Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. ablamın kaçırılması

    başını kim kaçırdıysa, göremediğim olay.

    canım,

    biz, bir grup arkadaş olarak, okuduk ve karar verdik ki;

    hem medya desteğini, hem hukuki desteğini, hem psikolojik desteğini, bedelsiz - canı gönülle, sağlamak istiyoruz sana ve ihtiyaç duyan tüm aile bireylerine.

    sadece, acemilikten mi bilemedim ama, iletileri göremedim sanırım.

    sizin kim olduğunuz, hangi karakola gittiğiniz, kimlerle görüştüğünüz gibi hiç bir bilgiyi göremedim.

    bu derece ciddi bir olayda, elbetteki kişilerin isimleri olmasa da, karakolun (polis merkezinin) ismini, olayın yaşandığı günü - tarihi, belirtmişsinizdir. ancak, ben o baş iletileri, göremedim.

    bu bahsettiğimiz bilgileri, hem sözlüğün saygıdeğer üyelerine, hem de, bedelsiz, tamamen ve sonuna kadar gönüllülükle destek olmak istediğimiz; medya desteği, hukuki destek, tüm mahkeme giderlerini karşılayarak savunmanızı ve haklarınızı temsil etmek, uzman psikologlar ve iletişimciler desteğiyle, size ve tüm ihtiyaç duyan aile bireylerine, dostlara ve varsa etkilenen hısım akraba ve komşulara da, destek olmak istiyoruz.

    çok çok geçmiş olsun kardeşim.

    bana, buradan veya özelden bir mesaj göndermeniz yeterli. tüm iletişim bilgilerimi vereceğim hemen. hangi şehirde olduğunuz önemli değil. insanlık ölmedi kardeşim...

    sağlıcakla

  • 2. survivor 2017

    2008 yılında zıpkınla bir minakopun peşinden 20 metreye daldım. o 20 metre benim için çok ciddi bir rakammış. 1 metredeki, iki dakika nefes tuttuğun levrek ağaşonuna benzemiyormuş. bak iki dakika nefes tutabiliyorum diyorum, çipura bile vurmuş zıpkıncı adamım ben, konuya hakim olanlar anlamıştır yapabileceklerimi de neyse kısaca o 20 metre beni öldürüyordu arkadaşlar. soğudum sonra zıpkından, gölde balık tutuyorum artık. şahika'nın sporuna korkunç derecede saygı duyuyorum o yüzden.

    şahika'nın arkasından, o anca sahilde yoga yapsın burada iş dururken filan diye atar yaptığın zamanı hatırlıyorum sema. o kızın olayı senin gibi beynini kullanmadan her şeyi kas hafızasına bırakıp koşmak değil ki canım. yaptığı spor zihni boşaltmakla, sakin kalmakla filan ilgili, yağ oranı bilmem ne sikinde değil yani şahika'nın. senin bence sadece üç adet vasfın var. at gibi koşabiliyor, çocuk doğurabiliyor ve yerleri silebiliyorsun. bu sığlığınla utanmadan şahika'nın rekorlarını her seferinde ağzına sakız ediyorsun. bence şahika'yı korkunç derecede kıskanıyorsun. o iğrenç hırsın da insanları türk sporcularından soğutuyor, acilen kaybol gözler önünden.

    şahika'yı da savunuyorum seviyorum filan ama çok kötü bir survivor yarışmacısı. ona göre değil yani bu atlama zıplama koşma çirkefleşme dedikodu vs. sana göre değil canım oralar gel evlenelim boşver amk.

  • 3. 24 nisan 2017 yaşar holding açıklaması

    yaa selim kardeş çok rahat konuşuyordun

  • 4. 23 nisan 2017 real madrid barcelona maçı

    dunyada iyi ki tek irk turkler degil dedigim futbol karsilasmasi. galatasaray - fenerbahce maci adeta ulkenin aynasi olmus; seyircisinden, futbolcusuna, yonetimlerinden, medyasina kadar ulkede hersey ortadogu kokuyor. sozum ona buyuk derbi(!) galatasaray - fenerbahce macinda* egitimsizligin getirdigi her turlu varosluk mevcut. allahtan boyle guzel ulkeler var da hayattan zevk alabiliyoruz. ulan maca bakiyorsun her saniyesi heyecan dolu, oyuncularin tiplerinden, formalarina, stadlarindan, seyircisine, duruslarindan, televizyon spikerlerine kadar kalite akiyor. herifler dunyanin en buyuk iki takimi seyircileri yanyana oturuyor. bizim rakip seyirciler hayvanat bahcesindeki kafeslerin icinde oturur gibi mac izliyor. su mukemmel macta tek cirkin sey 5 saniye filan gozuken arda turan'in o cirkin varos tipiydi.

  • 5. 24 nisan 2017 beşiktaş adanaspor maçı

    ulan keşke berabere kalsak da şu renkliler heves etse şampiyon olucaz diye, çok hoşuma gidiyo ıbnelerın heveslerinin kursaklarında kalması. wınnersınız ya hıammına.

  • 6. gamze özçelik

    eskiden soyunurlardı ilgi çekmek için, şimdi soyunmanın yerini alemlerin sahibine yalvarmak aldı.

    hijab is the new nudity

  • 7. zerre kadar imanı olan sonunda cennete girecek

    şimdi bu ensar'da çocuklara tecavüz edenler ve hırsız islamcılar sırf iman sahibi oldukları için cennete gideceklerse ben o dine inanmıyorum.

