Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. çatapat ingilizcesiyle çok güzel idare etti

  • 2. 17 kasım 2015 polis özel harekat kutlaması

    "başınıza bir şey gelse polisi ararsınız"cı orospu çocukları mesaiye başlasın bakalım.

    türkiye tarihinde tekbir diye böğüren insanlar katliam yaparken (sivas, maraş, çorum, gazi vs) polis hiçbir zaman işini yapmamış, seyretmiştir, hatta kimi zaman katliama katılmıştır.

    orospu çocuğu yavşaklara bak, hayatımız boyunca en fazla 1-2 kez polise işimiz düşecek diye polisi eleştiremeyecekmişiz. yavşak oğlu yavşaklar, yüzsüz orospu evlatları, o zaman katlettiğiniz işçilerin ürettiği malları kullanmayın, eylemlerde saldırdığınız öğretmenlerden eğitim almayın, hastanelerde saldırdığınız doktorlardan sağlık hizmeti beklemeyin, iş güvencesi kalksın diye götünüzü yırttığınız memurlara işinizi vermeyin. aklını, beynini siktimin amip sürüsü ya.

  • 3. buse terim

    hastayım şu çalışıyor ama babasına ihtiyacı yok bu insanların diye humanistliğine. instagram da 1.1 m takipçisi var artık babasına ihtiyacı yok ne demek lan. babası olmasa kim tanır, kim iş verir, kim neden takip ederdi ? babası olmasa nasıl başlayacak o fırsatı ona kim verecekti humanist kardeş ? babasının adı olmasa sosyeteye tasarım yapacak merdivenleri nasıl çıkacaktı hele bi onu söyle bana. insanlar 50 sene çalışıp yamaklık yapıyor da tanınmış soyadları olmadığı için bu noktaya gelemiyorlar, hiç bir şey bilmiyorsan git nişantaşındaki terzileri gez, adam ölmeyi unutmuş hala tırmalıyor orada.

    evet belki hayatının sonuna kadar yan gelip yatabilir ama yapamaz ki çünkü hayali yok, hayal kurmasına gerek olmamış birisinden bahsediyorsun burada, ne isterse hemen kavuşmuş. hayali olmayan insana 1 milyar dolar versen ne yapabilir ki zaten ? dünyanın sonuna kadar yatacak paran olsa ne olacak hayal kuramadıktan sonra ?

    valla kıskançlık falan değil, allah daha çok versin verdiklerini benden almıyorsa sorun yok yani.

    edit buseterim sporlular yesilimi yakip mal mal mesajlarla telefonumun sarjini bitirmeyin. sizi de buse terim ve babasinin egolarini ciddiye aldigim kadar ciddiye aliyorum optum bys

    oha cus editi: olum siz manyak misiniz nasil bir issizsiniz lan yesilim sonmez oldu, karsi arguman sunacagim diye gotunuz yirtilacak. herkese toplu cevap verecegim bunu yaparken de ciddi ciddi parmaklarimi yoracagim sadece bu yazarlarin manyakligi icin yoksa buse denilen hatun hala umrumda degil.

    oncelikle neyi savunuyorsunuz hangi meslegi doktorluk, muhendislik, ogretim gorevlisi ? ulan ciddi ciddi bu meslegin tanimi ne nasil bir uretim soz konusu, yurt disindan elbiseleri toplayip kombin yapmak ne kadar zeka gerektiriyor hele bi anlatin bize ? neymis reklam postu atmak icin iki bin tl istiyorlarmis eeee mal misin verme ? bak istiyorlar diyorsun istiyorum diyemiyorsun he bu rakami sen istiyorsan sana saygi duyarim ama sen bunu diyemiyorsun ki istiyorlar diyorsun, elalemin seyiyle gerdege giriyorsun nasil olacak bu is ? hadi onu da gectim bahsettiginiz kizi turkiye de en cok kazanan sporcunun kizi yani senin su kadar istiyorlar dedigin rakamlara zaten ihtiyaci olmayan omrunun sonuna kadar da para sikintisi olmayacak bir insan. bu demek oluyor ki senin para ornegin buse terim konusunda zaten patates oluyor isin icinde para yok.

    tamam diyelim ki para var o zaman derim ki orda dur yigenim o zaman bu ise baslarken babasinin parasiyla londraya gideceksin dunyanin en seckin kiyafetlerini alacaksin babanin soyadiyla her kapiyi acacaksin sonra ben bu isi para icin yapiyorum diyeceksin oyle mi ? ustune elinde 3-5 binlik cantayla gezeceksin ortalama satis fiyati 50 lira olan bir sirkete koleksiyon yapacaksin ve ben seni basarili bulacam oyle mi ? yahu herseyi gectim kiloyla aldigi kitaplari rengine gore dizip sitesine koydu bu arkadas. icim acidi lan kitaplari rengine gore ayirmak nasil bir saygisizlik o kitaplarin yazarina, hikayelerine, yasanmisliklarina.

    ulan saka gibi ya adam cidden gelmis su kadar reklam parasi istiyor bloggerlar diye savunma yapiyor asafsdadsf

  • 4. düğünde damadı çileden çıkaran gelin 2

  • 5. 17 kasım 2015 dominos pizza rezaleti

    özeti geçiyorum: pizza 100 dakikada gelmiş. sprite istedikleri halde kola getirmişler ve de nişanlısı bu duruma çok kızmış.

