Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 28-30 ocak'ta erkek yazarları mesaja boğuyoruz

    böyle zor oluyor, telefon numaranı ver de whatsapp tan konuşalım günleri geliyor.

  • 2. 22 ocak 2017 fenerbahçe medipol başakşehir maçı

    boyle oynamaya devam ederse salih ucan 2019'da ünlüler takımına katılır.

  • 3. 2090'da uyanılsa google'da aranacak ilk şey

    (bkz: ne zaman öldü?)

  • 4. 2 nisan 2017 referandumunda oy kullanmayacaklar

    (bkz: kaliteli bok yemek)

    senin ben ağzına sıçayım, buyrun buradan başlayın, bu ve bunun gibi insansı laikleri alın, eğitin.

    ulan dinci piçler bile algıladı "sistemden olmadan sistemi değiştiremeyeceğini", bunlar anlamıyor arkadaş.

    esnafı siktiret, bunun gibi terliksi hayvanlardan başlayın ikna etmeye.

  • 5. 2 nisan 2017 referandumu hayır çıkarsa olacaklar

    7 haziran'dan sonra ne olduysa, aynısının daha katmerlisi olacaktır. hepimizin bildiği gibi o uzun boylu olanı yenilgiyi hazmedemiyor. *

  • 6. 22 aralık 2016 ışid'in 2 askerimizi şehit etmesi

    simdi bu videoya once montaj dediler simdi videoya gercek diyorlar

    önce askerlere isid'e katildilar dediler simdi askerleri tuzaga düüsüren adamlar tespit edildi diyorlar.

    bu askerle cayir cayir yanarken burada montaj diyen adamlari bu sözlük yönetimi neden hala yazar olarak tutuyor merak ediyorum.

    bugun de unutmadigimiz olay, hala resmi aciklama yapilmadi.

  • 7. bir hayvan olsanız ne olurdunuz

    çomar olurdum.

    çünkü ekonomi çoheyi.

  • 8. bruma'nın instagram'da çıplak fotoğraf istemesi

    ilk başta kıza hak verdim ancak biraz düşününce
    1) kızın reşit olduğu
    2) instagramda sohbet kısmını isterse kapayabileceği
    3)konuşmanın öncesini bilmediğimizi
    4)kızın ilgiye meraklı bir genç olduğunu
    5) mahremiyete saygısı olmadığını
    6) hukuken bir suç işlediğini
    gördüm ve asıl "shock"ü ben yaşadım.
    not:takım tutmuyorum.

  • 9. ilhan cavcav

    afrika futbolunun başı sağolsun; allah rahmet eylesin.

  • 10. ekşi itiraf

    çok yakın arkadaşımla aslında çok da yakın değilim galiba. çünkü kendimi her zaman onun hayatını, onun işini, onun aşkını, onun hayallerini dinlerken buluyorum. ben ise ne acımı, ne öfkemi, ne üzüntümü, ne de sevincimi anlatıyorum. sormuyor da.

  • 11. survivor 2017

    dokunulmazlık sembolü tarık mengüç'e benziyor lan.

  • 12. yurtiçi kargo'nun paketleri tekmeleyip fırlatması

    zorla kendisini iflasa surukleyen firmanin cabalaridir. bir firma nasil zorla batarmis hep beraber gorecez.

  • 13. sevişilen en güzel kadın

    valla benimkisi bir doktor hanfendiydi. 1.74 boy, yeşil gözler ve inanılmaz bir vücut. allahtan bu mükemmelliğine eşlik eden psikolojik sıkıntıları vardı da bana verdi.

  • 14. en iyi sucuk markası

    en iyi sucuk kendi yaptığın sucuktur.

    1 kilo dana kıyma
    1 kilo kuyruk yağı
    yarım kilo kuzu kıyma
    bir yemek kaşığı tepeleme kimyon
    1 yemek kaşığı tepeleme pul biber
    1 yemek kaşığı tepeleme tuz
    1 tatlı kaşığı karabiber
    1 tatlı kaşığı yenibahar
    5 baş sarımsak

    bir kadın çorabı alıp bunları iyice karıştırıp ezip sonra dolduracaksın. ardından ipe asacaksın. kuruyup kendini çektiğinde de afiyetle yersin. tabi et pahalandı bunlar bayağı para tutar ama seviyorsan katlanırsın artık.

  • 15. beşiktaş'a 2 yıldır geçilen kıyak

    iyi olduğu dönemlerde renklileri infinity war marvel karakterleri kadar birbirine yaklaştıran şanlı kulüp.eğer gs şampiyon olmamışsa mutlaka şike vardır.mutlaka.

