Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 12 ocak 2016 sultanahmet meydanı'ndaki patlama

    bağıra bağıra, ağlaya ağlaya haykırmak istiyorum:

    sen...

    kim olduğunu biliyorsun!

    ülkenin belasını siktin pezevenk!

    inşallah bu cihanda da ötekinde de senin kavrulduğunu görelim köpek!

  • 2. her 10-15 kişi öldüğünde istifa isteyen muhalif

    keşke her ölen 10-15 kişi senle aynı kafayı paylaşsa da, biz de üzülmesek

  • 3. 12 ocak 2016 yök'ün akademisyenlerle ilgili kararı

    (bkz: sivil darbe)

    o insanların çoğu dünyanın herhangi bir yerinde işini yapar.

    bok çukurunuzda boğulun.

    buna alkış tutan sözde seküler özde ırkçı çakma sosyal demokratlar...

    siyasal islamcılar dün pkk'yla masaya oturdu. bugün baktılar diktatörlük önünde bir engel kalmadı, masayı devirdiler.

    milliyetçilik kemiğini önünüze attılar geviyorsunuz.

    üniversitelerin tasfiyesine başlandı.

    odtü olaylarıyla işaret fişeği ateşlendi.

    bu hocalar gidince yerine gelecek olanların ne mal olacağını da biliyoruz.

    işinize gelmeyen herkesi pkklı diyerek linç ediyorsunuz, kendi yarattığınız canavar sizi de yiyecek.

    akp oyunu güzel kurdu yalnız.

    bu arada mal mal yazanlar var, ulan it, senin tasmanı tutan el düne kadar irlanda süreci, bask modeli vs. diyordu, ona da atarlansana, haysiyetsiz ikiyüzlü, ben mi oturdum kandille masaya, ne tutarsız, ne ahlaksız adamlarsınız siz, dün milliyetçilikleri ayaklar altına alıyorsunuz bugün en büyük milliyetçisiniz, yalakalıkta, davar gibi güdülmekte çığır açtınız, bir de millete akıl veriyorsunuz.

    bu açıklama 2 sene önce yapılsa akil adamlar heyetiyle bir olup alkışlayacaktınız, yalan mı? neden, çünkü iradesiz aptallarsınız. bugün alkışlamayın dendi, saldırın dendi, saldırıyorsunuz. para ve güç için her şeyi yaparsınız siz. kalabalıklar nereye giderse oraya. çözüm sürecinde en pkklı, terör sürecinde en vatansever.

    bu akademisyenler de size ondan batıyor zaten. adamlar güce boyun eğmedikleri için sadece tavırlarıyla nasıl göt yalayıcılar olduğunuzu yüzünüze vuruyorlar, bütün derdiniz bu.

    son olarak bildiriyi imzalayan entelektüeller arasında noam chomsky ve immauel wallerstein da var. onlar da kandırılmış gafiller ya da vatan hainleri değil mi. komiksiniz. türk akademisinin modern dünyada düştüğü şu durumun acısını bütün ülke çekecek.

  • 4. 12 ocak 2016 kemal kılıçdaroğlu açıklamaları

    satır başları aşağıdaki gibi olan açıklamalar bütünüdür.

    • terörü bitirme konusunda açık çek veriyorum. kim ne istiyorsa açıkça çağrı yapıyorum.

    • bu hükümet türkiye’yi yönetemez, yönetemiyor. yönetemiyorsanız gideceksiniz yönetenler gelecek. üçüncü sınıf adamlara türkiye yönetilemez.

    • şimdi birilerini suçlayacaklar. hükümet şikayet merci değildir. şikayet edeceksen ayrılacaksın, orası sorunların çözüm mercidir, sen sorumları çözeceksin, önce önlem alacaksın.

    • bırakın bir vali konuşsun başbakan konuşsun hayır gene bizim diktatör bozuntusu konuşuyor, niye konuşuyorsun sen, bu ülkenin başbakanı var bırak önce başbakan konuşsun. anadolu ajansı patlamayı haber yapmıyor, yayın yasağını haber yapıyor.

    • öyle bir noktaya geldik ki, yayın yasağı getiriyorlar, vatandaş haberleri dinlemesin, okumasın, görmesin diye. bu vatandaş doğruyu nereden öğrenecek, senin ağzından mı öğrenecek, sen sabah akşam doğruları söylemeyen birisin, biz doğruları nereden öğreneceğiz.

    • ülke bir felakete doğru bir ayrışmaya doğru gidiyor. bunlar türkiye’yi yönetemiyor. bu kadar açık ve net. bir de havuz medyası denilen grup var onlar hayatlarından çok memnun. bütün haberleri ve yorumları iktidarın başarıları üzerine şekilleniyor. ve hep suçlu aranıyor. bu oldu paralel yaptı, bu oldu pkk yaptı, bu oldu ışid yaptı bu oldu şu yaptı bu yaptı. sen ne yaptın niye yakalamıyorsun polisin var askerin var valin var kaymakamın var niye izin veriyorsun. niçin yakalamıyorsun.

    • bir medya patronu olan ethem sancak diyor ki, ‘anam, babam, eşim, çocuklarım sana feda olsun’ diyor. düşünebiliyor musunuz? sana feda olsun diyor. param feda olsun demiyor. anası feda, babası feda, eşi feda, çocukları feda. ve siz buna medya patronu diyorsunuz. sabah, akşam chp’yi eleştirecek ve hükümeti göklere çıkaracak. bir katrilyon aldın zaten malı götürüyorsun. eşini anneni hatta sülaleni feda ediyorsun bir kişi içi sana para verdiği için. değer mi bunlar, para için insan eşini çoluğunu çocuğunu satar mı?

    • vay efendim sen nasıl çocuklar ölmesin dersin? özür üzerine özür. programı yapan arkadaş da sanatçı arkadaş da özür diliyor.. kardeşim neden özür diliyorsun sen? yürek yok mu sende? cesaret yok mu? ne özürü diliyorsun?

    • ne zamandan beri ‘çocuklar ölmesin’ demek terör örgütü propagandası oldu? yıllar önce bunu nazım yazmıştı, ‘çocuklar ölmesin, şeker yesinler’ diye yıllar önce. ülke bu hale gelirse, savcı da ankara’daki beylerin savcısı olur, cumhuriyetin savcısı olmaz. cumhuriyetin savcısı farklı. o savcıya sormak istiyorum, şehir merkezlerini ilçe merkezlerini terör örgütü silah deposu haline getirirken, valilere ‘dokunmayın’ diyen adam teröre yardım ve yataklık yapan adam değil mi? niye soruşturma açılmıyor? oralar silah deposu haline gelirken bu ankara’daki beylerin haberi yok muydu?

    • gelişmiş 20 ülkenin 16 tanesinde parlamenter sistem var. sadece 2’sinde başkanlık sistemi var. neden millete doğru söylemiyorsun?

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…ret_yok_mu_sende.html

    edit: düzeltme.

  • 5. italyan güvenlik görevlisiyle sevişmek

    (bkz: tamam siktir git.)

  • 6. korkmadan istanbul'a gelebilirsiniz

    kültür ve turizm bakanımızın açıklaması. gördüğünüz gibi her şey gayet normal, korkulacak bir şey yok. çok abarttınız yani. yeter artık.

  • 7. 12 ocak 2016 hükümetten istifalar

    bakanlar tarafından gülerek karşılanacak olaydır.

  • 8. 12 ocak 2016 sultanahmet saldırısının faili

    yayın yasağı gelirse işid, gelmezse pkk.

    edit: arkadaşlar uyardı, yayın yasağı gelmiş hemen. tabi milli güvenlik konusu, yasak şart.

