Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 10 ağustos 2016 rte'in bankaları tehdit etmesi

    atatürkçülüğü falan geçti marksizme doğru koşuyor. durduramıyoruz!

    (bkz: nisasu baldaz'a yardım kampanyası)

  • 2. 3 mbps internet hızıyla uhd video izlenebilir

    aynı mantığa göre 56k dialup bağlantıyla da izlenir.

    "videoyu sadece birkaç gün önce başlatmanız gerekiyor, onun dışında 56k yetiyor" denebilir, bu mantıkla.

  • 3. maaşlardan 600 lira kesilecek

    olm marmara üniversitesi mezunuyum, ingilizce biliyorum, günde 4 saat yol yapıyorum ama maaşım 1.300 lira lan. benden bişi kesmeyin aq

  • 4. demet akalın'ın dansçılarını sahneden kovması

    elin cahil, görgüsüzünün onca maddi gücü bulunca kendini bi dışkı sanması.

  • 5. meksika'da kilisede gözlerini açan heykel

    nerede geri kalmış bir devlet ve toplum orada mucizeler fışkırıyor

  • 6. ahmet özal'ın babasını kim öldürdü

    yıllardır cevabı bulunamayan soru.
    bu yüzden ki ahmet özal da şaşırmış durumda.
    http://i.hizliresim.com/pe46jq.jpg

    türkiye gündemine kim gelirse adam; "acaba babamın katili bunlar olabilir mi?" diye beyanat verip duruyor.

    buradan kamuoyuna sesleniyorum.
    turgut özal'ı kim öldürdüyse lütfen ortaya çıksın.
    ahmet özal'a acımıyor musunuz şerefsizler?

  • 7. ali biçim'in ajans stajyerini tehdit etmesi

    bunu hep yapmak istemistim, galiba bu sefer oldu;

    (bkz: ali biçim kim amk)

  • 8. güneşin bir gün sönecek olması

    o yüzden idareli kullanıyoruz, akşamları yakmıyoruz.

  • 9. gamze özçelik'in dünyanın 8. harikası olması

    6600 sen misin?

  • 10. rusların 330 tonluk nükleer reaktörü düşürmesi

  • 11. hiç sigaraya başlamamış insan

    (bkz: ona da mı yürüyoruz)

    çıta yükselmiş, nefes alsın yeter değil iyi nefes alsın yeter olmuş. vay.

  • 12. 10 ağustos 2016 recep tayyip erdoğan açıklaması

    'gazi m. kemal'in istiklal harbi'nin en sıkıntılı günlerinde ifade ettiği bir ilke vardı; hatt-ı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. o satıh bütün vatandır. '
    (bkz: noluyo aq)

  • 13. barcelona taraftarlarının arda turan'a saldırması

    arda'nın hepsinden tek tek hesap sormasıyla sonuçlanacak saldırıdır.

  • 14. türk kahvesi çok içersen kızlık zarı kalınlaşır

    nescafe içerseniz incelir, latte içerseniz esnekleşir, espresso ise zarın bir kalıp sabun gibi donunuza düşmesine sebep olur.

    bu mevzuda kadına en büyük kötülüğü yine kadın yapıyor. zarını muhafaza etmekten başka hiçbir özelliği olmayan kadınlar bu konuyu sürekli gündemde tutmak istiyor.

  • 15. zenginlerin şıp diye kilo verebilmesi

    ilaçla falan alakası yok. zenginlerin kendileri ile ilgilenmek için zamanları var.

    sabah 8'den akşam 6'ya kadar iş yerinde sömürülen bir canlı, üstüne gidip nasıl spor yapabilir, kendine bakabilir? zaten zenginleri zengin yapan şey, sahip oldukları zaman, ve onu istedikleri gibi planlamaları. para değil.

