bir avukat olarak bu uygulamanın anayasa, türk medeni kanunu ve aihs.'ne aykırı olduğu kanısındayım. bu konuda açılmış davalar mevcut ve doktrinde de uygulama desteklenmiyor. yurttaşlar isterlerse nikahlı, istemezlerse nikahsız olarak birlikte yaşayabilirler ve bu konuda devlete hesap vermek zorunda değildirler. devlet insanları yoksulluğa mahkum etmemekle yükümlüdür. böyle bir yola başvuruluyorsa asıl ayıp devletindir. devletin enerjisini çocuk yaşta evlilikleri önlemeye ve imam nikahı adı altında çok eşli yaşama mahkum edilen kadınların haklarını korumaya harcaması gerekir
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. boşanan 8 bin çift aynı evde çıktı
-
2. flypgs'de ücretlendirilebilecek küçük detaylar
uçaktaki basınç değşiimi sırasında düşecek olan maskelere bozuk para makinesi takılmalı. her 2 dakikada bir 1 tl atmazsak, oksijen vermeyi kesmeli. böylece yaşamak isteen parayı basacak.
benimki bir öneri. düşünün derim. -
3. tuğçe kazaz'ın canlı yayındaki saygı duruşu
-
4. internette bir türlü bulunamayan efsane videolar
bir program vardi yaklasik 10 yil once sanirim, oglen saatlerinde. ama programin ilk bolumu falandi diye hatirliyorum. 2-3 tane psikolog, psikiyatrist falan getirmisler. kadinin teki telefonla baglaniyodu yayina, "esim cok kiskanc. beni tuvalet kagidindan bile kiskaniyor" diyodu. sonra da psikolog adam ayaga kalkip "siz ne sacmaliyosunuz ya, bunu siz kurguladiniz dimi" gibi bi seyler soyleyip su bardagini alip sunucunun yuzune su atiyodu. apar topar reklam sonra da. bunu galiba dunyada izleyen tek insan benim, kime anlattiysam ne goren ne bilen var.
edit: ben sadece belgesel seyrediyorum da bunu izledigine dair mesaj atti. allahima sukurler olsun sizofren degilmisim akfksj
bir baska edit: cok kisi soruyor videoyu bulan oldu mu diye, maalesef hayir. bulunacagini da sanmam. olursa editlerim tabii tekrar. gulmenize sevindim, hep gulun. -
5. kışın regl olmak
(bkz: kışın megri olmak)
-
6. 14 şubat 2016 sevgililer günü
hediyeme sevgili aradığım gün.
-
7. erdoğan'ın 370 vekil için baskın seçime gitmesi
370 olmadı da diyelim ki ebesininki oldu, o da olumlu.
edit: bu sefer 370 alır diyen arkadaşlar için tarihi bir hatırlatma yapayım. aşağıda a.k. partisi'nin girdiği seçimlerde çıkarmış olduğu milletvekili sayıları mevcut, bir göz atın, üstüne bir şey söylemeye gerek yok.
2002 - 363 milletvekili
2007 - 341 milletvekili
2011 - 327 milletvekili
2015 - 317 milletvekili
aradaki haziran seçimini ve 258'i araya eklemeye gerek bile duymuyorum. * -
8. su topu'nda macaristan'a 27-1 yenilmek
üç tarafı denizlerle çevrili ülkenin yüzme bilmeyen vatandaşlarının umurunda olmayan skordur. *
daha öncede rusya'ya 29-0, hollanda'ya 25-0 mağlup olarak müthiş bir performans göstermişiz.
haber linki
edit: "ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen yüzme bile bilmiyoruz ve su sporlarındaki başarısızlıklar da kimsenin umurunda değil" minvalindeki entrymde, herkes su topu takımının aldığı sonuca giydirdiğime ilişkin iddiada bulunmuş. su topunun denizde oynanmadığını falan söylemiş. spor yapmayan bir hımbıl olduğumu iddia eden bile var. neredeyse su topu takımının başarısızlığından sorumlu tutulmak üzereyim a dostlar.
manyak mısınız lan? nerenizle okuyorsunuz entryleri.
editin editi: su topunu bitişik yazarak ülkemizde bu sporun piri olduğunu kanıtlayan bir sürü spor duayeni varken, hala başarısız olmamız bakın şimdi beni de şaşırttı.
editin editinin editi: hay üç tarafınızdaki denizlerde boğulun inşallah. -
9. 18 ocak 2016 bordo berelilerin sur'a girmesi
süper haber. artık tek bir terörist kalmaz orda. ne terör kalır ne kürt sorunu. ordan bordo bereliler, burdan bordo klavyeliler saldırdı mı bitti bu iş. bu sefer tamam.
