Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. insanın aklını başından alan harika dübel capsleri

    (bkz: yine şantiyeye soktun kardeş)

  • 2. at yarışında 3.6 milyon lira kaybeden icra müdürü

    3.6 milyon liralık açığın anca kasa devredileceği zaman fark edildiğini göstermiş olay. ulan bu devletin hiç mi denetim mekanizması yok böyle bir şey olabilir mi amına koyim.

  • 3. merkez bankası bize 2.70'ten dolar satsın

    sonra emekliye yılda 2 ikramiye bütçeyi bozar popülist söylemler ülkeye zarar verir diye gazetelere utanmadan demeç verirsin değil mi ito başkanı.

    (bkz: arsızlık)

    (bkz: ya kardeş kriz yok derken çok rahat konuşuyordun)

  • 4. linkedin'den yürüyen meslektaşını ifşa eden avukat

    kezban, dünyanın her yerinde kezban amk

    bu da ingiliz kezbanı, al bak

  • 5. alperen ocakları'nın doğuya gidenlere gül vermesi

    kısaca haberi; "bayrampaşa'daki otogarda doğu ve güneydoğu illerine giden otobüslerdeki yolculara gül dağıtıp; lokum ile gül suyu ikram etti" şeklindedir.

    insanların birbiriyle gül gibi geçinebilmesi dileği ile helal olsun dedirtmiştir. devamı gelir umarım.
    not: bbp mhp vs değilim.

    link

  • 6. el kaide'nin ışid'e savaş açması

    http://www.hurriyet.com.tr/dunya/30047768.asp

    gazanız mübarek olsun yiğitlerim. her iki tarafın da bol bol şehadet şerbetini içmesini temenni ediyor, iki tarafı da destekliyorum.

  • 7. bodrum cizre'ye uzak değil

    artık iyice her duyduğunun karşısında "tehditlerden bıktık ya" diye zırlayanları ortaya çıkaran açıklama.

    adam demiş ki bu ülke "bir". bu birlik içinde doğu ve batı arasında mesafe koymamalıyız, tüm insanlarımız yakın olmalıdır ve böyle hissetmemelidir dolayısıyla cizre'de olanlara karşı duyarsız olmamalıdır.

    sen şimdi buradan "bodrum'u yakın yıkın" mesajı alıyorsan git bir doktora görün.

  • 8. otobüste ayaktaki kıza yer vermeyen erkek modeli

    hasta mı ? değil.
    yaşlı mı ? değil.
    gazi mi ? benzemiyor.
    hamile mi ? pek belli değil.
    bebekli mi ? bebeği evde.

    eee neden yer vereyim o zaman. sanki ben yer vermek için kalktığımda ateşli bir sevişmeye başlayacakmışız gibi davranmaya lüzum yok.

  • 9. erkek kol saati

    zamanı gösteren alettir. fakat bazı modelleri, kul hakkı yemek için kullanılır.

    tabi ki bu tüm modeller için geçerli değil. mesela 700.000 liralık olanlar var, onları sadece saate bakanlar kullanıyor.

  • 10. babanın osurması ile evde bayram havası esmesi

    biz akşam oturuyoz kanal 7'de elif var. onu izliyoz mesela. annem üzülüyor, ben de duygulanıyorum bazı sahnelerde. babam önden bi pırtlıyo. 21 numara tığı var annemin, havlu kenarı örüyo, onu babamın poposuna batırır gibi yapıyo şakacıktan. sonra şımarıyo babam. patara puturu salıyo osuruğu, hepimiz basıyoruz kahkahayı. ev şenleniyo. ben de babamdan arka alıp evin maskotu oliym diye osurmaya çalışıyorum belki annemle babam bana da güler diye düşünüyom ama kardeşim ibnesi hemen rol çalıyo, istediği zaman geğirebiliyo o. hıp hıp hıp diye havayı çekiyo içine guuuuurr diye basıyor geğiriği annemle babam çok gülüyolar ben de gülüyomuş gibi yapıyom ama içim kan ağlıyo, avcumu koltukaltıma dayayıp pırt pırt sesi çıkarmaya çalışıyom ama iş işten geçmiş oluyo. alkışın da kahkahanın da hasını kardeşim ibnesi topluyo. benim moralim bozuluyo ama kimsenin umrunda olmuyo.

  • 11. 11 eylül 2015 pkk diyarbakır saldırısı

    eğer ki bu polisler olayı erken farkedip karşılık vererek birkaç teröristi yaralasa yada öldürse bu olay sözlükte infial etkisi yaratacak ''diyarbakır'da insan katliamı, #kurdsunderattack, insanlığınızı kaybetmişsiniz faşist sürüsü'' gibi argümanlarla savunuluyor olacaktı.

    tabi şu anki haliyle eylem başarıyla yapılmış, polisler ağır yaralandığı için sözlük teröristleri çok ilgi göstermiyor. sizin şerefinizi sikeyim. ettiğinizin karşılığını hem bu dünyada hem de ahirette, dağdaki kardeşlerinizle birlikte, bulursunuz inşallah.

  • 12. hacda hamile kalmaya çalışmak

    (bkz: hac bahane)

  • 13. mikasa futbol topu

    "abanmak yok" kuralının çıkış sebebi olan nice yiğitleri geldiği yerde yamultan japon harikası.