  • 16. 10 ağustos 2016 kızıltepe patlaması

    mardin kızıltepe devlet hastahanesi yakınlarında bulunan toki konutlarının önünde, polis aracının geçişi sırasında bomba yüklü araçla gerçekleştirildiği söylenen patlamadır. ilk belirlemelere göre 3 ölü 50'den fazla yaralı olduğu söyleniyor.

    edit: bir kızıltepe'li olarak bu saldırıyı yapanları en ağır şekilde lanetliyorum.

    ey orospu çocukları siz halka hizmet veren hastanenin önünde bomba patlatarak bu halka demokratik hak mı kazandırıyorsunuz?

    siz kuzenimin eşiyle oturduğu lojmanın önünde bomba patlatarak , hastanede yatan amcamın odasının camını kırarak mı hak talep ediyorsunuz?

    siz orda olan çoluğu çocuğu, genci yaşlısı yüzlerce hastayı tedirgin ederek mi onların temsilcisi olduğunuzu iddia ediyorsunuz?

    hayır, sizin kürt halkı da demokrasi de umurunuzda değil. siz silahlı güce ve yarattığınız korkuya dayanarak var olma amacı güden, kürt gençlerini kandırarak militan toplayan, çoğunlukla dış güçlerin taşeronluğunu yapan kirli bir örgütsünüz. canınız cehenneme, tez zamanda yok olmanız ve bu halkın ve bu memleketin askerinin polisinin üstündeki elinizin kuruması dileğiyle. lanet olsun.

  • 17. ösys 2016 yerleştirme sonuçları

    97lilerin 98lilere abilik yaptığı başlık..

  • 18. tüm michael'ların efsane olması

    yine de efsane olsun olmasın bütün michael'ler bir araya gelse arif'in o şutunu çıkaramazlar.

  • 19. konda'nın demokrasi nöbeti araştırması

    apaçık bellidir ki; demokrasi nöbeti değil, akp'lilerin götünü kurtarma nöbetidir.

    benimle alakası yok yani, ben olaysız dağılabilirim.

  • 20. binali yıldırım

    üstte yazılanları okuyunca insanın ister istemez eğleniyor muyuz gençler diyesi geliyor. bu toplum hakikaten balık hafızalı.

    kendisi ido genel müdürü olduğu yıllarda yakınlarına usulsüz büfe kiraladığı ortaya çıkan, akrabalarının sahibi olduğu şirketin aldığı ihaleler müfettiş raporlarıyla da tespit edilince refah partisi'nden belediye başkanı olan ali müfit gürtuna tarafından görevinden alınan bir adam.

    ido'nun başındayken eldeki norveç yapımı deniz otobüslerinin faizi bile zor ödeniyorken, gidip avustralya'dan yeni gemi siparişleri vererek iki farklı bakım ve parça masrafını kurumun kasasına yazdırmaktan beis duymamıştır.
    niye? çünkü norveç yapımı olanları bedrettin dalan aldı, aynısından alırsan hizmette devamlılık olacak ya.

    izmir'de yolsuzluk, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma suçlarından gözaltına alınmasına rağmen, hsyk'nın davaya bakan savcıları kararnamelerde defalarca yer değiştirilmiştir.

    kariyerinin önemli bölümünde kamuda memur olarak geçirmiş birinin 30 gemilik filo, 2 süper yat ve farklı ülkelerde şirketlere sahip olması da nasıl büyük bir girişimcilik zekasına sahip olduğunu gösteriyor.

    her akp'li gibi o da pamukova faciası'nda eski raylar üzerinde hızlandırılmış tren seferi düzenleyip, neticede 41 kişinin ölümüne neden olan bir kaza sonrası istifa etmeyip, suçu makiniste atarak kendisini kamuoyunda aklamıştır.

    millet hala şakalar, komiklikler...

    edit: imla

  • 21. beşşar esed

    suriye'yi şeriatla yönetmek isteyen köpeklerin demokratik olmamakla suçladıları siyasi deha.

  • 22. fransız le point gazetesinin yaptığı rte anketi

  • 23. tezsiz yüksek lisans yapanların asıl amacı

    (bkz: askerlik)

  • 24. lys 2016

    1. sıradaki tercihim geldi ama ben 30. sıradaki tercihimi kazanmak istiyodum bu nedenle de onu 30. sıraya yazdım. acaba bişey yapıp 30. sıradaki tercihime giremez miyim bilen arkadaşlar üstüme biraz beyin atsın lütfen teşekkürler.

  • 25. türk kız arkadaş bulamayan avusturyalı genç

    yazanın türk bir erkek olduğunu düşündüğüm bir başlık. hatta bu kişi burada başlığı açan kişi bile olabilir. 8 oy 7 yorumlu bir sene önce açılmış bir başlığı neden buraya taşıdın ?

    (bkz: kafamda deli sorular)

    "appearently, turkish girls are stucked between european culture and middle-eastern conservatism"
    ben bu cümleyi bir sene burada yaşayan bir avusturyalı gencin kuracağına inanmıyorum. tipik bir türk erkeği cümlesi.