-
10. 18 ocak 2016 uefa'nın galatasaray kararı
ulan 40 yıllık fenerbahçeliyim, şu takımları çocuk gibi yönetenlerin ben ta amına koyayım! olan taraftara olacak.
tanım: deprem gibi karar, geçmiş olsun. -
11. çayın 2 lira olduğunu duyunca kahvehaneyi taradı
adana'da yaşanmamış olması büyük rezalet.
-
12. ingilizcesi kötü olanlara tavsiyeler
herkes dalga geçiyor sanırım, ben ingilizceyi anadili gibi konuşan bir abiniz olarak ciddi bir tavsiye vereyim.
kelime öğrenin. kelime dağarcığınızı geliştirin. bu tüm yabancı diller için geçerli. cümle yapılarının konseptini anlasanız da kelime bilmeden bunu oturtamazsınız. öğrenebildiğiniz kadar kelime öğrenin. bir yerden sonra anlaşılmaz konuşmalarda geçen kelimeleri bile yakalamaya, sadece kelime bildiğiniz için konuşmanın içeriğini çözmeye başlayacaksınız. sizi ileri taşıyacak nokta da tam olarak bu oluyor.
sadece kelime bilerek derdinizi çat pat da olsa anlatabilirsiniz ama kelime bilmeden düzgün cümle kurmanız mümkün değil. o yüzden, günde birkaç tane kelime öğrenerek başlayın, iki üç ayda geldiğiniz noktaya kendiniz bile şaşıracaksınız. bu amaç için yaratılmış çok güzel bedava uygulamalar var. indirin, oyun gibi eğlenerek kelime öğrenin.
dil öğrenmek bir yetenek işi değil, pratik işidir. hadi canlarım göreyim sizi.
edit: yöntem arayışında olan kardeşlerimden çokça soru aldım. buradan da yanıtlamış olayım.
öncelikle, ezberlemekle öğrenmek aynı şeyler değil. ezberlediğinizi unutursunuz ama öğrendiğinizi unutmazsınız. o yüzden bugün ezberlediğiniz kelimeye haftalarca dönüş yapmıyorsanız kullanmadığınız için tabii ki unutursunuz ki bu çok doğal. kullanmadığımız türkçe kelimeleri bile unutabiliyoruz.
peki bunu nasıl aşarız? öncelikle ezberlediğinizi tekrar etmenizi sağlayacak bir sistem oluşturursunuz ve sistematik olarak öğrendiğiniz eski kelimeleri kendinize hatırlatırsınız. bunu yapmakla uğraşmamak için de bazı uygulamalardan yararlanabilirsiniz. mesela ben şu sıralar japonca öğrenmek için memrise kullanıyorum. kelimeleri oyun gibi öğretiyor. başlangıç, orta seviye ve ileri seviye için ayrı kategorileri var. başlangıçta günlük göreviniz tabii ki çok az sayıda kelimeyi ezberlemek. bunu size hem sesli hem yazılı şekilde ezberletiyor. bundan sonra ise görevinizi tamamlamak için mini testlere sokuyor fakat sıkıcı yazılı sınavlar gibi değil, daha ziyade oyun gibi testler. puan kazana kazana kelime ezberliyorsunuz. sonraki aşamada, mesela ertesi günkü ödeviniz için öğrendiğiniz kelimelerin testinde, bir önceki bölümde öğrendiğiniz kelimelerden de soruyor. bu sayede kelime hazneniz sürekli aktif kalıyor. kelimeyi gerçekten öğrenmeden, bir süre sonra sorulduğunda hatırlayacak şekilde bellemeden testleri geçemiyorsunuz ve geçene kadar da size çok farklı şekillerde hatırlatıyor. bir yandan ilerlemeye de devam ediyorsunuz. kelimeyi hatırlamadığınız için sizi yeni kelimeler öğretmekten mahrum bırakmıyor yani. puan kazana kazana dil öğreniyorsunuz, bence çok zevkli.
illa ki memrise olmak zorunda değil tabii, bir sürü uygulama var bu şekilde. hangisi hoşunuza giderse onu kullanın. maksat bu işi keyifli bir hale getirmek. öğreneceğim diye kendinizi zorlarsanız olmuyor. yıllarca okullarda yabancı dil öğreteceğiz diye nasıl zorladılar bizi ve çoğumuz nasıl nefret ettik değil mi? sonuçta da hiçbir şey öğrenemediğimizle kaldık. ilk günden grameri dayadılar. kelime öğrenme telkininde bile bulunmadılar. kelime öğrenmeden dili nasıl konuşacağımızdan da hiç bahsetmediler tabii.
