Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 2 aralık 2015 rusya savunma bakanlığı açıklaması

    rus savunma bakanlığı stay tuned deyip, haftaya devamı gelecek şeklinde yaptığı açıklama. lan yoksa fuat antonov? :)

  • 2. tuvalet terbiyesi olmayan plaza insanı

    çalıştığım global şirkette ortalama odtü, boğaziçi veya amerika'da üniversite okumuş, 5 haneli maaşlar almalarına rağmen tuvaleti kirli bırakan göt oğlanlarının dahil olduğu grup. her girdiğimde o tuvalet fırçası götünüze girsin diye küfür ettiriyorlar. evlerinde de böyle kirli mi bırakıyorlar tuvaleti merak ediyorum. ulan it, asgari ücretle çalışan emekçi temizlik görevlisi senin bokunu temizlemek zorunda mı?

    neyse sakinim.

  • 3. akp'nin 1 aylık ömrünün kalması

    (bkz: yav he he)
    cehaleti bir ayda yok edecek bir çözüm buldunuz da bize mi söylemiyorsunuz?

  • 4. instagram

    sevin beni. ne olur bak çokgozel çıkıyom resimlerde. arkadaşlarım da var. yalnız değilim. hobilerim var. yalvarırım sevin beni. yeni makina aldım süper fotolar çekiyorum. merhametliyim, yaşamaktan çok iyi anlıyorum. sabah kahvaltısı, akşam yemeği nerede yenir nasıl yenmesi gerekir en iyi ben biliyorum. güneş batıyor oradayım, doğuyor selfiyle ispatlıyorum. yaşıyorum olm ben. hayattan zevk alıyorum valla bak. kitap okuyorum kahvem var görmedin mi geçen paylaştım. konserlere gidiyorum bisiklet biniyorum, kayak yapıyorum kumsalda bacak fotom bile var. sevin beni ne olur psikolojisinde bir paylaşım platformu.

  • 5. 2 aralık 2015 boğazların ruslara kapatılması

    ortadoğu'nun pavyonu olduk aq...

  • 6. kevin grosskreutz

    kahkaha attıran futbolcu. olm yeni mi farkettin lisans çıkmadığını?

    sırası gelmişken hatırlatalım, cimbom tersten fakslar.

  • 7. türkiye'nin ışid'den petrol aldığına inanmak

    ak troll'ler mesaiye başladığına göre, yüzde yüz doğrudur.

    (bkz: ak troll'lerin sıkışınca amerika'yı yalaması)

  • 8. bu millet çileye alışıktır

    çok değil bir hafta kessinler gazı bu millet kaçaksarayı yakıp ısınmaya kalkar. o zaman görürsün çilekeş milleti.

    yahu biri çıkıp sana demiyor mu, aga doğalgazla ürettiğin elektriği naapacaksın? osurarak mı üreteceksin?

  • 9. 2 aralık 2015 abd'nin rusya'yı yalanlaması

    ya aslında işin içinde biz olmasak baya eğlenceli geçiyor, karşılıklı ataklar, net pozisyonlar, verilmeyen goller falan.

    (bkz: şimdi lihtenştaynlı olmak vardı anasını satayım)

  • 10. 2 aralık 2015 katar doğalgaz anlaşması

    rusya bize doğalgaz satamayınca haliyle batacak, açlıktan nefesi kokacak, asgari ücreti açlık sınırının yarısına düşecek, penceresiz evlerde rus bebekler donarak ölecek, rus halkı işsizlikle boğuşacak, rus emeklileri maaşlarına zam dilenecek, çalışanların şartları kötüleşecek tabii.

    uzun adamın muhteşem icraatı. o değil de bizim halkın kafası süper. doğalgazdan oluyor galiba.

  • 11. ışid'in mahkum ettiği kızını taşlayan baba

    tabi amina koyim, bu zalimleri allah bi ara cezalandiracak ya, siz hiiiç karismayin. yasalarla adaletle bu tür sapkinliklari önlemeye calismayin. ne de olsa allah cezasini verir. siz gidin, sizin allahiniza inanmayanlari cezalandirin. o daha makbul. insanin ayibini allah örtmez, insan örter. çünkü sizin inanisiniza göre bile, kötülügün kaynagi insanin kendisidir, ve bunu düzeltmesi-cezalandirmasi gereken de kendisi olmalidir, allaha birakmadan.

  • 12. damat tıraşının normal tıraştan farkı

    normal tıraşta sinek kayacakken diğerinde gelin kayacaktır. en ciddi yaklaşımım bu.

  • 13. sınırı açar suriyeli mültecileri üzerinize salarız

    burhan bu aralar çok zombi filmi izlediğinden etkisinde kalmış herhalde dediğim beyan. suriyeli mültecileri zombi olarak gören arkadaşımızı revire yolluyoruz.

  • 14. sözlük yazarlarının en sevdiği osmanlı padişahı

    (bkz: ikinci mahmut) bana lisede öğretilen özet şu:

    eğer devrimi yapabilecek hakkaniyete mutabık en kudretli insan sen isen, bunu sonuna kadar kullanmalısın.
    adam yozlaşmış kılıçlı-kuşaklı, istedikleri zaman padişah değiştiren yeniçerileri kaldırmış lan. daha ne olsun?

  • 15. 2 aralık 2015 katar ile vizelerin kaldırılması

    aynı zamanda bundan önce katar'a vizeyle girdiğimizi öğrendiğimiz gelişme. vay amk.

  • 16. 2 aralık 2015 san bernardino saldırısı

    nolmuş ne bitmiş diye okuyayım diyorum 3 entryden biri "umrumda değil, sikimde değil".

    bu kadar atarlı ergen bir justin bieber konserinde iki ekşisözlükte bir araya gelebilir herhalde. çok merak ediyorduk sizin umrunuzda mı diye zaten iyi oldu

  • 17. çocuk sahibi olmak

    daha evvel uzun süre oğlum olsa ne oluru düşünmüştüm. şimdi şimdi kızım olsa nasıl oluru düşünüyorum. çok acayip değil mi aga? mesela benim bir abim var, adam kızı olduktan sonra denyolukta dünya markalığından sezen cumhur önal'lığa döndü. adam adeta bir ruh adamı, adeta bir sanatçı. nasıl değiştirir bir kız beni çok merak ediyorum. gerçi benim çocuk sahibi olmak gibi bir derdim de yok ama acaba nasıl olur diye düşünmek çok güzel. bi bana mı öyle geliyor acaba. yok lan yok, çok güzel. öhm.

    olmuş bir tane kızım, almışım ilk defa kucağıma mesela. hatuna, çocuk doğurup da kafasına takmayanı dövdüklerini tahmin ettiğim kurdeleden almışım. kırmızı. bizimki kendini gülşen bubikoğlu sanarken, ben kucağımdaki çocuğa bakıyorum. okuduklarım aklıma geliyor. erkeklerin çok büyük bir kısmı, çocuklarını kucaklarına aldıklarında herhangi bir şey hissetmez. sevgi zamanla gelişir ve temeli paylaşımdır. ben de çocuğa nötr olanlardanım demek ki. öyle bakıyorum. kendi çocuğuma bakar gibi değil, herhangi bir çocuğa bakar gibi bakıyorum. annelerin çoğunun çocuklarının güzelliklerini yersiz abartmaları geliyor aklıma. 3 kilo bi şey, 50 cm boyu var. tipe bak.

