Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. türkiye'nin ahlaken çöküyor olmasının nedeni

    herkesin şahitlik ettiği çöküşün nedenidir.

    ahlakı, cinsellik eksenli bir kontrol mekanizması zannetmişiz. edeple, iffetle ahlakı karıştırmışız. benzer şekilde, namusu da cinsel bir kavram sanacak kadar gerilemişiz.

    cumhuriyet tarihinde türkiye bütün enerjisini iki kesimin mücadelesine harcadı.

    “ahlakın kaynağı dindir” veyahut “din aynı zamanda ahlaktır” diyenlerle “hayır, ahlakın kaynağı din değildir, din başka, ahlak başka” diyenlerin mücadelesi.

    eğitim, ticaret, sinema, medya, şehir mimarisi… her şey bu zıtlığa göre şekil aldı. bu kavga ülkede herkesin uyacağı etik kuralların belirlenmesini de engelledi.

    artık bu kadar da olmaz derken her gün bir yeni ve daha adi, daha aşağılık olan olaylara şahitlik ediyoruz. yalan, talan, din sömürüsü her şey tavan yaptı.

    zaten ahlaken kötü durumda olan ülke iyice kötüye gidiyor. ahlaksız toplum, çürük toplumdur. çok fazla gitmez böyle. arap ülkelerine bakın. hepsi iç savaş ya da komşusuyla savaş içinde. işte bunlar hep ahlaksızlıktan ötürü.

  • 2. kılıçdaroğlu'nun tecavüze uğramasını isteyen kadın

    (bkz: kılıçdaroğlu bahane)

    zilli kelimesine "beni" yerleştirince herşey ortaya çıkıyor zaten.

  • 3. sınavlarda alınmış komik notlar

    bütünlemesine çalışılan dersin finalinden yanlışıkla 100 almak. maksimum 10 verilebilecek bomboş sınav kağıdı sisteme 100 olarak girilmiş hocaya hiç çaktırılmamıştır. sonuç olarak mid-termde sıçılan dersten ba harf notuyla geçilir. (bkz: swh)

  • 4. bıçak parası yüzünden 5 ay hapis yatacak doçent

    bunun 3-5 bin isteyeni 10bin isteyeni de var.
    adaletli hakime saygılarımızı sunarız.
    kimse gazeteci diye hapse girmeyecek doktor diye hapse girmeyecek diye birşey yok.
    çatır çatır milleti yolarken iyi.
    yargılanmaya gelince ben doçentim yok.

  • 5. adalet yürüyüşü güzergahına tezek dökülmesi

    --- spoiler ---

    ey iman edenler! allah için hakkı kollayıp gözetleyenler olun!
    bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi adaletsiz davranmaya asla
    itmesin. (maide 8.)

    --- spoiler ---

  • 6. kocama artık bana yetmediğini nasıl söyleyebilirim

    + isimde ilerledim, artik sisman degil fitim, is yerinde herkes benle ilgileniyor. artık bana yetmiyorsun.
    - ben de dün akşam superball'dan 200 milyon dolar çıkmıştı onu dicektim.
    + anan zaaaaaa şey aşkım şakamı nasıl buldun....bana ne alacaksın?
    - 20 metre dildo alıcam sana artik yettigi kadar.

  • 7. ithal et vergisinin %130'dan %26'ya düşmesi

    yemeğe %130 vergi koymak ne ya!

  • 8. ülkemize gelse konserine 1000tl verilecek sanatçı

    1000 lira vermem için mozart'ın chopin'in gelmesi lazım.
    radiohead'e bu parayı verecek adamlarla aynı yerküreyi paylaşmak beni çok yaralıyor sözlük.

  • 9. şenay tek

    tırcıları tecavüzcü zanneden hanımefendi. tşof başkanı cevap versin bu kadına.

    edit: sosyal mesaj verme ihtiyacından mütevellit...

    eski adıyla inanç lisesiyeni adıyla tevitölolarak bilinen memleketimizin güzide lisesi potansiyelini çeşitli sebeplerden dolayı tam olarak kullanamakta. okulun bu yılki mezunlarının yazdığı veda mektubu şöyle.

    türkiye'nin en büyük vakfı olan türk eğitim vakfı'nın parası olan yardımseverlerden ihtiyaç sahibi bursiyerlere para aktarmaktan daha fazlasını yapabileceğinin hatta -ülkemizin mevcut durumunu göz önünde bulundurduğumuzda- yapmak zorunda olduğunun farkındalar. karşılaşılan problemlere yönelik üretilen çözümler kalıcı olmamakla birlikte vakfın ciddi bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyduğu aşikardır.