velhasıl, kendinizi zorlamadan, keyif alarak ve ilerleme kaydettiğinizi somut olarak da görmek adına uygulamalardan yararlanmanızı tavsiye ederim. bedava teknoloji cebinizde, sömürün sömürebildiğiniz kadar.
başka sorunuz varsa yardım etmekten mutluluk duyarım. hepinize çok kolay gelsin canlarım. -
13. doğuda çapkınlık yapmanın daha kolay olması
-
14. ben bu kadar sıcak ve hümanist insan görmedim
(bkz: başlık entry ve nick uyumu)
-
15. türkiye'de benzinin ekmekten bile ucuz olması
arabayla 100 kilometrelik bir yolu 5 litre benzinle kat edebilirim.kaç para yapar ortalama 25 lira.peki 25 liraya kaç ekmek alırım 25.o zaman kritik soru şu: bu kadar ekmek yersem bu yolu kat edebilir miyim ? hayır. ben araba mıyım? yine hayır.
(bkz: nasıl bağlayacağımı bilemedim) -
16. solcuların odtü'de akademisyenleri fişlemesi
fişleme yokmuş deşifre etmişler.
bu kafadaki insanları özetleyen bir cümle aslında. bunlar için eylemin kendisi değil kimin yaptığı önemlidir.
mesela pkk yapınca özgürlük savaşçısı daeş yapınca terör katliam.
mesela devlet adamı memura artislik yapınca tu kaka, sırrı abileri yapınca cesaret.
mesela bunlar bildiri asarken demokratik hak, başkasının afişlerini çatır çatır yırtar karalarlar.
biraz medeniyet lütfen. gerçekten çok ayısınız. kimse sizinle aynı düşünceyi paylaşmak zorunda değil. hangi görüşten olursa olsun bir öğrenci grubu çıkıp böyle bişey yapamaz. -
17. 18 ocak 2016 eskişehirspor fenerbahçe maçı
yahu penaltı var ya da yok, problem o değil.
problem, birkaç dakika öncesinde elle kesilen ama hakemin devam ettirdiği pozisyona bir şey demeyen yüzlerce şerefsizin, birkaç dakika sonrasında verilen penaltı ile buraya akın etmesidir.
bu şerefsizlikle nasıl yaşıyorsunuz lan, insan merak etmeden duramıyor.
edit: normalde böyle tanımsız bir entry girmek istemezdim ama baktım ki birden türemeye başladı o "allah belanızı versin," diyenler, "kupayı götünüze sokun, "diyenler, "şikeci şerefsizler, diyenler; ben de merakımı dile getirmek istedim.
ben şunu bilir, şunu söylerim; eğer bu hayat ve de toplum çekilmez bir hal aldıysa, sizin gibi asalakların varlığı sebebiyledir. çünkü adım soyadım gibi biliyorum ki, eğer bu penaltı es-es'in lehine verilmiş olsaydı, şu anda ağzından tükürükler saçarak sağa sola söven sizler; kahkahalar eşliğinde goy goy çevirecektiniz ve "oh olsun," gibi laflar edecektiniz.
eh... ne de olsa asalaksınız ve hep öyle kalacaksınız. -
18. londra'da davutoğlu'nun korumasını trolleyen genç
ülkemizin geldiği durumu net olarak gösteren genç.
bir kaç şaklabanlık yapan gencin sonunu yazanları gördükçe "ne haldeyiz" diyorum. islam devleti olmanın şartlarından biri despot yönetimi sindirmek olsa gerek.
herkes "türkiye'de olsa bu çocuğun işi çok sakattı" diyor. hiç kimse "bir şey olmaz" diyemiyor. islamcı hükümet net olarak 15 senede insanları ne hale getirdi işte kanıtı bu yazılanlardır.
islamcı hükümeti tebrik ediyorum. insanları iyice boyunduruk altına almış. artık kimsenin sansürlemesine gerek kalmadan insanlar kendi aralarında korku sansürü uygulamaya başlamış.
aferin size islamcılar. -
19. dünya'nın en zengin 62 kişisi %50'den daha zengin
oxfam'ın yaptığı araştırmaya göre dünya tarihinde ilk defa en zengin %1'in serveti, geri kalan %99'un servetiyle eşit duruma geldi.
aynı araştırmada en zengin 62 kişinin serveti, en yoksul nufüsün %50'sine denk geldiği ortaya çıktı. (2010 yılında bu rakam en zengin 388 kişiymiş)
açıklamada, "dünya halklarının refahı, gelecek kuşaklar ve gezegenin iyiliği için ekonomi oluşturmak yerine, en zengin %1 için bir ekonomi oluşturmuş durumdayız" deniyor.