  • 6. 17 ekim 2015 seyyar poğaçacı rezaleti

    (bkz: etrafımda bir plaza insanları halkası oluştu)

    sanki satürn'sün amına koyim fsdjhg.

  • 7. 17 kasım 2015 tefal müşteri hizmetleri rezaleti

    sözlük'te her gün bir yenisi eklenen "rezalet" başlıklarında bugün sıra tefal'in olsun.

    ekonomik imkanların hali hazırda belli olduğu ülkemizde, harcamalarınızdan kısıtlayıp imtina ederek satın aldığınız malların hayrını görememeniz için de her türlü etken mevcut.

    10.05.2015 tarihinde tefal'den 780 tl'lik alışveriş yaptım. bu tutara dahil, 228 tl'lik arda serisi'nden teflon tencere ayıplı mal çıktı. ardından yetkili servisine götürdüm. yaklaşık 2 ay sonra ürün bana değişerek geldi. ürünü işten izin alıp çıkarak inceleyemeden, markaya da güvenerek teslim aldım. eve gelir gelmez incelediğimde teflonunun kalkmış olduğunu gördüm. hemen servisi aradım. "getir" dediler. bölgeye geri gönderdiler. bölgede yapılan incelemede çiziklerin kullanımdan kaynaklandığının söylendiğini ilettiler. halbuki ürünü yalnızca paketinden çıkarıp geri koydum. üzerindeki tozlar bile durmakta. o kadar diyeyim.

    müşteri hizmetlerindeki hanım, kesinlikle üründeki hatanın kullanıcı hatası olduğunu söyledi. kesinlikle kabul edemeyeceklerini belirtti. onlara ürünü kullanmadığımı nasıl ispat edeceğimi inanın anlayamadım.

    teknik servis'teki arkadaşlar, eğer gerçekten inceledilerse ve bu ürünün bir defa bile kullanılmamış olduğunu anlayamayacak donanımdalarsa, nasıl teknik servis elemanı oldular? ve benim kendimi inandırmam için ne yapmam gerekiyor? yemin mi edeyim? ki o sinirle ettim de. 4077 sayılı kanunda benim bu ürünü doğrudan iade etme hakkımın olduğu bariz değil mi? üstelik teflonu defolu bir ürünün benim ve ailemin sağlığına zarar vereceğinin bilincinde değiller mi? tefal gibi bir firma bile ticari çıkarlarda boğulup insan hayatını hiçe sayıyorsa daha ne denilebilir, kime güvenilir, benim bir tüketici olarak bu kadar mağdur edilmem normal mi bilemiyorum...

    defalarca ürün aldığım tefal beni bu defa öyle bir hayal kırıklığına uğrattı ki, bir daha asla alışveriş yapmama kararı aldım. ticari çıkarlar yüzünden müşterilerini ve insan sağlığını hiçe saydığını bu kadar yüzüme vurması inanın yenilir yutulur değil. maaşlı çalışanım, sağlığım için kaliteli ürünler tercih ettigimi sanarken hem ekonomik zarara uğruyorum hem de manevi olarak yıpranıyorum.

    ne diyeyim, umarım tefal bu entry'i okur, gerekeni yapar ve "bir tüketici, bir tüketicidir." mantığıyla hareket eder.

    gitti paracıklar. güvendiğim dağlar hep kar.

    edit: teknik servis, teflonu kalkmış ürünü kullanabileceğimi, bir sorun olmayacağını söyledi. teflonu kalkmış ürünü! daha ne diyeyim ya. yok artık! söylenecek söz bırakmadılar! twitter, fb ve instagram'dan da sorunu ilettim kendilerine bu entry ile birlikte. herhangi bir dönüş sağlanmadı.

    edit: soz konusu kanun 4077 değil, 2013 yılıyla birlikte 6502 sayılı kanunmuş efendim. sapiokk'a tesekkurler.

  • 8. yazarların ırkları ve ırklarına göre özellikleri

    türk kürt karışımıyım. elektrik faturası gelince auuuvv diye uluyorum.

  • 9. sözlükçülerin içinde olduğu topluluk fotoğrafları

    http://solarviews.com/raw/earth/bluemarblewest.jpg

    (bkz: blue marble)

    "şu noktaya tekrar bakın. orası evimiz. o biziz. sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her "yüce önder", her aziz ve günahkâr onun üzerinde - bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde.
    evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. o zerrenin bir köşesinde oturanların başka bir köşesinden gelen ve kendilerine benzeyen başkaları tarafından uğradığı bitmez tükenmez eziyetleri düşünün, ne çok yanılgıya düştüler, birbirlerini öldürmek için ne kadar hevesliydiler, birbirlerinden ne kadar çok nefret ediyorlardı.

    böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi. bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok.

    dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. en azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. beğenin veya beğenmeyin, şu anda dünya sığınabileceğimiz tek yer.

    gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor, ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza." carl sagan

  • 10. hepimiz arapız

    (bkz: hepimiz ünsüz yumuşamasıyız)

  • 11. 17 kasım 2015 türkiye yunanistan maçı

    taraftarın yine şaşırtmadığı karşılaşma. şu bir gerçek ki, insanımız kültürsüz falan değil, direk olarak kötü. evet, maalesef saf kötülük var bu millette.

  • 12. arabada tek kişi olanlara trafik cezası kesilsin

    vitrin mankeni satislarinda patlama yasatacak gelismedir.

