Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. cumhurbaşkanı olup idam getireceğim

    eğitim sisteminin amacına ulaştığını gösterir.

  • 2. akdeniz elektrikin 2 yıldır mağdur ettiği vatandaş

    facebook'ta bir videoya denk geldim ve sinirlerim tepeme çıktı. konu özetle şu;

    bir abimiz işyerinde hırsızlık yapan 2 çalışanı işten çıkartıyor ve bu hırsızlar da yüksek yerlerdeki irtibatlarını devreye sokarak bu abimizi kaçak elektrik kullanıyor diye şikayet ediyor. e tabi arkalar sağlam olunca sorgusuz sualsiz bu abimizin firması kaçak elektrikten dolayı ceza alıyor ve elektriği kesiliyor. ve 22 aydır hiç bir şekilde hakkını alamıyor. kaçak elektrik kullanmadığına dair raporları olmasına rağmen işlerini yapması gerekenler korkularından dolayı işlerini yapmıyorlar.

    youtube linki

    videodaki abinin facebook profili

    (bkz: akedaş) yanlış aktarım var sanırım icanus uyardı. akedaş adıyaman kahramanmaraş ve elazığ bölgesinde görevliymiş.
    (bkz: akdeniz elektrik dağıtım a.ş.)

    daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum aradım bulamadım neyse bir daha paylaşılmasında zarar yok. video yeterince ilgi görmüş ama ekşisözlük'ün gündem yaratma potansiyelinden dolayı konunun bir ucundan da biz tutarsak belki bir yardımımız dokunur.

    daha önceden şöyle bir başlık açılmış
    (bkz: türkiye'de hak ve adalet arıyorum)
    (bkz: vatandaşın kaçak elektrik isyanı)

  • 3. gökcen özdoğan enç

    kimbilir kendisini seçen halka ne değerli, ne değerli hizmetler yapmıştır ama şahsımın adını ilk kez duyduğu vekildir..

    her şey bir yana, böyle sistem mi olur amk..

    hayatta görmediğin, görmeyeceğin insanları "seçiyorsun"

    milletvekili olmalarını ve yedi sülalelerinin zengin olmasını sağlıyorsun..

    güya bunlar seni temsil ediyor..arada tanıdık biri yoksa git bakalım yanlarına yanaşabiliyor musun?

    sonra da kendilerine büyük büyük sıfatlar veriyorlar..yüce, halkın iradesi gibi..

    şimdi bu kadın kimdir..nedir..kim seçti, seçenin haberi var mı?

    komple tiyatro amk.

  • 4. ilkokul numarasını unutmamak

    1071 hadi gel de unut bakalım.

  • 5. bir erkeği kırmadan ona çirkin olduğunu söylemek

    bana söylenilenlerden yola çıkarak:*

    *kıza yürürken* "ahaha neden benle flört eder gibi konuşuyorsun"

    "seni çok seviyorum canım arkadaşımm"

    "aslında yakışıklısın da tipim değilsin :/"

    "senin kadar akıllı ve komik biriyle daha karşılaşmadım"

    "canım kankam umarım seni çok seven bir kız bulursun *gülen kırmızı yanaklı emoji*"

    "sen ne şirin bişeysin yhaaa"

    (merhaba dediğimde) *yha bi bsgit sie bakışı atar*

    ...

    kendilerinin kaybı tabi... benim gibi birini kaçırmaları...

  • 6. 7 numara denildiğinde akla gelen ilk isim

    (bkz: armağan)

    (bkz: yedi numara)

    neden armağan? sanırım haydar ile kendimi çok özdeşleştirdiğim içindi.

  • 7. 20 ocak 2017 donald trump'ın yemin töreni

    otoyol, köprü, tünel, duble yol demeye başladı mk.

    "cehape'li kennedy döneminde kiliseler ahır yapılmıştı" dese aynı türkiye olacak.

  • 8. donald trump

    girdi omru: cok cok kisa. (bunla mi ugrasiyorum ben lan diyene kadar)

    oncelikle su: #64032858

    ilgili girdide anlatilan hedenin ilk ortaya konulan kaynagi surada * (google scholar a gore calisma 1883 atif almis). bunlar da konu hakiindaki diger gevezelikler *; kitabini da yapmislar *

    bahsi gecen giriden bir alinti:
    "mevcut durumda bilgisayar/bilişim devrimi sanayi devrimi ile karşılaştırılabilir önemli bir üretim artışı sağlamadı"

    bu ne demek?

    sanayi devriminden once 1 adam 1 birim is uretiyor
    10 adam 10 birim is uretiyor
    sonucta da 10 adam 10 birimlik uretimi tuketiyor.

    sanayi devriminden sonra 1 adam 10 birim is uretiyor
    10 adam 100 birim is uretiyor
    sonucta da 10 adam 100 birimlik uretimi tuketiyor.
    birim adam daha fazla tuketiyor, bir esya olarak alip kullanarak tukettigimiz otomobilin uzerindeki emek at arabasindan fazla.

    simdi bilgisayar devrimi ile ne oluyor
    1 adam 100 birim is uretebiliyor (eger egitimli ise)
    10 adam 1000 birim is uretebilir (eger egitimli ise ve pazar bulabilirse)
    ama 10 adam 1000 birim is tuketmiyor. (yani 1 yerine 10 otomobilimiz ya da 10 otomobile denk emek ile uretilen araclarimiz - mesela kitalar arasi kisisel ucaklarimiz yok)

    buna ihtiyac var mi? dunya ile sinirli kalmaya devam edecek isek muhtemelen yok. ozetle bu pazari yaratamadik.

    sonuc olarak ne oluyor uretim kolaylastigi icin 10 adamin tuketecegi 100 birimlik isi 1 okumus uretiyor. elbette para da onda toplaniyor * not: bu grafigin tek sebebi bu degil ama sebeplerden birisi bu.

    tabi ıbm bunu boyle soyleyemiyor. ne diyor

    - bak bu gecis sureci uretim artacak. hepimiz 10 arabalik emek gerektiren hedeler kullanmaya baslayacagiz. bu ayni zamanda bu gun var olmayan yeni is kollarinin filan da olusmasi demek. gecis 30 40 yi surebilir. (belki haklidir bilmiyorum, ama henuz bu yonde veri yok)

    - niye? cunku kendisi a.ı. yi uretip satiyor. ben bunu ureterek seni isinden ediyorum diyemez *.

