Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. gelen cv'leri çöpe atıyorum

    suçu hep başkasında arayan ukala kişi beyanı. bu zamanda 1200 liraya hiç kimse senin fabrikanda kölelik yapmak istemiyorsa bu senin suçundur. ara elemana sanki para veriyor da kalifiye eleman arıyor, ara canım çok ararsın ^.^

    edit: kanser tedavisi göre murat balıkoğlu'nun arh+ kana ihtiyacı var. ramazan günü sevapları toplayalım hadi bakalım*

    yer trakya üniversitesi balkan onkoloji hastanesi, edirne'de msüait olan ve bir hayat kurtarmak isteyen vicdanlı yüreklerden yardım bekliyoruz.

    (bkz: murat balıkoğlu)

  • 2. yükseklisans yapmamışlar sözlükten atılsın

    yapmayanlar atılır mı bilmem de, "yüksek lisans" yazmayı bilmeyenler atılmalı dedem.

  • 3. 8 temmuz 2015 baş örtülü hasta rezaleti

    o kadar da büyük rezalet değildir. devlet hastanelerinin günlük rutini lan bu.

  • 4. wc'si süper olan mekanlar rehberi

    (bkz: opet)

  • 5. antalyaspor

    eto- ekibi yeniden topluyoruz. sen ben ronaldinho eski günlerdeki gibi.
    valdes- neden?
    eto- son bir lanet iş için dostum. antalya'yı ligde tutmak için.
    valdes- hadi başlayalım.

  • 6. beşiktaş

    çok enteresan transferler yapan kulüp.

    rakibi hesap numarası verip mendil açtı, kendisi çıkıp feda dedi. rakibi mabedini peşkeş çekti, kendisi mabedini aynı yerde kendi parasıyla yaptı. rakibi şampiyonluk için saraylarda padişah götü yaladı, kendisinin taraftarı müebbet ile yargılandı. yani şöyle örnek verelim; rakibinin değeri var da, en fazla beş kuruşluk fazlası değil.

    hadi onu geç sarbi nedir olum? 6 trilyon ney lan ahahaha. nanene bir limonuna iki bu arada.

    çok mu enteresan?

  • 7. hamit altıntop

    sportif direktör olması gereken adam. cüneyt yerine bu adam olsun yemin ediyorum takımın çehresi değişir.

  • 8. jem paul karacan

    reading'den geldi, okumuş cocuktur.

  • 9. yiğit özgür'ün türkçeye kazandırdıkları

    (bkz: memintolar da tombiktoymuş)

  • 10. bir cihangir solcusu olmak için gerekenler

    ne olursa olsun chp ye sövüp hdp li ve kürt sempatizanı olmak ve hatta ve hatta kendi ırkını beğenmeyip fas'ta yaşayan yarrakiler medeniyetine bile bayılma opsiyonu olmazsa olmazdır

    edit:imla

  • 11. milyonlar bize öcalan'ın özgürlüğü için oy verdi

    tükiye partisi olma hedefindeki bir partinin apo dan başka siyaset üretememesidir.

  • 12. koreli ile çinliyi nasıl ayırt edeceksin

    röportajdan cımbızla çekilen sözdür de ne yapılacaktı, komple yazıyı mı başlık yapacaktı? kaldı ki bu sözü yalanlayan bir durum yok. kahretsin ki kopyalamaya izin vermiyor site.

    "bu tür eylemleri başka amaçlara taşıyan provokasyon olayları çok yaygındır. televizyonlarda anlattım: bozkurt işareti ile heavy metal işareti birbirine çok benziyor. küçük bir farklılık var arada. lokantadaki bir kişiyle bizim ne alakamız var? ama iki-üç insanı yönlendirip provokasyon yapmak kolay."

    yani bu mu mevzu? metal işareti ile ülkücü işareti birbirine benziyor. eee? eee? saldırı için bir kelam var mı? gaza gelmişler. tek kelam bu. bu kitlesi bu kadar kolay bir şekilde gaza mı geliyor? çinli zannedip uygur türküne saldırabilecek kadar mal mı bu insanlar? neden bu kadar çabuk provoke oluyorlar peki?

    "bunlar genç çocuklar. birisi sürükler, bunlar da arkasından gidebilir. hem koreli ile çinliyi ayırt edecek özellik nedir? çekik göz... baktı ki ikisi de çekik göz..."