  • 10. porno filme halk dilinde verilen isimler

  • 11. ekşi itiraf

    bir suredir issiz oldugumdan hobiden para kazanmak suretiyle hayatimi idame ediyorum ve bir is icin alacati'da bir gece kulubundeyim birkac saattir.
    ulkenin bogucu ve huzur kaciran hali buraya pek ugrayamiyor.
    yuzlerce kadin erkek hepsi egleniyorlar.
    kimisi cok zengin kimisi oyle gorunuyor ya da.
    herkes telefonla ilgileniyor genel olarak.
    ben de is sirami atlattigim icin birlikte oldugum ekibi bekliyorum.
    turkce muzik gercekten cok sacma sekilde hayat bulmus megerse...
    bu kadar garip ve sacma sozlu muzik nasil cikiyor sasirdim.
    ınsanlar en cok 90'larin efsanelerinde kopuyor, zira remix'in remix'i olan sarki var.
    ıcki siselerine balik avinda kullanilan fosforlu cubuk atiyorlar ilginc olmus.
    yan masaya deli gibi don perinyon sampanya geliyor ve az evel bu gorgusuzluk dj arkadas tarafindan da bilmem ne bey barda dp kalmadi bu kacinci sise denilerek onaylandi.
    luks arabalar ve 4lu 5li erkek gruplari sekilcilikte yillarin ekolu olmaya devam ediyorlar adeta.
    masalarinda chivas regal kovasi ve enerji icecegi bolca.
    kasli kollar, kirli sakal, dar lakost tisort ve bel lastigi markali donlari gorunen dusuk bel pantolonlari ile formata uygunlar.
    kadinlar yine en cok eglenen ve telefonla az ilgilenenler.
    burada hic yoksa 500 insan var ve cilgin bir para donuyordur eminim.
    lakin dendigine gore cok bosmus.
    lisede ve universitede cok giderdim kuluplere ama uzun yillar sonra anladim ki iyi olmus biraktigim, kafam 1 saatte davul oldu.
    hah serdar reyiz de caldigina gore tum gece kulubu item'lerini yasamis oldum an itibariyle.

    buradaki insanlarin ulkeden bihaber tipler olmadigina inanmak istiyorum ama kendimi kandiriyorum biliyorum.
    cunku bugun yine teror aramizdan uc vatan evladini aldi.
    bugun bayramin son gunuydu ama ulke sanki hic bayrammis gibi degildi.
    benzin hala 5 kusur lira.
    otv denen illet daha neye konacak bilmiyoruz.
    doviz hala 4 lira sinirinda...
    et ithal, saman ithal, turizm bitti, binlerce isletme iflas vermis onay bekliyor.
    sucsuz insanlar hapiste cunku muhalifler.
    45 cocuga tecavuz edildi kimse gik demedi.
    ozgecan'lar olduruldu olduruluyor...
    4milyon suriyeli kucuk mafyaciklar olmayi basardi ve buyuyorlar...

    bu da boyle bir can sıkınti tespiti olsun.
    bitse de gitsek amk.

  • 12. bafetimbi gomis

    galatasaray'a hayırlı olmasını dilediğim azman.

    şimdi galatasaray bu adamı aldı diye önce biraz uyuz oldum (çünkü böyle psikopat tipli futbolcular bizim memlekette iyi iş yapar) , sonra da sevindim. bu adam çok gol atsın da meydan üçüncü beşinci takımlara kalmasın, ligde şampiyonluk yarışı daha üst seviyelerde sürsün, tiner kokusundan kurtulalım, türkiye kupası finali konya ve başakşehir arasında oynanmasın.

    beşiktaş son iki sezon başarısız fenerbahçe ve galatasaray'ın ekmeğini yedi. umarım bu sene ronaldo da pepe de galatasaray'a gelsin, galatasaray yeniden güçlü olsun ki fenerbahçe de güçlü olsun.

    bıktım ulan şu görmemiş, ezik, futbol (ve basketbol) cahili beşiktaşlılardan.

    adetullah: alex de souza

  • 13. canan karatay

    çılgın kadın.

    kendisinin tavsiye ettiği diyetle bir yılda ve 27 yaşında yedi damarınız tıkanmaz, kalp krizi geçirmezsiniz, bypass olmazsınız. bu olası değildir. ya o kişide genetik bir lipid metabolizması patolojisi ya da hiperlipidemi sendromu vardır ya da başka patolojiler vardır.

    "kaynım çok çay içerdi kanser olmuş demek ki çay kanser yapıyor"

    rica ediyorum biraz beyninizi kullanın.

    ayrıca devamlı bazı makaleleri "işte bilim böyle diyor" diye sunanlar var. o makaleler tek başına bir şey ifade etmiyor. her makale "bilimsel" değildir. bunlar kontrol edilir. ve zaten kabul görürse, desteklenmişse ana kaynaklarda yer bulur. aptal gibi "aha bak makale var işte kahve içmek trafik kazası yapıyormuş" gibi şeyleri söyleyip durmayın.

  • 14. gelmiş geçmiş en büyük devrimci

    'bir gün benim sözlerim bilimle çelişirse, bilimin gösterdiği yolu seçin' diyen kişidir.