    vakit geçiyor, iletişim başlıyor aramızda. akşam alıyorum kucağıma işten gelince. bakıyor böyle yüzüme bön bön. sağıma soluma bakıyorum, hatun içerde. ne ayaksın lan sen diyorum, hala bakıyor. hehe, tipe bak lan diyorum. sonra iyice darlıyor kucağımda beni. oturmayı öğrendi diye televizyona doğru oturtuyorum bunu. arkadan da kesiyorum ne yapıyor diye ara ara ki düşmesin, başıma iş açmayayım. reklamlara bakıp kahkaha atarken çocuk, birden bana bir dönüyor ve gülümsüyor ki aklım çıkıyor. bu çocuğa nasıl der insan güzel değil diye. dünyanın en güzel çocuğu bu olmalı diyorum. hatta dünyanın en güzel insanı bu. oha.

    yaş 3-4. oğlanı parka götürdüysek kızı da götürelim parka. gitmeden tembihliyorum bunu, git güzel kızlara sırnaş. kaç yaşına geldin babana bi faydan olsun diyorum. anneme söyliycem diyor. adını söyleyemiyor, adımı söyleyemiyor ama maşallah anasına her şeyi söylüyor. yapma etme güzel kızım diyorum, baba şaka yaptı sana diyorum. çukulota al bu iş huzur içinde çözülsün diyor. ataya babaya saygı yok diye söylene söylene bakkala gidiyorum. bakkal, beni her gördüğünde seviniyor. bütün yollar bakkala çıkıyor.

    aradan zaman geçiyor, kız da büyüyor elbet. 9 yaşında. okula gitmeler filan. bilmediğini bana danışıyor. matematiğin resmen anasını sikmişler ama çocuğun ahlakı bozulmasın diye he babam, evet babacığım filan diye idare ediyorum soruları. sonra birden ersin diye bir pezevenk peydah oluyor akşam ders çalışmalarımızda. ersin şöyle, ersin böyle, ersin aşağı ersin yukarı. ersin basketbolu en iyi bilenmiş, çok çalışkanmış. ersin'i de bilmesem gam yemeyeceğim ha. taş çatlasın 1.40, 30 kilo bi şey. vursan yarısı boşa gider. işkilleniyorum, işkilleniyorum, sonra dayanamıyorum ve hatuna soruyorum çünkü ben çok kazak bir erkeğim, öyle kıza sorup şımartmam; nedir bu ersin denen adamın haneme bu denli girmesinin sebebi diye, bizimkisi hoşlanıyormuş ersin'den. çıldırıyorum. ne demek hoşlanmak ya. 9 yaşında çocuk hoşlanmaz. bizim zamanımızda hoşlanma mı vardı. gelir ailesi, münasip şekilde tanışırız diyorum. hatun beni dehliyor, anenelerimiz hiçe sayılıyor. ersin, seninle de veli toplantısında görüşeceğiz. ölümcül kaplan tekniğim şu anda çok tehlikeli seviyelerde, o zamana kadar muhtemelen master roshi seviyesine gelirim.

    gün geçiyor, zaman geçiyor, kız 15 yaşına geliyor. regl midir nedir, onu bir şekilde halletiler herhalde. konuşmak zorunda kalmadığıma çok memnunum. ne diyeceksin ki çocuğa. "şimdi kızım, regl dediğin çok doğal bi şey. yanisi kafana takmıyacan hacı" diyemiyorsun. insanlar belli yaşa gelince vücutlarında bazı değişiklikler olur? cık. bu çocukların 18 yaşında doğmaları lazım. neyse, her şeyi de biz mi halledeceğiz canım! hatun hallediversin. ergen olunca maalesef garip afralar, tafralar, kişiliği koyacak yer aramak, agresyon. bobo beni anlamıyorsun. evet, anlamıyorum. nedir yavrum senin derdin diyorum. off, diyo içeri gidiyor. şimdi erkek olsa, hani bizim pederden de bildiğim bazı taktikler var. onlarla bir şekilde yerimizi yaparız ama kıza bir şey de denmiyor. hatuna diyorum nedir bunun olayı diye, yine oğlan meselesi. mert. bu kız benim pantolon değiştirmemden çok oğlan değiştiriyor, daha ersin'i kabul edemedim kimdir bu mert denen densiz diyorum, bu kız nereden buluyor bu kadar oğlanı, biz bu kızı anadolu lisesi diye kazara torna tesviyeye mi yazdırdık diyorum, ben bu kadar oğlanı askerde görmedim diyorum, fakat yine çirkin bir şekilde sepetleniyorum. hatun içeri gidiyor, artık ne konuşuyorlarsa bilemiyorum, geri geliyor ve evime, haneme, mahremime, elin herifinin yemeğe geleceğini söylüyor. oğlum ben mr cingılbört müyüm lan, ne işi var elin adamının evimde desem de sözüm dinlenmiyor. kız gitmiş tanışmış, oğlan da bizle tanışacakmış. oğlan olsaydı güreş ediyoruz ayağına 2 künde çekip hırsımı alırım ama vuramazsın da, kız çocuğu. allah'ım daha neler göreceğiz.

    o karanlık cumartesi günü, dünya güzeli kızım, mert denen zibidiyi getiriyor evime. mert. tam tahmin ettiğim gibisin. cölelenmiş saçlar. ben oldum tavırları. iğrenç bir ses tonu. insan değil elyın. çocuk değil manda yavrusu. her fırsat bulduğumda ters ters bakıyorum buna ama mert denen antilop siki daha sözsüz haberleşmeden bihaber. rahat ol ama mert, akşam daha bitmedi. bizim kızla hatun mutfağa gidiyorlar, işte aradığım fırsat;

    -evet delikanlı. meslek?
    +öğrenciyim amca.
    -öğrenci mi? haha! seni zavallı. geçimini nasıl sağlıyorsun peki?
    +baaamdan harçlık alıyom. haftalık.

    aslında hakettiği baaanın amına koyim ama diyemiyorum. ayıp.

    -peki baandan aldığın harçlıkla evini nasıl geçindireceksin?, diyorum. susuyor.
    -bak delikanlı, ben lafı uzatmayı sevmem. kızımı peşini bırak, sana 30 tane kola alayım, diyorum. yine sukunet. fakat yüzü düştü.

    öyle boynunu büktürürler mert efendi. akıllı olacaksın. 1-2 saat oturuyor mert suratı asık halde, sonra da siktir olup gidiyor. hatun, çocuğu evine bırak dese de biz daha ölmedik lan, diyerek bu salvodan kurutuluyorum. artık kızın peşini bırakır piç.

    ertesi akşam, ben tam da her şeyi halletmişken, artık yastığa başımı rahatça koyacağımın hayali ile eve girmişken, kızım höykürerek üzerime saldırıyor. lanet olasıca mert ötmüş.