    şu pişkinliğe bakar mısınız? aha cümle bu. cımbızla değil, konu hakkındaki açıklama bu. yani demiyor niçin saldırmışlar, demiyor bu ırkçılıktır, demiyor böyle salak işlere kalkışmasınlar "çocuk bunlar ya, olur öyle. hem bak çocukların karıştırması gayet normal" diyerek bariz bir şekilde asıl sorunun korelilere saldırı olduğunu düşünüyor, hâlâ bile. bu adamın tabanının neden çabucak galeyana geldiği, provoke olduğu buradan belli. "bizim çocuklar yapmışlar ama işte". tıpkı tecavüzcülerin savunmasına benziyor. "ya yaptık ama şimdi o da çıplak gibiydi".

    açıklama bu. koca bir parti başkanı ırkçılığın ne olduğunu ayırt edemiyor.

    bir de röportajın devamı evlere şenlik. tayyip bey ülkeyi kutuplaştırıyormuş. sorun bu imiş, bu çok önemliymiş. kendisi hem hdp'lileri hem de chp'lileri bir çırpıda yoksaydı, aşağıladı ama hâlâ kutuplaşmadan rahatsız olduğunu söylemiş.

  • 13. başkasının akbilini basan öğrenciye 10 yıl hapis

    (bkz: yaşasın adalet)

    az yemeyeceksin kardeşim, üç kuruşluk akbil parasını yersen hukuk peşini bırakmaz. yiyeceksen adam gibi, milyonları yiyeceksin ki sana dokunmasınlar.

  • 14. gelmiş geçmiş en iyi 5 rock grubu

    avril lavigne tespiti ile beni burada yarım yarım yarmıştır. o öyle olmaz yeğen.

    (bkz: led zeppelin)
    (bkz: pink floyd)
    (bkz: the doors)
    (bkz: queen)
    (bkz: sonic youth)

  • 15. galatasaray

    kendimce, acizane olarak çok kötü yönetildiğini düşündüğüm takım, takımım.

    dün ünal aysal başlığına yazdığım yazıdan (bkz: #52983894) ötürü eleştiriler ve mesajlar aldım. sonrasında birkaç suser yazmış zaten son dönem transferleri yabancı sınırının dayatması, son dönem transferleri için kızabilirsiniz ve fakat bu ilk iki senesine hatta üç senesine laf etmek akıl işi değil diye.

    şimdi ben de bu yazılanlardan ötürü sıradan bir taraftar olarak sizi kınıyorum ve sizlere laflar hazırladım. biraz uzun olacak ama, çok doluyum bu konuda şimdiden kusuruma bakmayın.

    bakın arkadaşım seversiniz veya sevmezsiniz ama bu adam (bkz: ünal aysal) 2011'de hadi ordan diyeceğiniz yerlere getirdi mi getirmedi mi bu takımı. getirdi, size göre de getirdi.

    ben sıradan bir taraftar olarak buna bakarım. galatasaray 4.kez üstüste şampiyonlar ligine katılıyor mu, katılıyor. bu kadronun mimarı bu adam mıdır, bu adamdır. ben buna bakarım. drogba'yi canlı canlı tuttuğum takımda izledim mi, sneijder'i hâlâ izleyebiliyor muyum buna bakarım. mali durumu benim umrumda olmaz. gider storedan bütçem el verdiğince alışverişimi yapar, destek olmaya çalışırım.

    spor show işidir, keyif işidir. herkes kendi keyfine bakar. bu işin raconu da budur. kimse taraftar olarak ya takımın maddi durumu kötü diyerek maçları izlemez, izlememeli de zaten. en azından bana göre. izlediği oyunculara bakarak izler, keyfine bakarak izler. kulübün mali durumunu düşünmesi gereken taraftar değil, yönetimdir zira.

    şimdi diyeceksiniz ki, bu yönetim mali durumu düşünüyor. kazın ayağı öyle değil işte. bunu düşünürken taraftarı gözardı etmek yönetmek olmuyor çünkü. spor kulübü yönetiyorsan mali boyutu ile birlikte taraftarını da düşünerek hareket edersin. niasse'ı veya fransa 2.liginden yedek oturtacağın adamı alıp gelmek yönetmek olmuyor mesela. bizim bakkal kenan abi gelsin o zaman yönetime. yılların esnafı adam, pazarlığını da iyi yapar hem. sen ordaysan, o yönetimin içindeysen bu milyonlarca taraftarın istekleri çerçevesinde hareket edersin. onların izlerken keyif duyacağı oyuncuları almaktır amacın, niasse'ı almak değil. ve bunu takım için en uygun fiyatı, takımının mali durumunu gözeterek yaparsın. yönetmek budur işte. o adamların orda olma amacı bu. yoksa ben geçeyim yöneteyim zaten takımı.

