Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. tekbirden ve seladan rahatsız olan insan

    (bkz: ben)

    midemi bulandırıyor inançlarınız, ikiyüzlülüğünüz, zeka eksikliğiniz ve düşünme yetisinden uzaklığınız,
    gaza gelmeye meyiliniz, toptancılığınız, baskıcılığınız, barbarlığınız, caniliğiniz, tecavüz sevginiz ve tabiki ahlaksızlığınız.

    edit: ilk entry silinmiş.

  • 2. askerin bebeğini tecavüz etmekle tehdit eden polis

    https://m.facebook.com/…24915957&id=401243983311381

    evet, darbeci askerleri yakaladıktan sonra nezarette küfürler eşliğinde sorguluyorlar, buraya kadar şaşırtıcı değil ama askere "çocuğun var mı?" "kız mı?" diye sorarak "s.keyim mi, hııı" diye tehdit eden ve içindeki bastırılmış pedofili gün yüzüne çıkaran polis, sen nasıl bi insansın? tamam hepimiz darbeye karşıyız, demokrasiden yanayız ama sen kim oluyorsun da on aylık bir bebeğe tecavüz etmekle babasını tehdit edebiliyorsun?

    işte bu zihniyet daha dün "darbeci piçlerin eşleri bizim ganimetimizdir artık" diyen adamla aynıdır.

    ben artık sahiden kafayı yemek üzereyim. hiç kimse ailesini seçemiyor, bir insanın babası katil de olabilir, darbeci de, hırsız da, sahterkar da, sen o kişiye karşı olan öfkeni çocuğunu "s.kmekle" çıkartamasın. hele ki on aylık bir bebekkten üzerinden asla, yoksa gizli pedo musun? sadece soruyorum...

  • 3. darbe gecesi para çekenler ülkeden kovulsun

    atin vatandasliktan be. nolur atin. hemen, sevinerek cikarlar. turkiyenin gotu boklu vatandasligina kalmadilar - vatansiz kaldiklari, bu muameleyi gordukleri anda gittikleri ulke aninda siginma hakkini verir, kafalari rahat yasarlar.

    (bkz: valla mi lan)

  • 4. darbeci paşaların emniyetteki görüntüleri

    biz de karakola düşsek dayak yiyoruz, maça giden adam da karakola düşse dayak yiyor, paşa da dayak yiyor.

    demek karakolun ritüeli bu, oraya giren dayak yiyecek.

  • 5. okumuşların şerrinden bizleri muhafaza eyle

    doğrusu " bilhassa okumuşların şerrinden bizleri muhafaza eyle ya rabbi!" olan dua. karakter sınırına takıldı.

    bir dua, bir istek. an itibariyle erdogan'ın katıldığı cenaze töreninde cenazenin başındaki imam tarafından söylendi. tabii ilk emri "oku" olan dinin ne denli yozlaştığının bir göstergesi bu ve bunun gibi dualar. bu ülkede öğretim üyeleri, dekanlar ve rektörler dahi okumuş insan tehlikelidir gibisinden açıklamalar yaptıkları için fazla şaşırtmadı.

    edit: @mavi karinca youtube linki gönderdi.

  • 6. akp seçmeninden korkuyorum

    sevgili akp’li kardeşim, ben senden korktum. yarın tepemizdeki adam gidince memlekette yine seninle ben kalacağız. sen enine çizgili tişörtünün ve cebindeki sigara paketinle doblona atlayıp koskoca tankın içinde tam donanımlı askerleri alt ettiğini sanan cahil topluluğun bir parçasısın. “ya allah bismillah” nidalarıyla kornalar çalarken, havaya ateş ederken yüzündeki nefreti gördüğüm için senden korktum. köprüye gidin ve orada durun emri alan erlerin size teslim oluşunu ve onları nasıl linç ettiğinizi, palaskalarla köprüye astığınızı gördüğüm için korktum. bunların karısı kızı anası bacısı artık size helaldir dediğiniz için korktum.

    sizlerden asıl korkma sebebim sizin yaptıklarınız değil, sizin yaptıklarınızı asla yapamayacağımdandır. ben bir pasifistim, yapabileceğim en etkili iş imza toplamak ya da bir olgunun hakkı için meydana çıkıp yürümek olabilir. ama seni daha iyi tanıdıkça anladım ki ben meydanda hayvan hakları için yürürken sen camiden gelen bir anons ya da televizyondan sana seslenen bir hükümet yetkilisi yönlendirmesiyle bana saldırabilirsin. belki boğazımı kesebilir ve maalesef ki bunun için hiçbir kuruma hesap vermezsin. bu sebepten dolayı artık kendim için bile hak aramaktan korkuyorum.

    sen her zaman büyük oyundan bahsedersin ama sadece ezberletilmiş fikirlerin vardır. 15 temmuz gecesi yaşanan tiyatroya canlı kalkan olarak gitmen de, cinayetlere ortak olman da senin ahmaklığın. bu darbe girişimi, bin ladin’e 11 eylül’ü yaptırtan, işid’i orta doğu’ya salan ve şimdi saysam da çok klasik olacak olan birçok abd ve bop oyunundan biri. ve senin de bu “büyük oyun”un bir piyonu olduğundan bahsediyorum.

    bu küresel oyun kişiler üzerinden görünse de sistem üzerine oynanır. kişiler gider ama sistem bakidir. küçük abd olduğumuz için de kaostan, iç savaşlardan nemalanan sistemimiz ve kendimize bulduğumuz dönemsel düşmanlarımız vardır. hizbullah, pkk, ergenekon, balyoz, paralel, sınır komşuları… anlıyor musun? hiç sanmıyorum. çünkü sen sana verilen tüm hapları yuttun. alice harikalar diyarında yaşıyorsun. seni, kıraathanede çay içip memleketi kurtaran adamdan sokaklarda palalarla dolaşan ve gösterdikleri tüm hedeflere saldırtan bir köpek haline getirdiler. köpek lafına alınma lütfen seni böyle betimlemek hoşuma gitmiyor, aslan desem zoruna gitmez biliyorum ama şartlanmış, emirler doğrultusunda sorgusuzca hedefe saldıran, koşulsuz seven, sadık, sadece sahibine biat eden başka bir varlık tanımıyorum.

    senden çok korkuyorum. yarın tepemizdekiler hasbelkader indiklerinde ya da indirildiklerinde senin de içinde bulunduğun güruh ikiye bölünecek. bir kısmınız ineni kurtarmaya çabalarken diğerleriniz yeni gelenlerin sevdalısı olacaklar ve birbirinize gireceksiniz. olanlar tabii ki hepimize birden olacak. yukarıdakiler o büyük oyunlarını oynarken canları, yaşları, fikirleri değersiz halk birbirine girecek ya da daha kötüsü bir büyük tarafından demokrasi getirilerek ortadoğu’daki senaryoların bir benzerini yaşayarak savrulup gideceğiz. filler sevişirken çimenler ezilir sevgili dostum.

    sen kimsin de beni bu şekilde yaftalıyorsun dersen, ben senin için hiç kimseyim. bir partim de yok, sisteme muhalifim ve senden farklıyım sadece. senden farklı olarak sorular soran, hak arayan, bana dayatılan saçmalıkları kabul etmeyen bir yapım var. ben seni tanıyorum; sen benim iş arkadaşım, komşum, akrabamsın, sen örgütlenmiş cahilliksin ve senden çok korkuyorum.

