Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. izmit'te kız kavgası

    kavgada meme gördük, çok güzelmiş yağmur hanım tebrikler. yalnız 27bin facebook follower'li türbanlı kız görmek kavga videosundan daha ilginç bence. akp izmit genclik kollarinda o kadar follower yoktur. türbanlı duygu kandemir'in akıllara zarar paylaşımlarından bazı örnekler:

    "benim gibi boynundan koklayarak öpen kadını bulursan öl ona."
    "kavgada emanetine değil bileğine güvenendir benim kardeşim"
    "öpmek için dudağı tercih edenle değil alını tercih eden adamla yaşanır asıl mutluluk"
    "senin öyle bir hayatını sikerim ki şeytan bile maşallah çeker"
    "küpe takan erkek değil eli tesbih tutan insan beni adam edebilir anca"
    "bir oğlum olsun ve desinki sevgilime yavşadı taktım emaneti anne"
    "herkes hevesini alıcak bense soyadını paşam herkes çıldıracak"

    böyle bir insan var ya! bu var yani. böyle bir kadın var. bu nedir ya?

  • 2. yatakta kendi kendine düşünürken lafın lafı açması

    televizyon, müzik gibi herhangi bir dışsal sese maruz kalmadığınız zamanlarda yatağınıza girdikten sonra başınıza gelen elim olaydır. elimdir çünkü bu düşünme ve lafın lafı açması sürecinin ucu bucağı yoktur. saçma sapan bir ilk konu üzerinden kendinizle yaptığınız geyik çok ayrı yerlere gidebilir. "ulan keşke bugün o herife şöyle deseydim, lafı soksaydım" dersiniz ve kendi kendinize bir diyalog yazarsınız, sonra o diyaloğun son cümleleri size başka bir fikir verir ve başka bir konuya dalarsınız, derken kendinizle evrimi, bilginiz yetiyorsa kuantum fiziğini tartışabilirsiniz derken halısahada kaçırdığınız gol aklınıza gelir, tuttuğunuz takımın transfer politikalarını eleştirebilirsiniz, yeteneksiz addettiğiniz futbolculara küfreder, kaderinize lanet edersiniz. bir iki dakikalığına teknik direktör olursunuz ve genellikle tribünlere oynarsınız. sonra birden kendinize gelir ve uyumalıyım diye düşünürsünüz. uyumalıyım diye düşündüğünüz vakit bu defa da uyumak zorunda olunca uyuyamamak sorunu baş gösterir. işiniz iyice zorlaşır.

  • 3. wesley sneijder ayının izinde

    kahkaha garantili.

    national geographic' in yeni belgeseli:

    https://youtu.be/iyiwjuyd418

    izleyin, izlettirin.

    edit, videoyu yapan arkadaş

    https://twitter.com/…yduu/status/614137424525033472

  • 4. 25 haziran 2015 polisin dolmuş şoförünü vurması

    dolmuşçu vurduğu için kızamadığım polistir. hepsi sıraya dizilip vurulabilir kanımca.

  • 5. agamemnon

    uçmuş yazar. kanzuk napıyorsunuz siz allasen. adamın 48 bin entry'si var ve hepsi de otomobillerle ilgili. bu adam kadar sözlükte faydalı başka adam yoktur.

    troller sözlüğün afedersiniz de amına koyarken bu adamı uçurmak hangi kafanın ürünü lan.

    yazıklar olsun.

  • 6. hiç oral seks yapmamışçasına tontiş duran yaşlı

    sanki gençliğinde anasının sütüne hasret yavru buzağı coşkusuyla colk colk penis emmemiş gibi, sanki sudan çıkan timsah edasıyla kadının kasıklarına başını dayayıp kadınlık membaının sularından lıkır lıkır içmemiş gibi pespembe yanaklarıyla, bembeyaz saçıyla, sakalıyla size tontiş tontiş gülümseyen ve otobüste mutlaka yer verilmesi gereken yaşlıdır.

  • 7. angela merkel'in çıplak fotoğrafı

    şimdi o füzeler orta doğuya kalkıyor...

  • 8. cumhurbaşkanlığı sofrası kurulum görüntüsü

    o çiçeklerin masanın tam ortasına nasıl konduğunun sır gibi saklandığı görüntüdür. sırf onu görmek için izledim, tam o anı atlayıp son hali gösterdi. kesin biri ayağıyla gezdi masanın üstünde, ondan atlattınız de mi? değilse içeri vinç soktunuz bence çünkü.

    edit: vince gerek yok diyerek aydınlatan arkadaşa tşk. ben de diyordum ki vinç kapıdan nasıl girdi. rahatladım şimdi.