    şimdi sorayım size. tribündeki, tv başındaki insan niasse'ı izleyerek mi yoksa huntelaar'ı izleyerek mi keyif alır. sabri'yi izleyerek mi, pereira'yı izleyerek mi keyif alır. bilal'i izleyerek mi sneijder'i izleyerek mi keyif alır. sinan bolat'ı izleyerek mi muslera'yı izleyerek mi keyif alır. spor kulübü yönetmek ile şirket yönetmenin farkı budur işte. belki niasse ile huntelaar aynı katkıyı verecek ama taraftar huntelaar'ı izlemekten daha çok zevk alacak. ucuza kaçarak yönetim olmaz yani, başarının olmayacağı gibi.

    3 yıldır avrupa'da olmayan fenerbahçe senden ekonomik olarak çok daha iyi durumda mı? hayır. adamlar da sezon içinde oyuncularının paralarını ödeyememe, geciktirme sorunu yaşadılar. ama ne kadar sevmesen de aziz bir risk alıyor. başarı gelirse hem geçmişi bir nebze de olsa unutturacak hem de taraftar mutlu olacak. ki taraftarın mutlu olması için başarı gelmesi gibi bir şart da yok. nani'yi, gelirse van persie'yi canlı canlı izleyecek. kendi takımının forması altında oynarken görecek bu oyuncuları, formasını alacak. belki çok şanslı ise birlikte hatıra olarak fotoğraf çekilebilecek.

    neyse konu çok dağılmasın. ünal aysal işte bunu başarabiliyordu kısacası ve bunu da röportajlarında belirtiyordu. futbolun bir show olduğunu, herkesin keyif alması gerektiğini ve bunun için çalıştığını söylüyordu. yönetmek dünya yıldızı sneijder'i 3.5m euroya patates tarlasından hallice stadları olan bok çukuruna gelmeye ikna etmektir. taraftarının bacaklarını uzatıp, zevkle maçını izlemesini sağlayabilmektir. işte o pek de beğenmediğiniz ünal aysal bunları başarmıştır.

    ha kulübün maddi durumu iyi değil diyorsun ya sen şimdi. ben de diyorum ki yapılmasın o zaman transfer. zor bişey değil. geçen sene nasıl aziz çıktı "bu sene transfer yapmayacağız kardeşim biz" dedi, sen de diyebilirdin bunu. ama diyebilirdin. ta ki sabri'ye yüzde yüz zam yapana, aydın ile sözleşme yenilemekten taraftar baskısından dolayı vazgeçene kadar. ha ama sen sabri'ye yüzde yüz zam yapıyorsan, aydın'la sözleşme yenilemek istiyorsan orda sana bi dur denir. hani bu takımda para yoktu hacı diye sorulur, sormayanın da aklından şüphe ederim. madem para vardı sene başında işten çıkarttığınız insanların günahı neydi abi. şimdi sen ne diyorsun onu söyle hele. bu takımda transfer yapacak para mı yok, yoksa galatasaray'ın çocuklarından başkasına verilecek para mı yok?

    ben takımımda izlerken keyif almadığım, acaba bi hata yapar mı diye diken üstünde durduğum sabri'yi istemiyorum hacı. ne var bunda anlaşılmayacak? ben izlemekten keyif duyacağım adamları görmek istiyorum ve senin de orda olma amacın ve vazifen bu. bana bunu sunmak.

    diyeceğim o ki sen bunu bana sunamıyorsan eğer, storedan takıma destek ol demeye de hakkın yok. ve bu düzen böyle devam ettikçe de olmayacak. bakın çok enteresan, karşılaştırılan ünal aysal bunu yapmak suretiyle taraftardan karşılığını istiyordu ve alıyordu da. ben geçtiğimiz senelerde hiç kombineler tükenecek mi diye beklenildiğini hatırlamıyorum. ve hatta kombine konusunda sayının arttırılması isteniyordu. ama bu sezon yönetim, bunun kaygısını duyuyor haklı olarak. çünkü sunduğu ekstra tek şey podolski. beğenmemek değil yanlış olmasın ama beklenti bu değil. sabri değil beklenti.

    neyse uzatmayayim daha fazla. kimse kusura bakmasın. ben sabri eşine daha iyi araba alsın, aydın yeniden sözleşme yapsın veya emre kariyla kızla daha çok gezsin diye destek olmuyorum. sneijder'i, huntelaar'ı, pereira'yı izlemek için destek oluyorum. ama sen hem bunları sunmayıp hem de sabri maxi pereira'dan daha iyi diyerek beni salak yerine koyarsan, kusura bakma benden de bundan sonra kuruş çalışmaz. bu zihniyet kulüpten defolup gitmediği sürece de çalışmayacak.

    unutmadan;

    (bkz: #galatasaraydahırsızvar)

    edit: sabah söylediklerimizi, akşamına haklı çıkardı yönetim. seyirci kalma!

