Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. murat kosova

    bu adam ülkeye basketbolu sevdiren adamların başında geliyor.

    bu adam ülkede yetişen en iyi basketbol sunucularının başında geliyor.

  • 2. hiç bitmemesi istenen şeyler

    annemin ömrü.

  • 3. kpss 2017

    sosyal bilgiler öğretmenliği mezunu olarak 5. kere gireceğim sınavdır. öğretmenlik hayalim yok. kuramıyorum bile. branşımdan sınava 30 bin kişi giriyor ve taş çatlasa 150 kişi alınıyor. mülakata 3 katı çağrılsa 450 kişi yapar. yani ben 30 bin kişiden ilk 450 olup (3 tane kol gibi sınava girip başarıp) mülakata gireceğim. hiçbir zaman yandaş olmadım. çevremdekiler git üye ol dediler ama hiçbir zaman kendime yediremedim. tarlada günde 50 liraya limon-portakal topladım. hala daha tarlalarda çalışıyorum.
    tek umudum p3 puanı kasıp gardiyanlığa filan başvurmak ama onlar bile mülakatlı ve torpilsiz olmuyor.
    sınava bile çalışamadık doğru düzgün. hoş yarın çalıştığım yerlerden ya da adamakıllı müfredattan sorular gelmezse ki beklentim o, ışık görmüş tavşan gibi kalacağım.
    allah ya da artık neye inanıyorsanız o hepinizin yardımcısı olsun. geleceğe umutla bakabiliyorsanız ne mutlu..

  • 4. illere göre saç kestirme fiyatları

    yıl 2007 burdur'a askerlik için gitmişim. teslim olmadan saçları kestireyim dedim. pasaj gibi bir yerde bir berber tabelası gördüm, saç kesimi 2 tl yazıyor. girdim tıraş oldum borcum ne kadar dedim 6 tl dedi. e tabelada 2 tl yazıyor dedim, o sadece saç kesimi, kesmeden önce saçı yıkadım, kestikten sonra da yıkadım 2 şer den 4 tl yıkama parası dedi. adamlar asker sikme konusunda profesyonel olmuş artık, bir şey diyemedim...

  • 5. 21 mayıs 2017 trabzonspor başakşehir maçı

    yaklaşık 40-45 milyon başakşehir taraftarını üzen maç olmuştur.
    (bkz: ahahaaohaoahaohaaha)

  • 6. 8-0

    bjk ile malmö'yü kardeş yapan skordur. hala kırılamamış malmö tarafından egale edilmiştir.

  • 7. survivor 2017

    helal be gökhan ilk defa gözüme girdin. hiç tiri viri yapmadan bu kadar potadan çıktım ama herkes her potaya girdiğinde ağlıyor dedin ya içimin yağları eridi

  • 8. ekşi itiraf

    ablam iki sene once benim arabamla takla atti, o gun bugundur araba kullanmadim.

    trafikte giderken trafik ne kadar tikaliysa ben o kadar mutlu oluyorum. herkes trafige kufur ederken ben de ediyorum ama icimde guller aciyo. adim adim gitmekten mutluluk duyuyorum. bir yere gidiliecekse ablamin ne kadar araba kullanmasi gerektigini hesapliyorum, trafigin az oldugu saatlerse huzursuz oluyorum.

    hayattaki en buyuk korkum ablami kaybetmek.

  • 9. vergi dairesi bile özelleştirilmeli

    tabi, kesinlikle ihale ile mehmet cengize verilmelidir.
    çünkü milletin anasını silkmeyi vergi dairesinden bile iyi başarırlar.

  • 10. msn messenger'ın yerinin doldurulamaması

    bence biz msn'i değil, msn'i kullandığımız zamanları özledik.

  • 11. otomatik vites

    (bkz: takım tutar gibi vites tutmak)

  • 12. 21 mayıs 2017 ak parti olağanüstü kongresi

    bugün türkiye'de demokrasinin öleceği gün olacaktır.

    belki çok uzun zamandır böyle hissediyorduk, böyle yaşatılıyorduk, böyle yönetiliyorduk, fakat bugün yasal olarak diktatörlüğe geçiş yapacağız. katkıda bulunan herkesin umarım bir gün demokrasiye ihtiyacı olur. bugünlük beddua kotamı da bununla birlikte doldurmuş bulunuyorum.

  • 13. starbucks'ta ders çalışmak

    10 tl'ye aldığın bir kahveyle saatlerce bir masayı meşgül etmene hadi bir şey demiyorum (aslında demek lazım da bana düşmez o mekan sahibinin problemi) ama tutup da "sessiz olun ders çalışıyorum, bursumu kaybedemem" diye saçma sapan şeyler söyleyemezsin, orası kütüphane değil!