  • 7. darbeye karşı milletin silahlanması sağlanacak

    az evvel cumhurbaşkanı başdanışmanı şeref malkoç tarafından trt 1'de söylenen söz. kulaklarıma inanamadım, aynen bunu dedi:

    "şu anda insanların ruhsatlı silah almasının önünde yasal engeller var. içişleri bakanımız gerekli düzenlemelerin yapılması için harekete geçecek ve milletin ruhsatlı silah almasının önü açılacak. milletin bir daha böyle olaylara karşı kendini savunabilmesi için bu şart."

    iç savaş sesleri gümbür gümbür geliyor. link bulduğumda ekleyeceğim.

    edit: kaynak diyenler eğer 15:55-16:02 arası trt 1 yayınını izlerlerse kendileri de duyar. birileri elbette o dakikalardaki yayına ulaşacak ve videosunu koyacaktır. tvarşivi'ne baktım trt yok. ama illa ki çıkacak. o zaman doğru mu değil mi görürsünüz. siz daha uyuyun.

    edit-2: henüz video linki yok ama twitter'da başka insanlar da yazmış. şuradan bakabilirsiniz. https://twitter.com/search?q=şeref malkoç&src=typd

    edit-3: linkler geldi. buyrun kaynak.

    https://www.youtube.com/…qpio1gd6k&feature=youtu.be
    https://twitter.com/…olei/status/754682981156093953 - bu daha kaliteli ama silinirse diye üstteki de dursun. ayrıca bu videoyu da yedekleyen olursa süper olur. herkese teşekkürler.

    yedek de geldi: https://www.youtube.com/…vm2yikvoy&feature=youtu.be

    edit-4: olay basına da taşınıyor yavaş yavaş.

    http://www.birgun.net/…nin-onu-acilacak-120331.html

  • 8. 17 temmuz 2016 darbe karşıtı yazarlar bildirisi

    eğer gerçek bir darbe girişimi olsaydı en önce ben imza atardım,ama senaryosu başkaları tarafından yazılmış bir piyese imza atmak,telif hakkı hırsızlığı olur.

  • 9. 17 temmuz 2016 erdoğan'ın ağlaması

    mission complete.

  • 10. hem darbeye hem de erdoğan'a karşı olmak

    bazı kafalar basmıyor, madem darbeye karşısın neden aynı safta değiliz diyor, darbecisin diyor. yav seni de sevmiyorum onu da, bu kadar basit.

  • 11. 15 temmuz 2016 erdoğan'ın uçağının vurulmaması

    sebebini ilk kez burada açıklıyorum.

    uçak havalandıktan kısa bir süre sonra jetler takibe başladı. uçağın içindeki recep tayyip erdoğan'a bu söylenmedi ama dikiz aynalarından baktığında her şeyi kabak gibi görüyordu.

    tam jetler yüce başkanımızın (radiyallahu limen hamd) uçağına kilitlenmiş iken ezan vakti geldi ve jetin aporlöründen ezan okunmaya başladı. başkanımız pilota uçaüğı kıbleye çevirmesi talimatı verdi. jetler tam bombaları ateşlediğinde uçak aniden kıbleye döndüğünden bombalar ıska geçti.

    yüce başkanımız bir olaydan daha iman, nefs ve güzel ahlak sayesinde kurtulup ne kadar da allah'ın sevgili kulu olduğunu kanıtladı.

    bu olayı da mütevaziliğinden kimseye anlattırmadı ama ben doktorunun bir arkadaşının kuzenini tanıyorum. o dedi.

  • 12. hulusi akar'ın görüntüler gerçek mi diye sorması

    dün yapılan toplantıda kemal kılıçdaroğlu'na yönelttiği soru.

    http://www.cnnturk.com/…sadiklarini-ilk-kez-anlatti

    gerçek olup olmadığını merak ettiği görüntüler ise şunlardır:

    (bkz: boğaziçi köprüsünde boğazı kesilen asker)
    (bkz: 16 temmuz 2016 linç ve itiraf videosu)
    (bkz: kendi askerini kemerle döven millet)
    (bkz: 15 temmuz 2016 linç edilen askerler)

    noldu paşam? zorunuza gitti herhalde...

    henüz tanışmadıysanız tanıştıralım:

    (bkz: siyasal islam)

    edit: kaynak eklendi.

  • 13. kafası kesilen askerin röportaj vermesi

    kemerle dövülen de yoktu sinek kovalıyordu şerefsizler. ne oldu? içiniz daha mı rahat? dört tanesini öldürdük beşincide sıra diyenler sinek mi avlıyordu? sizde eksik olan ahlak. ben ölen polise de üzgünüm, kepaze edilen ere de, zarar gören sivil halka da. ama sizde ahlak yok, utanç yok, erdem yok o yüzden ancak böyle savunursunuz kendinizi. daha önce kendinizden olmayana dinsiz dediniz 2 gün önce yerdeki ölüyü tekmelediniz, bugün yaşanan rezalete vahşete üzülenlere darbeci diyorsunuz. ne darbesi amk bu ülkede darbe isteyen mi var milletin istikrar diye götünü vermediği kaldı, kimse darbe istemiyor, kahroluyor insanlar birbirinizi vahşice öldürmenize. savaşta bile ahlak var, esirler için kurallar var sizde ahlak yok, utanma yok. derdiniz milletin karısını, kızını, oğlunu, bebeğini skmekten başka birşey de değil. o yüzden içinizdeki vahşet, içinizdeki şiddet.

    sizde eksik olan ahlak.

  • 14. 20 yaşındaki adama kınalı kuzu demek

  • 15. akgençleri güneydoğuya gönderiyoruz kampanyası

    bireysel olarak başlattığım ve inanıyorum ki çok fazla destek görecek kampanyadır. kısa kollu gömlek ve 25*30 bayrak ile tank ve f16'ları etkisiz hale getiren şanlı gençliğimiz, terörü de bitirecektir inşaallah. destek oluyoruz haydi arkadaşlar.

    şahsım adına çok zengin değilim ama ayda bir kardeşimizi otobüsle hakkari, şırnak gibi şehirlerimize göndermek isterim. az çok demeyelim boş geçmeyelim.

  • 16. kemalist komutanların tayyip erdoğan'ı kurtarması

    artık iyice ortaya çıkmış olan gerçekliktir.

    fetöcülerin darbe girişiminden sonra, 1. ordu komutanı ve koyu kemalist general dündar tayyip erdoğan'ı arayarak onu koruyacağını ve istanbul'a gelmesini ve oteli terk etmesini söylüyor.

    daha sonra diğer kemalist komutanlar uçan f-16'ları etkisiz hale getiriyor.

    kısacası kemalistlere darbeci diyenler göt oldu bu birincisi. ikincisi kemalist komutanlar 17-25'ten sonra tayyip erdoğan'ı ikinci kez kurtarmış oldu. burada yapılmak istenen fetöcü oluşumu tamamen ordudan atmak.

    evet görünen o ki kemalistler tayyip erdoğan'ı kurtardı. sokaklara çıkıp gezicilere ve kemalistlere laf etmeden önce iyi düşünün!! ikidir kıçınızı kemalistler kurtarıyor.

    bu ülkeyi bu hale siz getirdiniz, ordu sizin yüzünüzden itibarsız hale geldi buna rağmen bu kemalist mehmetçik sizin kıçınızı kurtarıyor, neden? çünkü kemalistler bu toplumda artık darbe olsun istemiyor ve sapkın ideolojileri savunanları halkın kovmasını istiyor.

    ekleme: darbenin engellenmesinde halk desteği olması ve polisin işin içine girmesi general dündar'ın erdoğan'ı arayıp onu koruyacağını söylemesi sonrasında oluşan psikolojik üstünlüktendir. bir çok polis en başta darbecilerden yana olacağını gösteren hareketler yapmasına rağmen psikolojik üstünlük kemalist subaylar sayesinde değişince polislerin de tarafı değişmiştir.

  • 17. darbe gecesi evinde oturanlar ülkeden kovulsun

    keşke aq. şöyle kuzey ülkelerinden biri olursa daha iyi olur.

    son 3 gündür gece gündüz sözlükte entry giren troll beyanı.

    edit: yazar uçtu, başlık başa kaldı, entry çöp oldu.