    "when you approach them almost 99% of those girls look at you like a serial killer."
    yine aynı şekilde tipik bir türk erkeği cümlesi.

    "ı tried tinder. ı swear to god, ı've started using tinder when ı was in austria and ı have 200+ matches and atmost 20 of them are turkish, they don't even reply."
    burada zaten neye başladığını unutmuş , düşük anlamlı saçma bir cümle olmuş.

    thinks e girmiyorum bile.

  • 26. akp'li laik atatürkçü

    en azından "iki ayyaş" lafında akp'lilikten vazgeçmediyse atatürkçü değildir.

  • 27. yüksek lisans yapmanın gereksiz olduğu gerçeği

    amına koyim her şeyi nasıl da kendi küçük dünyanızda değerlendirip kesin sonuca bağlıyorsunuz çok hayret ediyorum. ne okuduğunuza ve hangi sektörde çalıştığınıza/çalışmak istediğinize göre tamamen değişen bir durum. mühendisseniz ve ar-ge'de çalışıyorsanız şirket yüksek lisans/doktoralı çalışan sayısıyla orantılı olarak devletten teşvik aldığından ve belirli sayıda yüksek lisanslı mühendis çalıştırma zorunluluğu olduğundan gözünüzün içine bakar yüksek/doktora yapın diye, haftada en az 1 gün izin verir, eğitim katkısı adı altında 300-500 para verenleri de var.

    yüksek lisans yerine ingiltere'de dil okuluna gidin demiş bir de, ingilizce bilmeden doğru düzgün bir okulda teknik branşlarda nasıl yüksek lisans yapacaksın zaten? bölüm var bölüm var, yüksek lisans var yüksek lisans var; o yüzden millete vaaz vermeyin, gerekli geliyorsa yap gereksiz geliyorsa yapma dil okuluna git (:

  • 28. zorunlu bireysel emeklilik sistemi

    yeni sistem tasarısı mecliste kabul edildi. dolayısıyla 1 ocak 2017 ile hayata geçecek. birkaç bilgi vereyim de sonra "la bizim maaşa noliy" demeyin. siz sormadan neleri sık soracaksanız cevaplıyorum:

    brüt maaşınızın %3'ü kesilecek.

    asgari ücret için şimdilik en az 50 tl, en yüksek ücret için şimdilik en az 321 tl yapıyor (asgari ücret 1 ocak'ta artacağı için bu tutarlar da artacaktır).

    45 yaş altındaysanız ve 50'den fazla çalışanı olan bir şirkette çalışıyorsanız katılmak zorundasınız.

    katılmak için bir işlem ya da başvuru yapmıyorsunuz. işvereniniz sizin adınıza bir kurum ile anlaşıp devlet garantili bes'e sizin maaşınızdan kestiği tutarları aktarıyor.

    çıkmak isterseniz 2 ay sonra çıkabiliyorsunuz.
    2 ay kalsanız da kar olan bu sistemden çıkmayan %10 bile kalsa 40 yapar mantığı yürütülmüş. (bkz: hesaplayan adamlar)

    sisteme üye olanlara ödedikleri tutarın %25'i kadar da devlet katkı yapıyor. bu sistemde ayrıca 3 aydan sonra bir sefere mahsus 1.000 tl de ek olarak devlet katkısı var.

    halihazırda var olan bireysel emeklilik sistemi ile aynı. sadece ek 1.000 tl devlet desteği mevcut bes'lerde yok.

    zaten bes'iniz varsa artık 2 tane var demektir. zorunlu olanı 2 ay sonra iptal edersiniz ya da diğerini iptal edersiniz ama nereden bakarsanız zararlı çıkıyorsunuz.

    10 yıl prim ödeyip 56 yaşını doldurduğunuzda emekli oluyorsunuz. emekli olursanız o güne kadar ödediğiniz tutarları, fon getirilerini ve devletin yaptığı katkıların tamamını toplu olarak ya da aylık maaş şeklinde alabiliyorsunuz. aylık maaş alırsanız bu tutara %5 daha devlet katkısı oluyor.

    ara dönemlerde ayrılırsanız devlet katkısını ilk 3 yıl için hiç alamıyorsunuz, sonrası için 6 yıla kadar %15'ini, 10 yıla kadar %35'ini alıyorsunuz.
    10 yıl prim ödeyip 56 yaşını doldurmadan parayı alırsanız devlet katkılarının %60'ını alıyorsunuz.

    fon getirisi var da götürüsü olmaz mı? tabii ki olur. fon işletim gideri diye de bir kesinti var. getiriyi faiz, götürüyü işlem ücreti olarak düşünebilirsiniz. götürü oranı değişiyor. şuan yaklaşık yıllık %1,5 kesiyorlar ama değişecektir.