    öte yandan öyle tipler var ki -hatta oraya ders çalışmak için gelenlerin büyük bir kısmı- bunlar ders çalışmaya değil "bakın ben ders çalışıyorum" diye etrafına hava atmaya geliyor (o hareketin nesi havalıysa artık). onlarca saniye snap atıp instagram hikayesini kahve ve ders kitaplarıyla (çoğunlukla anatomi veya akışkanlar mekaniği) dolduruyorlar, sonra da "susar mısın ders çalışıyorsuz şurda"...

    starbucks nedir? bir kahve dükkanı. insanlar ne yapar? kahve alıp sohbet eder, bazıları kısa toplantılarını ve görüşmelerini gerçekleştirir; bazısı da nerede olduğunun bilincinde olarak kendi çapında dersini çalışır. hiç kusura bakma sen 3-5 ders çalışma temali snap atacaksın diye insanların keyfini kaçırmaya hakkın yok.

  • 14. hukukun anlaşılmaz terimler içermesinin nedeni

    valla "matlup" kelimesine kadar her şey iyi gidiyordu... onu demeyeydi iyiydi. onu deyince biraz şey oldum.

  • 15. beşiktaş

    kendimi bildiğimden beri beşiktaşlıyım. ama hiçbir sezonda beşiktaş'a bu kadar nefretle bakıldığını, bu kadar rakiplerinin renkleri altında tek yürek olunduğunu hatırlamıyorum. 2000 yılından beri sözlüğü takip ediyorum. troll'lerin hiçbir zaman bu kadar tek yöne saldırı yaptığına şahit olmadım. aslında bu kadarını sadece beşiktaş'a karşı değil, ligdeki hiçbir takıma karşı görmedim. bunun nedeni belli aslında. tiranları rahatsız ettik.

    endüstriyel futbol'a ayak uyduramadığı için 2000'lerin başında beşiktaş'a üçüncü büyük görevi yüklendi. 10 senenin 2'sini beşiktaş alacak, kalan 8 şampiyonluk 4-4 paylaşılacaktı. çünkü medya patronları, mafya babaları, iş adamları, lobiler ve futboldan para kazanan herkes taraftarı çok olan kulüplerin başarısı için çalıştı. 2003'te şampiyon olduktan sonra 2004'e fırtına gibi başlayan beşiktaş'a bu yüzden "bi' dakka" dendi. beşiktaş taraftarına üçüncülükler reva görüldü. direnemedik.

    rakiplerine yıldız oyuncu satın alıp yetişmeye çalışan beşiktaş, daha da battı. iflasın eşiğine gelen beşiktaş'a karşı rakipleri nasıl tutum sergiledi biliyosunuz. iflasla boğuşan bu koca çınarın herkes bir dalını kırmaya başladı. galatasaray taraftarı feda kampanyasıyla alay etti. iki takım da statsız beşiktaş'a, bir maç bile stadını açamadı. "statlarını başka yere yapsalardı" dediler. biliyolardı ki beşiktaş, semti olmadan hiçbir şey başaramazdı. fenerbahçe başkanı aziz yıldırım, maaş indirimi nedeniyle oyuncularını takımda zor tutan beşiktaş'a dönüp "kafamı kızdırmasınlar onların en iyi oyuncularını alırım" dedi yaşar usta'ya tepeden bakan saim bey uslubuyla. zaten 10 yılda 2 şampiyon olan takımımız, "feda sezonundan dolayı bu sene kimse sportif başarı beklemesin" diye başladı sezonlara. bir taraftan rakiplerin mide bulandırıcı kibri, bir yandan hiçbir şey yapamamanın hırsıyla yumruğumuzu ve dişlerimizi sıktık. kurt kışı geçirecekti elbette ama yediği ayazı unutmayacaktı. unutmadı da nitekim.

    hüsranla ve umutsuzca geçen 4 sezondan sonra; yaşar usta, tekmeyle girdi saim bey'in odasına. önce parasızlığımızla alay edenler, maddi sıkıntılardan tesislerini sattı. aynı sebepten avrupa'ya gidemediler. henüz sezonun başında şampiyonluk yarışından koptular. sonra şampiyonluğumuz geldi. loser denen şenol güneş, şampiyonluk yarışındaki rakibi fenerbahçe'yi domine ederek kupayı yeni stadımızda kaldırdı. rakiplerinin stadına kabul edemediği beşiktaş, "vodafone arena çok güzel bir stat oldu, deplasman yasağı kalksın rakiplerimiz de görebilsin" diyecek konuma geldi.

    herkes bunun nadir görülen bir beşiktaş dominasyonu olduğunu sandı. yeni senede her şey farklı olacaktı. transfer sezonunda beşiktaş kar ederken, rakipleri milyonlarca € para çıkışıyla kurdular kadrolarını. aziz yıldırım'ın tehdit ettiği beşiktaş, fenerbahçe'nin en iyi iki oyuncusunu bedava takıma kattı. ama yine de favori onlar olacaktı. beşiktaş'ın üst üste bu kadar iyi olduğu nerede görülmüştü ? sezon öyle başlamadı. şampiyonluk umutlarını henüz ocak ayında karların altına gömdüler. bizi sığdıramadıkları statları bomboş kaldı. gelen tek tük kişiler de yönetime sövmeye geldi.