  • 16. giresun'da insanlığın öldüğü an

    gözü dönmüş bir caniyi engellemek için elinizde bir şey olmadan nasıl engelleyebilirsiniz? ki adam çatır çatır kesiyor insanları gözünüzün önünde. bir bıçak darbesiyle ölmek oldukça basit. neden müdahale edilmedi diye konuşan arkadaşların kaçı müdahale edebilirdi gerçekten? belki uzaktan taş felan atarsın ama inan o adamın yanına yaklaşmak öyle kolay bir şey değil. kimseyi bundan dolayı suçlayamazsınız. maalesef ki yine samimi değilsiniz.

  • 17. mhp seçmeninin %100'ü referanduma hayır diyor

    bu mhp'lileri anlamak için bir kılavuz yayınlamalılar. şimdiye kadar "aslında bahçeli akp'ye oyun oynuyor. mecliste hayır oyu verecekler. böylece hayır oyunu veren akpliler mi mhpliler mi bilemeyecekler" diyorlardı. kendilerini öyle avutuyorlardı. şimdiyse "seçmenler hayır diyecek" diyorlar. abi kendinizi kandırmayın, mhp seçmeni akp'ye yakındır. siz de evet diyeceksiniz akp'liler de. anayasa da sayenizde(!) geçecek büyük ihtimal. terörist dediğiniz hdp ise hayır diyecek. size bu koymalı. başka bir şey değil. bir de hdp ile akp anlaştı diyordunuz. ahahah.

  • 18. üst komşuya söylenmek istenen şeyler

    ınsanlar senin kopeginin havlasmasini dinlemek zorunda mi?
    gece insanlar uyumak isteyebiliyorlar ! kadin kibarca rahatsiz olduğunu ifade etmis bu da burda aklinca zekice laf soktugunu saniyor.

  • 19. türk akademisyenlerin en kalitesiz olması

    türk akademisyenleri değil türk akademileri kalitesizdir. ama velakin millet nereden bilsin üniversite binası olunca sanıyorlarki herşey tam. ulan ben tezimi yazmak için 4 proje değiştirdim. ilki 100.000 tl usa ile ortak proje idi onay çıkmadı tezi ufalttık kendi içimizde yapalım dedik 50.000 tl oldu ama o parayıda bulamadık sonra bütceyi 10.000 tl yapdık ama o parada cıkmadı. artık bende yıldım hocamda, yaptık bir tez oldu bitti.

    haa ilk tez konum şu anda amerikada 300.000$ lık bütce ile yapılıyor ve ilk yıl en iyi bilim projesi ödülünü aldı bu yıl ek bütce istendi 100.000$ daha verilecek. fikir benim, proje benim ve hocamı ama projeyi yapan adamlar eee sonra akademisler kalitesiz...

    bi siktirin gidin efendim....

    edit:
    1- sadece başlığa serzeniş için yazmıştım ama baya yoğun bir mesaj yağmuruna tutuldum.

    beni en çok üzen konu ise şu yazdıklarımdan bile siyaset cıkarmaya calışanlar oldu nasıl bir zihniyet içindeler inanın aklım almıyor.

    benim burada dikkat çekmek istedigim konu akademik sistem.

    sistem akademisyenleri o kadar yoruyor ve bezdiriyorki en sonunda akademisyenlik için ya sisteme uyuyorsun yada cekip gidiyorsun benim gibi.

    avrupada akademisyenler kendini h indeksi ile överken bizde h indeksi nedir bilmeyen akademisyen dolu (h indeksi yaptığın yayınlardan aldığın referans sayısına göre hesaplanan sistem. yani bir makalene ne kadar atıf yapılıyorsa o yayın o kadar değerli demek anlamına geliyor. yani yayının orjinal olması size saygınlık getiriyor) ama türkiyede doçent olabilmek için içerige bakılmadan yayın sayısına göre bir kurul degerlendirip sözlü yapıyor ve doçent oluyorsunuz. yayınlar incelenirken en cok intihal varmı yokmu diye bakılıyor ama yayın özgünmüdür degilmidir bakan yok.

    akademik sistem o kadar yanlış temeller üzerine kurulmuş ve bu duruma akademisyenler o kadar alışmış ki ne anlatsak boş...