  • 13. num lock tuşundaki mantık hatası

    ilk tasarımcının gözünden kaçan ve elektrik israfına neden olan hatadır.

    bilindiği üzere elektronik cihazlarda bir tuşun ışığının yanması, o tuşun gördüğü fonksiyonun aktif hale gelmesi anlamına geliyor. klimada kar tanesi tuşu yanarken klimanın serinletmesi, kamerada kayıt yaparken rec ışığının yanması vs.

    num lock tuşu aktifken (ışığı yanıyorken) klavyenin sağında bulunan rakamlar kullanılabilir hale geliyor. oysa "sayıları kilitle" anlamına gelen bu tuş aktif hale geldiğinde tam tersi durumun gerçekleşmesi gerekiyordu. yani sayıların kilitlenmesi gerekiyordu.

    num lock, genellikle sayı tuşlarını yön tuşu olarak kullanmak isteyenler için kullanılıyor. yani geçici durumlar için kullanılıyor. bu yüzden bu ışık hep açık kalıyor. sayıların aktif olması genel, kilitlenmesi ise istisnai bir durum.

    klavyeyi ben tasarlasaydım, num lock ışığını istisnai tercih için aktif hale getirirdim.

    1 televizyonun stand by ışığının 1 yılda 30 kg karbondioksit yaydığı ve milyonlarca bilgisayar üzerine her gün milyonlarcasının daha eklendiği bilgisini de vermek isterim.

    1 minik ışıkla doğanın kurtarılamayacağını biliyorum. sadece hassasiyet diyorum ve sizi derdimle baş başa bırakıyorum.

  • 14. 22 saniyede yemin eden milletvekili

  • 15. hayatta başarılı olmanın üç sırrı

  • 16. yeni tarantino filmi izlemek istemek ama olmamak

  • 17. volkswagen scirocco

    geçen gün kafede otururken, garson "şirokkonun sahibi arabayı çekebilir mi" deyince kim bu mal diye dönüp baktığımız araba.

  • 18. hamza hamzaoğlu

    haftalık zırvalamasını gerçekleştirmiş yine. umut'un sözleşmesi uzamasaydı ben uzatacaktım çünkü umut kadar mücadele eden oyuncu var mı takımda diyor.

    mücadele eden umut'a hep beraber tek kare ile bakalım.

    http://i.hizliresim.com/d9roj6.jpg

    hamza hamzaoğlu haklı tabi. mücadele ediyor abisi. alıyor veriyor,topu rakip sahada tutup hücumcuların yerleşmesine katkı sağlıyor. yukarıdaki örnekte gibi kafa toplarına hakim...geriye ne kalıyor tabi ki gol atmak orada da istatistikleri hiç fena değil doğrusu.10 maçta 2 gol atmış daha yanına yaklaşan bırakın türkiye'yi avrupa'da topçu yok.

    uzat abi sözleşmeyi kim var kim yoksa 2023'e kadar oynasın.hiç performansına falan bakma direk uzat.sen 4 yıldızlı 3 kupalı bir adamsın yancıların şimdi gelir nasıl olsa.nankörler italyanlar müstehak size diye.

    çaykur rize'den 4 gol ye sarajevo'dan 3 gol ye sabri'nin,umut'un sözleşmelerini uzat.helal süper böyle devam.

    ben bu sene ligi yaktım arkadaş. bu çapsız gidecekse 6. olmaya razıyım ben.sikerim başarısını da başka bir şeyini de.bu kadar vizyonsuzluğu ve adam kayırmayı inanın midem kaldırmıyor.cidden bi revizyon şartsa 6. olalım amk ben razıyım.

  • 19. emlak balonu

    cok buyuk bir emeklilik fonunun yöneticisi vardi(adını hatırlayamıyorum şimdi), "borsada işlem gören hisse senetleri gerçek değerlerinin çok üzerinde işlem görüyor. ben bu balon patlamadan borsaya yatırım yapmayacağım" dedi ve fon yöneticiliğinden kovulacağı güne dek -oldukça uzun bir süre- bu sözüne sadık kaldı.

    bu dönem boyunca diğer yatırımcılar borsada kalıp inanılmaz kazançlar elde ettiler. tabi kumar masasında kazanmayı sürdürdükçe kalkmayı bilmeyen diğer kumarbazlar gibi, hemen hepsi "heybemizi yeterince doldurduk" deme bilgeliğini gösteremeyip kaynamakta olan kazanın içinde dönmeye devam ettiler.

    ve kara pazartesi geldi. bizim "ümmetsiz peygamber"in bir zamanlar yönettiği emeklilik fonu haricindeki tüm yatırım ortaklıkları ellerindeki her şeyi kaybetti. ve sü an adını hatırlayamadığım adamımız hak ettiği saygıyı görmeye başladı...

    turkiye'de birkaç yıldır sismeyi sürdüren emlak balonu bana yukarıdaki örneği hatırlatıyor işte. bu balonun sürdürülemez bir biçimde sistigini ve yakın gelecekte patlayacağını söyleyen biz yalancı çobanlar şimdilik alay konusu oluyoruz belki.

    yarın ben demiştim baskılı tişörtlerimizle arzı endam etmeyi de bilirdik. fakat ınanın, uzulecegim, bu milletin içine düşeceği duruma. bizim insanımız ne de olsa.

    "patlayacak diyordunuz, bak hâlâ fiyatlar artiyor" diyen ahmaklara ozel not: sismeyi sürdürdüğü için patlayacak oğlum zaten. balon patlayana dek sismeyi sürdürür elbette. doğanın kanunu böyle. bu kadar salak olunmaz vallahi.

