Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. annenin çöp diye attığı bazı muhteşem eşyalar

    parfüm. kokuyormuş..

  • 2. ışık hızı geçilebilir

    ışıktan daha hızlı gidip napıcan, karanlıkta oturup ışığın gelmesini mi beklicen.

  • 3. 14 aralık 2015 tsk'nın musul'dan çekilmesi

    rudaw dahil birçok sosyal medya hesabından duyurulan olay.

    bir hafta kadar evvel türkiye'nin musul'un başika bölgesinde eğitim verdiği gündeme gelmişti. bögede tsk tankları olduğu ortaya çıkmıştı.

    hukumet bu olayı ırak'ın bilmem ne valisinin bilgisi dahilinde olduğunu söylerken ırak hükümeti derhal çekilmeleri gerektiğini belirtmişti.

    rte'nin çekilmeyeceğiz demesinden 36 saat sonra bu olayın gerçekleştiği belirtiliyor.

    edit: artık osmanlıcılık oyunlarını konya mevlana meydanında yaparsınız ;)

  • 4. 14 aralık 2015 beşiktaş galatasaray maçı

    maçtan önce, beşiktaş'ın kalesinde kimin oynayacağını merak ediyordum. ilk yarı bitti, hala kimin oynadığını merak ediyorum.

    edit: dk 54. günay oynuyormuş.

  • 5. star wars'taki en saçma karakter

    (bkz: jar jar binks)
    (bkz: konu kilit)

    debedit: sözlükte herkesin mutabık olduğu bir noktaya parmak bastım sanırım, hesap vereceksin lucas!

    forma kültürü sitesi efsanecubuklu.com'a hepinizi bekleriz. twitter adresi de @efsanecubuklu01.

  • 6. aliexpress

    birebir sürpriz platformu, siparişi veriyorsun, sonra kendin bile ne olduğunu unuttun zaman kargo geliyor, sanki hediye almiscasina mutlu oluyorsun

  • 7. 16 şubat 2016 fenerbahçe lokomotiv moskova maçı

    lokomotiv yedek kulübesine domates, limon atacağım maç. yiyin oçlar sizde yoktur...

  • 8. çin dağlarında yazan slogan

    google translate çevirisi:

    "biji mao zetung"

  • 9. jennifer lawrence nurgül yeşilçay benzerliği

    (bkz: göz hastanesi virali)

  • 10. evleneceğin insanı ilk gördüğünde anlamak

  • 11. galatasaray'ın ankaragücü'nü 8-0 yenmesi

    o sene beşiktaş'ın da ankaragücü'nü 6-0 yendiğini bilmeyenlerin şikeyle suçladıkları maçtır. beşiktaş da mı şike yaptı? tam hatırlamıyorum ama bildiğim kadarıyla fenerbahçe de o sezon ankaragücü'nü farklı yenmişti. 3 takım da şike yaptı o zaman.

    edit: ankaragücü maçından bir önceki maç olan konyaspor maçında da beşiktaş konyaspor'u 7-0 yenmiş. kendi farklı galibiyetleri analarının ak sütü gibi helal, gs farklı galibiyet alınca şike. yok öyle bir dünya.

    ayrıca uefa ve cas tarafından şike cezası alan kulüp taraftarlarının galatasaray'ı şikeyle suçlayıp, ''türkiye'nin en adi, en pislik takımı'' diye nitelendirmesi de ironinin dibine vurmaktır.

  • 12. yaşatılmaması gereken gelenekler

    (bkz: baby shower)
    tam yerleşmeden bitsin lütfen.

  • 13. fernando muslera

    kelimenin tam anlamıyla budur, eksiği yok fazlası var.

    galatasarayımın kalesini koruyan dev kedi.

  • 14. chp'ye yaptıklarımın yüzü hürmetine beni affet

    allah'ı akpli zanneden belediye başkanı beyanı. chp'ye yaptıkları için affedilir mi bilmem de ankara'ya yaptıkları için affedilmeyecektir.

