Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. iş kuracak gence 50 bin lira verilmesi

  • 2. şırnak'ta ölüye işkence

    pkk'nın yıllarca kendi ölülerinin altına bomba yerleştirip, gelip kaldıracak askere karşı tuzakladığını bilmeyenler hemen ayaklanmış.

    bu tür olaylarda öldürülen teröristler, altına tuzaklanmış bir patlayıcı olup olmadığı anlaşılması için bir ipe bağlanarak birkaç metre ileriye alınır.

    ceset arazideyse bağlanan ip mecburen 3-4 kişi tarafından el ile çekilir ve buna rağmen patlayıcı güçlüyse çevredekilere zarar verebilir.
    şehir içindeyse personelin zarar görmemesi için zırhlı araca bağlanıp öyle çekilir.

    ayrıca aynı yöntemi ypg de kobani'de de bizzat kullanmıştır. +18

    dolayısıyla yaralıya şöyle muamele (+25),

    ölüye ise kobanide şöyle, şöyle ve şöyle muamele eden insanları savunanlar gelip de burda duyarlılık kasmasın çok komik oluyorsunuz.

    az önce kendisine silah sıkan adama şöyle muamele eden insanların ölünüzle ne derdi olabilir allasen?

    edit:

    olayın videosu düşmüş, izledim.
    yapılan uygulama insanlığa sığmaz, aksini iddia eden insan olamaz. dileğim odur ki soruşturma sonucu sorumlular hakettikleri cezayı alır.

    lakin gel gelelim, hiçbir şey bu entry'de yukarıda yazdıklarımın gerçekliğini, daha önce defalarca kez yaşandığı gerçeğini değiştirmez, dolayısıyla aynen bırakıyorum.

    ayrıca diye buyurdu başlığında da hakkımda çeşitli ithamlarda bulunan arkadaşlara da selamlar.

  • 3. gezi hdp'dir

    eminim öyledir. gerçi biz gaz ve tazyikli suya bulanırken, kuytu köşelerde cop yerken hdp'lilerin hiçbiri yoktu. ilk başta makinaların önünde duran sırrı abe, selahattin demirtaş'ın 'biz protestolarda yer almayacağız' açıklamasından sonra da o gül cemalini bizden esirgemişti.

    neyse seçim yakın, gezi hdp olsun.

  • 4. doğuş otomotiv'in volkswagen açıklaması

    volkswagen grubu markaları tarafından yapılan açıklama uyarınca; etkilenen araçlar dahil olmak üzere türkiye'de satışa sunulan tüm araçlarımızın ülkemizin resmi mevzuatlarına, sürüş ve yol güvenliğine uygun olduğunu belirtiriz.

    bizi yine şaşırtmadınız, teşekkür ederiz. yarın öbür gün bir bakan-milletvekili çıkar, "bakın ben de volkswagen kullanıyorum hiçbirşey olmuyor" der, sorun da ortadan kalkar.

  • 5. canlı yayında yanlışlıkla evini yakan japon

    tam anlamıyla oksijen israfı. bir kibritle bir binayı yakmayı başarabilmiş bir mal.

    ateşin üstüne kağıt, karton falan atıp söndürmeye çalışıyor bi de. adam o kadar salak ki koca japonya'nın iq seviyesini tek başına 2-3 puan aşağı çekiyordur rahat.

  • 6. okumayanların okuyanlardan daha fazla kazanması

    şimdi okumayan deyince yüksek öğrenim görmemiş olanların kast edildiği açıktır sanırım. hem ilk ve orta öğretim düzeyinde, hem de yüksek öğrenimde okumanın da bir dolu kademesi olduğu için böyle belirttim yalnızca. yoksa arada belirgin bir çizgi yok. o yüzden okumayan denilince en fazla 18 yaşına kadar okula gitmiş olanların kast edildiği yaygın deyimle açtım başlığı.

    evet, para için okunmaz ama çalışma hayatında alınan ücretler göz önünde bulundurulduğunda dünya tersine döndü diyebiliriz. ayrıca, 18 yaşından sonra da okuyan insanlar, belirli bir meslek kolunda ustalık, zanaat, ne bileyim deneyim elde edemediklerinden safi ham meyva gibi kalıyorlar ve çalışma hayatında kendileri için dezavantaj oluyor bu. üstelik aldıkları eğitime göre çalışmak isteyip iş beğenmediklerinde işler iyice sarpa sarıyor.

    yıllardır aynı lojmandan tanıdığım arkadaşlarım var. her şeylerini bilirim. bu adamların bir çoğu okumadı. erkenden iş hayatına atıldı. şimdi kendilerine ait evleri, arabaları var. birinin minibüs hattı bile var. bir diğeri birkaç yıl içinde emeklilik primi için gereken gün sayısını dolduracağını söylüyor ve bu adam daha 33 yaşında. ben ise eğitim hayatım boyunca epey kastım. parmakla gösterilen ve bu arkadaşlar lisede bilardoya kaçarken oturup derslerine çalışan, bu arkadaşlar kendi liselerinin arka bahçesinde sigara içerken sınav sınav koşturan bir bebeydim. şimdi ise kazanımlara bakınca onların benden daha iyi durumda olduklarını görüyorum. üstelik onların aldığı ücreti kimse eleştirmiyor sosyal medyada.

    okumayan adam fabrikaya girip sebat etse okuyup mesela gişe memuru olacak, veri işlemci olacak, hatta öğretmen olacak, adamdan daha iyi kazanır. üstelik sorumluluğu daha az kafası daha rahattır. antik kuntin laflarla kendisini ezmeye çalışan, plazaların snob ve pseudoentelektüel homo yöneticileriyle muhatap olmaz. okuyan adam saygı bile görmüyor artık bu memlekette. ilginç bir hayat doğrusu.

  • 7. türkiye 2 milyon suriyeli daha alacak

    (bkz: eski parayla mı)

  • 8. asgari ücretin 1.300 lira olması

    bu akp'lilerin ne mal olduğunu görmek adına oldukça etkileyici bir vaat.

    5 ay evvel;

    (bkz: asgari ücreti 1500 tl yapmak işçiye zulümdür)

    şimdi; "asgari ücret 1.300 lira olacak"

    allah kimseyi akp'li olmakla imtihan etmesin.