  • 18. çengelköy polis karakolu

    karşıdaki askerin bir binbaşı olduğu gerçeği. ona küfür eden de iq seviyesi ayakkabı numarasindan büyük olmayan, kpss sınavının baraj sınırına bile yaklaşmayan bir polis memuru. pek diyecek bir şey kalmıyor zaten.

    edit: ganimet, sübyan hepsi peygamberlerinin sünneti. ne bekliyorsunuz. %95 i müslüman bir ülkeden ne bekliyorsunuz.?

  • 19. darbeci subayların ip gibi sıraya dizilmesi

    yanlış saymadıysam 22 kişinin sıraya dizilmesidir. 80 milyonluk ülkede 22 kişi darbeye teşebbüs ediyorsa emniyete değil bakırköy'e yollanmaları daha doğrudur. sonra tiyatro deyince meeliyorsunuz amk. :)

  • 20. boğaziçi köprüsünde halka ateş açan piçler

    potansiyel bir isid militanini imha etmislerdir. mesajla tepkiler geliyor, bana darbe destekcisi diyenler oluyor. darbe yapaninda kalkisaninda allah belasini versin, ama gidip suçsuz günahsız hiçbirşeyden haberi olmayan askerleri öldürenlerinde belasini versin. darbeyi plamlayanı yakala as sesimi çıkarmam ama anadoludan kopup gelmiş emir erine saldırırsan sanada yazıklar olsun.

  • 21. nerede kemalist görürseniz kafasını kesin

    kapak fotoğrafına cami diye taj mahal fotoğrafı koyan habersiz hamalın cürreti.

  • 22. 17 temmuz 2016 ekşi sözlük'ten utanmam

    ekşi sözlük yazarlarını aydın zannedersen utanırsın. burası pokemon go'nun forumu.

  • 23. erdoğan'a bakma cezası verilen askerler

    erdoğan'a bakmak ancak bir ceza olabilir zaten. tüm halkın da uzun süredir maruz bırakıldığı..

  • 24. muğla'da bordo berelilerin dağa çıkması

    iki taraf da birbirini görüp sessiz kalır ve ortadan kaybolursa tam olarak ne oluyor konuya hakim biri yazabilirse aydınlanırız.

  • 25. 18 temmuz 2016 istanbul'da izinsiz helikopterler

    "3 helikopterle darbeye teşebbüs ediliyor, halkımız hemen dışarı çıkıp helikopterlere tepki göstersin. tanklara viledayla vuran halkımız, helikopterlere tükürebilir, sapanla onları indirebilir."

  • 26. türk ordusunun kalbine tekbirle girdiler

    anladık genelkurmay'ın içindesin.
    şu tiplere bakın ve söyleyin. mesela bu adama tolstoy'un bir kitabını verip oku desek ne yapar ? o anki tipini bir gözünüzün önüne getirin.
    - ''ğuağua ne totoyu gardaş ğuağua genelkurmay'ın içindeyiz.''
    sığır sürüleri sizi. darbe'yi bu mallar engelledi ha demek. şu anda genelkurmay'ın içindeyiz.
    en basit kapsamlı pozitif bilimlerden nasibini alacaklarını düşünen var mı bu sığırların ? tiplere gel yarabbim. bir açıklama da yapayım da bu sığırlara benzer tipler mesaj atmasın. fiziki tipleriyle dalga geçiyorum evet fakat ; kaşının gözünün yaratılış şekliyle değil. kaşının gözünün bunca yıldır yoğrulduğu çomar psikolojisi içinde ne hale geldiğiyle dalga geçiyorum. hepsi aynı tipe bürünüyor zaten illaki farketmişsinizdir. ha bir şey daha ekleyeceğim :

    (bkz: şu anda genelkurmay'ın içindeyiz)

    ahahha sığırlar ya.

  • 27. a haber muhabirinin çomarla mikrofon mücadelesi

    alttaki yorumlardan birisi özetlemiş zaten;

    - bu halk 21. yüzyılı bırak 24. yüzyılı bile ıskalar.

  • 28. 17 temmuz 2016 ermenistan darbesi

    kilise çanları ile önlenebilecek bir darbedir umarım.

  • 29. ekşi sözlük'ü kapatmaya çalışan wp grubu

    (bkz: ssg'nin türkiye'ye iade edilmesi)

    gibi bir sonuç doğurabilir

  • 30. 17 temmuz 2016 malatya paşaköşkü olayları

    cuma gecesi başlamış olan ve bugün itibariyle polislerin de devreye girdiği olaylar silsilesidir. iki gecedir malatya'da çoğunluğu alevilerin oluşturduğu paşaköşkü mahallesi'nde tehditler savruluyor, tekbir sesleriyle birlikte "aleviler uyuma" sloganları atılıyor. dün akşam merkezde toplanan kalabalık "hadi paşaköşkü'ne, paşaköşkü'ne gidiyoruz" diye sloganlar atmış, neyse ki olay büyümeden engellenmiş ama bu akşam mahalledeki gençler kovalanmış, tartaklanmış. "baskına geldik" diyen grup tarafından mahalleye ses bombası atıldığı da söyleniyor.

    birileri bir şeyler yapsın lütfen, aklımı kaçırmak üzereyim. ailem, sevdiklerim oralarda yaşıyor. bütün bunların üstüne daha az önce malatya belediye başkanı ahmet çakır'dan mesaj geldi, "
    17 temmuzdan itibaren cumhurbaşkanımızın ikinci talimatına kadar hergün saat 20:00de tüm hemşehrilerimizi, demokrasiye sahip çıkma direnişini devam ettirmek için hükümet konağı önündeki meydana davet ediyorum. büyükşehir belediye başkanı ahmet cakır" diyor.

    yahu bu yapılanlar nedir? toplanan kalabalığın naptığı / napacağı gayet açık ve net değil mi? 40 sene önce yaşadıklarını dedem anlatırdı, "bizim sokaklara evlere saldırırlardı, sabaha kadar uyumayıp nöbet tutardık anneannenle" derdi. bu travmayı bu insanlara tekrar tekrar yaşatmayın, yazıktır, günahtır..

    bu video dün akşama ait: http://www.cumhuriyet.com.tr/…uyuk_provokasyon.html

    videoda sadece 1 (bir ) kişinin "paşaköşkü'nün ne suçu var " dediği duyuluyor..

    bugüne dair linkler :

    -http://m.haberler.com/…alkina-cagri-8618669-haberi/

    -http://haber.sol.org.tr/…bicaklarla-saldirdi-162436

    -http://ilerihaber.org/…alariyla-saldirdi-56922.html

    -http://www.busabahmalatya.com/m/?id=15925

    bunlar da orada yaşayan birinin twitter hesabından paylaştıkları: https://mobile.twitter.com/…754752707987210240?s=08

    az önce polisler kalabalığın dağılması için havaya ateş açmış, kalabalığın mahallenin devamına doğru ilerlemekte olduğu söyleniyor şu sıralarda. cami imamı da "provokasyonlara kapılmayalım" diye anons yapmaktaymış. emin olmamakla birlikte, malatya chp milletvekili veli ağbaba da orada deniyor.

    bilmeyen arkadaşlar için, paşaköşkü malatya gibi bir şehirde hoşgörü görebileceğiniz nadir mahallelerden biri. günlerdir camilerden yapılan anonslar ve belediye başkanı dahil birçok kişi ve kurumdan gelen mesajlarla halk merkezi alanlarda toplanmaya çağrılıyor, işin garip tarafı toplanan kitle dönüp dolaşıp soluğu paşaköşkü'nde alıyor.