    -babaaaaaağ! babaaaaağ! mert'e nasıl dersin öyle şeyler?
    +kim demiş ya?
    %ne oluyor kızım? selçuk, nedir mesele?
    -anne, babam mert'e benden ayrılırsa 30 kutu kola alacağını söylemiş.
    %selçuk, ne kolası ya? kaç yaşında adamsın, utanmıyor musun?
    +hayatım, para vereydim de sonra parayla ne yaptı diye onu mu düşüneydim. hayret bi şey. her türlü pislik var. hap alır, ot alır. zaten it kopuk bir oğlana benziyor, benden bulmasın belasını.
    -baba, mert'i rahat bırak. biz birbirimizi seviyoruz.
    +ya bırak kızım ya. bi benim aşkım satılık değil bile demedi. ayhan ışık filmi seyretmemiş oğlandan sana hayır gelmez.
    %- selçuk/baba, saçmalama. bıdı bıdı bilmem ne. -hep bir ağızdan, anlamıyorum yine-
    +eeh, sikerim lan mert de mert. başlarım mert'inize.
    %selçuk evde küfretme, çocuğun ahlakını bozacaksın!
    +niye? kolçıstır düşeşi mi bizim kız. benden habersiz kızı natingım prensiyle mi nişanladın. evde duymasın, sokakta duymasın. ilk duyduğu yerde düşsün bayılsın. tövbe tövbe.

    bu kadar makul argümanlarıma rağmen yine ben haksız oluyorum. kız da mert bi benim aşkım parayla satılamaz demedi diye benle tam 15 gün konuşmuyor. yapay sevda bunlarınki arkadaş. anlatamıyorsun ki.

    sonra çevrilen yaprak sayfaları, geçen günler, aylar ve hatta yıllar. okuldan mezuniyetini de gördük. tüm ahmakça hareketlerime rağmen iyi bir insan yetiştirdik diyorum hatuna, kızım 200 metre önümde kepini atarken. meslek sahibi, bana bağımlı değil artık diye üzülürken, artık kimseye muhtaç olmayacak diye gururlanıyorum. kalem gibi doğru olsun istedik hep çünkü. sonra bir akşam, bu sefer aracısız, kendi geliyor. biri var diyor, hayatlarımızı birleştirmek istiyoruz. seçimini sorgulamayacağımı, nasıl mutlu olacağına inanıyorsa ancak arkasında olacağımı söylüyorum. gözleri doluyor. sonra dünyadan yok olsun diye umduğum onlarca adetin hala tekerrür ettiğini, tedavülde olduğunu görüyorum hayretle. önce oğlanla tanışacağız. ali diye bir elaman, zibidinin biri. ya tamam kızın seçimine saygı gösterelim, suretle şaka olmaz, euzubillah küfre girer filan da bu bildiğin at hırsızı diyorum hatuna, teksas'a girerse sorgusuz sualsiz vururlar bunu diyorum. diğer taraftan sakın kıza söyleme diye tembihleyecek kadar da anlıyorum kadın ruhundan.

    isteme diye evime geliyorlar bir başka kara cumartesi, kalabalık değil kabile. at hırsızı kılıklı ali'nin eşi dostu da at hırsızı kılıklı oluyor. armut dibine düşmüş, mendel bu günleri ta 200 yıl önceden görmüş. bir sürü anlamsız prosedür geçiliyor ve uğurluyoruz yeni akrabalarımızı. akşam, yastığa kafamı koyduğumda belki 30 senedir ilk kez bir kadın için gözlerimin dolduğunu hissediyorum. hatuna, " mert de iyi çocuktu aslında" diyorum. "hala çocuk gibisin" deyip gülümseyerek uykuya dalıyor. benim gözüme uyku girmiyor.

    çünkü bugün, ihtiyarlığımın ilk günü; ve ali, senden nefret ediyorum.

    düzeltme: dogubatisentezi'nin uyarısı ile sezen cumhur öner değil, önal.

  • 18. erkeklerin kız seçerken kriterleri

    cumartesi kısmetse benim kız dünyaya gelecek, tek beklentim sağlıklı olması.

  • 19. binanın içinde roketle kendini vuran ışid'li

    her islamcıda olduğu gibi zekası göz kamaştırmıştır.

  • 20. eskisi gibi saygın olmayan meslekler

    (bkz: öğretmenlik)
    (bkz: polislik)
    (bkz: doktorluk)

    özetle devlet memurluğu.

  • 21. bana mert derdi

    cumhurbaskanimizin attigi triplerle arasini bozdugu putin'den bahsederken kullandigi bir cumle.

    (bkz: bana kedicik derdi)
    (bkz: icip icip putin'i aramak)

  • 22. erdoğan'ın putin'i şamar oğlanı yapması

    kulak, göz ve nevi organların beyin ile entegrasyonu yerine, dünyayı sadece göt deliğinden algılayan 46 kromozomlu sanrısıdır.

  • 23. avrupa'da tuvalet sonrası el yıkayanların yüzdesi

    guzel ve ovunulecek bir durumdur. ulkenin cogu alanda boktan bir durumda olmasi boyle bir gercekle alakali degildir. guzel bir veridir.

    medeni olan kisimlarimiz da varmis iste.

    insanlarin neyden niye rahatsiz olduklarini anlamak mumkun degil. adam bu haritaya sevinen var diye rahatsiz oluyor. ciddi ciddi rahatsiz oluyor lan bildigin... var mi boyle bir sey allasen?
    bana biriniz cikip mantikli bir aciklama yapin la nesi rahatsiz etti bu haritanin?

    edit: aktroll diyecekler bir zahmet baksinlar her gun kime sayip sovuyorum.

  • 24. 2 aralık 2015 ankara kar yağışı

    doğrusu 2 aralık 2015 ankara'daki tuhaf hava olayı olan başlık. çalıştığımız binanın prefabrik olması sebebiyle yerinden sökülmesinden korktuğumuz korku filmi gibi bir hava olayı, çok güçlü fırtına, dolu, yağmur, kar, gök gürültüsü vs. her bi bok var. rusya yabmış olabilir. bu arada gök gürültüsü de bi tuhaf hiç durmaksızın çatırdıyor.

  • 25. steam

    senelerce age of empires 2'nin , gta'nın, cs'nin korsanını oynadım ve şimdi çok şükür para kazanıyorum. hiç oynamayacak bile olsam satın alıyorum bu oyunları. bir şekilde borcumu ödemek için.

    senelerce oynadığım age of'a 3 lira 20 kuruş vermişim çok mu?
    ya da cs:go'ya 12 lira vermişim. fiyatlar bu durumdayken hala korsana yöneliyorsan sorun bende değil sende dostum.

  • 26. the guardian'ın erdoğan ve gollum haberi

    gollum ve erdoğan ın yanyana durdukları görselin altına "erdoğan (left)" yazmaları bizi ne kadar ciddiye aldıklarının ispatıdır. ashdfahsdhfahah

    http://www.theguardian.com/…dogan-comparison-insult

  • 27. türkiye'deki tıbbi cehaletin boyutu

    ölçülebilen bir şey olsa avogadro sayısından büyük bir değerle ifade edilirdi bu.
    kansere bıçak mı vurulur hoca diyeni mi ararsın, şifayı hacıda hocada şıhta şeyhte arayanı mı.
    75 yaşındaki adamı suyu faydalıdır, her derde devadır diyerek bir dağın başına bir çeşmeye götürüp de adam fenalaşınca ortalığı velveleye verenleri mi ararsın, atadan dededen kalma yöntemlerle hastalığın iyice anasını avradını sikeni mi. kutanöz leishmaniasisi(şark çıbanı) şıha emdirdiğini iddia eden insanlar gördü bu gözler. bu daha okumamışı. okumuşu da bi ayrı beter, hocam bana şunu yazsanız diyen arkadaş, semptomlarına google'dan bakan zat, her şeyi kansere yoran şahıs, hiper agresif hasta yakını, bi siktir olun gidin la? aslında bunlara vereceksin reçeteyi, yaz ulan istediğin ilacı diyeceksin, sorumluluk kalkacak senden, en temizi, yemin ediyorum en temizi.