  • 14. 2015 kurban bayramı tatilinin 7 güne uzatılması

    yine duyarcıları göstermiş haber.

    sanki ülkece çok müthiş şeyler üretiyoruz da, 1 hafta çalışmasak marsa gidecek kolonimizin görev başlangıcı gecikecek. ülke zaten bombok halde. keşke çalıştığımız saatleri verimli kullanabilsek, kayda değer bir şeyler üretebilsek de "tatil olsa da sevinsek" diye bir derdimiz olmasa. işte o zaman mutlu oluruz ve de güzel günler görürüz.

  • 15. abdullah gül

    adam yargılanıp mahkum edilmiş tescilli hırsız, halen iyi dahası ahlaklı adam diyenler var.
    (bkz: kayıp trilyon)
    (bkz: balık hafıza)
    (bkz: denize düşen yılana sarılır)

  • 16. harry potter serisinin yeni kapak çizimleri

    harry potter’ın 15. yıl dönümü kutlamaları ile beraber 7 kitabın her biri için tekrar çizilmiş yeni kapaklardır.

    yayıncı firma scholastic’in desteğiyle, new york times çizeri ve yazarı kazu kibuishi tarafından hazırlanan yeni illüstrasyonlarda daha fazla karakter ve daha fazla renk var. ekim 2015 gibi raflarda olacakmış.

    birinci kitap: http://llcdn.listelist.com/…birinci-kitap-kapak.jpg

    ikinci kitap: http://llcdn.listelist.com/…-ikinci-kitap-kapak.jpg

    üçüncü kitap: http://llcdn.listelist.com/…-ucuncu-kitap-kapak.jpg

    dördüncü kitap: http://llcdn.listelist.com/…orduncu-kitap-kapak.jpg

    beşinci kitap: http://llcdn.listelist.com/…besinci-kitap-kapak.jpg

    altıncı kitap: http://llcdn.listelist.com/…altinci-kitap-kapak.jpg

    yedinci kitap: http://llcdn.listelist.com/…yedinci-kitap-kapak.jpg

    set halinde satılacak kitapların yandan görünüşü: http://llcdn.listelist.com/…itaplari-box-kutusu.jpg

    sonuç olarak bu seriyi defalarca okumuş biri olarak gidip yine mal gibi alacağım seri olacaktır.

    j.k. rowling sözüm sana. aynı yemeği pişirip pişirip sunacağına otur dumbledore'un hayatını yaz, ne bileyim, hogwarts bir tarih'i yaz be ablacım. yarattığın dünyada bir tane hikayeyi biliyoruz resmen. grindelwald'u tanısam belki çok severim, tanıt onu bana.

    belki at adamlardan bir hikaye çıkar. durmstrang enstitüsü'nden de harryler yetişir belki. ben mi söyleyeceğim ya.

  • 17. 11 eylül 2015 cizre'deki terörist grubun görüntüsü

    göt korkusundan yüzünü gizleyen it sürüsünün görüntüleri. etek giyerler, yüzlerini kapatırlar. biz türklerin günahı neydi lan bunlarla aynı ülkedeyiz?

  • 18. intihar etmemem için bir sebep söyle

    sebep araman.

  • 19. abdurrahman dilipak'ın türkiye düşmanları listesi

    kabarık bir liste.

    "bu yapıda herkes var. hatta iran, suriye üzerinden ve pejak üzerinden bu şer ittifakına destek veriyor. israil, suriye, mısır bu kirli oyunda birlikte hareket ediyor.. almanya deyince zaten orada abd, ingiltere, fransa, israil ve vatikan var demektir.. bu yapı içinde yunanistan da var, kıbrıs rum kesimi de.. iskandinav ülkeleri de var, benelüx ülkeleri de..

    bu ihanet çetesinin içinde nato üyesi müttefik bildiklerimiz de var, ab içinde birlik olma senaryosunun üyeleri de var. kimi halkı müslüman ülkelerin işbirlikçi yöneticileri de bu haçlı ittifakına destek veriyor.

    bu saldırılar sadece pkk, dhkp-c değil, son saldırıda ermeni teröristlerin de olduğu iddiaları sözkonusu.. paralel yapı da çeteye dahil, masonik örgütler, beyaz türkler, derin devlet, herkes bu koalisyona dahil..

    kapitalist borsa spekülatörleri, komünist maskeli taşeron örgütler, faşist militanlar, ılımlı islamcılar, sağ-sol, alevi-sünni yedekleri ile birlikte hepsi cephede.. bunların kadrolarında şeyh de var, fahişe de.. yoksulunu da, zenginini de kışkırtıyorlar.. liberalini, çevrecisini, herkesi bu kirli savaşın içine çekmeye çalışıyorlar."

    http://www.yeniakit.com.tr/…ekun-saldiri-11950.html

    abdo ağam eyi misin?

  • 20. 11 eylül 2015 selahattin demirtaş açıklaması

    "400 yerde saldırıya uğradık. ama sadece 1 kişiye soruşturma açıldı. kime? sadece bana."

  • 21. kürdüm denince verilen türk tepkileri

    olmayan tepkiler. mal mısınız oğlum sanki adam ben ugandalıyım diyor kürdüm diyor. her apartmanda her mahallede olan insanlarda bahsediyoruz ne tepki versin türkler.