  • 20. doğmamış çocukların şu an nerede olduğu sorunu

    aslında o çocuk, sen, ben, satürn, plüton, deniz, maymun charlie, leylekler, kediler, bakteriler hepimiz evrenin ufak parçalarıyız. gelecekteki ya da geçmişteki şeyler şu an biziz, yarın bizler geleceğin başka parçaları olacağız ve geçmişte de geleceğin başka parçalarıydık. kendimize, insanlara, herhangi bir şeye fazla anlam yüklemeyelim, yayalara yol verelim.

  • 21. avrupa'da en çok yaşanmak istenen şehir

    adamlar milletin yaşama isteğine hayallerine bile karışır olmuş. bir de debe yapılmış bu.

    sana ne yarraaaaam?? ben paris gettosunda yaşayacağım belki. belki suriye vatandaşlığına geçip botlarla midlli üstünden duşenbörge gidicem. en büyük hayalim bu.

    ulan sanki şuraya her yazdığımız şak diye oluyor. bi hayal kuruyoruz adamlar gelip hayal sikiyor. hayallere bilirkişi atıyor.

    30 şehri görmüş bilirkişi olmuş ama anlattığı hikayeler 3 günün özeti hep. amk sanki her şehirde 1 er sene yaşadın da bilirkişi ahkamı kesiyorsun. ben de 3 kıtada 30 üzeri şehir gördüm ama uzun uzun yaşadığım las vegas hariç hiçbir şehir için böylesine ahkam kesemem. en fazla fikrimi söylerim ama hayallerinizi sikmem. sikiyorsam vallahi gelin yüzüme vurun. alkollüydüm, kuzenim yazmış derim silerim entrymi.

    belki dedemin zamanında topladığı bahçeleri parselledim müteahhite verdim. 24 dairem var şuan?? milanonun iyi bi semtinden alıcam evi. sanki her norveçe giden 500 euro ile ayı tamamlayamaya uğraşıyor. nicede sahilden 2 km yukarda ne işim var zaten?? dünyada her şehirde varoş bölge vardır. gitme oraya bu kadar basit. izmirde de mesela en kültürlü modern ilçe olan karşıyaka semtinde sahilden 2000 metre içeri gir bak noluyor? böbreklerini sökerler haberin olmaz.

    o şehirler aslında öyle değilciler türedi başımıza iyice ya. başka başlıklarda da var bunlar. adam yurtdışına gidip broşür dağıtarak geçinmeye çalışıyor sonra gelip abd aslında hiç de rüya ülke değil:(( vatanımız gibisi yok diyor.

    inadına nice şehrinde yaşayacağım. sahilde oturcam 24 saat inadına.

    edit: bi de name yapmış arkadaş. broşür dağıtanı hor görüyoruma getirip artı kazanmaya çalışıyor. ben 20 yaşındayken abdye ilk gittiğim dönem broşür dağıtarak geçiniyordum. örnekteki geçinen adam benim yani meraklanma. ama ahkam kesen sensin. milletin hayaline bilirkişi olan sensin. 4 mevsimi gör diyen sensin ama eleştirilince ya işte 8-9 kez gittim de bazısında 1 ay tatil yaptım diyen de sensin. ahkamın 365 gün, tecrüben 1 ay. gudiklik burda zaten. dünyanın en iyi şehrini seçmiyor kimse, hayal kuruyor adamlar. hayali düzgün kur ne demek lan? hala ısrar ediyorsun bir de şaka gibi yemin ederim.

    senin italyanca ogrenme amacındaki şey hayal değil hedeftir hedef amk. hedefi olanı adamı uyar sen, hayali olanı değil. müdahele etmediğiniz, karışmadığınız bi milletin hayalleri kalmıştı.

  • 22. çatapat ingilizce konuşuyorum demenin ingilizcesi

    + i'm a catapat level learner.
    - what?
    + you stupid. i can speak english at recep tayyip erdogan han level.
    - oh, who's recep tayyip erdogan?
    + ahah. he is the big brother of middle east and he moderating the g20 with catapats!

    - in that case dance!
    + color!

  • 23. sevişirken dikkat edilmesi gerekenler

    '' vakit - niyet ''

    erkekler için konuşacak olursak; sakin olun ve acele etmeyin. gece uzun, mevzu derin.
    henüz öpüşmeye başladığınız ilk dakikadan; o sütyen çıkmalı, şu eteğin canı cehenneme, hadi ama soyun! moduna girmeyin.
    yaşayın ulan! anı yaşayın, keyfini çıkarın..

    kadınlar!!
    biraz daha gerçekçi ve mantıklı olun.
    '' bokunu çıkarmayın. ''

    saat 23.00
    -bize gidelim mi? film falan izleriz.
    - oluuur hehe.

    saat 00.30
    - ya siktir et filmi. müzik açalım mı?
    - ay evet yaa. sıkıcıymış zaten.
    -şarap?
    -kırmızı.

    saat 02.00
    - sıcak mı oldu biraz?
    - biraz.

    saat 03.00
    - gömleği çıkarınca da üşüdün sanki sen. gel buraya.
    - :)

    saat 03.30
    - aşkım saçım !!

    saat 03.40
    - çek elini oradan arda. lütfen!!
    - tamam.

    saat 04.00
    -hayır arda!
    -tamam

    saat 04.30
    - ardaaaa!
    - offff.

    saat 05.00

    saat 05.30

    saat ebesinin amı

    - arda lütfen ama.
    - off. tamam hadi. yatıyorum ben. *
    -yaaa şapşaal. gel burayaaa. *

    '' bokunu çıkarmayın!! ''

    hayır! eve girer girmez, koridorda sevişmeye başlayın, daha odanın kapısından girmeden yırtarcasına kurtulun üzerinizdeki herşeyden ve bütün apartmanı ayağa kaldırırcasına sevişin demiyorum, ama bu kadar da kasmayın..