    aloe vera, acai berry, dulavratotu, 6 kavanozu 10 liraya olan bal, lokman hekim dükkanı, çerçiye umudunu bağlayan halkım. bir maddeyi ilaç veya zehir yapan şey dozudur. biz demiyoruz ki sana o yediğin keçiboynuzu mala gitmiyor, ne kadar yediğini bilmezsen elinde muhtar kellesiyle gelirsin diyoruz, hastalığının muhtemelen farmakolojik olarak çalışılmış bir ilacı vardır, onu alsana yahu?

    gelelim en sinirlendiğim kısımlardan bir ötekisine. antibiyotik mevzusu kadar türkiye'de yanlış anlaşılmış çok az şey vardır. bu bok sadece bakteri öldürür, hepsi bütün bakterileri de öldürmez, her birinin kendi özel etkinlikleri vardır. gereksiz antibiyotikler bitirecek bizi, seni beni değil, insan ırkının amına koyup geçecekler, sen hala antibiyotik lazım değil dediğimde gidip başka doktora yazdırıyorsun. sayın başka doktor arkadaşım, senin de ticari kaygının da amına koyarım, lütfen hastaya gereken ilacı yaz, sana süper doktor, efsane doktor demeseler de olur, sonra her şeye dirençli overlord tank gibi bakteri görünce kara kara düşünme ben ne bok yiyecem diye, bunu yapan sensin, benim, biziz, teşekkürler.

    kişisel istatistiğimdir, size bir hasta geldiğinde, sigara bırakma ihtimali %1'den azdır, kilo verme ihtimali %3-4 civarındadır, ilaçlar-buraya sonra da değineceğim- en iyi ihtimalle hastaların %50'si tarafından doğru şekilde kullanılmaktadır. hastalık azdığında suçlanacak kişi %5 ihtimalle allah, %95 ihtimalle de doktordur.

    tansiyon ilacı tansiyon düşer düşmez kesilmez, şeker ilacı şekeriniz bir seferlik düştüğünde de sonraki günler devam edeceğiniz şekilde yazılmıştır. hayır kızım, o psikiyatrik ilaçlar sen kafan estiğinde on tane yut, esmediğinde birden bırak diye yazılmadı. hayır beyefendi, sigara içerseniz nefes darlığınız kesinlikle devam eder, evet nargile de buna dahildir, hayır teyzeciğim, sen günlere gidip pasta gömdükçe ayağımın ağrısına bir çözüm bulamadı hiçbir doktor diye gelme boşa, senin başın akılsız, cezayı nerenin çekeceği belli.

    bunlar da ufak notlar
    -sizi oradan oraya keyfimizden yollamıyoruz. bölümüyle alakalı patolojileri bölümlerinin uzmanları daha iyi değerlendireceği için gitmenizi istiyoruz. dermatoloğa gidip de sivilce tamam da benim kalbimde de bir sancı var dediğinizdeki beklentiniz nedir yani? gelmişken bi de şuna bak diyosun da, tatmin olacak mısın ki?
    -8 saatlik bir mesai 480 dakika eder, ben 100 hasta bakıyorsam bu işemeyi sıçmayı hesaba katmazsan hasta başına 5 dakika eder, bizi de başından kovdu, savdı demeyin, emin olun biz hepinizden çok istiyoruz günde 15 tane hastayla çaylı börekli muhabbet etmeyi.
    -hayır ersan enişte, sana iki haftalık rapor yazamam
    -ulan eczacı bana bak. benim ilaç yazdığım hastaya "abi bu sana ağır gelir yeaa" diyorsan, ben oraya gelip ağzına sıçtığımda da beni şikayet etmeyeceksin. senin işin o ilacı vermek, yoksa "içeriği aynı" muadilini vermek. daha pahalı diye parasetamolün yanında -atıyorum-sisplatin içeren abidik gubidik bileşiklerinden verme hastama amına koyim.
    -bir insan aynı anda bir hastayı ameliyat edebilir. bir mr cihazı bir hastayı görüntüleyebilir. niye bize bu zamana sıra verdiniz diye sormayın, suratıma gelip ben salağım diye bağırsanız ironi yaptığınızı düşünürüm, bunu yapınca sizi direk rehabilite edilemez sınıfına alıyorum. ulan demek hasta var ki sıra var, ne demek niye üç ay sonra, mr cihazı babamın mı ben seni içine sokup sabaha kadar çekeyim?
    -hayır kuzenim fatmanur, sana iki haftalık rapor yazamam.
    -doktor doğrusunu gösterdikten/yaptıktan sonra, doktor gider gitmez kendi bildiğini yapan hasta yakınları/hastalar. yapmayın ulan şunu. sen mesela yeni anne, sarma bebeğini kundağa, çıkaracan kalçasını ördek gibi dolanacak çocuk sonra senin yüzünden. sen güzel abicim, bu gitmiyor omanagoyim diyerek vurma serumun hızını dibe.
    -sırada önceliği olan insanlar şunlardır: acil vakalar, engelliler, hamileler, 65 yaş üstü ve 7 yaş altı insanlar, şehit yakınları ve gaziler. ben ilçeden geliyorum, benim işim acele, benim canım yanıyor diye kavga çıkarmayın, ulan daha sıra beklemeyi bilmeyen milletten neler bekliyorum ahahahah.
    -hayır yeğenim ahmet furkan, raporunu bir sikerim, seni iki, git ulan okuluna pezevenk. adam olmayacak abla bu çocuk.

    edit1: komşuyu nasıl unuturum! komşu denen kişi tıbbın tıbbiyenin tıbbiyelinin en büyük düşmanıdır, verdiğiniz diyabet ilaçlarını bunlar zehir diye çöpe attırır, acı çay ile şekerin düşebileceğine hastanızı ikna eder. hastanızı bir ay sonra komada ziyaret edersiniz, yakını size saldırır.
    edit2: çaylaklardan harika şeyler geliyor, buraya ekleyeceğim.
    -yanığa salça sürecek rezalettedir - sesiniduymakistedim
    -zieve'nin yazdıklarını okuyun, hepsi her gün yaşadığımız şeyler.

  • 28. libidosu yüksek olduğu düşünülen ünlüler

    (bkz: billur kalkavan)

  • 29. trafikteki türk gelenekleri

    arabayı yolda yürürken görülen arkadaşın üzerine sürmek.

  • 30. tinder

  • 31. esrarın kanser hücrelerini öldürmesi

    (bkz: kova vurmaktan kanserim öldü)

  • 32. wesley sneijder'in görüntülü analizi

    not: her pozisyon için iki link var. imgur ve gfycat.

    galatasaray’ın sürekli hatalarına göz dikmekten sıkıldım. amacım eksiklikleri ortaya koyup takımın gelişmesi için kamunun dikkatini çekmek olsa da, durmadan kara bir tablo çizmek hoşuma gitmedi. bu doğrultuda, yeni konumuzun baş aktörü; wesley sneijder oluyor.