  • 15. reenkarnasyonun gerçek olması

    olay hatay'da gerçekleşmediği için inanmadım.

    zamanında hatay'da reenkarnasyon ile geri dönen bir çocuğu izlemiştim belgeselde. otobüsün otomatik kapısı çarpmış buna ve ölmüş arkadaş. köyüne geri döndüğünde ailesini bulmuş, kendinden 20 yaş büyük kadınlar "babaaa" diye elini öpüyorlardı veledin. bir de otobüs getirmişler, çocuk otobüsün kapısını "nalet gappıııı beni sen öldürdüğğğğn" diye tekmeliyordu.

    o kadar samimi geldi ki diğer şehir/ülkelerdeki haberlere inanmaz oldum. bu işin merkezi hatay'dır arkadaş. *

  • 16. kadınların iyi araba kullanamamalarının nedenleri

    iyi araba kullanmak ve trafiğe uyum sağlamak farklı kavramlar. biz erkekler genel olarak iyi araba kullanırız diye biliniriz fakat iyi araba kullanıyor olmamız (direksiyonu iyi çevirmek, gaza veya frene kontrollü basmak) trafiğe iyi uyum sağlıyor olduğumuz anlamına gelmiyor. liseden bir arkadaşımı bilirim, muazzam araba kullanır, belki çok zorlasa rallici bile olur fakat çocuk psikopat. ne zaman onu arabayla görsem şehirden korna sesleri yükselir. sağdan geçer, soldan uçar, öndeki arabanın götüne girer, eli kornadan ayrılmaz, makas yapar. şimdi bu çocuk iyi araba kullanıyor da ne oluyor? trafiğe uyum sağlayabilme kabiliyeti sıfır. o yüzden iyi araba kullanabilmek, trafiğe iyi uyum sağlayabilmekle ölçülmesi gereken bir husustur. ben trafikte birilerini tehlikeye sokan, muazzam hız tutkunu, bir eli telefonda diğer eli dışarıda bir kadın sürücü görmedim. varsın biraz yavaş hareket etsin, bizim onlara sabır göstermemiz gerekiyor. annem mesela, normal bir şekilde araba kullanır fakat hiçbir yerde yazılı olmayan, trafiğin kendine has kurallarından bihaber. dolmuşların sinyal vermeden şeride dalabileceğini bilmiyor, caddeye kaçan topun peşine koşan bir çocuk olabileceğini tahmin edemiyor. vay efendim sonra kadınlar araba kullanamıyor, bunun cinsiyetle ne alakası var lan. trafikte bir sürü düşünce yoksunu, beyin fakiri, trafik canavarı insan var.

  • 17. kürt'üm denince verilen türk tepkileri

    olsun olsun moral bozmak yok.

  • 18. avek doğuş volkswagen rezaleti

    bir arkadaşın mesajını aynen aktarıyorum:

    geçen sene avek otomotiv'den sıfır volkswagen golf marka araç aldık. fakat 1,5 ay önce aracın tavanında çürümeler başladı ve her geçen gün büyüyor.

    fotoğraflar:

    https://i.hizliresim.com/7ng95n.jpg

    https://i.hizliresim.com/jw3en9.jpg

    çürük için avek'e gittiğimizde ilk 15-20 gün hiç arayıp sormadılar bile. saolsunlar. halbuki aracı satın alırken aracın başında 3 kişi bizimle gayet güzel ilgilenmişti. biz defalarca arayıp sorduk, peşlerinden koştuktan sonra ancak ilgilenme zahmetinde bulundular.

    bu süreçte de görüştüğümüz satış müdürü ben olaya vakıf değilim diyip bizi teknik müdüre yönlendirdi. o da ben vakıf değilim deyip bizi kaporta sorumlusuna yönlendirdi. o da ben vakıf değilim, izindeydim deyip satış sorumlusuna yönlendirdi. satış sorumlusu da bu departmana daha 2 gün önce atandım ben hiç bir şey bilmiyorum dedi. yani avek otomotiv'de kimsenin kimseden haberi yok. yada bizi bıktırmaya politikaları bunlar.

    kendileri bir süre doğuş otomotivle de görüştüklerini söylediler ve sonuç olarak da "dolu yağışından olmuş olabilir, bizi ilgilendirmez" dediler

    yine bastırmaya devam ettiğimizde ise avek otomotiv "çürümeyle ilgili doğuş otomotivle görüşün, neticede biz aracı onlardan alıyoruz" dediler, biz de doğuş otomotivle görüştük onlar da "muhatabınız avek otomotiv'dir. biz ne işlem yapıldığını bilemeyiz" dediler. yani iki taraf da sorumluluğu birbirinin üzerine attı.

    dolu yağışından olmuş olabilir denildiğinde zaten hem sinirden kan beynimize fışkırdı hem de bu komik açıklamadan dolayı açıkçası bir süre tebessüm ettik. volkswagen'in aracları dolu yağışında çürüyor mu dedik? sustular. bize "belki de siz tavana asit döktünüz bilemeyiz" dediler.

    daha sonraki günlerde ısrar ettiğimizde ise "aracı 77 bin tl'ye geri alabiliriz" dediler. aracın şuan 2. el değeri piyasada 95-100 bin tl. neden onların fabrikasyon hatasından dolayı 77 bine satalım? ayrıca istanbul'da şiddetli dolu da yağmadı ve tavanda göçük falan da yok. tavandaki boya her geçen gün kalkıyor. bide madem suçunuz yok neden aracı geri alalım diyorsunuz?