    en basiti asistanlara derleme yazdırılması. yahu derleme demek bir konuda bilgisi olan ve calışmalar yapan bir akademisyenin bu konu ile ilgili tüm makaleleri okuyup derleyip bilimsel olarak özetlemesidir. bunu avrupada konusunda uzmanlaşan akademisyenler yaparken bizde ise daha akademiye yeni atılanlara yaptırılıyor. neden böyle derseniz kimse yeni yetmelere araştırma bütçe vermiyorki adamlar bir şey yapabilsin. bedava ne var derleme, o zaman hadi derleme yap sen deniliyor.

    hele daha acısı adakemide 1. ayı olan adama sen bir meta analiz yap deniyor.
    (derlemeyi konunun uzmanı yaparken, meta analizleri ise konunun duayenleri yapar) ama bizde ise yeni yetmelerin yapacağı bir iş olarak görülüyor.

    misal en basiti 1001 başvurusunu asistan hazırlıyor. yabancı akademilerde ise böyle destek başvurusu için akademisyen sadece konu ile ilgili içerigi hazırlar ve enstitü içinde bu iş ile uğraşan görevliler başvuruda bulunur. ama türkiyede her şeyi akademisyen halleder.

    neyse sistemin her tarafı elde kalıyor. bu sistemde en sucsuz olanlar ise akademik kadrolar. çünkü ya bu sisteme uyacaksın yada siktir olup git deniliyor...

    bu arada akademik sistemin kendi içinde özerk olduğunu söylemek isterim.

    2: yok de da ayrı yazılır, yok imla yok cart yok curt diye mesaj atan dallamalar okumayın kardeşim gidin başka şeyler okuyun sinir etmeyin insanı.

    3: yazdıklarımla dertlenip üzülen sevgi dolu pamuk şeker kalpli yazarların hepsine teşekkür ederim.
    bu olay yeni degil 2010 yılında temelleri atılan ve 2013 yılında pes edip bırakdığımız bir olay.

    4: akademide o kadar disiplinli ve özveri ile çalışan o kadar çok insan varki... günde 3 saat uykuya fazla diyen, çalışma yapmak için lab ortamını evi haline getiren ne cevherler var ne cevherler...
    şu sistem düzgün olsa inanın kimse tutamaz bizim akademisyenleri...

  • 20. bakire olmayan kadınla evleneceklere tavsiyeler

    sabahın üç buçuğunda geçtiğim dersi yükseltmek için ders çalışırken verdiğim arada kafa dağıtmak için girdiğim sözlükte bakire olmayan kadın olarak entryleri görüp götümle güldüğüm başlık.

    bakire olmayan kadın hakkındaki genel görüşlere bak:

    barda dövmeli mövmeli pis adamın hardal renkli (?) dölünü içiyor (?)
    zengin adamlara veriyor, eskortluk yapıyor (?)
    önüne gelenle yatıyor (?)
    kadın porno yıldızı gibi hoppidi hoppidi fanteziden fanteziye koşuyor gözünüzde, gerçekten ilginç kafalar.

    bakireyse 2 senaryo var zaten.
    1- kezban
    2- kesin ağzına almış, götünü vermiş

    bunların hiçbiri normal insan değil ama bakın hepsi karikatürize bir kadın tanımı. erkeklerin özgüvensizliğine kurban giden gerçek dışı korkularının yarattığı fanteziler.

    kadın bu değil arkadaşlar. insan bu değil. her şeyden önce karşınızdaki kişinin kendiniz kadar insan olduğunu, benzer duygular hissettiğini, sevdiğini, acı çektiğini, arzu ettiğini, merak ettiğini, güldüğünü, eğlendiğini yeri gelince hüzünlendiğini ve ağladığını, her sabah işe/ okula gittiğini, sizin kadar günlük dertleri olduğunu, kendi hayatı hatta ülkesi için iyi bir şeyler yapmaya çalıştığını, bazen karnının ağrıdığını hatta sıçtığını falan hatırlayın. karşınızdakinin bir karikatür değil insan olduğunun farkına varın. ama cidden anlayın yani, anlayana kadar da, bunu içselleştirene kadar da kimseyle tanışıp hayatına dahil olmayın.