    ıbm ceo sunun beklentisi olmazsa ne yapilabilir

    - unversal income? * baska bir deyisle 1 adam calissin, ben yatip onun urettigini yiyeyim!
    - diger alternatif ne? o 1 adamin 100 degil 10 birim is uretmesi. bu ne demek bu adamin 1/10 calismasi demek (haftada 5 gun yerine haftada yarim gun) ve 10 kisilik dunyadaki geriye kalan herkesin de aynisini yapmasi demek. bence ideal cozum.

    sorun ne? bu 10 kisinin 9 u o kadar cahil ki o 1 adamin isininin gerektirdigi soyutlamayi kavrayamadigi icin o 1 adamin isini yapamiyor. cozum ne? bu adamlarin egitilmesi lazim. burasi amerikanin cikmazi, o 9 adami egitecek para yok. krediler elde patladi. cunki allahin siktir cektigi community college in diplomasi kimseye o 1 adamin yaptigi isi yapabilme ehliyeti vermiyor.

    cozumun yolu ne:
    egitimi ucuzlatip ulasilabilir hale getirmek ve insanlari bilim - teknoloji ogrenmeye uretmeye tesvik etmek.

    cozum yolu ne degil?
    ford un otomobil fabrikasini cine tasimamasi icin ikinmak cozum degil. zira ford un 10 yil sonra o arabayi uretebilmesi icin o fabrikada calisacak kimseye ihtiyaci olmayacak.

    basliga baglayalim. bunu kim yapacak? elbetteki factler ile arasi acik bilimi, kuresel isinmayi ben inanmiyorum diye ret eden halkin adami trump. :d

    ha sunu da not olarak ekleyeyim 10 adamin 1000 birim tukettigi bir dunya bekliyor isek egitim gene de sart.

  • 9. gürses opel rezaleti

    rezalete uğrayan kişi amacına ulaşmış.
    ekşicilerin tepkisini çekmesi için şirkete o kadar yazı döşeyen kişi çıkarını elde ettikten sonra entry'i siliyor.

    ekşiciler yine bir mendil gibi kullanılıp kenara atıldı. :)

  • 10. yazarların en çok özlemini duyduğu şey

    (bkz: rte'nin iett şöförü olduğu yıllar)

  • 11. bir erkeği adam edip başkasına kaptırmak

    altyapıdan yetiştirdiğin tam kaymağını yiyeceğin genç yeteneği en ezeli rakibine kaptırmakla aynı şeydir. insanlar gelir ve gider.çok şaapmamak lazım

  • 12. türkiye'de bilimkurgu sinemasının gelişmemesi

    aslında çok güzel senaryolar üretilebilir. mesela kuran dinleyip büyüyen fasulyeler projesi tübitak'ta dereceye girmiştir. tarım bakanlığı bu projeyi hayata geçirmeye karar verir. tohumluk fasulyelere henüz silolardayken kuran dinletilmeye başlanır.

    bu arada ilerleyen senelerde okunmuş su ile sulanan fasulyelerin daha hızlı büyüdüğü gözlemlenen bir proje daha tübitak'ta dereceye girer. bu defa devlet su işleri, sulama havzalarına atanmak üzere din adamı kadrosu açar.

    tarım bakanlığı kuran dinletilen tohumluk fasulyelere çoktan sertifika düzenlemiştir. bazı özel girişimler işi daha ileri götürüp kabe hocasının sesinden kuran dinletilen tohumluk fasulyeler üretmiştir.

    sertifikalı tohumlar piyasaya arz edilmiştir. çiftçiler tohumları ekmiştir artık. sulama kanallarıyla aktarılan okunmuş su ile sulanmaktadır. gerçekten bu iki faktör birleşince inanılmaz büyüme hızına ulaşır.

    aksiyon başlar. bir yatsı namazında 3000 lira maaş alan köy imamı köyün tek tük cemaatine namaz kıldırmaktadır. namaza durur ve o arada hışırtılar duyarlar. namazı bölmek istemese de hışırtılardan götü atan imam selam verirken göz ucuyla arkasını keser ve bazı fasulyelerin namaza geldiğini görür. cemaatle birlikte namaz kılmaktadırlar. korkudan osurur ve abdest bozulur haliyle namaz da bozulur. zaten imam osurduğu için cemaat fasulyeleri görünce sıçmaya başlar. mümin fasulyeler bu durumu görünce camiiyi terkederler. tarlaya geri dönerler.