    edit: an itibariyle olaylara çevik kuvvet dahil olmuş diye söyleniyor. oradakilerden şu anda sağlıklı bilgi alamıyorum ancak dört kişinin yaralandığını duydum. polis biber gazıyla kalabalığı uzaklaştırmaya çalışıyormuş.

    edit2: şu anda evrensel gazetesi mahallenin girişinin çevik kuvvet tarafından kapatıldığını yazmış, olaylar devam etmekte: https://www.evrensel.net/…alevi-mahallesine-saldiri

    edit3: "hepsi yalan" diyenler için yazıyorum, veli ağbaba bahsi geçen tweet'ini 13.36' da yazmış, yani güncel değil. son tweeti şu: "malatya emniyeti ile irtibat halindeyim. paşaköşkü yeşilyurt caddesine çıkan tüm yollar kapatıldı. il başkanımız ve örgütümüz orada."

    an itibariyle facebook haber kaynağım silah seslerinden, çevik kuvvetten, baskına gelmiş güruhtan bahseden bildirimlerle dolu. haber geldikçe güncelleyeceğim.

    edit4: birgün'de az önce yayınlanmış haber : http://www.birgun.net/…aklarla-saldirdi-120357.html

    edit5: malatyalı birinin olay anlarinda yüklediği video : https://youtu.be/akasw-pd-ua

    olayların sonlanmasını şu an benden fazla isteyen yoktur sanırım..

    edit6: olayların bastırıldığı ve grubun dağıtıldığı söyleniyor. mahalleden canlı yayın yapılmış ve herkesin evlerine gitmesi, herhangi bir olayı önlemek açısından yolun yarın da kapalı olacağı bildirilmiş :https://m.facebook.com/…7144047&id=100000240895226.

    umarım bir an önce her şey yoluna girer ve aynı olaylar tekrar tekrar yaşanmaz. bu gece çok şükür her şey atlatılmış görünüyor. herkes elinden geldiğince sakin olmalı, sakin kalmalı..

    son edit: az önce veli ağbaba facebook hesabından bir açıklama yapmış ve dünden beri yaşanılanları özetlemiş. şu anda durumun sakin olduğunu ve olayların sorumlularının er ya da geç adalete teslim edileceğini belirtmiş: https://m.facebook.com/…7458407&id=255623134454073. olayların büyümemesi büyük şans, geçmiş olsun hepimize..

  • 31. akın öztürk

    sene 2012 . askerliğimin acemiliğini kütahya da havacı olarak yapıyorum . hava inanilmaz dercede soguk. göt dağları denen 2 tane dağ var ustleri karla kapli bizde onlara bakarak egitim yapiyoruz. 3 hafta sonra egitim bitiyor ve yemin töreni sonrasi olacak özel yemeğe erlerden secilerek ailemle birlikte katilma hakkı kazaniyorum. (hayır amk cok basarili degilim ailemde sivil memur var davet edildik)

    us komutanı tüm general paşa fındıkoğlu . (adını hatirlayamadim) çay pasta börek tarzı aparatifler olan güzel bir binaya getirildik. binada en düşük rütbe yüzbaşı ben ise erim. elini sallasan albaylar yarbaylara çarpar. üsteğmen adam çay getiriyor düşün.

    kapı açıldı . arkasında 2 tane albay 4 astsubay akın öztürk girdi içeri. o zaman korgeneral . ben içten içe siciyorum etraftaki rütbeli arttıkça . herifin kıyafeti görünüşü 10 numara ve fit . sonuçta pilot adam kendine bakmış.

    ben kenarda annemle çay börek yemeye geçip ortamda fazla gozukmemeye özen gösteriyorum . ağzıma keki tikarken (askede her daim aç hisseder insan) arkamdan koluma biri girdi. ne oluyor diyemeden sağıma akın öztürk krg gnr. solumda findikoglu tüm gnrl.

    - nasılsın genç ?
    +iyiyim komutanım. iç ses: (mni skim napcam ben simdi)
    -nasıl geçti acemiliğin ?
    +iyi geçti komutanım . kısa dönem olduğum için kisa surede tamamladık ve görev yerimize intikal edeceğim. ( burada ben kısa dönemim bana iyi davran psikolojisi hakim )
    -öyle mi ? sizin diğer gençlere örnek olmanız lazım. toplumun mühendisleri okuyan aydın kesimi sizsiniz.

    annem lafa dalar: subay olmasını çok istiyorduk ama son sınavı geçemedi.

    - olsun ilerde başbakan olur belki.
    +iç ses. ( ne başbakanı ben eve gitmek istiyorum bilgisayarı açıp göt büyütcem rahat bırakın beni)

    +komutanım sizin gibi insanlarla her gün karsilasamiyoruz bir fotoğraf çektirebilirmiyiz? (o zaman sezmisim adamın ilerde bir bomba patlatacagini)
    +tabi ne demek . torpil için mi kullanacaksin (gülüşmeler)

    fotoğraflar çekilir sohbet biter ve biz ayrılıriz. (not inanmayan varsa fotoğrafi da atabilirim tamamen gerçek bir olaydir)

    sadede gelelim. adamı tv'de ağzı burnu dağılmış olarak darbenin 1 nolu ismi olarak görünce bir garip oldum. benim hayalimde bu adam her konuda kendini aşmış pilot olabilmis onunla yetinmemis en üst rütbelere tırmanmış ve fiziksel olarakta kendine bakmış ulaşılmaz bir adamdı . benim asla varamayacağım bir nokta.

    şu anki haline bakıyorum . belki de vatana herkesten fazla hizmet etmiş bir adam olmasına rağmen darbe hatasını düşerek tüm kariyerini sıfırladi ve büyük acılar içine düştü. darbeyi yapsaydı suan herkes elini eteğini öpuyordu.

    neden akın paşam? neden hayatınızin son kısmını krallar gibi yaşama şansına sahipken bir rulet oyununa girip kaybettiniz?

    sizin adınıza çok üzgünüm . vatani böyle bir kaosa sürüklediniz ve kendinize de bitirdiniz.

    edit: yoğun istek üzerine resimleri attım. tabi yüzümü sansürleyerek. sonra paşanın arkasındaki gizli beyin ekşi yazarı çıktı diye içeri alınmak istemiyorum panpalar ;)

    2012 kütahya yemin töreni sonrası yemek
    paşayla darbe planları yaparken. (bu mesaj hayal ürünüdür.)

    bu da akın paşanın son hali.... :(

  • 32. 17 temmuz 2016 istanbul depremi

    oğlum önce başlığı açılmış ak bu nedir ya?

    siz mi yapıyorsunuz anlamıyorum ki...

  • 33. tatbikat sanıyorlarmış

    ülkenin koskoca cumhurbaşkanı, hatta muritleri tarafından başkomutan olarak adlandırılan rte'nin kandırıldık açıklaması normal de, bir avuç er ve erbaşın darbe girişimini tatbikat sanması mı anormal?

    https://www.youtube.com/watch?v=et6eh_nrn7a

    böyle bir açıklamayı bu kadar rahat yapabilmek için;
    henüz askere gidecek yaşa erişmemiş olmak,
    bedelli askerlik yapmak,
    çürük raporu almak,
    askerlik yapmaya bazı sebeplerden dolayı elverişsiz olmak (çürük vs) falan gerekiyor.

    askere gidip de ben bu emri yerine getiremem diyemezsin. darbe girişimi planlamak demiyorum bak. sen en alt kademedeki bir askersin. bu psikolojiyi ancak askerlik yapanlar bilirler. emre itaatsizlik diye bir şey var. hadi diyelim o askere tatbikat demediler de "darbe yapmaya gidiyoruz, konuşlanın! emri verilse; asker ne yapacak? üniformayı çıkarıp "sen git komutanım ben gelemem, kantinde çay sigara keyfi yapacağım" falan mı diyecek? azıcık beyninizle düşünün amk.