    29 kasım 2015 kasımpaşa galatasaray maçında wesley sneijder’i ele alıyoruz. kişisel fikrime bakacak olursak; sneijder, ortalama oyununun biraz altında kalmış bu mücadelede. böyle düşünmemin nedeni; sneijder’in ikinci yarının son 30 dakikasında pek ortalarda görünmemesi. tabii bunda galatasaray’ın takım halinde oyunun kontrolünü kasımpaşa’ya kaptırması da büyük etken. sneijder, takımının oyun kalitesi ile doğru orantılı olarak performansı değişkenlik gösteren bir adam. bir önceki analiz için; (bkz: burak yılmaz'ın görüntülü analizi)

    http://i.imgur.com/divxidv.gifv
    http://gfycat.com/gregariousblackandwhitediscus
    ilk pozisyonumuz. henüz 5. dakikada sneijderlik bir pas ile burak’ı kaleci ile karşı karşıya bırakacak fakat kasımpaşalı oyuncu topu –büyük ihtimalle- koluyla kesiyor. top geçmediğinden bilemiyoruz, belki pasın şiddeti biraz fazla da kaçmış olabilir ancak elimizdeki veriler(görüntü), sneijder’in oyunun hemen başında skoru değiştirebilecek hamlelerde bulunduğunu gösteriyor.

    http://i.imgur.com/t9rkgc4.gifv
    http://www.gfycat.com/talkativevaluablebarebirdbat
    bir dakikalık saygı duruşunu hak eden bir ara pas. zaten sözlükte de çokça dile getirilmişti maç saatinde bu pasın güzelliği ama insan bakmaya doyamıyor ya. bakın, taa ordan topu takım arkadaşının ayağına getirmeyi başarmayı geçtim; sen şöyle bir ileriye doğru bakıp o arayı nasıl görebiliyorsun? sahadaki tüm futbolcular arasında sneijder’in en önemli farkı bu işte. mourinho boşuna ‘çalıştığım en iyi iki 10 numaradan biri sneijder’ demiyor. burak meselesini hiç açmayalım, daha önce konuşmuştuk, şu güzel ortamı bozmaya gerek yok. forvetiniz crespo ise şöyle sanat eseri bir bitirici vuruşla sonlanıyor ve internet aleminde pası atan adam göklere çıkarılıyor. burak ise...

    http://i.imgur.com/zzkqoqd.gifv
    http://www.gfycat.com/…aldemandingafricanclawedfrog
    sneijder’in alışılagelmiş ortalarından biri. bence bir futbolcunun ters ayağını iyi kullanamaması büyük eksiklik olmasa da, iyi kullanabilmesi büyük avantaj. daha dakika 12. 12 dakikada oluyor tüm bunlar. 12 diyorum. tabii ki mustafa denizli’nin burak karşısındaki çırpınışlarını da es geçemezdim bu pozisyonu aktarırken.

    http://i.imgur.com/i2jhjkd.gifv
    http://www.gfycat.com/…lphysicalamericanindianhorse
    yine burada da es geçemedim. emre çolak’ın pas yeteneği çok yüksek. keza podolski’nin de öyle. burak da ayağını düzgün kullanınca bu tür paslaşmalar olağan hale geliyor ama galatasaray’da kırk yılda bir görüyoruz şunu. çünkü aynı pozisyonu tekrar oynayın desek burak büyük ihtimalle o basit görünen pası atamayacak.

    http://i.imgur.com/h5itjph.gifv
    http://www.gfycat.com/agonizingformalconch
    sneijder’i övelim diye saçma sapan beşiktaşlı romantikliğine de bürünmeyeceğim tabii ki. burada sneijder ekstra bir iş değil, gerekeni yapıyor. galatasaray’da oynayan bir oyuncunun bu pasları atabiliyor olması gerekiyor zaten. fakat sabri gerekeni yapamıyor. yine galatasaray’da oynayan bir oyuncunun o topu kontrol etmesi gerekir. arada şanssızlık olabilir ama sürekli aynı hatayı yapıyorsa, takımdan gönderilmelidir.

    http://i.imgur.com/gfl43l5.gifv
    http://www.gfycat.com/waryethicalhackee
    yine çok basit gibi görünen ama galatasaraylı diğer futbolcuların genelde yapmamakta ısrar ettiği tek pas seçeneği... illa ki şöyle bir kontrol edilecek, dönülecek, ondan sonra pas atılacak.

    http://i.imgur.com/awlajxo.gifv
    http://www.gfycat.com/teemingwearyfeline
    sneijder’in topa düzgün vuramama kaynaklı pas hatalarını kolay kolay göremezsiniz. kaliteyi ortaya koyan bir diğer husus da bu. bazen anlaşmazlıklar nedeni ile hata yapılabiliyor.

    http://i.imgur.com/utmamth.gifv
    http://www.gfycat.com/…ablelegitimatelaughingthrush
    sneijder gerektiğinde pres de yapıyor. yine gereksiz bir biçimde topun olduğu yerde bittiğini iddia etmiyorum ama ‘eli belinde’ diye tabir ettiğimiz oyunculardan kesinlikle değil. maç sonlarındaki isyanı da aynı sebepten. adam maçı kazanmak istiyor. bir futbolcuda olması kabul edilemeyecek –fakat birçok futbolcuda olan- vurdumduymazlıktan eser yok.

    http://i.imgur.com/wrv4edk.gifv
    http://www.gfycat.com/…eteflickeringeyelashpitviper
    pozisyonun başında iyi yer alarak selçuk’un kendisine pas atmasını sağlıyor. ardından da emre’ye düzgünce aktarıyor topu. yine görevini yapıyor. emre’ye atmak yerine burak’ı aradan görebilir miydi? bu açıdan anlamak imkansız.

    http://i.imgur.com/zxiyszo.gifv
    http://www.gfycat.com/unfoldedplasticamphiuma
    kimse kusura bakmasın, bu pas hatasını tamamen yasin’e yükleyeceğim ben. abi nereye gidiyorsun? çizgiye tek başına gidip ne yapacaksın orada? o pas geçse bile ne olacak yani? yaklaşsana sneijder’e. top ayağında kalsın, ki takım çıkabilsin.

    http://i.imgur.com/q5a5ct9.gifv
    http://www.gfycat.com/slimdefenselessantelope
    bunu da farklı amaçla aldım. çünkü futbolda teknolojinin kullanılmasını istemeyen karşı takım taraftarı kim varsa, görsün de içimin yağları biraz daha erisin. umarım buna benzer pozisyonlar beşiktaş’a, fenerbahçe’ye falan da olur. hakemin kafasını az sola oynatması yüzünden pozisyonu süzmesi zorlaşıyor. tam çizgiye hizalanıp topu direğin solunda veya sağında görmesi ile gol kararını verebilecekken o hafif kafa kayması ile maçın kaderi etkileniyor. siz daha ‘futbol hatalarla güzel’ demeye devam edin.

    ek yardımcı hakemler dünyanın en gereksiz icadı. bi haltı göremedikleri gibi orta hakemin de tereddüte düşmesine yol açıyorlar. bu pozisyonda orta hakem bir şekilde çizgiyi geçtiğini görse bile nasıl versin?

    http://i.imgur.com/cjiuj2v.gifv
    http://www.gfycat.com/antiquehilariousduckling
    galatasaray’da bir de topun kendine gelme ihtimalini fark ettikten sonra pas açısı yaratmayan futbolcu sorunu da var. elektrik direği gibi top bekleyen futbolcular yüzünden bu takım iyi oynayamıyor.

    http://i.imgur.com/ykcmipq.gifv
    http://www.gfycat.com/simpleripeguillemot
    burada galatasaray neredeyse sneijder yüzünden gol yiyecekti. pozisyonun bir dakika öncesinde hakan balta topun önünde durdu diye kendisine sarı kart gösteren hakem, rakip topa ayağını uzatmasına rağmen devam kararı veriyor. yazık lan sneijder’e, bir de bunlarla uğraşıyor.