  • 9. öz ailesi tarafından evden kovulan samsunlu genç

    yahu gerçek mi şaka mı anlamadım ama şakaysa hiç komik değil, gerçekse sikerim böyle hayatı gel la uğur, ankara 3-4 saatlik yol ben de kal amk, ulaşın şu bebeye bulun adresini ben saklarım zaten yalnız kalıyorum bari bi boka yarayalım...

    edit: olum oha ne çok mesaj geldi. lan iyi biri değilim ben o kadar da, biri dini bütün vicdanlı hem de sosyalist daha ne olsun be demiş:) kardeşim bi dur, sakin olun ben de üzüldüm bebeye ama şöyle sıkıntılar var ,

    1. haberde bir sürü çelişkili ifade var
    2. yardım edebilmemiz için önce bir sabah olsun teyid edelim.
    3. ben, çok ciddi söylüyorum yanıma alırım ama çalışan adamım, allah korusun ben yokken tanımadığı bilmediği yer ankara , başına bişe gelırse ben bu vicdan azabından geberir giderim, o yüzden bu tarz bir yardım mantıklı değil.
    4. ona yardım edecek kişi bizler değiliz, şöyle ki, aslında ona yardım edecek ve etmesi gereken bu tarz insanlar için engelliler için, yardıma muhtaçlar için oluşturulmuş kurum ve kuruluşlar.. biz bu kuruluşlarla uğuru buluşturabilirsek işte en büyük yardım o olur..
    ayakkabısını alırsın, üstünü başını alırsın o ayrı ama uğur'a para toplayıp vermek uğur'u iyice hedef haline getirir, ya babası çöker ya çevresindekiler... ulan yardım edelim derken, çocuğu hayatından etmeyelim geçen hafta üç günde 347 bin tl toplandı bir yardım kampanyası için lütfen hafife almayın.. ha bu yardım edecek kurum bulunduğunda onların hesap numaralarına uğur için yardımlarımızı yaparız, hem uğur'a hem daha fazla ihtiyacı olana profesyonel anlamda bi faydamız dokunur...
    5. bu işler için samsunlu bir dostumuz olsa ve bize uğur hakkında biraz bilgi verse ve bi kaç gün bu işlerle ilgilenebilse tadından yenmez.
    çok mesaj geldi, yanlış anlaşılmasın ben kendi elimden geleni yapma taraftarıyım ve hiç bir şekilde şu hesaba bu hesaba para yatırın işine girmem ama konu ile ilgili şunu yapabiliriz sen de şuraya yardım edebilirsin diye mesaj atarsanız inanın bana seve seve elimden geleni bırak gelmeyeni bile zorlarım, bu bebe gerçek ise yapabileceğim hiç bir yardım beni tatmin etmez, umarım sahtedir, yalan haberdir, tıklanmak için yapılmıştır, sosyal sorumluluktur yada bizi dolandırmayı amaçlayan birileri yapmıştır, evet en çok böyle bişey varsa işin içinde sevinirim heralde ...

  • 10. sultanahmet'teki canlı bombanın suriyeli çıkması

    şimdi artık yavaşça suriyeliler bizi kandırdı diyerek sıvışma zamanı.

  • 11. 12 ocak 2016 hepsiburada.com rezaleti

    hepsiburada.com'un hem rezalet hem de çok ciddi bir uyanıklığı ve müşterilerinin zekası ile dalga geçme girişimidir.

    8 yıllık ekşi sözlük yazarıyım hiç rezalet başlığı vs açmadım ama bu insanlar ile dalga geçmektir. görün ve ona göre sipariş verin. efenim benim sultan papağanlarım var ve bu kuşlar için en güzel yem versele laga paraket yemidir ve bu yemin 1 kilo fiyatı petshoplarda 20 lira, internette 15 lira civarındadır.

    3 ocak 2016 günü hepsiburada.com'da bu yemin 9,43 tl'ye satıldığını gördüm. satıcı olarak da hepsiburada gözüküyordu. yani tedarikçiden değildi. kargoya verilme zamanı da 11 ocak olarak gösteriliyordu. 10 paket sipariş verdim. (çok demeyin bu 10 paket benim sultanlara 2 ay anca gidiyor)

    11 ocak'ta ürün hala kargolanmayınca çağrı merkezini aradım. bana tedarikçinin kargolaması gerektiğini kargolamadığı için özür dilediklerini hemen ilgileneceklerini söylediler. tamam olur böyle şeyler. (de tedarikçi adı geçmiyordu, satıcı olarak hepsiburada gözüküyordu ilanda neyse)

    bugün 12 ocak'ta ise şöyle bir mesaj geldi.

    -------------------------------------------------------
    14685792 nolu siparişinizde bulunan versele laga paraket 1 kg ürününüzü beyan ettiğimiz süre içinde temin edemediğimiz için tekrar özür dileriz. ürününüz için alternatif tüm tedarik kanalları araştırılmış ancak temin edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

    tedarik edilemeyen ürünüz yerine, fiyat farkı almadan tarafınıza eurogold paraket yemi 750 gr. + eurogold 350 gr kuş kumu hediye! ürününün gönderimini yapabiliriz. ilgili ürünü ptm451-3004 stok kodu ile site üzerinde arayabilir, http://www.hepsiburada.com/…mu-hediye-p-ptm451-3004 linki üzerinden ürün detaylarına ulaşabilirsiniz.

    önermiş olduğumuz ürün 12.01.2016 tarihi itibari ile stoklarımızda bulunmakta olup, 24 saatte kargoya verilebilen ürünler arasındadır.

    önerilen ürünü uygun bulunmanız durumunda talebinizi bu maile yanıt olarak iletmenizi rica ederiz.

    anlayışınız için teşekkür ederiz.

    saygılarımızla.
    ------------------------------------------------------

    işte uyanıklık burada başlıyor. "ürününüz için alternatif tüm tedarik kanalları araştırılmış ancak temin edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır." demişler fakat ürün hepsiburada'da satılmaya devam ediyor. bir farkla fiyatı artık 14 lira. alternatif tüm tedarik kanallarını araştırmışlar ama bulamamışlar oysa kendi sitelerinde 4 farklı satıcı ürünü satıyor. buyrun bu sabah bu yanıtı aldıktan sonraki ekran görüntüsü. bir de 2 saat içinde sipariş verirseniz bugün kargoda yazıyor.

    http://i.hizliresim.com/dkpgyv.jpg

    http://i.hizliresim.com/1mlgjp.jpg

    bende müşteri hizmetleri mesajlarından şöyle bir mesaj attım.

    -------------------------------------------------------
    soru: merhaba, şaka mı yapıyorsunuz, "ürününüz için alternatif tüm tedarik kanalları araştırılmış ancak temin edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır." diyorsunuz ama şu an hepsiburada'da aynı yemi zaten satıyorsunuz. ve aynı gün kargoya verilir diyor üstüne üstelik.

    bir ürünü 9,45 tl ye sattıktan sonra müşteriyi neredeyse 10 gün bekletip daha sonra ürünün fiyatını 15 liraya çıkartarak satmaya devam ederken ucuza sattığınız kişiye ürün yok demek nasıl bir anlayıştır.

    ben ürünü hepsiburada.com'dan aldım. sizden aldım. sizin farklı tedarikçiler ile çalışmanız ve onların tedarik edememesi sizin sorununuzdur. şu an hem satışını yapıp hem de "ürününüz için alternatif tüm tedarik kanalları araştırılmış ancak temin edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır." demeniz ise kurusa bakmayın ama müşterinizin zekası ile dalga geçmektir. buyrun aşağıda şu an versele laga paraket 1 kg ürünün satış linki var. ekran görüntüleri de elimde mevcuttur. siz bütün tedarik yollarını araştırmış ama bulamamış olabilirsiniz ama ben sizin sitenizde buldum. kendi sitenize baktınız mı?

    lütfen bugün 10 paket versele laga paraket 1 kg ürünümü kargoya verin.

    http://www.hepsiburada.com/…et-1-kg-p-ptan600421880
    -------------------------------------------------------

    linke şu an tıklarsanız ürünün hala satışta olduğunu, hepsiburada.com üzerinden 14 liraya satıldığını görebilirsiniz. fakat 10 gün önce 9,45 liraya sattıkları aynı ürün için alternatif tüm tedarik kanalları araştırılmış ancak temin edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır diyorlar. oysa hepsiburada'da aynı ürün çatır çatır satılıyor.

    fiyat farkı almayacağız dedikleri 10 kuruş daha pahalı olan yem ise benim kuşlarıma asla yedirmeyeceğim bir marka.

    ürün satışta olmasa tamam. alırım ücret iadesini iş biter. ama ürünü hala satmaya devam edip "ürününüz için alternatif tüm tedarik kanalları araştırılmış ancak temin edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır." demek rezalettir arkadaş.

    edit: bahsetmeyi unuttuğum işin farklı bir yanı daha var. sultan papağanları severler olarak kullandığımız forumda bir de ben bunların başlığını açıp "uygun fiyata versela laga var" dedim. sanırım bir 10 kişi daha bu indirimden faydalanıp bu yemden aldı. iyi bok yedik yani.

