Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. mhp'nin terör komisyonuna ret oyu vermesi

  • 2. türk kızının 12 maddelik evlenme manifestosu

  • 3. yalçın akdoğan'ın 29 temmuz 2015 tarihli itirafı

    aa için yaptığı yayında az önce hdp için şöyle diyor;

    "oyu sen alacaksın, eee hadi çözün şu sorunu diyeceksin"

    evet her şey bu kadar açık iken, bu kaosu kimin yarattığı, kimin bundan beslendiği açık iken biraz uyanık olmak gerekmiyor mu? tüm bunların oy için yapıldığı bizzat itiraf edilmişken fazla da söze gerek yok.

    buradaki tek amaç hdp'yi saf dışı bırakarak kendi tiranlıklarını devam ettirebilmektir. hdp'nin barajı aşması o kadar etkili oldu ki. bir sürü insanın ölümünü göze aldılar.

    ekleme: bazı arkadaşlar yanlış anladınız yauuu o öyle demedi filan diyorlar. yine de ben iyi niyetim ile açıklayayım. akdoğan aynen şu cümleyi kurdu; "oyu sen alacaksın, sonra hadi sorunu çözün diyeceksin." bu şu demektir; oyu ben alamazsam, sorun filan çözmem, sorunun parçası olurum. çıkarım olmayan bir yerde durmam. benim için her şey oydur. ülkenin geleceği önemli değildir.

    subjektif bakıyorsun diyenler şuralara da bakabilir;

    (bkz: 400 vekil verin ve bu iş huzur içinde çözülsün)
    (bkz: ya istikrar ya kaos dedim millet kaosu seçti)

    bitti.

    saygılar.

  • 4. 29 temmuz 2015 uğur ışılak'ın mecliste uyuması

  • 5. türkiye'deki tıp fakültelerinin içler acısı hali

    işin içinde olmayanların göremeyeceği, anladığını düşünse de tam olarak durumun vehametini kavrayamayacağı içler acısı durumdur. gel sana birkaç yıl sonra seninle, ananla, babanla hangi doktorlar ilgilenecek biraz bahsedeyim.

    tıp öğrencileri ile çok vakit geçiriyorum, sohbet ediyorum, yüzlerce ders anlattım, onlarca sınav yaptım. giderek onlar için daha çok üzülür hale geldim. şükrettim, ben neyse ki kaliteli eğitimi bir şekilde ucundan paçasından yakalamışım çok şükür dedim.

    "derin ven trombozu ve pulmoner emboli" konusunu anlatırken kafamda plan yapıyorum; "koagulasyon kaskatını hızlıca geçerim, zaten biliyorlardır temel şeyleri, direkt konuya geçerim" vs. gibi. birinci ve ikinci sınıfta temel bilimler derslerinde, üçüncü sınıfta kliniğe giriş stajlarında anlatılan "wirchow triadı" nedir diye soruyorum, abi bir kişiden ses yok. dahası duymamışlar bile. aynı dersleri beşinci snıflara anlatırken de soruyorum, bilen bir kişi dahi yok.

    kaldı ki dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun tıp okuyan herkesin mutlaka okuması gereken kitaplar vardır; "guyton fizyoloji", robbins patoloji", harrison iç hastalıkları" vs onlarca kitap. bunları da hiç kimse okumamış. çünkü herkes birbirlerinden çektirdikleri fotokopilere çalışıp sınava giriyor. içinde hiçbir şey yok, tonla safsata, resim vs. oysa elin amerikalısı herbir dersin kutsal kitabını okuyor, o ders denilince akla hangi kitap geliyorsa onu cüz sürer gibi çalışıyor. nitelikli hekim alacak yerlerin sınavları onlardan soruluyor çünkü. eğitim kurumları da bu kitapları öğrencilere sağlıyor, kütüphanelerin olanakları da epey cezbedici.

    burada irdelenmesi gereken birçok sorun var ama bana kalırsa bunların en önemlisi "kalabalık". yaklaşık on yıl önce tıp fakültesine girdiğimde kontenjanımız 144kişi idi. şimdi baktım 300kişi olmuş. biz bile bir kadavra başında 10 kişi durmaktan rahatsızdık, şimdi 25 kişi üstüste çıkıp iki metrekarelik masayı görmeye çalışıyor zavallı öğrenciler.

    10 yıl önce 4500olan tıp fakültesi kontenjanları geçen yıl 13000civarındaydı!
    80 küsür tane tıp fakültesi var ülkemizde! ingiltere’deki tıp fakültesi sayısı 32, bizden daha çok nüfusu olan almanya’daki tıp fakültesi sayısı ise 36. a.b.d. gibi büyük bir güç tıp fakültesi sayısında %10’luk bir artışı 20 yıllık süreçte yapabilmeyi planlıyorken, biz 20 yılda tıp fakültesi sayısını %200 artırmışız.

    geçen gün birinci sınıf öğrencilerine mevcut kaç kişi diye sordum, yeminle 500dediler. bakın sadece birinci sınıf. ingilizce ve türkçe çoğu dersi ortak yapmak zorunda oldukları için sınıfa sığmıyorlar. yoklama alıyor mu hocalarınız, ne yapalım yoklama alayım mı diye sordum; "abi almayın isterseniz sonra herkes geliyor sığamıyoruz" dediler. vay babanın kemüğüne ya! sınıfın yarısı derslere gelmiyormuş da öyle sığıyorlarmış sınıfa. tıp fakültesini derse gelmeden kör topal düşe kala geçip doktor olup benim anamı babamı mı tedavi edecek şimdi bu çocuklar?