    özetle mevcutta bireysel olarak özgürce başlayabileceğiniz bir sisteme zorunlu olarak katılıp özgürce çıkabiliyorsunuz.

    daha önce amerika gibi birçok oturmuş sistemi olan ülkede uygulandı ve kriz dönemlerinde çöktü. bizde oturmuş bir kriz sistemi olduğu için çökebilecek fırsat bulamayıp başarılı olacaktır.

    gelen sorular üzerine edit:

    kamuda da aynı şekilde geçerli.

    kimse sormaz diye yazmamıştım ama soruldu. evet, isteyen daha fazla ödeyebiliyor (ne fakir düşünmüşüm).

    yıllık işlem gideri oranı, maaştan kesilen %3'lük oran, işverenin 50 ve üzeri çalışanı olması zorunluluğu gibi konular, yürürlüğe girmeden önce yayınlanacak genelgede kesinleşir. kesinleştiğinde tekrar editlerim.

  • 29. çomarların otoparkın ilk katında yer bulma derdi

    sebebini anlayamadığım dert. 5-6 katlı otoparkta ilk kattan yer bulmak için o katı tavaf eder, 2 dk aşağı kata inmek yerine 10 dk o katta tur atar. buldu mu da o yeri bekleyip trafiği tıkar, katleder. sonra bi de sorar "kaçıncı kata park ettin?". cevap 3-4. kat ise, "benim ilk katta ahuahau" gibi bi cevap gelir. hayattaki en büyük başarıları zannedersem. cidden sebebini bilen yeşillendirebilir mi?

  • 30. 11 ağustos 2016 ağır vodafone rezaleti

    sözlükte başlayan kampanyaya katılarak türkcellden vodafone'a geçmiştim. net bir şekilde yazıyorum. umarım kısa keserim dediğim rezalet.

    1. rezalet

    internetten annemin hattına 15 lira yükledim. 10 liraya 2gb internet dolduracaktım ki öyle bir seçenek yok. ama televizyonda bas bas bağırılıyor, bitince doldur diye.

    2. rezalet

    bunun için müşteri hizmetlerini aradım. müşteri temsilcisini aramak 60 kuruş. ne demek müşteri hizmetleri paralı. bu nasıl bi kafa yapısı.

    3. rezalet

    madem paralı boşver, 15 liraya tüm paketi fulle seçeneği var; onu kullanayım dedim. 15 liraya tüm paketi doldurttum. daha sonra özet yazıp 7000'e mesaj attım. internet gelmemiş.

    4. rezalet

    vodafone bayiine gittim. hata yok dediler, internet gelmiş tüketmişsiniz dediler. ne alaka lan 2 dakikada 1080p video bile indirsen bitmez zaten. mesajı görüyorsunuz gelmemiş dedim. 7000'e atılan mesajı sildi. adama kafa atacaktım az kalsın. ulan elimdeki belgeyi nasıl silersin. neyse müşteri hizmetlerinde kayıt vardır dedim.

    5. rezalet

    müşteri temsilcisi laubali bir şekilde konuşuyor benimle. beni yetkili birisine aktar dediğimde ise "burada en yetkili benim" ayağı yapıyor. sinirlendim, sesimi yükselttim, suratıma kapattı.

    6. rezalet

    tekrar 60 kuruşu göze alarak aradım. beyefendi şikayet kaydı oluşturdu. ertesi gün size dönerler efendim dedi.
    ertesi gün gelen mesaj "herhangi bir problem bulunmamakta xdxd" diye mesaj atmışlar. (buraya fotoğraf gelecek)

    7.rezalet

    nasıl olur lan diye müşteri hizmetlerini aradım. yetkili birime aktar dedim, sağolsun aktardı. hanımefendi sanırım problem var burada dedi ve tam yüreğime su serpilecekti ki telefon suratıma kapandı. çıl dı rı yorum.