  • 9. cumhurbaşkanına saygısızlık millete saygısızlıktır

    (bkz: muammer kaddafi'nin ölümü)

    edit: o makamı devletin zirvesinden miting meydanlarına ben indirdim sanki.

    sen il il isim vermeden iktidar partisi adına miting yap, muhalefet partilerine ağzına ne geliyorsa

    söyle, elinde kuran'la din sömürüsü yap sonra saygı bekle.

    hamırsız var yen mi?

  • 10. 1 aydır seks yapmamış evli kadın

    bir saglik problemi yoksa gayet normaldir.
    anormal diyenler evlilik konusunda cahildir.

  • 11. 4 bakanın yüce divan'a gitmesi olmazsa olmaz değil

    mhp'nin gururu prof. ümit özdağ'ın dörtlüleri yaktığını işaret eden haber.
    https://media-cdn.t24.com.tr/…/posta_2015-06-25.jpg

    :))))))))))) şimdi ekşi sözlük'ün ülkücülerini ve yancısı "ülkücü diğilim imı ıyım mhp'yi"ci tayfayı sahneye davet ediyorum. kanalı değiştirmeden izlemek istiyorum kılıflarını, oyun havalarını...

    edit: prof. ümit özdağ görece bir tekzip yazmış: http://www.umitozdag.com/…html#.vyvhnvuldcy.twitter

    ilgili habere ilişkin ifadeleri şu:
    “peki, aksaray konusunda ne düşünülmektedir? köşk’e geri taşınması gerekir mi?” şeklinde soruya cevabım gazetede yer aldığı gibi 'sözlerimi genişleterek yazma lütfen' uyarısını yaptıktan sonra, 'müzakere edilebilecek başlıklar var, edilemeyecek başlıklar var. olmazsa olmazlarımızı ifade ettim'

    türkiye’nin sorunu bugün bağımsız bir yargı olmamasıdır. yolsuzluklar dahil bütün yasa dışılıklar bağımsız yargı tesis edildiği zaman, bağımsız yargı tarafından yargılanacaktır. bağımsız yargı tesis edilmeden üç-beş kişinin yargılanması, hukuk devletini tesis etmez.`

    ----------
    başlık abartılı gibi görünse de (yani benim aktardığım haberin başlığı) mazruf aynı. ne demek üç beş kişinin yargılanması hukuk devletini tesis etmez? hala "o arkadaşları yargılatacağız" diyemiyor.
    aksaray diyorlar "ben olmazsa olmazlarımızı söyledim" diyor.yani . olmazlarınız arasında yargılama yok,ak saray yok ... tam bir ikna şov ya.ben mutmainim.
    ---------

    edit 2: özdağ'ın açıklamalarını okumadığımızı iddia edenlere cevaben şu kısa soruyu sorayım, manipülasyon mu yapıyoruz, "algı operasyonu" (ne demekse bu tamlama hala anlamadım) mu yapıyoruz anlayalım:

    vekiliniz bakanları yargılayacağız demiş mi?
    ak saray'la ilgili, parti olarak ne yapmak istediklerini söylemiş mi?
    pkk, özerklik vs ile ilgili konularda kurduğu cümleleri gibi açık ve kesin ifadelerle yukarıdaki iki konuyu değerlendirmiş mi?

    cevapları kalem müdürüme iletirsiniz artık.

    (:)) yalan haber diyenler bile çıktı. ümit özdağ bile yalan haber diyememişken bu neyin kendini feda etme girişimi delikanlı :)))))))))))))))

  • 12. sadece adı ve soyadıyla e-mail alabilen insan

    sarışın bir avukattır.

  • 13. göğüslerim fındık lahmacun gibi

    lahmacundan tiksindiren itiraftır.

  • 14. stairway to yozgat

    (bkz: van)

  • 15. götünü ve bacaklarını kaslı yolcuya sürten hostes

  • 16. 25 haziran 2015 ışid kobani saldırısı

    sizin de devletiniz var artık, alışmanız lazım terörist saldırılara.