    (bkz: jem paul karacan'ın galatasaray'a transferi)

    (bkz: gs store'dan alışveriş yapmıyoruz kampanyası)

  • 16. 8 temmuz 2015 ateist babamı hastahanelik etmem

    okudum ve çok serin bir hikaye olduğuna kanaat getirdim.
    o kadar serin ki, arkadaş yazları beynini uğur derin dondurucuda saklıyor belli.

  • 17. 9 temmuz 2015 penguen kapağı

    şimdi ülkücüler penguen diye uykusuz dergisini basarlar.

  • 18. alevinin yaptığı yemek yenir mi

    oğlum yemeyin cidden. ahahah kafaya bak. salak.

    o alevi'de suç. yobaza neden yemek veriyorsun ki. israf. kaka kaka hareketler yapmayın alevi kardeşlerim.

    cidden ülkenin kafası kırık.

  • 19. giuliano terraneo

    bence biz bu adamın bilgisayarındaki fm oyununu yaşıyoruz.

  • 20. atatürk'ün başarısız bir komutan olması

    http://inciswf.com/m7n4c1n6h4.swf

    edit : başlık başa kalmış gene.

  • 21. şirine'yi güçlü şirin'e yakıştırmak

  • 22. gs store'dan alışveriş yapmıyoruz kampanyası

    ulan zaten gitsen de alacak bir şey bulamıyorsun ki. 4. yıldızı takmışız ne adam gibi bir tişört var ne forma. başkaları olsa 100 trilyon para yapardı 3 ayda.

  • 23. robin van persie

    (bkz: her gün peşime bıyıklı takılıyor)

  • 24. saygın üniversiteden mezun olmadan iş bulmak

    reputable dayınız varsa sıkıntı yoktur.

  • 25. kısa şort olayının bokunun çıkması

  • 26. 17 yaşındaki öğrencilerle ilişkiye giren öğretmen

    çok garip bi memleket bu amerika. reşitlik yaşı kaç 18 mi ? 1 yıl yüzünden mi olmuş bunlar ? onu da geçtim, erkek götü sikmek normal ama hetero ilişki anormal mi ?

    amerika'daki 17 yaşında olan gençler sikişmiyor mu ? bildiğimiz kadarıyla sikişiyorlar. peki 17 yaşındaki bi erkek 30 yaşındaki karıyı sikince sorun var da, 18 yaşındaki kızı sikince sorun yok mu ? am amdır arkadaş. yani sonuçta bi sik bi deliğe giriyor, bunun ötesi yok.

    ilginç gerçekten. erkek götü sikmek normal, am sikmek anormal.

    neymiş pedofiliymiş. şu da pedofili değil miydi ?

    http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/…e-evine-kostu

    "tanıştıklarında walker 33, pilchard- gosnell 16 yaşındaydı. ikilinin yakınlaşması daha sonra aşka dönüştü."

    adam yakışıklı, zengin, holivud yıldızı diye 16 yaşındaki kızı sikebilir. ama öbürü ünlü, popüler, zengin falan olmadığı için sikişemez.

    bırak 17 yaşı falan, biz 10-11 yaşındayken ilkokulda kızlara götten dayardık. 17'sinde falan düz duvara tırmanıp, tavanda birbirimizi sikiyorduk. ben anlamıyorum ki arkadaş. yok erken evlilik olmasın, ama yaşı ergen olanlar birbirlerini siksin, ama yaşı yüksek olanlar ergen olanlarla sevişmesin, ama erkek götü sikebilsin, ensest ilişki yasak olsun ama eşcinsel serbest olsun falan. garip kafalar. ya hepsini serbest yap ya da hepsini yasakla. ne yarrak iş bu amk.

  • 27. az kişinin bildiği muhteşem web siteleri

    ufak da olsa katkım olsun.

    istediğiniz yılı yazıyorsunuz, o yıla ait dünya haritası karşınıza çıkıyor. (m.ö. 3000 - günümüz)
    http://geacron.com/home-en/?&sid=geacron714421
    boş zamanlarınızı faydalı hale getiriyor.

    ayrıca biraz daha detaylısı. yıllar sizin istediğiniz hız ve aralıkta kendi kendine ilerliyor. istediğiniz yılda da durdurabiliyorsunuz. ayrıca her durdurduğunuz tarihte ne yaşandığını size ingilizce olarak anlatıyor. (askeri, kültürel, ekonomik gelişmeler, önemli düşünürler...)
    http://www.atlasofworldhistory.com/

    bulunduğunuz yerden gökyüzünün hareket halindeki yıldız haritasını çıkartıyor. buyurunuz.

    dilediğiniz pek çok kelimenin kökeni ve lehçesi detaylı şekilde veriliyor.
    http://dictionary.reference.com/…owse/dialect atlas

    bir de arşiv paylaşayım istedim. 1888 tarihli bilinen en eski filmden, 1905 yılına kadar uluslararası arenada yaşanan önemli olaylar esnasında çekilen ilk kamera görüntüleriyle dolu bir blog. 1898 ispanyol amerikan savaşı, 1904-1905 rus japon savaşı'ndan ilk kamera kaydına alınan abd başkanına kadar önemli anlar. buyurunuz.
    not: ben girmeyeli blog biraz genişletmiş işi. bilgisayar başında küçük ekran sıkıntısı, görüntülere ulaşmakta zorluk vs. yaşarsanız görüntülerin yüzde doksanından fazlasını şu youtube kanalında yüklü buldum.

    ayrıca şu sitede de sağlığınızla alakalı renk körlüğü testi bulunmaktadır.