    " gerçekçi olun! "

    soluk soluğa sevişirken 4 saat boyunca hayır dediğinizde ''ben bu kızla evlenirim.'' demiyoruz hiç birimiz.
    aklımıza epilasyon ve regl dönemi geliyor sadece, hepsi bu.

    gerçekçi olun!! elinizi vicdanınıza koyun.!

    4 saat süren ön sevişmeyle yulaf ezmesine çevirdiğiniz adamın,
    boşalmadan 90 dakika sevişebilen erkek olmasını beklemeyin.

    yaşayın ulan! anı yaşayın, keyfini çıkarın..

  • 24. new york'un 4 temmuz 1933 tarihli fotoğrafı

    bir de bizim 1933-2015 yillarindaki fotoğrafları karsilastiralim.gecen gun eve giderken bi alt sokaktan geceyim dedim, evin yolunu bulamadım

  • 25. 10 pounds'un 43 lira olması

    1 pound'un 4.3 lira olmasından 10 kat daha enteresan olmayan durumdur.

  • 26. charlie sheen'in aids olması

    güzel bir hayat yaşadığını iddia edenler olduğunu görmek kadar şaşırtmamıştır. adam alkolik, muhtemelen uyuşturucu ve, 5000 kadın dendiğine göre, seks bağımlısı. yani bayağı problemli ve hasta bir adam. ve siz sadece bu adam çok seviştiği için hayatı güzel sanıyorsunuz. valla benim bok gibi hayatım bile bununkinden güzel bence. erkekleri anlamak zor, cidden zor.

  • 27. münir özkul

    başlık değil insandır.

  • 28. vücut geliştirme

    yaklaşık 15 yıldır yapıyorum. geçen gün boksör bir adam geldi seni döverim sen hımbılsın dedi. ben kavgaya karşıyım ama o kadar uzattı ki meseleyi bir anda teklif ettim ve adamı pastanelik ettim. bu sporu yapan bir boksörü rahatça pastanelik edebilir. şu anda romantik bi şekilde baş başa pasta yiyip, çay içiyoruz. ortada mum var. evet.

  • 29. volkswagen cc

    otoparkta bu aracın 2.0 tdi 177 ps lik versiyonu ile cla 180 cdi arasında kaldım. çıkamıyorum. bu işi bilen, işin ehli üstadlar güvenliğe haber verirse çok sevinirim.

    .

  • 30. 23 yaşındayım ölmek için gün sayıyorum

    bunu yazdıktan sonra aşağıdaki entry'leri yazmış... dağılabilirsiniz.

    #56326225
    #56326262

    edit: silmişsin de geri geldim tankım ve tüfeğimle... burada insanları kekleyemezsin gecenin bir vakti;

    http://hizliresim.com/250lgj

    http://hizliresim.com/l9gd7b

    dağılın arkadaşlar, ilgi göstermeyince gider yatar zaten.

  • 31. 4 ay 23 günde ne değişti

    bahçeliye ait soru. ne değişti de ak parti iktidar oldu? diye sormuştur.

    "dünyanın neresinde 4 ay 23 günde siyasi tutumlar bu kadar net ve keskin bir şekilde değişmiştir? terör sonlanmış, asayiş ve güvenlik mi sağlanmıştır? işsizlik bitirilmiş, yoksulluk ve yolsuzluğun üzerine mi gidilmiştir? 4 ay 23 günde akp ne başarmıştır da tek başına iktidar olmuştur? bu işin sırrı nedir?"

    hemen cevaplıyorum sayın bahçeli, 4 ay 23 günde neden oy kaybetti iseniz işte o sebepten!

  • 32. leyla zana'nın kesinlikle yemin etmeyeceğim beyanı

    valla kendi bilir. anayasada yemin şartı açıkça bellidir ve ona göre yemin etmelidir.

    aynı tavrım arapça besmeleyle yemin eden adama da var. kurallar bellidir ve ona göre yemin etmelidir. etmezse de basit bir şekilde vekil olamaz.

    bu kadar. kimse müsamaha demesin. bu ülkede kürtçe konuşmak falan yasak değil artık. sadece vekillik yemini diye bir şey var. onu etmen gerekir. o kadar. bir doktor kafasına göre hipokrat yeminini değiştiremez, tbmm'de çalışacak bir vekil de o yemine uymak zorunda.

    edit: bir saçmalık giderildi.

  • 33. leyla zana

    17 kasım 2015 tarihinde türkiye büyük millet meclisi'nde yapılan and içme töreninde bir kez daha arıza çıkarmıştır.
    yemin öncesi kürtçe bir şeyler söylemiş, yemin metninde yer alan "büyük türk milleti" ifadesini "büyük türkiye milleti" diyerek okumuştur.

    ek: törende ilk yemini yapan bursa milletvekili engelli kadının, arapça "bismillahirrahmanirrahim" diyerek yemine başladığı dikkate alındığında ve bu tutuma hiç bir tepki verilmediği düşünüldüğünde, yemini öncesi kürtçe konuşması gayet normaldir. dil birliği derken kastettiğimiz şeyin ne olduğu bu yeminde daha iyi anlaşılmaktadır.