    http://i.imgur.com/jviyjf1.gifv
    http://www.gfycat.com/limpingboldbittern
    umut bulut vs wesley sneijder. sneijder resman sadece bakarak rodriguez’in öne çıkmasını sağlıyor. her kasımpaşalının başında bir galatasaraylının olduğunu da bildiği için topu ayağında bulunduran oyuncuya koşuyor çünkü rakibinin topu ileri vurmaktan başka şansı yok. her pozisyonda topu kapacağım diye deli dana gibi koşmaya gerek yok yani. boşu boşuna kendini yormaktan başka bir işe yaramıyor.

    http://i.imgur.com/nftwokw.gifv
    http://www.gfycat.com/…eeablescaryblackfootedferret
    sneijder’in maçta yaptığı en saçma hareket. kesinlikle iyi şut çeken bir oyuncu. ceza sahasının dışından çok etkili vuruyor ama bu kadar çaprazdan vurmak da abartı. gerek yok canım benim.

    http://i.imgur.com/ypdj8pz.gifv
    http://www.gfycat.com/spicydelicioushookersealion
    selçuk vs sneijder. burada selçuk ayağında top tutmakla yanlış yapmadı bence. sadece iki oyuncu arasındaki tarz farkını göstermek istedim.

    http://i.imgur.com/o2qam9s.gifv
    http://www.gfycat.com/opulentconfusediberianmole
    sert gelen topu arkadaşının önüne doğru bırakmak öyle kolay değildir.

    http://i.imgur.com/tsbldcl.gifv
    http://www.gfycat.com/…riencedartisticfreshwatereel
    yine ‘gerekeni’ yapıyor. saçmalamıyor.

    http://i.imgur.com/fnolnjg.gifv
    http://www.gfycat.com/torntamecygnet
    top kendisine gelmeyince verdiği tepkiyi seviyorum sneijder’in. kendine boşluk yaratmaya çalışmış, o topu istiyor, güzel bir atak yaratabileceğini düşünüyor. olmayınca üzülüyor. bu karakterdeki insanlarla maç kazanılır işte.

    http://i.imgur.com/texppbu.gifv
    http://www.gfycat.com/honoredbluegoshawk
    yine anlaşmazlık nedeni ile kaptırılan bir top. gerçi daha çok sneijder ‘anlaşamayan’ taraf. aradan, penaltı noktasına doğru oynamayı düşünse, podolski’nin güzel koşusu golle sonuçlanabilirdi. savunma da araya girebilirdi tabii ki ama denemediği için bilemiyoruz.

    sneijder’in kasımpaşa maçındaki performansı buydu. başta da belirttiğim gibi ikinci yarının sonuna doğru –takımın da etkisiyle- silik bir görüntü çizse de maçın sonucunu değiştirmeye yönelik birçok hareketi olmuş, sevgili 10 numaranın. kısacası; galatasaray’a bir sneijder az geliyor, farklı mevkide bir tane daha lazım.

  • 33. 2 aralık 2015 recep tayyip erdoğan'ın istifası

    kuzenim almis petrolu

  • 34. metro grossmarket

    konu gıda ise tek favorimdir. genelde zor bulunan ürünleri burada kolaylıkla bulursunuz. son gittiğimde aziz başkanla karşılaşmıştım, hemen yanına gidip messi'yi göstererek "başkanım bunu da alalım mı" dedim. sağolsun kırmayıp "at avabaya" dedi.

  • 35. orhan pamuk'un gerçekleri çatır çatır söylemesi

    aklı başına sonradan gelen "kandırılmış" aydınlar treninin son vagonunun yedek tekerleği.

    sen bunları 10 yıl önceden görememişsen zaten aydın değilsin, bizi boşa meşgul etme.

  • 36. 2 aralık 2015 dolar kuru

    salatalıkların yurt içi hacmindeki artış sebebiyle, troll entrylerinde pozitif ivme gözlemleniyor.

  • 37. 2 aralık 2015 pkk'nin mardin eylemi

    her zaman olduğu gibi ilgi çekmeyecektir. yani vaziyet falan almayın, burası karışmaz.

    buranın karışması için, askerin, elinde nükleer başlıklı füze tutan teröristi öldürmesi gerekirdi ki, hdpliler bizlere insan hayatının önemini anlatan, füze taşısa bile onun da insanlığından dem vuran kompozisyonlar yazsınlar.

    buranın karışması için, bir baro başkanının, ydg-h'nin de bunlar bizden diyerek sahiplendiği iki teröristin yarattığı çatışmada ölmesi, bunun apaçık videoya alınması ve bütün bunlara rağmen yine hümanistlerin, meşhur saçma komplo teorilerinden (kurusıkı muhabbeti gibi) bazılarını üretip sonucunda katilin devlet olduğu tespiti yaptığı yazılar yazması gerekirdi.

    tek tek örnek verip uzatacak mecalim yok. durmadan insanlıktan dem vurup ota boka onurumuzdur, ölümsüzdür güzellemesi yapan özde barbar, sahte hümanist, solcu ve kürtçü hdplilerin dikkatini celp etmekte kıstas fırat simpil ya da şeyhmus sanır gibi katledilmek değil, ava giderken avlanan ali ödük gibi katil ama onlardan olmanız gerek. bkz

    özetle, boşuna panik yapmayın, bu uzman çavuş ne ortalığı karıştırır, ne kimsenin onuru olur, ne bu şehidimiz için insan hayatının önemini anlatan yazılar yazılır.

  • 38. 2 aralık 2015 lavrov'un görüşmeyi kabullenmesi

    (bkz: kabullenmek ney lan)
    kabul etmesidir o kabullenmesi olsa duramazsın!

    edit: yalvar yakar görüşme talep et, bi şekilde muvaffak ol, sonra "kabullendiler" diye başlık aç. komik seni, git erzurum tarafını kandır kardeş, burda yemezler...

  • 39. aziz sancar'ın galatasaray'a üye olması

    üyelik belgeleri eksik imzalandığı için gerçekleşmemesi muhtemeldir.

    (bkz: cimbom tersten fakslar)

  • 40. recep tayyip erdoğan

    bana sürekli henry kissinger'ın diplomasi kitabındaki şu pasajı anımsatan cumhurbaşkanı.

    --- spoiler ---

    reagan’ınki hayret verecek bir performanstı; akademik gözlemcilere göre ise, hemen hemen anlaşılmaz bir şeydi. reagan’ın hiç tarih bilgisi yoktu ve bildiği kadar tarihi, inatçılıkla koruduğu önyargılarına destek olarak kullandı, incil’deki kıyamet günü ile ilgili pasajları, olacakların tahmini olarak kabul etti. anlatmaktan hoşlandığı birçok tarihi anekdotun aslı yoktu. özel bir sohbette, gorbaçov’u bismarck’a benzetti, iddiasına göre, her ikisi de benzer iç engelleri, merkezden planlanmış ekonomiden serbest pazara doğru hareket ederek aşmıştı. ortak bir dost vasıtasıyla, bu akıl almaz benzetmeyi, bir alman muhatabına hiçbir zaman tekrarlamaması önerisinde bulundum. ancak aradaki dost uyarıyı iletmenin akıllıca bir şey olmadığını düşündü, bu benzetmenin
    reagan’ın kafasına daha da çok yerleşeceğinden korktu. dış politikanın detayları reagan’ı sıkıyordu. yatıştırma politikasının tehlikeli olduğu, komünizmin kötülükleri ve ülkesinin büyüklüğü hakkında birkaç temel fikri iyice benimsemişti; fakat mevcut sorunları üzerinde analiz yapmak becerebileceği bir şey değildi. bütün bunlar, bir tarihte kongre kütüphanesinde tarihçilerden oluşan bir topluluğa kayıt dışı olduğunu düşünerek şunları söylememe neden oldu: “reagan’la konuştuğumuz zaman insan kendi kendine şunu soruyor: bu adamın başkan, hatta vali olması kimin aklına geldi? siz tarihçiler, bu derece entelektüel olmayan bir adamın sekiz yıl kaliforniya’ya ve hemen hemen yedi yıl da washington’a nasıl olup da egemen olduğunu açıklamak zorundasınız.”