  • 28. kent'in 2015 ramazan bayramı reklamı

    28. saniyede "tr" logolu plakanın görülmesiyle çekim hatasının yapıldığı reklam. tr logosu 1995 yılında karayolları trafik yönetmeliğiyle hayatımıza girmişti.

  • 29. notre dame de sion'un fanzin yüzünden hoca kovması

    öğretmen yerine hoca kelimesini kullanmaktan haz etmiyor olsam da, 50 karakter kısıtı beni buna mahkum etti.

    neyse efenim, konuya gelelim :

    bu notre dame de sion öğrencileri tavuskuşu adında bir fanzin çıkarıyorlar.

    fanzinin mayıs 2015 sayısını da kadın cinayetlerine ayırıyorlar!
    bak şu terbiyesizlere!
    sizin haddinize mi lise çağında böyle şeyler ile uğraşmak?!

    bunu yapıyorlar amma... ne okulun adı geçiyor fanzinde, ne de işten çıkarılan melike koçak dahil, hiçbir öğretmenin emeği geçiyor bu fanzine.

    ama ne oluyor?

    okul yönetimi, öğrencilerin yazdıkları şiirleri, metinleri okuyorlar, müstehcen buluyorlar ve bunun sonucunda da edebiyat öğretmenini günah keçisi ilân ediyorlar!

    gerekçelerini de şu şekilde anlatıyorlar öğretmene :

    "öğrencilerinin toplumsal cinsiyet, beden politikaları ve feminizmle ilgilenmelerinin düzeyini ayarlayamaması, kontrol etmemesi, bu konuda öğrencilerini uyarmak yerine gelişmelerine, eleştirel bakmalarına vesile olması."

    bak, bak, bak...

    öğretmen, öğrencilerinin toplumsal cinsiyet ve fenimizmle ilgilenmelerinin düzeyini ayarlayamamış, onları uyarmamış, öğrencilerine baskı yapmayarak, onların beyinlerini yıkamayarak çocukların kendilerini geliştirmelerinin, eleştirel bakmalarının önünü kapamamış!

    tüh, yazıklar olsun senin gibi öğretmene!

    sen kimsin melike?
    sen nasıl o çocukların kendilerini geliştirmelerine vesile olursun eylemsizliğinle(!)?

    bak, çocuklar sonra gidip evlerinde müstear isimlerle yazdıkları fanzinlerde neler düşlüyor da yazıyorlar!
    kalkıp "katledilen kadınların ağzından mektuplar" yazıyorlar bilgisayarlarının başında!

    sen nasıl buna izin verebilirsin melike?

    kimsin sen?!
    altı üstü bir kadın, altı üstü bir öğretmen!

    öğrencilerin tutup da kendi kendilerine "kadınlığın yasaklandığı bir ülkede, kocaman penisleriyle, kocaman penis şekilli binalarda çalışan, kocaman evlerin, perdesiz pencerelerinde kalın sigaralar içen erkekler vardı. kadın akılları, kadın başları yasaktı. ayıp yataktaydı, kadına benzetilen canlılar yataklarda çarşaf olmaya mahkumdu." yazdıklarında, bunun faturasının sana kesileceğini nasıl bilemez, nasıl öngöremezsin?!

    bak işte notre dame de sion'un akılları penislerinde yöneticileri işte böyle cezalandırırlar seni!

    oh olsun!