    kıraathanede taş döşeyen adamların eline sopa, bıçak tutuşturarak ağır silahlı bir terör örgütüyle mücadale için göndermek ne ise bu durum da aynen budur. niteliği bir kenara bırakıp sayıyla kafayı bozmuş devlet yöneticileri bu kafayla devam ettiği sürece ilaç yazıp yollayan, ameliyat yapmaktan kaçınan, günü kurtaran hekimlerle dolacak ortalık. olan hem hizmet bekleyen insanlara, hem de yıllarını dirsek çürüterek geçirmiş zehir gibi genç beyinlere olacak.

    ileride hasta olacak herkese geçmiş olsun. şansınız da bol olsun. ihtiyacınız olacak..

    edit: ilk eklemeyi daha 20 dk. geçmeden yapmak zorunda kaldım. öncelikle anafikiri önemi tartışılamayacak kadar büyük olan bir konu hakkında yazdığım yazıda iki tane latince kelime kullandığım için "doktorum demenin alternatif yolları blmemne" başlıklarını hortlamaya başlamış bazı kompleksli tipler. hiç umrumda değil. kendi kendilerine kumda oynasınlar.

    edit 2: tıp fakültesine 10 yıl önce girdiğimi söylememe takılanlar olmuş. 10 rakamı uydurmadır. deşifre olmazsam güzel olur diye yanlış sayı verdim. kapiş??

    asıl üzüldüğüm; meslektaşlarımdan mesajlar gelmeye başladı; "doktorları kötü gösteriyorsunuz", "bunların konuşulacağı yerler sözlük değil" falan gibi. nerede konuşalım kardeş? tıp öğrencileri textbook'ları okumuyor diyorum, yalan mı? sınıf, ortam, hastane, hasta pratikleri yetersiz ve önem verilmiyor diyorum, yalan mı? 100 kişilik sınıfa sıra aralarına sandalye çektirerek 250 kişi sığdırmaya çalışıyorum diyorum, ortada acil ve çok büyük bir halk sağlığı problemi var diyorum, adamlar hala boynunda fular, bir elinde pipo, öbür eliyle top sakalıyla oynayan cihangir entelleri gibi yazdıklarıma eleştiri kastırıyorlar. cidden bravo..

    edit 3: öğrenci kardeşlerimden çokça mesaj geliyor. canlarım, şu an o kadar üzgünüm ki, yeminle sizin adınıza çok üzülüyorum. siz de tusu kazanıp benim gibi geriye dönüp manzaraya tepeden bakan bir uzman olduğunuzda anlayacaksınız olayın tus kazanmak olmadığını. yaşadığımız ülkede acil servislerde uzmanlık alanıyla uzaktan yakından ilgisi olmadığı halde acil hasta baktırılıyor. doktor eksikliği, hasta fazlalığı nedenleri gösterilerek bir fizik tedavi uzmanına kalp krizi baktırılıyor, inme, gis kanaması baktırılıyor. yasal olarak da sorumlu tutulacaksınız, ben bilmiyorum diye birşey yok, benim uzmanlık alanım değil açıklaması sizi kurtarmayacak. bu nedenle; genel tababet bilmeden uzman doktor olmuşsun neye yarar? "pardonu olmayan" ilaçları dozlarıyla birlikte (adrenalin, atropin, haloperidol vs..) bilmiyorsan istediğin kadar uzman ol, yakarlar seni. o yüzden lütfen alınmayın, okuyun, okuyun !!

    edit 4: pekala. şanı, şöhreti, ünü, tanınmışlığı olmayan sıradan bir vatandaş olan ben, büyük denilebilecek bir şehirden, takma isim ile bir sorunu paylaşarak bu kadar tepki yiyebiliyorsam; büyük şehirlerde, istanbul'da, ankara'da izmir'de vs. yaşayan siyasiler, sanatçılar, devlet erkanı kim bilir bir cümle kurduklarında arkalarından neler deniyor, ne küfürler ediliyor, ne haksız eleştiriler alıyorlardır kim bilir? adamların ne zor ne stresli hayatları varmış meğer? gerçekten de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insanlarla dolu bir ülkeymişiz, dibine kadar anlamış bulunmaktayım. ok, beni ikna ettiniz. herşey çogzel, herşey mikemmel..

  • 6. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    izlendiği takdirde ufkumuzu katlayacak belgeselleri, türlerine göre kategorilendirip bir seçki hazırladım. her biri yüksek çözünürlüklü ve türkçe dublaj olup seyir zevkleri oldukça yüksektir.

    1. dünyamız ve evren

    evrenin sınırlarına yolculuk.

    bölüm bir.
    bölüm iki.
    bölüm üç.
    bölüm dört
    bölüm beş.
    bölüm altı
    bölüm 7

    dünya'nın oluşumu

    bölüm 1.
    bölüm 2.
    bölüm 3.
    bölüm 4.
    bölüm 5.
    bölüm 6.