kaynak
(bkz: zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış) -
20. sevgilisiyle hiç kardan adam yapmamış insan
-
21. sevdiğim herkes arkamdan iş çeviriyor ingilizcesi
-
22. 18 ocak 2016 kılıçdaroğlu'na soruşturma açılması
-
23. izdivaçta gelin adayının çıplak pozlarının çıkması
şahsın bakırköy cafe'de keyff isimli mekanda bolca fotoğrafları var. bu şu anlama geliyor olabilir, bu mekan zengin müşteri çekmek için genelde eskort çağırıyor. şöyle düşünelim; mekana seksi kızlar geliyor, bunu duyan zengin abazanlar mekana doluşuyor, kapının önünde kiralık lüks araçlarla ve zengin abazanların lüks araçlarıyla reklam yapıp mekanı doldur. türkiye'de gayet işe yarayan yöntem. muhtemelen kendi reklamını yapmaya çalışan eskort bir ablamızdı. işleri yolunda gitsin :)
-
24. mervelere ders çalışmaya gitmek
üniversite biteli yıllar olmasına rağmen insanın çevresinde hala üniversite öğrencisi tanıdığı olması çok zevkli bi şey lan. özellikle de tam bu ara olduğu gibi sınav dönemlerinde. tüm söylediklerine böyle bıyık altından gülüyorsun. "hoca bana taktı" diyor, "20 aldım ama herkes düşük aldı" diyor, "önümüzdeki vize döneminde günü gününe çalışırım" diyor, "şimdi yatayım sabah erken kalkar devam ederim" diyor. hepsine "he abisinin gülü he" anlamına gelen yampiri gülümsemeyle cevap veriyorum. çok tatlı lan, insan seviniyor. ne güzel lan diyorum daha en ön sırada oturan sınıfın en çalışkanı gamze'den not almak için yapmadığı yalakalık kalmayacak, 5 puan daha alırsa dünyanın çok daha yaşanabilir bir yer olacağına dair hocalara mail atacak, ailevi sorunlarım vardı çalışamadım diye gül gibi geçinen anne ve babam üzerinden prim yapmaya çalışacak benim kardeşim. en önemlisi daha mervelere ders çalışmaya gidecek lan benim kardeşim diye gurur duyuyorum. sonra mervelere ders çalışmaya gitmek beni alıp taa 6 sene öncesine götürüyor.
--- spoiler ---
benim okul bitmek üzereyken benim kuzen kazanıyor üniversiteyi. o da en güzel yalanları söylüyor sırayla. ve sıra masum mervelere geliyor yine. kızımız artık üniversiteli olduğu için özgür, oha madem üniversiteliyim niye tüm günahı, vebali merve isimli bir kıza atıp sevgilimle görüşmüyorum ki diyor.
- baba ben yarın akşam mervelere gidicem ders çalışmaya.
+ kim bu merve kızım?
- sınıftan arkadaş baba işte. çok önemli sınavımız var.
+ olur gideriz.
kuzenim eniştemden izin almanın çok kolay olduğunu düşünüp seviniyor. hemen sevgilisine mesaj atıyor; " cnm o iş tamam yarın yanındayım :)))" diye. o anlık mutlulukla eniştemin 1.çoğul şahısla kurduğu cümleyi pek önemsemiyor. ertesi yüreği kıpır kıpır evden çıkmak için hazırlanıyor.
- baba ben çıkıyorum.
+ dur kızım geliyorum.
- nereye geliyorsun?
+ mervelere.
kuzenim şaşkınlıktan hiçbir şey diyemezken eniştem arabaya doğru yol almaya başlıyor bile. beraber gidiyorlar. kuzenim, zavallım hala mutlu "ne olacak ya eve kadar bırakacak işte babam" diye. eniştem arabayı durduruyor, pastaneye giriyor. elinde bi paketle geliyor.
- baba o ne?
+ baklava kızım, fıstıklı hem de. yeriz.
- yer miyiz?
+ aynen yeriz.
ilk kurt işte o zaman düşüyor kuzenimin aklına. mervelere görünümlü mert'in evine geliyorlar. eniştem kan donduran bir soğukkanlılıkla arabayı park edip kilitliyor.
+ hangi ev kızım?
- şu ev de sen napacaksın?
eniştem tüm kuulluğuyla kapıyı çalıyor. mert büyük ihtimalle testosteron kokan eve son bi oda parfümü sıkarak sevimli bir sincap gibi kapıyı açıyor. asansör yukarı çıkıyor, ve mert hayatının anlamı, biricik sevgilisini görüyor ama elinde 1 kiloluk fıstıklı baklava taşıyan eniştemle beraber.