    --- spoiler ---

    sahiden, bu adamın cumhurbaşkanı hatta belediye başkanı olması kimin aklına geldi?

  • 41. 2 aralık 2015 kastamonuspor 1966 kasımpaşa maçı

    (bkz: beyin yakan başlıklar)

  • 42. destekli sütyene karşı destekli boxer

    olay bundan ibarettir

    işte o resim

  • 43. birini gerçekten sevmek

    zamanını vermeyi istemek, paylaşmayı istemek. hiç kimse gerçekten sevmediği birine zamanını vermez daha doğrusu vermek istemez. ölümlü bir canlının en değerli şeylerinden biridir zaman ve biz birini gerçekten sevdiğimiz zaman onunla paylaştığımız ona adadığımız zamanın lafını bile etmeyiz, oysa verip verebileceğimiz en kıymetli şeyi ortaya koyuyoruz. sevmediğimiz biri olduğu zaman da 1 dk bile boşa geçmiş gibi geliyor.

  • 44. 2 aralık 2015 hürriyet gazetesi sansürü

    (bkz: 2 aralık 2015 rusya savunma bakanlığı açıklaması) ile ilgili saatlerdir ses seda yok. varsa yoksa magazin.

    rusya savunma bakanlığı açıklaması'nın dünyayı ayağa kaldırdığı anlarda aradan 3 saat geçmesine rağmen ana sayfasında yaptığı haberler:

    - türkiye ile o ülke arasında vizeler kalktı
    - yüzünüzde bu belirtiler varsa 4 saatiniz var
    - sezercik cezaevinde
    - gruplardayız allah'ım şükürler olsun

    bu açıklamayı haber yapmamalarını sansür dışında nasıl izah edebiliriz? editörler uyuyor mu yoksa alo hürriyet vakası mı yaşanıyor? yazık.. utanç verici.

    http://www.sozcu.com.tr/…liskisi-iddialari-1000133/

    hurriyet gazetesinin havuz medyasına katıldığına en ufak şüphesi olanlar buyursun 28 kasım 2015 manşeti :

    https://pbs.twimg.com/…ia/cvo9gr2xiaa2rt1.jpg:large

  • 45. ateist olmasına rağmen ahlaklı olan insan

    ancak bir ahlaksiza anormal gelir.

  • 46. hoşlanan kızın adım atmama sebebi

    mahallede gülşah diye bir kız vardı. biz 3 kişilik kanka grubu olarak hepimiz gülşah'a aşıktık. aramızda konuşuyor, durum değerlendirmesi yapıyorduk ve herkes gülşah'ın kendisini sevdiğini iddia ediyordu. ama gülşah da mavi gözlü sarışın bir kız. yani zor bulunan bir türdü. oyun oynarken bazen benim elimi tutar "hadi gel beraber saklanalım" derdi. o an kalbim yerinden çıkacak gibi olur "elimi tuttu kesin beni seviyor" moduna girerdim. ertesi gün gülşah diğer kankalarımdan biriyle duvarda oturup konuşuyor olurdu. işte o zaman "hay anasını ya demek ki yanlış anladım onu seviyormuş:(" moduna yatay geçiş yapardım. bir sonraki gün gülşah bir diğer kankamla görünürdü yolun başında yürüyüş yaparken. "lan s*kecem ha söyle kimi seviyosan" diye kızardım. bize göre gülşah üçümüze de adım atıyordu. kıllanmıştık.

    sonraki hafta gülşah'ın üst mahalledeki erol denen piçle sevgili olduğu bilgisi ulaştı. gülşah bize adımlarken erol'a depar atmıştı. erol da fırsatı değerlendirmiş ve sülün gibi hatunu havada kapmıştı. biz de öyle mal gibi kalakalmıştık. ha belki gülşah hafif meşrep bir kızdı bilemiyorum. belki de adımına karşılık bekliyordu bizden. yine de bu yaptığı çok ayıptı.

    gülşah evlendi almanya'ya gitti. yıllar sonra bile kime adımladığını tartışırdık arada. sonunda gülşah'ın daha o zamandan ne mal olduğunun belli olduğu kanısına vardık. erol da evlendi şişko bir kızla. gülşah boşandı, erol'un iki çocuğu var.

    gülşah şu an türkiye'de. 5 sene kadar önce askerden geldiğimde karşılaştık. öyle içten sarıldı ki "aha valla bana olan sevgisi depreşti" dedim içimden. ayaküstü konuşurken erkek arkadaşı arabayla yanaşıp gülşah'ı aldı ve karanlıkta kayboldular.

    ulan gülşah hiç değişmeyeceksin değil mi :/

  • 47. wesley sneijder

    http://postimg.org/image/hfjtgg67v/

    mizah anlayışı da futbolu gibi on numara olan süper yıldız, süper adam.

  • 48. hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi

    öncelikle ilk ve en önemli sebep aslında senden hoşlanmıyor olmasıdır. *

    -ama nasıl olur bana çok yakın davranıyordu?..

    bununla ilgili bin tane neden sayabiliriz;

    a)sadece muhabbet etmek istemiştir

    b)aranızda sadece iş ilişkisi ya da öğrenciysen sınıf arkadaşlığı falan vardır, fazlası yoktur

    c)aynı arkadaş grubunda olmanız, sık görüşüyor olmanız "özellikle senden" hoşlandığını göstermez

    d)sizden değil, sürekli beraber gezdiğiniz arkadaşınızdan hoşlanıyor olabilir...

    e)...

    f)...

    esas konu hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi olduğu için, buraları hızlı geçelim ama alfabenin bütün harflerini madde madde yazabilirdim çünkü dediğim gibi en büyük neden, hoşlanıyor sanılan erkeğin hoşlanmıyor olmasıdır...

    hoşlanan erkeğin adım atmama sebeplerine gelince;

    1)sizden hoşlanıyordur ama o kadar da bayılmıyordur, siz onun için "eli yüzü düzgün kız" kategorisinde yer alıyorsunuzdur.

    2)ya da daha kötüsü ailecek tanışma, abinizin arkadaşı olma falan gibi bir durum varsa o zaman "allah sahibine bağışlasın" kategorisindesiniz demektir...

    3)sizden hoşlanmakla birlikte en az sizin kadar hoşlandığı 3 tane daha kız vardır, kararsızdır, kim yeşil ışık yakarsa o tarafa gidecektir

    4)internet çağında yaşıyoruz, sizden "birazcık" hoşlanıyordur ama facebook, twitter, instagram, tinder falan derken en az 20 tane kıza daha yazıyordur, üçüncü maddeyi tekrar okuyun...

    5)eğer onunla internette tanıştı iseniz, dördüncü maddenin gerçekleşme olasılığını 100 ile çarpın...