    ----

    bu arada, öğrencileri twitter'da #direnortmenim ve #touchepasamonprof hashtagleri ile destek veriyorlar öğretmenlerine. yakın zamanda da bir imza kampanyası başlatacaklar galiba.
    destek verecek tiyniyetsizlikte(!) isteniz, takip edebilirsiniz gelişmeleri.

    haberin kaynağı için : http://www.radikal.com.tr/…ogretmen_kovuldu-1393457

  • 30. protein tozu kullanırken hayatını kaybetmek

    çok üzücü bir durumdur. neden kullanıyorsunuz? diye sorulmuş.

    insanlar maalesef genç yaşlarda bu illete başlıyor. bu tozun tüccarları, bodi salonlarındaki gençlere yaklaşıp çat diye portein hapı iğnesi basıyor ve illet sürekli yayılıyor. geçen hafta maalesef bir arkadaş daha bu sebepten dolayı hayatını kaybetti.

    olay samsun'da gerçekleşiyor. akşam 21.00 sularında bodicilik salonunundan eve gelen r.s, annesinden acilen para istiyor. parayı alamayan genç önce annesinin bacağını ısırıp kandaki tozları çekmeye çalışıyor.

    yaralı annesinin bağırışlarını dinlemeyip toz tüccarlarını eve çağıran genç, televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi eşyaları değerinin çok altında satarak karşılığında portein tozlarından alıyor. komşuların iddiasına göre tüccarlar evden çıkarken ''yarasın koçuma, sütle iç tamam mı?'' gibi ifadeler kullanıyorlar. fakat toz bağımlısı genç kendisinden geçiyor ve porteinleri burundan çekince maalesef hayatını kaybediyor.

    tedavisinin ardından yerel basına konuşan anne e.s ise zehir tüccarlarının bir an önce yakalanmasını istedi. oğlu r.s'nin protein tozuna karşı verilen amansız mücadelede unutulmamasını temenni etti.

  • 31. lamborghini aventador vs volkswagen golf

    aventador'un motor gucu ve dizayni aklimi celerken, golf'un kapi sesi beni kendime getiriyor. aralarinda biraz fiyat farki var. ama yine de bir golf sahibi olmak icin o fark odenir diyorum.

    debe editi: ezgi seni seviyorum. mete sen de gotsun olm.
    bugun de iyi forum yapti, hey gidi! nerede o eski sozluk azizim! netekim, fesupanallah, yakinsadigi noktada durussal analizler, kozmik spiritual esitsizlik falan filan.

  • 32. umut sarıkaya'nın türkçeye kazandırdıkları

    (bkz: meriç)

    bu kavram sayesinde sosyal dünyamızı, ilişkilerimizi açıklamak cidden daha rahat bir hale geldi. teşekkürler umut sarıkaya.

  • 33. 2 milyar çinliye kafa tutan türkiye

    atası mete'den feyiz almış türkiye'dir. :)

    mete han çin ordusu ile karşı karşıya gelmiştir. etrafı gözetmek için subaşı ile bir tepeye çıkar ve bakar ki türk ordusu çin ordusu karşısında bir avuç karınca gibi duruyor, subaşı mete'nin geri çekileceğini düşünerek sorar:
    -ne düşünüyorsunuz efendim?

    mete han subaşına dönerek :
    -bu kadar çin'liyi ben nereye gömeceğim? diye cevap verir.

  • 34. 70 yaşındaki felçli ve kör kadına tecavüz etmek

    tecavüzcüsü iyi halden indirim almıştır.

    link

    sanırım mahkeme heyetine de tecavüze kalkışmadığı için vermişlerdir iyi hal indirimini.

  • 35. seçim sonrası başlatılan mhp karalama kampanyası

    direkt mhp seçmeni ve mhp yetkilileri tarafından sürdürülen kampanyadır. başka hiçbir parti oy oranı bu kadar artmışken kendi kendine böyle zarar veremez.

  • 36. amerikan filmlerinde özenilen şeyler

    bir çok amerikan filminde defalarca tekrarlanarak insanlara "neden ben böyle yaşamıyorum" dedirten sahneler bütünüdür.

    koşarak basamaklardan inerken kravatımı bağlamaya çalışır, kocaman mutfakta hazırlanmış masadan yalnızca portakal suyundan bir yudum alıp "geç kaldım toplantım var " derken hanımdan küçük bir öpücük ile devasa bir arabaya atlar ve bahçedeki kapalı otoparktan sessiz, sedasız ama yemyeşil bir caddeye çıkıveririm... (kahretsin köpekle şakalaşmayı unuttum)

  • 37. anneye bir kızla yattım şakası yapmak

    şaka olmaktan ziyade ibrettir bence, zira annenin tepkisi muhteşem. bir çok anne erkeksin sen bir şey olmaz tribine girerdi. kız düşünsün benim oğlum arslan falan der belki de böbürlenirdi. kızlığını mı bozdun, günahına mı girdin diye endişeleniyor kadın. gerçek bir anne. her çocuk adına düşünüyor, her anne adına konuşuyor. bravo.

    çocuğa ne demeli bilemedim ama çocuk işte. hevesini almış daha da annesini korkutmaz herhalde.

  • 38. çin restoranına metalciler saldırmış olabilir

    devlet bahçeli'nin akla zarar açıklaması. gerçekten bu mhp'ye oy verenlere allah akıl fikir versin.