  • 34. sözlükteki kadın düşmanlarının ifşa edilmesi

    tamamını okuyamadım, çok uzundu. ama şu kısım gözüme çarptı:

    ...
    "...ayrıca o gözlüklü şirret çaçaron! evlerden ırak. #56297397 hattorihanzoo"
    ...

    bu tanımlamada geçen sıfatları tek tek tdk'dan kontrol edelim:

    gözlüklü : gözlük takmış olan, gözlük kullanan
    şirret : kavga çıkarmaktan hoşlanan, edepsiz (kimse)
    çaçaron : geveze

    eğer videoyu izlediyseniz böyle bir tanım yapmanın kadın düşmanlığı yapmak değil, videodakilerden birinin gayet objektif ve doğru bir şekilde tasvir edilmesi olduğunu görürsünüz.

  • 35. yılmaz özdil

    bugünkü yazısı ile sözlüğün üstün yetenekli yazarlarını yine tatmin edememiş köşe yazarı...

    adam ne demiş özet olarak?

    bizim halkımızın ahlaksızlık olduğunu düşündüğü şeyleri yapanlar aslında halklarını sikmedikleri için halkları tarafından seviliyor, orada yanlış yapanın cezası kesiliyor diyor... bizimkiler de ahlaklı olduklarını söyledikleri halde halkı sikiyor diyor ama halk hala onları ödüllendiriyor diye de ekliyor...

    yani çarpık düzeni eleştiriyor, özel hayatın ifşası gibi bir durum yok çünkü zaten bilinen şeyleri yazmış örnek olarak ve adamların özeli olduğu için kimseyi ilgilendirmez diyor...

    götünüzle mi okuyorsunuz anlamıyorum ama anlayarak okumanıza rağmen şu yazıya söyleyecek lafınız varsa kısaca malsınız, başka bir açıklaması yok...

  • 36. hacettepe üniversitesi'ndeki standı dağıtan kız

  • 37. 17 kasım 2015 wembley'deki saygı duruşu

    türkiye'de de benzerinin olabileceği saygı duruşudur!

    tabi stadı kayseri'ye, konya'ya, başakşehir'e değil de tunceli'ye edirne'ye, bodrum'a veya samandağ'a kurarsanız.

  • 38. virgül kullanmayı bilen insan

    dahi anlamındaki de ayrı yazılır kuralını da biliyordur, akp'li olmama ihtimali de yüksektir.

  • 39. endonezya'daki ölü temizleme festivali

    insanı türkiye' de doğduğuna şükrettiren ender olaylardan. en fazla tatlı yapma manyaklığında bulunuyoruz biri ölünce.

  • 40. boşalmadan 90 dakika sevişebilen erkek

    ilk 45 dakika sonunda devre arası vermenin farz olduğu sevişme.

    sevişmeyi kasete alıp 90 dakika sonunda kritik pozisyonları da tartışırsınız.

  • 41. devlet bahçeli

    az önce konuşmasına denk geldiğim siyasetçi.

    bize verilen olağanüstü görevin farkındayız filan dedi.

    bir de "7 haziran'dan 1 kasım'a kadar mhp neyi yapmamıştır da 1 milyon 800 bin bilmemkaç oy kaybetmiştir?" dedi. tam sayı verdi ama dedi bunu. yemin ederim bak dedi net duydum. mhp neyi yapmamıştır onu anlamaya çalışıyorlarmış hala. onu anlayacak bir tane adam yok yani mhp'de şu an, partinin durumu bu..

    ben de ne içiyorlar onu anlamaya çalışıyorum. bu kadar uzun süre bu kafada kalmayı sağlayan nedir?

  • 42. g20 zirvesinde erdoğan'ın görmezden gelinmesi

    carpitilmis haberdir efendim.

    simdi, erdogan'i sevmem degil, nefret ederim. bu ulkenin basina gelmis en kotu seydir kendisi.

    fakat olay absurd degil cunku;

    1- erdogan zaten ev sahibi; herkesi ilk geldiginde tek tek karsiladi ve gelen liderler guler yuzlu sekilde tokalastilar. hatta ozellikle justin trudeau ile olan samimiyetleri bana garip geldi. 40 yillik dost gibiydiler halbuki trudeau zaten o yaslarda. bir garip.

    uluslararasi iliskilerde hicbir ulkenin birbirini es gecme luksu yok, ozellikle global ekonominin gerektirdigi gibi herkesin birbirine muhtac oldugu g20 gibi olusumlarda...

    her liderin erdogan ile yakinlasmasi bittiginden, bir daha el sikismaya gerek duymamislar; siz misafirlige gittiginizde evde gordugunuz baska bir misafirle selamlasirken onun yanindaki ev sahibinle tekrar el sikisiyor musunuz?