    77 bine alıp, tavanını boyayıp birine 100 bine satmak mı amaçları? yani hatalı araçlarını bizden alırken bile kar etme düşüncesindeler.

    ilerleyen günlerde mahkemeye falan vereceğimizi söyleyince ise fiyatı 80 bin tl'ye çıkardılar. biz tabi kabul etmedik.

    tavandaki çürümeyle ilgili avukata verebilmemiz için yazılı bir rapor istediğimizde ise vermemekte direttiler. "mahkeme bizden istesin, verelim" dediler.

    sonuç olarak biz fırsatçı değiliz, illa bize 2017 model sıfır araba verin veya 100 - 150 bin tl verin demiyoruz. aracın 2. el piyasası ne ise o rakamı bize verin aracı geri alın dedik.

    buarada aracımızın garantisi de 6 yıllık. satın alırken ekstra ücret ödeyip garantiyi uzun süreli almıştık. o kadar hevesli, iyi niyetliydik yani.
    1,5 aydır çürük daha da artıyor ve biz korkudan aracı kullanamıyoruz. kapıda yatıyor. aracın daha kredi taksiti sürüyor ve biz her yere taksi veya toplu taşıma araçlarıyla falan gidip geliyoruz.

  • 19. emre mor

    fenerbahçe ile görüşen geleceği parlak futbolcu.

    neymiş efendim, şenol güneş'in elinde yıldızlaşabilirmiş ama fenerbahçe'ye geldiği için ancak kerim frei olabilirmiş.

    kerim frei de iki yıldır ziya doğan'ın elindeydi sanki amına koyim.

  • 20. 4 bira 1 paket sigaranın 46.5 lira olması

    alkol lüks imiş.
    demirel'in kerhaneleri kapatalım millet bizi mi sksin lafı var ya? bu lafı bu ülkede yöneticiyim diye geçinenlerin kafasına tabela yapıp çakacaksın.
    ne oldu alkol zamlanınca? millet leş gibi esrara ve bonzai'ye başladı.
    ne oldu kerhaneler kapanınca? tecavüz ve tacizler arttı.
    her kararın bir yansıması oluyor. devlet isen tek taraflı bakamazsın.
    bir karar verirken o kararın artı ve eksileri değerlendirilmeli. 2 bira 1 sigara 1 tuzlu fıstık bu ülkede gariban eğlencesiydi lan.
    dün uzun zamandan sonra ilk kez (free shop harici) tekelden viski alayım dedim. 200 lira bir chivas. e ebeninki ya. 26 euro veya 29 euro bu zıkkım fs'ta. kardeş üreticinin ve senin karın helal gerisi haram zıkkım olsun dedim. adam benden aldığı vergiyle diyanet kurup beni hedef gösteren açıklamalar yapıyor.
    benim paramla bana artizlik yapıyor ya.

  • 21. recep tayyip erdoğan'ın ayasofya'yı ibadete açması

    2013 kasım ayında mhp'li vekil yusuf halaçoğlu tarafından meclise sunulan; "ayasofya ibadete açılsın" önergesi bilin bakalım kim tarafından reddedildi? evet düşündüğünüz gibi. akp'li vekillerin çoğunluğu da elinde bulundurmaları sebebiyle oy çokluğu ile ayasofya ibadete açılmasın diyerek el kaldırdılar. dönemin akp genel başkanı ve başbakan rte partiye tamamen hakimken, beklemedikleri bu önerge karşısında bildiğiniz şok olmuştu.

    geçmişi asla araştırmamayı huy edinmiş ve sorgulamaya üşenir olduğumuz için, her sene ayasofya'yı ibadete açar açar kapatırız. böyle de ütopist toplumuz maalesef.

    biraz hafıza tazeleyelim;

    http://arsiv.ajans5.com/…in-tbmm-de-reddedildi.html

    http://www.radikal.com.tr/…n-teklifi-verdi-1494049/

    http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=31859

  • 22. alanya'da suriyelilerin küçük kızları taciz etmesi

    samsun'da kısa dönemlerin sınavı yapılacaktı. trabzon'dan yakın bir arkadaşımla yola çıkacaktık. öğretmenevinden yer ayırttık. biletleri bir hafta evvel almıştık.

    arkadaşım sivaslı, ben ayvalıklıyım. meğer onun samsun'da akrabaları varmış. nasıl olmuşsa sınava geleceğini öğrenmişler. ille de kendilerinde kalmasını istediler telefonda. arkadaşım yanında benim olduğumu, onlarda kalırsa bana ayıp olacağını belirtti. akrabaları beni de alıp gelmesi için çok yoğun ısrar edince bu kez ben onu kırmayıp istemeye istemeye kabul ettim.

    hiç tanımadığım insanlar evlerini bana açtılar. utana sıkıla yemek yedim. giderken alınabilecek en büyük boy kutuda baklava aldım ki ufak da olsa bir hayrım dokunmuş olsun. aldığım tatlı öğretmenevine vereceğim para kadardı aşağı yukarı. sağ olsunlar çok iyi insanlardı. yabancı hissettirmemek için ellerinden geleni yaptılar. erkenden yattık. sabah altıda sınav yerine gidecektik. gece büyük tuvaletim geldi. dedim ki sıkayım dişimi ayıp olmasın insanlara gece vakti. uyandırırım, rahatsız ederim diye sıktım kendimi, uyudum.

    millet sınav yerinde sıra kapmaya uğraşırken ben deli gibi hela arıyordum. sözün kısası mahcubiyet ve ar damarı insanı insan yapan şeydir.