    şimdi beşiktaşlılar'ın başarılarıyla övünmesine görmemişlik diyorlar. hayır, biz hırsımızı tam olarak bu zamana sakladık. hırsımız hâlâ çok diri, alaycı pankartlarınız aklımızın en önemli köşelerinde, düşene attığınız tekmelerin izleri vücudumuzda, hakkını yediğiniz futbolcularımızın teri hala sırtımızda.

    beşiktaş, feda sezonundan çıktığından beri 63 hafta lider kaldı. galatasaray 14, fenerbahçe 8 hafta lider kaldı. küllerinden doğan bir takım, iki tiranı 3 yılda madara etti. ligde hali hazırda iki takıma toplamda 27 puan fark atmış durumda. yıkılması mümkün görülmediği gibi, yapılan her algıya rağmen yerinden kıpırdamıyor bile.

    şimdi milyonlar vererek kurduğun kadrolara, medyanın kazandığı para artsın diye seni ayağa kaldırma çalışmalarına, "beşiktaş böyle giderse herkes digitürk'ünü iptal eder" diyenlere, beşiktaş'a karşı her ne hikmetse aslan kesilen tüm anadolu takımlarına, yanında olan lobine, mafya babalarına, şampiyonluk umudun olmamasına rağmen başka bir takımın şampiyonluk şansını hesaplamalarına, başarılı olma ihtimalin olan alternatif spor branşları aramalarına, sol frame'de beşiktaş'ı hedef alan tüm başlıklara, muhalif olduğu halde bir iktidar takımını şampiyon yapmak için mesai vermelerine, her renkten insanın beşiktaş'a dönüp "seni şampiyon yaptırmayacağız" demelerine bir bak ve düşün;

    "sen mi büyüksün ? hayır, ben büyüğüm. yaşar usta."

  • 16. vw passat'a 262.400 tl vermek

    almanya'da türkiye'ye satılmayan sadece almanların kullanması için yapılan (r-line) versiyonu var ki . o bile 30.000 euro'lara satılıyor. siz iyice kafayı sıyırmışsınız. size müstenhak.

    link.

    normal olanları ise 20.000 euro civarı satılıyor. bir alman'ın yıllık kazancının yarısı yani.

  • 17. çorum'a starbucks açılması

    siz istanbulda starbucksa gidiyorsunuz diye çok modernsiniz sanki ibneler. starbucks dediğin amerikada wallmartın, yani türkiyedeki carefursanın bir köşesinde kağıtta kahve satan bir yer. gerçi türkiyede de karaköy gibi yerde carefursanın içinde olmasa da hemen yanında yine kağıtta satıyor ama neyse. çünkü amacı farklı. al git diyor adam işine gücüne git oyalanma. peki oyalanandan bana ne? istediğinizi yapabilirsiniz. yani çorumda da açılabilir. zira tribe girmeniz gereken bir yer değil starbucks. ha burger king ha starbucks, aynı, bilin bunu. burger king yerken tribe giriyor musunuz?

    yaptığınız şeyleri matahmış gibi göstermeyin. az mütevazi olun. ve rahat olun. gerilmeyin. herkes ne yapıyorsa yapsın. bırak çorumdaki de içsin.

    not: biraz kültürlenin lan. iktisatta snob mallar diye bir terim var. snob yani züppe demek. züppelerin kullandığı mallar. entel geçinenler yani, entelektüeller değil, kendini entelektüel sananların kullandıkları mallar. bu malı kullananlar kendilerini belirli bir sosyal statütede sanarlar, veya öyledirler de. züppelik statüsü diyelim. onlara bakanlar da aynı malı kullanarak o züppelerin statüsüne çıkmaya çalışırlar. ne zaman ki çıktılar, önceki züppeler başka mala yönelir. çünkü artık alt tabaka da aynı malı kullanmaktadır ve onlar bir adım öndeki züppeler oldukları için başka mala geçmelidirler. yani onlar önden gider diğerleri takip eder.

    starbucks senin benim için züppe mal değildir, çay ocağında içtiğim kahveden çaydan farkı yoktur. ama tribe girenler için züppe maldır. dikkat ederseniz kapitalizm hiç çaba sarfetmeden biz kapitalistler için nasıl çaba harcıyoruz. sonra da kapitalizme sövüyoruz.