    +ben kürdüm

    -pembe mi sıçıyon sen

    +yok simli sıçıyom

    -komik mi şimdi aq çocuğu. akşam 11-12 halısaha maçı var unutma tam zamanında orada ol yoksa sikerim belanı.

  • 22. türkiye'de darbe mi olur genişbe mi

  • 23. 11 eylül 2015 tsk'nın kuzey ırak operasyonu

    nasıl sayıyolar la ölenleri,tamam attın bombayı vurdun ne oluyo amk,üstten kutucuk çıkıp 3 point filanmı diyo.

    yada ordan birileri hacılar iyi vurdunuz valla 4 burdan gitti,3 diğer kamptanmı diyo.

    aklımda deli sorular var bu konu ile ilgili aydınlatın beni.

    edit:1 lan ibne kürtçüler ! favlamayın lan beni ben gerçekden merak ettim sordum amk.

  • 24. bir erkeğe verilecek en güzel hediye

    meme

    edit: entry tutmuş yürümüş buradan almanyadaki teyze cocuklarıma selam söylüyorum.

  • 25. afrika'da 3 milyon yıllık insan iskeleti bulunması

    sanırım bu keşifle ilgili en önemli ayrıntı, ölüyü gömme eyleminin çıkış noktasının dinle ilgisinin olmaması.

    3 milyon yıl önce afrika düzlüklerinde avcı/toplayıcı yaşam süren, geceleri mağaralarda saklanan, gündüz karnını doyurmak için doğa ile mücadele etmek zorunda kalan ilk insanlar, ölülerini ortada bıraktıklarında grup halinde yaşayan vahşi hayvanların tehditlerinin arttığını farkettiler. hayvanlar tarafından öldürülen ilk insanları saymaz isek, mağarada hastalıktan vs ölen kimselerin cansız bedenlerini ortalıkta bırakmak, bir nevi sokak kedileri yesin diye kapının önüne yemek koymakla aynı. bedava yemeği bulan hayvan tekrar gelir. ilk insanların dışarıda karşılaştıkları kediler şu boyutta olunca bunun bir problem olduğunu farkedip ölülerini hayvanlardan saklamayı akıl ettiler.

    ölü bedeni mağaralarında tutamazlardı. kokusuydu, hastalığıydı, börtü böceğiydi, bunları zaten biliyorlardı. her ölenin bedenini mağaradan uzak noktalara taşımak da zahmetli ve riskliydi.

    bu yüzden, kimsenin yaşamadığı kuytu köşelere, mağaralara saklamayı akıl ettiler.

    ölüyü gömme eylemi ölüyü saklama eyleminin bir devamı. ölü bedenden en efektif şekilde kurtulma dürtüsü üzerine kurulu.

    tabi sonra insanlar 2.6 milyon yıl önce taştan da olsa alet edevat yapmayı öğrendiler, 100 bin yıl önce ağızlarından çıkardıkları seslere aval aval bakmayı bırakıp anlam yüklemeye başladılar, sosyal hayat ve iletişim hız kazandı. ölü bedenden kurtulma eylemi ölü kişiye vedaya dönüştü ve günümüzde tüm dünya ölülerini hala toprağın altında saklıyor.

  • 26. cizre'deki öğretmenin mektubu

    "sokakta öğrencilerim soruyor; ‘öğretmenim şu öldü ya da şunların evine bomba düştü biliyor musunuz’ diye."

    sokağa çıkma yasağı sırasında öğretcilerle sohbet eden bir öğretmenin mektubudur. yersen

  • 27. kiralık aşk

    "ben böreğimi de yaptım yuvam dağılmasın diye" repliğiyle gönderme yapmıştır.

  • 28. cep telefonu çalınca açmayıp bir süre bakan tip

    benim bu tip. "bu uyuzun sesini duymak istiyor muyum?", "bu yavşak normalde aramaz ne işi düştü acaba?" gibi sorulara cevap veririm ekrana baktığım sürede. canım istemezse açmam. en adi duyguların insanıyım.

    debe editi: bu benim içten pazarlılığımdır.

  • 29. me1tem 64nk0

    osuruğun hexadecimal karşılığı.

  • 30. samimiyet

    bence memlekette çok ciddi bir samimiyet problemi var. aslında konuşulacak zaman da değil de, artık takatim kalmadı dayanmaya. biraz veryansın edeyim.

    biz hiç samimi değiliz demeyeceğim ha, şişş, yanlış olmasın. aksine, oğlum biz ne kadar samimiyiz. ne çabuk samimileşiyoruz. bir ben garipsiyor olamam. orta yaşı aşan insanlarda özellikle gözlemlediğim bir gevşeklik bu naçizane çabuk samimileşmek dediğim şey. adamla minibüste yan yana oturmak, 329648726542765966529752. göbekten akraba olmak adama en mahremini sorma yetkisi veriyor. benim sorup, "sana ne lan at ağızlı?" cevabını almaya şaşırmayacağım soruyu adam hiç çekinmeden soruyor. cevap vermeyince de kabilesini siktiğim der gibi bakıyor. ben senin kabileni sikeyim, amcık ağızlıya bak ya.