    8. rezalet

    bi altmış kuruş daha vererek aradım anasını satayım, giren girdi zaten. kadının adını söyledim, yetkili birimdeki hanımefendiye aktarın, beni bekliyordur belki falan dedim; müşteri temsilcisi "buyurun ben yardımcı olayım" dedi. ulan muhabbeti anlatmak en az 10 dakika. senin anlaman da bi 10 dakika sürecek. 20 dakika piç olmasın diye ısrar ettim. aktarmadı ve telefon tekrar suratıma kapandı.

    9. rezalet

    müşteri temsilcisini bi daha aradım. 60 kuruşlar götüme kaçıyor bu arada. tamam efendim ben kaydınızı aldım, yarım saat içinde aranırsınız dedi temsilci. yarım saat geçti, aramadılar.

    10. ve son rezalet

    ertesi gece yani bu gece aradım. 542yi siz de arayın 60 kuruş vermek isterseniz. şöyle bir ses geliyor "birazdan bi ses duyacaksınız, ücretlendirme ondan sonra olacaktır" diye.
    o ses geldi, gelmez olasıca. sonra bir ses daha geldi "alt yapı çalışması dolayısı ile hizmet veremiyoruz" diye.

    ulan amına koyduklarımın bahçesinde güllerine su vermeyenlerin evlatları. madem hizmet vermiyorsun, neden onu ücretlendirme başlamadan söylemiyorsun.

    aklımı siksinler vodafone geçen. sikerim beşiktaşın sponsoruymuş falanmış. paramı verin lan hırsızlar!!

  • 31. gelmiş geçmiş en iyi almanca şarkı

    (bkz: zu spat)
    (bkz: çetin çetinkaya)

    tabi ki budur. internet cafelerin eskimeyen şarkısı.

  • 32. mario gomez

    bipspor ve tozhaber'e göre gelmeyecekmiş.

    şahsen ben zırthaber ve zortspor'dan duymadıktan sonra hayatta inanmam...

    edit: vay amk zortspor diye bi site harbiden varmış ya la, asjjhaajsjasdfkk...

  • 33. olimpiyatlarda hangi sporcusunuz

    izleyici çıktım amk , hatta televizyondan izleyici.

  • 34. 10 ağustos 2016 pkk'nın şırnak saldırıları

    demokrasi nöbeti adı altında çimenlere yayılıp çekirdek çitleyen kitle tarafından pek umursanacağını düşünmediğim olay. evlatlarımızı papatyadan yaprak koparır gibi göğsümüzden alıyorlar.

  • 35. celal şengör

    komutanlar aklanınca ne kadar haklı olduğunu bir kez daha görmüş olduk. 27 ekim 2013'te balyoz ve ergenekon için (hürriyet'teki yılmaz özdil köşesinde) şunları yazmıştı:
    "komutanlarım arasında kaç tanesini kendisine isnad edilen suçu işlemişse, toplayıp bana onların cezasını versinler yatayım! onlara itimadım bu kadar yüksek. ama bir şartım var; gerçek mahkeme isterim!"

  • 36. vasıfsız 25'liğin ayda 3000 tl maaş alması

    0 iş tecrübesi olan asistanına 3500 civarı verirken 2 yıllık yazılımcısına ağlaya zırlaya 2300 lira veren orospu çocuğunu hatırlatan durum. tabi bu asistanın dil bilmeyen,yol yordam bilmeyen,işten zerre anlamayan bir "at" olduğunu söylemem gerek sanırım.

  • 37. selahattin demirtaş

    hala ortadoğuda yaşadığının farkında olmayan, 20 gün önce parlamenter sistemi silah zoruyla değiştirilmek istenmiş bir ülkede siyasette, günlük hayatta şiddet bu kadar iliklerimize kadar işlemişken birileri tarafından şiddetle arasına mesafe koyamamakla itham edilen siyasetçi.

    siz kendi liderlerinize söyleyin onu. terörle aranıza mesafe koysaydınız darbe girişimi olmayacaktı. bak iki dakikada sen de terörist oldun.

    dünyanın en içi boş kavramı olan terörörö dışında söyleyeceğiniz varsa, sabırla tartışabiliriz.