  • 18. suudi arabistan'da trump'ın kılıç dansı yapması

    para nelere kadir aq

  • 19. 20 mayıs 2017 amerika suudi arabistan silah satışı

    olmayan satın almadır.

    alınan şey silah değil, 10 yıllık kasko bedelidir. bu kaskoya arap baharı klozu ve demokrasi klozu dahildir. yani en az 10 yıl boyunca suud ailesi ülkelerine bahar ya da demokrasi gelmeyeceğini garanti ettirmişler.

  • 20. singapur'daki ilkokul 1 matematik sınav sorusu

    ilkokul 1 için cevap veriyorum, bütün boşlukların içi 3.

    nitekim soruda verilen yuvarlağın içi eğer 3'se, diğer yuvarlakların içinin 3 olmaması için de hiçbir neden yok. soruda verilen 3 haricindeki diğer sayıların çözüme hiçbir katkısı yok, çünkü şekilleri yuvarlak değil. kısaca ve basitçe kuralımız şöyle; "yuvarlakların içi 3'tür".

    beyin bedava sonuçta.

  • 21. korn slipknot linkin park limp bizkit'li yıllar

    henüz bir isim konulmayan nesle ev sahipliği yapmış yıllardır.
    ecnebiler bizim gibi 80 doğumlulara y generation diye lakap taktı ama bu arkadaşlar sahipsiz kaldı sanırım. bilen varsa yeşillendirsin.
    limp bizkit'in solisti fred durst; my generation adlı güftesinde, kendisini ve takipçilerini
    x generation**** olarak yorumlar, amma lakin ki öyle değildir.
    o lakap benim annemlerin gençliğine falan denk gelmektedir sayın dörst.

    ayrıca başlığa bir de blink-182 eklemenizi rica edeceğim. kabus gibiydiler amk.
    hamburger yiyip, havuz partisine giden "punkçu" gençlik... te allam yaa :/

    içlerinden bir tek slipknot'ı azıcık ucundan beğenirim, o da müziklerinden dolayı değil, bir çizgileri olduğundan dolayı. adamların en azından vizyonları belli.

    ve son olarak eyorlamam; amerikan müzik endüstrisi geleneksel rock sahnesini artık istemiyor arkadaşlar.
    insanların ilgileri ve paraları kademeli bir şekilde industrial, trance, r&b, house gibi skimsonik tarzlara kaydırıldı. lan dub-step diye bir işkence çektik lan 2-3 sene öncesine kadar!! neymiş? çok farklıymış.. hassirele oradan!

    peki neden rock müzikten uzaklaşıyor dünya?
    şöyle ki; diskoda trance falan dinlerken sarhoş olursunuz, kafanızı ve kıçınızı sallarsınız, sonra da eve gider zıbarırsınız. diğer bayat türler için de üç aşağı beş yukarı bu durum aynıdır.
    ancak esaslı bir rock konserinde afrika'daki açlığa karşı, ortadoğu'da süregelen kıyıma karşı, politik yolsuzluklara karşı yumruk sallarsınız, bağırırsınız, bilinçlenirsiniz, birlik olursunuz.
    rock müzik yapısı itibariyle hicivdir, karşı duruştur, muhalif olmaktır. (tekrar ediyorum; hepsi değil, esaslı olanları. zaten derdimiz o esaslı olanların yavaş yavaş sindirilmesi)
    hah işte bu noktada bazı yetkili abiler bizim fazla bilinçlenmemizi, karşı çıkmamızı, birlik olmamızı istememişlerdir. bu yüzden bugün bu noktadayız diye düşünüyorum.
    o zaman run dmc kardeşlerimizden gelsin; "whatever happened to unity?"

  • 22. 21 mayıs 2017 özyurtlar inşaat rezaleti

    edit2 : arkadaşlar evin değerinin 600 bin tl olduğunu nereden çıkartıyorsunuz anlamıyorum. 600 bin liram olsa neden topraktan ev alayım, biraz insaflı olun lütfen. verdiğim linklerde zaten dairenin fiyatları yazıyor. 1+1 evin değeri 147 bin tl dir.

    edit : yanlış ifade etmiş olabilirim. ruhsatsız eve girilmedi ruhsat tarihi olarak bu gösterilip ev satıldı.

    merhaba değerli yazarlar.
    konuyu son çare olarak buraya taşıyorum çünkü bu ülkede adaleti ya zorla ya da kendi çabalarımızla sağlamaktan başka çaremiz yok. buradaki her rezalet maalesef ülkedeki adalet anlayışının gerçekçi birer örneğidir.