    uzaktan bir akrabam var. yani varmış. 80 yaşlarında bir teyze. annem 80 diyor daha doğrusu, bence rahat 3bini var kadının. uzak akraba diyorsam da barack obama, dalai lama, rahmetli başkan kennedy ne kadar uzak akrabam ise bu kadın da o kadar uzak akrabam. annemin eltisinin kaynının pazar arkadaşının yeğeninin halasının amcasının gelininin kayın validesi midir nedir kadın. çok karışık. bu yakınlık kurma eforunu herhangi bir insan için kursan muhakkak bir bağ bulursun yani. bizim hatunla eş dost gezelim diye bir yerlere gittik. bu teyze de var. bana diyo ki beni hatırladın mı. dedim kusura bakmayın, hatırlayamadım. meğer annem beni 1784'te altın gününe mi ne götürmüş, orada bu kadın da varmış da bunun yaptığı elmalı pastadan yemişim de çok sevmişim. teyzeyi tanımayınca, bu aymazlık, bu ata tanımazlık, bu redd-i anene karşısında havsalası alamayan kadın bir başladı veryansına ki, aman allah'ım. evlenmişim de başkasından duymuş, vay efendim hiç aramamış sormamışım, yan yatmış, çamura batmış. olaylar olaylar. ya bunları duyunca bir utandım, lan bir mahcup oldum anlatamam. resmen bu yaşıma kadıncağız sayesinde gelmişim. elmalı pasta vermiş, boru mu? ama işte nankörüm nankör. bu arada elmalı pasta da dönemin elmalı pastası ha, şimdiki gibi değil. o zamanın parasıyla 4 ev alınıyor elmalı pastaya. hadi maddi imkanları geç, ben bildiğin tüm eğitim hayatımı, sosyal çevremi o elmalı pasta üzerine inşa etmişim ama bir dönüp de kadir kıymet mi bilmişim? hayır. neyse, ettik bir eşeklik cezamı çekerim. kan benim damar benim!

    benim hatunu tanıştırdım, el öptük filan. çay içiyoruz. eşimi ilk defa görüyor kadın ama sonuçta bana elmalı pasta vermiş, ilk elmalı pasta dünyadaki, ben de bizim hatunla evlilik müessesiyle bağ kurduğuma göre benim hatun üzerinde de yetkisi ve hakkı olduğunu anladı hemen. zaten hatunla tanışmam da elmalı pasta sayesinde. herkes akıllı olsun! laf arasında benim hatuna "yavrulamadın mı sen daha?" diye sordu benim sebeb-i hayatım. slhfskjhfks. tövbe tövbe ya. bir insanın beynin yanmasını yüzünden görebiliyorsun lan. kızın gözünün feri gitti, kulağından duman çıktı. bu kadar samimi bir ortam olunca, ben de geçmişe gittim, aklıma gördüğüm, şahit olduğum onlarca küçük sahne geldi, ortamdan uzaklaştım. mesela bir dolmuşta yeni tanıştıklarını anladığım 2 orta yaş teyzenin sohbeti, kadınlardan bir tanesinin çocuğunun olmaması, diğer kadının son derece rahat şekilde "aa, niye? olmuyor mu çocuğun? eşinde mi bir sıkıntı var sende mi?" diye sorabilmesi, diğer kadının sakin şekilde cevap vermesi, çevremde bulunan kimsenin hadiseyi yadırgamaması. 1994 yılında millet yokluktan kıvrılırken tek derdi yeni açtığı dükkanına gelen çocukların kuşunun uçup uçmaması olan taze esnaf abdullah abi. iş yerinde bir süre beraber çalıştığım, tanışıklığımızın 2. günü bana kadınlarla ilgili tavsiye vermeye başlayıp haftamız dolmadan "kaç karı siktin aslanım" diye soran, üniversite hocasını kendisine fakbadi yapmış, darlanınca "ben bağalanmıyom hacı" diye kadını yataktan kovmuş bir yunan tanrısı, rasputin'i hasetinden çatlatacak bir aşık olan hikmet abi, daha kimler kimler. nostalji güzel şey.

    eve döneceğiz diye ayaklandık, arabaya bindik, hatunu ön koltukta yavrulamaması konusunda uyardım. az evvel yaşadığım nostalji dolu dakikalardan dolayı yüzümde de hafif bir tebessüm tabii. dünyanın fırçasını yedim. sanki yavrulama dedik. yavrula, yavrulama dediğin de doğal bir hadise sonuçta. sıkıntı yok. da yani sonra temizlemesi çok zor. en azından altına bir muşamba filan serelim diye dedim ne dediysem. kötü mü dedim yani. hiç.

  • 31. yüksek lisans

    iki tane yüksek lisans bitirdim, birincisi makina mühendisliği (tezli) üzerineydi, ikincisi ise mba (tezsiz).

    gerçek hayatta tezli yüksek lisansın bana en büyük katkısı, bilgiye ulaşabilme becerisi ve ulaştığım bilgilerden anlamlı ve işe yarar bir çıktı elde edebilme yetisi; tezsiz yüksek lisansın en büyük katkısı ise farklı bir disiplindeki bilgileri kendi mesleğimle harmanlayabilme becerisini kazanmamdı.

    iş hayatında ise ikisi de bi sikime yaramadı. genel müdürün görümcesinin eltisinin, lisansı yedi senede bitirebilen hala oğlu terfi aldı amına koyim ahahah.