  • 8. yakışıklı erkek denince akla gelen ilk erkek

    (bkz: mustafa kemal atatürk)

  • 9. 5 yılda 8700 tl harcanan kızın terk etmesi

    5 yıl dayandığına şükret, kız sevmiş seni cidden.

    aylık 145 tl nedir? akbil mi doldurdunuz?

  • 10. 23 nisanda tbmm başkanı olan türbanlı çocuk

    gençler toplumsal mesaj vermeyi bırakın.

    bu heriflerin derdi kendi kız çocuklarını çarşafa sokmak değil. onların çocukları her zaman çarşaflıydı. bunları amacı bizim çocuklarımızı çarşafa sokmak. bizleri sindirirlerse türklerin gelecek kuşaklarını araplaştıracaklar.

    bu çocuk türk kültürünü temsil etmiyor. bu topraklarda, türklerin örf ve adetlerinde 10 yaşında tesettüre girmek diye birşey yok.

  • 11. lionel messi

    500. golünü son dakikada madrid'de real'e galibiyet golü olarak atmak... filmde olsa abartmışlar deriz

  • 12. erkek kadına sahip olur kadın erkeğe ait olur

    herifin, ses tonlaması, vurguları bile
    -kadınlardan daha üstün olduğunu düşünmesinin müsebbibi; -nev-i şahsına münhasır bir tenasül uzvu ile ağzının ortasına vurma isteğimi tetikledi.*

    edit; imlâ. kafeinsiz entry girmek.

  • 13. yazarların whatsapp'ta aldıkları son mesaj

    "hollanda'dan istediğin bir şey var mı?"

    vatandaşlık istesem getirir mi acaba?

  • 14. pınar protein süt

    spor'u bırakır götü göbeği salarım yine almam dediğim ürün.

    (bkz: #pınarürünleriboykot)

  • 15. ekşi itiraf

    kendini iyi hissetmeyenler varmış; ben kendimi bile hissetmiyorum artık.

  • 16. elon musk

    "ben de mühendisim doktor, mühendis, mimar dışında kadınla birlikte olmam" denmis.. ev mi yaptircan kariya, proje mi cizdircen?.. mal misin birader?

    amber heard gibi bir hatunla beraber olmamanin sebebi senin secmemen degil, o kadar paran ve tipin olmamasi.

    konu bundan ibaret.

  • 17. güzel kadın denince akla gelen ilk kadın

    bir tek benim mi aklıma karım geliyor diye düşündürten başlık

    kılıbık falan da değilim

  • 18. 30 yıl sonra çocuklara anlatılacak üç futbolcu

    sabri sarıoğlu, semih kaya, selçuk inan. son nefesimi verene kadar, son nefeslerini verene kadar anlatacağım ne kadar leş topçu olduklarını.

  • 19. 24 nisan 2017 dolar kuru

    yav he he, düşecek dolar :d
    haziran başına kadar 3.5
    sonra tayyip ateşlicek ekonomiyi, sanayi kapasitemiz 100% oranla artacak, üretimimiz karşısında avrupa birliği diz çöküp tövbe isteyecek.
    ondan sonra zaten ver elini 1 tl'nin altı...

    2 sene içinde kuveyt dinarı ile yarışır hale geleceğiz.
    5 sene içinde bütün dünya ülkeleri bizim para birimimizi kullanmaya başlayacak bir numaralı döviz olarak.

    şuan avrupa'nın önde gelen bilim adamları, tayyip bey'in ömrünü nasıl uzatabiliriz de, dünya ekonomisi devrim yapar diye günde 3 vardiya çalışmakta.

    new york times, fortune gibi önemli kuruluşlar, tayyip bey'in bu akıl almaz ekonomik devrimi karşısında mülakat talebinde bulunuyorlar.

    dünya bizi konuşuyor.
    hail fuhrer, hail tayyip!

    tanım: orta vadede at koşturacak olan kurdur.

    buraya kadar okuduysanız ve bunun nedenini merak ediyorsanız sizi şu yazıma alayım;

    (bkz: 2017 ekonomik krizi/@kaprislihilkatgaribesi)

    edit: çok afedersiniz ama embesilin biri aşağıda çin örneğini vererek aklı sıra bana üretim argümanım üzerinden laf sokmaya çalışmış. kardeş sen olayı hiç anlamamışsın ya.. adamlarda üretim var ama üretimleri iç pazarı karşılamanın ötesinde dünya pazarını doyurma noktasında. dünyaya ihracat yapan 1 numaralı ülke. sence para birimlerinin değerlenmesini isterler mi? isterler ama şimdi değil. mesela şuan bir amerikalı 1 dolara 10 adet mal alabiliyorken, yuan değerlenirse 8 adet mal alıcak. bu durumda adam çin'den mi alır bu malı yoksa hindistan'a mı kaçar? şuan gelişmekte olan ülke konumunda çin ekonomisi. gelişmiş ülke olunca zaten manipüle etmezler yuanı da. yemin ediyorum siz ak trollere her gün dolar kuru başlığında ekonomi dersi vermekten ben yoruldum. aranızda toplanın ders ücreti verin bari.

    not: ha bir de özelden gelip aklısıra ders vermeye çalışanlar var. tasnifçi, kondüktör falan hiç umrumda olmaz ağzının payını veririm. herkes kendi işini yapıcak. benim işim de ekonomi. yapmayın bak, engelliyorum.