    10 paket yemi petshoptan alsan 200, juen pet marketten'den 165 lira. burada 95 liraya geliyor. taş mı yesin arkadaşım bu sultanlar. şunun haline bak.

    https://www.youtube.com/watch?v=izy58gay2b4

    edit 2: az önce hepsiburada.com'dan bir hanımefendi aradı ve yarın sabah saat 10'da beni ilgili departmanın arayarak bilgi vereceğini söyledi. bakalım bekliyoruz yarın ne diyecekler.

    ayrıca desteklerini esirgemeyen tüm ekşisözlük yazarlarına ben ve sultancılarım çok teşekkür ederiz. . . .

  • 12. 12 ocak 2016 uluslararası medyanın ikiyüzlülüğü

    ikiyüzlülük nerede anlamadım. ulan sen kendi ülkende bomba patlayıp yüzlerce kişi öldüğünde "oh olsun" dedin mi? dedin. ekşisözlük'te bu patlamayla ilgili ankara bombacısının heykelini dikeceğiz başlığı açıldı, ilk entry 5000 fav aldı mı? aldı. konya'da binlerce kişi saygı duruşunda yuhaladı mı? yuhaladı.

    ulan gerizekalı neyin ikiyüzlülüğü? sen kendi ölünü yuhalayacaksın sonra da yabancıdan ölülerine saygı mı bekleyeceksin?

    ikiyüzlü sensin, biziz, hem kendi ölülerimiz arkasından goygoy yapıp sonra da elden saygı duymasını beklediğimiz için ikiyüzlüyüz.

    edit : mesajlar aldım. ankara bombacısının heykelini dikeceğiz başlığındaki ironiyi anlamadığımı falan söylüyorlar. yüzlerce kişinin ölmesinden hemen sonra aklına ilk olarak bu başlığı açmak gelenin ironisini sikerim. ha bir de bu başlığı şahısın söylediği şeyin ironi dolmadığını, yüzlerce kişinin ölmesi konusunda önce yazıp sonra sildiği entriden de anlayabiliyorsunuz. hadi ruh hastasısın, psikopatsın ve hdp'lilerin ölmesinden zevk alıyorsun arkasından goygoy yapmak istiyorsun, ulan şerefsiz, yüzlerce kişinin arasında chp'li gençler vardı, 9 yaşında çocuklar vardı, sendika üyesi emekçiler vardı, simit satıcısı vardı ve patlama bir 15 dakika sonra olsa çocuğumla birlikte ben olacaktım. ironi demeyin, ironinizi sikerim.

  • 13. hakan fidan

    -hakan abi bomba patlamış
    +nerde lan?
    -sultanahmet'te abi
    +oha ya şerefsizler

  • 14. ortadoğu'yu biz yöneteceğiz bölgesel güç olacağız

    daha ülkesinin merkezinde olan patlamayı önleyemeyen vasıfsız takunyalıların kendi gibi kara cahiller için yaptığı haber.

  • 15. kadıköy moda'daki kekoların artışı

    sevgilisiyle oturanlara çalıların arasından bakıp otuzbir çeken, hapisten yeni çıktığını belirtip milletten atarlı giderli para dilenen (!), durduk yere birine dönüp "sen ne bakıyon lan bana?" diye üstüne yürüyen tiplere keko denebilmesi için amerika'da büyüyüp eğitim almış olmak gerektiğini gösteren artıştır aynı zamanda.

  • 16. pray for istanbul

    intihar saldırılarının akabinde yapılan bir maçta saygı duruşunda bir stadyum dolusu insanın tekbir getirip yuhalaması sebebiyle gerçekleşmesi zor bir kampanyadır. dünya bunu görmüyor mu, dış basın bunları yazmıyor mu sanıyorsunuz nedir.

    yahu senin dünyanın gözündeki itibarından haberin var mı? cihatçılara giden tır tır silah yardımını bu adamlar bilmiyor mu?

    geçenlerde tayland'da yaşayan bir arkadaşım "tayland oturum iznimi yenilemiyor, 3 ayım kaldı böyle giderse sınır dışı edileceğim" dedi. sebebi ise geçen aylarda bangkok'ta yapılan bombalı saldırı sonrası operasyonlarda yüzlerce boş tc pasaportu cüzdanının ele geçirilmesiymiş. tayland lan bu. 7/24 gülen insanların memleketi. onu bile düşman etmişsin kendine. neyin prayinden bahsediyorsun?

    elbette ki üzülenleri vardır ama çoğu kesimin içinden ışid müttefiki bir ülke için dua etmek gelmiyor olabilir mi?

  • 17. millet teröre değil hükümete karşı

    t.c. anayasası madde 5:

    "devletin temel amaç ve görevleri, ... kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; ...."

    kişilerin ve toplumun orada burada bomba patlatıldığında refahı huzuru kaçmıyor mu? kaçıyor. dolayısıyla devlet üstüne düşen temel görevi yerine getiremiyor. devleti yönetenlerin istifasını istemek kadar doğal bir şey yok.

    peki milletin görevleri nelerdir? vatandaşlık dersinden geliyor:
    1- vergi vermek
    2-askerlik yapmak
    3-oy kullanmak
    4-yasa ve kurallara uymak

    hükümeti desteklemek diye bir görev yok.

  • 18. 12 ocak 2016 recep tayyip erdoğan açıklaması

    12 ocak 2016 sultanahmet meydanı'ndaki patlama ile ilgiliyse

    güvenlik güçlerimiz gerekli işlemleri yapmaktadır.
    güçlü türkiyeee...
    teröristler...
    dış mihraklar...
    hayatını kaybeden kardeşlerime allah'tan rahmet...

    şeklinde bir içeriği olur.

  • 19. 1128 akademisyene cevap veren 150 akademisyen

    ismini küçük yazan, okulun adını küçük yazan, kısaltmayı yanlış yazan, full caps giren, sadece full caps doktora yazıp bırakan... ne ararsan bulabileceğin; doktoralı adamın ve hatta piröfesörün adını yazamayabildiği bir ülkede yaşamanın/okumanın yüze tokat gibi vurulduğu mikemmel listedir.

  • 20. hamit altıntop

    ibrahim tatlıses'in kafasına sıktılar hamit kadar yatmadı.

  • 21. dudayeva

    sultanahmet'teki patlamanın failinin pkk olduğunun düşünüldüğünü patlamadan bir kaç dakika sonra, hem de bir kaç farklı başlık açarak belirterek ışid mensubu olduğunu açık etmiştir.

    (bkz: dudayeva'nın ışid mensubu olması)

  • 22. sultanahmet saldırısı hakkında yayın yasağı kararı

    afedersinde siktir ordan.
    pkk nın hangi terör saldırısına yayın yasağı gelmiş?

    besleyip büyttüğünüz işid in yaptığı kabak gibi belli.

  • 23. nükleer güç düzeninde tank kasmak

    daha çok exp verdiği için. tank kasmak ne amk?

  • 24. 7 katliam 537 ölüm 0 istifa

    akp'nin adına "istikrar" dediği durumdur. reyhanlı, roboski, soma, diyarbakır, suruç, ankara ve son olarak sultanahmet... toplam 537 ölü var, ama istifa eden yok.

    daha başımıza neler gelecek bakalım...

    http://ilerihaber.org/…iam-537-olum-0-istifa/28555/

  • 25. akçaabat'ta babanın öz kızını taciz etmesi

    hacı ben sana bişi diyim mi;

    dünyadaki tüm biliminsanlarını acilen göreve çağırıyorum.

    bırakın elinizdeki tüm işleri, bırakın kara deliği, kozmosu, kanseri bilmemneyi....

    gelin el ele verin, şu erkek cinsindeki, libido mudur, azgınlık mıdır, testesteron mudur nedir....

    gelin şu zıkkımı makul seviyelere indirecek ve bir standarda bağlayacak bir buluş yapın.

    yani erkeklik görevini yerine getirebilsin, üremede sıkıntı olmasın fakat onun haricinde standby dursun bu zıkkım.

    yeter ulan bu azgın sapıkların çüklerinin keyfine azap çektirdiği masumlar.

  • 26. leandro damiao da silva dos santos

    ya sizi bu platforma alana zaten ne desek boş. burayı anaokulu seviyesine düşüren gerzeklerin beynini sikeyim.

    lan herifin zaten adı acaip, okuyana kadar yoruldum.

    lan dedim okuyayım bari nedir, necidir. fm ci arkadaşlar 1-2 güzel şey yazmışlardır belki.

    aynı espriyi çevirip çevirip yazmışsınız.

    hadi biriniz ikiniz yaptı da, hala 30 entry sonra benzer espri kasmak nedir ya.

    olum salak mısınız, gerzek misiniz, aileniz size ilgi göstermedi mi, okulda hiçbir kız size bakmıyor mu?

    tamamen kapalı kutu bir oyuncudur.

    ve buradaki sığır ergen sürüsü yüzünden de hala kapalı kutudur.

    açtınız kutuyu söylettiniz kötüyü aq.