  • 32. bülent arınç

    kendisi akp'lidir. daha başka ağır bir söz bulamıyorum.

    bu adamı gördüğümde hep aklıma buruşuk bir surat ifadesi ile ağlaması geliyor ve de gafları: pkk ile görüşecek kadar şerefsiz değiliz, lenin'i ölü görmek güzel, bana bülent ersoy deme de, o türküde rakı geçiyor söyleme, bir bayan çocuğu olan bir milletvekili kendisi ile ilgili bir organını* nasıl böyle açıkca konuşabilir, bir kadın olarak sus, içeri girildiğinde gençler yarı çıplaktı, birkaç kişi kopya çekti diye bütün sınavın iptal edilmesi herkesin puanının yok sayılmasını gerçekten anlamıyorum, ne kaskı...

    saymakla bitmez. hiç unutmadığım, unutamadığım ise; bir köşe yazarının ölmüş köpeği ile dalga geçmesi ve bir de sırıtarak televizyonlarda türkiye bağırsaklarını temizliyor demesidir.

    bugün kendisini üzgün, kırılmış ve kapının önüne konmuş gördüm. dün erdoğan, bugün arınç. nasıl desem?

    (bkz: kurban olduğum allah verdikçe veriyor)

    bu adama zerre empati duyarsam şerefsizim. hep bir amacınız vardı, kindar nesil yetiştirmek. başardınız.

    al sana karışık kaset yaptım, cam kenarında otur dinle şimdi:

    (bkz: şimdi bana döktüğüm gözyaşlarımı verseler)

  • 33. california'da yaşanan garip trafik kazası

    araba kadını terk edip yoluna devam ediyor.

  • 34. 1 kasım 2015 erken genel seçim tahmin yarışması

    110 kaiserslautern - freiburg ms 0 - oran 3,10
    134 mouscron - club brugge ms 1 - oran 4,60
    137 gladbach - hamburg ms 0 - oran 3,30

    not: tutmassa sövmeyin

  • 35. cizre

    yakın bir arkadaşım şırnak'ta özel harekat polisi.geçen hafta ankara'daydı.birebir,kendi ağzından orada olanları dinledim. (bu arada arkadaşım demişken,mahallemizin bir genci 92 doğumlu aramızda 9 yaş var).çocuk özel harekat eğitimini tamamlayıp,ilk görevine şırnak'ta başladı.söyledikleri şunlar;
    -abi,giderken bende diyordum her kürt pkk'lı değildir diye.doğrudur belki her kürt pkk'lı değildir ama ben orada pkk'lı olmayan kürt görmedim.
    -siviller ölüyor diye yaygara koparılıyor,doğru adamın üstünde sen-ben gibi sivil elbiseler var,ama senden benden farkı bir elinde keleş,bir elinde roket var.adamı vurduğumuz an,diğerleri silahlarını alıp kaçıyorlar.sonra bunun adı sivil ölüm oluyor.
    -sözlükteki,klavye başındaki pkk'lı yavşaklar,şimdi diyor ki : yok kadın öldü,yok çocuk öldü.onlarında elinde roket-keleş mi vardı?ellerinde roket-keleş yok ama orospu çocuğu teröristler bir köşede,bir mahallede,bir evde kıstırıldığında bu çocuklar-kadınlar o evlerin önünde barikat oluyormuş,polis-asker sıkmasın diye.
    çocuk diyor ki : abi evin damına çıkmış kadınlar,çocuklar yanyana durmuş,arayı bir açıyorlar roket geliyor,sonra geri kapıyorlar.yani kanı bozuk şerefsiz burda siviller ölüyor diye götünü yırtacağına,çoluğu-çocuğu kendinize siper etme.
    -özel harekat aracına mayınlı tuzak kurulmuş,öh polislerimiz şehit olmuştu.öh polisimiz,evladının parçalanmış bedenini elleriyle çıkarmıştı.baba-oğul öh polisleriydi hatırlayanlar hatırlar.benim arkadaşım olan çocuk arkada ki araçla geliyormuş,mayın patlamış,2.kurulan mayında,ilkinin basıncı ile patlamış bunlara birşey olmamış.o olayda çocuk diyor ki : bu olay mahellede,şehrin içinde oluyor ama sokaktaki evlerde,binalarda bir tane insan olmuyor,evler o gün terkedilmiş,sokakta bir tane insan yok.çünkü herkes o mayının,o gün patlayacağını biliyor.
    -yine diyor ki : devlet bize yardımcı olmuyor,elimizi-ayağımızı tutuyor.bir orospu evladı pkk'lı ateş açacak,sen ölmezsen karşılık vereceksin.bir kaç gündür,görüşemiyorum,umarım devlet dedikleri gibi,vur-indir yetkisini vermiştir.
    -kahbe diyarı cizre'yi de anlatttı.heryer mayınlı,tuzaklı.giremediklerinden bahsetti.pkk artık sadece mağarada değil,cizre'de evlerinde dedi.yetkiyi almış olmalı ki aslanlar,cizre'ye girmiş,analarını sikiyorlar ki bu piçler böyle ağlamaya başlamış.
    not:imla

  • 36. 11 eylül saldırısında 2. uçağı canlı izlemiş nesil

    sicagi sıcağına icinde olmayi kacirdigim nesildir. televizyona takilan atariler vardı hani (ps filan degil hani 10000 in 1 kasetli olan ve ufleyince calismaya baslayan). amcamin ogullari gelmisti ve delicesine oynuyorduk. fakat adaptor cok isindigi icin bazen cikartip buz dolabina koyuyorduk sogumasi icin (cilgindik evet). tam bu ara esnasinda tesadufen bir haber kanalinda bu olayi görmüştüm ve dunyanin bundan sonra farkli bir yer olacagini tabiki dusunmemistim. aklim her an adaptor patlayabilir diye buzdolabindaydi.