    özyurtlar inşaat tarafından dolandırılıyorum ve bu konuda desteklerinizi rica ediyorum.

    kurumsal bir firma sandığım ve güvenileceğini düşündüğüm özyurtlar inşaatın nlogo projesinden 14.05.2014 tarihinde sözleşme imzalamak suretiyle 30 taksitle bir ev aldım. sözleşmenin yapıldığı tarihte hem ilgili personel hem de reklamlarda teslimat tarihinin 2 yıl(24ay) olduğu söylenmişti. sözleşme

    bazı kaynaklar,
    http://www.internethaber.com/…-edilecek-694925h.htm buyrun
    https://www.yeniemlak.com/…cak-5243-emlak-haberleri buyrun
    milliyet
    kendi sitesi

    evi satın aldığım zamanlarda sözlüydüm. 2015 temmuz ayı için nişan tarihi almıştık. evim var diye biraz daha rahat olduğumdan evlenmeyi düşünüyordum. evin taksiti normalde 2016 aralık ayında bitiyordu ama ben evleneceğim için şubat 2016’da arabamı satıp evin borcunu erkenden bitirdim. hoş yaşadığım mağduriyet, maddi ve manevi olarak beni o kadar yıprattı ki, ilişkimi de bitirmek zorunda kaldım.

    (bkz: rezaletception) kısmı.

    evin teslimatı için 2016 haziran ayını beklerken facebook’tan tesadüfen teslim tarihinin değiştiğini öğrendim. (evet facebook’tan öğreniyorum öyle böyle değil, en çok biz kurumsalız) bizi arayan soran yok tabi biz kimiz ki ve yeni teslim tarihini 2017 aralık olarak belirlediklerini öğrendim. (tabi lan kim s..ker sözleşmeyi falan.) nedenini sorduğumda aramızda geçen diyalog:

    ben: tarih neden değişti?
    özyurtlar: haberiniz yok mu? yeni kanun çıktı, projenin tamamı bitmeden teslimat yapılamıyor. (bkz: kaynak götüm)
    b: pekii 1. etap yani benim dairem ne zaman teslim edilecek?
    ö: 2017 aralık
    b: projenin tamamı ne zaman teslim edilecek?
    ö: 2018 haziran
    b: ????

    özyurtlar teslimini taahhüt ettiği tarihte daireyi teslim edemez ise ne olur? evet bildiniz aylık kira bedeli öder. bunun için de açıklamaları şöyle : ‘’ biz sözleşmede temel üstü ruhsat tarihinden itibaren 24 ay sonra teslim demişiz. biz bu süreyi aşmıyoruz bu yüzden sözleşmede yazdığı gibi geç teslimatta oluşacak kirayı ödemeyiz’’ diyorlar. bu da ruhsat tarihi

    ee madem evi alamıyorum, bari elimde tapum olsun diyerek. 07.11.2016 tarihinde 7924tl tapu masrafını ödeyerek tapumu almak için başvurdum. tapunun alıcıya verilmesi madde bilmem kaç
    ödemeyi yaptığım ilgili personel 2 ay içinde tapuyu teslim alabileceğimi söyledi fakat firma anlam veremediğim şekilde tapumu vermiyor, bugün itibariyle tam 196 gün yani 6 ay 14 gün olmuş hala kesin ve net bir cevap alamıyorum. yetkili arkadaşa dairemin bir borcu olmadığını, tapu masraflarını ödediğimi ve neyi beklediğimi soruyorum ta*ak geçer gibi evraklarınız işlem sırasında diyor. (ne sırası bu amk 6 ayda rezidans dikiyorlar.) sizi şikayet edeceğim dediğimde de tüm rahatlığıyla, ‘’istediğin yere başvur hiç bir şey çıkmaz he he’’ diyerek ta*ak geçebiliyor.

    şimdi soruyorum size bu tescilli dolandırıcılık değilde nedir?

    sözüm ona 25 yıldır güven inşa ettiğini söyleyen bir şirket, kime nasıl güven vermiş? ruhsatı bile alınmayan bir arsanın çarşaf çarşaf reklamını yapıp dairelerini satarak mı güven vermiş? yoksa daireyi satmak için ellerinden geleni yapıp sattıktan sonra da müşterilerine hiçbir destek vermeyip, üstüne üstlük zarara uğratıp, müşterilerini kaderlerine terk ederek mi güven vermiştir.

    insanlar parayı kolay kazanmıyor, dişinden tırnağından artırdıklarıyla size güvenip bir işe kalkışıyorlar ve sonuç ortada. teslim edilmiş olması gereken kendi evim olacakken şimdi hala kira ödemeye ve mağdur olmaya devam ediyorum.

    hukuki olarak yol gösterebilecek yazarlar yeşillendirirse çok sevinim.