  • 15. arabanı artık değiştirsene diyen tanıdık

    sayısı gitgide artan tanıdık akraba eş dosttur. anlam veremiyorum bu talebe.

    baştan söyliim altımda anadol veya tripatör yok, 2007 model hiç yolda bırakmamış yetecek kadar bir arabam var.

    tamam sonuçta bir maybach değil ama ne gareziniz var anlamadım.

    tüketim toplumunun ne hale geldiğinin göstergesidir bu öneri, arabayı bir ulaşım aracından ziyade gösteriş aracı olarak gördüklerinden her 2-3 yılda bir değişmesi gerektiğini düşünüyorlar..

    amına kodumun sistemi neyi dayattıysa yemiş bu millet. tüketim toplumu yaratma projesi başarılı olmuş. kendi gibi olmayanları da ikna etmeye çalışıyorlar.

    değiştirmiyorum ulan, televizyonum hala daha tüplü avm'lere de gitmiyorum, akıllı telefonum da yok..

    bu dayatılanlar beni cezbetmedi. sizin gibi markalarla statü atlandığı yanılgısında değilim.. bari beni rahat bırakın.

    ek: 50 karakter sınırı; arabanı ne zaman değiştirmeyi düşünüyorsun diyen tanıdık

  • 16. şenol güneş

    mustafa denizli ve selçuk inan'ın maç sonu hakem açıklamaları sonrası "galatasaray'ın hakemle ilgili eleştiri yapması için, hakemlik bir pozisyonu olması gerekiyor" dedi.

    net cevap bence.

  • 17. türklerin savaşçı bir ırk olduğu yalanı

  • 18. sac-ı şerif'in yıkandığı suların paketlenmesi

    artik bugunumuzden gectim, bu bok cukuru orta-dogudan uzaklasip lokasyonumuzu degistirmedigimiz surece bu kanserle, bu insanlarla birlikte yasamak zorundayiz. olmemek icin tolerans, hosgoru falan gostermeliyiz, idrak ettim. oglum xfestos dedim, yolu yok cekeceksin.

    ama abi bunu nasil aciklayacagiz? bugun siritarak okudugumuz antik yunan'da ve misir'da dinsel mitlerin bi seviyesi vardi, herkul'u bol tassakli ve elinde kocaman tokmakla cizmek, heykelini yapmak disinda fazla asiriya kacmadilar. birkac bin yil sonra bunlari insanlar gorecek ve diyecekler ki "iyilesmek icin gercekten kil yumagini yikayip suyunu mu icmisler?".

    evet. kil yumagini yikayip suyunu iciyorlar. sokakta karsilasiyoruz onlarla, bir sey anlattiklarinda dinliyoruz. kili yikayip suyunu icmek icin birbirini ezebilecek adamlari dinliyoruz.

    yetis ya spinoza, yetis ya leibniz.

  • 19. diyarbakır'da iki kişinin katledilmesi

    sokağa çıkma yasağı var mı? var. sokakta ne işin var? yasal protesto hakkımı kullanıyorum. e o yasak niye konuyor? o yasal protesto hakkını sağlıklı bir şekilde kullanmana imkan olmadığı için. for egzampıl tüplerden oluşan, amonyum nitratla güçlendirilmiş yol ortası patlayıcıları, hendekler, barikatlar... hea protesto hakkını mı kullanmak istiyorsun? tamam. ama polis de yasaktan kaynaklanan yetkisini kullanır.

    öldürülen gençler kimden olursa olsun aileleri için de gençler için de üzüldüm. bunun tüm suçunu devlete yükleyenlere bir kaç hatırlatma:

    - devlet 2003 yılında bölge halkını çok zora sokan ohal uygulamasını kaldırdı.
    - devlet "kürt" demenin bile yasak olduğu bir konjonkturden "kürt kardeşlerimiz" noktasına geldi.
    - yazılı ve görsel basının kürtçe yayın yapmasına imkan tanıdı.
    - o yetmedi sadece kürtçe yayın yapan bir kanal kurdu, dönemin başbakanı kanalı kürtçe "hayırlı olsun" diyerek açtı.
    - mahkemelerde kürtçe savunma imkanı verdi.
    - normalde kürtler yüzyıllardır arap alfabesi kullanmasına rağmen sırf cari olarak kullanılıyor diye w,q ve x harfleri ile ilgili yasakları kaldırdı.
    - kürtçe propaganda hakkı getirdi.
    - özel okullarda anadilde kürtçe eğitimi verilmesine izin verdi.
    - üniversitelerde kürt dili bölümleri açtı.
    - temel kürtçe eserleri orjinal dilinde yayınladı.
    - kürtçe kur'an meali çıkardı.
    - istanbulda ne varsa diyarbakır ve hakkaride de o olacak dedi ve oraya yol, su, elektrik, hava alanı yaptı.
    - şu anda hiçbir medeni devletin siyasal olarak atamayacağı cesur adımlar attı. örgüt lideri ile muhatap oldu. o yetmedi, örgüt liderinin açıklamasını yüzbinlerin önünde açıkladı
    - nevruz kutlaması yasaklarını kaldırdı.
    - 13 yıl boyunca süreci sürekli bölge halkının lehine yürüttü. silah bırakmada tüm kolaylıkları sağladı. süreç içinde örgütün yurt dışına çıkışına göz yumacaklarını söylediler. seyyar mahkemede yargılayıp tutuksuz yargılama yaptılar.
    - bir sürü geri dönüş yasası çıkarıldı.
    - parti kapatmayı zorlaştırıcı adımlar atıldı. 2 yılda bir partileri kapatılan, liste yapılsa bir kitap olacak parti isimleri varken 13 yılda tek bir parti bile kapatılmadı.

    bu şartlar altında örgüt ne yaptı?

    - ilk çözüm süreci çalışmalarını dicle kırsalında 11 askeri tarlada vahşi şekilde yakarak öldürüp durdurdu.
    - tüm çözüm çalışmalarını kendi örgütsel gücünü arttırma imkanı olarak gördü, şehirlerde yapılandı,
    - gençlik örgütleri kurdu, kck, ydg-h ve bunun gibi onlarca birim kurdu
    - belediye seçimlerini kazanan kendi parti üyesini belediye binasında görev yapan müstahdemlere sorgulattı, bunun en acı örneklerinden biri diyarbakır belediye başkanı osman baydemir'dir. ağlayarak çıktığını biliriz.
    - belediyenin araçlarını kullanarak yollara çukurlar kazdırdı, asfalt makinesini kullanarak çukurlara koydukları bombaları kamufle etti.
    - muş'un varto ilçesi gibi bilindik ilçelerde herkesin görebileceği şekilde militanlar omzunda uzun namlulu silahlarla dolaştı
    - vergi adı altında haraç toplandı
    - öz yönetim ilanı yapıldı.
    - devletin tüm çağrıları kulak ardı edildiği gibi bütün sağduyu çağrıları propaganda yoluyla bastırıldı ve devletin en meşru uyarıları dahi ateşkesin bitiş bahanesi olarak kullanıldı
    - barajlar çalışmaları bombalandı, işçiler kaçırıldı, iş makineleri yakıldı.
    - belediye otobüslerine molotof atarak gencecik kızları yakarak öldürdüler.
    - 6-7-8 ekim olaylarında ülke içinde her sakallı gördüklerini ışid'ci diye öldürmeye kalktılar ve 51 insan linç yoluyla öldürüldü. ki bunlardan en acıklısı yasin börü ve arkadaşlarının vahşice katledilmesidir. tekerlekli sandalyede yaşlı bir adamı sırf sakallı olduğu için öldürdüler.
    - 28 şubat dolmabahçe mutabakatından tam 11 dakika sonra örgüt liderlerinden mustafa karasu "biz mutabakat falan tanımayız, isteklerimiz yapılmazsa ateşkes biter" diyerek tehdit etti.
    - ardından olayları tırmandırarak işçi kaçırma hadiselerini attırdılar. bu arada onlarca asker kaçırma krizlerini, arabuluculuk faaliyetlerini küçük muzırlıklar olarak görüyor saymıyorum bile. batılı bir ülkede olsa adamın rectal bölgesinden kan alınacak şeyler olmasına rağmen.
    - halk 7 haziranda bunlara %13 oy verdiler. mesajı yanlış anlayıp ateşkesi sözlü olarak aylar önce defalarca bitirmişlerdi şimdi fiili olarak tamamen bitirdiler.
    - ya suruç patlamasını bizzat yaptılar ya da göz yumdular bunu zaman gösterecek.
    - ardından aynı gün adıyamanda bir astsubayı öldürerek cinayetlerine başladılar.
    - aynı gece iki polisin evinin anahtarını çalarak girdiler ve ikisini de uykusunda öldürdüler,
    - ertesi gün iki trafik polisine "kaza var" diyerek kumpas kurup birini ağır yaralamak suretiyle ikisine de saldırdılar.
    - ardından devlet önlem aldı, bütün yukarda saydığımız yol ortasına döşenmiş amonyum nitrat etkili yol ortası bombalarını patlattılar. onlarca insan öldü.
    - hdp'nin etkili olduğu yerlerde örgüt binalarında bombalar bulundu.
    - hdp milletvekilinin örgüte silah taşıdığı görüntülerle belgelendi.
    - o gün bugündür saldırıp duruyorlar. kadın kıyafetine girerek sokaklarda sivil gibi görüntü veriyorlar.
    - sürekli kumpas kuruyorlar.