    ışık hızı.
    evrenin ucuna yolculuk. tek kısımdır.

    dünya'nın merkezine yolculuk.
    tek kısım.

    dünya'nın oluşumu.
    tek kısım. history channel.

    dünya'nın dönememesi halinde olacaklar.

    evrim. ilk insanlar. türlerin kökeni.

    venüs ve merkür
    jüpiter
    satürn
    neptün ve uranüs
    plüton ve ötesi

    hortumlar
    yeni buzul çağı
    tsunamiler
    girdaplar (enfes bir belgesel)
    yağmur ormanları

    güneş sistemleri
    kozmik çarpışmalar
    kozmik çarpışmalar 2.
    evren ve yıldızlar

    dünya'nın varoluş öyküsü.
    uyduların gözünden dünya.

    iyi görüntüsünü aradım ancak bulamadım. şahane bir belgeseldir. büyük patlama nedir, ne değildir?
    hubble teleskobu
    meteorlar ve kuyruklu yıldızlar.
    karanlık madde

    güneş sönünce.
    nüfus artınca.
    ay olmasaydı.

    evrende hız.
    evren hakkında genel bilgiler

    elementlerin oluşumu.
    petrolün yokluğu.
    evrenin sonu.

    plüton'la karşılaşma yeni yüklenmiş. şahsen henüz izleyemedim.
    uzayda yaşam

    2. tarih

    insanoğlu belgeseli.

    bölüm 1
    bölüm 3
    bölüm 4
    bölüm 5
    bölüm 6
    bölüm 7
    bölüm 8
    bölüm 9
    bölüm 10
    bölüm 11
    bölüm 12

    mağara adamları
    büyük veba salgını kökeni ve gelişimi

    ayrıca erdnc88 üstadın şu iki kıymetli eserini eklemek isterim.
    yüz binlerce insanın üzerine atom bombası atmak. #50366378
    `nazilerin mega yapıları ve ikinci dünya savaşı arşivi` #48916917

    3. esrarengiz, polisiye olaylar.

    karındeşen jack.
    billy the kid.
    demir maske'nin esrarı.
    büyü hakkında.
    cadılar ve cadılık.
    lanetli bir donanma hikayesi
    hayalet gemiler

    4. hayvanlar alemi

    böcek savaşları.
    kaplan savaşları.
    aslanlar.
    jaguarlar.
    pumalar.
    ölümcül yılanlar.
    bal porsuğu.
    kalahari çölü.

    5. psikoloji
    insan beyni.
    psişik güçler.
    tuhaf takıntılar.
    uyurgezerlik
    sıradışı ilaçlar.

    6. dinazorlar ve nesli tükenmiş devasa hayvanlar.

    genel anlatım.
    t-rex.

    dinazorların devi. spinosauruslar
    deniz canavarları

    7. arkeoloji.

    dünya'nın ilk tapınağı. göbeklitepe.

    gümüş firavunun sırrı.

    tutankamon ve hazinesi.

    giza piramitleri.

    antik mısır'ın gizemleri:

    nefertiti'nin esrarı:

    tarih öncesi devirlerde yaşamış yırtıcı hayvanlar.

    8. dizayn. devasa yapılar.

    petrol platformu.
    güney afrika. dev altın madeni.
    bir dev. pasifik sahil yolu.
    bir mil uzunluğundaki olağanüstü gökdelen
    süper gemiler. modern deniz canavarları.
    devasa kamyonlar.
    taipei 101

    elektrikle çalışan yeni nesil araçlar.
    modern süper savaş tankları
    inanılmaz uçan nesneler
    mega gemiler
    gökdelenler

    9. uyuşturucu maddeler.

    eroin.
    lsd.
    marijuana

    10. toplumsal, dünya düzeni, kişiler, ülkeler

    gıda a.ş. food inc belgeseli.

    hawking'in evreni.
    stephen hawking ve her şeyin teorisi

    izlanda

    tarayıcı savaşları
    tesla belgeseli

    edit: yeni belgeseller eklendi. onuncu kategori eklendi.

  • 7. kezban lafına karşılık erkeğe konacak isim

    (bkz: kamil)
    konulmuşu var.

  • 8. makam aracını daha hızlı hizmet için aldım

    “köylere; okul, yol yapılsın” diye gönderilen paradan kendisine 642 bin liralık makam aracı alan rize valisi’nin savunması “vatandaşa daha hızlı hizmet” oldu.

    ahahah. bu akp'liler neden böyle lan?

    http://www.haberdar.com/…uhaf-savunma-h4052173.html

  • 9. bir kadın olarak sus

    bir erkek olarak ağlama diye cevaplanabilir.

  • 10. milliyetçi hareket partisi

    sadece hatırlatmak için yazıyorum;

    - bu parti seçim kampanyasının tamamını "hdp barajı geçerse akp ile koalisyon kuracak" üzerine kurdu. gelinen noktada hdp'nin kapatılması için erdoğan'ın talimatıyla birlikte hareket etmeye başladı.

    - bu parti akp'nin yolsuzluk dosyaları ortaya çıkınca, tüm seçmenine bunların hesabını sorma sözü verdi. seçimden sonra akp'nin yolsuzluk dosyalarından yargılanması için tarihi bir fırsat ele geçtiği halde mhp koalisyonlara yanaşmayarak akp'nin şuanda yürüttüğü darbe hükümetine destek oldu.

