaş hakemle şampiyon olmuş.
    bunu diyen orospu çocuğunun takımı beşiktaş'tan son 4 maçta 1 beraberlik kurtarabilmiş. diğer maçlarda beşiktaş kalesini görmüşlüğü yok.

    ulan skik.
    her fırsatta 4 yıldız, 20 şampiyonluk diyorsun.
    bu işler tff ile oluyorsa senden ala hırsız mı var?

  • 46. sertab erener

    okulda müsamere olur kıçı kırık müdür ve yardımcıları ayrı bir yere oturur. önüne geçemezsin.
    camiye büyük biri gelir, namazını kılar. yanına gelemezsin.
    sahile ünlü biri gelir, yüzmeye başlar. yanında yüzemezsin.
    tiyatroya gidersin; en önde belediye başkanı vardır, oradan bilet alamazsın.
    konser olur, en önde kocaman boşluk olur ama protokol vardır. oradan izleyemezsin.

    sizin amacınız hizmet etmek dayılar, karıştırıyorsunuz bazen. allah veya imparator değilsiniz, firavun değilsiniz. 10 bin oy alıp, hizmet etmek üzere gelen kişilersiniz siz. sana kim sıradan vatandaştan daha önde ve onların önüne geçmesine izin vermeden konsere gitme hakkı veriyor?

    gerçi imam osurursa cemaat sıçar. en tepedekiler kendilerine saray yaparsa küçükler de ''audi mi çekeyim yanlarına, mercedes yetmiyor''dan buralara kadar uzanan küçük şovlar yapar.

    helal olsun sertab erener. müthiş bir hareket yapmış anlatıldığı gibiyse olay.

  • 47. mars'a dev bir sapanla ulaşım sağlamak

    paint çizimi olmadığı için hayata geçirilemeyecek fikir.

  • 48. igor tudor

    takımın kötü gittiği dönemde sonradan gelip olumsuz sonuçlar alması onu kötü teknik direktör yapmaz. ligin ilk 3 maçını kazanması da başarılı yapmaz. siz de kulüp yöneticileri gibi vizyonsuzsunuz. oturup bekleyeceğiz sadece.

  • 49. murat başoğlu'nun abisinin tacizci çıkması

    içinde bol bol 'iddia edildi' ve 'ileri sürüldü' bulunduran bir haber. inanayım mı inanmayayım bilemedim.

  • 50. türkiye'nin ekonomide ispanya'yı sollaması

    bunun kişi başı hasılaya ne faydası olacak anlatsana delikanlı.

    benzer mantıkla çin ekonomisi norveçin 30 katı. hangisi daha müreffeh ?

    imla edit.