  • 27. pkk

    istihbaratçı bir albaydan dinlemiştim. kendisi on-onbeş sene önce kuzey ırak'ta ve güneydoğuda dağ bayır gezerken arazide bir örgüt militanı teslim oluyor. kendisi bir kız. samsunda üniversite okurken örgüte katılma kararı alıyor. kürt veya güneydoğulu değil. katılım nedeni ideolojik...
    bu kızı sorgulamak için albayın, ki o zamanlar yüzbaşı olması lazım, yanına getiriyorlar. kendi deyimiyle, leş gibi kokuyormuş... askerlere gidip kızı yıkayın demiş. yıkayıp getirmişler. albay yine leş gibi koktuğunu söyledi. daha sonra beraberlerindeki sağlık görevlisinden kızı muayene etmesini istemiş... kız muayene edilmiş. kokunun nedeni anlaşılmış.
    kız anal yoldan defalarca tecavüze uğramış, hamile kalmaması için bu şekilde davranmışlar. fakat bu tecavüzler o kadar gaddarca gerçekleşmiş ki, kızın makatında bulunan kaslar yırtılmış. dışkısını tutamaz hale gelmiş. kokunun nedeni, kızın tutamadığı dışkısıymış.
    kız öyle bir haldeymiş ki, üç gün konuşamamış. sonrasında da yarım yamalak, çok pişman olduğunu kendi kendine hayatını mahvettiğini söylemiş. albay daha sonra kızı tedavi için gönderdiklerini söylüyor, akıbeti belli değil.

    beyaz'ın yaşadığı olayla birlikte, ortaya şöyle bir algı çıktı, "orada bebekler ölüyor". sanki devlet, ortada hiç bir neden yokken, güneydoğuya gidip bebekleri öldürmeye başlamış.

    uzun süredir sözlükte pkk, terör, operasyonlar, hendek gibi konularla alakalı yazılan entryleri okuyorum.. bir çoğu içi boş gerçek dışı beyanlar. aslında bunun sorumlusu da devlet bir yerde. orada yaşananları asla olduğu gibi anlatmıyorlar.

    size pratik bir örnek vereyim. bir istihbaratçı düşünün, bu şahısın ne sikim olduğunu kimse bilmez. bölgede dolaşır, belki de kahvede devlete söver. bilinmez... bu istihbaratçı şayet satılmışsa, şöyle bir şey yapar. bir eve gider ve örgütün depoladığı cephanenin resmini çeker. daha sonra bu resimleri askeri kaynaklara aktarır. askeri kaynaklar istihbarat doğrutusunda operasyon kararı alır. bazen istihbarat check edilir, mekan bir kez daha kontrol edilebilir. sonra ne olur biliyor musunuz?

    istihbaratçı gidip örgüte, operasyon bilgisini sızdırır. örgüt cephaneyi taşır. orası bir aile eviymiş gibi düzer. içine de bir kadın, çocuk vs yerleştirir. daha sonra operasyon zamanı geldiğinde, tam baskın yapılacakken evde bulunan militanlar ateş açmaya başlar. bu nedenle operasyonu yapan kuvvetler de karşı ateş başlatır. sonunda da muhtemelen uzaktan imha edilir o ev. füze, havan vs. atılır.

    ardından ortaya ne çıkar? evinde katledilmiş masum çocuk ve kadın cesetleri... hep birlikte devlete katlettiği çocuk için küfürler ederiz. çok zekiyiz çünkü, ekşisözlükte okuduğumuz bir kaç entry ile her şeyi çözmüşüzdür.

    şuan güneydoğuda olan şeylerin büyük bir bölümü bu. bu taktikler suriye'de de yaşandı. akp medyasının "esad çocukları katlediyor" temalı haberleri, el kaidenin örgüt evi diye lanse ettirip içine kadın ve çocuk koyduğu evlerdi. rejim güçleri bombaladığında ortaya çıkan cesetleri "esad çocuk katili" diye servis edip "davalarına meşruiyet kazandırdılar" bizim akp medyası da bu haberleri sırf esad düşmanlığı nedeniyle aylarca kullandı. şimdi de başımıza geliyor. belki de suriye'de harcanan o çocukların vebalini yaşıyoruz.

    bu nedir biliyor musunuz? asıl çocuk katilliği işte budur. aklı başında hiç bir devlet, teröre müdahale ederken gidip çocukları öldürmek aptallığı yapmaz. zira bunun hiç bir somut faydası olmaz. kadınlar, çocuklar, yaşlılar... bunlar teröre alet edilerek öldürtülür. yukarıda anlattığım şey, bunun basit bir yöntemi. sonucunda propaganda yapılır.

    yani şuan orada yaşanan şey özetle "devlete çocuk öldürtme sanatıdır". devlet bazen oyuna gelir, bazen de ihmal gösterdiği için çocuk öldürebilir. ama kasten, politika gereği hiç bir çocuk öldürülmez.
    bazen de çocuklar öldürülüp çatışma bölgesine atılır. çocuğun bedeninden çıkan kurşun devlete ait olur çünkü devletin içinde örgüte silah kaçıran hainler bulunur. bunun örneği çoktur. örgütten ele geçirilen cephanelerin bir bölümü ordu malıdır.

    bazen de, örgüt resmi üniforma giymiş militanlarını köylere gönderir. tıraşlı, güzel türkçeli ve asker üniformalı bu tipler köylüleri öldürür. suç devlete atılır. köylüler devletin gerçekten de kendilerini katlettiklerini düşünür. bu sayede örgüte militan devşirilir.

    arkadaşlar, ortada dönen o kadar puştluk var ki, hangi birini anlatayım? örgütün bir kanadı öteki kanadıyla anlaşmazlığa düşüyor, bunlar gidip karşı oldukları militanların yerlerini devlete sızdırıyor. ihbarı yapan kişinin örgütçü olduğunu anlamanın imkanı yok. sen ben gibi vatandaş, komutanım böyle böyle, bizim köye uğradılar, takip ettik, falanca yere gittiler, allah rızası için bunları temizleyin, çok mağduruz diye ihbar edip birlikleri o yöne çekerler. birlikler o bölgede operasyon başlatıp militanları kıstırır, hatta öldürürler. fakat dönüş yolunda ihbar eden örgütçüler tarafından avlanırlar. bu örgütçüler de aslında hiç sevmedikleri, sattıkları militanların intikamını aldık diye örgüt için propaganda yaparlar.

    siz tahir elçi'nin neden öldürüldüğünü sanıyorsunuz? örgüt içi hesaplaşma var... örgütün bir kısmı muhtemelen radikaller, tahir elçi'den memnun değiller. temizlemek için hareket geçirip tam da örgütsel bir konuşma zamanını kullanıyorlar. böylece hem istemediği birini temizliyor örgüt, hem de sokakta "bakın bizden biri devlet katletti" diye propaganda yapıyor. çöpe atacağı malı pazarda okutan tacir misali...

    bugün apoyu salsa devlet, daha kandile gitmeden avlarlar onu. çünkü örgütün mevcut düzeni, apo gibi popülaritesi yüksek ve düzeni değiştirecek adamı istemez. zaten bu düzen, apo içerideyken "liderimizi tutsak ettiler" diye propaganda yapıyor, kullanıyor. yarın çıktığı zaman da, menfaatleri sekteye uğramasın diye öldürüp, devlet liderimizi katletti diye halkı galeyana getirirler.

    meseleyi, öyle hale getirdiler ki, devlet bölünmesin diye operasyonları destekleyenler akp'li oldu, bu duruma düşmek istemeyenler de karşı taraftalar. oysa üçüncü bir yol daha var. akp'nin yanlışları yüzünden güçlenen örgütün temizlenmesini isteyenler de var. bu ihtimali neden görmezden geliyoruz? operasyonları destekleyen herkes akp'li mi?