  • 20. #pınarürünleriboykot

    geçen hafta evinde tadilat yapılacak müşterinin sözleşmesindeki boya markalarını dyo ve filli boya'dan sadece filli boyaya çevirdik. bu olaydan sonra yapılmış sözleşmeleri de filli boya olarak ayarladık. karıncanın yangına su taşıması hesabı hangi tarafta olduğumuz belli olsun.

  • 21. tc vatandaşlığından çıkma kuyruğu

    şimdi adam geçen hafta evet demiş bugün vatandaş bile değil. onun oyuyla oyulacağız adamın s.kinde değil.

  • 22. rte'nin korumasının kadını tecavüzle tehdit etmesi

    ya bak bunlara anladıkları dilden davranmazsan olmayacak arkadaş..

    buralarda, twitterda iki yazıp çizmeyle bi şey olacağı yok..

    ibb de çalışan, hayır verenlerin karılarına kızlarına göz koyan bir alçak vardı..

    kim hatırlıyor onu?

    ne oldu? ne yapıldı?

    bunlar kadar kötü, bunlar kadar vicdansız, bunlar kadar umursamaz, bunlar kadar cahil cesaretiyle hareket edilmezse bu aşağılık heriflerin duracağı biteceği yok.

  • 23. aziz yıldırım ile mayısta bırakıyorum

    (bkz: fikret orman ile haftaya netleşir)

  • 24. 23 nisan 2017 galatasaray fenerbahçe maçı

    pek iyi hislerle gitmemeiştim zaten stada, negatifi yüklendim baş ağrısı ile döndüm, az önce real-barca maçının özetini izledim ve şuna kanaat getirdim ki bu iki maç aynı spor dalına ait olamaz, bizimkisinde 22 sığır vardı mesela.

  • 25. diktatörlerin ortak özellikleri

    sonları. ...

  • 26. adblock kullananların emek hırsızı olması

    (bkz: sözcü sen misin?)

  • 27. bacak bacak üstüne atan büyükelçinin uyarılması

    o mecliste tekme, tokat, yumruk, bacak ısırma, saksı, sandalye, pet su bardağı atma yaşanmıştı.

    bacak bacak üstüne atma tepkisi balans ayarı sanırım.

  • 28. muzun kilosunun 10 tl olması

    şaka gibi bir olay. gittiğim tüm marketlerde 9.99 tl. almanya'da kilosunu 2 euro'dan aldım geçen hafta. yani orada euro kazanan biri için 2 tl ile aynı birim..

    haydi hayırlı traşlar.

  • 29. dursun özbek

    karadenizli olması şaşırtmayan adam. ülkede ne kadar torpille bir yerlere gelmiş, vasıfsız, eğitimi, birikimi yetersiz, beceriksiz insan varsa tahmin ettiğiniz gibi karadenizli. bu adam da öyle.

    not:bjk

  • 30. 24 nisan 2017 kosifler oto rezaleti

    12 nisan 2017 tarihinde özel aracımla istanbul-ankara istikametinde giderken pendik mevkiinde önümdeki araca arka sağ çaprazdan çarpmak suretiyle kaza yaptım. trafiği hiç meşgul etmeden araçları hemen sağa çektik, tutanaklarımızı tuttuk.

    kaza fotoğraflarını aşağıda görebilirsiniz:
    benim aracım önden
    benim aracım yandan
    diğer araç

    imgur linkleri; önden , yandan , diğer araç

    fotoğraflarda da göreceğiniz üzere yürüyen aksamda bir sıkıntı yok. araca ihtiyacımız olduğu için, servise hemen teslim etmedik, zaten hatalı ben olduğum için, elimizde tutanak da olduğundan önce arabayla yapabileceğimiz acil işlerimizi hallettik. ardından, eşim benim adıma aracımızı işlemleri başlatmak üzere 18 nisan 2017 salı günü bostancı kosifler oto’ya götürdü. aracın sol ön tamponunda ve sol far yuvasında kırık, sol ön tarafta kaputun ucunda resimlerde bile fark edemediğimiz hafif bir eğilme vardı. servis danışmanı eksperin iki gün sonra ancak geleceğini eşime bildirdi. eşim kaputtaki eğilme için kesinlikle boya istemediğimizi, sadece eğriliğin düzeltilmesini talep ettiğimizi, daha önce başka bir kazada benzer bir kaput hasarı için (sokak köpeği arabanın üstüne atlamış ve kaputta küçük çökükler yapmıştı), esenboğa borusan otomotiv’de düzeltme yapıldığını ve kesinlikle boyanmadığını aynen bu şekilde bu hasar için de kaputta düzeltme yapılmasını istediğini beyan etti. esenboğa borusan oto’da yapılan düzeltmeden sonra kaputta küçük pütürler kalmıştı fakat kesinlikle boya kalkması veya yeni boya işlemi olmamıştı, bunları da fiziki olarak gösterdikten sonra arabayı eksper geldiğinde haberleşmek üzere teslim etti.