  • 9. rakı osmanlı'yı yıkmak için icat edilmiştir

    (bkz: içtim rakıyı siktim osman'ı)

  • 10. vitor pereira

    bak iddia ediyorum ersun yanal bu adamın yerinde olsaydı bugünkü akhisar maçında ilk yarı 4 atar ikinci yarı çıkmaya gerek duymaz karıya giderdi.

  • 11. 4 ekim 2015 fenerbahçe akhisar belediye maçı

    ülker, yandex, coca-cola, thy, integral forex sponsor, stadın 40 bini kombine, kadro muazzam; oynanan oyun ender gelişen osasuna atakları.

    kısacası, yapacağınız işi sikeyim.

  • 12. şırnak'ta yerde sürüklenen pkk'lının görüntüsü

    türkiye'nin ortalamasını veren görüntülerdir.

    bir insanın ölüsüne işkence yapmak ciddi bir ruhsal hastalıktır. aklı başında bir ülkede bunu yapanı direkt hastaneye kapatırlar. burada el üstünde tutuyorlar, üstelik ekşi'de övüyorlar.

    işkence esnasındaki o küfürler, konuşmalar... ırak'tan, afganistan'dan farkı olmayan bir ülkede yaşıyoruz. malzeme çok kötü.

  • 13. kendi aralarında kürtçe konuşan kürtler

    kürtçe bilmeyen üçüncü bir kişinin yanında yapıldığı zaman şüphe ve merak uyandırır. sizden birşey mi saklanıyor, sizin hakkınızda mı konuşuluyor vs... varsa özel konuşacağın bir konu geç başka yerde konuş. bunun dille ve milliyetle alakası yok, ingilizce, rusça, urduca, gürcüce, svahili vs. bilmeyen adamın yanında birden bilmediği dili konuşursan güle eğlene yine ayıp olur. bunu hemen yine ırkçılığa bağlamayın.

  • 14. kuran okuyup ateist olmak

    gayet normal bir durumdur.
    din olmasaydi kimse ateist olmazdi.
    biri sana gelip "bak boyle din diye bir sey var inanmak gerekiyor" diye gelince sen de inceleyip arastirip, "yok kardesim benim aklima yatmadi" deyip o insandan farkli bir yere konumlandirmak zorunda kaliyorsun kendini.
    biri sana gelip seni inandirmak icin calismasaydi senin bir karsi tezin olmayacakti zaten.

  • 15. 4 ekim 2015 eskişehirspor beşiktaş maçı

    direği götümde hissettim

  • 16. erkek ilişkinin neresinde kadını kaybeder

    kesinlikle aşık olduğunda olmayan eylemdir. kadın için kendini vazgeçilmez sandığı andan itibaren saniye saniye geçen süre içinde kaybeder. çünkü kadın, kadınlar bir anda silmez hiçbir şeyi. eklenerek devam eder her şey. sonra son öldürücü hamle ile kadının güvenini kaybettiğin anda ilişkide kadını da kaybetmişsin demektir.

  • 17. ekşi sözlük bayanlarının %93'ünün çirkin olması

    bence çok doğru bir tespit!

    benim %93'üm çirkin misal..kalan %7'lik kısmım da ensem..

    kimse görmediği için güzel sanıyorum onu da..

  • 18. ekşi sözlük erotik film projesi

  • 19. mario gomez

    attığı 2 golden sonra babamdan gelen mesaj:

    - gomez gomez diyosun ama goyuyo xd

  • 20. 4 ekim 2015 fernandao'nun attığı gol

    her yeri bok götürüyor ama herkes bir diğerinin önünü gösteriyor.

    beşiktaş atıyor; renklilere girsin
    fener atıyor; kedilere, kartallara girsin
    galatasaray atıyor; kuşlara girsin.

    çok mantıklı ya valla bravo.

    not: gs

  • 21. erkekleri çekici yapan detaylar

    (bkz: boş küme)

    nasıl yakışıklı ve çekici bir erkeğin numaranızı istemesi olağan bir olay, sevimli bir adım falan gibi gelirken, çirkin ve çekici olmayan bir erkeğin numaranızı istemesini sapıkça ve taciz gibi gelmekteyse; aynı şekilde yakışıklı bir erkeğin her yediği bok çekici gelirken, çirkin bir erkek ne bok yerse yesin çekici gelmemektedir.

    nerden mi biliyorum.
    ben, çirkin olan ama bu başlıkta "şu oluşu, bu oluşu" diye anlatılan her boka bizatihi sahip olmama rağmen asla çekici kabul edilmedim. (tabii 1.90 boyu oluşu, herkül gibi oluşu falan gibi şeylerden bahsetmiyorum, bunları yazanları özürlü olarak görüyorum gerçekten)
    kültürlüyüm, sempatiğim, konuşurken insanların gözünün içine bakarım, insanları dinlerim, hiç skimde olmamasına rağmen ilgi gösteririm ve abartmıyorum, hayatımda tanıdığım en kibar insanlardan biriyim. (bir de teiaş'tan bir kontrol mühendisi vardı şantiyede, h. bey, belki o adam da benim kadar kibardı.)
    ama tip yok işte.
    (bahşiş anlamında demiyorum ama ben bahşiş de vermem genelde, geçen tuzla balıkçısında 3 lira para üstü almadım, bir de üstüne cebimden 2-3 lira da bozukluk çıkarıp bıraktım mesela, 4-5 ayda bir bu şekilde bahşiş bırakırım gerekli görürsem.)

    neyse; ne kendinizi, ne de bizi kandırın kızlar.
    bence görüşlerinizi, ilgi duyulan erkeği çekici yapan detaylar başlığında paylaşabilirsiniz.

    (bkz: kendi topuğuna sıkmak)

  • 22. rusya çok ciddi bir yanlış içinde

    rte'nin yüreğimi dağlayan beyanı. atar da yapamamış, araya "üzülüyoruz" falan serpiştirmiş, öyle içler acısı bir basın açıklaması bak.