    çok da ihtiyacım olmadığı halde bana evini açan bu insanlara hala minnet duyarım. savaştan kaçan insanların bu kadar arsız olmaları hiçbir zaman anlamayacağım bir şey. onlara yurdunu açanların çocuklarını taciz edecek adamların yaşam hakkı olduğuna inanmıyorum.

    empati falan diyorlar ya. sikeyim empatiyi. gittiğim misafirliklerde yayılarak dahi oturmayan ben kendimi bunların yerine koyamam, kimse kusura bakmasın. süreceksin böyle hareketler yapan köpeği savaşın en civcivli yerine. yediği kaba sıçan insan sayılmaz nazarımda.

    (bkz: acımamak)

  • 23. dünyanın en sinir bozucu kokusu

    ceset kokusu.
    bilen, bu konuyu tartışmaz bile.
    17 ağustos 1999 marmara depremi sonrası, kayıp bir yakınımı ararken, teşhis için sayısız cesede bakmak durumunda kaldım.
    kokunun insan psikolojisini ne ölçüde etkileyebileceğine o zaman, hayret ve dehşetle şahit oldum. dilerim hiçbiriniz benzer bir durumu yaşamak zorunda kalmazsınız.

  • 24. 27 haziran 2017 afrin operasyonu

    bir kaç ay önce binamıza mantolama yaptırdık. yapanlar kürt asıllı. birisi afrinden kaçmış. kendisi bir ilköğretim hocasıymış. nasıl da güzel anlaştık. ben antepliyim sizinle komşuyuz dedim, yüzü güldü, biz de sizinle komşuyuz dedi. niye kaçtınız neden böyle bir şey oldu hocam diye sordum. (tam olarak anlaşamıyoruz, mantolama işinde çalışan bir kardeşimiz var, gerekirse tercümanlık yapıyor.) bunlar hep emperyalizm abi dedi. suriyede pek birşey yok hocam neyin peşindeler dedim. kıyamet yaratmak amacındalar dedi. abi nasıl yaşıyorsun şimdi öğretmenlikten ameleliğe indin, nasıl olacak bu işler dedim. sen canını sıkma abi, biz çalışmaktan utanmıyoruz dedi. çay, kek bilmem ne işte evde ne varsa ikram ettim. nasıl da utandı, nasıl minnetkar kaldı. abi biz kardeşiz dedim. sen benim abimsin dedi.
    estağfurullah kardeşim sen benim hocamsın dedim. insan olsaydık yeterdi be abi dedi.

  • 25. 30 yaşında evini arabasını alamamış bekar erkek

    araba neyse de 30 yaşında nasıl ev alabilir ki bir insan. kümes bile alamazsın. annesi babası yardım ederse o başka.

  • 26. polonya

    5 sene önce üniversiteyi kazanmışım, acayip mutluyum yaşadığım iğrenç şehirden kurtulacağım için. adeta anadolu'nun bağrından kopup ankara'ya geldim, kazandığım okul hakkında hiçbir fikrim yoktu, önceden hiç araştırmamıştım okulu. zira tek amacım büyükşehirlerden birisine kaçabilmekti. şuan ismini vermek istemediğim üniversite liseden bozma bir üniversiteydi ama olsun. kısa sürede alıştım, okulda iyi kötü ortam yaptım. 3. sınıfa geldiğimde erasmus diye bir şeyin olduğunu öğrendim. hedef büyütmüştüm, anadolu'nun bağrından kopup yurtdışına da ayak basmalıydım. okuldan başvurularda başarılı öğrencilere öncelik vereceklerini öğrendim. derslerim çok iyi değildi ama bir şekilde gitmeliydim, hayalimdi bu.

    bizim okulun o yıl anlaşma yaptığı üniversite polonya'da bir üniversiteymiş. polonyalıların bizim liseden bozma üniversiteyi görmeye gelecekleri günü öğrendim. bunlar okula geldiklerinde bu güruhu bir şekilde yakalayıp kafalarına girmem lazımdı. o gün okula sabahın köründe geldim, adamların yolunu gözledim ama gelmediler. derslere girip çıktıktan sonra öğle yemeğinde yemekhanede donatılmış bir masa gördüm. aha dedim kesin polonyalı misafirler için kurulmuş bu masa. beklediğim gibi oldu; misafirler geldi ve yemeğe başladı. misafirlerin yemeğini bitirmesini bekledim, mutlaka tek yakalamam lazımdı. herkesin çevresinde pervane olduğu kel bir beyfendiyi, yetkili abi budur diyerek tuvalete giderken takip ettim. adam tuvaletten dönerken kendisiyle konuştum ve acıklı hikayemi anlattım. ülke sınırlarından çıkabilmek için tek şansımın bu olduğunu söyledim, bu liseden bozma okulda intihar noktasına geldiğimi anlattım. adam baya üzüldü bana referans olacağını söyledi.