    devlet bunun üzerine kısmi olarak bazı mahallelerde sokağa çıkma yasağı ilan ediyor. aldığı isthibarata göre de evlere baskın düzenliyor. ancak o mahallelere barikatlar kurulmuş oluyor. uzun namlulu silahlarla saldırılar gerçekleşiyor.

    şimdi yukarda anası belki belli ama babası belli olmayan tipler çıkıp "yasal protesto hakkı" diyor. bu dili yukarıdaki töleransa karşı okuyun. bu pkk'nın yalana dayalı propagandist dilidir. sözlük bu şeref yoksunlarının ip adreslerini vererek halkı bunların zararlarından korumaldır. insan kurtarmak istiyorsanız. insan yaşamına önem veriyorsanız bu şarttır.

    - kürdüm ve devlet şu anda bir kürt kurtuluş mücadelesi veriyor. kürtleri pkk'dan kurtarma mücadelesi.

  • 20. 14 aralık 2015 dolar kuru

    2.98 e düşmesiyle istikrar mesajı vermiştir. hemen kredi çektim 500 bine 1+1 aldım. ileride metro gelince değerlenir.

  • 21. günay güvenç

    en azından çıktı ulan adam dediğim genç kaleci.

  • 22. gülen'den özür dilemezseniz dünya'nın sonu gelecek

    yazının kaynağı şu site: http://www.haberform.com/…rem-tercih-bizim-3134.htm

    yani zamanda ya da sızıntı'da yayınlanmış bir yazı değil. ama sabah bilerek kaynak göstermediği gibi, yazarı zaman ve sızıntı ile ilişkilendirmiş. ilgili şahsın ise sızıntı'da sadece 2011 ve 2012'de iki yazısı yayınlanmış. kısa bir google araştırmasıyla cemaate yakın bir oluşum olan iftiralar.org adlı sitede de bu adam hakkında daha önce sert bir reddiye yediği gözüküyor:

    "medya da isimlendirildiği gibi `bahri şenkal ne sızıntı yazarıdır, ne zaman yazarıdır` ve ne de hizmet hareketine maddi bir yakınlığı vardır. hizmet hareketine gönül veren milyonlar arasında tek bir kişinin aklından bile bu resimdeki çok değerli ve mübarek zatlar hakkında böyle bir sözün düşüncesinin zerresi geçmemiştir. bahri şenkal'ın bu fitnekar düşüncesi ve sözü sadece kendisini bağlar. biz bu sözü red ediyoruz ve bahri şenkal'a tedavi olmanın yollarını öneriyoruz... " http://www.iftiralar.org/…lar-iftirasina-cevap.html

  • 23. mario gomez

    ve hala formda değil. gerisini siz düşünün.

  • 24. londra'da yaşamanın zorlukları

    (bkz: fuck your problem button)

  • 25. türkiye'yi avrupa'da temsil etmiş en iyi futbolcu

  • 26. ahmet hakan

    en eski ahmet hakanla aralarındaki fark 360 derecedir.