    çünkü bu kafayla olmaz. siz hayal dünyasında yaşıyorsunuz. kadınları değişik kategorilere koyup karikatür kadınlarınızla gerçek dışı ilişkiler içerisindesiniz. rüya görüyorsunuz. bakire olan kadınla da evlenseniz mutlu olamayacaksınız çünkü kafanızdaki her şey yanlış. bu takıntılarınızla kendinizi de mutsuz ediyorsunuz farkında değilsiniz. karşınızdaki insanı tanıyıp anlamaya başladıkça, bu gözlükleri gözünüzden çıkardıkça siz de korkularınızdan arınıp sadece kendiniz olmaktan ve bir insanın yanında rahat olmaktan keyif alacaksınız. ikinizin de benzer, eş olduğunuzun farkına varacaksınız. o zaman bu gereksiz korkuların, endişelerin, karikatür kadınların yerini zaten normal insan alacak. kadın figürü korkunç olmayacak.

    böyle gereksiz korkularla kendi kendinizi bitiriyorsunuz. sevdiğiniz insanla aranıza gerçek dışı duvarlar örüyorsunuz. problemler yaratıyorsunuz. kendi kendinizin ayağına sıkıyorsunuz. erkeklik ne zor şey. oysa ki kadınların yaptığı hiçbir şey yok size. siz her şeyi kendi kendinize, kendi kafanızda yapıyorsunuz zaten. biz sabitiz, siz delüzyonlar içerisinde.

  • 21. siyasal islamcıların ortak özellikleri

    - müslüman olmayan herkesin yemeyip içmeyip gece gündüz müslümanlara tuzaklar kurduğunu sanmaları
    - kendi gibi düşünmeyen müslümanları batı ajanı görmeleri
    - islamın doğru anlaşılması durumunda batıyı geçebileceklerine inanmaları
    - bilimle yegane ilişkilerinin bunlar kuran'da yazıyor yaa düzeyinde olması
    - batı medeniyetini alabildiğine kıskanmaları
    - müslümanları dünyanın merkezi sanmaları
    - kadınlara adres olarak devamlı evi göstermeleri
    - aksi ispatsız şekilde ikiyüzlü ve güç delisi olmaları vb şeklinde naçizane birkaç madde ekleyebileceğim özelliklerdir.

  • 22. kokoreç lahmacun midye yiyen kız modeli

    ulan yediği içtiği dışkısına etki eder. napıyorsunuz siz arkadaşlar?
    bokundan karakter/tip analizi mi yapıyorsunuz?
    yok delikanlıdır, yok kolu kıllıdır, bıyıklıdır.

    en büyük ihtimalle ağzının tadını bilen kızdır, çok da kasmayın yani.

  • 23. dünyanın en büyük penisli adamının yaşadığı dram

    (bkz: açmayın)

    kaynağa tıklayınca asıl dramı ben yaşadım. gayet fotoğrafsız bir hikaye beklerken adamın çıkarıp masaya vurduğu fotoğrafı görmek hoş olmadı.

  • 24. kadınlardan büyük dehalar çıkmaması

    tüm önermeler bir yana, "bütün dehaların kadınlardan çıkması" ya da "nereden çıktığını bilmeyenlerin beyanı" gibi cümleler bir kadın için anti tez ya da savunma olmamalı, zira çok aciz bırakıyor. herhangi bir başka hayvanda da bulunan bir biyolojik yeti ile üst görme ya da savunma yapılmamalı, daha sosyal yaklaşılmalı.

  • 25. avm'lerde cirit atan bebek arabalı çift

    avm havasını temiz, ortamını steril bellemislerini ortaya çıkaran başlık.

    white thrash tepkileri de evlere de senlik. yukarıda denmis allahindan bulmuş diye harbi öyle.

    yahu onca insanın aynı ortamı soludugu klima ile oksijen sağlanan - ki o klimanın filtresi en ne zaman değişmiştir bakımı ne zaman yapılmış ayrı - bir ortama çocuğunu götüren insana nedense boş zaten. sınıf atlayacagi günün hayali ile oylansın dursun.
    şu mevsimde bile hyde park ya da central park vb yerlerde bebek arabasi ile dolaşan çiftler görürsünüz. işte onlar bizim dünyaya prens ya da prenses getiren uber bilinçli aileler gibi değil. çocuğunu doğa içinde büyütmeye çalışıyor dengesizler. halbuki avmler kadar temiz ve korunakli yerler yok bilmiyor cahiller.

  • 26. ilkokulda ezilmiş kutu kola şişesi ile maç yapmak

    çok zevkli zamanlar geçirmektir. bizim zamanımızda ilkokulda bir topa sahip olmak tahayyül edilemeyecek kadar kıymetli bir şeydi. kimsenin topu olmazdı. olsa bile okula getirmezdi. o zamanın arkadaşlıkları da şimdiki gibi değildi. galiba fakirdik ama çok mutluyduk lan. kutu kola alacak paramız yoksa bu sefer de pet şişe kapağı ile oynardık. yokluklar içinde gene bir şeyleri başarıyorsun. o pet şişe kapağı en kral toptan daha kral toptu gözümüzde.