    takriben 25-30 yaşında, ekseriyeti evli hatta çocuklu, yaş itibariyle genç, güçlü sayılabilecek insanlar, ayda maksimum 4,5-5 bin lira karşılığında günlerce, aylarca, bıkmadan, sürekli olarak kelle koltukta geziyor.
    ne için?
    bu insanların 5 bin lira dışında ne menfaati var? operasyon yaptıkları bölgede yağma hakları mı var? ele geçirdikleri kadınları, kızları cariye edinip haremine katma izinleri mi var? ayrıcalıklı vatandaşlık haklarına mı sahipler? hayır. kelle koltukta gezmenin, her gün vurma, vurulma, sakat kalma, geride bir eş ve bebek bırakma, üstelik her gün bu psikoloji ile yaşama karşılığında sadece 4,5-5 bin lira kazançları var.
    peki bu insanlar neden oradalar? ne için, kim için? hangi dava için? ne menfaat için?
    bu insanlara her gün katliamcı, katil, haydut, faşist, zorba muamelesi yapmak reva mıdır?
    partisinde değilim, devletinde dahi değilim, en azından, orada her gün insanı manyak eden, deliye çeviren bir işle meşgul gencecik insanlara hakaret etmeyelim. bu insanlar bizim düşmanımız değil.
    bu insanlara haksızlık yapmayalım. bu insanlar ne akp milletvekili olacaklar ne de ihale alacaklar. belki de yıllar sonra kopan bacakları yerine takılan protezlere haciz konulacak...

    bugün akp karşıtlığı nedeniyle gerçeği ıskalayıp "çocuklar ölmesin, bu yüzden devlet terörle mücadele etmesin" aldatmacasına düşüp yarın pişman olmak var. zira, bu algı, örgütün oynadığı bir oyun. devlete ne kadar çocuk öldürtürseler, o kadar başarılılar. bu nedenle özellikle son dönemde, acımadan harcıyorlar çocukları.

    devlet o bölgede haksızlık yapmıyor mu? elbette yapıyor. böyle durumlarda mutlaka hukuk dışına çıkan görevliler olur. fakat bize düşen, operasyon sırasında hukuku çiğneyen devlet görevlilerinin cezalandırılmasını talep etmektir. devlet bu görevlileri koruyor olabilir, ama yılmadan ceza almalarını söyleyeceğiz. örneğin, dilek doğan'ın katili mutlaka ceza almalı. hukuk dışına çıkıp keyfi hareket edenler mutlaka bedelini ödemeli. ama bedel asla terörle mücadelenin durmasını istemek olmamalı.

    çocukların eline silah verip örgüt militanlarına ateş etmesini isteyen asker duydunuz mu hiç? eline el bombası verilmiş bir çocuk gördünüz mü polis tarafından.
    oysa örgüt çocuğun eline bomba koyup ambulansın içine atmak için gönderebiliyor. o ambulansta yaralılara yardım etmek isteyen doktor var, hemşire var... gençleri ailesinden koparıp dağa kaçıran militanlar, örgüte katılan kızlara tecavüz edenler... hepsi şimdi şehirlerde, hendekler kazıyorlar. ve emin olun, kazandıkları zaman güneydoğuya demokrasi gelmeyecek, aksine, kıyım başlayacak. kendinden olmayanları katleden, hak hukuk yoksunu, taciz, tecavüz, yağma ve aklınıza gelebilecek bir çok hayvanlık...
    bunlar başladı bile, son haftalarda örgüt karşıtı aşiretler hedef alınıyor. haberiniz var mı? o aşiretlerin çocuklarını kaçırıp dağa götürüyorlar, seneler sonra canlı bomba yapıyor. mesela canlı bombalar daima örgütün kaçırdığı "ötekilerin çocukları" olur.

    bu örgüt, ev basıp babasının yanında kızını ahıra indirip tecavüz edecek militanlar barındırıyor. bunlar efsane değil, gerçek. "komutanım burda teröristler var, yetişin, ölüyoruz" diye ihbarda bulunup, bölgeye intikal eden askeri araca roket atan militanlar var.

    ailesine, nişanlısına kavuşmak için can atan askeri, terhis günü hava limanına götüren helikopteri dokça ile tarayıp o genci orada öldürdüler. hükümet bunları unutup, siyasi menfaat için örgütle masaya oturdu ve örgütün güçlenmesine neden oldu. hükümetin aptallığını şimdi orada ölenler ödüyor. fakat sarsılmaz bir gerçek var, hükümetin hatası nedeniyle ölenler oraya gitmediklerinde ölümler durmayacak. devam edecek.

    ne istiyorsunuz? bunlarla mücadele edilmesin mi? o bölge bunlara mı teslim edilsin? bunları destekleyenlere mi?

    edilmeyecek. o kadar.

  • 28. türkiye'de yaşamayı sevmek için 3 neden

    1-dağların denize paralel uzanması.
    2-üç tarafının denizlerle çevrili olması.
    3-bir yıl içerisinde dört mevsimin yaşanması.

  • 29. akp'lilerin istikrar kelimesinden ne anladığı

    ciddi ciddi merak edilendir.

    sürekli kandırıldığını söyleyen, sürekli yanlışlar yapan birinin istikrarı mıdır bu kelimeden anlaşılan?
    doların 3 tl olması mıdır istikrar?
    her gün onlarca insanın ölmesi midir?
    bombaların patlaması, gazetecilerin tutuklanması, medyanın baskı altına alınması, cumbaba kızının resmi protokolle karşılanması, elektriğe bir anda %7 zam gelmesi, sokakta dilenen ya da mendil satan insan sayısının muazzam şekilde artması mıdır?

    onlar konuşur, a.k yapar... anlatın hele nedir bu istikrar?

  • 30. devlet hastanelerindeki ölüm oranının %40 artması

    chp milletvekili ceyhun irgil tarafından açıklanan istatistik.

    şöyle demiş:

    “devlet hastanelerindeki ölüm oranı yüzde 40 arttı. devlet hastanelerinde 2010 yılında 83 bin kişi hayatını kaybederken, 2014 yılında 114 bin kişi hayatını kaybetti. çünkü… durumu kritik hastaların çoğuna özel hastanelerde bakılmıyor, zordaki hastalar özel’den devlete sevkediliyor, devlet hastanelerinde yeterli bakım sağlanamıyor, bu ağır istatistikler oluşuyor.”

    “hekime başvuru rakamlarına bakalım… akp iktidara geldiğinde 2002 yılında 209 milyon insan hastaneye gitti. 2014 yılında bu rakam ne oldu? 644 milyon oldu! ülke nüfusunun neredeyse dokuz misli.”

    “2002 yılında 769 milyon kutu ilaç satıldı. 2014 yılında 1 milyar 970 milyon kutu ilaç satıldı.”

    “acil servise başvuran vatandaş sayısı kaç biliyor musunuz? 100 milyon! ülkenin nüfusu 70 milyon… dünya rekorudur bu. dünyada nüfusundan daha fazla acile başvuran tek ülke, biziz.”

    “çünkü… acil servise gidince fark ödemiyorsun. insanlarımız iki lira üç lira farkı bile ödeyemeyecek durumda olduğu için, acil servislere yığılıyor. kadının çocuğu ateşleniyor, farkı ödeyebilecek durumda olmadığı için mecburen akşamı bekliyor, acil servise götürüyor.”

    “2002 yılında bu ülkede 2 milyon kişi ameliyat olmuştu. 2014 yılında kaç kişi ameliyat olmuş? 14 milyon kişi! bunun nedeni ne? halka hizmet mi? hayır. bunun adı, performans… hükümet, performans adı altında, doktorlara hastanelere ameliyat karşılığı para ödüyor, bu yüzden habire ameliyata yükleniliyor.”

    “bıçak parası kaldırıldı deniyor. halbuki, bıçak parası resmileştirildi. özel hastanelere giden vatandaşlar yüzde 200 fark ödüyor. bu farkın adı ne allah aşkına? bıçak parası işte o… açıktan alınan bıçak parası, resmi bıçak parası haline geldi.“

    “bu performans sistemi nedeniyle, bu gidişle, memlekette neşter değmeyen insan kalmayacak!”

    “milleti kandırmayalım. madem sağlık sisteminde her şey yolunda… o halde neden insanlarımız hastanede yer bulabilmek için, ameliyat olabilmek için habire bizi, milletvekillerini arıyor?”

    “akp sadece parası olanların sağlıklı hizmet alabildiği bir sistem yarattı. katkı payı, katılım payı, reçete parası gibi çeşitli yollarla fark ücreti alarak, hasta vatandaşları müşteri konumuna getirdi.”

    “piyasacı sağlık hizmetiyle anne ve bebek ölüm hızları arttı. anne ve bebek ölümlerini bile küçük göstermeye çalışıyorlar, tüik rakamlarını bile küçük göstermeye çalışıyorlar.”