  • 23. ingilizce bilmeyen akademisyen

    lan adam şiveli şiveli ders anlatıyor, siz ingilizce diyorsunuz.

  • 24. #fantaboykot

    sadece ilk entry'i okuduktan sonra dedim ki kesin cinsiyetçi, ırkçı, aşşağılayıcı bir reklam yapmışlar ve tepki görüyorlar.

    sonra dayanamadım ve açtım.

    keşke cinsiyetçi, ırkçı, seksist, homofobik bir reklam yapsalarmış da bize bu şaklabanı izletmeselermiş.

    yazık günah ya.

  • 25. ak parti kongresine 2.abdülhamit'in teşrif etmesi

    -dostum abdulhamid demişsin ama bu bildiğin tosun paşa.

  • 26. beşiktaş'ın şaibeli 2016-2017 şampiyonluğu

    ligin en iyi futbol oynayan takımı kim?
    şampiyonluk için en çok çaba sarf eden takım kim?
    konu kapanmıştır arkadaşlar bizler kendimize bakmalıyız berbat yönetiliyoruz. böyle yönetilerek şampiyon olmayalım zaten. hic kimse federasyon quaresma diye ağlamasın boşuna.

    obraspor:not.

  • 27. küçük canlıların hiç tedavi edilmemesi

    böceklerin, karıncaların, sineklerin hiç kimse tarafından önemsenmemesine bağlı olarak gerçekleşen durum.
    mesela, neden kimse üstüne bastığı ve sakatladığı karıncayı alıp da veterinere götürmez? ya da diyelim götürdü, veteriner o karıncayı neden tedavi etmeye çalışmaz hatta götüren kişiye deli gözüyle bakar?
    neden sokaklara büyük hayvanlar için su bırakılır da diğer canlılar düşünülmez, neden arılar için de bir iki damla şekerli su bırakılmaz?
    foklar için, kediler, köpekler, kuşlar için eylem yapanlar neden kıyıma uğrayan hamam böceklerine seyirci kalır?
    hayvan severler neden bu duruma bu kadar sessiz kalır yoksa onların da hayvan sevgisi sadece estetik üzerine mi kuruludur?

  • 28. barış özcan

    şakirt değildir. dünya yuvarlak değildir videosunda da ironi vardır.

  • 29. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    bu başlık şey gibi.. chatroulette'e kız soymak için girip, peş peşe eli sikinde insanlara rastlamak gibi.

    (bkz: sorry not sorry)

  • 30. pembe metrobüs

    -geç kaldın.
    -beş dakikacık.
    -iyi, nasıl geldin?
    -metrobüsle aşkım.
    -metrobüste hangi metrobüs? pembe mi normal mi?*
    -normal.
    -yuh a.k yuh.
    -ne diyosun ya?
    -ne ne diyorum. kimin kucağında geldin? pembe metrobüsü niye beklemedin? çok mu seviyosun erkeklerle gelmeyi?
    -bugüne kadar sorun yoktu da ne değişti şimdi?
    -o o zamandı. şimdi pembe metrobüs var
    -aşkım lütfen böyle yapma.
    -onun bunun kucağında. delirtecek misin sen beni ya? sürtmeyi mi seviyosun?kaşar mısın sen?
    -delirdin heralde.
    -sen delirmişsin. pembe metrobüsü niye beklemedin?
    -seni bekletmek istemedim.
    -orospu olmandan iyidir. siktir ol git şimdi. normal metrobüsle babanın evine siktir ol git. kimin kucağında oturuyorsan otur.
    -aşkım böyle yapma. lütfen. bana bunu yapma.
    -siktir. ak orospusu.
    -recep lütfen. bi dakika dinle beni.
    -git kucağına oturdukların dinlesin seni.

    ----

    -kabul ediyor musun taciz ettiğini?
    -etmiyorum.
    -nasıl etmiyosun? tanıklar var. taciz etmişsin. polisteki ifadende de kabul etmişsin.
    -orda korkuyla öyle dedim.
    -oğlum bak bizi uğraştırma. cezan artar.
    -bayan kendi geldi. kendi rızasıyla oldu. pembe otobüse niye binmemiş?

    gibi.