  • 27. 14 aralık 2015 uefa avrupa ligi kura çekimi

    (bkz: insan gerçekten hayret ediyor)

    gent - wolfsburg şampiyonlar ligi tur maçı

    dortmund - porto uefa ligi.

    (bkz: vay arkadaş)

  • 28. galatasaray basaksehir kasimpasa'nin 4.lük yarisi

    kiyasiya gecen bir yaristir efendim. 3 takim da 26 puandadir.

    ilk saray'a cikan kazansin :)

  • 29. beşiktaş

    ahlaksiz futbolculardan 20 numara olanı fener derbisinde yoktu. beşiktaş o maçı aldı. köpek taklidi yapan da bu maçta yoktu. beşiktaş bu maçı da alıp derbilerde 2de 2 yaptı.

    amaç futbol olunca beşiktaş kazanıyor. beni mutlu eden de bu.

  • 30. arsenal

    elendiği iyi oldu. zaten lider, lige odaklanabilir.

    not: bjk

  • 31. bjk gs maçında hakemin gs'yi doğraması

    doğrudur efendim. bu kadar hıyarla dolu bir takımın doğranılması da gerekir zaten.

    (bkz: julyen)

  • 32. cennette ananas olmaması

    ananas aldırdım esprisinin önünü kesmek içindir. cennet sonsuz huzurlu bir yer, tatsızlık çıkartmanın alemi yok.

  • 33. robin hood iyi midir kötü müdür paradoksu

    bir ay içinde beyaz futbolda kesin işlenecek konudur.

    ertem: bla bla bla, robin hood gibi değil mi hocam?
    ahmet: robin hoodu hiç sevmem adam falan değildir.
    rasim: haydaaaaaaaaaaaaaa.
    sinan: hocam robin hood pırıl pırıldır
    apo: hocam öyle diyorsa öyledir. gel öpecem.
    ahmet: adam hırsız bir kere nasıl iyi olabilir diyorsunuz arkadaşlar kendinize gelin.
    ertem: hocam hırsız demeyelim konu başka yerlere çekilebilir.
    rasim: ooo ertem talimat mı geldi:
    ertem: ne alakası var ben kimseden talimat almam sen de biliyorsun.
    rasim: evet haklısın ertem dava için kellesini koydu.

  • 34. selçuk inan

    havada ismail'e 3 takla attırdığı pozisyonda kendisine kart çıkarmayan hakeme onun yüzünden haftaya yine yokum diye ağlıyor

    (taklasında falan değilim, göz göre göre hızlı kontrayı kesmek için yaptı..)
    (derdim takla olsa güvercin beslerim*)

    (bkz: gökhan gönül'le valla billa yeminle penaltı)
    (bkz: vol 2.0)

    beni herkes çok iyi tanıyor diyor

    tanımaz mı amk, topu aldın mı ceza sahasına yaklaşır yaklaşmaz, frikik olsun da kullanayım diye kendini yere bırakan hırsızın tekisin 6 senedir

    tanımayan varsa da tanısın..

  • 35. uzun saçlı iett şoförü

    adama bak uzun saçlı şöföre mutlu olan adama bile çıldırıyor kemalist ilan ediyor elinden gelse kafasını kesecek müslüman.

  • 36. bilal erdoğan'dan özür dilemelisiniz sayın koç

    iki ton sakalla ciğer pişiren insanların varlığını göstermiş yazıdır.

    oradan her kim yemek yiyorsa midesini sikeyim.

    http://i.hizliresim.com/1dbwjp.jpg

    (bkz: közde kıllı ciğer)

  • 37. ateist olacağım ne yapmam gerekiyor

    uçağa binmemen.

  • 38. 14 aralık 2015 galatasaray'ın verilmeyen penaltısı

    ceza sahasına giremediği için verilmemiştir.
    yoksa on numara uçar burak yılmaz.

  • 39. 14 aralık 2015 cizre operasyonu

    kardeşi kardeşe vurduruyorlar demiş bazıları.. benim bana kurşun sıkan kardeşim yok.