  • 27. bir ülkenin gelişmesini engelleyen en önemli şey

    kimsenin elini taşın altına koymaması, kimsenin hiçbir konuda sorumluluk üstlenmemesi ve herkesin her konuda başkalarını suçlaması. aynen bu başlıkta olduğu gibi.

    bir de sıcak iklime sahip olması. gelişmiş ülkelerin çoğunun soğuk iklime sahip olması tesadüf değildir bence. insan sıcakta mayışıyor. soğukta ısınmak için hareket etmek gerekiyor. atalarımız ne demiş? nerede hareket orada bereket.

  • 28. porno izlemenin imkansızlaşması

    yavaş yavaş gerçekleşen durum. herkesin cinsel hayatı 10 numara değil bilindiği üzere. kişilerin bazı ihtiyaçları var. bu ihtiyaçları gidermenin de en güzel yolu bildiğiniz üzere porno ve porno izlemek kişisel bir hak. fakat artık hakkımıza engel olunuyor.

    durum şöyle:
    eskiden dns vb. yöntemlerle de olsa girilebiliyordu güzel diyebileceğimiz sitelere. artık vpn olmadan hemen hemen imkansız gibi. herkes de ücretli vpn kullanamıyor ne yazık ki.

    şimdi ben merak ediyorum cinsel açlığın bu kadar fazla olduğu bir ülkede neden porno izlemeyi engellersin. hadi engelledin dns ile girilmesini neden engelliyorsun. acilen bir çözüm getirilmeli bu işe.

    peşin edit: hepiniz izliyorsunuz boş yere kendimizi kandırmayalım.

  • 29. dünya'ya hükmeden iki bilim

    psikoloji olduğu bu başlıkla kanıtlanmış zaten. adam dünyaya hükmeden iki bilim olduğunu söylemiş ve sizlere sormuş, herkes de ikişer tane saymış kendince. üç deseydi üç sayacaklardı bu sefer ya da bir deseydi tek bir tane.

    yani aslında bir tane çobanbaşı çıkar, ortaya bir şey atar, topluluk da onu izler.kimse de sormaz ki niye iki? ondan sonra zat-ı muhterem çok kötü, takipçileri de koyun.

  • 30. whatsapp profilini 6 aydır değiştirmeyen insan

    hayatta whatsapp profil fotoğrafını değiştirmekten daha önemli şeyler olduğunun farkında olan insandır. kafayı whatsapp profiliyle bozacak kadar dalyarak değildir.

  • 31. köydeki teyzelerin referandumda oy kullanması

    "cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. sadece seçim yaptığını zanneder. cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!"

    -nietzsche

  • 32. 1453 yılında google olsa aranılacak kelime

    (bkz: esma sultan frikik)

  • 33. donald trump

    solcu, demokrat, liberal kesimin kibirli hareketleri sebebiyle seçilmesine ön ayak olduğu yeni amerikan başkanı.

    son zamanlarda dünyada artan sağcı hareketlenmenin tek sebebi, sol kesimin kibridir. seçim döneminin tamamında donald trump seçilemez temalı konuşmalar, kendi seçmenini tanımama ve kibir, trump'ı direkt başkan yaptı. işinizi ciddiye almazsanız, kaybedersiniz.

    sen bütün medyayı arkana al,
    sen bütün ünlüleri arkana al,
    sen bütün sosyal medyayı arkana al,
    sen hali hazırda başkan olan kişiyi de arkana al ve yine de kazanama?

    sally kohn adlı amerikalı bir eleştirmenin tweet'i var:
    "trump kazanırsa, kaybeden taraf sadece üzülecektir; kazanan taraf hilary olursa, kaybeden taraf sinirli olacaktır. aradaki fark bu."

    an itibariyle devam eden women's march. hani üzgündünüz? hani kızgın olmazdınız? 250 bin kişi sokağa dökülmüşünüz ve diğer seçmenden farklı olduğunuzu iddia ediyorsunuz. aslında tam tersi. trump kaybetse kimse sokağa çıkmazdı, gene siz çıkardınız sokağa. kendilerini tanımıyorlar.

    trump konusunda en güzel orta görüşü, youtube'da video yayınlayan sargon of akkad'dan dinleyebilirsiniz. trump'ın neden seçildiğini en iyi şekilde anlatan da kendisidir: tık

    sol kesim, sözde demokrat ve özgürlükçü kesim sağcı kesimden daha kötü hareket ediyor. women's march sırasında madonna, bakın bu az önce: beyaz saray'ı havaya uçurmak aklımdan geçmedi değil, diyor. trump'ı vahşi ilan eden kişiler daha vahşi olduğunu göremiyor musunuz?