  • 31. 10-15 yerinden bıçakladım bıçak kolay girip çıktı

    adaletin herkes için ne kadar önemli olduğunu unutmamızı istiyorlar, unutmayız. #ömeriçinadalet

  • 32. fi

    ev ikea dan, geri kalan da samsung samsung samsung. herkeste bi yuvarlak retro gozluk. duru denen kadinin tum pijamalari oysho dan (nasil ogrencilik lan bu biz eskiyen tisortu esortmani giyeriz), giydigi ustlerin hepsi omuz dusuk. kadindablack swan hirsi, sapik adamda fifty shades of grey tripleri, az sanat katayim deyip kaliplasmis kurulan cumleler.

    eyyorlamam bu kadar

  • 33. fetöcü olduğundan şüphelenilen akp'liler

    gördüğüm en salakça liste. zerre beyin yok bunlarda.

    fetöcü olmayanlar listesi diye liste hazırlasan zaten 5-6 kişilik olacak,zahmetten de kurtulmuş olacaksın.

    gören de akp'nin içine 2 gün önce gizlice sızmış kişilerin listesini hazırlıyorlar sanacak anasını satim

    (bkz: vallaha gerizekalı bu çocuk)

  • 34. babaların erken kalkmalarının sebebi

    bir hikayenin baş kahramanıdır.

    işte o hikaye

    bir ergen pazar erken kalktığı için ağlıyordu

    gözleri yaşlı

    babasına feveran ediyordu
    baba diyordu
    baba

    neden uyandık bu saatte baba diyordu.
    baba ağlıyor
    çocuk ağlıyordu
    sonra çocuk ekşiye giriyordu
    ekşide derdini anlatıyordu
    derdi büyüktü
    diyordu ki ekşide
    babam erken kalkıyor pazar sabahı
    ekşi sessiz ekşi suskun

    sonra bir yazar çıkıyordu ve diyordu ki;

    senin ben

    (bkz: derdini sikeyim)

  • 35. yozgat'ta neden hiç starbucks yer almıyor

    italya'da neden starbucks yok reklamını kaç gündür gözümüze gözümüze sokan ekşi yönetimine yapılmış en iyi isyan. yazarını tebrik ederim. bu çocuk okur gör bak.

  • 36. pegasus airlines

    uçağının basık olduğun iddia edilen havayolu. :(

    milyar dolar verip boeing'e yeni uçak tasarımı yaptırttılar herhalde.

  • 37. ekpe udoh

    adam şu anda öyle bir durumda ki, mesela yarın çıkıp dese: "beyler elimde olmayan bazı sebeplerden dolayı galatasaray ile anlaştım, seneye ordaydım". fener taraftarı adamı omuzlarında boğaz köprüsünün ortasına kadar götürür, orda galatasaray taraftarına teslim eder, "aman canımıza iyi bakın" der.

    galatasaraylılar da "siz hiç merak etmeyin, o iş bizde" deyip adamı omuzlarda abdi ipekçi'ye götürürler.

    beşiktaşlılar da gelir tezahürat yapar ekpe udoh için.

  • 38. hoşlanılan erkeğe açılmak

    ne zaman bir kız hoşlanılan erkeğe açılsa, gökyüzünde bir melek ağlarmış.

  • 39. evrenin yüzde yüz simülasyon olması

    beni ilgilendirmeyen durum.
    simülasyon olması varoluş acısı yaşamama engel değil. gerçekse de simülasyonsa da mutsuzum ve sadece bunu düşünüyorum.
    ama bu bilgisayar, simülasyon vb işlerden anlayan insanlara hayranım. bence dünyanın en zeki insanları sizsiniz, siz diyorsanız doğrudur. ikna oldum olmadım değil. ama bane ne?

  • 40. pembe otobüs ve metrobüslere binmiyoruz

    destek görmesi gereken tepki biçimi. türkiye'de yaşayan bir birey olarak bunun bir çözüm olmadığını daha çok ayrıştırıcı bir uygulamaya dönüşeceğini biliyorum. ülkemizde bu kadar tecavüz indirimi varken, devlet politikalarıyla pozitif ayrımcılığa yönelik somut çözümler üretmezken yapılabilecek çözüm niteliği taşımayan uygulamaları istemiyorum. yarın herhangi bir taciz de tecavüz de yine failin suçlanacağı yerde, kadına yönelik suçlayıcı söylemleri duymak istemiyorum. bazı şehirlerimizde uygulamaya geçmeye başlayan pembe otobüs bizim hayatlarımızı kolaylaştırmayacak aksine daha çok zorlaştıracaktır. eril zihniyeti değiştirmek, pozitif ayrımcılığı güçlendirmek varken bu tip uygulamalar çok ikiyüzlü ve kötü niyetli geliyor. bu uygulama çoğalmadan bir tepki konulmalı ortaya ve bu çirkin proje kaldırılmalı. eğer kalkmayacaksa dahi tercih edilmemeli.

  • 41. eurolig finalinin survivorun gölgesinde kalması

    yurolig yazsaydın böyle melez gibi olmamış sanki.