    daha sonrasında ben başvurumu yaptım, hasbelkader bizim bölümden polonya'ya gidecek 3 kişiden 1 tanesi ben olmuştum, acayip sevindim. gideceğimiz okul torun'da bir okulmuş. kendi kendime iyi lan belki buraya kapağı atar toruna torbaya karışır hayatımızı orada sürdürürüm dedim. dönem arası geldi, artık gitme vakti yaklaşmıştı. konaklayacağım yeri bulmak için biraz erken gittim, uçak biletini de erken alıp ucuza getirdim. ailemin durumu olmadığı için şehir merkezine uzak varoş bir yerde ev tutmak zorunda kaldım. olsun yine de mutluydum, sonuçta türkiye'den polonya'ya gelmiştim. zaman içerisinde alışır, burada da ortamımı yapar, gece hayatına akarım diye hayaller kuruyordum. tabi işler beklediğim gibi gitmedi, aylarca yalnız kaldım. doğru düzgün polonyalı arkadaş bile edinememiştim. hiç arkadaşım yoktu doğru düzgün. günlerim benzer şekilde geçiyordu, keko gibi ania ve magdalena kovalıyordum ama sonuç hep hüsrandı. kimse bana yüz vermiyordu polonyalı olmadığım ve dillerini bilmediğim için.

    bir gece saçma sapan gece kulüplerinin birinde moralim dibe vurmuş 1 zlotylik bira içerken bir kız geldi. beni uzaktan gördüğünü, herkes eğlenirken niye bu kadar mutsuz olduğumu sordu, çok dikkatini çekmişim. polonya'nın beklentilerimin altında olduğunu, ırkçılar tarafından hep dışlandığımı ve keko gibi dolandığımı söyledim. kısaca hikayemi özet geçtim. kız kendisinin norveçli olduğunu, üstelik kız olmasına rağmen onun da benzer zorluklar yaşadığını anlattı. yine de durumu benim kadar kötü değildi, ben farklı ülkelerden toplamda 5-10 kişi tanırken onun polonyalı arkadaşları da dahil olmak üzere daha geniş çevresi vardı en azından. o gün baya muhabbet ettik, bana telefonunu verdi. günlerce muhabbeti baya ilerlettikten ve 3-5 kez buluştuktan sonra sevgili olduk. o günden sonra hasbelkader başlayan erasmus maceram su gibi akıp geçti.

    daha sonrasında türkiye'ye döndüm, polonya'dan çok kız arkadaşımı özlemiştim. polonya ortak buluşma noktamız olmuştu, oradaki arkadaşlarımızla da iletişimi koparmamak adına bir fırsattı hem bu. yıl içerisinde polonya'ya git gel yaptım defalarca. her gidişimizde o arkadaş ortamımızı toparlamaya çalışıyorduk. orada yaşayan polonyalı arkadaşların olduğu ortamlarda konu her zaman bu ırkçılık mevzularına geliyordu bir şekilde. ben türkiye'de yaşadığım için hiçbir şekilde ağzımı açamıyordum. kız arkadaşım norveç'te yaşadığı için benim yerime de polonya'yı tertemiz gömebiliyordu, kimse gıkını çıkartamıyordu sıkıysa çıkartsınlar! o norveç'ten gelmişti boru mu? tabi bu durum karşısında kıza acayip hırslanıyordu polonyalılar ama bir şey diyemiyorlardı. hepsi şu türk keko konuşsa da bi ağzına sıçsak diye gözümün içine bakıyordu ama asla ketenpereye gelmiyordum. şimdilerde kız arkadaşım agnette ile bergen'de yaşıyoruz, yakında evleneceğiz. polonya da fena bir yer değildi ama ben 10%'luk hakkımı kullanarak norveç vatandaşlığını seçtim, pişman değilim. norveç vatandaşlığına geçtikten sonra polonya buluşmalarımızda iki kelam etme hakkına kavuşacağım kısmetse, artık başım dik.

  • 27. pamukkale turizm

    muavinleri suratınıza attırmazlar. osbirlerini insan gibi gider, tuvalette çekerler. öyle iyi firmadır.

  • 28. galatasaray

    herkes kitlenmiş belhanda'ya, gomis'e. u17 takımından aslanlar gibi 5 çocuk kampa alınmış. bu çocuklardan biri bile as takıma dahil edilse asıl o zaman üstündeki ölü toprağını atacaktır.

  • 29. bu başlıkta yaşımızı belli ediyoruz

    yazildi mi bilmiyorum ama;
    "tekrar edilen anadolu liseleri ve oss sinavi "desem heralde yeter...