    - bu parti akp'nin yolsuzluk dosyalarının üzerine gidilmesinin kendileri için kırmızı çizgi olduğunu belirtti. şimdi ne hırsızlık ne yolsuzluk üzerine tek bir kelam etmediği gibi akp'nin seçim yenilgisi üzerine gerçekleştirdiği sivil darbeyi destekledi.

    son gelinen noktada bu parti hala akp'nin koltuk değnekliğini yapmaya devam ediyor. akp ne zaman sıkışsa "akp muhalefeti yaparak topladığı oyları" yok sayarak akp'nin açıktan ya da zımni destekçisi oluyor.

    tüm bunlar güpegündüz ortadayken mhp güya akp'ye karşı ve hdp akp'yle birlikte yürüyor öyle mi? gerçekten buna hala inanacak kadar izansız mısınız?

  • 11. chp'nin hdp'den farkının kalmaması

    chp neden mhp gibi siyaset yapmıyorcuların ve vatan partisi ulusalcılarının beyanı.

    7 haziran'da chp'ye vermiş biri olarak akp ve mhp yerine chp'nin hdp'ye yakınlaşmasından(ya da tam tersinden) zerre gocunmam.

  • 12. 2015 temmuzunun 2 ay sürmesi

    an itibariyle sictigim tespit. bu ne olum la soruyorum bugun ayin kaci 22 diyonuz dun sordum 21 dediniz bugun yine 26 miymis neymis.

    olum niye bitmiyor la bu temmuz?

  • 13. sabah sabah beşiktaş'ta koşan bikinili kadın

    türkiye'nin lokal olarak da olsa normalleşme belirtileri göstermeye başlamasıdır.
    40 derece sıcakta montla koşacak hali yok heralde, bu havada anadan üryan koşsa yeridir.

  • 14. pucca'nın bülent arınç'a hakaret etmesi

    (bkz: pucca kim lan)

  • 15. domates vs milliyetçilik

    domates "ben domatesim" deyip hıyar gibi davranmaz.

  • 16. uğur ışılak'ın bu denli hedefe alınmasının sebebi

    zamanında başörtüsü meselesi sebebiyle üniversite okuyamamış olması yüzündendir. utanmadan bu biricik halk ozanımız olan adama saldırıyorlar bir de.

  • 17. osman baydemir

    adam toplumsal barışı tesis etmekten bahsediyor buradaki mallar tehdit etti diyor, bu mallarla aynı havayı solumak gerçekten zulüm.

  • 18. mhp'ye oy vermek mehmetçiğe kurşun sıkmaktır

    şehit kanıyla beslenen sırf bu anlayışla oy alan, bu yüzden terör eylemlerinin bitmesi için gerekli hamleyi yapmayan partinin içine düştüğü söylemdir.

    edit: gerizekalı söylemiymiş... ulan işte bu yüzden bu haldeyiz, yüzeyseliz her konuda milletçe, adında milliyetçi kelimesi var diye milliyetçi sanıyoruz, ama yaptıklarına bakmıyoruz. 13 yılda ülkeyi yaşanmaz hale getiren pkk yı destekleyen anlayışın yanında olan mhp yi göremiyoruz, tek düze bilinçsiz bir şekilde kalıplarla yaşıyoruz. ve bu konuda eleştirince pkk lı oluyoruz, asıl gerizekalı kim arkadaşım bir düşün bakalım..

    sülalem chp lidir.

  • 19. yalçın akdoğan

    aa'nın editör masası programında açık açık "seni başkan yaptırmayacağız" kampanyası ile masayı hdp'nin devirmiş olduğunu, şu an yaşananların onunla bağlantılı olduğunu söyleyen akp'nin derin adamı.

    adamlar, kendi siyasi çıkarları için savaş başlatıyor, bunu da vatan-millet ambalajıyla sarıyor ve beyinsizler bu vatan millet ambalajından gerçek içeriği görmeden sabah akşam coşuyor. akp-mhp tabanı bu haldeyken erdoğan'ın işi çok çok kolay.

  • 20. gece yatarken a spor'u açık bırakmak

    arkadaş sohbetlerinde farkettim ki benim gibi milyonların yaptığı bir eylem, bir meditasyon, bir mutluluk pompası. ntvspor mesela biraz transfer, biraz hazırlık maçları verip sonra tenis voleybol golfe falan bağlıyor. a spor'da ise transfer, geldi mi gelio mu gelirse faydalı olur mu, şu bitmiş, bu gitmiş, bi sike derman olmayan ama en sevdiğimiz muhabbet var. üstüne üstlük devamlı, 24 saat. sadece programların ismi ve yorumcular değişiyo. gece yatarken a spor'u açık bırakıyorum, persie'ydi, ibrahimovic'ti, gomezdi derken mis gibi uyuyakalıyorum.

  • 21. 30 temmuz 2015 mersin depremi

    arkadaşlar ciddi anlamda ben böyle depremi nadir yaşadım diyebilirim. tahmini şiddet 5.2 falan.

    edit: lan benim gibi jeoloji mühendisine kurban olun. deprem şiddetini hissiyatımla ondalıklı bildim anasını satayım.

  • 22. arabada çılgınca dans eden kız

    sivas'a, peru'dan göç etmiş ailenin kızıdır.

    edit: başlık taşındı, ekşisözlük nüfus idaresi kızın kütüğünü bulmuş. kız sivaslı değilmiş.