  • 40. ersan adem gülüm

    bugün yaptığı iki hareketle sürekli hatırlayacağım oyuncu. biri golden sonra direk günayın yanına gitmesi ikincisi de yine günayın kurtardığı toptan sonra gidip günaya gaz vermesi.

    bize öyle mıymıntı gibi surat asık gol yiyince defansa mal mal bağıran değil bunun gibi kaptan lazım.

    umarım kaptanlığına iyi bir şekilde devam eder.

  • 41. mustafa denizli

    günün birinde kaptan bravo’nun gemisi açık denizlerde yol alırken, gözcü direğin tepesinden seslenmiş: ‘uzakta bir korsan gemisi göründüüüüü!’

    bunun üzerine tüm mürettebat dehşet içinde sağa sola koşuşturmaya başlamış. kaptan bravo sakin bir sesle yardımcısına seslenmiş: “bana kırmızı gömleğimi getirin!”

    yardımcı derhal kaptanın kırmızı gömleğini getirmiş… bravo gömleği giyerken adamlarını savaş düzenine sokmuş ve korsanları yenmiş...

    daha sonra, gözcü bu kez bir değil, iki korsan gemisini tespit etmiş...

    kaptan bravo bu kez de kırmızı gömleğini istemiş ve yine korsanları duman etmiş.

    o akşam, bütün mürettebat güvertede oturmuş, o günkü zaferi konuşurken, adamlardan biri kaptana sormuş:
    ‘kaptanım, çok merak ettik, niye hep savaştan önce kırmızı gömleğinizi istiyorsunuz?’

    bravo cevaplamış:
    “eğer saldırı sırasında yaralanırsam kırmızı gömlek akan kanımı belli etmez, böylelikle siz de korkusuzca düşmanlarımıza direnmeyi sürdürürsünüz.”
    ortalığı bir sessizlik kaplamış... adamların yürekleri kaptanlarının cesaretine duydukları hayranlıkla güm bede güm atıyormuş...

    şafak sökerken gözcü bu kez bir değil, iki değil, tam on korsan gemisinin yaklaşmakta olduğunu tespit etmiş. mürettebat kutsayıcı bir sessizlikle kaptanlarına bakarak, onun o artık alışılagelen kırmızı gömlek talebinde bulunmasını beklemeye başlamışlar.

    kaptan bravo çelik gibi gözleriyle gemisine yaklaşan korsan filosuna bakmış, sonra korkusuzca adamlarına dönmüş ve sakin bir sesle bağırmış:
    bana kahverengi pantolonumu getirin!

    mustafa denizli şimdilik kırmızı gömleğini istiyor ama bence kahverengi pantolonu isteme zamanı geldi.

  • 42. sevgilinin ilk kez görüldüğü an

    gaziosmanpaşa kafe şanzelizede gördüm o an onu. üzerinde barcelona desenli abidas eşoftman üstü ve o dimdik, aşırı jöleli saçları. değişik bir dans sergiliyordu. bakmaz dedim ama elledi.

    3 yıldır evliyiz tek gözle yazıyorum.

  • 43. en önemli bilim dalı

    canım felsefeye "bilim" denmiş, gözümün çiçeği tarihe "bilim" denmiş, insan soyunun yarattığı en yüksek soyutlama düzeyi olan matematik için "bilim" denmiş şu başlık altında... bunları diyenler, bir de "en önemli bilim hangisi?" diye ahkâm kesmişler yahu! daha neyin "bilim" olup olmadığından habersiz bu insan, ama kendinde bu konuda ahkâm kesecek cesareti buluyor? ben kafamı nerelere vursam acep?

    her şey felsefeyle başlar, o sebeple başımızın tacıdır, ama felsefe bilim değil, disiplindir disiplin! aklınız sıra bilim "yücelik" konusunda öyle biricik ki, saygı duyduğunuz her şeye "bilim" demek zorunda hissediyorsunuz kendinizi. efendiler efendiler, bir şeye saygı duymamız için onun bir "bilim" dalı olması gerekmez. felsefe, tarih ve matematik, diğer bilimleri doğuran, onların yapılmasını sağlayan üç yüce disiplindir ki, onlara "bilim" denmesi ancak onların kapsayıcılığını, tabanını daraltmak anlamına gelir. bilakis, bilimler bu disiplinlerden doğarlar. arz ederim.