  • 30. trafikte kendinden güçlü arabaya selektör çakmak

    senden hizli gidiyorsa bisiklete bile yol vereceksin amin dogurdugu seklinde yorumladigim eylemdir. sol serit sollama serididir, hiz siniri da olsa, araban ferrari ama yavas da kullanmak istesen senden hizli gelen varsa sol seridi bosaltacaksin. araban guclu ama her lafin eziklik gostergesi.

  • 31. asla tartışılmaması gereken insanlar

    yobaz ve cahiller.

  • 32. beşiktaş

    her şey süper de;
    "lale devri bitti" geyikleri ayrı bi süper amk.

    1. fenerbahçeyi 100 milyon euroya yakın para harcadığı sezon ters düz ettik. yani o kısım o kadar önemli değil.

    2. iskelet oluşturdu dediğiniz galatasarayın ortasaha üçlüsünden ikisi selçuk inan ve tolga ciğerci. kanat oyuncuları ise beşiktaşta ilk 18'e giremeyecek olan rodriguez ile yasin. sol bekiniz kim siz bile bilmiyorsunuz. sağ bekiniz yok. defansınızdaki iki oyuncudan biri ya semih olacak ya serdar aziz. başınızda teknik direktör diye kariyeri boyunca 5 deplasman galibiyeti görmemiş tudor var.

    bu sik gibi takımınızla yürek mi yediniz peri masalı bitti ayakları çekiyorsunuz?

  • 33. mesajınız var yeşili

    ilk mesajda normal konuşuyorsunuz. herhangi bir amacınız yok. üçüncü mesajda "yaşın kaç, adın ne, nerede oturuyorsun, buluşalım mı" diye evriliyor. istisnasız sonunda da şu var ":)"

    sözlük değil endüstri meslek lisesi. bu kadar mı boşluktasınız ben anlamıyorum ki.

  • 34. 4 gün tatil sonrasında çalışmak

    çok güzeldir. hele ki dönüş çarşambaya denk geldiğinde. çünkü 3 gün çalışıp yeniden tatil olacaktır.

    gençler, şükredelim çalışacak bir işimiz ve çalışabilecek sağlığımız olduğu için.

    öptüm, kib. bye.

  • 35. otobüs çarpan adamın ayağa kalkıp bara girmesi

    bizde otobüsler, hiçbir zaman barların olduğu caddelerden geçmez. boşuna heves etmemek gereken hadise.

  • 36. avusturya ile avustralya'yı karıştırmak

    neyini karıştırıyorsunuz anlamış değilim. neyse ön bilgi vereyim ben yine de.

    - dünya savaşını başlatan adam mesela avustralya macaristan veliahtının kangurusunu vurmuştur.
    - avusturya yeni zelanda'nın komşusudur.
    - avustralyanın denize kıyısı yoktur avusturyanın vardır. avusturya hint okyanusu kıyısında yer alır.

    daha merak ettikleriniz varsa cevaplarım.

  • 37. şehirde latte içip bayramda köye giden tip

    geçen kış taksim'de starbucks'ta havaş otobüsünün kalkış saatini bekleyen ben, ertesi gün memlekette koyun gübresi temizlemiştim.

  • 38. dilencinin üzerinden 71 bin tl çıkması

    büyük ihtimalle parayı saklayacak bir banka hesabı veya kasası yok bireyimizin. bütün mal varlığını yanında taşıdığına inanıyorum.

    yoksa bi bayramda toplanacak para değil bu.

    yani değildir umarım.

    edit: bu arada haber görsellerindeki paraları tek başıma maksimum 1 saatte sayarım. 8 tane zabıtanın bu parayı 1 günde ancak sayabilmesi düşündürdü.

  • 39. 28 haziran 2017 ayakkabıma taş girmesi

  • 40. hayattan bugüne kadar öğrenilen en önemli şey

    kimseyi hayallerimize ortak etmememiz gerektiği. hayal kırıklığına uğramıyorsunuz, kesin bilgi.

  • 41. aslan burcu kadını

    hakkında bu kadar entry girilince öldü sandım.

    şaka şaka hakkında bu kadar entry girilince tayt giyen kız, kocasının soyadını almayan kadın, evlenmek istemeyen kadın, 86 kişiyle yatan kız, nişanlanınca çikolata dağıtan kız, osururken hapşıran kız, yürürken sakız çiğneyen kız gibi kadınlarla ilgili tüm sikten başlıklarda olduğu gibi buna da nefret mi kustular diye merak edip baktım ve evet ne orospuluğu ne kaltaklığı kalmış, yatakta kötüymüş, evde kalırmış, iq'su düşükmüş otmuş bokmuş. ha bir de o'na nasıl davranmanız gerektiğini anlatanlar var.

    dünyada 2.5 milyar kadın var. 12'ye bölünce 290 küsur milyon kadın demek. bu kadar kadın sadece farklı yılların güneş takvimine göre aynı dönemine denk geldiler diye ortak karakter özellikleri taşıyor olabilirler mi? 20 tane karakter özelliği sayarsanız zeki, kibirli, huysuz, inatçı, kinci, şefkatli, meraklı, lider ruhlu, götünden yıldırım çıkarabilen falan diye herkese 1-2 tanesi denk gelir elbet. ama neden duygusal olmak ağustosun 4'ünde doğmakla bağlantılı olsun? genelleme, derinlemesine değerlendirme yapamayan sığ beyinlerin kaçış noktasıdır, burç muhabbeti yani genel olarak astroloji de bunun sistematik hali. neden bu madrabazlık bu kadar tutuluyor?