    trump'ın kazanmasının ana ve öz sebebi: amerika'nın entelektüel olarak sayılan kesminin esasında entelektüel ol-ma-ma-sı-dır. benim bu konuda en çok üzüldüğüm isim michael moore'un da bu tarafta yer almasıdır. amerika'da ünlü kesim, okuyan kesim yeterli seviyede değil. ayriyeten de riyakarlar. trump, hiçbir zaman savaş yapacağım dememesine rağmen ve hillary savaşa devam edeceğim demesine rağmen, trump'ı savaş meraklısı ilan ettiler; her an nükleer bomba atabilecekmiş gibi davrandılar.

    yüzsüzler, riyakarlar; binlerce kişi sokakta yürüseniz de hiçbir şey çözemezsiniz. çünkü akıllanmamışınız, bunu çok ama çok iyi anlıyoruz.

    sol, sözde özgürlükçü ve demokrat insanlar git gide salaklaşıyor. bu bir gerçek.

  • 34. en sevilen david bowie şarkısı

    (bkz: the man who sold the world)

    edit : başlık başa.

  • 35. güneşi söndürmek için gereken su miktarı

    şimdi üç kuruşluk nükleer fizik bilgimle caka satacağım: güneş dediğimiz alet, füzyon reaksiyonu ile çalışır. ortamda bulunan hidrojen atomlarının çekirdekleri, çok yüksek sıcaklık altında birleşir ve ortaya daha ağır olan helyum atomu çıkar. eğer güneşe su sıkarsanız, bu onun için son derece besleyici bir yemek olur ve onu epey güçlendirir.

  • 36. 2 nisan 2017 referandum sonucu tahminleri

    bu referandum sonuçlarının tahmini için öncelikle 1 kasım 2015 sonuçlarını hatırlamak gerekiyor.

    neydi bunlar?

    akp : %49.5
    chp: %25.3
    mhp %11.9
    hdp: %10.8
    diğer: %2.5

    şimdi bu sonuçları baz alarak kendimce şöyle bir analiz yaptım:

    akp seçmeni:
    öncelikle anayasa teklifinde "başkanlık gelirse bu milletin amına koyacağız " maddesi olsa bile orgazm olup evet diyecek çok büyük bir kemik kitle var. bu kesimden pek kayıp beklemeyelim. akp'deki ana kaybı 7 haziranda akp'ye vermeyip 1 kasımda veren %8.5'lik kesim belirleyecek. dağılım beklentim şu şekilde:
    7 haziranda veren %41'lik kesimden sadece %1 lik kayıp olur.
    7 haziran'da vermeyip 1 kasımda verenlerin %3'ü evet %5.5'u hayır der.
    bu durumda %43 evet %6.5 hayır olur.

    chp seçmeni:
    "başkan olsun da kurtulalım yeeaaa" diyen %0.3'lük küçük bir kesim olabilir.
    %0.3 evet %25 hayır diyelim.

    hdp seçmeni:
    demirtaş ve diğer bazı milletvekillerinin içeri alınmasından sonra yüksek oranda hayır çıkacaktır. ancak yine %0.8'lik kısmı kayıp olarak düşünelim. bu durumda:
    %0.8 evet %10 hayır olsun.

    %2.5'luk kalan seçmen:
    mhp'yi sona bıraktım. saadet'in hayır açıklaması tabanının tamamını ikna edemeyecek olsa da iyi oldu. saadet'e verenlerin en azından yarısı bu durumda hayır diyecektir. diğer partileri de hesaba katarsak;
    %1 evet %1.5 hayır olur.

    mhp seçmeni:
    şu ana kadar topladığımızda %45.1 evet %43 hayır oldu. yani iş mhp tabanına kalıyor. yarı yarıya evet demeleri bile maalesef evet %50'yi geçecek. seçimlerdeki hile hurdayı da göz önüne alırsak mhp seçmeninin en az 3'te 2'sinin hayır demesi gerekiyor. zor görünüyor ancak mhp tabanının bahçeli'ye büyük bir tepki vermesini bekleyeceğiz artık.

  • 37. sürekli foto at diyen erkek

    (bkz: dal vajina)
    (bkz: fazladan bi dal vajinası olan var mı)

  • 38. emre uslu'nun referandumda evet diyecek olması

    tam tersine "evet" çıkarsa iç savaş, "hayır" çıkarsa erdoğan tarafından organize edilecek kaos öngörüyorum... iki ucu boklu değnek yine...