    kosifler oto’dan iki gün hiç ses çıkmayınca 20 nisan 2017 perşembe günü aracın durumunu öğrenmek üzere telefon ettik. problem bundan sonra başlıyor, eksperin iki gün sonra değil aynı aynı gün geldiğini, ve arabanın kaput için boyada olduğunu öğrendik. başımızdan aşağı kaynar sular döküldü, bizi eksper geldiğinde aramadıkları gibi araçta onay almadıkları ve hatta kesinlikle istemediğimizi belirttiğimiz bir işlem yapılıyordu! yüz yüze görüşmek ve aracı görmek için 22 nisan 2017 cumartesi sabahı soluğu kosifler oto’da aldık. bir de ne görelim!!! önceki köpek hasarında esenboğa borusan tarafından itinayla zarar verilmeden düzeltilen alan da bir güzel kazınmış ve boyanmış!!! koskoca kaputun yarısını boyamışlar, onu da aracı görene kadar söylemiyorlar!!! servis danışmanı ısrarla boya istemediğimize dair bir bildirimde bulunmadığımızı, ayrıca bakım dışındaki hasar işlemlerinde müşteriye eksper geldiğinde haber verilmediğini, bunun kosifler oto prosedüründe olmadığı, bütün servis danışmanlarının aynı şeyi yaptığını söyledi. oysa ki telefonda başka bir danışmandan eksper geldiğinde değişim ve onarıma dair onay istendiğini öğrenmiştik. zaten bugüne kadar hiçbir yerde görmediğimiz bu uygulamaya inanmamızı beklemek de bizi apaçık salak yerine koymaktan başka bir şey değildi. bakıma götürdüğümüz zaman bile “şunlar şunlar yapılacak” diye onay istenirken kaput gibi arabanın en önemli yerlerinden biri söz konusu olduğunda (hadi tamponu farı geçtik) müşterinin bilgilendirilmemesi olacak şey midir sorarım sizlere? satış arifesindeki aracımızda 7 bin lira hasar kaydına sebep oldukları yetmezmiş gibi kaput tamiri yüzünden kaybettiği değeri nasıl telafi edecekler buna dair hiçbir cevapları yok!!!

    elimden geldiği kadar herkesin problemine destek olmaya çalıştım burda, sizlerden ricam en azından başlığı güncel tutarak duyulmasını sağlamak. benim zararımın karşılanmasını sağlar sağlamaz bunu bilmiyorum ama en azından başkalarının canı sıkılmasın, başkaları mağdur olmasın, onu engellemiş olmak da bana mutluluk verecek. okumaya zaman ayırdığınız ve her türlü desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim. gelişmeleri editleyeceğim.

    yanlış anlaşılma editi:
    öncelikle yanlış anlaşılan bir şeyi düzeltmek istiyorum. mevzu aracımıza onayımız alınmadan işlem yapılmış olmasıdır. ek olarak biz eksperle görüştürülmeyi de beklemedik. sadece eksperden ne sonuç çıktığı konusunda klasik yapılan bilgilendirmeyi bekledik, örneğin "şu parça değişecek, şurası tamir edilecek, şurası boyanacak, hepsi şu kadar tutuyor onaylıyor musunuz?" gibi. bu, rutin bakıma bıraktığınızda bile yapılan bir şey zaten. aksi takdirde insanın aklına şu geliyor, diyelim ki ağacın altına park ederken araç tavanı çizildi, o zaman onaysız tavan da mı boyanacaktı? üstelik de belki ben çıkan tutarı onaylamayacaktım, “tamam bırakın yapılmasın aracı teslim alacağım” diyecektim?
    ayrıca derdimiz arabamızı satarken birine kakalamak, hasarı gizlemek vs değil, zaten öyle insanlar değiliz, aracımıza değer vermesek, iyi bakmasak bakımlarını bile dünya paraya yetkili serviste yaptırmazdık. ama gereksiz yere aracının değer kaybetmesini kimse istemez. maalesef ülkemizde fırsatçı insan çok, kaputta neden boya olduğuna bakmayacaklardır. eski aracımızda sadece tampon değişikliği için bile hasarı tüm detaylarıyla dürüstçe söylememize, elimizdeki belgeleri, fotoğrafları göstermemize rağmen alıcı adam bize açmış diyor ki, "bunu keşke sanayide yaptırsaydınız, ben satarken nasıl satacağım çıkan hasar kaydına bak! arabanız temiz belli ama bu koşullarda şu paradan daha fazlasını vermem kabul ediyorsanız anlaşalım". gerçekten söyleyecek pek bir şey yok. “benim bemevem var”, ”insanların ne dertleri var”, “iyi olmuş s.kin birbirinizi”, “aman arabanız zaten eski” vs konularına hiç girmeyeceğim. konuyu çok yanlış anlamış bu arkadaşlar.
    son olarak bizi en çok üzen, herhangi bir firmanın herhangi bir müşterisine yaşattığı sorunu çözmesi için müşterisini böyle yollara başvurmak zorunda bırakmasıdır. herkes farklı konularda benzer durumlarla sıkça karşılaşıyor. keşke böyle olmak zorunda olmasa.

    gelişme editi:
    bostancı kosifler oto servis müdürü, eşimi buradaki entry’ye istinaden öğlen telefonla aramış, durum hakkında bize danışılmamasının yanlış olduğunu bildirmiştir. araç satış aşamasında olduğu için kosifler oto bünyesinde satın alımı ve yine kosifler oto 2.el bünyesinde araç satışı konusunda yardımcı olmayı teklif etmiştir. genel olarak satın alırlarken değerinden düşük teklif ediliyor bu bilinen bir şey ama yine de durumla ilgili değerlendirme yapacağız. bostancı kosifler oto servis müdürü metin ışık’a ilgisi için teşekkür ederiz, fakat daha önce de söylediğim gibi keşke tüm bunlara gerek kalmadan çözüm için yardımcı olunsaydı.
    destek olan herkese teşekkür ederim, dilerim entrym benzer durumda kalan herkese yardımcı olur. yeni bir gelişme olursa entryyi tekrar editleyeceğim. mutlu haftalar.