    2- abd baskani'nin sakiz cignedigi yer toplu bir oturum, erdogan ile birebir gorusme degil, saygisizlik varsa tum uye ulkelere var.

    yalniz soyle bir gercek de var ki abd baskani'nin isteyip sakiz cignedikten sonra zararini gorebilecegi hicbir yer yok bu dunyada. istedigini yapar ve her sey aynen devam eder.

    sonuc olarak biz erdogan'dan nefret etsek de, kimse bizim kadar etmiyor cunku kuresel duzende erdogan onlarin islerine geliyor, turkiye'den cok guzel paralar kazaniyorlar, yatirim yapip faizle geri para aliyorlar, urunlerini burada satiyorlar cunku turkiye benzerlerini uretemiyor, turkiye'nin ithalati ihracatindan fazla. kimseye rakip degiliz. neden sevmesinler ki?
    turkiye'nin potansiyeli cok yuksek ama heba oluyor senelerdir; pistte hangi pilot vitesi 2'ye atmayan bir ferrari'yi sevmez ki?

    erdogan kuresel duzenin bir kuklasi, tum liderlerin isine geliyor, hepsine para kazandiriyor. arada kitlesini costurmak icin yaptigi ummetcilik ve milliyetcilik yabancilara inanin hic koymuyor, cunku adamlar erdogan'dan dunyalari kazaniyor, turkiye rakip degil onlar icin. ne onlari tehdit eden sirketlerimiz, ne de dis politikamiz var... ekonomimiz de ithalat agirlikli oldugundan onlar icin sorun yok.

    bunun boyle gozukmemesi icin de halkina sov yapiyor, onu da hos goruyorlar tabii ki. yoksa tayyip bey iktidarda kalamaz, o sovlari yapmak zorunda. ayinesi istir kisinin lafa bakilmaz, icraate bakinca da kuresel ekonominin bas aktorlerinin kuklasi olmus bir ekonomi var, adamlar icin sorun yok ve bunu bozmazlar.

    simdi bu haberi yapanlar kendileri bile inandi mi acaba? hic sanmiyorum.

    biz boyle karalama maksatli haberler cikardigimiz muddetce de adam hep guclu kalacak halkinin gozunde, basta bizim samimi olup yaptigimiz habere once kendimizin inanmasi lazim.

  • 43. hidayet türkoğlu'nun tbf ceo'su olması

    "yeni" türkiye vatandaşları her bi şeyleri nasıl da normalize ediveriyorlar...

    "nba kariyeri var, harun erdenay'ın kankası işte negzel. ne var ki bunda?"

    doping cezası var mesela...

    maçın son düdüğünün çalınmasından dakikalar sonrasında televizyondan canlı yayında prim dilenip, ekran başındakilerin galibiyet sevincini piç etmek, milli takımdan tiksindirtmek var mesela.

    milli takım formasını para karşılığı giymek ve her turnuva öncesi bu konularda sorun olmak var mesela...

    ama dedik ya burası "yeni" türkiye. "ne var ki bunda?"

    geçenlerde istanbul'un tarihi mekanlarının çok önemli bir kısmının başına atanmış bir davar gördüm bir programda. türkçe konuşmaktan aciz, konuşulan konulardan, kendisine yöneltilen ve başında bulunduğu kurumun içeriğine, işleyişine dair pek çok konudan haberi bile yok. yanlış anlaşılmasın; çıktığı program da cevval gazetecilerin ters sorularla bunalttığı bir açık oturum falan değil. kanka muhabbetiyle geyik dönen bir program...

    onu da pek övdüler.

    ben alıştım artık.

    basketbol, türbe, müze neyse de yarın öbür gün sağlık kurumlarının felan başına geçirilen benzerleri yüzünden sevdiklerine, çoluk çocuğuna zarar gelecekler düşünsün diyecektim. vazgeçtim...

    ne var ki bunda.

  • 44. sözlükçülerin mallar listesi

    gecmis olsun diledigim yazarlar.

    hepsi ayni dertten mi muzdarip acaba?

  • 45. yaran inci sözlük entry'leri

    başlık:
    penisime anestol sürdüm başıma gelene bakın

    entry:
    beyler bende erken boşalma olayı var. über kaslı, aşırı yakışıklı bu kardeşiniz 1,5 dk da boşalınca rezil rüzva oluyor.
    bu duruma bir çare bulmak lazımdı. mevzuyu arkadaşlara açtım.
    anestol pomad diye bir krem önerdi bir arkadaş. sike sür, en iyi geciktirici dedi. en azından 10 dk dayanırsın dedi.
    aldım bende eczaneden 2-3 gündür evde duruyordu. birden aklıma geldi, yatmadan şunu süreyim yarrağa da bi ferre açıp tatbikat yapalım dedim. sürdüm anestol'ü hafiften asılmaya başladım. vıcık vıcık kremli ellerimle asılıyorum yattığım yerden...
    birkaç dk böyle takıldım.
    hiç etkisi olmadı bana, heralde az sürdüm diye düşündüm bütün tüpü boşalttım sikime , çekmeye devam ediyorum ama 2-3 sıvazlamada boşalıcak gibi oluyordum, yani değişen bişey yoktu. neyse dedim bu da işe yaramayacak. gittim bişeyler atıştırdım balkonda 1 sigara yaktım, tv de maç özetlerine falan baktım. 30 dk geçti aradan salonda otururken birden bir sıcak ıslaklık hissettim bacaklarımda..
    bi baktım altıma işiyorum, donu indirip sike bir baktım küçük boy bamya kadar kalmış ve işiyor. sidiği tutmaya çalışıyorum tutamıyorum. sikime dokundum tamamen uyuşmuş hiç hissetmiyorum. sanki başkasının sikine dokunurmuş gibi hissettim.
    salondan tuvalete deposu delik araba gibi öyle yerlere işeyerek koştum.
    20 dk dır yerleri siliyorum çamaşır suyuyla.
    hala şuan sikimi hissetmiyorum. panik atak oldum yatağa işiyor muyum lan diye dk başı yokluyorum.