    (bkz: ya ameliyatlı yerime gelseydi?)
    (bkz: yüzüme vurma, ekmek param o benim)
    (bkz: yakışır mı kız arkadaşım yanımdayken?)

  • 23. türkiye'nin kendi nutella'sını üretmeye başlaması

  • 24. mühendis çokbilmişliği

    yeğenim tiyatro alanında yüksek lisans yapıyor. izne memlekete geldi, sohbet ediyoruz. saat gece 3. bu iyice mayıştı, bense bi galon çay içtiğimden şu moddayım. konuyu onun ilgi-uzmanlık alanına çekeyim de açılsın diye zapladım: "senin tez konun neaa?"

    - off teyze boşver
    - ya hadi anlat
    - :((( işte klasik tiyatroyla kıntempırıri pöformınsı yaratım süreci açısından kıyaslıyorum.
    - (bi bok anlamıyorum haliyle) nasıl mesela hangi başlıklar??
    - yani işte klasik tiyatroda metin var kıntempırıride yok
    - doğaçlama mı yani
    - ya uf... kıntempırıri pöğformıns danslı olabilir, beden dili falan yani tanımlayamıyorum boşver işte yaa!!
    - tanımlayamadığın bi şey hakkında tez mi yazıyosun, anlamam diye anlatmaya mı üşeniyosun:(( (80'ler duvarlarındaki ağlayan çocuk posteri gibi bak)
    - yok yani hayır uf yani o tanımlanamaz
    - oha matrix gibi bi şey yani (ben feci gaza geldim bu arada, harbiden merak ediyorum)
    - ya yok teyze uf yani wikiye bile girsen ilk cümle tanımını yapmak zordur der
    - ok bi tane örnek ver o zaman
    - offf... abromoviç diye bi kadın var, onun bi oyunu var mesela işte herkes geliyo bunu dürtüklüyo mıncıklıyo bilmem ne.......
    - hmm... şimdi sen bunu klasik tiyatroyla nası kıyaslıyosun peki
    - yaratım süreci açısından
    - yani mesela nesini
    - yaratım sürecini
    - yani yaratım süreci derken?
    pikeyi tepesine çekip götünü dönüp uyur!

    lafa gelince mühendis çokbilmişliği, mühendis kibri diye yeri göğü inletirsiniz, yok mühendislerin sanattan anlamaması, yok mühendis kafa sikmesi... ama beşeri bilimcisi sanatçısı koy hepsini aynı kefeye, bunlardaki ukalalığın binde biri yok mühendislerde. bir değil iki değil... edebiyatçısına yapıştım, dil bilimcisine yapıştım, felsefecisine sosyoloğuna yapıştım, al bu tiyatrocusu... öğrenmek istiyorum soruyorum, paso bi bunlar derin mevzular, sana uzak anlamazsın tripleri, paso bi yorma o güzel aklını sen gel başka şey konuşalım havaları... ne olm bu!!! beni sabah 4'te dürte dürte uyandırıp tezini anlatsana dese biri, "amanın yeni bilgiye aç genç dimağ gelmiş" diyerek saniyesinde yataktan fırlar, 4 dakika sonra elde kağıt kalem, allam kütleyi, enerjiyi ve momentumu koru diye başlamış çat çat reaksiyon difüzyon denklemi yazıyor olurdum:(

  • 25. o ses türkiye

    ebru gündeş'in murat boz'a "rol çalıyor" çıkışına annemin, "senin kocan ne çalıyor?" demesiyle hane halkını yerlere yatıran yarışmamsı.

  • 26. 4 ekim 2015 ak parti seçim beyannamesi toplantısı

    asgari ücreti 1300tl yapacağız dedi ahmet davutoğlu.
    kaynak nerede? sdasfasdas

    chp sayesinde asgari ücret her halükarda yükselecek. en azından bunu garantiledik önümüzdeki seçimlerden sonrası için.

  • 27. t.c. giremez

    (bkz: çabuk girdi dikkat edersen)

    bu teröristler hiç akıllanmayacak.

  • 28. robin van persie

  • 29. rte'nin putin'den yediği suriye ayarı

    "- operasyonların rusya'yı bölgede zaman içerisinde yalnızlığa götürecek bir adımın da işareti olabileceğini belirten erdoğan..."

    hiçbir komşu ülkeye adım atamayan, batı tarafından da randevu talepleri karşılık bulmayan recep tayyip erdoğan söylemiş bunu sdfghjklş...

  • 30. bilal erdoğan'ın italya'ya kaçması

    belki gitmemistir;

    rte - çizmeye git.

    bilal - çizdim bibicim.

  • 31. ozan tufan

    "herkes ister fenerbahçe alır" dedirtmek için fenerbahçe'nin ihtiyacı olmamasına rağmen beşiktaş'ın elinden alıp piç ettiği futbolcu

  • 32. kök hücreyle domuz içinde insan organı geliştirmek

    organı takan artık eşini kıskanmıyormuş.

    kesin bilgi yayalım.

  • 33. mesajlaşmanın zahmetli ve bunaltıcı olması

    böyle düşünen kaç insan vardır bilmiyorum ama mesajlaşma olayı bana oldukça zahmetli ve bunaltıcı geliyor. sürekli cevap yazmak zorunda olmak, pıt pıt telefon ekranında tuş aramak insanları nasıl darlamıyor anlamak mümkün değil.

  • 34. ersun yanal

    bu adamı karı kız olayları var diye gönderdiler yerine kim geldiyse karı kız yerine takımı sikti.

  • 35. atatürk hiç cinayet işledi mi

    bu başlığı açınca bir iddia ortaya atman, bir olay anlatman gerekmiyor mu mal dostum? aklıma her gelen soruyu buraya mı atmalıyım beynini s.ktiğim? götümüz yer miymiş de bilmem neymiş. s.ktir git amk cidden.