  • 38. sabahın yedisinde ter kokan insan modeli

    "jıkızisindi kipik tiripisi yıpırkin pırtıkıl sıyı çkblck imknı yktırr :(("

    türk halkının borderline kişilik bozukluğu ve fakir edebiyatı aşıklığı en alakasız yerlerde bile kendini gösterebiliyor. bu hesaba göre halkın %95'i her sabah arabesk film tadında olaylar yaşarken %5'i jakuzide renkli kokteyl yudumluyor, metrobüsteki eşek cenazesi bekletme yeri kokusunun başka bi açıklaması olamaz.

    bazı insanlar pistir, içinde yaşamak cefasına katlandığımız toplumun çoğunluğu pistir, sadece yazın bile haftada 1 yıkanan, giysilerini 2 haftada 1 yıkatan, ayda bir çorap değiştiren, diş fırçasıyla tanışıklığı olmayan chainsmoker dayılar değil, evindeki tuvaleti bal dök yala kıvamında temizleyip elti çatlatan kadınların çoğunluğu da olay kişisel hijyene gelince hiçbir şekilde özen göstermez. haftada 1 yıkandığı halde sırf düzenli abdest aldığı için kendini temiz zanneden ve duş almasına gerek olmadığı zanneden insanların ülkesi burası.
    pistirler ve bunun için çok bahaneleri vardır, mesela gidip 60 ay taksitle akıllı telefon alırlar ama su faturası fazla gelecek diye ödleri boklarına karışır. mutlu olmak, flört etmek, tatile gitmek gibi şeyler onlar için ne kadar "gavurluk, elitlik, acayiplik" ise her gün duş almak, diş fırçalamak, tuvaletten çıkarken el yıkamak da o kadar halka aykırı elit davranışlarıdır.
    "erzurumda ikamet ettiğim vakit düzenli olarak dişlerimi firçalıyor olmam nedeniyle halk arasında mason olduğum yönünde dedikodular çıkmıştı." diye meşhur bir tweet vardı, akıllının biri de kendi esprisiymiş gibi yazmış üstlerde*, bence tüm bu leş kokuyu, otobüs camına bulaşan kafa yağlarını, ağzını açtığı anda etrafa ölü fare kokusu yayabilen süper kahramanları, yanınıza çöreklenip sizi camın dibine yapıştıran teyzeden gelen göğüs altı kokusunu, beş yıldır diş fırçası değmeyen ağzıyla içtiği adi sigarasını atıp otobüsün içine dalanları, fön çektirdiği için 3 gün duş almayanları, sabah 5 dakika ayırıp duş alanları elit ilan edenleri, temiz insanları hor görenleri, sözlükte çok acayip bir şeymiş gibi her gün duş alan insan diye başlık açılmasını tek cümleyle özetlemiş geçmiş.
    yanınıza herhangi bir yerde böyle biri oturursa, yaklaşırsa, aynı ortamda çalışmak mecburiyetindeyseniz eğer belli edin kokusundan rahatsız olduğunuzu, ben belli ederim, otobüste yanıma oturana da (bunlara özellikte rahatsız edici şekilde ederim hem de), aynı ortamda çalıştığıma da. kalp kırılması benim burnumun direğinin kırılmasından, migrenimden önemli değil. insan olmayı öğrenmeliler.

  • 39. kızılay alışveriş merkezi

    iddia ediyorum...
    koca ülkeyi gezin hatta dost ve kardeş ülkelere bile bakın. merdiven kavramının bu denli sikildiği başka bir yapı göremeyeceksiniz.

  • 40. sıfır araba almanın mallık olması

    türkiye'de sıfır araba almayan bir insan eğer kendisi arabayla yatıp kalkan bir tip değilse ciddi biçimde kazıklanır. kilometreyle oynamanın bile yakın zaman kadar yasadışı olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. birinin önü, birinin arkası pert iki arabayı birleştirip boyasız diye satmaya kalkışıyorlar. bu tip adilikleri yapmanın ciddi kazançlar getirdiği bir sektör ikinci el araba sektörü. eğer bunlar son derece yoğun olarak yapılıyor olmasaydı 2. el araba sektörü bu kadar işlek olmazdı. çünkü bu çok standart bir ürün, her tür performans-teknik verisine hemen anında internetten ulaşılabiliyor. kazaları vs görünüşte hepsi tramer'de kayıtlı. kilometresi ve yıpranmışlığına da bakıldığı takdirde bütün arabalar % 5 aralıkla öngörülebilir fiyatlarda olurdu ve kar marjı da çok düşük olurdu, çünkü her arabadan her modelde her yıpranma düzeyinde sebil gibi var ve satılıyor internette. ve bu sektör bu kadar kalabalık olmazdı. peki öyle mi?

    nitekim sıfır arabalarda fiyatta neredeyse hiç çeşitlilik yok. arabanın fiyatı satıcıdan satıcıya en fazla 1000 tl değişiyor. niye 2. el arabalarda öyle?