  • 34. fuatavni

    gün geçmiyor ki yakalandığı haberleri ayyuka çıkmasın.

    arkadaşlar, romalılar!!

    fuatavni'den daha dün mü haberiniz oldu bilmiyorum ama bugüne kadar tüm hesaplarında yazdığı tüm tweet'leri okuyan bir insan evladı, fuatın daha dün göreve başlamış bir yaver falan olmayacağını mantık sahibi her insanın yapabileceği üzere kolayca anlayabilir. nerden mesela? daha twitter'daki ilk zamanlarında yazdığı ve teker teker isim vererek anlattığı ve o isimler tarafından yalanlanmayan olaylardan mesela. başka? ilerleyen zamanlarda yazdığı ve olaya bizzat şahit olmanın ötesinde işin iç yüzüne ait teknik bilgi de gerektiren tweet'lerinden. daha bunun gibi tonlarca farklı başlık söylenebilir. ayrıca klasik geyik muhabbetini tekrarlamak istemiyorum ama fuatın da eski tweet'lerinde bizzat yazdığı üzere kendisi tek bir kişi zaten değildir (şimdi imkanlarım kısıtlı ama eski tweetlerinde yazdığı "sen etrafında yalnızca tek fuatavni olduğunu mu sanıyorsun" mealindeki tweetler zaten buradaki birçok einstein'ı çoktan boşa çıkarmıştı ama bizim bebelerde araştırma zahmetine katlanmak nerdeee?? ) zira kendisi yeri geldiğinde bir sosyal bilimci, yeri geldiğinde bir siyaset bilimci, yeri geldiğinde hukukçu, yeri geldiğinde istihbaratçı, yeri geldiğinde hacker bilgisine sahip olmayı gerektiren tweetler atarken, geçmiş zamanda cemaate yapılan seri operasyonlarda (hani şu gözaltına alınmayı evinde bekleyen hatta özel baskılı tişörtlerle medyaya fotoğraf veren polislerin olduğu zamanlar) olayları önündeki bir ekrandan seyrediyormuşçasına tweet atardı.

    kıssadan hisse, fuatavni sayısal olarak tek bir kişi olmayan, ama harekete geçme zamanı geldiğinde bir vücudun azaları gibi tam bir ahenk içinde hareket etmeyi başarabilen, alanında teknik bilgiye sahip insanlardan kurulu, yüzlerce kolu, gözü, ayağı ve beyni olan bir çeşit voltran'dır.

    arz ederim.

  • 35. erol olçak

    (bkz: orada ne işi varmış ?)

    bu söz tanıdık geldi mi ?

  • 36. acıbadem muhtarının katledilme anı

    öldüren şerefsiz bir yüzbaşı. burada kuzu kelimesi her zaman askerliğine yapan erler için kullanılmış iken bu görüntüler ile aksi bir ispat bulduğunu sanmak nedir bilemedim.

  • 37. hakan hepcan

    attığı tivit yüzünden, boğaz köprüsünde kafa kesenler ve asker linç edenlerden önce yargılanacaksa ve yargılanması isteniyorsa vay halimize.

  • 38. tayyip'in 50 kilo taşağı olduğu gerçeği

    az evvel cenaze namazında taşaklarına kadar korumaya boğulduğunu gördüğüm için hak verdiğim gözlemdir.

  • 39. akp seçmeninin dinciden ışidciye yükselmesi

    15 temmuz 2016 darbe girişimi ile ortaya çıkan hatta ortaya çok net çıkan durumdur.

    özellikle bu gerizekalıların türk bayrağını alarak ışidcilerle beraber kutlama yapması ne kadar ironiktir asla anlamazlar. ulan o ışidciler imkan bulsa ile bayrağı değiştirecek zaten amk malı.

    bu darbe girişimini allahın bir lütfu olarak tanımlayan rte haklı tabi. ve emin olun bu duruma en çok türkiyedeki aşırı dinciler sevindi. askerden it gibi korkan onlardı zaten. ama artık askerin kağıttan kaplan kadar bile değeri kalmadı.

    şu anda darbeye karşı olmayı askere karşı olmak olmakla birleştiren bu şerefsizlerin hiç birinin ne yaptığından haberi yok. yarın şehit haberleri gelmeye başlayınca bu şerefsizlerin üzülmeye de hakkı yok. çünkü bugün meydanlarda suriyedeki askerleri topluca infaz ederek ne kadar aşağılık olduklarını yüzlerce kez göstermiş allahsızlar var artık.

    benim gözümde düşük zeka düzeyleriyle akpliler önemli kısmı artık ışidcidir.

    (bkz: rte'in çağrısına uyup silahla ortaya çıkan ışidci)

  • 40. 15 temmuz 2016 darbe girişimi

    "benim adım bahman nirumand. iranlı bir gazeteci-yazarım. şah’ın devrilmesinde aktif rol oynayanlardanım. ve aynı zamanda mollaların, demokrasi ve özgürlük getireceğine inanan milyonlarca solcu, demokrat, liberal ve milliyetçi insandan biriyim.

    evet, humeyni yeryüzünde cenneti vaat etti bize. demokrasi gelecek, kimse fikirleri ve siyasal görüşleri yüzünden
    tutuklanmayacak, işkence yapılmayacak, kadınlara eşit haklar verilecek, giyim serbest olacaktı.

    her şey 14 ocak 1979 tarihinde değişti. şah, iran’ı terk etti. ardından iran tarihinin en büyük yürüyüşü tahran’da yapıldı. sansür, yasak yoktu, istediğimiz gibi bağırıyorduk.

    ertesi gün gazetede, bir hırsızın genç mollalar tarafından yakalanıp, adına “islam mahkemesi” denilen bir mahalli heyet tarafından 35 kamçı cezasına çarptırıldığı haberini okuduk.

    haberi ciddiye almadık; “üç beş sapsızın işi” dedik.

    bu arada bira-şarap fabrikalarının yakılması, sinemaların tahrip edilip filmlerin sokaklara atılması gibi olayların üzerinde hiç durmadık. “ufak tefek şeylerin” toplumun demokrasi ve ulusal bağımsızlık yolundaki çabaları etkilemesini istemiyorduk.

    biz bunları söylerken, mollalar tarafından, kadın ve erkeklerin yan yana yüzemeyecekleri; okullarda aynı sınıflarda olamayacakları; birlikte spor yapamayacakları gibi gerici kararlar ardı ardına alınmaya başlandı.

    “müslüman kadınların yanında fahişelerin yeri yoktur” denilerek kadınlara örtünme zorunluluğu getirildi. özellikle üniversitelerde bu yüzden çatışmalar çıktı.

    bu çatışmalardan rahatsız olduk; kadın sorununun güncelleşip ön plana geçmesini istemiyorduk!

    peçesiz, başörtüsüz sokağa çıkan kadınlar artık açıkça, gözümüzün önünde dövülüyordu. bazı kadınların yüzüne kezzap atılıyordu.

    biz ise hâlâ büyük laflar ediyorduk; bu tür olayları devrimin kaçınılmaz sancıları olarak görüp umursamıyorduk! “ittifak”, “eylem birliği” gibi terimlerin peşinden koşup duruyorduk.

    humeyni, “bütün sorunlarımızın sebebi, cemiyetimizdeki ahlaksızlıklardır. bunların kökünü kazımalıyız” diyor; genç mollalar terör estiriyordu.

    kitabevleri yağmalanıyor; gazete bayileri ateşe veriliyordu. şiraz’da “islam mahkemesi” eşcinsel ve fahişe olduğu gerekçesiyle dört kişiyi idam ediyordu. benzer olay tahran’da da gerçekleşiyor, üç fahişe ve üç eşcinsel kurşuna diziliyordu.