  • 39. her şey bitti derken çıkagelen insan

    her şey bitti dediğinizde çıkagelen insanın, her şey bitti diyerek gitmesiyle sonuçlanacaktır. en azından kendisi için.

    verdiği değerin,
    yaşattığı güzel şeylerin,
    kıymeti bilinmeyen insandır aynı zamanda.

  • 40. milano'dan isviçre'ye sahte bilet yaparak gitmek

    o kadar çok gereksiz detayı sıkıştırmışsın ki edebi bişeyler olsun diye, okurken kalkıp ekranı yumruklayacaktım.

    uzun uzun okumak istemeyenler için
    arkadaş telefondan sahte e-bilet oluşturmuş 12 duraklık şehirlerarası trende 6. durağa kadar sorunsuz gidebilmeyi başarmış, sonra bilet kontrol elemanı gelmiş bunu trenden atmış.

  • 41. ilk kez grup seks yapacaklara tavsiyeler

    (bkz: arkanızı kollayın)

  • 42. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    ankara'da olan varsa bi bira içmeye yesillendirebilecegi liste

  • 43. başörtülü jandarma

    elli kere söyledim elli kere daha söylicem. devletin dini olmaz. kamuda türbana serbestlik tanımak devletin bir dini diğerlerinden ayırması, ön planda tutması demektir. eğer böyle bir özgürlük verilecekse tüm dinlere verilmelidir. dünya üzerinde kaç bin din varsa artık hepsine... böyle olursa da adamın biri gelir benim dinime göre kırmızı şapka giymem, çıplak ayak dolaşmam gerekir der, o zaman da ülke sirke döner.

    bu islam düşmanlığı değil, hak hukuktur..

    amk salakları yine anlamadı tabi ki...

  • 44. women's march

    ahahahaha, iyi ve kötünün savaşını kötüler kazanmış :((

    iyi dedikleri de el kaide'ci hillary.

  • 45. ankara'daki pavyonların kapatılması

    ankara'da en çok akp seçmeni'ni mağdur edecek olan hadise. pavyonlara en çok giden kitle, muhafazakar görünüp de ağzından dini imanı düşürmeyen sağcı kitle.

    açık fikirli insanlar zaten tunalı, bestekar, 7. cadde vb. halka açık yerlerde içkisini içer, kimseden de çekinmez. ama içkiyi gizli gizli içmek zorunda olan "ak" partililier mecbur pavyonlarda saklanır; üstüne bir de sosyal fobileri olduğu için kadınlarla iletişim kuramadıklarından sarı tutku'lardan medet umarlar.

    i melih gökçek bence bu kez baltayı taşa vurdu.

    ama belki pavyonları tekrar bu kez sincan'da açarsa "hizmet ayağınıza geldi" sloganıyla halkını memnun edebilir.

  • 46. devlet bahçeli

    ülke değil, dünya tarihinin en kötü lideridir. en kötü siyasetçisidir. en rezil, en karaktersiz parti başkanıdır. en inatçısı ve en aptalıdır.

    ya da akp'nin elinde bu adamın vegasta kürtçe şarkılar söylerken üzerinde pkk amblemli tshirtlerle, 3 tane jigoloyla yapılmış işemeli sıçmalı videosu var.

    başka açıklaması yok bu yaptıklarının.

  • 47. iç anadolu yobazına alternatif isim önerileri

    (bkz: büyükbaş)

  • 48. fb ve gs'nin tek çatı altında birleşmesi

    muslera:

    lig şampiyonluğu (3): 2011-12, 2012-13 ve 2014-15

    süper kupa (4): 2012, 2013, 2015 ve 2016.

    türkiye kupası (3): 2013-14, 2014-15 ve 2015-16.

    beşiktaş son 20 yıl:

    lig şampiyonluğu (3)= 2002-2003, 2008-2009, 2015-2016

    süper kupa (2) = 1998, 2006

    türkiye kupası (3)= 1997-1998, 2005-2006, 2006-2007

  • 49. barda tek başına takılabilen insanlar

    valla kabak tadı verdi "sizin o sahte mutluluklarınız, her şey yalan, tek takılır, karizma yaparım" ayakları. ne ekmeği bitmez bir şeymiş bu, "yanında erkek arkadaşı varken beni izleyen kız ve metallica", vay yavrum vay. yazık olm size, yazık hayatla yaptığınız ergen kavgasına, "hepinizin karısına kızına..." otuzbirci beyanatlarınıza yazık valla. biriniz de efendi olsun, birinizin de olayı olmasın ne bileyim, "evde sıkıldım, pub vardı, damsız alıyorlardı, girdim takılıyorum" desin. "kasvetli bir gece, belki senin kız arkadaşın sahte kahkahalarla sana mutluluk satarken ben, bu yalan mutluluk denizinin ortasındaki yalnızlığım ve gizemimle tek gerçeğim bebeğim." değilsin arslanım, sen de herkes gibi hiçbir şey değilsin aslında ama ortalama insana göre bir 20 sene fazladan harcanman lazım, idrak kıtlığı ve gecikmiş ergenlik hayattan o kadar sene götürüyor haberin olsun.