  • 36. pkk aç deyince kapıyı açmayan nusaybinli

    pekeke'nin aşırı derece hümanist bir barış örgütü olması ve sırtını pekeke'ye yaslamış hedepe'nin de bu örgütün aşırı derece sevimli bir siyasi barış hareketi olduğu gerçeğini değiştirmez.

    azıcık düşündürebilir belki ama değiştirmez,
    ne demişti selocuk; "unutmayın"

  • 37. vücut geliştirme

    toplasin hele gencler. size hayatimda kimseye yapmadigim kiyagi yapacam. vucut gelistirmenin olmazsa olmaz kurallarini anlaticam. siz de yillardir vucut salonuna gidip dogru duzgun vucut yapamayanlardan misiniz? calisiyorsunuz, ugrasiyorsunuz ama bir sonuc alamiyor musunuz? "genetik abi" diyenlerin avuntusu mu oldunuz? o zaman gel bir hele geeel. digerleri cikabilir.

    bastan soyleyeyim dogal olmayan hicbir sey onermeyecem. bu da demek oluyor ki arnold schwarzenegger olma hayalin vardi ise sen de cikabilirsin. cunku o seviyede bir vucut steroid olmadan mumkun degil, nokta. ha arnold abi ovguyu haketmiyor mu, dibine kadar hakediyor. cunku o seviye bir vucut, omrunu bu ise adamadan da olmaz. yani steroid'i alayim, arnold olayim diye bir sey de yok. var bizim kamil abi yapmis diyen varsa cok fena kalbini kirarim bastan soyleyeyim.

    simdi ote yandan su asagida verdigim vucut yapisina ulasayim bana yeter diyorsan, sen bir yere ayrilma guzel kardesim. laocoön and his sons. simdi niye bu mitolojik heykeli ornek verdim? laf kalabaligina getirip herifin malzemeyi size itelemek degil amacim, hayir. amacim su. bu vucuda 2000 yil once erismek mumkunmus. yani hicbir yapay katki maddesi olmadan bu vucuda ulasmis insanlar ki bunun heykelleri yapilmis. bu arada pek imkaniniz yok biliyorum, biraz da ondan okuyosunuz bu yazilari, ama imkani olanlar sorsun su soruyu yanindaki yoresindeki kizlara: eslerinde veya sevgilierinde bu heykeldeki vucudu mu yoksa arnold abi'nin vucudunu mu gormeyi tercih ederler? ben belki 50 kiza sormusumdur. 25'i uff snne be slk dediyse de diger 25'i istisnasiz heykeldeki vucudu tercih etti.

    "neyse uzatma da bu isin sirri ne bir deyiver hele" dediginizi duyar gibi oluyorum. ama oncesinde bazilarinda olusan sen bilirkişi misin sen uzman mısın sen kimsin lan suphesini ortadan kaldirmam lazim. hayir guzel kardesim ben uzman degilim. ama bu isi iyi kotu 17 yildir yapiyorum. benim icin tamamen hobiden ibaret. herhangi bir musabakada derece almis degilim veya para amacli da yapmiyorum. ama yillardir yanlis yaptigim seylerin dogrusunu uygulamaya basladigimda once kendimde sonra tavsiyede bulundugum diger insanlarda sonuclarin degistigini gordum. ben de o zaman bunlari yaziya dokeyim de gelecek nesillere bir faydam dokunsun bari dedim. hepsi bundan ibaret. bu senin icin yeterli degilse senin de canin sagolsun. sen de cikabilirsin guzel kardesim.

    simdi gelelim zurnanin zirt dedigi yere. yazacaklarim sir degil. bilinen seyler. ama kimse onemini yeterince idrak edememis durumda. o yuzden de sonuc alamiyorlar. neyse ki ben bu islerde az cok deneyim sahibi bir abiniz olarak olaya el atmis durumdayim. once maddeler halinde yazicam sonra detaylarini aciklayacam.

    iste vucut gelistirmenin 5 farzi, şok şok şok:
    1. devamlilik.
    2. yeterli miktarda dinlenme.
    3. duzgun beslenme.
    4. hareketleri dogru yapma.
    5. agirlik miktarini yavas yavas arttirma.

    "bu ne lan, bunlari biliyoz" dediginizi duyar gibi oluyorum. ben de you know nothing jon snow diyerek karsilik vermek istiyorum. bu yazdiklarimin gercek manasini bilsen bu halde olmazdin demek istiyorum yani. ben de bunlari bildigimi saniyordum ama gercek manalarini son 5 senede ogrendim. o halde gelin bu maddeleri teker teker acalim isterseniz? istersiniz di mi? istemeyenler ciksin, ben acicam, dayanamiyorum.

    1. devamlilik

    devamliliktan kastim haftanin 7 gunu, 5 yil boyunca calisman lazim demek degil. devamliliktan kastim haftanin 3 gunu ama hic aksatmdan ve ayni egzersizleri yaparak calis demek. aksatirsan veya egzersiz rutinini degistirip durursan sonuc alamazsin bu kadar basit. benim tavsiyem tam olarak haftanin 3 gunu calisman. daha fazla degil. peki ne kadar sure sonra vucudumda fark gormeye baslarim dersen iste bu kisiden kisiye degisiyor. kimisine 3 ay yetiyor kimisine 6 ay gerekiyor. 1 yil calismasi gereken de oldu ama 6 ay icerisinde bir sonuc alamazsan gel yuzume turkur. peki bu sure neden degisiyor dersen iste genetik orada devreye giriyor. zaten dikkat ettiyseniz olayin genetikle alakasi yok demedim. sadece genetik vucut gelistirme icin bir engel degildir iddiasindayim. ve gayet de ciddiyim. bunun yani sira kisinin ilk kilosu ve yasi da bu sureyi etkiler.