    şimdi düşünüyorum da, insan zamanla her türlü aşağılanmaya alışıyor galiba. hiçbirini görmüyorduk; basmakalıp analizlerimizin doğru olduğuna o kadar inanıyorduk ki!..

    oysa toplum hızla dincileştiriliyordu. alınan her kararda “tamam bu sonuncusu” diyorduk. ama arkası hep geliyordu.

    kızların evlenme yaşı 18’den 13’e düşürüldü. parfüm, ruj, saç boyası, mücevher gibi kadın malzemelerinin yurda girişi yasaklandı. kadın çamaşırı satan mağazaların vitrinlerine sutyen, kombinezon vs. koymasına bile izin yoktu. kamu dairelerinde kadın memurlara tesettüre girme emri çıkarıldı.

    biz aydınlar hep aynı düşüncedeydik: demokrasi ve özgürlüğe geçiş sancılarıydı bu tür vakalar! abartmaya gerek yoktu.

    üç ay önce humeyni, paris’te komünistler de dahil olmak üzere her görüşün rahatça örgütleneceği bir demokrasiden, özgürlükten bahsederken, şimdi tüm solcu, milliyetçi ve liberalleri islam düşmanı ilan etmişti.

    mollaların en iyi siyasi stratejileriydi; işlerine gelmediği zaman hemen gündemi değiştiriyorlardı.

    referandum meselesini gündeme getirdiler. halka soracaklardı: “islam cumhuriyeti’ni istiyor musunuz, istemiyor musunuz?” kuşkusuz bu bir oyundu... yapılan propaganda belliydi; dediler ki: “islam’a evet mi, hayır mı diyorsunuz?” biz bu oyunu biliyorduk ama şöyle düşünüyorduk: “önemli olan cumhuriyet’tir; serbest seçimlerdir; demokratik haklardır; özgürlüklerdir. islam cumhuriyeti bunu sağlayacaksa neden karşı çıkalım?” sonuçta, “evet” diyen 20 milyon, “hayır” diyen ise sadece 140 bindi. mollalar bu referandum sonucunu çok iyi kullandılar. güya tüm ülke yaptıklarını onaylıyordu. artık televizyondan sonra basın da ellerine geçmişti. sanki tüm muhaliflerin sayısı 140 bin kişi gibi gösterdiler. halbuki 20 milyon içinde bizim oyumuz da vardı. ama artık bizim sesimizin çıkmasına izin verilmiyordu.

    mollalar güçlendikçe saldırganlaştılar. örneğin, tirajı bir milyon olan liberal ayendegan gazetesi’ni kapattırdılar. sıra keyhan gazetesi’ne geldi; muhalif yazarların işten çıkarılmasını sağladılar.

    özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık için ayaklanan halkın, bu kadar kısa sürede değişeceğini düşünememiştik. sanmıştık ki, mollaların gerici yasalarına/kurallarına halk karşı çıkacak. halbuki tersi oldu; mollalar yasak, sansür getirdikçe arkalarından gidenlerin sayısı arttı. örtünmek moda oldu!

    tüm bunlara “gelip geçici bir fırtına” diye bakmak ne büyük yanılgıydı.

    komünistlerden, solculardan, demokratlardan, milliyetçilerden sonra liberal islamcılar da zamanla mollaların hedefi oldu. şah döneminden daha çok insan cezaevlerine konuldu; idam edildi. milyonlarca insan canını kurtarmak için yurtdışına kaçtı. kaçanlardan biri de bendim.

    umarım bizim hatalarımızdan birileri ders çıkarır."

    bahman nirumand / iran kitabından derleme

    edit: derleme kaynaginda yapilan hata duzeltildi.
    iran – soluyor çiçekler parmaklıklar ardında, mit belge yayınlar, istanbul 1988

  • 41. ismet berkan

    bugunki yazisinda niyet okuyuculuga ve yaftaciliga soyunmus.

    "- darbeye karsiyim ama rte ye yaradi diye dusunduysen darbecisin.
    - boyle dandik darbe mi olur diye aklindan gecirdiysen darbecisin"

    ıfade ozgurlugunu gectim dusunme serbestisini bile anlayamamis bir organizma. yazik ki demokrat diye tanimlaniyor.

  • 42. banu avar'ın 17 temmuz 2016 tarihli yazısı

    http://www.ilk-kursun.com/haber/267450/banu-avar/ adresinden erişilebilecek yazıdır.

    --- alıntı ---

    "bu gibi travmalardan 3 vakit sonra kaleme sarılanlar ekranları dolduranlar olabilir. ben onlardan değilim! 61 yaşındayım ve 1960 darbesinde çok küçük yaş da olsam da hafızamda biriktirdiklerim var. 71’i ‘tam anlamıyla’ yaşadım! 1980’de hayatımız durdu! sonrasında ordu ve millete yapılmış ‘ergenekon’ darbesine kadar irili ufaklı darbeleri yüzyüze yaşayanlardan biriyim..
    bugün ‘komplo teorisi’gibi ne olduğu meçhul bir suçlamanın ardına sığınıp, komploları perdeleyenlere inat, gazetecinin bilgi toplayarak durumu anlama/anlatma görevini 43 yıldır yapmaya çalışıyorum.

    öncelikle 15 temmuzda ‘sahneye konanlar’, ‘başımızdakilerin’ sahneye koyacağı boyutta değildir! bundan en iyi yararlananlar onlar olsa bile, daha büyük senaristlerin kalemi ayan beyan görülmektedir. ‘komplocu! sen herşeyi dış mihraklara bağla!!’ diyenleri duyar gibiyim.. ama bıkmadan tekrarlayacağız: bağımlı ülkelerde dış ve iç mihraklar bir bütündür. karar ve uygulama ise dışarının yönlendiriciliğindedir.. oyun kurucu onlardır. .piyonlar verilen görevi yaparlar.. bazen bu görevi bilmeden yaparlar. görevleri bittiği zaman kendileri de biter! bu oyunun sonunda kazandı zannedilenlere sıra 2. perdede gelir.. onlar da bir süre sonra kafalarına inen balyozun altında ezilir. 1960, 1971, 1980, 1997’de 2007’de yaşadıklarımızın sonuçları bunlara örnektir. malum sosyal olayların sağlaması ‘tarih laboratuarında’ yapılır..

    bilinen kadarıyla darbelerin tümü sabaha karşı ortalıkta kimse yokken gerçekleşmiş millet sabah kalktığında radyo ve televizyonlardan kahramanlık türküleri arasında muhtıra dinlemiştir. bu öyle olmadı.. bir cuma akşamı en kalabalık saatte boğaz köprüleri kapandı ankara ve istanbul semalarında f 16 lar korkutucu alçaklıkta uçmaya başladı..

    saat 22:30’dan itibaren ‘televize darbeyi’ izlemeye başladık..

    aynı anda dışardaki belli başlı ‘düşünce kuruluşları’nın (istihbari merkezler) yayınlarını takip ettik. gelişmeleri türkiye’deki medyalardan önce veriyorlardı..

    ilginç bir ayrıntı. ankara’daki amerikan büyükelçiliği 15 temmuz saat 18.37 de vatandaşlarına acil uyarı yolladı: “ankara’da silah sesleri duyuldu. istanbul’da köprüler kapatıldı” oysa olaylar bu uyarıdan 4 saat sonra gerçekleşmişti!