  • 31. menzil cemaati

    bunlara "intisap etmiş"* bir tanıdığımız var. ben kendileriyle uzun yıllardır görüşmemiştim, yazın memleket ziyaretinde denkleştik, görüşelim dedik. ertesi gün kahvaltıya gittik kendilerine.

    tabii ki ilk önce kendileri müteahhit.* gayet de rahat bir yaşantıları vardı ki hâlâ var sayılır.

    iki delikanlı oğulları var, muhabbet ederken kaçıncı sınıf olduklarını sordum. çocuklar biraz şaşaladı, öyle olunca ben de şaşırdım tabi. dedim sınıfta falan mı kaldılar, nedir. derken çocuk, biz okula gitmiyoruz abi, dedi.

    nasıl lan, dedim. tipler bildiğin sitede oturan basketbol seven kıvırcık ergen irisi. fiyakalar oldukça düzgün. biz medreseye gidiyoruz, demez mi.

    hahaha diye kahkaha atasım geldi fakat anneleri hemen açtı muhabbeti.

    işte biz menzil'deniz de, okulu zararlı buluyoruz da falan. dedim lise mecburi, nasıl gitmiyorlar. bir cevap alamadım.

    sonra dediler sigara içiyor musunuz, hadi balkona çıkalım. içmiyoruz ama çıkalım dedik. ooo bizde çay sigara olmazsa olmaz dedi.

    şimdi okula gitmeyecek kadar müslüman(!) oldukları için şaşırdım ve sigaranın bariz zararlı olduğu için haram olduğunu, göz göre göre neden günah işlediklerini sordum.

    sigara efendimizden izinli falan dediler. olum tütün 1600'lerde geldi anadolu'ya. peygamber efendimiz neye izin vermiş, ki zaten allah'tan başka kim haram helal belirleyebilir. yok dediler, bizim gavsımız izin verdi.

    haa dedim anlaşıldı.

    yalnız abla nasıl çekiyor sigarayı. dedim hayret, hanımlarınıza laf etmiyorlar. normalde tarikatlar pek geniş tutmaz kadınların sınırlarını. yok biz çok rahatız, istediğimiz gibi giyiniriz falan dedi.

    biz çok uzaktık dinden, gittik aydınlandık muhabbetlerini onlar da yaptılar. gavsı görür görmez hissetmiş yüreğinde, işte doğru kapı burası demiş o an falan. sanırım ezberletiliyor bu sözler, hepsinde benzer cümleler var.

    evden hayretlerle çıktık. bir de ablanın seksi kadın iç çamaşırları ticareti yaptığını öğrenmek de cabasıydı.

    sonuç olarak gördüğüm kadarıyla bence gayet ilginç ve eğlenceli bir cemaat bunlar. bakalım sonları nereye varacak bu kafalarla.

    not: allah'ın emirlerini kendi keyfine göre yorumlayan aptal müptezeller zararlı madde bağımlılıklarını mekruh olarak göstermeye çalışabilir. hah işte bu salaklar ya allah'ın emirlerini iyi okusun ya da allahçılık oynarken az daha dikkatli olsun da g.te gelmesin.

  • 32. sevgilinin hediye olarak lego alması

    bunun programlama dili var, bunun robotik parçaları var.
    adamlar sıkıştırılmış hava ile çalışan legodan motor yapmış, bunu da legodan arabaya koymuş, iki kişi binip seyahat edebiliyor.
    lego ile otomatik lastik atar silahlar, 3b yazıcılar, 2b yazıcılar,vs yapılmış.
    fabrika üretim hatları yapmışlar minyatür boyutlarda.

    siz hala dalga geçin, büyümemiş çocuk, asla büyümezmiş,vs,vs. lan sizin ıq'nuz büyümemiş. python programlama dilleri içinde neyse, lego da robotikte odur.

  • 33. rte gidince fetö'nün yeniden palazlanacağı gerçeği

    çok doğru tespit.

    bunun için hemen devleti onun üstüne yapalım, birileri ölümsüzlük mevzusu için çalışmalara başlasın.

    at kafası...

  • 34. marine le pen

    trump gazıyla yeni başkan olacaktır.

    solculuk yetti artık batıya, "alemin enayisi biz miyiz" diyerek onlar da dark side'a geçiyor sanırım.

  • 35. 1989'da doğanlar

    30'a yaklaşıyor dışında çok yanlış yorumlanan bireylerdir. ben de 1989 doğumluyum ama ne evliyim ne çocuğum var ne iki iş değiştirdim ne haluk levent dinlerim ne de eski aşkımı düşünürüm. sizin kafanızdaki standart kalıpların dışına çıkabiliriz sıkıntı yok değil mi?

  • 36. 10 milyon tl verseler selena gomez'le yatar mısın

    10 milyona mario gomez'le bile yatarım hacıt.