    tarlada durumu anlatırlar. ve gerçek islamın böyle olmaması gerektiğine karar verirler. ne de olsa tohum olduklarından bu yana hep islam dininin kitabını dinlemişler. kendileri gerek kuran dinletisi gerek okunmuş suya maruz kaldıklarından arapçayı ana dilleri gibi bilmektedirler ve yaşanan islamın kurana çok aykırı olduğunu düşünüp devlet'ül fasulia el islamiyye ismi ile bir devlet kurmaya karar verip cihat etmeye and içerler. önce askeri mühimmat depolarına sızıp uzun namlulu tüfekler ele geçirirler. hatta bazıları silahları köylülerin toyota pikaplarına monte ederler ve fasulyeler cihat yapmaya başlarlar. kanlı eylemlerinden ötürü artık bir terör örgütü gözüyle bakılmaktadır. örgüte isim kısaltması ile seslenen siyasiler bir türlü doğru kısaltma bulamazlar. kimi defi der, kimi ifde der en sonunda fide demek hususunda ağız birliği yaparlar. her eylemden sonra terör uzmanı abdullah ağar kanallarda demeçler vermeye başlar.

    kurgu böyle devam eder. devlet yine kendi eliyle yarattığı bir terör örgütü ile savaş vermeye başlamıştır. lakin ülke idaresini inceleyen zaten dört bir yandan ve içinden bir dolu terörist grupla savaş veren ülkeyi gören fasulyeler insafa gelip silah bırakırlar. ve imha edileceklerini bile bile tarlalara geri dönerler. filmden bir sahne

  • 13. 2 nisan 2017 referandum sonucu tahminleri

    oyları kimin verdiği değil, kimin saydığı önemlidir.

    -joseph stalin

  • 14. 366. dönem askere gidecek sözlük yazarları

    öncelikle askere gidecek arkadaşlara şimdiden hayırlısı olsun diyorum. biliyorum ki hepiniz farklı düşünceler içerisindesiniz. kiminiz heyecanlı, kiminiz üzgün belki kiminiz korkuyor bile. ben askere gitmeden önce rüyamda çatışmada yaralanmıştım, ölmeden uyandım hemen. arkadaşlarım seneler önce uzun dönem komando yaptıkları için anlattıkları içime işlemiş demekki. bilinçaltı böyle bişey işte.

    aynı yollardan geçmiş tecrübeli bir abiniz olarak rahat olmanızı öneririm. çünkü kısa dönem olarak askere gittiğiniz için kesinlikle beklediğiniz zorluklarla karşılaşmayacağınızı düşünüyorum. içinizdeki o heyecan, nizamiye kapısından girdiğiniz anda son bulacak, anlam veremediğiniz bir rahatlama hissedeceksiniz. bunun nedeni o anda yalnız olmadığınızı görmektir. senin gibi yüzlerce insan orada olacak, aynı kafadan, aynı yaşta, hepsi okumuş, frekanslar aynı, yardımsever, paylaşımcı v.s.

    en çok merak edilenleri özet geçmeye çalışacağım;

    - sizi kimse dövemeyecek, hatta hakaret bile edemeyecek; zira hem yasal değil hemde kısa dönem olduğunuz için hem eğitim, hemde yaş olarak belli bir olgunluğa eriştiğinizin herkes farkında. kaldı ki ben 5.5 ay boyunca bir acemi eğitim birliğinde askerlik yaptım ve uzun dönem acemiye bile hakaret yada dayak olayına denk gelmedim.

    - kimse size zorla bir şey yaptırmayacak. zorla biyerden atla denilmeyecek yada zorla 50 şınav çektirmeyecek. eğitimlerde herkes yapabildiği kadarını yapar, bunun bir müeyyidesi yoktur. komando olmayacaksınız ve başınızdakiler de bunun farkında. sizi asker olarak bile görmüyor çoğu.

    - askere gidince ilk 1 hafta herkes rapor almak için olmadık bahaneler uydurur, revire gider. tamamen psikolojik ve taktiksel bir olaydır. bu işlere girmeyin, sonuçsuz kalır. yemezler.

    - ilk 1 hafta içerisinde grip salgını başlar, bu durum yazın bile olur, şu anda kış ayında olduğumuz için kaçarı yok. yinede dikkat edin kendinize. ilk 1-2 gün tuvaletiniz gelmeyebilir tamamen psikolojiktir aynı şekilde 2-3 hafta çükünüz kalkmaz, zaten kalkması için bi neden de bulamazsınız. bunun şap ile falan ilgisi yoktur; hem dişi görmüyorsunuz hemde yeni ortam olduğu için psikolojiktir.

    -valizleri doldurup gitmeyin. başınıza bela olur, yurt değil orası. zaten 1 ay sivil elbise giymeyeceksiniz. üzerindeki sivil kıyafet yeter 5 ay sana. 2-3 haftada 1 kere giyeceksin zaten. don, atlet götürün yeşil olsun, siyah bot boyası, kişisel temizlik ve bakım malzemelerini alın yeter. zaten kantin var, operasyona gitmiyorsunuz.

    - teslim olmak için saatin 5 olmasını beklemeyin. öğleyin gidin kayıt yaptırıp yerinize yerleşin. dolap yatak işlerini halledin, devrelerinle kaynaşmaya başlarsın. çay sigara yaparsın. 2 saat sonra yeni bir arkadaşın gelince, ona acemi gözüyle bakmaya başlarsın yardımcı olursun, hem de kendini iyi hissedersin.

    -eğer ranzada üstte yatamayacaksanız kayıt esnasında belirtin. düsmeyin sonra. bu tür durumlarda zamanında belirtin ki sonra uğraşmayasınız.

    -botu, büyükte alsan küçükte alsan o bot ayağına vuracak. normal numaran neyse onu al. kış olduğu için kalın çorap olasılığınıda göz önünde tut.

    -ıslak mendil kesinlikle götürün tuvalette çok işinize yarayacak. yada götürmeyin elinizle yıkayın ben karışmam.zira klozet yok orada.