    türk silahlı kuvvetleri içinden birileri, öncüleri belli olmayan bir grup bu senaryonun piyonlarıydı.. ve bu açılış sekansından hemen sonra akp ipleri ele almış gibi görünüyordu.. tüm özel televizyonlar gece boyu halkı galeyana getiren meydanlara çağıran seslere yer verildi . spikerlerin parmakları arasında duran ceb telefonları ekranlarında cumhurbaşkanının yüzü vardı…

    efendilerinin emrinde ‘yurtta sulh konseyi’ diye trt spikerine
    “bm nato ve tüm kurumlara anlaşmalara sadığız” cümleli bildiri okutuldu. sonra trt stüdyolarını ‘halk’ bastı, spikeri kurtardı… cnn ikinci mağdur ekran oldu. ‘darbeciler’ oraya sadece birkaç er yollamışlardı.. birkaç saat sonra bir kısmı ‘tatbikatta olduğunu sanan’ mehmetçiği sokakta ışid profili çizen birileriyle başbaşa bırakıp yunanistan’a uçacaklardı!.

    polisle asker karşı karşıya gelmiş sonuçta 161 vatan evladı birkaç saat içinde toprağa düşmüştü. meydanlar insan doluydu.. ekranlarda ‘vurun kahpeye’ görüntüleri vardı.. yerde yatan üstü çıplak mehmetçikler vardı. karakollarda dayak yiyen mehmetçik videoları vardı… daha kötülerden sözetmek istemiyorum.. bu da başka birilerinin ekmeğine yağ sürüyor!
    ekranlardaki görüntülere ilk baktığımda aklıma saddam’ın heykelini indiren ıraklılar senaryosu geldi.. ünlü reklam şirketi hill and knowlton ırak – kuveyt senaryosunu 10 milyon dolara yazdığını ve abd kongresinden ırak meydanlarına, saddamcı askerlerin linç görüntülerinden , amerikan askerlerini amerikan bayraklarıyla karşılayan ıraklılara, libya’da kaddafi’nin tozlar içinde cansız bedeninin sürüklenmesine kadar tüm figürasyonu ayarladığını belgeleriyle açıklamıştı!

    arap baharı’nda mısır’da halkı tahrir’e çağıran ve meydanlarda pembe giysileriyle halkı galeyana getiren kadın esma mahfuz cıa’nin katar’daki “değişim akademisi’nde ‘darbe eğitimi’ alanlardandı.

    boğaz köprüsünde fesli adamlar, beyaz arap entarili başı dazlak sakalı belinde bir figüran bir askerin kafasını kameraya tutuyordu! genel kurmay başkanı hırpalanmış bir şekilde ceketsiz, bitkin vaziyette helikopterden inerken ekranlara yansıdı. koca tsk’nın komutanı emir eri ve özel kalemi tarafından derdest edilmişti! gölbaşı’nda onlarca polisin öldürüldüğü haberi yayıldı.. emniyet terörle mücadele daire başkanı turgut aslan kafasından vurulmuş halde bulundu.

    ertesi gün mecliste. 1. perdeyi muzaffer kapatanlar 1500’den fazla türk silahlı kuvvetler mensubunu ‘fethullahçı darbeye bulaşma’ suçuyla tutukladılar. bunlar içinde büyük çoğunluğu terörle mücadele eden bölgelerde önemli komutanlıklardalar. adalet bakanı 6 bin gözaltı olduğunu açıklıyor . aralarında hakim, savcı ve polisler var.

    senaryosu atlantik ötesinde yazılmış, bilerek ve bilmeyerek rol alanların içiçe olduğu bir darbemsi şey yaşadık..

    sonuç: orduya ve milletin algısına balyoz indi:
    1- demekki darbelerin sonu gelmemişti.. her an herşey olabilir modunda yaşayacaktık.. korkunun krallığında.
    2- ordu içinde ‘hain’ kaynamaktaydı / hainler cezalandırılacak
    3- tüm güvenlik güçleri çaresiz algısı yayıldı
    4-pkk ile mücadele eden, şehit düşen mehmetçik’in halk gözü ve gönlündeki yeri ile oynandı.
    5- batı basını türklerin ışid sloganlarıyla meydanlara indiği gösterildi, türk milletinin ışid’e yakınlığı algısını yayıldı. abd savaş bölümü enstitüsü’nden jennifer cafarella olaylardan hemen sonra, meydanlar allahu ekber diye inlerken “ bu yarım darbe sonrası erdoğan, zaten çok gönüllü olmadığı ışid ile savaşta iyice yan çizmeye başlayacaktır.” yorumunu yaptı.
    6- herkes f tipi diye yaftalanabilir ve hayatı kararabilirdi. oysa fethullah figürü 2010’a kadar akp müttefiki ve cıa korumasındaki ılımlı islamcı imamdı. bu olayla beraber muhafazakar kesim arasında da ‘geçmişi hatırlayan muhbir vatandaş’ korkusu yayıldı.. amerikan düşünce (!) kuruluşları ilerde muhafazakarlar arasında kanlı çatışmalar olabileceğini ve bunda fethullah cemaatiyle akpli karşıtlığının rol oynayacağını yazıp çiziyor..
    7- ve pkk ile mücadele eden en önemli komuta kademeleri şu an başsız. doğu ve güneydoğudaki tsk mevzileri harmanlanıyor. bu durumda terörle mücadele nasıl ilerleyecek? abd’nin suriye türkiye arasında açmak istediği kürt koridoru oldu bitti ile açılacak mı?
    bu durum türkiye’de güneydoğu’da nelere yol açar?
    küresel çete yayın organları foreign policy , atlantic council ortadoğu masası, ingiliz istihbaratı basını, pentagon yayın organları henri barkey, graham fuller, steven cook , aaron stein ve benzer istihbarat elemanlarının yorumları 2 gündür nete yağıyor….

    cfr (dış ilişkiler konseyi yayın organı foreign policy’de yeralan makalesinde ortadoğu ‘uzmanı’ aaron stein’ın şu cümleleri gözdağı cümleleriydi:
    “sadece hükümet değil ordu da istikrardan uzak. ve bu, bir nato üyesi ülke için daha çok bölünmeye,çatışmaya ve istikrarsızlığa yol açar”
    cfr, darbemsi şey ardından ‘erdoğan kendi yaptı kendi buldu’ başlığı altında ‘erdoğan’ın askerleri fazla güçlendirdiği suçlamasına” yer verdi.

    türkiye’de sık sık boy gösteren ve sarayda ala vala ile ağırlanan cfr uzmanlarından steven cook: “bu işin getirileri belli: akp türkiye’yi daha da dönüştürmek için gerçek ya da hayali muhalif avına çıkacak. bu, türkiye’de demokrasiyi değil seçilmiş otokrasiyi besleyecektir.” diye yazdı.
    ve fethullah’ın kefalet kağıdını imzalayan cıa uzmanı graham fuller dün yayınlanan “türkiye’nin ‘kaybet kaybet’ darbe durumu” turkey’s lose-lose coup situation başlıklı makalesinde, “ yakında görülecek ki bu olay türkiye’deki herkes için bir ‘kaybet kaybet’ olayıdır. ordu da millet de derin bir şekilde bölünmüş olacaktır. darbe geleneği hortlamıştır. geniş bir sivil çatışma ortamı muhtemelen yakında bir askeri müdahaleyi gerekli kılacaktır” diye yazdı.
    senaryo, ırak ve afganistan’a el koymak için kendi kulelerini patlatan bir aklın eseri gibi. ikiz kulelerde suçlu el kaide ve bin ladin’di. müslüman coğrafyada cadı avı başlatan hamleydi. 11 eylül kitabı yazarı tarpley hatırlayın ne demişti: “ düşman algısı olmadan oligarşik düzen kurulamaz! terörle savaş diyenler finans baronları. bu elitler korku olmadan sosyal ve ekonomik ilişkileri toplumlara dayatamazlar!”