    (bkz: http://www.incisozluk.com.tr/…-başıma-gelene-bakın/)

  • 46. vodafone arena

    abi cidden, su galatasaraylilar kadar cingen, gorgusuz ve cahil adamlar topluluyla yuz yildan fazladir ayni ligde rekabet etmek zorunda kaliyoruz ya, bir de zaten kac milyar yillik evrende "malum" herifin donemine denk geldik, su besiktas da olmasa cekilir cile degil vallahi hee...

    simdi bazen fenerlilerle filan da kapisiyoruz, atisiyoruz ya, hazir boyle agir bir gerginlik yokken, yani beyin hucrelerimizi kullanabiliyorken fenerli arkadaslarima tek tavsiyem suradaki erkek kezban tayfasi galatasarayli trolleri okusunlar ve asla o seviyeye inmesinler hic bir tartismada.

    elli milyon defa acikladik ama beyni gercekten bir serceninki kadar kucuk bu mahluklar anlamiyor. kendince aciklama yaparken rezil oluyor. bak ne demis seri uretimin son ornegi bir cimbomlu angut:

    "o stad bizim vergilerimizle yapildi diyen hakkaniyetli bjkliler, simdi hemen bugun, paylarina dusen miktari bir zahmet hesaplayip, galatasaray spor kulubune bagislamalilar." == lan oglum geri zekali taklidi mi yapiyorsun yoksa bu yasa kadar gercekten bala gote mi geldin sen? zaten hakkimiz varsa vergilerimizle bir de ayni miktarda parayi neden gs kulubune bagislayalim. sizin omru hayatinizda elinizi cebinize atmamaktan iyice beyniniz sulanmis. istiyorsunuz ki surekli herkes sizin icin bir seyler yapsin. iste bu yuzden kezbansiniz.

    "ustelik turkiye'de tum stadlar, saracoglu ve inonu de dahil olmak uzere spor genel mudurlugunun, yani devletin malidir. fakat nasil ki hic bir guc feneri kadikoyden, besiktasi dolmabahce'den cikaramazsa, eger kulubun rizasi olmasaydi galatasaray'i da mecidiyekoyden cikaramazdi." == ehh iste mal evladim, biz de aynisi diyoruz. besiktas gibi camiayi, fenerbahce gibi camiayi oyle kolay sindirip yerinden yurdundan evinden edemezsin. ancak karaktersiz, olumune seviyorum dedigi kulubun evine bile sahip cikamayan, 200-300 milyonu gorunce gotu basi ayri oynayip hemen tarihini satan adamlari rahatlikla siktir edersin, kapis?!

    ""allahin unuttugu yer", "dagin basi" falan diye akillari sira dalga gectikleri yer de maslaga, levente 5 dk., eski stadyuma 15 dk. mesafede. ustelik istanbul'un cogu yerinden o dagin basina ulasmak, dolmabahce'ye ulasmaktan ya daha kolay, ya da neredeyse ayni zamani aliyor." == ya zaten buna inanmis bir adama hic bir sey anlatamazsin, bu adam ayni dunyanin duz oldugunu savunan turk abi var ya, iste onun kadar beyin sinirlerini kullaniyor hayatta.

    kisacasi, mabedin acilmasina az kaldi, cidden besiktas taraftari derbiler icin artik yonetime baski yapip rakip taraftari da almasi icin ugras gostersin. gelsinler misafirimiz olsunlar maclarda, o havayi bir solusunlar. kimin kaybedip kazandigi onemli degil, o mactan 1 hafta sonra sen seyrantepe'ye "sayin ibb baskanim, metrolari biraz daha gec saate uzatir misiniz lutfen" derken biz de 2 hafta sonra yine agacli yolda, elde biralarimiz, her birimizin cocukluk anilari, rahmetlilerimizin huzunleri ve besiktasimizin sevgisi omzumuzda gundogdu'yu soyleyerek stadyuma yuruyecegiz.

  • 47. vasat olan çocuğu ısrarla okutmak isteyen ebeveyn

    sırf bu çocuklar için bir sektör yaratılmıstır (bkz: özel üniversiteler)

  • 48. fallout 4

    önce önyargıyla yaklaştığım, sonrasında ise sardığım oyun. bizim elemanlar "the silence bize bokmir" diye mutsuz olunca başladım barınak, yatak, jeneratör falan yapmaya. sonra elim değmişken hurda evleri de ortadan kaldırayım dedim, kentsel dönüşüm projesi yaptım. yiyorum ama çalışıyorum da. gizemli, yalnız kahraman olayım derken wasteland'ın melih gökçek'i oldum amk.

  • 49. çalışan gelin istemeyiz diyen damat ailesi

    ulan çıkmadı ki karşıma şöyle bir aile basayım oğullarına nikahı.
    sonra sabahtan akşama kadar müge anlı senin ibs benim takılırdım anasını satiyim.

    aradığım ailedir.
    tanıyan bilen varsa oğullarına talibim.

  • 50. 17 kasım 2015 abd ve türkiyenin suriye müdahalesi

    eğer tarih bize bir şey öğrettiyse, o da bu işe girerek götümüzde patlayacak dinamitin fitilini ateşlemiş olma ihtimalinin yüksekliğidir.

    allah sonumuzu hayretsin.