    - metalika -

  • 50. hollanda'nın 94 milyar euroluk tarım ihracatı

    14.yy'dan kalma aletlerle tarım yapıp, yılın 9 ayı yatıp 3 ayı çalışıp, devletten oluk oluk para emen türk çiftçilerle kıyaslanılmaya çalışılan hadise.

    mazot bedava olsun, mahsül istediğimiz fiyattan satın alınsın, inovasyon/mühendislik falan dayatılmasın.

    yoksa ayaklanırız, oy vermeyiz. köylü milletin efendisidir ayrıca. sike sike bakacaksınız vergilerinizle. biz sizin efendiniziz.

    edit: bu işin çözümü nedir diyenler oluyor, söyleyeyim:

    hükümetler popülizmi bırakıp köylüyü kendileriyle baş başa bırakacak. mahsüllere fiyat garantisi vermeyecek, mazotu 3 kuruşa vermeyecek, gümrükleri açacak. piyasadaki ithal ürün kalitesiyle ve fiyatlarıyla rekabet edemeyen köylü, sike sike tarlalarını yatırımcıya açacak. sike sike diyorum çünkü bugün 3 liralık tarlayı 300 liraya satmaya çalışanlar bunlar. çünkü alayının tuzu kuru.

    kurulan tesislerden dilerlerse verdikleri arazi karşılığı hisse alacaklar, dilerlerse sadece satacaklar. tesisler kurulacak ve kendileri dilerlerse çalışacak, dilerlerse aynı şekilde yatmaya devam edecek (nasıl olacaksa artık).

    yerli ziraat mühendislerini/yatırımcıları falan bir kenara koyun. 5 para ettiklerini sanmıyorum (diğer tüm mühendislik dalları gibi -ben de mühendisim). hollanda iklimine toprağına yatırım yapan yatırımcı türkiye'ye varını yoğunu gömer. hayalini kuramadığınız tesisleri görürsünüz çomaristanda. ihracat artar, ürün kalitesi artar, işsizlik azalır, refah artar.

    peki bu işler anadolu çomarı'nın işine gelir mi? hayır gelmez. çünkü onlar zaten 3 ay çalışıp 9 ay yatıyor, anadolu'da özel hastane konforunda tedavi görüyor. seçim zamanları da "finduumuz elümüzde kalduuu hükümet üstüfaaa" diye bağırırlar. (evet yıllardır bu görüntülerle karşılaşmıyoruz çünkü akp mevzuyu çözdü ve tomar tomar para dağıtıyor. anap ve dsp dönemleri hatırmdadır lakin.)

    aşağıda okuduğum bir kaç entryde çarpıtılmış gerçekler var. örneğin köylünün şehirliye baktığı iddia edilmiş. cevap vermeye dahi değmez lakin kendi kendine yeten kaç tane şehir var bunu araştırmak bile yeterli olacaktır. bu mantıkla istanbul tarım şehri diyebiliriz ve tüm türkiye'yi doyuruyor (ankara, izmir ve antalya ile birlikte). ayrıca traktörü inovasyon kabul edenler de gördüm, buna zaten bi şey demiyorum.

    işin özü, 3 kuruş sermayeyle yapılan iş bırakın ülkeye faryda sağlamayı kendilerine bile sağlamaz. tarımı yapacak olan "köylü" değil "yatırımcı"dır, "mühendis"tir, "mimar"dır, "finansçı"dır. eğitimin ve büyüme hedefinin olmadığı yerden gelişim beklemek de absürttür. solcu olmak köylü şark kurnazlarını savunmayı gerektirmez.

    not: aynı durum hayvancılıkta da geçerlidir. kırmızı etin nasıl bu fiyat bandında olduğunu sorguladınız mı hiç? avrupa'da tarım ürünlerinin pahalı olmasının sebebi pahalı olan ürünlerin ilgili bölgelerde yetişmeye elverişsiz olmasıdır. aynı durum türkiye'de de geçerli. ama et fiyatları her şeyi göz önüne seriyor.