    -her ihtimale karşı teslim olmadan önce yemek yiyip gidin. belki işlemler uzun sürer aç kalmayın.

    - yanınızda çok fazla nakit götürmeyin ziraat yada iş bankası hesabı varsa oraya atın parayı, lazım olunca kullanırsınız. sigara içenler için askerdeki en önemli ihtiyaç sigara oluyor ve sivil hayattan daha çok zamanınız var sigara içmek için.

    -hiçbir şekilde yanınıza ilaç almayın aspirin dahil. hatta traş kolonyası bile yasak, içeri almazlar kimsede seni dinlemez. bunu kullanmazsam sabaha ölebilirim bile desen yine almazlar. hasta isen oradaki doktora gidip durumu anlatırsın, o tekrardan yazar sana o ilaçları, ama vermez. başkasına verir sabah akşam zamanı gelince o sana gerekli miktarda içirir sonrada kontrol eder dil altı yapmasın diye.

    -sizi orada ezebilecek kimse yok, üst devren zaten kısa dönem, asteğmen bile olsa sana arkadaşlık eder, yanındaki arkadaşlar zaten kısa dönem. herkes iyi arkadaş anlıcan. uzun dönemler zaten 20 yaşında çocuklar, bide onlar senin ne bok olduğunu senden iyi biliyorlar. kısa dönem onlar için bildiğin rütbeli demek. olurda cahillik yapan olursa komutan - abi yaklaşımı (tatlı-sert) ile ayar verebilirsiniz.

    - 2-3 gün sonra eline tüfeği verirler. ben nerdeyim, bunun ne işi var bende diyebilirsin. aradan 1 hafta geçince cep telefonu gibi olur, onsuz yapamazsın. acemilikte 3-5 atış yapacaksın, sık gitsin, kimse neden vuramadın demiyor ya da ceza vermiyor. eğitim için kullanıldıkları için tüfekler elden çıkmış zaten, istesende vuramazsın , dağılıyorlar.

    -komutanlara gelince; saygıda kusur etmezseniz, ben kısa dönemim diye götü kalkmış bir şekilde ortada sik gibi gezmezseniz, kimse sizi kırmaz. onlarla muhabbet edin çok malzeme çıkar.

    -hiçbir zaman sürüden ayrılmayın. ota boka atlamayın iş kitlerler size.

    -rütbeliler, işlerin yolunda gitmesi için akıllı adam isterler bu kişiler sizlersiniz.

    - aradan 1-2 ay geçtikten sonra bir anda amuğaagoyum diye konuşmaya başlıcaksınız kendinizi yadırgamayın. askerlik bitince 1 ay kadar daha devam edebilir.

    -tam adapte olmaya başlarsınız acemilik biter tekrar başa dönersiniz, herkes farklı yerlere gider sonra tekrardan yeni arkadaşlıklar kurarsınız, esas olan usta birliğindeki ortamdır zira daha uzun uzun sürecek.

    -fazla kilolarınız varsa bir nebze gider, zayıf iseniz iştah artar.

    -inanılmaz komik anılarınız olacak. kimileri için inanılmaz tecrübe olacak, tadını çıkarın. benim ne işim var burada falan diyip gereksiz triplere girmeyin. pozitif olun.

  • 15. yeliz adeley

    bir allahı'n kulu ekşi sözlük yazarı tarafından kimin nesi olduğunu tam olarak tanımlanmamış isim.

  • 16. 22 aralık 2016 ışid'in 2 askerimizi şehit etmesi

    en azından, 5144 entry sahibinin unutmadığı elem verici olay. işin acı yanı, genelkurmay galiba "halen" görüntüleri incelemektedir...

  • 17. erkeklerin sevmediği kız davranışları

    yüce pipiler yine buyuruyor. buyurdukça buyuruyor, buyuruyor, buyuruyor l a r.

  • 18. thy'de pilotların 24 bin tl maaş alması

    biraz da boş kağıtlara imza atan, pulu göstermeden oy veremeyen vekillerin aldığı maaşları konuşalım bence.

  • 19. ekşi sözlük'ün alexa'da 5.likten 19.luğa düşmesi

    daha üzücü olan; sabah, ensonhaber, haber7 ve yenişafak'a geçilmiştir.

  • 20. ekşi itiraf

    çocuktum. hayatın merkezinde ben vardım. en yakışıklı bendim. herkesin ilgisi bendeydi. en kabiliyetli bendim. en zeki bendim. en iyi ebeveyne ben sahiptim. ileride çok zengin olacaktım. çok güzel bir karım olacaktı. harika çocuklarım olacaktı. onlarla balık tutmaya, kamp yapmaya gidecektim.

    muhtemelen 27-28 yaşlarında evlenecektim. karım bana çok aşık olacaktı. gözü ve kalbi benden başkasını görmeyecekti. zaten çok zeki ve yakışıklı biri olacaktım. herkesin saygı gösterdiği bir figür olacaktım. eşimin ailesi benim gibi bir damada sahip oldukları için çok şanslı sayacaklardı kendilerini. kayınbiraderim ya da baldızım bana hayran olacaktı. en sevdikleri enişteleri ben olacaktım.