  • 23. ozan tufan

    fason haberlere inanmayın, bizim başkan 6 milyon euro + oyuncu vermez bu adama.

    6 milyon euro + 2 oyuncu veriyorsa, karşılığında 5 milyon euro + 3 oyuncu alır.

  • 24. sözlük yazarlarının evlenmeme sebepleri

    ''çocukken bizimkiler izleyerek büyümüş nesiliz, ama aynı zamanda nip tuck'a da yetiştik.
    çocukken saklambaç oynamış nesiliz biz, ama warcraft'a da yetiştik.
    çocukken ev telefonu kullanmış nesiliz biz, ama cep telefonuna da yetiştik.
    insanlarla cafelerde barlarda tanışıp sosyalleşen nesildik biz, ama internet'e de yetiştik.
    gençken fotokopi fanzinlere öyküler yazan nesildik biz, ama sözlüklere de yetiştik.
    ve bu, bizim lanetimiz oldu. arada kaldık. ölene kadar bunu taşıyacağız üzerimizde.

    bizden önceki nesil, ablalarımız, abilerimiz, esra, pırıl, bizimkiler izledi sadece. üniversitelerini bitirdiler, evlendiler, çocuk yaptılar. düz ama huzurlu bir hayat yaşadılar.

    bizden sonraki nesil, bizimkileri hiç izlemedi. nip tuck'la büyüdü. aile kurmayı düşünmüyor. stüdyo evlerinde, kendileriyle barışık yaşayacaklar. zira onlar kendilerinden iki nesil önceki değer yargılarını bilmiyorlar. mutlular internetleri, stüdyo evleri ve modern hayatlarıyla.

    peki ya biz neyiz? biz ne yapacağız? ...'' *

    *

  • 25. leibnizyen teodisel görüce daymonikliğin ne'liği

  • 26. vatandaşımızı kim öldürürse dünyayı başına yıkarız

    (bkz: soma)
    (bkz: roboski)
    (bkz: reyhanlı)
    (bkz: gezi)

    geçiniz...

  • 27. 30 temmuz 2015 adana depremi

    ne ara başlık açtınız lan ben hala su içiyorum korkudan

  • 28. 29 temmuz 2015 ucm'in rte için inceleme başlatması

    (bkz: ya ucm sen kimsin ya)

  • 29. vatanseverin uykusu hainin uyanıklığından evladır

    aklımı karıştıran bir söz.

    ülkede kan gövdeyi götürürken, çözüm bulmak amacıyla toplanmış mecliste uyumak vatanseverlik mi oluyor?

  • 30. uğur ışılak

    kendisine oy veren gerizekalılara hak ettiklerini vermektedir.
    18lik inşaat çivisini aday gösterseler seçeceksiniz olmayan beynini siktiklerim.

  • 31. türkiye pkk'ya karşı orantısız güç kullanmasın

    ölmüş bitmiş osmanlı devleti'ne saldırmak için hindistan'dan ve avustralya'dan asker taşımış kan emici bir milletin yavşakça söylemi. yine de boğaza gömdük sizi orospu çocukları.

    (bkz: ağlama ingiliz)

    alın size orantısız gücün tanımı:

    --- spoiler ---

    şu boğaz harbi nedir? var mı ki dünyâda eşi?
    en kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
    -tepeden yol bularak geçmek için marmara’ya-
    kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
    ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
    nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir avrupalı'
    dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
    varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
    eski dünyâ, yeni dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
    kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
    yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
    ostralya'yla beraber bakıyorsun: kanada!
    çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
    sâde bir hâdise var ortada: vahşetler denk.
    kimi hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
    ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
    ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
    kustu mehmedciğin aylarca durup karşısına;
    döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
    sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    öyle müdhiş ki: eder her biri bir mülkü harâb.

    öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
    bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
    atılan her lağamın yaktığı: yüzlerce adam.
    ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
    o ne müdhiş tipidir: savrulur enkaaz-ı beşer...
    kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
    boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
    saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
    yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
    sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
    top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
    ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
    hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
    çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkâm.

    sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
    bu göğüslerse hudâ'nın ebedi serhaddi;
    'o benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
    asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
    işte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
    şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
    o, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
    vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    bir hilâl uğruna, yâ rab, ne güneşler batıyor!
    ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
    gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
    bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    'gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
    herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    'bu, taşındır' diyerek kâ'be'yi diksem başına;
    ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
    kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
    ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,
    yedi kandilli süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
    uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
    gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
    sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
    şarkın en sevgili sultânı salâhaddin'i,
    kılıç arslan gibi iclâline ettin hayran...
    sen ki, islam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    o demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
    sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
    sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...heyhât,
    sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
    ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    sana âğûşunu açmış duruyor peygamber.

    mehmet akif ersoy
    --- spoiler ---

    hızımı alamadım.. ulan fak yu madafakalar, bu milletin bir neslini katlettiniz hala ne istiyorsunuz? ne doymaz, ne gözü dönmüş bir milletsiniz?

  • 32. hacamat'ın şapşik selo kapağı

    iğrendirdi.

    ekleme: bazılarında başlığın ilk sahibi engelli olduğu için görülmüyormuş.
    dudayeva'yı güldüren bir kapakmış.