  • 42. şehitler ölürken hangi yüzle ohal kalksın dersiniz

    "şehitler ölürken sen başkanlık derdindeydin ama " diye cevap verilesi soru.

  • 43. trombositi 3000 olan hastaya splenektomi yapmak

    rezalet puanım 9/10

    1 puanı mevzuyu anlamadığım için kırdım.

  • 44. antivirüs programı kullanmayan insan

    bir zamanlar aids çıkmıştı ortaya. virüs müymüş neymiş! kimseler sallamazdı hele bizim kahraman magandalar.

    beyoğlu'nda yabancı bir kadın. yaklaşır bir araba ile bizim yakışıklı zampara!
    kadın der ki ''ben aids'liyim, aids'li bir kadınla ilişki kurmaktan kormuyor musun? ''
    bizimki der ''sorun değil, acı patlıcanı kırağı çalmaz, atla arabaya''

    çernobil faciası sonrası radyoaktif madde taşıyan bulutlar avrupa ülkelerinin yanı sıra türkiye'ye de ulaşmıştı. yapılan ölçümlerde özellikle çayda orta doğu teknik üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı araştırma sonucunda 'çayların derhal imha edilmesi gerektiği' uyarısı yapıldı. yetkili bakan biz türküz bize bir şey olmaz mantığıyla tv lerde elinde çay bardağı şov yapmıştı.

    1990-2000 yılları arasında kanser vakalarında yüzde 50 artış yaşandı.
    1990 yılında trabzon'da 90 kanser hastası varken, bu sayı 2000'de 720 oldu.
    ordu'da 1990'da 50 kanser hastasının sayısı 2000 yılında 2 bin 167'ye ulaştı.
    giresun'da 2000 yılında 2 bin 168 kanser vakası tespit edildi.
    son sekiz yılda( 1986'dan itibaren) erkeklerde akciğer kanseri, kadınlarda da meme kanserinde artış gözlendi .

    patlıcanın acıysa antivirüs kulanma kardeşim, gerek yok...

  • 45. bilimle uğraşmak günahtır

    (bkz: gazali bunu beğendi)

  • 46. ne yüzle ohalin ne zaman kalkacağını soruyorsunuz

    bir rte söylemi.

    bugünkü ak parti olağanüstü kongresinde sarfetmiştir.

    "ohal ne zaman kalkacak diyorlar... benim ülkemde devlet yıkılmaya çalışılıyor ve biz 249 şehit veriyoruz, 2 bin 193 gazimiz var. ya siz ne yüzle bize ohal’in ne zaman kalkacağını soruyorsunuz? kalkmayacak. bu ülke huzur ve refaha kavuşuncaya kadar ohal neden kalksın?"

    http://www.hurriyet.com.tr/…inde-konusuyor-40464893

    (bkz: muz cumhuriyeti)
    (bkz: nasıl diktatör oldum)

  • 47. beşiktaş'ın şampiyon olması için gerekenler

  • 48. karısını aldattığını övünerek anlatan öküz

    karısı da sır gibi saklar kocasını aldattığını. lakin gün gelir öfkelenen kadın seni şunla da aldattım, bunla da aldattım diye saymaya başlayınca bu arkadaş direk agd olur.
    aldatırsan aldanırsın.
    şerefsizlik yapmadan eşlerinize saygı gösterin. yok uçana kaçana giderim diyorsanız evlenmeyin. evlenirseniz sen bir aldatırsan kadın beş aldatır.
    kadının aldatmasını kafasında meşrulaştıracak eylemlerden uzak durun.
    hatta gidin çocuklarınıza bir dna testi yaptırın.

  • 49. 20 mayıs 2017 sa spurs gs warriors maçı

    gsw taraftarlarının akıl noksanlığı şaşırtmıyor. kawhi olsa da farketmezdi diyor, referans olarak iddaa oranlarını gösteriyor. allah kimseyi bu kadar gerizekalı yapmasın.

  • 50. damacanayı tek başına dış kapıdan mutfağa alan kız

    12yasindaki cocugun tasimasinin yaninda hictir. bu cocuk sekiz kat tasir kapida onun tasidigini gorunce uzuntuden uzuntulere gark olunur. ıs yerine gidip calistirilmamasi hakkinda konusulunca kovulur, cocukla konusulur ikna edilemez dunya adaletine bir kere daha kufredilir.

    sictigimin turk kizi turk erkegi yerine cocuk iscilerle ilgilenseniz keske. çalışma sürecinde ve sonunda kas iskelet sistemlerinin nasil zedelendigini büyüme ve gelişme sürecini yavasladigini, hatta durdurmakta ya da normalden saptigini biliyor musunuz? psikolojik etkilerine hic girmiyorum bile. 19ltlik damacanayi alip hepinizin kafasinda kirmak istiyorum.