    çocuklarım benimle gurur duyacaklardı. okullarına gittiğimde herkes "keşke benim babam da senin baban gibi biri olsaydı" diyeceklerdi çocuklarıma.

    ailemiz sevgi dolu bir yuva olacaktı. asla tükenmeyen türden bir sevgi. çocuklarımız bizlerle gurur duyacaktı. biz de onlarla. çocuklarıma küçük yaşta bir enstrüman dersi aldıracaktım. eğer bana çekmişlerse iyi bir kulakları, gelişmiş zevkleri olacaktı. erkek olanını futbola, basketbola ve yüzmeye teşvik edecektim. küçük yaşta küpe taktıracaktım ona. özgürce yetişsin diye. bazen onlarla kampta felsefe konuşacaktım. ahlak konuşacaktım. bana hayran olacaklardı benimle gurur duyacaklardı. ben de onları çok iyi yetiştirecektim. her biri için özel günlük tutacaktım. videolarını çekip ilerleyen yaşlarda önüne koyacaktım. sadece video değil. fotolar. günlükler. vs.

    ailecek yurtdışı tatillerine çıkacaktık. çocuklarımı vizyonu geniş insanlar olarak yetiştirecektim. kmseye karşı ezik hissetmeyeceklerdi kendilerini. birer dünya vatandaşı olacaklardı.

    eşim çok hoş bir kadın olacaktı. birbirimiz aşık ve hayran olacaktık. çok güzel olacaktı her şey. o da doğayı çok sevecekti. geceyi sevecekti. okumayı ve yazmayı. aynı filmlerden hoşlanacaktık. sık sık "eşim olacak kadın kimbilir şu an nerede ne yapıyor" diye düşünürdüm. birkaç kez şiir bile yazmıştım ona. tanımadığım o kadına.

    çok özeldim. herkesin gıpta ettiği biri. arkadaşlarımın anneleri beni çok beğenirlerdi. çok asil çocuk derlerdi. toplu fotoğraflarda beni sorarlardı bu çocuk kim diye. ilginin öznesiydim. kızlar bana bakardı. her ortamda kendimi en önde hissederdim. kendimi çok özel hissederdim.

    bütün bunlar benim ne hissettiğimdi, gerçekte ne olduğum hakkında ise hala bir fikrim yok.

    sonra lise bitti. ben taşındım ve sosyal çevremden koptum. asosyalleştim. kilo aldım. boyum çok fazla uzamadı. ergenlikten yetişkinliğe geçerken maskülen bir erkek olamadım. bir alfa erkek olamadım. çok okuyan ve kabiliyetli biriydim. kendi iç zenginliğimde huzuru buldum. dışarıyla irtibatımı azalttım. kendi kendime yetiyordum. dış dünya beni mutsuz ediyordu. kendi kendime yetiyordum. hırslarım köreldi bu yüzden. çok zengin ortamlara girip çıktım. ve paranın mutluluk getirmediğini tecrübe ettim. kendimi saldım. sadece günlük ihtiyaçlarımı kazanacak seviyede gelir getirici ama konforlu işler yaptım. bir birikim yapamadım. konforumdan ve hzurumdan taviz vermedim. ama bu yüzden bir birikim yapamadım. hep deniz kenarında bir kasabada sessiz sakin ama huzurlu, mütevazi bir yaşam peşinde koştum. ama artık yaşım ilerlemişti. eskisi gibi cesur değildim. yalnız hareket ederken zorlanıyordum. ama hem ekonomik olarak çok güçlü olmamam, hem maskülen alfa bir erkek olmamam, iyi bir kariyer geçmişimin olmaması, yakışıklılık falan kalmaması nedeniyle kızlar tarafından "güzel insan", "iyi insan" olarak tasnif edildim, ayıklandım. zaten bir süre sonra yaştan dolayı evlenebileceğim bekar insan skalası daraldı. ideal bir erkek olamadım. bir babanın "keşke benim de böyle bir damadım olsa" diyeceği biri olamadım. gurur duyulacak bir enişteden, "ablam buna mı kalmış ya, yazık" seviyesine düştüm. tercih edilir hemen hemen hiçbir yanım kalmadı.

    ama hayat da bana şunu öğretti. tekrar yakışıklı olmama falan gerek yok. sadece biraz hırs yapıp bir proje çakıp iyi bir gelir ortalaması yakalasam her şey bir anda tersine çevrilecek. buna yeteneğim olmasına rağmen içimde o hırs yok. içimde kendimi bir kadına adayacak enerji de yok. hatta çocuklar. bir çocuğum olsun isteyip istemediğmden dahi emin değilim. iyi bir baba olur muyum. iyi bir eş olur muyum. asla emin değilim. aslında cevabım negatife daha yakın. sahip olduğum tüm zenginliklere rağmen bunlar tamamen benim dünyama ait zenginlikler. eşim de olsa, o benim "az çalışan" yanımla muhatap olacak. o benim iç huzuruma değil, masaya koyduğum ekmeğe bakacak. tüm kabiliyetlerim, donanımlarım sadece kendime yöneldiğimde anlamlı. 5 duyumla dışarıyla irtibat kurduğumda ben bir hiçim. beni çok sevenler için bile.

    ben. naif bir adamım. hiç bir kadının koca rolünde uzun süre katlanamayacağı "kocaman bir yüreğe sahip güzel bir insan"ım. ben sevgililerinizden ayrıldığınızda analitik yorumlarına ihtiyaç duyarak yanına koşacağınız biriyim. ben geceyarısından sonra ihtiyaç duyduğu şefkati bulmak için telefon rehberini karıştırıp, kimseye mesaj atamadan uyuyan yalnız, yapayalnız bir insanım. hiç böyle biri olarak öleceğimi düşünmemiştim. ama bu durumu değiştirmeyi isteyecek kadar dahi enerjim yok.

    bu birçoğunuzun hikayesi, biliyorum.