  • 33. russell crowe'a istanbul'da verdiğim ayar

  • 34. mario gomez

    hakkinda umarim sakatlanir ve 8 ay oynayamaz diyen gozu donmus fanatiklerin oldugu gol makinesi.

    dost lucescu'dan gelsin.

    ' kopekler istedi diye atlar olmez '

    atalardan gelsin

    ' kopeklerin duasi kabul olsa , gokten kemik yagardi '

    sokratesten gelsin

    ' senin hayatini sikerim pic, terket burayi '

  • 35. fernandao 2015-2016 sezonunda 40-45 gol atar

    (bkz: bilemiyorum altan)

  • 36. kocasını çocuğu göstermemekle tehdit eden kadın

    yeni boşandım. evi istedi, verdim. araba istedi, aldım. nafaka istemiyorum ama tazminat istiyorum dedi, hayatında tüm sülalesinin bir araya gelse görmeyeceği parayı verdim eline. tek kelime etmedim, olmaz demedim, sırf sorunsuzca boşansın diye verdim. çocuğum yok, ama olsaydı eğer, velayetini vermemesi durumunda dünyayı nasıl dar ederdim düşünmek bile istemiyorum. göstermemekle tehdit etseydi herhalde hayatının son tehditini yerine getirmiş olurdu.

    hiç kadına şiddet falan demeyin buna, bu kadına şiddet değil, o canlı kromozom sayısı hariç insanlıkla alakalı bir şey değil çünkü. sen eğer evladını pazarlık öğesi haline getiriyorsan, karşındaki de her şeyi yapma hakkına sahip olur. bir insanı evladıyla tehdit etmek dünyadaki en aşağılık ve en salakça harekettir.

  • 37. kurbağalıdere

    içine domates attım, şuan domatesin ağzı burnu var ve sadece et yiyor.

  • 38. galatasaray ogc nice maçının görüntülü analizi

    galatasaray'ın hazırlık maçlarını başından beri takip etmeye çalışıyorum. dünkü maçı izleyemedim, bugün izleyeyim dedim. hazır izlemişken de galatasaray'ın eksikleri neler, bi bakalım istedim.

    galatasaray taraftarının eleştirel tavrının tepki görmesi ile birlikte takımın durumu ne halde, bu eleştiriler haklı mı gibi soruların cevaplarını bir nebze olsun bulabiliriz. belki biraz erken ama bazı şeyler için şimdiden geç kalındı bile.

    öncelikle belirtmeliyim ki, bu bir hazırlık maçı. ne olursa olsun futbolcuların tam konsantrasyon göstermesi çok zor fakat avrupa'nın zirvesinde bulunan kulüplerin hazırlık karşılaşmalarında ise bu eksikliği pek görmüyoruz. onu da teknik yönetim düşünsün. bunun yanı sıra saha çok kötüymüş. bu da mazeret değil çünkü özellikle türkiye liginde, patates tarlası olarak isimlendirilen, bu tarz sahalarda oynamaya alışmak zorunda futbolcular.

    83. dakikaya kadar analiz edebildim. geri kalanında mucize gerçekleşmemiştir herhalde.

    http://i.imgur.com/0llevxc.gifv

    ilk pozisyonun başrolleri selçuk ve burak. burak yılmaz geldiğinden beri selçuk inan'ın 'topu hemen burak'a atmalıyım' sevdası bir türlü geçmek bilmedi. oyun görüşü oldukça yüksek olan ve ideal noktalara pas atan selçuk inan, sürekli kankasına pas atmaya çalışmaktan bir çok hata yapar oldu. daha önce yüzlercesini gördüğümüz bu durum, görünen o ki, bu sene de sürmeye devam edecek.

    http://i.imgur.com/n44fiap.gifv

    müthiş değerli sabri sarıoğlu'nun beceriksiz çalım arayışlarına da aşinalık kazanmamız gerekiyor tabii. yanında bulunan podolski ile paslaşarak hem oyunu hem kendini rahatlatmak ihtimal dışı olmak zorunda. üç kişinin arasına dalmak belki de en iyi seçenektir, kim bilir?

    http://i.imgur.com/fgz9y6i.gifv

    3-5 pası arka arkaya yapacaklarını mı bekliyorsunuz? çok naifsiniz, beklemeyin. burak yılmaz ve isabetli pas isimli bu filmimizde kötü bir oyuncunun takım oyununu nasıl bozduğunu seyircinin gözüne sokarcasına ekranlarımıza getirmiş yönetmen.

    http://i.imgur.com/2duacn6.gifv

    refakatçilik. galatasaray takım halinde baskı yapıyormuş gibi ama yooo dostum, yooo. yaptıkları sadece koşmak. rakibi rahatsız etme, topa ayak sokma namına hiçbir şey yok. melo'nun eksikliğinin ne olacağını da görmüş oluyoruz. ayrıca top orta alana geldiğinde selçuk ve hamit önde kalmış durumdalar. adamların oyun yapısı bu, normal. ön libero oynayamıyorlar ki. melo ise arkada bekleyip öne doğru çıkarak hamle yapan biri.

    http://i.imgur.com/djzwo6y.gifv

    yine melosuzluk. selçuk ve hamit orta sahanın sağını ve solunu paylaştığı için tam ortası bomboş. öyle boş ki, gelen adamı stoper karşılamak zorunda kalıyor.