  • 37. istanbul'da kahvaltı yapılacak mekanlar

    "aynısını evde yesek şu kadar tutardı" avuntularını bir kenara bırakırsak, kahvaltı, bir çiftin zaman açısından rahatça gerçekleştirebileceği, en uygun yemek içeren etkinliktir. herhangi bir akşam yemeğinin aynısını da evde yesen daha az tutar, kahvaltıyı linç etmeyi gerektirecek ne var, anlamıyorum. büyük çoğunluk hafta içi 7'de işten çıkıp, 9'da eve varabildiği için akşam yemeği imkansızken, kahvaltı bir günlük bir stres boşalması için çok uygun bir dışarı aktivitesidir. on yıllık mortgage kredisine girip, dışarıda hiçbir şey yapamayacak kadar borçlanmış her birey, kahvaltı gibi, akşam yemeği gibi, evde de hazırlanabilen ama dışarıda gerçekleştirildiğinde kendini ödüllendirip, bir hiç uğruna yaşamadığın illüzyonunu sana yaşatan keyifli anıları lanetliyor. sen evde ye kardeşim.

    dışarıda kahvaltı yapma konusunda tecrübeliyim. sizinle paylaşmak isterim. bahsedeceğim yerler takribi kişi başı 30-35 lira olan yerlerdir.

    beykoz civarı'ndan başlayacak olursak, kanlıca'dan rüzgarlıbahçe'ye doğru giderken, dönerciyi geçtikten iki sonraki soldan girince "van kahvaltıcısı" var. dolu dolu, güzel malzemeler.

    yine rüzgarlıbahçe'ye doğru gider gibi dümdüz devam ediyorsunuz. biraz ileride solda iki tane karadeniz kahvaltıcısı var. birinin adı mıhlama'lı bir şey. mıhlama'lı adı olan daha iyi. bahçesi var genişçe, çeşitleri de fazla.

    paşabahçe'ye inin. paşabahçe'de, sahil tarafındaki cami'nin hemen arkasında sade bahçe diye bir yer var. minnoş, hoş bir yer, tam bir ege pansiyonu. ege kahvaltısı veriyorlar. çok güzel peynir ve zeytinleri var, özellikle zeytini bol keseden salmışlar her şeyin üzerine. kızartmaları filan çok hoş. el değiştirdiğinde kaliteleri biraz bozuldu ama halen fena sayılmaz.

    anadoluhisarı'nda göksu deresi'nin hemen yanında göksu cafe var. ambiyansı hoş, kahvaltısı ortalama. değer.

    polonezköy'e doğru giderken bir sürü köy kahvaltısı yazan yer vardır. herhangi birine oturabilirsiniz. hiçbiri köy kahvaltısı değildir. sadece çayırın, kırın içinde olduğu için stres atabilirsiniz. fakat, kulindağ diye bir yer var, dağ evi, orayı bulup gidebilirsiniz. açık büfe kahvaltı. malzemeler sıradan, muhteşem değil ama harikulade bir ortamı var. mis gibi ağaçlar, rüzgar, dağ evi, kahvaltı yap, uzan hamağa takıl filan, çok güzel bir yer.

    kanlıca'da çok güzel yerler var. sahil tarafında değil de azıcık içeride ikinci bahar diye bir yer var. tam bir cihangir'den bıktım da buralara geldim abisinin işlettiği bir mekan. buranın fiyatları beş on lira daha fazla standarttan ama bayağı lezzetli yiyecekler, farklı bir menüsü var, farklılığı kazandırıyor. farklı ne vardı derseniz, hatırlamıyorum ama farklıydı. yine kanlıca'da, üsküdar'dan beykoz'a kadar ki her yerleşim yerinde olduğu gibi çınaraltı var. bu çınaraltlarının hepsi aynıdır, her birine oturup upucuz menemen, çay filan tüketebilirsiniz.

    anadolu kavağı tarafına bir iki kere gittim, ikisi de çok kötüydü. pek bir fikrim yok, tavsiye de etmem.

    beykoz'daki koruların kahvaltılarında da bir numara yoktur, pahalı ve standarttır. koruları, illa ki manzara olsun demiyorsanız geçiniz.

    üsküdar tarafında pek bir numara yok. kuzguncuk'ta zahir art cafe diye bir yer var. fena sayılmaz ama peynirleri çok vasat. iki sosis kızartıp, patates tavayla kahvaltı veriyoruz sanmışlar. etraftaki en iyisi olsa da, özellikle tercih edilmez.

    beylerbeyi'nde sahilde bir iki yer var, lokasyon olarak iyi ama oraların da kahvaltısı vasat. çengelköy börekçisi'nin adı var, yine de iyidir.

    anadolu yakası'ndaki en iyi kahvaltıcılar kanımca, kavacık ve etrafında. gelelim avrupa yakası'na.

    bakırköy sahil yolu'nda, veliefendi hipodrom'a dönüşten hemen sonra kale vah kahvaltısı var. delirtir. hem malzemeler çok iyi, hem de iki kişilik diye dört kişilik filan getiriyorlar.

    zeytinburnu'nda manastır cafe diye bir yer var. rum bir aile işletiyor. tam rum manastırı'nın karşısında. idare eder bir kahvaltı, ortam çok güzel. full ağaçlar içinde, etraf mezarlık zaten, sessiz sakin, istanbul'un avrupa yakası'nda olduğunu unutturuyor insana.