  • 21. 8 numara denildiğinde akla gelen ilk isim

    11 giriye rağmen hala "steven gerrard" dememiş insanlarla aynı platformda olduğumuzu göstermiştir.

  • 22. 30 yaşında bekar kadın

    her gün işe ağlamaktan şişmiş gözle gelip giden,
    hayatında duymadığı aşağılamaları kaynanasından duyan,
    kocasının whatsappına çıtır kızlardan gelen mesajları dikizlemekten helak olan,
    stresten günde 50-60 bardak çay sigara içmekten dişleri sararan,
    her hafta hastanede yumurta çatlatma iğnesi vurulup çocuk doğurmaya çalışan,
    sürekli şeyma subaşı'nın instasını dikizleyip 2000 tl maaşlı kocasından pişman olan,
    her bayram kocasıyla senin evine mi benim evime mi gidilecek kavgası yapan,
    kazandığını kendine harcamak yerine ev geçindirmeye yatırmak zorunda kalan,
    çocuğunu koleje gönderemeyip civardaki en iyi devlet okuluna torpil bulmaya çalışan,
    akşam eve gelince dizi izlemeye başlayıp aynı dizinin bitiş jeneriğiyle uyuyan,
    müdiresinin maldivlerde tatil fotoğraflarını görünce kocasıyla sudan sebeple kavga çıkaran,
    henüz hayatını sıkıcı boktan bir evliliğe bağlamamış güzel genç kızları hasetle izleyen,
    stresten hamile kalamayan, doğuramadıkça kendisini eksik hisseden bu sebeple kocasını ısrarla tüp bebek merkezine sürükleyen,
    kocası başka kadınla samimiyet ilerletince çaresizle kayınpederinden yardım isteyen,
    bayramlarda annesi geldiğinde kocasının psikolojik eziyetlerini çaktırmamak için kırk takla atan,
    kendi anne babasının misafirliklerini kocasına kabul ettirebilmek için yalvar yakar olan,
    her bayram kocasıyla seninkilere mi gidilecek benimkilere mi diye kavga eden,
    yöneticiye aidatın kimin ödeyeceğiyle alakalı 2 saat kavga edip işe geç gelen,

    çilekeş, ezik ve gerizekalı evli türk kadınlarına dert olmuş kadındır.

    not: 22 yaşındayım.

  • 23. friends'e gülen insan

    bunu ciddiye alıp cevap verenin kendisine phoebe şarkı söylesin, joey bacısına yürüsün, erkek ise sevgilisi janice, kızsa ross gibi olsun da "we were on a break" diye ağlasın.

    tanım: joey annene "how you doin" dedi de mi bu başlığı açtın be oğçe.

  • 24. herkeste olan ben farklıyım hissi

    "kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür."

    (bkz: friedrich nietzsche)

  • 25. araplar petra'yı yaparken türkler ne yapıyordu

    (bkz: entry ve nick uyumu)

    hatta ve hatta

    (bkz: başlık entry ve nick uyumu)

  • 26. midesizlerin kahvaltıda yediği ve içtiği şeyler

    sucuğu nutella'ya bandırıp yiyen bir arkadaşım var ve inatla çok güzel olduğunu iddia ediyor. bunun üstüne çıkabilecek bir midesizlik henüz görmedim.

  • 27. hayır'lı işler

    bu tip kampanyaların başarılı olma oranı, gündelik hayat pratiklerinde kendine yer bulmasıyla doğru orantılıdır. "hayırlı işler" ya da "hayırlara vesile olsun" gündelik yaşamda harika propaganda aracı olabilirler ki örnekleri de var.
    çünkü hayır kelimesindeki olumsuzluk güzellemeyle olumlu anlam kazanan "hayır"a varır.

    türkçe güzeldir. olumsuzluk kelimesine güzelleme katacak kadar umudu kalbinde taşır. o yüzden hayırlarda hayır olduğu gibi, 2017 senesi içindeki tüm hayırlarda "hayat" vardır.

    sizin "evet"leriniz kafeslere, prangalara çıkarken bizim "hayır"larımız hayırlara ve hayata açılıyor. bu yüzden belki şimdi belki yarın ama yine biz kazanacağız. göreceksiniz.

  • 28. türk telekom

    bugün il merkez şubesinde çalışanın kendisini darp ettirmeye çalıştığı bir şirket.

    12 aylık taahhüt zorunluluğu yok, btk bize 24 ay süre verdi, artık size paket öneremiyoruz, bundan sonra bu paketi kullanırsanız kullanın, kullanmazsanız bilmem nereye kadar yolunuz var. istediğiniz yere şikayet edin, konuşun diyaloglarını içeren bir iletişime girdim (!)

    o iletişim bugün, sakin bir şekilde bittiyse, bugün daha önce yaşadığım kötü bir olayın etkisinde olmamdan kaynaklı.

    biraz kendime geleyim, bimer,cimer, ulaştırma bakanlığı, btk + tüketici heyeti + mahkemesi ile uğraşayım da görün, ağır başlı müşterinin çiftesinin pek yaman olduğunu. *

    arsız, yüzsüz insanlar. zannetmeyin ki öter öter dururlar. az bekleyin siz. *

    tazminattan önce ve sonra görüşürüz.

  • 29. dolmuşta kürtçe müzik işkencesi

    sorsan aynı durumu yaşayan kürt'e "ya sev ya terk et" der bu vatansever (!).

  • 30. ofsayt denen saçmalığın futboldan kalkması

    (bkz: burak yılmaz sen misin)

    ah be debe kalktı değil mi?