    “şimdi ne yapıyorlar? şehir hastaneleri yapıyorlar. şehir hastaneleri, özelleştirmenin truva atıdır. adama arsayı buluyorlar, adam o arsaya bina yapıyor, o binayı o adama 49 yıllığına kiralıyorlar, yüzde 70 doluluk garantisi veriyorlar, doktoru hemşireyi devlet veriyor, doktorun hemşirenin maaşını devlet veriyor, hastanenin gelirini o adam alıyor, binadaki kafeterya, kuaför gibi işletmeler bile o adama ait oluyor. böyle bir şey dünyada nerede var?”

    “şehir hastaneleri, kamu-özel ortaklığı kisvesi altında, kamu adını kullanarak, küresel sermayeye kaynak yaratıyor. halkın sağlığı, yandaş işadamlarına pazarlanıyor.”

    “sağlık çalışanlarının özlük hakları verilmiyor. fazla mesaiye zorlanıyor. itiraz edenler sürülüyor, taciz ediliyor.”

    “altı bin doktor istifa etti. şu anda devlet hastanelerinde kritik ameliyatları yapacak adam yok. bursa devlet hastanesinde mesela, neredeyse beyin ameliyatı yapılmıyor, tümör ameliyatı yapılmıyor.”

    “sağlık personeli mutsuz, bıkkın…
    nasıl sağlık hizmeti verecekler?”

    “her dört sağlık çalışanından biri taşeron… taşeron kafayla sağlık hizmeti olur mu?”

    “eğer sağlığı bu taşeron kafayla yürütmeye devam ederseniz, bunun acı sonuçlarını gün gelir, herkes sevdikleriyle öder. sağlık denilen kavram, ne ekonomiye benzer, ne siyasete benzer. unutulmasın… dünyada sağlıktan, hastalıktan daha demokratik bir şey yoktur. bu meclis bile hastalıktan daha demokratik değildir.”

    yılmaz özdil'in konu hakkındaki yazısının tamamı için şuradan.

    bu arada; geçen gün kolu kırıldığı için hastaneye giden ve antibiyotik verilmediği için kolu gazlı kangren olup kesilen bir kız çocuğunun haberini izledim tv'de. 3 yıl önce yaşanmış olay ve olaydan sorumlu olduğu belirtilen doktora 5 bin tl ceza kesilmiş. daha bunun gibi nice olay.

    akp'nin ve yandaşların çok övündüğü o sağlık sisteminin durumu işte bu.
    özel hastanelere aktarılan kaynaklar, hastaları para için kesip biçen, tonla tahlille devleti soyan özel hastaneler, hastanede yanlış tedavi sonucu ölen ya da sakat kalan tonla hastasıyla devlet hastaneleri ve daha neler neler.

  • 31. eşcinsellik

    3-5 yasindaki cocugum ne der?

    simdi soyle bakalim senin 3-5 yasindaki cocugun sokakta bir kadin ile bir erkek yan yana gordugunde bu ne diye soruyor mu? sorarsa da aciklaman, bu erkegin penisi digerinin vajinasindan iceri giriyor seklinde mi oluyor ? eger boyleyse saglikli bir ebeveyn degilsiniz cocuk yetistirmede almaniz gereken cok buyuk bir yol var.

    peki neden escinsel ciftleri gordugunuzde boyle bir aciklama yapmak istiyorsunuz? emin olun nefret buyuklerden ogrenilen bir sey, o yastaki bir cocuk bu tur kavrami bilmiyor ama farzedelim ki sordu, aciklaman birbirini seven iki yetiskin insan bir hayati paylasiyorlar olabilir mesela...

    eger bunu da yapamiyorsan banane? sen kendi cocugun ile basit bir konusmayi yapamayacak kadar gerizekali bir yetiskinsin diye insanlar sahte bir hayat mi yasasinlar ?

  • 32. facebook'un profil fotosunu türk bayraklı yapması

    ölümle sidik yarıştıranları gösteren başlık. başka duyar kasacak şey mi kalmadı?

  • 33. recep tayyip erdoğan'a neden karşısınız

    (bkz: ironide boy vermek)

  • 34. terör saldırılarını depolitize eden söylemler

    **
    --- spoiler ---
    "benim teröristim iyi senin teröristin kötü mantığı terk edilmelidir. benim teröristim iyidir anlayışı bizi felakete götürür".
    --- spoiler ---

    benim teröristim iyi diyen de kim? mesele zaten kimin terörist, kimin kahraman, kimin çapulcu, kimin devrimci, kimin bölücü, kimin özgürlük direnişçisi olduğu üzerindeki tartışmada ve tartışma konumlarını belirleyen ideolojiler, politik çıkar ve güç ilişkilerinde düğümleniyor. dünyanın terör listesinin başında yer alan örgütleri terörist kabul etmezsen, hem abd hem rusya'nın aktif işbirliği yürüttüğü tek müştereğe "en tehlikeli terör örgütü" dersen, dün yoldaş dediğine bugün terörist dersen, iyi veya kötü terör tanımının da ehemmiyeti kalmıyor.

    ("dünya", yahut nevi eli kanlı diktatör ile iş tutabileceğini defaatle gösteren "batı" dediğimiz egemen güçler de terör'ün tanımı ve tanınmasına içkin hegemonik iktidar ilişkilerinden münezzeh değil, tersine merkezinde, kalbinde iş görüyor. emperyalist siyasetin saflıktan uzak, çelişkili, çatışmalı dinamizmi eli kanlı terörist'ten mr. president'a geçişleri de, terör listesinin başat örgütlerini destekleyen kimi devletleri bölgesel çıkar gereğince "terörü destekleyen devletler" listesine almaktan kaçınmaları da olağanlaştırıyor)

    **
    --- spoiler ---
    "bu eylem hepimize, milli birlikte beraberliğimize, ulusal bütünlüğümüze karşı yapılmıştır.
    opsiyonel plus: neden tüm liderler bir araya gelmiyor, bu kutuplaşma niye, şu olayda dahi ayrışıyoruz."
    --- spoiler ---

    bu eylem, kısmi bir pozisyona karşı, kısmi bir niyet ve çıkarla yapılmış politik bir eylemdir. bu eylem, x soykırımı dediği için a kişiye, y terör örgütü değildir dediği için b kişiye karşı yapılmış, yapılabilir, yapılacak bir eylemdir. bu kısmiyeti "milli birlik beraberlik" söyleminde totalize ederek eritmek konu üzerine siyasi tartışmaları imkansız kılar, zihnini bu tip apolitik kategorilere teslim edenin de şiddet politikalarına karşı geliştirebileceği akılcı bir tavır olamaz. terör dediğin şey, en başta birilerinin ölenlere ağlayıp birilerinin ağlayanları yuhladığı bir bölünmüşlüğün, kutuplaşmanın, ayrışmanın nihai ifadesidir; daha hangi kutuplaşmadan bahsediyorsun? öldürdüğünde "ben bilmem", gömüldüğünde "borsa etkilenmez" dediğin insanlarla hangi ortak kader birliğinden bahsediyorsun?
    şiddet, yek ve tek'ten değil, fark'tan hareketle anlaşılabilir.

    **
    --- spoiler ---
    "terörün dini, dili, ırkı olmaz"
    --- spoiler ---

    daha önce ateizmle, komünizmle, anarşizmle, zerdüştlükle, domuz yemekle, ateşe tapmakla organik ilişkisini tespit ettiğimiz terör bir anda hokus pokusla böyle tavşan boku gibi kokmaz, bulaşmaz bir boş gösteren'e dönüşmüş oldu. dini yok, dili yok, ideolojisi yok, niyeti yok, talebi yok, hasmı muarızı yok, husumeti yok, neyi var lan it? belli ki sünniler bir bok yemiş, kimin saldırısı, neye karşı saldırı birden soyut bir "[i]nsanlık vs. [t]erör" ikiliğiyle silikleşip önemsiz bir konu haline gelmiş.

    **
    --- spoiler ---
    "bu millet türküyle, kürdüyle, sünnisiyle alevisiyle, sağcısıyla, solcusuyla bu oyunu bozar"
    --- spoiler ---

    yüzde 99'u müslüman olan ülkede belli ki kürt / alevi / solcu öldürülmüş, ses etme.