* hoşş...hoşgeldiniz.
+ hoşbulduk abicim. ben osman, ceren'in babası. merve nerede?
* merve? haaa merve onun acil bi işi çıktı da hastaneye gitti.
bu arada eniştem hepsi birbirinden farklı desendeki koltuklardan birine oturuyor bile. kuzenim hala umutlu "ne var canım en fazla yarım saat oturur gider" diyor içinden. fakat eniştemi hiç tanımamış. eniştem tüm gece kuzen ve merve görünümlü mert'e baklava ve çay servisi yapıyor. mert'in " biz odada çalışalım" talebine "odanı siktirtme delikanlı salondasınız bu gece" bakışıyla cevap veriyor. tüm gece arkalarında dikilen eniştemle beraber kuzenim ve sevgilisi birbirlerine umutsuz bakışlar atarak ders çalışıyor. "belki uyur kalır" diye düşünülen eniştem ise insomnia gibi tüm gece dikiliyor başlarında. aralarındaki mesafe 50 santimetre ve altına düştüğünde hemen öksürük sesiyle mert'i uyarıyor. ve sabah olduğunda çifte kumruları kahvaltıya götürüyor. karınlarını doyuruyor ve sınava götürüyor. "neyse sınavdan sonra çıkışta film falan izleriz" diye düşünen mert'in sınav çıkışı eniştemi karşısında görünce gözlerinden kan geliyor. eniştem kızını alıp eve götürüyor. ve sonuçta hem kuzen hem de sinsi sevgilisi mert o dersten geçiyor.
--- spoiler ---
bu hikayeden çıkarılacak sonuç nedir?
1) masum, güzelim merveleri pis yalanlarınıza alet etmeyin.
2) her şerde bir hayır vardır.
3) baklava fıstıklı yenir.
4) eniştem adamın ham maddesidir.
kızlar sinsi mertler için kızını arkadaşına 1 kilo baklava alıp ders çalışmaya götüren ve tüm gece başında bekleyen adam gibi adam enişteleri üzmeyin. -
25. türkiye'nin işsizlik oranında dünya 8.'si olması
(bkz: su veren itfayenin hortumunu sikeyim)
alın lan size istikrar. alın size büyük ekonomi. alın size sağlam irade. alın size büyüyen türkiye. -
26. evden çıkarken ampulü söken kiracı
tanesine 20 lira verdiği tasarruflu ampulü yeni evine takacak olan kiracıdır. 10 ampül olduğunu düşünürsek 200 lira temiz para, hele ki ev taşıyan adama... bu adama laf diyenlere bir de lafım var; aldığın buzdolabını da bırak git o zaman it.
-
27. alev alatlı
chomsky'nin yahudi oldugunu bularak (!) tiynetini gostermistir. herkes kucuk tayyip olmus ulkede, herkes populizmi ogrenmis. bravo alev alatli; tum bu yasananlar yahudilerin ve lufthansa havayollari'nin oyunu, her seyi sip diye cozdun gene.
-
28. star wars episode vii the force awakens
(bkz: da ayrı amınoğlu)
-
29. bacaklarını açarak oturan edepsiz erkek
terbiyesiz ve saygisizdir.
bugün bi tanesiyle metroda muhatap olmak durumunda kaldim. 2 koltuğa da yayildigi için önce ayakta durup toparlanmasini bekledim. sonra hiç bi degisim görmeyince, 'müsaade ederseniz, ben de oturayim.' dedim, o an toparlandı, oturmamla beraber bacakları 90 derece acmasi bir oldu. tekrar suratina bakip, rahatsizligimi anlasin diye bekledim ama tabi ki anlamadi. o arada da ben indim zaten. inerken de metroya şöyle bi göz gezdirdim ve tüm erkekler ayni saygisizligi gayet rahat bi şekilde yapiyorlardi.
bu şekilde oturan erkek gözümde;
garsona sen diye hitap eden erkektir,
baskalarinin yaninda anne-babasina ters davranan erkektir.
evet bu ikisine de tahammül edemiyorum. bunlar kadar kötüsü de otururken, baskalarini düşünmeden yayılan erkektir.