  • 37. bir kadından duyulan en iyi iltifat

    "başım omuzunda olsun. ne ekmek isterim, ne su.."

    evlendik sonra. sözünün eriymiş. istemedi.

    ***

    bugün doğum günü. şu an yan yana değiliz. internetin olmadığı bir yerde ve ben yalnızım. 2 bira açtım. tek başıma kutluyorum.

    doğum günün kutlu olsun gülüm. seni seviyorum.

  • 38. kürtler bize misak-i milli sınırlarını

    (bkz: başlık açayım derken çığır açmak)

  • 39. mhp'lilerin doğu otobüslerini durdurup gül vermesi

    güzel harekettir. siyasi olarak çekişmeler olur. birbirimizin düşüncelerinden nefret de ediyor olabiliriz. ama saygı en önemlisidir. burada bir saygı var, düşünceler ne olursa olsun. iyi yönleri görmeye ihtiyacımız var.

    hdp..

  • 40. lukas podolski

    son paylaşımlarından sonra alman milli takımı teknik direktörü angela merkel tarafından kadro dışı bırakılacak oyuncu.

    (bkz: akıl fikir)

  • 41. suriyeli çocukla oyun oynayan danimarka polisi

    hürriyet'te çıkan haberin altındaki okur yorumu:

    istediği kadar iyi insan olsun. müslüman olmadığı için cehennemde sonsuza dek yanacak.

  • 42. üç polise çorba servis ederken öldürülen kürt

    pkk'nın çorbacıyı taraması ile gidip servis elemanı kürt vatandaşı vurması arasında nüans olduğunu düşünenleri gözler önüne sermiştir.

    şu orospu çocuğu pkk'nın eylemlerini meşrulaştırıp oradaki halkı accayip masum, barış böceği olarak göstereceğiz diye götünüzden kan geldi lan.

    bu ülkeye en az aktroller kadar zararlısınız.

  • 43. fenerbahçe'nin erkan zengin'e yanıt vermesi

    tipik bir kezo açıklaması. nerede iki gün önce şehitlerin ardından yapılan ve çok beğendiğim açıklama, nerede bu.

    not: fener.

  • 44. chp nin asker harçlıklarının arttırılması teklifi

    bilal'i askere göndermek için uygulanan bir taktik, zayıf noktasından vuruyorlar çocuğu.

  • 45. kedi

    2011 kış. zar zor para denkleştirip aldığım külüstür arabam ile dans provalarına gidiyorum. provalardan sonra duş almadan hızlıca arabama koşuyorum üşütmemek için; evimde rahat rahat duş almak varken.....

    miyavlama seslerine alışkınım, bulunduğum yerde bahçeli evler çoğunlukta. kedi besleyen de çok. bu sefer şımarık bir ev kedisi miyavlaması değil ama. arabamın hemen karşısında duvar kenarında top gibi gri bir şey hoplayıp zıplıyor. en fazla 3-4 aylık tekirden bozma gri bir kedi. birazcık seviyorum. gidip arabaya biniyorum. tekrar başlıyor miyavlama. arabadan iniyorum, koşarak yanıma geliyor. bakıyorum arka ayağının birisini yere basamıyor. biraz da yamuk mu ne? sanki kırılmış ve yerine kötü bir şekilde yeniden kaynamış gibi, bacak arkadan geliyor. acısı da yok ama şımarığın. fazla düşünmeden alıyorum arabama arka koltuğa koyuyorum miyavlamaya başlıyor yine korkudan. böyle yarım saat yol gidilmez. kucağıma alıyorum bu sefer susuyor. o kucağımda ben direksiyonda yarım saat sessiz yolculuğumuz başlıyor.

    annem evde yok çok şükür. yıllarca kedi kedi diye başının etini yemişim şimdi gel de açıkla durumu. hemen markete koşup kutusunu kumumu alıp koyuyorum odamda baş köşeye. sabah kalktığımda huzurla yanımda yatıyordu. ben giyinene kadar da uyanmadı, evden çıkarken de.

    iş yerinden aradım annemi odada kedi var sakat dedim. sonra arkadaşa vericem de falan da filan hatırlamadığım, pek de içimden gelmeyen şeyler söyledim. sakat deyince korkmuş garibim içeri girmeye. akşam annem de alıştı neyse.