    **
    --- spoiler ---
    "bizde terör varsa dünyanin geri kalanında da var, her yerde var."
    --- spoiler ---

    göktaşı düşmesinden mi bahsediyoruz? dünyanın geri kalanı kim, dünyanın geri kalanında hükümet politikaları ile terör saldırıları arasında ne gibi bir ilişki var; benzerlikler ne, farklar ne? "her yerde var" diyeceksen siyasi sorumluluğun mahiyetinden geriye ne kalıyor? dünyanın geri kalanı için bir kader olsa dahi, senin için olmama ihtimali yok mu? 5 yaşında maruz kaldığımız "ahmet camdan atlasa sen de mi atlayacaksın"dan beri istenç ve sorumluluk arasındaki doğal ilişki hakkında akıl yürütmüyor muyuz? "dünyanın geri kalanında" doğal afetler sonunda dahi hükümetler hesap verip istifa edebilecekleri sorumluluklarla yüzleşebiliyorken kent merkezli katliamları evrensel bir kader olarak düşünmemizi nasıl bekleyebilirsin?

    **
    --- spoiler ---
    "kimin işine yarıyor ona bakmak lazım"
    --- spoiler ---

    hah bu da bir şarlatan tarafından dolaşıma sokulmuş, dünyanın en gerizekalı, en embesil mantığı. kimin işine yaradığı nesnel kıstaslarla tayin edilebilse dahi manipüle edilemez mi? failin kusursuz derecede rasyonel bir özne olduğunun, eylemini kusursuz bir araç-amaç ilişkisi ile tasarlamış ve hayata geçirmiş olduğunun bir garantisi mi var? bunu önkabul alsak dahi bu eylem "a'nın işine yarıyor" üzerine bir kesin, ortak hükme açıksa, b tarafından a'nın işine yarıyor gibi planlanıp, hayata geçirilip üzerinden çıkar devşirilemez mi? "onun işine yarıyor" diyebildiğin için senin işine yaradı şimdi, napıcaz?

    **
    --- spoiler ---
    "şimdi siyaset değil, yas zamanı"
    --- spoiler ---

    o zaman dans. eylemin ta kendisi siyasi, senin bu eyleme doğrudan/dolaylı neden olan karar ve uygulamaların siyasi, neden olmak şöyle dursun eylemin planlanışı ve uygulamaya konuluşundaki istihbari ve güvenlik zaafiyetlerin seçilmişler olarak siyasi ve anayasal bir hesap verme konusu, yas dediğimiz toplu üzüntü bile birilerinin yuhlayabileceği kadar siyasi pozisyonlara batmış, ama biz siyaset yapmayalım, şimdi zamanı değil, burası mekanı değil, siyasetin kapısını kapattık kardeşim, ikileyin, ama gel sarılayım geçsin. bugün ihtiyacımız olan siyaset değil uysal bir sessizlik, mütevekkil bir tefekkür.

    siyaset dediğin neyin nasıl ve nerede yapılması gerektiğini buyur eden tüm dayatmaları reddeder, zamanın, mekanın o düzenli, rasyonel dağılımlarını kafana boca eder, afallarsın. siyasetin makul öznesi siyasi elitler değil, halktır, nerede hangi konu üzerinden siyaset yapılacağına da halkın sokağa dökülme iradesi karar verir. senin ortadoğu politikalarınla, cihadist işbirliklerinle, sıfır sorun söylemiyle başlayıp yedi düveli ülkeye düşman ettiğin savaşgirliğinin sonunda reyhanlı olacak, suruç olacak, ankara olacak, yüzlerce intihar bombacısı metropollerde cirit atacak, biz ağzımızı kapatıp yas tutacağız öyle mi? karşında en naif, en saftirik, en mütevekkil halkı bulsan dahi bir saygı duruşuna bile izin vermiyor, yuhalıyorsunuz allahsızlar, daha hangi yas?

  • 35. martin linnes

    başlığında neredeyse tüm beşiktaşlıların beşiktaş'a gelmediği için üzüldüğü, galatasaray'a hayırlı olsun dediği norveçli futbolcu. kim nerde dünyanın en rezii oyuncusu demiş anlamadım.

  • 36. gecenin kraliçesi

    meryem tükenmiş'i; görenin dibinin düştüğü, elften hallice bir kız gibi anlatmak istemişsiniz herhalde, ben o ilk sahneden onu anladım.
    bunun için azıcık uğraşsaydınız da, biz de inansaydık be canım ya. en azından o saçı başı düzeltseydiniz, yamuk yumuk kahküller, peruktan hallice bir saçı var kızın yahu. "açilislar yipratmis" herhalde yazık :( hadi meryemciğiniz hürrem kızılından sıkılmış onu biliyoruz ama kuaförlerin "orealsız bu kadar oluyor bebişim ya" rengini nerden buldunuz.
    aaa sümbül ağa...

  • 37. beşiktaş

    akşam işten çıktım. hanımla beraber biraz gezip alışveriş yaptıktan sonra eve gitmek için minibüse bindik. minibüsün en arkasında iki kişilik boş yer vardı. hanım cam kenarına bende yanına oturdum. benim diğer yanımda ise 50'li yaşlarda bir abimiz oturuyor.

    eve gelmemize az bir süre kala minibüs yokuş çıkmaya başlarken, ön taraftaki hanım teyzelerin altındaki poşetlerden bilardo topu gibi bir mandalina yuvarlandı bize doğru. yandaki abimiz ani bir refleksle mandalinayı yakaladı ve mandalinayı havaya kaldırarak ön tarafa doğru seslendi : "mandalinanın sahibi kimdur?" bize doğru bir kaç kişi baktı ama kimseden bir tepki gelmeyince bir daha ama bu sefer biraz sert seslendi "ha bu mandalinanın sahibi kimdur?!"

    o an anladım ki abimiz agresif bir karadenizli. baktı ki kimseden cevap yok mandalinayı soymaya başladı söylenerek "sizin ben haminiza goyayim. adam gibi bi kaleci alamadunuz hala. beni alun bari kaleci olarak" dedi. birer parça bana ve hanıma uzattı. gülmekten yiyemedik.

    buradan yönetime sesleniyorum. bizim burada hareket halindeki minibüste yuvarlanan mandalinayı yakalayan emektar ve hasta beşiktaşlı bir amcamız var. transfer yapamazsanız eğer yeşillendirin. donanımhaber ölücüleri çok afedersiniz poh yemiş. daha iyi fırsatmı olur.

  • 38. suudiler ve türkiye dünya barışına en büyük tehdit

    karakter sinirlamasina takildi ama siz anladiniz: suudi arabistan ve turkiye olacakti.

    virjinya eyaleti cumhuriyetci senator "dick black" tarafindan soylenmis cumledir.

    aciklamasinda suudilerin ortadoguya ultra-dindar vahabi anlayisi ile teror yaydigini; erdogan'in da totaliter, hitlerinki gibi bir rejim arzuladigini; bu iki devletin suriye'yi terorist yuvasina cevirdigini soylemis. durumu olanlar su linkten okuyabilir.

    simdi, adamin adi dick, soyadi black. ciktigi eyalet virjinya. gulmemek icin kendimi zor tutuyorum, lakin...

    (bkz: adam haklı beyler)

  • 39. recep tayyip erdoğan

    konuşması özetle şöyle olan adam.

    -saldırıyı suriye kökenli esad'a bağlı putin sever dhkpc sempatizanı fakat pkk ypg ydh ygs ile lys ve eski öss mezunu sözde akedemisyen olup dağ kadrosundan gelen fetullah terör örgütü mensubu paralel akım kapasitörü rererö sü yapmıştır.

    -peki ışid ?

    -ışid kim?! yok öyle bi örgüt onun adı deaş.
    bizim igdaş ya da bedaş gibi. bir grup öfkeli anonim örgüt şirketi.bizimkiler faturadan çıkartıyor hıncını,bunlar dinden petrolden..

    ama burda ki deaş değil, lütfen.

    deaş demedim tek dil dedim, tek dil.

    afedersiniz ermeni.

    deaş yapmaz öyle şeyler.

    hangi gaste'densin sen ?

  • 40. orijinal oyun almanın aslında pek de iyi olmaması

    (bkz: liseli düşünürler)

  • 41. çarşı başbakanlık'ı işgal edip darbe yapacaktı

  • 42. yeni akit'in inanılmaz beren saat sansürü

    kulak memelerini sansürlemeyi unuttukları sansürdür. işimi gördüm oooo yeahhh, sağol ak-it.

  • 43. satılık ekşi sözlük yazarlığı

    ciddi değilim ama hanım alıcılarla oturup bi görüşmek isterim.