    2. yeterli miktarda dinlenme.

    once "kas egzersizi yaparken olusur" diyen saflar varsa onlari bir egitelim. hayir guzel kardesim kas uyurken buyur. yani egzersiz esnasinda mikronluk yirtiklar olusturdugun kas tellerinin tamiri esnasinda olur. bu da en fazla uyurken olur. gun icinde de tamir devam eder ama en cok uyurken olur. tabi burada hipertrofik kas gelisiminden bahsediyorum. neyse seviyeyi cok yukseltmeyeyim. yaziyi mumkun oldugunca basit tutmaya calisiyorum. detaylari tartismak isteyenler ozelden gelsin. en basit haliyle olan su. kas tellerini iplik gibi dusun. egzersiz esnasinda bu ipliklerin bazilarinda yirtiklar olusur. vucut da bu kopan iplikleri dugum atarak birlestirir. dugum atildigi icin de kasin o bolgesi daha kalin olur. zaman icinde bu dugumlerin sayisi arttikca kas buyur. bunun yani sira baska etkiler de kas buyuklugunu arttirir ama temelde olan bu.

    bunun olmasi icin duzgun uyuman sart. ihtiyacin ne kadar bilemem tabi. kimisi 7 saat uyur kimisine 9 yetmez (yine genetik giriyor isin icine) ama uykusuz kaliyorsan kas gelisimi bekleme. bosuna calistiginla kalirsin. tavsiyem en az 8 saat uyumaya calisin. ayrica haftada 3 gun tavsiyemin sebebi her calismadan sonraki gunu bos birakmaniz. bu da efektif bir kas tamiri olsun diye. eger ustuste kas calisirsaniz vucut ayni basariyla kas tamiri yapamiyor. tamamen farkli kas gruplarini hedefleseniz bile tamir yeterince etkili olmuyor. sebebi konusunda degisik hipotezler var ama benim fikrimi sorarsaniz olan su. tamir icin gerekli maddelerin vucuttaki miktari sabit cunku vucudun yiyeceklerden absorbe edebilecegi besin miktarinin bir limiti var. dolayisi ile tamir edilecek kas miktarini arttirirsaniz her bir bolgedeki tamir edilecek kasa giden malzemeyi dusurmus oluyorsunuz. o yuzden calismalardan sonra mutlaka en az 1 gun bosluk birakin. mesela pazartesi persembe cumartesi gib bir program olabilir.

    3. duzgun beslenme

    evet kas yapmak icin bozulan kaslarin tamir edilmesi gerektigini soylemistim. bu tamir icin gerekli malzeme de yedigimiz besinlerden gelicek. tabi ki basta protein olmak uzere bir takim besinlere ihtiyac duyuyor vucut. eger bunlari eksik alirsaniz, yine kas tamiri mumkun olmadigindan bosuna calismis olursunuz. simdi nasil yiyeyecez? insan gibi degil hayvan gibi yemeni istiyorum tophaneli.

    yediginiz gidalardaki besin degerlerini takip edebiliyorsaniz ne ala. google bile artik yazdiginiz besinlerin iceriklerini gosteriyor (en azindan ingilicesi yapiyor bunu). ama http://nutritionfacts.org/ veya http://nutritiondata.self.com/ gibi bircok siteden gerekli bilgiyi alabilirsiniz. inglizce bilmiyorsaniz bile yediginiz besinlerin ingilizcelerini bir sozluk yardimiyla bulup bu siteye yazdiginizda cikan tabloyu asagi yukari anlayabilirsiniz diye dusununuyorum. zira besin tablosundaki kelimelerin ingilizcesi ile turkcesi asagi yukari ayni (protein -> protein, carbohydrate -> karbohidrat). zaten 10-20 tane besin var. onlarin da ingilizcesini sozlukten bakar ogrenirsiniz.

    eger aldiginiz gidalarin icerigini takip edemiyorsaniz o zaman mumkun mertebe protein ve karbohidrat agirlikli yiyeceklere yonelin. en guzel protein kaynagi beyaz tavuk eti. karbohidrat'i ise en kolay pilav veya makarnadan alirsiniz. kilo agirliginizin 2 kati kadar gram protein ve karbohidrat almaniz gerekiyor. mesela 80 kiloysaniz 160 gram protein ve karbohidrat alin. 160 gram protein az bir miktar degil ve et, sut urunleri ile bu rakama ulasmak zor oluyor. ulassak bile yaninda gelen kolesterol tehlikeli miktarlarda oluyor. o yuzden protein tozu takviyesi sart. simdi protein tozu dogal bir besin degil ama genellikle dogal besinlerden damitilmis protein ile uretilir. genelde sut urunlerinden uretilir. o yuzden steroid gibi sagliksiz maddelerle bir tutulmamasi lazim. tabi ki her seyin fazlasi zararli olabilir ama protein tozunda o esik cok yukarilarda. bol sivi ile tuketildiginde sorun olusturmamasi lazim. o yuzden de musabaklarda yasaklanmis performans arttirici maddelerle bir tutulamaz.

    bunun yani sira yesillikleri de ihmal etmeyin. belli basli mineraller ve vitaminlerin de ideal degerlerinde olmasi lazim. kalsiyum ve d vitamini degerlerinin yuksek olmasi lazim ki kemikler yuksek agirlik altinda duzgun faaliyet gosterebilsin. kalsiyum icin bol bol yogurt, sut ve peynir oneriyorum. bu gidalarda protein de yuksek. d vitaminini disaridan hap ile takviye aliyorum. 2000mg'lik haplardan kullaniyorum. bu rakam gunluk ihtiyacin cok ustunde ama doktorumun dedigine gore gerekenin fazlasini vucut sorunsuz atiyormus.

    son olarak da testosteron orani cok ama cok onemli. kas tamirini tetikleyen hormonlar icindeki en onemlisi testosteron. zaten steroid'ler ozunde testosteron arttiran maddeler. o yuzden etkililer. ben tabi ki de steroid takviyesi onermiyorum kesinlikle. cunku yan etkileri cok korkutucu. sadece testosteron degerinizin normalin altinda olmamasina onem vermeniz lazim. cavusu gunde 3 kere tokatliyosaniz mesela o is olmaz haci. uykunuzu alamiyorsaniz testosteron duser. az yemek yiyorsaniz, stres varsa felan hep bunlar testosteronu etkiliyor. cok hassas bir hormon kendisi. bazi mineraller testosteron'un makul seviyere ulasmasina fayda ediyor. cinko ve magnezyum miktari dusuk olunca testosteron seviyesi normalin altina dusebilir. bu konuda sihirli bir yiyecek var ve cok az biliniyor bu sihri. bu mucizevi yiyecek kabak çekirdeği. her gun bir avuc yiyin sonra bana tesekkure geleceksiniz. evet yag orani fazla ama dogal yaglardan kacmayin. ayrica icinde ciddi miktarda protein de iceriyor. cinko ve magnezyum da cok yuksek. dolayisi ile mineral eksikliginden oturu dusen testosteron'u yukseltmede birebir ki cogu insanda problem bu eksiklik. findik felan diyorlar afrodizyak icin hayir dogal afrodizyak budur arkadaslar cunku testosteron'u gercekten arttiriyor. neyse konudan sapmayalim.