    6)sizden hoşlanıyordur ama bir "bozar"ınız vardır. mesela içinden "ayşe 5 kilo verse aslında çok güzel kız" diyordur ama tabi size gelip bunu söyleyecek hali yoktur...

    7)ya yakın bir arkadaşı ile çıkmışsınızdır ya da siz farkında olmasanız bile onun "çok samimi" bir arkadaşı size sırılsıklam aşıktır. ve siz farkında olmasanız bile, artık kız erkek ilişkileri için olabilecek en kötü kategorilerden biri olan "arkadaşımın aşkısın" kategorisinde yer alıyorsunuz...

    8)biraz havalı bir tipsinizdir ve "bu kız bana bakmaz" diye düşünüyordur...

    9)o an onunla alakalı olmasa bile büyük büyük laflar etmişsinizdir, "erkek dediğin şöyle olacak" ya da "kuzenim bilmem ne korusunda evlendi, çok beğendim, ben de orada düğün yapmak istiyorum" ya da "falanca araba çok güzel" gibi... bu sözleri onun için, ona hitaben söylemediniz ama o üzerine alındı ve şimdi sekizinci maddeyi tekrar okuyun...

    10)çok güzelsinizdir, herkes size hastadır direkt olarak sekizinci maddeye gidin...

    11)kafasında biraz özgüven problemi vardır, ve mesela onunla aynı boydasınızdır ama topuklu ayakkabı giyince ondan uzun oluyorsunuzdur falan. sadece bu bile onu sizden uzak tutabilir. sekizinci maddeyi tekrar okuyun...

    12)ortamlarda ona hiçbir şekilde benzemeyen bir adamdan büyük bir övgü ile bahsetmişsinizdir. direkt sekizinci madde... (evet kıvanç tatlıtuğ dahil...)

    13)arkadaş çevresindeki tipler sizinle ilgili olumsuz bir izlenime sahiptir, "o kız sana yaramaz" falan demişlerdir. niye yaramaz kendi de bilmez ama sizden uzak durur...

    14)çok güzelsinizdir, herkes size hastadır ama adamın kafasında başka bir dünya görüşü vardır. 6 ay sonra yanında türbanlı bir kız görürseniz ne demek istediğimi anlarsınız...

    15)bir önceki maddeyi tersten de düşünebilirsiniz, benim de bir kez buluşup başı açık, gayet zarif makyajlı falan olmasına rağmen ailesinin etkisiyle aktroll ağzıyla konuşan biri olduğunu gördükten sonra bir daha aramadığım bir kız oldu... (tavsiye: adamla siyaset konuşmayın)

    16)sabahtan akşama kadar internette dolaşan ama "internetten bulunan kız yaramaz, bizi bozar" diye düşünen tipler var. onları vallahi ben de çözemedim...

    17)onun bulunduğu ortamdan bir ya da iki kişi ile çıkmışsınızdır, gözünüz aydın, onüçüncü maddeye gidin...

    18)çevrenizde haddinden fazla erkek vardır ya da facebook duvarınızda, sosyal medya hesaplarınızda herkesin göreceği şekilde yavşak yavşak mesajlar yazan, her fotoğrafınızı beğenen bir sürü tip vardır. bu konu esasında "kız arkadaşın adam eksiltme özelliğinin olmaması" dahilinde de incelenebilir ama pekçok "düzgün adam" zaten böyle bir profil çiziyorsanız size yaklaşmayacak, yaklaşacak gibi olanlar da ortak "arkadaşlar" vasıtası ile "o kız sana yaramaz" denilerek engellecektir.

    19)eğer bu durumu yani "gereksiz" tiplerin size uluorta yazmasını arada bir şuh fotoğraflar paylaşarak falan besliyorsanız, tebrik ederim o "düzgün" adamlar atlarına binip gittiler ve siz demirin tuncuna, erkeğin piçine kaldınız... (tavsiye: sırf egonuzu besliyor diye yanınızda tuttuğunuz ama hiçbir zaman çıkmayı düşünmediğiniz "gereksiz" tipleri sosyal medya hesaplarınızdan temizleyin ya da en azından gizlilik ayarlarınızı güncelleyin, bu tipler duvarınızı göremesin, yazamasın, çok isteyen özel mesaj atsın...)

    20)son iki maddeyi tekrar okuyun, zira dört yavşak bir düzgünü götürür...

    21)yine sosyal medya hesaplarınızda acılı arabesk şarkılar, özlü sözler, ortasından kan damlayan gül fotoğrafları, eski erkek arkadaşa laf çarpmalı paylaşımlar çok itici oluyor. bu durum ben bu kızla çıksam, aynı tarz şeyleri bana da yapar mı, bir tartıştık diye beni eşe dosta rezil eder mi duygusu yaratıyor. yapmayın...

    22)size sırılsıklam aşık olsa bile reddedilmekten, sizi kaybetmekten çok korkuyor olabilir...

    23)karmaşık mesajlar veriyorsunuzdur, buna ister naz yapmak deyin, ister taktik deyin, sizin ona karşı hislerinizden emin olamıyorsa adım atmayacaktır...

    24)alakasız bir konuda ters bir laf edip kalbini kırmış olabilirsiniz...

    25)aşktan daha önemli dertleri vardır, hazırlanması gereken bir sınav, maddi sorunlar ya da ailevi meseleler gibi...

    26)depresyonda falandır, canı hiçbir şey istemiyordur...

    27)askere gidecektir, yurtdışına gidecektir ardında birini bırakıp üzülmek istemiyordur...

    28)uzaktasınızdır, uzak mesafe ilişkisi istemiyordur...

    29)eski ilişkisini unutamamıştır...

    30)kafasına takılan bir konu vardır, mesela ondan bir yaş büyüksünüz diyelim, erkekler böyle şeylere takılır...

    31)aslında cesaretini toplayıp adım atmaya niyetlenmiştir, örneğin aynı işyerindesinizdir ve bir gün gelip size "vaktin varsa bir kahve içelim" demiştir ama sizin o an işiniz başınızdan aşkındır ve reddetmek zorunda kalmışsınızdır. gözünüz aydın, adım atmayan adamın bacağını kırdınız, artık hiç adım atmayacak...

    32)şu "piremses" kompleksini bir kenara bırakın, erkekler hayat arkadaşı arıyor, bir şeyler paylaşacak birini arıyor. ingiliz asilzadesi değiliz, beyaz atlı prens değiliz, şatomuz da yok, beyaz atımız da... bilmem ne holdingin veliahtı da değiliz... o yüzden şaka yollu olsa bile prenses lafını duyduğumuzda, prenses nickini gördüğümüzde çok ama çok güzelseniz bile "allah sahibine bağışlasın" diyoruz, güzel değilseniz ne dediğimizi buraya yazmayacağım...

    daha bunun bin tane nedeni olabilir, aklıma geldikçe daha yazarım ama işin ana fikri sizden hoşlanmıyor olabileceğini unutmayın, hoşlandığından eminseniz ve siz de ondan hoşlanıyorsanız da bir zahmet ona yeşil ışık yakın...

  • 49. ateistlerin la havle ve la kuvvete demesi

    (bkz: la havle ve la isla bonita)
    bunu diyor ve sakinleşiyorum.

  • 50. yaran inci sözlük entry'leri

    başlık: sevişirken ingilizce konuşuyorum

    entry: izlediğim erotik filmlerin etkisimi nedir bilinmez sevişirken adeta barack obama kesiliyorum

    @2 yalnız obama elini s.kmiyo

    @3 seni s.kiyor herhalde bu kadar emin konuştuğuna göre