  • 44. suriyeli sığınmacılar

    (bkz: sultanahmet'teki canlı bombanın suriyeli çıkması)

    daha dün ankara katliamındaki 2. canlı bombanın da suriyeli olduğu ortaya çıkmıştı.http://www.ntv.com.tr/…-oldu,om9gabrnp0cftyo40xponw

    akıl almaz maddi yükleri ve verdikleri bin bir türlü manevi rahatsızlık yetmiyor birde canlı bomba olup memlekete ölüm saçıyorlar artık

    malum orospu çocuklarının ülkeye attıkları onca kazıktan en büyük ve beteri bu piçlerdir.. her geçen gün daha kötüye gidecek bu piç kurularıın ülkeye yapacakları ve verecekleri zarar.

  • 45. batan gemide feminist olmaması

    ben feministim. eşitsizliğin olduğu her şey için ses çıkarıyorum. kadın-erkek-queer herkesin eşit olması için çabalıyorum. hesabın erkeklere kitlenmesi, erkeklerin zorla askere alınması, vicdani reddin tanınmaması vs. aklına ne gelirse... erkeklerin aşağılanmasına da karşıyım, kadınların aşağılanmasına da, geylerin aşağılanmasına da...

    peki ya sen? sen yalnızca kendi cinsin için ses çıkarıyorsun ve yalnızca kendin ayrıcalıklı olmadığın zaman ses çıkarıyorsun. ayrıcalıklı olduğun sürece "bir dakika, o neden bu haktan yararlanamıyor?" demiyorsun. işte seninle farkımız da bu: sen bencilsin, buna rağmen sen "iyi" olansın; bense herkesin daha iyi koşullarda eşitlenmesini istediğim halde "feminist" olduğum için tü kakayım, öyle mi?

    ne kadar saçmaladığını gösterebilmiş olmalıyız.

  • 46. 12 ocak 2016 karşıyaka galatasaray maçı

    karşıyaka 'lı taha 'nın 17 numaralı formayı giymesini müzikal anlamda son derece olumlu bulduğum karşılaşma.
    taha on yedi, on yedi, on yedi , on yediymiş.

  • 47. peru'dan gelip istanbul'da ölmek

    merak etmeyin arkadaşlar

    insanlar türkiye'nin artık skik bir ortadoğu ülkesi olduğunu anladı.
    kimse gelmemeye başlayınca göreceksiniz.

    tanım: acı verici ölümdür.

    edit: bana özelden bu entry nedeniyle hakaret eden varlık,

    senin gibi düşünme engelliler yüzünden bu haldeyiz.

  • 48. solcuların bombayı bakanlar patlattı sanrısı

    "ilk olumsuzlukta" dan sonrasını okumayın.

    bunlar her seferde baştan başlatıyorlar sayacı anlaşıldı

  • 49. şimdi erdoğan'a destek vakti

    ahmet hakan'ın 12 ocak tarihli yazısının başlığı. tık almasın diye link vermiyorum ve yazık diyorum kendisine, demek sonunda döndün kendi mahallene! işte o yazı:

    şimdi erdoğan'a destek vakti

    anadolu selçukluları döneminde yaşayan ünlü hattat el fürüz bin guttak'ı bilmeyeniniz yoktur. hattatlık alanında ülkeye dünya ve avrupa şampiyonlukları kazandırmış, bugün bile oxford üniversitesinde kendisi adına açılmış olan bir kürsüsü bulunan bin guttak, aynı zamanda döneminin en bilinen muhaliflerindendi.

    *

    sultan 2. melikşah ki hiddetiyle bilinirdi
    bin guttak'ın ismini duyduğunda şöyle bir titrer
    sağına soluna bakar
    zikre dalarmış.
    hiç sevmediği bin guttak'a cesaretinden dolayı sempati beslermiş.
    hatta bir rivayete göre
    oğlu 3. melikşah'a bıraktığı vasiyetinde
    bin guttak muhalefete devam ederse
    gerekirse işkenceyle sakat bırakılmasını ama asla öldürülmemesini tembihlemiş.

    *

    bin guttak muhaliflik uğruna evini, develerini, ayılarını ve o zaman elinde ne varsa kaybetmiş, ailesine haciz getirilmiş, babası idam edilmiş, dönemin en hatri sayılır kardiyologlarından olan dedesi rabat'a sürgüne gönderilmiş ancak yine de "dönen dönsün ben dönmezem yolumdan" diyerek adeta yüzyıllar öncesinden ruhi su'ya selam çakmıştır.

    *
    işte yine aynı bin guttak, timur ordularının anadolu'ya girmek için dört bir yandan saldırdığı bir dönemde, tüm halkı şehir meydanında toplayarak şu konuşmayı yapmıştır:

    "ey ahali! biline ki benim sultan melikşah'a karşutluğum imdi son bulmuşola. timur denülen deyyus ne vakit defola, benim karşutluğum yine başlaya"

    evet, anadolu topraklarındaki muhaliflerin atası sayılan bin guttak'ın gelen bir dış tehdit karşısında tavrı bu. peki bugün bir yandan çar deli petro hayranı putin, diğer taraftan hitler hayranı esad'la ülkemizin çıkarları için savaşan erdoğan'a karşı biz nasıl bir tavır takınacağız? elbette bin guttak gibi hep destek, tam destek, ton destek!

    onurlu muhalefet bunu gerektirir.

    çılgın bir sosyalist: lady ga ga

    bugünlerde elimden düşürmediğim iki kitap var. biri das kapital, diğeri de lady ga ga'nın otobiyografisi. ikisi de bir çırpıda okunan, son derece akıcı dille yazılmış eserler. marx'ın kapital'inin dünya siyasetinde oluşturduğu etkiyi herkes bilir ancak lady ga ga üzerindeki etkisini bilen sanırım pek yok..

    *

    manchester'in bir köyünde yapayanlız küçük bir kızdı emma thatcher. babası köyun önde gelen eşcinsellerinden, annesi ise bir öğretmen ve ayni zamanda eğitimciler sendikasının (education-sen) ilçe başkanıydı. bir gün küçük emma sosyalist annesine: "anneciğim, benim sanata ilgim var" dedi. bunun üzerine annesi kendisini ilçedeki halk evi'ne (public house) götürerek gitar kursuna (guitar course) ve halk oyunlarına (people's games) yazdırdı.

    *

    işte o public house'ta yetişen küçük emma büyüdü, lady ga ga oldu ve dün akşam en iyi oyuncu altın küresini aldı. nereden, nereye diyerek, kendisini tebrik ediyorum.

    silerdi, niye sıkıntı yaptınız

    zamanında bana gece gündüz hakaret eden,
    doğan holding tamil kaplanlarıyla, boyner thkpk-ml örgütüyle bağlantılı iftiralarını atan star gazetesi köşe yazarlarından ercan yalamık kovulmuş.
    sebebi de son yazısında eleştirdiği aksüt holding'in erdoğan ailesinin yakın dostu recai dümenci'ye ait oluşu.
    ah be yalamık, diyemedin mi patronuna "kardeş sileriz sıkıntı yapma"

    *

    şaka bir yana gazeteci kovulması nereden, nasıl gelirse gelsin, safa gelmedi, hoş gelmedi.

    hangi soğan?

    eskiden islamcılar arasında gizli bir hayranlıkla okunan attila ilhan'ın hangi sol, hangi atatürk, hangi ekolayzir...vb kitapları vardı. bir haftalık bodrum tatilim sırasında şunu anladım ki, türk çiftçisinin soğan tutkusu bu çeşit bir kitap yazılmasını gerektirecek kadar başka bir tutkudur. bodrum belediyesi öncülüğünde günler süren soğan konulu seminerleri ve konferansları izledikten sonra bunu farkettim. artık soframda soğan varsa özel bir önem gösteriyorum kendisine. saygı duyuyorum.

    *

    bodrum'da tanıştığım soğan yetiştiricisi muhlis amca'ya da buradan selamlarımı sunuyorum. kendisinin çatlak ellerinden fışkıran emek, adeta bin yılın coşkusunu damarlarımıza işliyor. halıkarnas balıkçısı olarak da bilinen can baba boşuna dememiş "ben çiftçinin zeki, çevik ve namuslusunu severim...başkan mao da" diye.

    erdem ile can 49 gündür tutuklu

  • 50. ahmet davutoğlu'nun ülkeyi yönetememesinin nedeni

    (bkz: davutoğlu hangisiydi lan)