(sanirim hayatimi bi sure bunu düzeltmeye adicam. hooofff daha metroya binmeyi ogretemedim ben size ya. yemin ediyorum zulümsünüz.)
edit:
oha boyu uzun diye savunan var. gorende 2 metre sancak. ortalamaniz 1.70 çocuklar yapmayin allaskina. bu saygisizliktir, boşuna normalleştirmeyin. metroda insanlar inmeden binmeye calismayin ve yürüyen merdivenden sol tarafta dikilmeyin. çünkü bu boklari kombo olarak gerçekleştirdiğinizden eminim. -
30. selahattin demirtaş'ın pkk'ya silah bırak çağrısı
seloyu dinleselerdi çoktan bırakmışlardı. pkk hdp'den nefret ediyor. hdp ne kadar başarılı olursa pkk o kadar meşruiyet yitirir.
not: chp
edit: meşruiyet -
31. saçı bir ayda en hızlı uzatacak formüller
bir kağıda 100 kere "gelirse ekime gelmezse belime kadar" yazıp bu kağıdı suda bekletin. daha sonra da cami bahçesine gömün. 1 haftaya saçınız belinize kadar uzar.
-
32. mirgün cabas
abi garip bir şey var; binlerce doktorun ve yüzlerce araştırmanın sonucu olarak ortaya konmuş basit bir şeker yükleme testi var. zarar verme ihtimali sıfıra yakın, fakat faydası bundan bin kat fazla olan bir test. alt tarafı bir parça şekerle yapılıyor.
fakat sadece ve sadece çok televizyonda çıktığı; apır sapır konuştuğu için bir tek kadına güveniliyor. bizim ve bizim gibi ülkelerin sıkıntısı bu. komplo teorilerine manyak gibi bağlı ve çok bağırana inanan abuk bir toplumuz.
mirgün'ün hastası değilim ama mirgün doğru tarafta çocuklar, üzgünüm. yaptırın o testi. -
33. 18 ocak 2016 kilis'te okula havan topu düşmesi
"möslöylö körşölök vöröldö 38629 öşödlö ömhö ödöldö" ile sonuçlanacak münferit olay.
hatirlarlasın 2012'de de muhalifler kilis'i urfa'yı füzeler bizim rte tsk'da gider suriye ordusu mevzilerini bombalardı.
o bölgede öso ve işid var ama bizim mezhepçiler yine suriye ordusunu suçlarlar! -
34. leonardo dicaprio
oscar almaması fazla büyütülen oyuncu değil. bugüne kadar oscar almaması cidden bir sorun. sanata dair bir şeyler yapıyorsanız, takdir edilmeniz ve ödüllendirilmeniz gerekir.
hatta sanat olarak sınıfı küçültmeden, hayatta bir şeyler başarıyorsanız, önemli şeyler yapıyorsanız ödüllendirilirsiniz. bu sosyal bilincin bir gereğidir.
aile ilişkilerinizden, eğitim hayatınıza, iş hayatınızdan, arkadaş çevrenize kadar, eğer çok iyi bir şey yaptıysanız ödüllendirilirsiniz.
bu adamın son 10 yılda oynadığı filmler :
2015 - dirilis (the revenant) : 118 adaylık (12'si oscar adaylığı); 29 ödül - ocak 2016'ya göre. daha artar bu sayı.
2013 - para avcisi(the wolf of wall street) :146 adaylık (5'i oscar adaylığı; 34 ödül.
2013 - muhtesem gatsby(the great gatsby) :70 adaylık ; 39 ödül (2'si oscar ödülü)
2012 - zincirsiz(django unchained): 133 adaylık ; 51 ödül (2'si oscar ödülü)
2011 - j. edgar :15 adaylık; 5 ödül (1'i golden globe ödülü)
2010 - baslangiç(inception) :192 adaylık; 138 ödül (4'ü oscar ödülü)
2010 - zindan adasi(shutter ısland):53 adaylık; 7 ödül
2008 -hayallerin pesinde(revolutionary road) : 50 adaylık (3'ü oscar adaylığı); 18 ödül
2008 -yalanlar üstüne(body of lies) : 2 adaylık
2006 -kanli elmas(blood diamond) :26 adaylık (8'i oscar adaylığı); 8 ödül
2006 -köstebek(the departed) : 111 adaylık; 83 ödül (4'ü oscar ödülü)
2004 -göklerin hakimi(the aviator) :108 adaylık; 73 ödül (5'i oscar ödülü)
2002 - sıkıysa yakala (catch me ıf you can): 33 adaylık (2'si oscar); 11 ödül
11 oscarlık titanic filmi var ki kariyerinin miladı kabul edebiliriz.
sizin oyunculuk geçmişiniz bu ise, 1989 yılından beri bu sektördeyseniz, hala oscar ödülü alamadıysanız bu cidden bir sorundur kağıt üstünde.
bu ne abartılan bir olay, ne de önemsenmeyecek bir durum.
bu bir stratejidir, bilemem. ancak kağıt üstünde bu kadar başarılı işler yaparken hala sinema sektörünün en prestijli ödülüne sahip olamadıysanız, bu işte bir sorun var arkadaş.