    ozetle cok yemeniz lazim. gunluk kalorik ihtiyaciniz neyse onun ustune cikacaksiniz ki bir kismi vucutta kalsin. suradan ne kadar kalori ihtiyaciniz olduguna bakabilirsiniz. cikan sayinin ustune cikmaniz gerekiyor. ote yandan dogal olmayan yaglardan ve asiri sekerden uzak durun. seker icin en ideal kaynak meyveler. bol bol meyve tuketebiliyorsaniz ne ala. ne meyveye erisiminiz varsa onu tuketin. miktari bol tutun. en cok muzu oneriyorum. kas calismasi esnasinda gereken potasyumu karsilamada etkili oldugu icin.

    simdi bir kisminiz digebilir ki "e cok yersek kilo alip got gobek salmaz miyiz?". hayir. duzgun bir egzersiz programiniz varsa boyle bir sey olmaz. egzersiz programi da tabi ki cok onemli ve istek olursa o konuda bir devam yazisi yazabilirim.

    4. hareketleri dogru yapma.

    ecnebinin full range of motion dedigi bir olay var. yani yaptiginiz hareket neyse onu duzgun ve tam yapmak. hareketi duzgun yapmazsaniz en iyi ihtimalle sonuc alamazsiniz, en kotu ihtimalle sakatlanirsiniz. o yuzden yaptiginiz hareketin dogrusunu ogrenmek zorundasiniz. yoksa ya hedeflediniz kas grubu calismaz yada eksik calisir. o yuzden tum kasta degil sadece bir kisminde tamir edilecek hasar olusturursunuz. bu da hedeflediginiz buyumeyi saglamaz. ayrica eksik calisilan kaslar kas dengesizligi de olusturabilir. bu da uzun vadede sakatlanmaya kadar gidebilecek sonuclar yaratabilir.

    peki hareketin dogrusunu nasil ogrenecez? youtube diye bir olay var bildin mi kardes? orada zibille video var hareketin dogrusu nedir nasil yapilir otur incele. sonra cok hafif bir agirlikla veya agirliksiz tekrar etmeye calis. kendi video'nu da cek ve karsilastir. zamanla dogrusunu yapmaya baslarsin merak etme. bilenlerden destek alabiliyorsan ne ala ama alamiyorsan hareketin dogrusunu youtube'a bakarak bile ogrenebilirsin. hareketin teknigini ogrenmeden kilolari arttirma sakin. cunku sakat kalma ihtimalin var. once teknigini oturt sonra agirlik eklersin merak etme.

    bir diger konu da hareketin niceliginin degil niteliginin onemli olmasi. yani az tekrar yap ama hareketi kaliteli, dogru, duzgun yap. ben mesela setleri 5-6 tekrar yapiyorum. neden? cunku hareketi duzgun yaparsan bu yeter. ayrica set aralarinda 90 saniye ara veriyorum (sureyi tam olcmek icin akilli telefon uygulamasi kullaniyorum) cunku yeterli miktarda dinlenmeden hareketi yapmaya kalkarsaniz ya hareketin kendisini tam yapamazsiniz yada seti tamamlayamazsiniz ki ikiside kotu. bir diger konu da vucuda uygun agirlik secmemek. spor salonunda cokca karsilastigim bir durum bu. adam yuksek agirlikla calisiyor ama hareketi eksik yapiyor. aman egosu zarar gormesin. 200 kilo squat yapiyor ama bacaklar 45 derece'nin altina inmiyor. hareketi duzgun yap desen 100 kilo cekemez. ama o zaman da egosu zarar gorur. bu sekilde kas yapilmaz arkadaslar. hareketi tam ve duzgun yapmaniz gerekiyor. yoksa yine vaktimizi bosa harcamis oluruz. ayrica vucudun kaldirabileceginden fazla agirlik kullanmak buyuk sakatlik riski demek. o yuzden zor olacak ama simdi sakin ol ve o egonu yavasca yere birak ve rahat kaldirabilecegin agirliklarla basla.

    5. agirlik miktarini yavas yavas arttirma.

    vucut gelistirmenin bir diger olmazsa olmazi agirlik kullanmaktir. kaslar yuk artinca ona tepki verir ve sismeye baslarlar. ote yandan ayni agirligi 1000 kere kaldirip indirmekle bir yere varamazsiniz. en fazla endurance kazanirsiniz hepi topu o. kaslarinizin sismesini istiyorsaniz maruz kaldigi yuk miktarini zamanla arttirmaniz lazim. ama bunu kontrollu bir bicimde yapmalisiniz. yoksa ya belli bir agirlikta takilir kalirsiniz yada daha kotusu yiyemeyeceginiz agirligin altina girip sakatlanirsiniz. bazen goruyorum spor salonunda hayvan gibi şey yapıyorsunuz yahu. halbuki agirligi 20 kilo azaltip yavas yavas arttirsa o takildigi kiloyu 3-4 haftada gececek. ama farkinda degil. onun icin agirligi yavas yavas arttiriyoruz. agirliklari her hafta 2-4 kilo arttirmayi hedefleyin ama kesinlikle daha fazla degil. tabi bunun icin her hareketi kac tekrar ile kac kilo kullanarak yaptiginizi muntazam bir sekilde kaydetmemiz lazim. ha hafizaniz superse sorun yok ama iddia ediyorum dusundugunuz kadar iyi degilsiniz. o yuzden bir kagida isleyin kac tekrari kac kilo ile yaptiginizi. bunun icin app'ler de var ama ben google sheets'e yaziyorum sadece. bunu yapmazsaniz kucuk adimlarla agirlik arttirmayi basaramazsiniz. ve sonuc alamazsiniz.