    ben de neden gecenin bu saatinde bu konuda 3 paragraf entry giriyorum? çünkü burada hem astroloji, hem kadın düşmanlığı, hem genelleme var. ben bu kadar geri zekalılığı bir arada görünce dayanamam. zaten reenkarnasyonla dünyaya kelebek olarak tekrar gelip at sikine konan kadın başlığında bile kadınlara hakaret edilecek neredeyse, bari burada yapmayın ya. 21 temmuz - 21 ağustos arası doğmuş bi kızla yurtta kavga etmiş gelmiş burada ona saydırıyor. alla'şkına gidin tedavi olun.

  • 42. ekşi siyasetçiler & kemal kılıçdaroğlu zirvesi

    asrın zirvesi olacaktır.

    a otobusu istanbul'dan, b otobusu de ankara'dan yola çıksa ne zaman ortada buluşurlar onu öğrenecegiz sonunda *

  • 43. biranın sonlara doğru ısınması

    zemzem suyu gibi içerseniz antartikada olsada ısınacağı aşikardır. 15 dakikada için bitirin amk şunu. bir arkadaşım vardı ben 3. bomontiyi söylerken şişesi yarıda kalmış ''ay budaa ısındı yaa içilmiyor ''diye hayıflanırdı mına koduğumun kulakları çınlasın

  • 44. kadınların vücutlarını teşhir etme sebepleri

    genelde vücudu güzel olup yüzü güzel olmayanlar ve
    yüzü güzel olup vücudu kilolu olanlarda sıkça
    rastlanan durumdur. ilgisel ya da özgüvensel olabilir.

  • 45. şehit babasının ayıp olmasa güler oynarım demesi

    az önce gece hattında izlediğim baba. metanetini şok olmasıyla bağdaştırmıştım videoyu izlerken ama az önce canlı yayında izlerken olayı şova dönüştürdüğünü düşünmeye başladım. bir kaç anektod takıldı gözüme. askerlikten ihraç edilmiş bir adam ve nedenini söylemedi, soruyu geçiştirdi. çok konuşulduğunu ima eden muhabire (gülerek) hanım değil de ben biraz daha dikkat çektim gibilerinden bişeyler dedi. en önemlisi ise metanetini neye borçlu olduğunu soran muhabire, imam hatip mezunu olduğunu söyledi soruyla alakasız.

    kimse kusura bakmasın şehit olan çocuk bir yana bu adama zerre saygı duymadım. kendi annem babam arkamdan böyle bişey söyleseydi onları da affetmezdim. kaybettin ya, öldü yani dönüşü yok, cennete gideceğinden emin bile olsan bu yaşta kaybettiğin çocuğun için böyle diyemezsin. bunun vatan sevgisi vs ile alakası yok. ilahlaştırmayın şöyle şeyleri. sadece çocuğa üzüldüm allah rahmet eylesin.

  • 46. iş eğitimi dersi almış efsanevi nesil

    ne işe yaradığını hala çözemediğim ders. koca sınıfta istenileni ortaya çıkaramayan, çıkarsa bile mal gibi çıkaran bir tek bendim. hoca üzülüp yanıma yardım etmesi için bir kaç kişiyi yollardı, sonra o kişilerin sayısı artardı. koca sınıf küp yapabilmem için bana acıyarak ve üzülerek yardım ederdi. sınıfın tek aptalı gibi. bir süre sonra benim yanıma hep yardımcı olarak birini verdiler ve iş eğitimi dersi bana acıyarak bakma dersine dönüşmüştü. neyime acıyorlarsa amına koyim elim yatkın değil işte. bir arkadaşın "senin aslında bu dersten muaf olman lazım" demişti. sanki çürük raporu alıyoruz rezalete bak.

  • 47. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    aşkından, eşinden ya da ilişkisinden konuşmayı seven, açık görüşlü, mini etek ya da tayt seven, seksi olmak için siyah ve kırmızı yerine mor ve bordo renge inanan* 1.66+ boy 80b+ göğüs, keyfine düşkün kadınları beklerim. sıcaktan bunalan, klimayı kullananlar da gelebilir...

    https://connected2.me/lithium9979
    http://ribony.com/lithium9979

  • 48. endüstri mühendisliği

    endüstri mühendisliğinde autocad, gams, c#, python, r, minitab, arena eğitimi verilmediğini zanneden bazı şahıslar tarafından ms office len mq tarzında yorumlar yapılan meslek. evet evet aynen, bütün gün powerpointte acaba arka plana ne koysak diye düşünüyoruz biz. hiç analiz falan da bilmeyiz zaten.

  • 49. ataşehirde tavanı aynalı günlük kiralık ev

    ilanda evdeki gizli kamera sayısı da belirtilseymis keşke.