    çünkü 2. el araba sektörü çok oyunculu, mafyalaşma düzeyinde yoğun ilginin olduğu ve fiyatların da geniş aralıkta değiştiği, ölücülerin, pertçilerin dolu olduğu bir sektör. demek ki kar marjları standart malların satıldığı bir sektöre göre çok yüksek ve değişken. demek ki gördüğümüz araba çoğu zaman "gördüğümüzü zannettiğimiz" araba değil. biz fabrikadan çıkan arabanın biraz eskimişini gördüğümüzü zannediyoruz. oysa içi başka bir araba, değişen parçaları sanılandan çok daha fazla. ya da vuruk, ya da bilgiler saklanmış.

    o yüzden sırf fiyatına bakıp 2. el araba daha iyi demek türkiye'de çok tehlikeli. bu sektörde para, arabadan değil müşteriyi kandırıp ona arızaları bol, vuruk, çizik, motoru değişmiş, önemli aksamları değişmiş hatta pert arabayı sağlam araba gibi gösterip satmaktan kazanılıyor.

  • 41. bankacılar sürümden kazanacak yüksek faizle olmaz

    kardeşim bu adamlar hıyar satmıyor ki daha çok eksin, daha ucuza satıp sürümden kazansın.

    ticari bankalar fon fazlası olan kişileri, fon ihtiyacı olan kişilerle buluşturur.

    diyelim ki ahmet'in harcamaları için ihtiyaç duymadığı 100.000tl parası var. ahmet faiz geliri elde etmek için gider bu parasını misal %10 faiz oranı ile bankaya yatırır. osman'ın da 100.000 tl'ye ihtiyacı var osman da gider misal %18 ile 100.000 tl krediyi bankadan alır. aslında aldığı para ahmet'in parasıdır. banka sadece bu işe aracılık etmiştir %8 karşılığında.

    şimdi reis diyor ki bankalar düşük faizle daha çok kredi pazarlasın. sürümden kazansın. teorik olarak yanlış mı? hayır, doğru. faizleri düşürürsen daha çok kredi talebi olur ve daha çok kredi pazarlayabilirsin.

    ancak buradaki sıkıntılı nokta pazarladığı ürünü (bu ürün para oluyor) banka kendi üretmiyor ki daha fazla üretip sürümden kazansın. banka bu işe sadece aracılık ediyor. osman'a daha çok kredi vermek için ahmet'in bankaya daha çok para yatırması lazım.

    1-ahmet'te daha fazla para var mı ki bankaya daha çok yatırsın?
    2-ahmet'in fazla para varsa bile %10 faiz için bankaya 100.000 tl yatıran adam, daha düşük faize geçildiğinde bırak 100.000'den fazla parayı, bu sefer hiç para da yatırmayabilir. gider altın alır, hisse senedi alır, yabancı ülke tahvili alır vb...

  • 42. fenerbahçe'nin vitor pereira'ya mobbing uygulaması

    ucuz, iğrenç, buram buram türkiye kokan hamleler silsilesi.

    ortada karşılıklı rızayla imzalanmış resmi bir sözleşme var. ve de gelmeden önce kayda değer bir başarısı olmayan, tam bir kapalı kutu konumunda bulunan bu adamın sözleşmesine söz konusu astronomik tazminat bedeli gökten zembille inmedi. madem frekanslar tutmadı, kan uyuşmuyor, ayrılık kaçınılmaz hale gelmiş o halde şark kurnazlığına kaçmayıp en başta vaat ettiğin tazminatı çatır çatır ödeyeceksin.

    pereira'nın tazminat bedelini almadan çekip gitmesi bir erdem bir nezakettir lakin hakkı olanı talep etmesi orospu çocukluğu yada kalitesizlik göstergesi değildir.