    şişli kurtuluş caddesi başında itimat şarküteri var. malzemeler direk şarküteri'den.

    nişantaşı'ndaki yerlerden genel olarak bahsedilmiş. fazla pahalı olduğunu düşünüyorum. cihangir'deki gibi fiks idare eder van kahvaltıcı'sı var. göreme muhallebicisi filan da iyi seçenekler. ama kahvaltı için nişantaşı'na gidilmez. alaçatı bazlama'da yemedim, bir kahvaltı mekanının önünde yaklaşık 30 kişi bekliyorsa, o iş keyiften çok zulme dönüşür.

    galata'da galip dede yokuşu'ndan inerken ilk sağ, sonra sol, biraz daha yokuş aşağı inince bir karadeniz kahvaltıcısı var. ortalamanın üstünde fiyat, ortalamanın üstünde lezzet.

    kumbaracı yokuşu'ndan aşağıya tophane'ye inin, yol bitince sağa dönün, arabaların geldiği istikamete, yaklaşık elli metre sonra solda bir lübnan restoranı var, arada cafe. çok güzel bir kahvaltısı var.

    karaköy'dekiler malum, beşiktaş'takiler malum, bebek mebek malum, hep aynı.

    çavuşbaşı'nda, hacı osman bayırı'ndan inerken sahile varınca, hemen sağda iki tane karadeniz lokantası var. anzer isimli olanın kahvaltısı harikulade.

    aklımda çok hoş yer etmiş yerleri hatırlamaya çalıştım. bunların dışındaki popüler yerler zaten malum ve kalabalık.

  • 38. türkiye'de oynamış en centilmen futbolcu

    bu ülkeden ergün penbe geçti.

  • 39. atatürk'e tarihi şahsiyet diyen meclis başkanı

    buradan
    öyle bir duruma geldik ki ülkenin kurucusunun adı anılacak kadar değeri kalmamış. sormak lazım atatürk bu ülkenin insanına ne zarar verdi de bugün nefretle anılır oldu? gözleri kör insanlar bir gün çok pişman olacaklar. doğru bizleri silip atacaksınız. birçoğumuzu asacak, birçoğumuzu yurtdışına süreceksiniz. ya zorla ya da mecbur bırakılarak. öyle günler gelecek ki eyy kılıçdaroğlu, eyy cehape diyeceğiniz bir parti, partililer ve destekçileri kalmayacak. elinizde bir adam olacak ve sizler o adam ne derse onu yapmak ve nasıl yaşamanızı istiyorsa öyle yaşamak zorunda kalacaksınız. karşı çıkacak taraf olmayınca tat vermeyecek siyaset yapmak. eleştireceğiniz bir taraf kalmadığında şöyle bir durup bakacaksınız geldiğiniz noktaya. başta bir adam, çevresinde aynı zamanda bu ülkenin en önemli kaynaklarına sahip iş adamı milletvekilleri, bakanlar. vergilere boğulmuş bir halk. zar zor devam eden bir ekonomi. bir bakacaksınız bir şeyler hoşunuza gitmediğini için karşı gelmek isteyeceksiniz ama cesaretiniz olmayacak. çünkü hukuk artık sizden değil tek adamın yanında işleyecek. halkın sorunlarını tvlerde , gazetelerde göremeyeceksiniz. kaynakların hepsi yandaş medyanın elinde olacak. sizin hakkınızı savunan, çare arayan kimseler olmayacak. tek adamın sizin oyunuza gerek kalmadan başta olduğu bir dönemde size sunacağı pek bir şey olmayacak. belki yine makarna ve kömüre talim... işte o gün geçmişe dönüp arayacağınızı çok şey olacak.

    edit: kazım karabekir'i atatürkle aynı kefeye koyanlar olmuş. atatürk sadece ülke için savaşan bir komutan? tarih bilmez bu adamlara o halde fatih sultan mehmet de bir tarihi şahsiyettir desek ne derler acaba? atatürk'ün cumhuriyeti kuran adam olduğunu bilmemek veya öyle bir şey yokmuş gibi davranmak...

  • 40. fi

    4. bölümden bildiriyorum. cem yılmaz'lı giriş sahnesi son derece gereksiz olmuş, dizinin inandırıcılığına, akıcılığına vurulmuş bir darbe gibiydi. cem yılmaz'ı çok severiz ama resmen komşu çocuğuna torpil yapan dondurmacı gibi oldu can manay gözümde.

  • 41. instagram

    e nerede paylaşçaz direksiyon ve tabak fotolarımızı?

  • 42. içerde

    az önce twitter'da okudum, bayağı güldüm.

    "maçka parkı'nda vurulan melek'i çamlıca alman hastanesi'ne götürürseniz tabii ölür."

  • 43. russell westbrook

  • 44. türk kızlarının genelde pis olması

    genelde de özelde de pis senin babandır.

    kanımı akıtsan içinden hacı şakir lavanta özlü banyo sabunu yahut domestos çıkar.

    sabahın köründe toplu taşıma aracının ağır kokusu altından yeni kurtulmuşum zaten, sonra da türk kızları pis diyerek insanı geriyorsunuz.

    bu otobüslerdeki kokunun sorumluları türk erkekleri değil mi? ağır, kesif, soğuğun bile etkisiz hale getiremediği. esnaf, kamyoncu, yağlı saçlarıyla havalı oldupunu zanneden tipler. cumartesi gecesi giydiği tshirtü sabah koklayıp giyilir mi bu bi daha, gideri var mı hesaplamasına girişmiş insanlar bunu diyor bana. ben de omo ve yumoş kokan, tertemiz gömleğimle dikiliyorum orada. vücudumda da güzel kokulu kremler. gömleğimin yakasına doğru eğildikçe kendimi öpmek istiyorum. o derece.

    olm pazartesi bugun ya. bi banyo yapsaydınız dün. pazar banyosu. havalar da ısındı. sobanız da mı yok? su sabun değsin su vücudunuza bi.

    bari temiz bir kıyafet giyseydiniz.

    nasıl oluyormuş genellemek?