    birileri bu senaryodan önceden haberdardı. mart 2016’dan beri batılı kaynaklar ‘türkiye’de darbe’ diye kampana çalıyor!. 2 yıldır da mevcut iktidarın kullanım süresinin bittiğini yazıp çiziyor.. çözüm sürecini kesintiye uğratarak abd müttefiği pyd ve pkk ile mücadele eden orduya ateş püskürüyor. batı basınında sık sık ‘pyd meselesinde hükümetle amerikan yönetimi uzlaşamıyor. kürt koridoru türkiye yüzünden açılamıyor’ makaleleri çıkıyor.
    erdoğan son kartlarını açtı.. bölgesel güçlerle görüşmelere başladı, gelecek hafta abd’deki nato toplantısına üst düzey subaylar gidecek. ve dün amerika ile ‘yeniden model ortak olmak istediği’ yönünde mesaj iletti..amerika’dan ise sıcak bir karşılık yok düşünce (!) kuruluşu adı altındaki istihbarat teşkilatlarının uzmanlarının makale ve analizleri ilişkilerin ‘kaosa’ bırakılacağı yönünde… özellikle graham fuller yazısına bu gözle bakılmalı.

    bu restleşmede ekranlara yansıyan ayağa kurşun sıkılır cinsten haberler kan donduruyor.. bu yazıyı yazarken cumhurbaşkanı baş danışmanı şeref malkoç’un videosu düştü ekranlara… ‘millet darbecilere karşı meşru müdafaa hakkını kullansın diye silah alımı önündeki engeller kaldırılacak” dedi! .
    özetle, çok açık yazmak mümkün görünmüyor ama hissedilen o ki ‘taraflar’ oyunu çok önceden biliyordu. oyunda hazırlıklar yapılmıştı. içte ve dışta ‘tepedekiler’ pazarlık ve restleşme içindeler.. oyunun ilk perdesi bitiyor.. bir süreç içinde 2. perde açılacak. allah meczuplara fırsat vermesin. türk milletinin yüce itidaline güveniyoruz!
    başta söylemiştim.. hayatımız askeri darbe tarihine paralel geçti.. bugüne kadar yaşadığımız darbelerin tümünde darbeciler küresel çeteye bağlıydılar ve bunu muhtıralarında dile getirmişlerdi. gençler ve bunları yüzyüze yaşamamış olanlar için kısa bir hatırlatma:
    27 mayıs 1960 albay alpaslan türkeş “askeri idarenin ittifak ve taahhütlere sadık ve nato ve cento’ya bağlı”olduklarını ifade eden bildirisini okumuş. general cemal madanoğlu darbeden 28 yıl sonra ‘cıa’nin işin tam ortasında olduğunu” itiraf etmişti. darbeden 2 ay sonra türk silahlı kuvvetleri’nden 235 general ve 5000 subay emekli edilmiş ordu’nun kanadı kırılmıştı. intiharlar ve idamlarla halk büyük travma yaşamıştı.

    12 mart 1971’de ordu darbe yapmış hükümet tasfiye edilmişti. nihat erim darbenin başbakanı, yardımcısı kan emici dünya bankası’ndan getirtilen atilla karaosmanoğlu’ydu. iki yıl içinde deniz gezmiş, yusuf aslan hüseyin inan idam edildi ve binlerce insan, sıkıyönetim askeri mahkemelerinde yargılanacak.
    10.000' den fazla kişi gözaltına alınacak, evlerde dergi ve gazeteler aranacak, kitaplar toplatılıp yasaklanacak siyasal parti ve sendikalar kapatılacak, aydınların dışarı göçü başlayacaktı. bir çok kişi işkence sonucu ölmüş ve sakatlanmıştı. benim gençliğim bu travma ile geçti.

    12 eylül 1980 sabahı sokağa çıktığımda selamiçeşme’de sokağın köşesindeki asker ‘evine dön, darbe yaptık’ demişti. the general, kenan evren süleyman demirel hükümetini devirmişti. her iki taraf da nato’ya ve diğer kan emicilere sonuna kadar bağlıydı. darbeyi abd başkanı carter’a cıa ajanı paul henze ünlü cümleyle duyurmuştu: ‘our boys did it’ ‘bizim oğlanlar işi bitirdi’ ankara’da cıa’nin örtülü operasyonu başarıyla halledilmişti..
    ardından bülent ulusu hükümeti kurulmuş ve imf’nin özal’ı iş başına gelmişti. borçlanmada sınır tanımayacaklardı.darbe sonrası 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş , 230 bin kişi yargılanmış, 7 bin kişi için idam cezası istenmiş,
    517 kişiye idam cezası verilmişti. bunlardan 50 kişi idam edilmişti. 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atılmış, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarılmıştı.
    171 kişinin işkenceden öldüğü belgelenmiş, cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirmişti. türk milleti bir daha bu kadar büyük bir travma görmeyeceğini zannetti.. oysa kılavuzu batı olanın burnu pislikten
    çıkamazdı ki…."

    --- alıntı ---

  • 43. gezi vızıldaması vs. halkın darbeye karşı gelmesi

    vızıldama diyorsun ama 3 sene sonra bile aklından çıkmıyor çomarım benim...

    nasıl vızıldadıysa artık!

  • 44. tbmm'nin valyrian çeliğinden yapılmış olması

    valyrian çeliği olsaydı meclise ak'gezenler giremezdi diyerek çürüteceğim iddia.

  • 45. bugünkü muhafazakar diktanın sebebi olarak atatürk

    boko haram da atatürk yüzünden kurulmuştur. ışid'in kurulmasının yegane sebebi atatürk nefretidir. el kaide, taliban'ın milletin anasını bellemesinin tek müsebbibi diktatör atatürk'tür.

    şeriatçıdan bile zararlısın ülkeye. siktir git.

  • 46. 17 temmuz 2016 demokrasi nöbetinin 3. günü

    (bkz: şehit ve gazilerini meydanlarda eğlenerek kutlayan trol)

    sen ne anlarsın şehit ve gaziden. sözde önlediğin darbenin rantına bak sen. hadi gülüm.

  • 47. 16 temmuz 2016 imama saldırma rezaleti

    saldırmak hoş olmamış çünkü hoca da verilen talimatı yerine getiriyor. ancak bir şeyin azı karar çoğu zarardır.

    insanların sabrını zorladıkları ve iş artık psikolojik şiddete dönüştüğü için insanlara illallah dedirtti. zira ruh sıkıyor. ben de fenalık geçirmek üzereyim artık sela duymaktan. dinden soğudum yemin ederim. 2 gündür herkesin psikolojisi alt üst oldu üstüne en tedirgin saatlerde de bu sela olayı iyice insanın psikolojisine tuz biber hale geldi. ve şu durumun yaşanmasının tek sorumlusu da "o". öyle veya böyle her yerde insanı insana düşürüyüor... yazıklar olsun ülkeyi şu hale getirenlere..

  • 48. darbeyi destekliyordum ama ne yazık ki olamadı

    soruların hiç birine cevap veremeyecek bir göt kılısın baska birşey değil kardeş.

    koca bir tsk ve emniyetin bir avuç herifi alaşağı etmesi yerine tankın önüne halkı atmanın mantıgını anlatmaktan aciz lalenin hezeyanı amk!

    en güzel açıklama demirtaş'tan geldi;

    olmayan demokratik sistemin başına , başka birilerinin gelme çabasıdır ! demokrasi şöleni falan yapmasın kimse yalandan!

  • 49. cemaatçiler orduya nasıl girdi

    2008, 2009, 2010 yıllarında kara harp okulu başta olmak üzere harp okullarından rekor sayıda ayrılan cumhuriyetçi gençlerin neden ayrılmak zorunda bırakıldıklarını çözdüğünüz gün, bu sorunun da yanıtını bulursunuz.

    mobbingle boşaltılan kadrolara cematçilerin alınmasıdır.

    ekleme; emperor constantius uyardı, "2010'da bitse iyiydi, 2012'de de oldu" demekte... görün işte.

  • 50. recep tayyip erdoğan

    tek kelime: hitler!

    kudurun itler!