    tanım: hangisi denirse densin, ancak böyle koftilerin alaka göstereceği sidik yarışına malzeme olan bilim dalıdır.

    hamiş: bir de neden interdisciplinarity, "interdisciplinary studies" gibi terimler var, niçin "bilimlerarası" değil de "disiplinlerarası" denmiş diye bir düşünün isterseniz. ayrıca matematiğin ısrarla bilim olduğunu iddia edenler matematikte uzay, dünya, hayvanlar, insanlık, toplum vs. konularda hangi sorulara cevap aranıyor, hangi hipotezler kurulup deney ve/veya gözlem yapılıyor bana bir anlatabilir mi? bir de tabii mantık ve matematiği tanımlamak için niye "bilim" değil de "formel bilim" tanımlaması geliştirilmiş, haberleri var mı acaba? saygın olan her şeye "bilim" demek zorunda değilsiniz arkadaşlar, merak etmeyin, bir şeyin değerli olması için illa "bilim" olması gerekmiyor. zahmet edip birazcık bakınsanız matematikçilerin matematiği bir "dil" olarak tanımladığını göreceksiniz aslında.

    hızımı alamadım eklemesi: şurada fizik için "en önemliii" diye bağıranlar hasta olduklarında o hastalığa iyi gelecek bir ilacın üretilmesini sağladığı için kimyayı "en önemli" görebilir, hatta kim bilir beki de tıbbı "en önemli bilim" kategorisine sokabilir, dünyada kıtlık başlayınca da ziraat bilimlerinin önemini kavrayabilirler. "en önemli" gibisinden sidik yarışları bu açıdan manasızdır, çünkü neyin önemli olduğu da ihtiyaçlara, bakış açısına, kısaca konjonktüre göre değişir. ha ama fizik gerçekten şahane, o ayrı...

  • 44. aşk

    aşka dair aklımın ermediği iki şey var; birincisi muzaffer özpınar'ın nasıl olup da kahır mektubu'nu bestelediği ve ikincisi, ataol behramoğlu'nun başka biri olacaksın şiirini nasıl yazdığı.

    bir insana, o gün neler yaptığımı anlatmayı istiyor ve iple çekiyorsam, o insanı her şeyden çok arzuluyorum demektir. aynı zamanda, çok iyi bir dost olacağını da düşünüyorumdur. aşkı sadece cinsellik değil, entelektüel doyum üzerine de inşa etmediğim sürece, o insandan sıkılıyorum sonunda.

    ortak bir mizah anlayışı varolmadıkça, aşkın sürebileceğini düşünmüyorum; eğlenmeyi bilmeyen insanlar, üzülmeyi de beceremiyor.

  • 45. küçükken ne olmak istediyse o olan insan

    "iyi adam" olmak istedim lan ben hep.

    oyuncaklarımı bile hep iyiler-kötüler olarak ayırır, tamamen eşit böler, legolardan hem iyi hem kötü robotlar yapar, sonunda hep iyileri kazandırırdım. orta okulda iyi adamdım. lisede iyi adamdım. üniversiede de iyi adamdım.

    ağzımı yüzümü siktiler.

    sonra baktım ki her şey gri. sikeyim iyi adamı.

  • 46. yabancı dilde küfretmenin tat vermemesi

    yabancı dilde duygularını ifade etmekte kullandığın her cümlede eksiklik ya da bir samimiyetsizlik vardır aslında. ister bu nefret, öfke olsun ister sevgi ya da heyecan olsun. mesela ilk dönemler yabancı bir ortamda heyecanlanırkan en fazla "ooooouuuuuuvvvvvvvvvv" gibi ömer üründülvari bir tepki verebiliyordum. sonra kendimi biraz geliştirip "oh my god!" dedim ama aklıma dualar okuyup üzerime üfleyen rahmetli anneannem geldi, "jesus christ!" diyorum bu sefer zihnimde çubuklu ibrikle abdest alan rahmetli dedem beliriyor, olmuyor heyecanım kaçıyor her seferinde. nefret ve öfkede de tıkanıyorum. sevgi sözcükleri zaten her dilde yalan anasını satayım. fakat küfür başka, küfürde hiç rönesansa gitmedim, reform yapmadım ben de. olduğu gibi kaldı hep.