  • 17. pirzolanın kilosunun 40 tl olduğu ülke

    ne yazıkki ülkemiz değildir. güzel ülkemde artık pirzolanın kilosu 60 tl.
    asgari ücret, yani vasıfsız birinin bir ay boyunca çalışmasının karşılığı kabaca 16 kg et. yani yetişkin birini günde 10 saat, toplam 2 gün çalıştırıp eline 1 kg et verirseniz hesap kapanıyor. evet ekonomimiz çok iyi.

  • 18. savaşların nedeni dinler ve milliyetçiliktir

    dinler ve milliyetçilik savaşan kerizleri bulmak için bahanedir.

    savaşların asıl nedeni paradır. ama savaş açalım karşı tarafın ganimetlerine çökecem dersen kimse kılını kıpırdatmaz senin için. onun yerine din elden gidiyor, ecdadımıza sövdüler, benim türbanlı bacılarım dediğinizde arkanıza milyonları bulmanız an meselesidir.

  • 19. gece seks yapan insanların sabah topluma karışması

    çok enteresan bir durum sanki bana dün akşam hayvanlar gibi birbirinin üzerinde tepinen bunlar değilmiş gibi birden rica etsem şurdan iki kişi uzatır mısınız? afedersiniz saat kaç? buradan taksime nasıl gidebilirim gibi nezaketle karışık bir entegre olma çabası içinde bu insanlar.

    lan hayvan daha 8 saat önce benim türümde başka bir canlıya yapmadığını bırakmadın davar. zoofililer ve nekrofililer hariç tabi onlarda sorun yok.

  • 20. 17 bin liraya satılan dizüstü bilgisayar

    bu bilgisayara girecek virüsü sikerek silerim.

  • 21. bayatladığında daha güzel olan yiyecekler

    bayatlamaktan kasıt ertesi güne kalması ise
    görüyorum ve kurufasülye olarak artırıyorum.

  • 22. ekşi sözlük'ün bitişi

    kadın yazarlarının alınması sadece bir örnek. burda senelerdir yazan bizler, senelerce bekledik çaylak olarak. ancak "kadın" diye "kadınlar günü hediyesi" adı altında sözlüğün amına koymaya gerek yoktu.

    ayrıca bilkentli'nin nasıl çaylak yapıldığını, aptalca ticari itibarı zedeliyorsunuz diye çatır çatır entry silindiğini ve çaylak yapıldığını da unutmadık. antik sözlüğün anasını sikip, beta denen saçmalığı zorbalıkla getirmelerini de unutmadık. o kadar eylem yaptık, oylama yap dedik ama dinlemediler. burayı gerçekten de "bilgi kaynağı" olarak gören yazarları hiç uğruna nasıl uçurduklarını unutmadık.-en yakın örnek bugün olan olay.-

    bizler, burda yazar olan birçok insan bu site sansürlenirken, engellenirken sokaklarda yürüdük. kaç defa ifade özgürlüğümüzü elimizden alıyorlar diye isyan ettik. ama ne oldu? sarışın bir avukat bozması geldi, çatır çatır entry sildirdi. hiç okunmadı bile içeriği silinen entrylerin. gayet güzel yazılanlar da vardı. hiçbir hukuk sisteminde o entry'ler silinemezdi. ama bizimkiler ne yaptılar? paranın nerden geldiğine değil, ne kadar geldiğine baktılar. şu hükümeti akp kurarsa, iç güvenlik yasa tasarısını da işleme koyarsa kapanacak ilk yer burası olacak, biliyorum. o zaman buzlu badem ve viskim ile izleyici olacağım.

    sözlük yönetiminin kazandığı para zerre umrumda değil. yeri geldi alacakları ferrari'nin hayalini kurdular, yeri geldi nusr-et'i övdüler, resimler paylaştılar. burda yazan adamların çoğu öğrenci. durumu çok kötü olan da var, iyi olan da var. ama bizler ifade özgürlüğü dedik, kendimizi bir şeyleri değiştirmek için ya da düzeltmek için uğraştığımıza inandırmak için yazdık. menfaat beklemedik. ama yönetim ne yaptı? sormadı bile değişiklik yaparken. etli ekmek yediler, ekmek olmayan et lokantalarında şarap içtiler.

    antik sözlüğü tamamen bitirdi.
    sıra numaralarını kaldırdı.
    durup dururken sırası gelmediği halde yazar olanlar oldu.
    zamanın ötesindeki entry'ler kısmı kaldırıldı.