    "ama çin lokantalarına saldırılar oldu. bunlar çok eleştirildi?

    bu tür eylemleri başka amaçlara taşıyan provokasyon olayları çok yaygındır. televizyonlarda anlattım: bozkurt işareti ile heavy metal işareti birbirine çok benziyor. küçük bir farklılık var arada. lokantadaki bir kişiyle bizim ne alakamız var? ama iki-üç insanı yönlendirip provokasyon yapmak kolay."

    http://www.radikal.com.tr/…_ayirt_edeceksin-1393115

    (bkz: bozkurt ve heavy metal işaretleri çok benziyor)

  • 39. 8 temmuz 2015 ankara olgunlar'daki siyahlı kız

    büyük tehlike atlatmış kızdır.

  • 40. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    domates fideleri arasına ekilen kadife çiçekleri beyaz sinekleri uzaklaştırıp toprağı zenginleştirirken, fesleğenler ise domatese keskin bir tat vererek aromasını renklendirir

  • 41. oral seksin abartıldığı kadar zevkli olmaması

  • 42. ekşi itiraf

    - 29 yaşındayken sözlüğe üye olmak aklıma geldi. ilk gün nasıl ukte verilir nasıl başlık açılır diye kendimi yedim, rezil olmamak için kimseye soramadım. sonra fark ettim ki zaten çaylakmışım. bu arada çaylaklığım bugün bitti ve bok var gibi hemen itiraf başlığına koştum.

    - 28 yaşındayken işsizlikten bunalıma girdim ve çok uzun zaman sonra ilk defa oturup çocuklar gibi ağladım.

    - 27 yaşındayken askerdeydim ve yaşımı söylediğim tüm komutanlar beni dövmeye kalktı. bıyık ve sakal olmayınca 18 gösteriyorum.

    - 26 yaşındayken bir mağazada müdür olarak çalışıyordum ve feci bir karizmam vardı (o ne demekse).

    - 25 yaşındayken bir başka mağazada müdür yardımcısıydım ve müdürüm benim asla müdür olamayacağımı söylüyordu.

    - 24 yaşındayken bornova'da bir barda tekila içme yarışmasını kazandım (12 shot içtim). ödül olarak masaya patates, çerez ve meyve ikramı geldi. bir daha o bara asla gitmedim.

    - 23 yaşındayken nişanlıydım ve az kalsın hayatımın hatasını yapıyordum. nişanı attım ve annem beni evlatlıktan reddetti. bir ay boyunca bekar arkadaşların paylaştığı bir evde süründüm. sonunda gerçekleri anlatmam izin verildi ve affedildim. nişanlım olacak kişi ben eve döndüğüm gün bir başkasıyla fuar'da evleniyordu.

    - 22 yaşındayken bir gece hayatımda ilk defa bir hatuna laf attım. oturduğum eve yakın bir yerdi ama kız yabancıydı, elinde bavul vardı onu hiç görmemiştim daha önce. alkolün de etkisiyle yaptım işte bir salaklık. kız ablamın üniversiteden en yakın arkadaşı çıktı. meğer bizim eve geliyormuş, bir hafta kalacakmış. hayatımda hiç bu kadar kepaze olmamıştım sanırım.

    - 21 yaşındayken ilk kez sigortalı bir işe girdim. o günden beri her gün sigortalarım atıyor.

    - 20 yaşındayken babam sayısal lotodan 5 tutturdu. bunun benimle bi alakası yok ama yine de belirtmek istedim :/

    - 19 yaşındayken yaşındayken istanbul'a bir akrabamızı ziyarete gittiğim gün beni bir bara götürdü. götürdüğü barı polis bastı hepimizi içeri aldılar. meğer orası uyuşturucu satılan bir yermiş. 24 saat boyunca polislerden dayak yedim, derdimi bir türlü anlatamadım. beni satıcı diye tutuklayacaklardı az kalsın.

    - 18 yaşındayken 28 yaşında bir sevgilim vardı.

    - 17 yaşındayken galatasaray uefa kupasını aldı. maç bitiminde sabah altıya kadar bostanlı sahilde içip kutladık. okula sarhoş gitmek zorunda kaldım.

    - 16 yaşındayken babamın almanya'da özel ördürdüğü ve yaklaşık 25 yıl giyip bana emanet ettiği taş gibi beyaz kazağı sigara içerken yaktım. babam benimle 6 ay konuşmadı. annem 6 ay boyunca her gün bunu yüzüme vurdu.

    - 15 yaşındayken lise son sınıflardan bir kıza aşık oldum. gidip söyledim. sırf bunu söyleyecek cesaretim olduğu için benimle çıkacağını söyledi. 6 ay çıktık. o da bana aşık oldu. siyasetle uğraşıyordu. solcunun hasıydı. bugün bildiğim birçok şeyi ona borçluyum. ilk defa onun dudakları tarafından öpüldü dudaklarım.