hah dersiniz ki oscar en prestijli ödül değil, bunu tartışırız. bence de değil artık(!). ancak hala tüm dünyada en çok izlenen , afişlere reklamı yapılan, oyuncuların kaşelerini arttıran ödül töreni olduğuna göre, hala sektörde hatrı büyük. doğru/yanlış.
edit: filmlerin orjinal isimlerini ekledim. -
35. resimdeki koskoca pandayı göremeyen mallar
(bkz: açmayın kör oldum)
-
36. the elder scrolls v skyrim
4 yıldır yeni bilgisayar alırsam bunu ultra high'da oynayacağım lan dibine kadar diye yeminler ettiren ve iki haftadır full mod'lu*** oynadığım oyundur. 4 yıl boyunca low settings'de toplamda üç farklı karakterle*** ilerleyip oyun kasmasın diye büyüden uzak duran ben şu anda bir merlin edasıyla ilerlemekteyim efendim. hele ki o at hırsızının ölümünü görememek çok koyuyordu, okçuluk felan resmen aura whisper kullanarak kırmızılara ateş etmekten ibaretdi.
şimdi, önden scroll of frost storm basıp, lightning cloak + foxskin + stonecloak giyip, bir elde frost rune öbür elde sparks dolanıyorum. 110 fps'den aşağı düşmeden efekleri izlemek gibisi yokmuş resmen. hele ki frost büyülerinin duvarlarda buz çıkıntıları olarak kalmasını görmek tarif edilemez. 4 yıl boyunca resmen 80'lerin zarla oynanan rpg'leri gibi hayalimde oynuyormuşum oyunu.
edit; yıllarını benim gibi harcamış halen devam eden bir ton oyuncu varmış. tüm mesaj atan low settings de oynayıp da imkansızlıktan pc değiştiremeyen arkadaşlara selam olsun. bethesda duy lan bizi insafsız, onlarca insan telef oldu 4 senedir. ankara içi benim yeni pc'yi gezdirelim lan elden ele, feda olsun size. -
37. vay efendim sen misin bunu diyen'in ingilizcesi
-
38. türkiye bir renk olsaydı hangisi olurdu
iç bölgeler sarı, kıyı şeritleri kırmızı, doğu mor.
-
39. afferim sizenin ingilizcesi
conggratulatiom to you.
-
40. halkımız sakin ve sessiz olsunlar
dünya üzerinde halka sessiz olma çağrısı yapan başka belediye başkanı var mıdır acaba?
düşünün finlandiya'da kanada'da bir belediye başkanı okul bahçesinde yaşanan bir patlamanın ardından çıkıp halk sessiz olsun diye açıklama yapsa neler yaşanır. yerdeki asfalt inception filmindeki gibi ayağa kalkıp o belediyeyi içbükey hale getirmez mi?
birilerinin acilen tüm seçilmiş ve atanmış insanlara bu halkın vergileriyle, halkın ortak ihtiyaçlarını karşılamak için finanse edildiklerini ve hadlerini bilmeleri gerektiğini öğretmesi lazım.
dev bir sahne kurup hepsini bir araya getirip şu konuşmayı yapmak istiyorum mesela ben;
"
arkadaşlar merhaba,
halk adına kısa bir konuşma yapacağım sonra hepimiz görevlerimize geri döneceğiz. öncelikle sizin var olma amacınız benim rahat yaşamam. siz benden rahat yaşıyorsanız sistemde bir sorun var demektir. ikinci olarak şaka değil gerçekten sizin maaşınızı ben ödüyorum. benim maaşımı siz ödemiyorsunuz mesela.
arkalarda bir muhtar telefonla konuşuyor acil değilse lütfen kapatsın. az kaldı zaten bitiriyorum.
o nedenle sizlerden beklediğim şey halkın ortak ihtiyaçlarını karşılamak için halk tarafından görevlendirilmiş insanlar olduğunuzu unutmamanız. halk ile olan her türlü iletişiminizde yapıcı, saygılı, dürüst olmanız. politika da, memuriyet de antik yunandan beri zorlu zahmetli eleştiriye teşne görevler, sizler de bunu bilerek bu görevlere talip oldunuz.
şimdi bin yıllık bu demokrasi deneyimini görmezden gelip, sizi seçenleri aptal yerine koyarak haddinizi aşmayın.
aptallar mı seçti sizi?
(haayyyııırrrr)
bu cevap veren kalsın, gerisi görev yerlerine dönebilir.
he bir de unutmadan şu yönetmek fiilini doğru yerde kullanın rica ediyorum. halkın yönetilmeye falan ihtiyacı yok. sizin asli vazifeniz halkın ortak ihtiyaçlarını organize etmek. daha ben bu yaşıma kadar hiçbir politikacının kararına gerek duymadım, duyacağımı da sanmıyorum. kendi işinizi düzgün yapın onu yönetin bana yeter.