    kısacası, eksi sözlüğü eksi sözlük yapan, birçok yazarın da bu üstte yazdığım kaldırılan şeylerden dolayı burda yazar olarak devam etmesinin nedeniydi. şimdi geçmiş bir avukatın eline sözlük, adamın sikine dünya. umurunda mı ki? yarın ve öbür gün alacağı reklamı düşünüyordur şimdi o. ne kadar geleceğini. umurunda değil bence. ama bir şeyler değişiyor, değişmeye de devam edecek. az kaldı.

    pek fazla yazan bir adam değildim, özellikle son 3 senedir öyle fazla hararetli konulara da girmiyorum. 2008-2011 arasıydı o dönem. artık hiç yazmamayı düşünüyorum. arada girer popülere bakar, gündemi takip ederim en fazla.

    hadi kalın sağlıcakla.

    edit : ha unutmadan, bu sözlükte dava edilenler oldu zamanında. bilgi bile verilmedi kendilerine. bırak yardım edilmesini, bilgilendirme dahi yapılmadı. açın peder zickler'in yazdıklarını okuyun. yarın sizin de başınıza gelebilir. nasıl yüzüstü bırakılıyorsunuz öğrenirsiniz.

    edit2: sikinde olmayan insanlar olacaktır, ancak bu sitede bir zamanlar "başucu eserleri" diye bir kısım vardı. hey gidi hey. millet buraya emek ederek yazıyordu. şimdi bakıyorum da bazıları laf sokuyorum diye yavşıyor bile. tabii biz meydanlara "kapanmasın bu sözlük, özgürce düşüncelerimizi paylaşalım." diye gezerken bu bebeler ağızlarında emzik " baba paya vey." diye geziyordu.

  • 23. meltem büyük ihtimalle

    banko gibi olan ama yine de emin olmadığımız meltemler için kullanılan söz öbeğidir.

  • 24. 25 haziran 2015 7 milyona masa yalanının patlaması

    -öncelikle böyle bir hazırlığın videosu çekilir.
    -sonra medyaya ilgili kişi ve kurumlar tarafından 7 milyon dolarlık masa yalanı salınır.
    -ortaya atılan yalan üzerinden muhalefet ve halk için bir tepki oluşturulması sağlanır.
    -ortalık iyice kızıştıktan sonra bu video devreye sokulur ve tüm 7 milyonluk yargıyı söndürür. sonrasında akp ye sempati uyandırılır.

    gerçek siyaset bu işte. kim kimi sikerse artık.

  • 25. abd'nin uranyum tesislerini türkiye'ye taşıması

    anladığım kadarıyla olası bir kaza halinde yöre halkında çok fazla bir değişiklik olmayacak fikri ağır basmış.

    amariganlar kötü niyetli ama zeki adamlar.

  • 26. 25 haziran 2015 leora'nın evde sütyensiz gezmesi

    (bkz: leora kim amk)

  • 27. survivor all-star

    sırayla serenay, doğukan ve hakan elendi. hepsi de doğukan'ın göt korkusundan yaptığı salakça hamleyle oldu. o hafta serenay'ı yazmasaydı şimdiye hilmicem ve begüm elenmiş, bu gece bireyselde merve'yle hasan çarpışıyordu. amerikan survivor'ını da uzun yıllardır takip ederim ama ben bu doğukan'ınki kadar salak bir hamle survivor tarihinde görmedim. olabileceğini de düşünmüyordum açıkçası. bence hakan dahil hiç kimse doğukan'ın yaptığı hareketin salaklığını hala tam olarak kavrayamadı.

    şimdi izleyeyim desem destekleyebileceğim kimse yok. turabi'nin ttt'sinin 3. t'sinin ne olduğunu çözemiyordum. heralde terbiyesiz turbo turabi tarzı bir şey olsa gerek, mağarada büyüsem şu adamdan daha ahlaklı olurdum. begüm sinir olunacak bir insan değil ama aylardır sabah röportaj veriyor "hakan şöyle", akşam röportaj veriyor "hakan böyle". hasan ilk 1.liğine kadar çok sağlam bir karakterdi, o günden bu yana sabahtan akşama kadar yaşından başından utanmadan koca karı gibi dedikodu yapıyor, adamın bütün gündemi "kim kime ne demiş". hilmicem'in 130 gündür bir tane fevri hareketi yok, bu nasıl survivor şampiyonu arkadaş? bir insanın kendine göre bir duruşu, farklı bir düşüncesi filan olur, bu adamın bir seveni veya sevmeyeni olması çok zor. adam oda dekoru gibi lan. köpeğim var benim, dışarı çıkarmayınca havlıyor bana itiraz ediyor, arada benden sıkılıyor gidiyor odada takılıyor filan. son olarak merve. bu kız çıkıyor kamera karşısına, başlıyor 1. ağızdan karşısındaymış gibi takım arkadaşlarına sövmeye. adaya geliyor, o az önce sövdüğü adamlarla gayet normal diyaloglar. ben bu şekilde bir arkadan konuşma şekline ilk defa bu kızla tanık oldum.