    simdi ornek olarak squat yapiyosunuz diyelim ve ilk hafta kendi vucut agirliginizla basladiniz. bir sonraki hafta elinize 2'ser kiloluk agirlik aldiniz. ucuncu hafta 4 kiloluk. bu sekilde 10 hafta sonra olimpik bara (ki 20 kilodur) 2 adet 10 kiloluk agirlik ile squat yapiyor hale geliyorsunuz. 6 ay sonra ise olimpik bara 4 adet 20 kiloluk agirlik takar hale geliyorsunuz. bu agirligi kaldirip da fit olmamaniz icin bastan 2 metrelik 150 kiloluk bir adam olmaniz lazim. ki oyleyseniz bile bu 6 ay icerisinde 10-20 kilo vermis olursunuz en azindan. ben bu agirligi kaldirip da fit olmayan bir adam gormedim. simdi sakin 105kg+ olimpiyatcilari ornek vermeyin bana. onlar bu ilk soyledigim kategoride zaten toraman olan tipler.

    tabi herkes muntazam bir sekilde bu agirliklari arttiramayabilir. kimisi haftada en fazla 2 kilo arttirabiliyor ki o da olumlu. 1 sene sonra bu fit adam olacaksiniz demektir ama onunde sonunda bu adam olacaksiniz merak etmeyin. sadece egzersizleri aksatmayin ve kaydini duzenli tutun ki ne kadar arttiracaginizi bilesiniz.

    bir de dusuk agirlikla veya agirliksiz baslamanin diger faydasi da hareketin teknigini oturma imkani bulmaniz. sakatlanma riskini ortadan kaldirmaya calisiyoruz yani.

    neyse gencler cok uzattim lafi. umarim birilerine faydasi dokunur. istek olursa bir sonraki yazimda hangi egzersizler faydali onu yazarim. dedigim gibi egzersiz programi da cok da onemli. kotu veya kaotik bir programla ancak marjinal sonuclar alinabiliyor.

    edit: imla bozukluklarini ve anlam dusukluklerini gidermeye calistim. ayrica beklemedigim kadar cok geri donus aldim. hepinize tesekkur ediyorum ama hepsine yetisemiyorum. bir sonraki yazimda basit ama etkili bir egzersiz plani paylasacagim. simdiden soyleyeyim klasik spor hocasi programlardan farkli olacak. ve farkli olmasinin sebeplerini de aciklayacagim. zaten bu fark etkli olmasindaki en buyuk etken.

  • 38. yunanistan'a 850 bin türk turist gitmesi

    görünüşe göre bir kısım esnafa tersten saplamış orta sınıf eylemi.

  • 39. selahattin demirtaş

    rahmetli şerafettin elçi bir şey demişti vaktinde;

    ''müzakere edeceğiniz son nesil biziz, bizden sonra savaşla büyümüş, öfkeli bir gençlikle karşılaşacaksınız''

    rahmetlinin kastettiği neslin son temsilcilerinden ve bu çözüm umudunun çıtasını bir kaç basamak birden yukarıya çeken adamdır selahattin demirtaş. sadece kürtler nezdinde değil, türkler nezdinde de güçlü bir umut yarattı. ama bu yarattığı umut en çok akp nin tekerine çomak soktu ve akp dikkat ederseniz son zamanlardaki tüm enerjisini bu adama yoğunlaştırmış durumda. partinin 400 bürosuna saldırılmasına, yakılmasına, yağmalanmasına rağmen açılan sadece bir tane tek soruşturma var, o da bu adama.

    bu adam barış içinde yaşamanın son anahtarı, bu adamı kaybederseniz tüm kürtleri kaybedersiniz. yani bu adama saldırarak aslında bu ülkenin bütünlüğüne dinamit yerleştirmiş oluyorsunuz. kürtler istemese bile sizin bu adama ve düşüncelerine sahip çıkmanız lazım. bu adama saldırarak asıl bölücülüğü yapmış oluyorsunuz. tüm saldırılara rağmen barış diyen tek siyasetçi, bu söylemlere saldırarak kürtlere tek bir alan bırakmış oluyorsunuz; savaş!

    chp ile birlikte,suruç ve uyuyan polis ölümleri araştırılsın diyen bu adama karşın araştırılmasın diyen akp ve mhp nin dümenine takılmakta tarihi bir hata yapıyorsunuz. akp iktidarı için seni, beni, onu kısaca herkesi ölüme yollamaktan çekinmiyor.

    (bkz: van ktm'de çöpün yanında yatırılan askerler) bu kadar değer veriyor bu adamlar sizin evlatlarınıza.

    sizin evlatlarınızı ölüme yollarken bile çöplükte yatıran bu adamalar, (bkz: bir milli maç için 23.5 milyon lira prim dağıtmak) dağıtıyorlar tek özelliği yuvarlak bir topu tepmek olan adamlara

    ve ayrıca bir o kadarda para (bkz: diyanet bütçesinden 23 milyon liranın yok olması) şeklinde iç ediliyor.

    size vatan millet sakarya edebiyatı altında ölümü reva görürken hemde çöplüğün içinde, kendileri milyonları parselliyorlar sarayların villaların içinde.

    sen ise günde 12 saat 1000 tlye köle gibi çalışırken gelip bu adamların istediği gibi bu adama saldırıyorsunuz. nereden baksan ahmakça nereden baksan tutarsızca ve nereden baksan sefilce...

  • 40. şehirlere özgü süpermarketler

    bursa: seyhanlar
    izmir: pehlivanoğlu

  • 41. anne babasının tuttuğu partiye oy veren insanlar

    (bkz: parti tutmak)

    akp seçmeni işte. adamın siyaset anlayışı bu. futbol takımı tutuyor sanki allahın barzosu.

  • 42. beyaz futbol

    deniz çoban canlı yayındayken abdülkerim durmaz'ın yine farkını konuşturduğu program. diğer katılımcılardan soyunma odasına giren başkan oldu mu, arayan siyasetçi oldu mu, bu hakemlerle lig biter mi, hakem hatalarının sebebi ne gibi sorular gelmektedir.

    a.d : benim de bir sorum var.
    e.ş : abdülkerim hocanın sorusu varmış.
    d.ç : buyrun.
    a.d : hakemlikten önce amatörde, süper amatörde falan hiç futbol oynadınız mı ?
    d.ç : evet uzun yıllar amatörde oynadım.
    a.d : tamam teşekkür ederim, buydu benim sorum.