    - 14 yaşındayken 1.48 boyundaydım buna rağmen kendimi çok yakışıklı sanıyordum. yani maldım.

    - 13 yaşındayken ablam bir gece ansızın çıkageldi. kocasından dayak yemişti. yarım saat sonra kocası ablamın çeyizlerini bir kamyonla kapımızın önüne döktü ve üstüne benzin dökerek yaktı. henüz 6 aylık evlilerdi.

    - 12 yaşındayken her gece rüyamda kalimero'yu görüyordum.

    - 11 yaşındayken yüzüm yanan bir sobaya yapıştı.

    - 10 yaşındayken gizli gizli show tv'nin kırmızı noktalı filmlerini seyretmek için uyuyor numarası yapıyordum. beş dakika boyunca gözlerimi ayırmazsam cine 5 şifresinin kalkacağına inanıyordum.

    - 9 yaşındayken tüm arkadaşlarımı bırakıp izmir'e taşınmıştım. ilk bir ay boyunca ağlayıp durdum, çok yalnızdım, arkadaşlarımı özlüyordum.

    - 8 yaşındayken hayatımda ilk defa aşık oldum.

    - 7 yaşındayken birgün okuldan dönüp eve geldiğimde herkesi ağlarken buldum. babam kalp krizi geçirmişti.

    - 6 yaşındayken küçük ablam trafik kazası geçirdi. 3 ay hastanede yattı. hastaneden taburcu olduğu gün yine trafik kazası geçirerek herkesi şoka soktu. üstelik çarpan polis arabasıydı.

    - 5 yaşındayken suratımda toplam 67 dikiş vardı.

    - 4 yaşındayken üst komşumuzun oğlu beni gizlice askeriyenin parkına götürüp ikili salıncakta sallamaya başladı. öyle hızlı salladı ki salıncaktan düştüm. kalktığımda o koca demir salıncak suratıma ışık hızında çarptı. daha düşmeden bir daha çarptı. uyandığımda aradan bir hafta geçmişti. burnum, çenem, tüm dişlerim kırılmış, kafatasım çatlamış, damağım yarılmış, dudağımın bir kısmı koparak orada kalmış ve daha sonra bulunarak yerine dikilmişti. gözlerim bir devekuşu yumurtası kadar büyük ve mordu. iki sene boyunca ayna görmedim.

    - 3 yaşındayken bir sene sonra tüm hayatımın tamamen değişeceğini bilmiyordum.

    - 2 yaşındayken annem bana ilk takım elbisemi diktirmişti. lacivertti. hala duruyor. çok sevimli bir şey.

    - 1 yaşındayken hala saçım çıkmamıştı ve tosun gibiydim. bir rivayete göre 8 kilo çekiyordum.

    - 0 yaşındayken annem beni doğurmak için ölümü göze almıştı. tabi ben bunun farkında değildim. tekmeleyip duruyordum. ona bu fedakarlığı için her gün teşekkür ettim. hala da ediyorum. canım annem benim...

  • 43. dayı kızı ile sevişmek

  • 44. gülen cemaati'nin uğradığı zulüm

  • 45. ilk kimin aklına geldi diye merak edilen şeyler

    (bkz: rakı)
    kim "meyveyi ekşiteyim, kaynatayım, buharını şurada toplayayım..." diye düşündü ?
    daha da önemlisi, bu adama kim ne yaptı da bu adam rakıyı icat etti ?

  • 46. kenan doğulu ve beren saat'li arçelik reklamı

    (bkz: göğse 2 gb ram saklamak)

  • 47. yusuf halaçoğlu

    "ama cımbızlandı" denilerek savunulan zat.

    ulan bizim de okuma yazmamız var dallamalar! ne dediğini anlayacak idraka sahibiz.

    adam demiş ki "baykal'a oy verseydik akp bizi dinsiz partinin adayına vermekle suçlardı". bunu anlamayacak yorumlayamayacak ne var? resmen akp'ye göre şekil almaktır bu!

  • 48. vestel alma aldırma

    vestel beyin zam isteği sonrası çevremde başlattığım kampanya.

    (bkz: vestelin ithal telefonlar icin vergi talep etmesi)

  • 49. yaran facebook durum güncellemeleri

    arkadaşlar hocaya sordum "önemli olan niyet" dedi. çinli diye koreli yada japon döversek de aynı sevabı alıyormuşuz *

  • 50. yeni gelin evleri facebook sayfaları

    bunlardan birinde yaşayacağıma ikea showroom'unda yaşarım daha iyi. hiç değilse yapma da olsa çiçek, isveççe de olsa kitap filan var.