    küfür ederken araya bol bol "hassiktir" karıştırıp, türkçede öğrendiğim küfürleri aynen türkçe olarak söylüyordum. çünkü küfürlerin direk karşılığını kimi zaman bulamıyordum, bulduğumda ise çoğu zaman ise aynı tadı vermiyorlardı. örneğin favori küfürlerimden "sikerim belanı"'nın tam karşılığı yok. "fuck your trouble" diye çeviriyorsun derdini sikeyim anlamına da geliyor. mevzu çok karışıyor. fakat birgün karar verdim ve artık tıpkı bir anglosakson gibi sinirlenip onlar gibi küfretmeyi kanaat getirdim kendime çünkü içinde bulunduğum uygar medeniyet şartları bunu gerektiriyordu.

    o gün de kolombiyalı arkadaşın biriyle buluşacağız, herif gelmedi. aradım açmıyor. whatsapp'tan mesaj atıyorum. tek tık. içimden küfürleri basıyorum yavaş yavaş. vakit de geçiyor. bi yarım saat kadar bekledikten sonra en son dayanamadım ve sms'le şu mesajı attım.

    "where are you horse dick?" (horse dick kısmı büyük harflerle)

    bu kadar basitmiş aslında işte. türkçedeki etkisi olmasa da biraz yatışmıştım. neyse arkadaş geldi biraz konuştuk "olm aradım, mesaj attım falan sana" dedim. yok dedi atmadın. "how come lan mina koduğum" dedim ve telefonumu açtım. açmamla birlikte sarsıldım. ters birine mesaj atmışım. herif yerine o kafayla tamamen alakasız, kendi halinde pek de muhabbetimin olmadığı bir kıza gitmiş mesaj.

    o an pişmanlık, utanma duygusu karışık bi halde ne yapabilirim diye çöktüm bi yere. sonra "kutsal bok" deyip kendime sövmeye başladım. ne gereği vardı yani anasını satayım bir ingiliz gibi küfretmemin diye düşündüm. hani eski alışkanlığımla "where are you at yarragi?" diye bir mesaj atmış olsam belki kız "at" öneki ile beraber "yarragi" bi cafe sanıp "no, i am at ski bar" falan gibisinden bişey yazacaktı. ben de "ooo, i love at ski" deyip mutlu bir kelebek gibi yanına koşsaydım yanımdaki hanzo yerine belki o gece kızla takılacaktım. takılamadım.

    tadı yok evet abi yabancı dilde küfrün ve de tek bir tavsiyem varsa hiç kasmanıza da gerek yok, direk türkçe olduğu gibi salıverin gitsin. ben kıza "to whom it may concern.." gibisinden resmi bi mesaj attım. özür diledim. sonra vicdanım rahatlamadı, gidip numarasını blokladım. hani kebaptan, iskenderden vazgeçtim, taharet musluğu, berberden caydım gurbet ellerde ancak küfürden vazgeçemem. kimsenin de kolay kolay vazgeçebileceğini sanmıyorum. yani öyle kolay olsaydı eğer bugün gelsenkirchen'den santiago bernabeu'ya, westfalen'den emirates'e kadar onbinlerce yabancı taraftarın çılgın tezahüratlarını "hasssssiktir lan!!" nidalarıyla bölen yurdum asıllı futbolcular da olmazdı sanırım.

  • 47. umut bulut galatasaray'dan gitsin kampanyası

    yanina sabri ve semihi de alacaksa destekledigim kampanya.

  • 48. 14 aralık 2015 tolga zengin'in sakatlanması

    www.sikeyiminani.net

  • 49. gökhan töre

    şu sözlük'te, kendisiyle ilgili en fazla trol entry kasan grup olan gs'lilere atılabilecek en lakayt golü atmıştır. bir güneş gözlüğü eksikti, onu da gol sevincinde taktı.

  • 50. fadıl akgündüz

    (bkz: son hacı hoca bükücü)