  • 43. lig tv

    adblock aktifken videoların açılmadığı web sitesine sahip televizyon kanalıdır. ayrıca adblock pasifken video öncesi reklam çıkmamışsa video açıldıktan sonra tam ekran konumuna getirmek istediğinizde ekran siyaha bürünmektedir. reklam çıkmışsa bu sorun olmamaktadır. o reklam izlenecektir kısacası.

  • 44. ayrılık

    en zor kisimlarindan biri, tum yaptigin yatirimlarin bir anda yok olmasi. (yatirim derken paradan puldan bahsettigimi dusunenler hemen terk etsinler bu entryi rica edicem).

    senelerce bikmadan kendini anlatirsin, yuregini acarsin. seni en cok uzmus, en mutlu etmis, en icine dokunmus olaylari havadan sudan muhabbetlerin icinde anlatirsin. aileni, arkadaslarini, kulturunu, gecmisini, kafanin icindekileri.. her seyini dokersin ortaya zamanla. anadilde kelimeler ogretirsin, sevdigin filmleri izletirsin, ulkeni ve tarihini anlatirsin. sende iz birakan kitaplardan bahsedersin, en sevdigin sehirlere, en guzel koselere goturursun. bir de bunun karsiligi vardir elbette, sevdigi her seyde ondan izler arasin. dilini ogrenmeye calisirsin, acilarini anlamaya ugrasirsin. yapacagi sakayi soylemeden bilirsin artik, goz goze gelip gulersin.

    iliski kac senelikse, o yasta bir cocugun vardir sanki. kucukken daha cok ilgi ve sabir gerektiren, buyudukce bagimsizlasip olgunlasan, laftan anlayan... kendine ait alani, oyuncaklari, fotograflari, anilari, dersleri ve notlari olan.

    her sey bittigi an, hayali cocugunu yitirirsin. (gercek hayatta evladini kaybeden insanlar aci bir gulumsemeyle okuyordur bu satirlari. asla bir karsilastirma yapmak mumkun degil elbette ama tesbihte hata olmaz...) onca senedir ustune titredigin, emek verdigin olgu bir anda yok olunca geride buyuk bir bosluk kalir. esyalarina dokunursun, anilarini dusunursun, fotograflarina bakarsin. sevgiliden cok, iliskini ozlersin. cunku iliski, sadece sevgili degildir, iki kisinin harmanlanmasiyla ortaya cikar. kendinin "o" halini ozlersin.

  • 45. ahmet hakan

    türkiyenin en çok satan gazetesinin birinde, en çok okunan köşe yazarıdır, dünyaca bilinen bir kanalda da programı vardır.
    arabasında kurşun sıkılmadık yer kalmadığı halde, hayatta kalan murat sancak denen zat ile kıyaslamak çok abes.
    ahmet hakan bu saldırıda ölebilirdi de ucuz kurtuldu, adamın canı "erdoğan benden bahsetti yuppi" diyecek kadar ucuz mu?

  • 46. recep tayyip erdoğan

    ahmet hakan için "olayı tasvip etmek mümkün değil. ancak köşelerinde zaman içerisinde başka köşe yazarlarını lanetleyen, onları hedef gösteren yazılardan da bu arkadaşların kaçınması lazım." demiş kişi.

    sanki ahmet hakan başka bir köşe yazarı tarafından ölümle tehdit edilmemiş, sanki uçağında her daim yanında oturan yeni akit yayın yönetmeni köşesinden diğer yazarlara boyuna tehdit yağdırmıyormuş gibi söylemiş bunları.

    gerçekten akıl alır gibi değil, 70 milyonluk ülkenin başındaki kişi utanma duygusundan yoksun bir sosyopat. bu kadar ahlaksız, arsız, yalancı, vicdansız ve utanmaz olmanın başka bir açıklaması yok, başımızdaki adam normalde akıl hastanesi koğuşuna tıkılması gereken bir sosyopat. dünya tarihinde gerçekten bir ilk...

  • 47. ölümsüzlük iksirinin bulunması

    boku yediğimizin göstergesidir. çok erken buldunuz amk. (bkz: rte)

  • 48. orta dünyaya barış gelince orgların seçtiği sektör

    hepsi bir anda gitara dönüşmüştür. neden bilinmez.

    not: başlığı düzelten ibiştir. benden söylemesi :)
    not2: yemeyiz :)

  • 49. mario gomez'in eskişehirspor'a attığı gol

    iptal edilmesi gerekiyordu. adam bariz ayakla attı. ayakla sayılıyor mu?

  • 50. friends

    muhteşem olduğunu izleyenler zaten bilir de ben başka bir güzelliğini söyleyeceğim.

    dizi o kadar uzun ki, ana hatlar dışındaki hiçbir detayı hatırlamıyorsunuz. her seferinde neredeyse ilk defa izliyormuşsunuz gibi oluyor.

    diziyi 5'inci kez baştan sona izliyorum;

    --- spoiler ---

    chandler'la rachel'ın öpüştüğünü hatırlıyor musunuz? öpüşüyorlar.
    ross'la phoebe'nin öpüştüğünü, birbirlerini soyduklarını hatırlıyor musunuz? hatta sevişmeye başlıyorlar bilardo masasının üstünde.
    joey'le monica'nın sarıldıklarını koklaştıklarını, 10 dk sonra da chandler'la monica'nın sarılıp neredeyse öpüşüyor olduklarını ama chandler'ın istemeyip geri çekildiğini falan hatırlıyor musunuz?
    unutmuşsunuzdur.

    --- spoiler ---

    1. sezondan başlıyorsun izlemeye, 10'a gelene kadar en az 5 ay geçiyor. sonra hemen baştan başlasan bile unuttuğun için neredeyse her şeye tekrar gülüyorsun.

    bence dünyada yaşayanlara uzaylılar tarafından gönderilmiş bir antidepresan lan friends. bununla başka bir diziyi kıyaslayan adam ya ağzının kenarıyla izlemiştir bunu ya da 1960'tan önce doğmuş, artık dinazordur.