  • 43. bir çift güzel kadın göğsünü vatana tercih ederim

  • 44. michael phelps

    yüzme hakkında atıp tutanları beğenemediği sporcu.
    50 - 100 aynıymış.
    bir siktirin gidin eleştirmeden önce öğrenin: 50 ve 100 metreleri kazanabilen sporcu sayısı çok azdır; aynı şekilde 100 ve 200'ü kazanan sporcu sayısı da çok azdır. bunun sebebi de bu yarışların tamamen birbirinden ayrı zorlukları olmasıdır.

    phelps gibi efsane yüzücüler dışında bunu yapabileni pek göremezsiniz. mesela 100 kelebek dünya rekortmeni sarah sjöström 200 kelebeği hiç denemez. veya 100 kurbağa dünya rekortmeni adam peaty avrupa şampiyonasında 200 metrede finale bile çıkamamıştır.

    bokunu çıkarmadan beğenmezsek iyi olur.

  • 45. salih uçan

    fenerbahçe başkanı olması gereken genç yetenek.

    takımın beyni pozisyonunda oynadığı için başkan-oyuncu da olabilir.

    fenerbahçe'nin beckenbauer yetiştirme vakti gelmiştir.

  • 46. mustafa kemal atatürk vs recep tayyip erdoğan

    metodları nasıl benziyormuş onu da anlatsaydınız, 15 sene ikisinin de yönetimi altında yaşadı bu millet.

    sizin bu ortamlarda yapacağınız goygoy yüzünden ulus devlet olsun mu kabile devleti mi olsun tartışmasına geldik, cemaate eleştiriye jakoben yaftası yedi insanlar.

    hala da üstü kapalı bok atarak ne olduğunuzu sakladığınızı filan sanıyorsunuz.

    açıktan atatürk eleştirisi yazın biz de öğrenelim, senelerdir apoculardan, cemaatçilerden siyasal islamcılardan ne öğrenememişiz.

    belki bizim de ufkumuz açılır. neyse, kemal atatürk bir zamanlar da kenan evren'le karşılaştırılıyordu. cahil cahillikle yaşamaktan zevk alır.

    osmanlıcılık yapanla, biz bölgemizde komşularımızla iyi ilişkiler kuracağız diyen insan nasıl karşılaştırılabiliyor. bunu anlamak zor.

  • 47. kadınların bazen şaşırılacak derecede cesur olması

    kadınlar, kırılganlıklarıyla daha barışık oldukları için genellikle erkeklerden daha cesurdur. boşverin siz böceği, fareyi..

    kim daha korkak? böcekten korkan mı, yoksa kalbini açmaktan korkan mı?

  • 48. dünyanın en sinirli kedisi

    bir sebepten ötürü kameradan (ya da adamın kameranın yanında tuttuğu bir şeyden) çok korkan, köşeye sinen ve kendini savunma refleksi sergileyen kedidir.

    video aynı zamanda ısrarla kedisini korkutmaya ve köşeye sıkıştırmaya devam edip, bunu videoya çekip, internete yükleyen bir adet kedi bak(amay)ıcısı içerir.

  • 49. küfreden kadın

    kadın, "sik beni" dediği anda ninni gibi gelen küfürler, "hasssiktiiir" dediği anda, yani erkeğe bir hayrı dokunmadığında, "bir bıyının ığzını hiç yıkışmıyı"

    küfür erkeğin tekeline almak istediği bir cumhuriyet. vay amına koyiiim derken seksistliğin dibine vurma qeyfi, bi ona kalsın istiyor. çünkü çıkarıp çap çap masaya vuracak benim aslanım. errrkek çünkü o. ben daha kadın değil, "bayan"ım. kısmetse büyüyünce kadın olucam.

    kadına sigara yakışmıyor, küfür yakışmıyor, sokakta rahat hareketler yakışmıyor. ne yakışıyor peki?

    bakalım nelerde ses çıkmıyormuş...

    tacize uğramak çok yakışıyor.
    tecavüz edilip öldürülmek çok yakışıyor.
    dövülmek çok yakışıyor.
    hakarete uğramak çok yakışıyor.
    zorla evlendirilmek çok yakışıyor.

    hassssiktiriniz ordan.

  • 50. premier league 2016-2017 sezonu

    dünyanın en iyi menajerleri arasında geçecektir.

    (bkz: pep guardiola)
    (bkz: antonio conte)
    (bkz: jose mourinho)
    (bkz: arsene wenger)
    (bkz: claudio ranieri)
    (bkz: jürgen klopp)
    (bkz: slaven bilic)

    top class olan ve premier league'de olmayan 3 menajer kaldı;

    (bkz: carlo ancelotti)
    (bkz: diego simeone)
    (bkz: ümit özat)