    http://i.imgur.com/053mnhb.gifv

    sabri strikes back. topa dokunamama ihtimali olan topa sazan gibi atlayacak kadar berbat bir futbolcu olmanın yanı sıra kaçırdığı adama dönüp bakmıyor bile. giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir düsturunu benimseyen sabri alanını tekrar doldurmaya çalışmayıp karşı takım atağını trip atarak yıldırma peşinde. en deli olduğum nokta da bu. boşvermişlik. hani şu mücadele ediyor, çok koşuyor diye savunulan adam.

    http://i.imgur.com/e7pugwj.gifv

    burada da topu kontrol eden oyuncuyu takım halinde boş bırakarak kafasının karışmasını bekliyorlar ve başarılı oluyorlar. sonuçta ceza sahasına kadar ağır ağır gelen biri karşısında birini görmeye alışmış, göremeyince ne yapacağını bilemiyor tabii.

    http://i.imgur.com/5dtjegl.gifv

    yeteneksizler ikili oyun yapmaya kalkarsa ne olur? aslında burak'ın topu kontrol edemeyişinin öncesinde sabri'nin pası başarılı olmasına rağmen hiç de akıllıca değil. çünkü o pası ölçüp biçip atmıyor. tamamen rakip oyuncunun bir saniye kadar geç kalması ile başarıya ulaşmış. şans eseri kısacası.

    http://i.imgur.com/otg3e9g.gifv

    yahu böyle bir pas olabilir mi? galatasaray'da oynayan bir oyuncu pas atma konusunda bu kadar beceriksiz olabilir mi? dümdüz koşan adamın önüne atmak varken neden kavisli bir biçimde soluna doğru atarsın? işin kötü tarafı hem bunu düşünemiyor hem de uygulayamıyor. ikisi birden yok adamda.

    http://i.imgur.com/zn7wmjw.gifv

    sabri taçı kullanırken hemen solunda duran 14 numaralı oyuncuya iyi bakın. onu tutması gereken sabri bir daha görüntüye girmeyi bile başaramıyor.

    http://i.imgur.com/jslz0ir.gifv

    solunda milyon tane takım arkadaşın dururken saçma sapan bir yere pas atmaya çalışıp becerememek. pozisyonda bize yakın olan arkadaş kesinlikle ofsayt değilken uzaktaki ise büyük ihtimal ofsayt değil.

    http://i.imgur.com/rmn6nm1.gifv

    sabri'nin forvet olanı. o da hem düşünemiyor hem de uygulayamıyor.

    http://i.imgur.com/qahroxm.gifv

    -büyük harflerle- şampiyonlar ligi'nde galatasaray savunmasının sağında bu adama güvenilecek. bu arada genel olarak galatasaraylıların çok kolay çalım yediğini hatırlatmakta fayda var.

    http://i.imgur.com/fgln62a.gifv

    bir melosuzluk örneği daha. kaleciden gelen topa ön libero çıkmadı da stoper çıktı diyelim. peki onun yerini kim dolduracak? hamit ile selçuk -doğal olarak- alıştıkları yerde duruyorlar.

    http://i.imgur.com/msqvnzr.gifv

    müthiş bir son vuruş. solunda iki arkadaşın birden bindirme yapmamış zaten. hazır savunma dengesiz yakalanmışken dengesini iyice bozmaya çalışmaya gerek yok zaten. bu arada 5 numaralı dzemaili de yanlış bir koşu yapıyor. 7 numaralı yasin'in üstüne gitmesi değil penaltı noktasına doğru koşarak 12 numaralı oyuncuyu kendi üstüne çekmesi gerekirdi.

    http://i.imgur.com/sxypf1z.gifv

    çok kolay çalım yediklerinden bahsetmiştik, değil mi?

    http://i.imgur.com/e2gkjib.gifv

    takımın hiçbir şekilde hazır olmadığının kanıtı. ayağındaki topla rakibinin üstüne dalan dzemaili ve yana kaçılayım da pas opsiyonu yaratıvereyim demeyen yekta.

    http://i.imgur.com/vtrgujt.gifv

    5 milyon lira. 5 milyon lira. 5.

    http://i.imgur.com/xukgwh5.gifv

    vuruşun beceriksizliğinden ziyade sercan için koydum bunu. rakiplerini geçerek güzel bir top çıkarıyor. yalnız bu bir istisna büyük ihtimalle. çabukluğu ve hızı sayesinde rakiplerini yine böyle eksiltebilir ligde ama o son pası çoğu zaman atamayacaktır. çünkü sercan yıldırım bu yani. bildiğimiz sercan. belli yani atamayacağı. dimi hamza? bu arada umut bulut ile ikisi yarım saat kadar oynamış ve şu pozisyon dışında ikisi de hiçbir şey yapmadı.

    http://i.imgur.com/dnnf43v.gifv

    olcan'dan bek yaratmaya çalışırsanız bu olur.

    http://i.imgur.com/ntzbn9b.gifv

    yazıyı şu şekilde noktalamak istiyorum: sinan gümüş kim lan?