    özel bir veterinere götürdüm. verdiği fiyat gözümü korkutmadı değil. daha arabanın taksitlerini bitiremedim. kredimi çeksem? başka gün koydum kutusuna götürdüm üniversiteye. neredeyse 6'da 1 fiyat verdiler özel veterinere göre. ameliyat günümüz alındı. bacak kalça kemiğinden çıkıkmış, o tekrar sabitlenecek. yine bacak ortadan bir yerden kırılmış ve biraz ters kaynamış. onu düzeltmek için de bacağın yeniden kırılıp kaynamasının sağlanması gerekiyormuş, koskoca profesör bu ikincisini tavsiye etmeyince tamam dedim, kırmayalım kediyi.

    ameliyat günü kapıda bekliyorum. bir kadın da kedisini getirmiş ağlıyor. ben de başladım ağlamaya. analar evlatlarına ağlıyor sanki. bir aya yakın bende. alıştım da kerataya. kadın da beni teselli etmeye çalışıyor "vallahi bizim sonumuz bu kediler yüzünden olacak" dedi. haklı galiba.

    ameliyattan çıktığı gün kadar kötü bir gün hatırlamıyorum. ağrısı olur mu diye sordum alırken, biraz dediler. kutusunda uyuyordu hala aldığımda. eve götürdüm. o uyanana kadar yanında yattım. uyandığında acı bir haykırış, hareket edemiyor. hareket etmesin diye yanından ayrılamıyorum. iki gün izin aldım iş yerinden. iki gün o yattı ben yattım yanında hiç hareket etmeden. ben ona baktım yemeğini yedirdim, annem bana baktı yemeğimi yedirdi. iki gün sonra kendine geldi. alçılı bacağını sürüye sürüye gezmeye başladı. beş güne de kalmadı bacağını unutup hoplayıp zıplamaya başladı. o her hoplayıp zıpladığında da benim içim hopluyordu bacağını yine çıkartacak yerinden diye.

    o zamanlar tv'de meşhur öyle bir geçer zaman ki dizisi var. ben diziyi izlemem bilmem ama annem izliyor. "o dizide küçük bir osman var o da bunun gibi çok çekti kedinin adı osman olsun dedi" işte böyle başladı osman'la bizim hikayemiz.

    bacağı tamamen iyileşti, biraz aksak da olsa güzel kullanıyor artık. büyüyüp çapkınlığa bile başladı. evimizin çevresi güzel, geniş ve yeşillik. osman'ın da çapkınlık zamanları evde tutamıyoruz. evin kapısının koluna asılıyor bırakmıyor. sabah ben işe giderken benimle birlikte 5 kat asansörle aşağı iniyor, akşam benim işten dönüş saatime kadar da eve dönmüyor. tam benim iş dönüşü saatimde apartman önünde bekliyor, yine benimle asansöre biniyor. bazen ben yokken 5.kata kadar çıkıp buluyor kapımızı. evden de bıraktığımızda yangın merdiveninden yolunu bulup iniyor aşağıya. annem diyor; "valla sen yokken gündüz mümkün değil dışarıda bulamıyorum kediyi", dedim; "o da işe gidiyordur". eve hapsetmeye de kıyamıyorum. kedi çok hareketli, dışarıda kuşları kovalıyor, ağaçlara tırmanıyor, kedi köpeğe dalaşıyor, ev kedisi değil ki bu. bazen yaptığı zekice hareketlerle bizi kendisine hayran bırakıyor. köpek gibi ısırma huyu da olmasa iyiydi.

    arada yine başını belaya soktuğu oldu osman'ımın. yola yeni dökülen asfaltta gezmesi ya da dişi kediler için kavga edip yaralanması da bizleri çok üzmüştü. veteriner bile diyordu "osman artık başını belaya sokma", bir de "gördüğümüz en güzel gözlü kedi".

    2013'ü 2014'e bağlayan yılbaşı gecesi bir daha dönmedi osman. ne ölüsünü bulduk ne dirisini. güzel kediydi osman. tasmasızdı. köpek yakalarsa yada başka kediyle kavga ederse tasma boğar kaçamaz diye takamadık tasmayı. tek temennimiz birisi bunu topal görüp aldı kıyamadı. umarım mutludur gittiği yerde. bizi şu bir kaç yılda çok mutlu ettin, artık ailemizden biriydin be osman, biz de seni mutlu ettiysek kısacık yaşamında ne ala...

  • 46. vücut geliştirme tribal dövme pitbull kombinasyonu

    her şeyi, bir kütle birimi olan "ton" ile ifade etme hastalığına yakalanmaktır.

    +abi nasılsın, ne yaptın bugün
    -hımmmpff 1 ton bench bastım

    +köpek güzelmiş, sizin mi ?
    -bunların çenesi var ya 10 ton basıyor

    +hocam, dövmenin anlamı ne
    -balık bu, ton balığı

  • 47. muhteşem yüzyıl kösem sultan

    ne kadar entrika,savaş ve ölüm içerikli gösterilmeye çalışılmış bir fragman olsa da tek bir baskın yanı göze çarpıyor;
    (bkz: halvet is coming)
    keşke daha farklı anlatılabilse o dönemler,ama tabi önemli olan reytingler...

  • 48. selahattin demirtaş

    12 yaşında, 15 yaşında, 10 yaşında çocuklar teker teker öldürülürken, "biz, barış gelene kadar yolumuza devam edeceğiz" diyebilen insandır.