  • 45. ikiz heykelinizi bulan program

    ad soyad, e-posta, cep telefonu numarası ve yüz fotoğrafını verenleri taş kafaya benzeten program. bence de gayet mantıklı çalışıyor.

  • 46. cristiano ronaldo

    şaka gibi lan.

    şöyle bir okuyorum da hakkında yazılanları, gözlerim kanayacak neredeyse. biri inzaghi'den sonra en büyük balon, öteki ofsayt dışında gol atamaz demeye getirmiş.

    ve muhtemelen bu iki tip de yaklaşık 3 saat önce 23 nisan 2017 galatasaray fenerbahçe maçı'nı izleyip futbola dair çıkarımlar yapıyorlardı.

    hayat harbi garip amına koyim. çok şey yazılır da, yazmaya değmez.

    (bkz: 19 kasım 2013 isveç portekiz maçı)

    şu maçı bir izleyin, bir maç nasıl domine edilir, bir takım nasıl tek başına sırtlanır görün

    edit : adam manchester'da parladığı yıllarda piyasada fenomen, zidane, ronaldinho ve yazmaya üşendiğim tonla adam vardı. çalım atıyor, estetik futbol oynuyor, ingiltere liginin tek başına kaba tabirle amına koyuyordu. bunu ronaldo kadar iyi yapabilen ikinci bir isim gören varsa beri gelsin. sonra herif en büyük olana, real'e geldi ve aynı şeyleri yapmaya devam etti. bu sefer de "bireysel oynuyor, pas vermiyor, anca şov yapıyor, daha çok gol istiyoruz, messi senede 40 gol atıyor" dediniz. adamda "he amına goyim öyle mi? yok la çalım falan atmak, direk gol atmaya gidiyoruz" diye yardırmaya başladı, onu da beğenmediniz. etrafındaki oyuncular hep değişti, messi gibi yıllarca aynı adamlarla oynamadı. halı sahada bile "abi biz ahmetle daha iyi anlaşıyoruz aynı takımda olalım" diyen tipler iş ronaldo olunca sikine dahi takmıyor bu mevzuyu.

    bu kadarını dahi zorla yazdım, beyin yetmezliğinden ölebilirsiniz.

  • 47. 24 nisan 2017 yapılan zamlar

    göt kıllarının umrunda olmayacak zamlardır. boşuna uğraşmayın arkadaşlarım. adamlar karılarını, kızlarını reise sunacak kadar çapsızsa yapcak bir şey yok

    edit: biraz oltaya gelmişim sanırım. ama hala yazdıklarımın arkasındayım

  • 48. hayvanların kahkaha atamaması

    isabet olmuş.
    düşünsene sokak köpeği gelip götümü ısırıyor üstüne bir posta kahkaha atıyor.

  • 49. ak parti öncesi muz yemek lüks bir eylemdi

    çocukluğumda çikita muz lükstü şu anda 10 tl fiyatı ile gene lüks ama artık ucuza hiç meyve yok gene türk usulü.

  • 50. galatasaray

    biz kesin uefa'dan 3-5 yıl filan ceza yedik; tepki almamak için bunu medyaya duyurmuyorlar. yanlışlıkla avrupa kupalarına katılırız matılırız; foyamız meydana çıkar diye her maçta puan kaybediyoruz, oyuncular da kaybedilen her puan başına prim alıyorlar. yönetimin kafası rahat; oyuncular da paralarını aldıkları için takımın durumu pek de umurlarında değil.

    yani takımın durumuyla ilgili daha mantıklı bir açıklama aklıma gelmiyor benim aklıma. ulan ben okulda dönem uzattığımda dost, akraba bizimkilere ''senin oğlan bitirmedi mi okulu?'' lafını soruyorlar diye utancımdan okul bitene kadar insan içine çıkamadım, gururuma yediremedim. insanın yaptığı işe bir saygısı olur. kafasını öne eğer; bir düşünür ''ben ne yapıyorum, sahada ne oynuyorum; elalem dışarıda üç kuruş para için ne işlerde çalışıyor, ben milyon dolara imza atıyorum, o parayla yatırım yapsam ömür boyu idare eder beni ama şurada 90 dakika mücadele etmeye üşeniyorum'' diye düşünür. hadi yaptığın işi sevmiyorsun, futboldan zevk almıyorsun diyelim; insan hiç olmazsa kazandığı parayı hak etmeye çalışır. ''boğazımdan haram lokma geçmesin'' diye bir düşünür.

    yönetimle ilgili zaten fazla söze yok; klavyeme yazık. sezon başlamadan ''3 sezon başarı beklemeyin; ucuz maliyetli transferler yapıp ligde idare edeceğiz'' deselerdi 3 sezonluk kredileri vardı. 3. sezonun sonunda borçları asgari seviyeye çekmiş ve belirli bir gelecek planlamış bir yönetimin başımızın üstünde yeri vardı; unutulurdu o başarısız geçen 3 sene. ama şu anki ekonomik koşullarda bir sürü vaat verip, uefa'dan ceza yiyip üstüne bir de serdar aziz, cavanda gibi transferler yapılıyorsa yönetim için fazla söze zaten gerek yok. alt liglerdeki anadolu kulüplerinde oyuncu transferlerinde dönen paralar illa ki yöneticilerin, menajerlerin cebine girer. işte aynen o anadolu kulüplerine çevirdiler takımı sonunda; helal olsun (!)