  • 31. 20 ocak 2017 el bab saldırısı

    millet açlıktan, kandan ve gözyaşından inim inim inlerken, birilerinin başkanlık sevdası yüzünden halkın meclisinde konuşulamayacak ve çare aranamayacak olaydır.

  • 32. havalimanlarındaki fahiş fiyat uygulaması

    yap-zik-devret uygulaması bu tam olarak.

    sizeeee yooll yaptııık.... hayır bana bedavaya yapman gereken yolu üzerinden 100 liraya geçilen zikiş tuzağına çevirdin. size havaalanı yaptıııkkk. hayır, bir suyu 10 liraya satan ayrı bir seni zikiyorum alanı o.

    işin daha zikici yanı, bu orospu evladı vatan hainleri sizi 20 sene daha sikecek hep bu yollardan alanlardan.

    başkanlığa evet amına kodumun çocukları. daha çok sikiş istiyoruz.

  • 33. 20 ocak 2017 istanbul emniyet müdürlüğü saldırısı

    roketin isabet durumundan eylemi yapan örgütün dhkp-c olduğu ortaya çıkmaktadır.

  • 34. cia'in ülkücüleri terör grupları listesine alması

    bir olaydan herkesi genellemek etik olmaz. amma velakin;

    basbaglari duzenleyen grup terorist oldugu gibi madimak, maras, corum gibi katliamlari duzenleyen kisilerde teroristtir.

    gelip bos vatan millet sakarya naralari atmayin gercekci olun.

  • 35. şaka maka 15 gündür bomba patlamaması

  • 36. ahmet hamdi çamlı

    sözlük jargonunda tam bir harun abi.

    hatun twitter hesabı alıp oradan twitler atarken yakalanmış. bu adam halkın vekili ve uğraştığı şeyler bakar mısınız lütfen. bu adamın oyuyla referandum kabul edilecek.

  • 37. gambiya'yı ben yönetmezsem ülkeyi mahvederim

    aklıma bizim teyip geldi. o da beni çalmazsan sana dünyayı zindan ederim demişti. ben de siktir git deyip çöpe atmıştım. hey gidi.

  • 38. barack obama

    george bush'un ortadoğuya verdiği zararın belki 1000 belki 10000 katını verip geri dönüşü olmayan bir yola sokmuş, tarihin en şerefsiz 3 amerikan başkanından biridir.

    edit: kulaklarıma inanamıyorum akp'li ilan edilmişim :))

    arkadaşlar obama'nın ortadoğu ve kuzey afrika'ya verdiği zararı saymak için komplo teorisyeni olmaya gerek yok. ne hilary clinton ne de obama yaptıkları şeyi reddetmiyorlar ki? silahlandırdıkları grupların hepsini zaten tek tek sayıyorlar, başta görmek istemedikleri yöneticileri tek tek sıralıyorlar. sır değil yani.

    şunu söyleyen arkadaşlara katılıyorum: "kendi devletinin çıkarlarını gözetiyor", aynı bakış açısıyla ben de kendi coğrafyamın çıkarını gözetiyorum ve bu herifi tarihin en şerefsiz amerikan başkanlarından biri ilan ediyorum. çünkü bulunduğum coğrafyayı mahvetti. cihatçıların hepsini silahlandırdı. ortadoğuyu karıştırdı ve çorbaya döndürdü, buradakiler sütten çıkmış akkaşık değil tabi ki ama, yıllardır kafasını çıkarmaya korkan her grubu palazlandırıp sivillerin üstüne saldı.

  • 39. lideri kemal kılıçdaroğlu olan kitle

    liderinin kıçının kılı olanlara dert olmuştur.

  • 40. tostçu erol

    son 1 hafta içerisinde abone sayısını 4 katına çıkararak neredeyse 200 bin takipçiye ulaşan antep'teki tostçu. ilk tostçu mehmet adıyla çıkmıştı, daha sonra orayı devredince bu isimle çıktı ve son birkaç haftadır youtube'da inanılmaz bir üne kavuştu. önceki videoları da şimdikilerden çok farklı da değildi ve klasik "yakın çekim alabilir miyiz?", "kestik" gibi sözlerini kullanıyordu, en fazla bir iki videosu alkışlarla yaşıyorum'da paylaşılıyordu; ama son bir ikidir patladı gitti kendisi.

    abimize, iyi niyetine, samimiyetine diyecek bir şeyim yok. beni en çok rahatsız eden, gereksiz bir popülaritenin peşinden giden insanlar. sırf tost yemek için istanbul'dan, izmir vb. illerden gaziantep'e günübirlik giden insanlar var. şimdi youtuberlar sırf izlenme, takipçi kasabilmek için taa istanbul'dan, sabahın köründe tostçu erol'a giderek atom tost yiyorlar, vlog çekiyorlar. ciddi anlamda da izleniyor. hem kendisi takipçi kasıyor, hem de tostçu erol'un reklamını yapıyor. ulan gaziantep'e tost yemeye gidilir mi? manyak mısınız siz? gidin katmer, beyran, baklava, içli köfte, ciğer kavurma yiyin, menengiç kahvenizi yudumlayın. derya deniz bir mutfağı var. sırf, bahaneniz burada vlog çekmek için tostçu erol'a gitmek. adamın dükkânını görüyorum, bildiğiniz taşıyor. adam çok çok özel bir şey yapsa, gerçekten gastronomik kültürdür, gidin deneyin derim de, tüm malzemelere marketten ulaşabileceğiniz klasik kaşar, sucuk, yumurta, ekmek. ulan başka bir şeyi yok, neyi bu kadar abartıyorsunuz ki? gidin katmerci zekeriya usta'dan katmer deneyin, ne bileyim koçak'tan havuç diliminizi yiyin. alt tarafı herkesin evinde olan malzemelerden oluşan, ustalık da gerektirmeyen sıradan bir yiyecek için haritada yerini bile gösteremeyecek insanların taa antep'e gitmesini gerçekten anlamlandıramıyorum.