    "hala bu adamın dediklerine inananlar var" diyen; sen,"oradaki insanların tamamı öldürülsün" diyebilensin. ağzından akli tek bir cümle çıkmıyor. "öleceksiniz"den başka tek bir önerin yok, o da öneri değil, intikam. senin pkkya kızıp doğuya giden otobüsleri taşlayandan tek bir farkın yok. işlevsel, çözüme yönelik ve insani olarak, insan gibi düşünen bir beynin yok. kan bürümüş, kan damlıyor. senin söylediklerine mi inanacağım?

    demirtaşa terörist diyorsun. ben teröristi öldürmek isteyen diye bilirim. ben teröristi masum insanları katletmek isteyen diye bilirim. "ne olursa olsun birbirinize sarılın" diyen adamın cümlesinin yanında senin "dümdüz etsinler o insanları" cümlen var. burada yazdığın her satırda katliam var. ben demirtaşın senden daha terörist olduğuna, senin savınla mı inanacağım?

    35 yaşındayım. bu yaşıma kadar bu ülkede "üç bin terörist öldürüldü, yüz asker şehit"ten başka, "barış" diyen tek bir siyasteçi görmedim, bu insana kadar. (buna cihangir solcusu dediğiniz solcular da dahildir, onlardan da bolca teori filan dinledik sadece, sağolsunlar) sen 35 senedir gördüklerim gibi, sadece ölümden, kandan bahsederken, barışı konuşana, sen ölümü isterken, barışı isteyene ve bunun için halkla birlikte durana, bunun için çalıştığını gözümle gördüğüme, bugün demirtaş olur yarın başka birisi, ömrümün sonuna kadar inanacağım. ama asla seninle aynı dili konuşmayacağım.

    edit: kürt değilim.

  • 49. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    suudi arabistan'da mekke'ye 5 km mesafede bulunan mina şehir şeytan taşlanan yer olarak bilinir. her yıl 4 gün süren şeytan taşlama olayı için mina şehrine 20 kilometrekare alana yayılan 100.000 (yüzbin) klima ile serinletilen, yangına dayanıklı ve toplamda 3 ile 4 milyon kişiye aynı anda ev sahipliği yapılabilecek bir çadır kent kurulmuş.

    yani demem odur ki 361 gün boş duran klimalı ve yangına dayankılı 3-4 milyon kapasiteli bir çadır kent var. hemen şuracıkta! anlayana...

    menbaı

  • 50. why didn't hitler attack to turkey

    kazablanka konferansinda muttefikler turkiye'nin harbe dahil edilmesi kararini alirlar. balkanlarda bir cephe acilirsa biz bati cephesinde rahatlariz, almanya'yi hemen teslim aliriz hesabi yaparlar. ruzvelt corcile havale eder bu isi. sonra adana'da bir tren vagonunda o cok gizli gorusme gerceklesir. osmanli'dan cikan 12 ada koz edilerek turkiye ikna edilecektir hesaba gore.

    corcil inonu'ye '' babam girin bu harbe bizimle, almanya'ya savas ilan edin, arkanizda biz variz, sovyetler var, magdur etmeyiz '' der.

    pasa anasinin gozu tabi hayir demez aciktan, '' he yaa girelim ama nasil girelim? '' ayagi ceker.

    corcil: '' 12 adaya asker cikartin ve balkanlar'dan yardirin amk ''.

    inonu: '' tabi lan yardiralim, 12 adaya asker isi de olur sikinti yok ama harp bu ya, olur da almanlar bizi ezdi gecti geldi isgal etti. sonra bizi almanlardan kim kurtaracak? ''

    corcil: '' lan oglum sordugun soruya bak, kapi komsun sovyetler, hemen gelir kurtarirlar sizi yea, bakin dogu cephesinde almanlari maymun ettiler, korkmayin oglum biz buradayiz lan, ezdirmeyiz sizi '' der.

    inonu yine sorar: '' la peki sovyetlerden bizi kim kurtaracak savastan sonra yarraam? ''

    corcil: '' yea biz dusunduk onlari ayarlicaz bir seyler, sovyetlerin genislemesine izin vermicez valla bak '' dese de inonu yemez zokayi '' sagol canim ya cok iyi dusunmussun '' der cigarasindan son bir firt ceker ve izmariti vagonun acik pencerisinden firlatir.

    ozet gec pic derseniz inonu prensipte tamam olur bu is ayagina yatar ama anasinin nikahi sartlar kosar harbe girmek icin. muttefiklerin savas halinde kolay kolay yerine getiremeyecegi bu agir sartlardan dolayi turkiye muttefiklere katilmadan, almanlar ile papaz olmadan, kimseyle harbe girmeden, komsularla kotu olmadan bu badireyi atlatir.

    peki bu arada ne olur? turkiye'nin yerine ingilizler 12 adaya cikarma yapar ama almanlar bunlari kulaklarindan tutar gecmisini siker atar, tabanlari gotune vura vura kacar ingilizler, hic bir adada tutunamazlar. ote yandan sovyetler girdigi ve nazilerden kurtardigi hic bir ulkeden cikmaz, sonra o ulkeler dogu bloguna katilir. yok inonu soyle, yok inonu boyle diyen orospu cocuklarinin nenelerini almanlarin sikmemis olmasinin hikayesi budur iste.