şimdi birbirinizin ayağına basmadan sakince alanı terk edebilirsiniz.
geldiğiniz için teşekkür ediyor,
iyi çalışmalar diliyorum." -
41. 24 yaşında 4 bin lira maaş alan insan
34 yaşında asgari ücret alan şahsımı sevindiren insandır.
bol bol maaş alın.
büyük evlerde büyük televizyonlar, büyük ses sistemlerinde büyük sanatçıların seslerini dinleyip, büyük topçuların büyük gollerini büyük büyük izleyin.
büyük arabalar alıp büyük projelere imza atmış büyük iktidarımızın büyük otobanlarında büyük büyük hızlar yapın.
büyük telefonlar alıp büyük büyük sofralarda büyük büyük fotoğraflar çekip ne kadar büyük bir arkadaş çevreniz olduğunu büyük büyük paylaşın.
büyük spor salonlarında büyük büyük kaslar yapın.
büyük aşkların büyük insanları olduğunuz için büyükçene çiçekler yollayın büyük büyük binaların içinde olan büyük şirketlerdeki büyük topuklu büyük sevgililerinize.
büyük uçaklarda büyük kıtaları gezip, büyük ülkelerin büyük otellerindeki büyük yataklarda büyük memeli büyük yarraklı insanlarla büyük sikişler döndürürken büyük boşalmalar yaşayın.
her zaman derim büyüklük önemli diye.
malum biz büyük adam olamadık. varsın sizde kalsın büyüklük.
juha kankkunen -
42. selin sayek böke
(bu entry'de aslında konunun imf ile alakasız olacağı ile başlamak lazımdı ama dayanamadım, madem imf deniyor)
dış borç olmuş anasının amı, cari açık olmuş eşşeğin siki, imf'ye borçları sıfırlayacağız diye düşük faizli kredileri, yurdışı diğer daha yüksek faizli finans kurumlarından alınan krediler, borçlar almış...
mercimek kadar beyni olan "imf'nin türkiye'ye pazarladığı" diyor..
bu kadar gerizekalı bir halk için fazla olan bir başka siyasetçi. -
43. robert pires galatasaray'da
-
44. resimdeki dildoyu göremeyen insanlar
paylaşımcı götüne soktuğu içindir.
-
45. bütün polisler gebersin diyen imzacı akademisyen
mahalle ağzıyla konuşan zır cahil akademisyen.
hadi istediğin oldu diyelim. tüm polisler öldü ya da istifa etti. güvenliği, asayişi kim sağlayacak? kck asayiş timlerini mi getireceksin. insanlık toplu yaşamaya devam ettiği sürece güvenlik ihtiyacı devam edecek. maslow'a göre yeme-içme, barınma gibi fiziki ihtiyaçlarsan hemen sonra güvenlik geliyor. yani mecburen birileri bu işi yapacak.
polisi beğenmeyebilirsin. hatalarını söylersin. hata yapan hesap versin dersin. polisler daha iyi eğitilsin, herkes polis olamasın dersin. ama "hepsi gebersin" dersen "doğuya atom bombası atalım" diyen faşistten farkın kalmaz.
akademisyen bu adam. bilim insanı. fikir üretecek. ağzına geldiği gibi konuşursa kahvedeki adamdan ne farkı kalır? -
46. 18 ocak 2016 istanbul kar yağışı
metrobusun vatan sasmazin klibindeki gibi olmasina neden olmustur.
-
47. 18 ocak 2016 pkk şırnak saldırısı
sabah haberlerinde 10 saniye haberi yapılıp geçilen olay. anti-tank mayını patlamış, söylemezler. o patlayıcılar nasıl yerleştirildi, nasıl göz yumuldu diye düşündürmeyin milleti aman! hükumete muhalefet edilmesin, millet düşünmesin aman.
3 aziz şehidimizin de ruhu şad olsun. bu ülke gitgide boktan bir hal almaya başladı. ne beklersin ki gerçi sedat peker ile tuğçe kazaz'ın söz sahibi olduğu bir ülkeden. sabah sabah herkese sayıp sövesim var. -
48. geldim gördüm güldüm show
güldür güldür'ü ve izleyenlerini ölesiye eleştiren tayfa bunu beğenirse, ben de onların yaptığı gibi buraya girip devamlı eleştiririm demiş olayım. bu ney lan.
-
49. simon kjaer
dünya'nın en iyi 5. defans oyuncusudur.. rica ediyorum.
ilk 4
rhodolfo
ersan
tosiç
miloseviç