    burada adamın şahsiyetiyle, yaptığı işle, kazancıyla alıp veremediğim hiçbir şey yok. anlamsız, gereksiz bir popülaritenin peşinden giden manyakları sorguluyorum sadece. bir ben mi artık youtube'da gezindiğim her saatte iq kaybediyorum? barış özcan gibi kaliteli içerik üreticileri, dişiyle tırnağıyla bir yerlere gelirken; tostçu erol, 2349283 kg slime yapımı, saçma sapan challengeların ucuz yolla prim yapması ne kadar boş beleş, aptal işlerle ilgilendiğimizi açıkça gösteriyor maalesef.

  • 41. fabricio agosto ramirez

    ilk yarı itibariyle ligde kaleyi bulan isabetli şutların gole dönüşme yüzdesi en düşük olan 2. kalecidir. ilk sırada volkan babacan var. yıllar sonra kalemizde güvendiğimiz bir kaleci olduğu için bir nebze de olsa maçları daha rahat izleyebiliyoruz.

    ayrıca sezon başında algı opresyonu yapmaya çalışan, tolga'nın daha iyi olduğunu söyleyen aspor youmcuları da seslerini kesmişlerdir.

  • 42. spor yaparken boşalmak

    arkandan yapistirmislardir haberin olmadan.

  • 43. 8 bin tl maaşla geçinebilindiğini sanmak

    (bkz: sikin)

    edit: jpg

  • 44. ülkü ocakları eski başkanlarının anayasa çağrısı

    ülkücü olmakla bir kere daha gururlandırandır.

    linkte görülebileceği üzere teşkilatımızın eski reisleri atila kaya, irfan özcan, müsavat dervişoğlu, alişan satılmış, suat başaran, azmi karamahmutoğlu, ulvi batu, mustafa hakan ünser, servet avcı ve harun öztürk başkanlar bir araya gelerek aşağıdaki metni kaleme almışlar ve camiayı anayasa değişikliğine hayır demeye çağırmışlar. kendilerine teşekkür ediyor ve en kalbi hislerimle selamlıyorum. ülkücü duruşu budur işte.

    -------

    "milliyetçiliği ayaklar altına almakla övünenlerin, kendi ideolojileri ve çıkarları doğrultusunda yeni bir rejim inşa etmelerine 'evet' demeyeceğiz. bizim milliyetçilik anlayışımız 'millet egemenliği'nin tek adam iktidarına indirgenmesine izin vermez. bizim ülkücülük anlayışımız, bedeli insan hak ve hürriyetleri olan bir toplumsal düzenin kurulmasını gerektirir. bu vesileyle başta milliyetçi hareket partisi milletvekilleri olmak üzere, türkiye büyük millet meclisi'nde milletimizin temsilcisi olan vicdan sahibi milletvekillerine çağrı yapıyoruz: yeni bir tarih yazılırken, adaletin, hürriyetin, demokrasinin darbe alacağı bu süreçte vicdanlarının ve hür iradelerinin sesine kulak vermelerini ve doğacak vebale ortak olmamalarını tavsiye ediyoruz. türk milliyetçileri, milletimizin en karanlık günlerinde, büyük bedeller ödeyerek ülkesine ve devletine sahip çıkmışlardır. bugün de aynı irade ve kararlılıkla bir ve beraber olmak, vatanımıza ve nesillerimize karşı reddedemeyeceğimiz borcumuzdur. bu amaçla, mevcut anayasa değişikliğine tarihi, siyasi ve ahlaki gerekçelerle 'hayır' diyerek, irade birliğimizi ve kararlılığımızı göstermek gayesiyle bu çağrıyı yapıyoruz."

  • 45. muslera'nın o kadar da iyi bir kaleci olmaması

    volkan sen misin?

  • 46. ata demirer'in ege şivesinden ekmek yemesi

  • 47. audi'yi bmw'den iyi sanan insan

    fluence kullanan biri olduğum için bu arabalardan pek anlamıyorum.

    ama bmwler sanki beni daha iyi solluyor, audilere sollanmak o kadar keyif vermiyor.

  • 48. bilim adamı olamamaya bahaneler

    türkiye'de yaşamak.

    national geo türkiye feyste reklam vermiş, "açıkta bırakılan su kabındaki su karbondioksite maruz kalacağı için bayatlar" gibilerinden bir bilimsel bilgi paylaşmışlar. en çok beğenilen yorum:

    "bunu peygamberimiz zamanında söylemiş zaten, bilim geriden geliyor" diyerek alakasız bir ayet yazmış eleman.

    işte bu en çok beğenilen yorumdu. bu kadar uğraştıktan sonra karşısınıza bi sığırın gelip "bak peygamber de böyle yapmış" deyip, alakasız bir şeyi sunduğunu ve bunun da çevrediklerden sizin bulgunuzdan daha fazla takdir gördüğünü düşünün.

    takdir çok da umrumda olmaz derseniz ne mutlu size.

  • 49. sevilen şiirin en vurucu cümlesi

    istanbul'un orta yeri sinema
    garipliğimi mahsunluğumu söylemeyin anama
    (bkz: orhan veli)

  • 50. yunan tanrılarının küçük pipili olması

    (bkz: algıda seçicilik)
    ben de kel olduğum için yunan tanrılarının saçlarına ayar olmuşumdur hep.