  • 39. 29 temmuz 2015 tbmm olağanüstü toplantısı

    oturuma başkanlık eden şafak pavey'in, kibarlığını bozmadan osman baydemir'in konuşmasını protesto eden milletvekillerine hitaben ''bu ülke sizin egolarınızdan daha değerlidir...'' diyerek noktayı koyduğu ve tansiyonu oldukça yüksek olan olağanüstü toplantı. helal.

  • 40. kişiyi çok cool gösteren hastalıklar

    tendon zedelenmesi (bkz: http://galeri12.uludagsozluk.com/…ıkları_603260.jpg adresinden görsel.)

  • 41. türkiye'de doğuya gittikçe değişmeyen tek şey

    (bkz: cumhurbaskani)

    her yerde ayni amina koyayim!

  • 42. kadınlar kulübü'ndeki şişme bebek tartışması

    kadın haklı amk. aldatma muhabbetini falan geçtim, yatakta gördüğün ve kadın sandığın şeyi bir çeviriyorsun, surat ifadesi :o

    yeminle kafa atarım!!111!!

  • 43. gezi olaylarının bir yıl önceden planlanmış olması

    allahtan otporun bu sinsi oyununu boşa çıkarmak için, her dönemeçte yapılacak en iyi hamleler yapıldı. "talat paşa toplumsal olayların yönetimi kılavuzu"ndan:

    1) bir park mı bulundu?
    ilk siz bulduysanız avm dikin, yok başkası bulmuş oturuyorsa kesin otpor militanıdır, önce dövün sonra avm'yi üzerine dikin.

    2) hashtag mı açıldı?
    önce hashtagi dövmeye çalışın, dövülecek bir şey değilse twitter'ı yasaklayın. sonra medyayı da sansürleyin ki bu hashtag pisliği güzel havuzumuzu kirletmesin.

    3) çadır mı kuruldu?
    çadırları yakın, içinde birileri varsa can havliyle saldırıya geçeceklerdir. geri çekilirmiş gibi yapın, turan taktiğiyle bunları çembere alıp dövün. yangın bitince kalıntılara roket, kürtaj malzemesi, deri eldiven yerleştirilebilir.

    4) polis mi beklendi?
    misafiri daha fazla bekletmemek için tomalarla akreplerle hızla gidin, içecek olarak gazlı su ikram edin. yemek faslı gelince, "misafir umduğunu değil bulduğunu yer" diyerek dayak yedirin.

    5) sembol olarak bir kadın bulundu mu?
    bulunmadıysa birini gözünüze kestirin ve sembol olana kadar gözüne gözüne sıkın. sonra da onu fotoşoplayıp "bu kadın aslında aktör" diye twitterdan hashtaglar açın (vpn ile girin twittera, gökçek'e sorun o öğretir).

    6) polise yiyecek mi verdiler?
    halbuki kasklardaki numaraları silip, üstlerine koca koca yazmıştık "lütfen hayvanları beslemeyelim" diye. polis dostunuzdur, aynı zamanda gremlindir, olur olmadık şekilde su ve yemek verilirse delirmeleri normal.

    7) espri mi kullandılar?
    öncelikle gülmeyin. siz gülerseniz cemaat kahkaha atar, mutlu bile olabilirler. ama illa bu güzel atmosfere uyacaksanız, göz yaşartıcı gaz atıyormuş gibi yapın ve son anda kafalarına nişan alın. onlar yere yığılınca gaz kapsülündeki "kafaya nişan almayın" resmini gösterip "şaaakkkkkaaaaa" diye ayı gibi bağırın, öküz gibi gülün... sonra polis gibi dövün.

  • 44. kız isteme söz nişan nikah düğün

    bütün kızların sürüden farkıymış taklidi yaparak istemiyor göründüğü ve cool durduğu, ama konu evliliğe gelince hepsinin içine birer şeytan kaçmışçasına yapılmasını isteyeceği formaliteler sıralaması.

  • 45. osmanlı devletinde en gariban toplum

    etrak bi idrak (idraksiz türkler) diye aşağılanan, celali ayaklanmalarından sonra ata binmesi bile yasak edilen, savaşlarda devşirme yeniçerinin önünde yalın kılıç savaşa ilk sürülen ve tabi kırılan, tahsildar kamçısı altında inim inim inleyen, dili kültürü her daim hakir görülen "türkler"dir efendim.

  • 46. klimasız arabayı camı kapalı sürmek

    bir sonraki adım motorun hararetini almak için kaloriferleri açmaktır.

  • 47. windows 10

    macbook pro kullananların sikinde olup olmamasının sikimizde olmadığı işletim sistemi. gelmiş burda macbook da macbook. git başlığında sevgini anlat o zaman.

    start8 gibi programlara ihtiyaç duymadan start menüsüne kavuşacak olmamız güzel. bir de clover'a gerek duymadan tabbed windows explorer olsaydı, tadından yinmezdi.

  • 48. türk kızını yabancı kızdan ayıran özellikler

    tramway için söylüyorum; camdan dışarı bakıyorsa yabancı, camdan kendine bakıyorsa türk kızıdır.

  • 49. fenerbahçe'nin şike yapması

    (bkz: iki tane uyduruk diyalog)
    (bkz: mahkeme devam ediyor)

    he anam he ta isviçre mahkemelerine kadar ceza yiyen tokatspor zaten.

  • 50. şafak pavey

    milletvekillerine hitaben:

    (bkz: bu ülke sizin egolarinizdan çok daha değerlidir)