    neyse, bunlardan hiçbiri desteklenecek kişilikte insanlar değil bence. yine son gün toplanıp sabahtan akşama kadar hakan dedikodusu yaptılar, demediklerini bırakmadılar. hakan elendikten sonra bile çok üstüruplu ve güzel bir dille herkese övgüler yağdırdı, başarılar diledi. turabi de mal kaybı diye olayı kapattı. biri bana anlatsın şimdi bu insanların adamlığını, karakterlerini. ben tebrik ediyorum hakan'ı duruşundan ötürü. bilhassa elendikten hemen sonra öyle bir konuşma yapmak, o anın hırsıyla her baba yiğidin harcı değildir. ahmet dursun vasıfsızı tolga karel'e benzetmişti. ben daha çok nihat altınkaya'ya benzettim. favori survivor yarışmacılarımdan olarak bir kenara yazdım.

  • 28. insan fiziksel olarak kendine benzeyene aşık olur

  • 29. eto'o bitmiş'in ingilizcesi

    eto'o has been planted.

  • 30. merve kübra altunsoy

    mini oyuncağı tarihi yapılara sunar şeklindeki fotoğraflarının anlamını kavrayamadığım sanatçıdır. tanrılar kurban mı istiyor?

  • 31. hdp seçimden sonra akp ile anlaşacak diyen mhpli

    mhp vekili ümit özdağ'ın son açıklamalarından sonra aklıma gelen mhpli. nasıl da kuduruyorlardı "sakın bu adamlara oy vermeyin, akp ile anlaştılar, ülkeyi bölecekler, yolsuzluklar unutulacak" diye. bir de şimdi bakın kürt düşmanlığı dışında kırmızı çizgisi olmayan parti için saray, yolsuzluklar falan önemli değilmiş. kimin aklına gelirdi bir tarafta seçimden önceki laflarının birebir arkasında en ufak tereddütsüz duran "hain" hdp, diğer tarafta kıvıra kıvıra akp'nin koynuna sokulan "ilkeli" mhp.

  • 32. düğün öncesi damadı iflas ettirmek

    bunun bir de boşanma aşaması var ki giyecek don bulursan şükredersin.
    edit: başlığı açan kaçmış.

  • 33. pkk'nın mhp'li vatandaşı kaçırması

    aşırı demokratik ve lgbt olsun ateizm olsun her tür düşünceye saygılı, sevgi kelebeği barışcıl hevallerin ne hikmetse yüksekova'da mhp'ye oy veren tek kişiyi tespit edip kaçırması olayıdır:

    http://turkyurduhaber.org/…r-vatandasi-kacirdi.html

    çok demokratikmiş kafanız güle güle kullanın. demokrasi lgbt falan yaw he he, mhpliyi bırak lgbt bi tip gelse yüksekova'da parça pinçik edilir atomu bile kalmaz ortada.

    not: hdp'ye oy verdim, babaannemler diyarbakırlı. fakat kabullenelim hewaller, lgbt bireyin sağ kalabileceği tek yer türkiye'de kemalizm'in kalesi olan izmirdir. :/

  • 34. ramazan temalı reklamlar

    bu sene beni yine ben olmaktan çıkarıp ayrılsak da beraberiz'deki berna'nın annesine döndürmeyi başaran işkence silsilesi. beykoz'daki bembeyaz villasının yemyeşil bahçesinde, mac face & body fondötenle boyanmış suratlarıyla iftarı bekleyen aile, hepimiz biliyoruz ki hiçbiriniz oruçlu filan değilsiniz.
    hele kaynanası görümceleri başına toplandığı halde 20 çeşit yemek hazırlamaktan enfes bir mutluluk duyar gibi ağzı kulaklarına varan, hayatında biber dolmasının biberine bile dokunmadığı 10 metreden belli olan, saçları maşalı, kendisi 34 beden o gelin şu an ezanı beklemek yerine alaçatı'da butik otellerde tatil yapıyor. yeter artık yeter, defolun gidin top atılır atılmaz uludağ limonata'yı kafasına dikenler, sırma su'yu bir sürahiye doldurmayıp 1,5 litrelik pet şişeyi o süslü sofraya koyanlar, "sütaş peynir olmadan sahur yapamam murtaza :s" diyen davulcular, hepinizden iğreniyorum. ama en çok da:

    (bkz: algida maraş reklamındaki sevimsiz çocuk)

    şu son haftalarım sokakta gülşen'in bangır bangır şarkısından, tv açıkken de bu çocuktan kaçmaya çalışmakla geçiyor. çıktığı anda kumanda yakınımda değilse t-rex istilasından kaçan amerikalılar gibi depar atıyorum evin içinde. mi6 ajanı olsam, beni yakalayıp bir koltuğa bağlayıp durmadan bunu izletseler majesteleri kraliçenin donunun rengine kadar öterim. reklamcılara bu çocuğun rating alacağını düşündürmede katkısı olan herkese allahtan bela diliyorum.

    bir diğer kabus da köy öğretmeni temalı operatör reklamı, mübarek 20'li yıllardan fırlamış öğretmen hanımkızı iftarda yalnız bırakmamak için gelen köylülerden birine kız "de'yi bitişik yazmışsın ayrı olacak" diyince, "ramazanda ayrı gayrı mı oluğğğğ" diyor ve dirseğiyle karın boşluğuna vurarak dürtükleme hareketi yapıyor bir çilekeş anadolu kadınımız. cahilliğe duble övgü. görünce kaşınmaya başlıyorum.

    daha bunun "bayram tatilinde sakın ha gidip keyfinize göre tatil yapmayın, kahramanmaraş'a eşinizin ailesinin akrabalarının yanına gidin pis hayırsız beyaz yakalılar ;(" temalı devamı var. reklamcıyla marka sahipleri bayramda miami'de fink atsın, siz de kaynananız kent şeker reklamına bakıp ağlıyor diye marmaris'e bile gidemeyip onun yerine 3 gün anadolu'nun sıcak, bakımsız, gıybetli ve çekyatlı bir yerinde dedikoducu misafirlere baklavalı dolmalı tabak hazırlayın. adaletini öpeyim dünya. yaşamak bu deyil.

  • 35. this war of mine

    abartmıyorum, savaşsever gençlerin yarısı cod yerine bunu oynasa, bir nesil içinde dünyada ordular, sınırlar, devletler, dinler filan ortadan kalkar, kel kafalı kaptanlarla uzak galaksilere gidip john lennon heykelleri dikeriz.

    ("abartmıyorum" ile başlayan cümlelerin hepsi abartıdır, bu dahil)

    oyun çok güzel, steam yaz indiriminden aldım ve indirimsiz haline de değer bence, helali hoş olsun. ama ilk oynayışta oyun mekaniğini çözünce, mütemadiyen gerçek potansiyeline ulaşamadığı hissini veriyor.

    daha zorlayıcı olması lazım: belli bir eşiği aşınca, neredeyse hiç zor karar vermek zorunda kalmıyorsun. ben de çoğu kişi gibi bolluk içinde bitirdim, usul usul yanan sobanın önünde 5 arkadaş oturmuş gitar, cigara, alkol eşliğinde öldürdüğümüz sniperların hikayelerini anlatıyorduk. savaş bitmesin diye dua eder haldeydiler, normal hayatta öyle lüks bulamazlar.

    tekrar oynanabilirliği düşüren de bu. son oynayışımda artık heyecan olsun diye, dolap tıka basa sebzeli et yemeği doluyken 3 gün aç bıraktığım adamımı bir de sarhoş edip, ertesi gün o halde askeri üsse saldırıya yolladım. hem de elinde kürekle (evde yataktan çok makineli tüfek vardı). en azından üstüne çelik yelek verdiğim için biraz dayandı.

    şimdi bu güzelim eseri özel yapan böyle fantaziler yapmak değil, ne bileyim yardım istemeye gelen çocukları soğukta kapıda bekletmek, kapitalist papazı levyeyle öldürmek, yaramı iyileştiren doktoru soymak, tecavüze kalkışan askeri kapı deliğinden izleyip eve dönünce rakının dibine vurmak değil. bunu özel kılan o korku ve belirsizlik hissi, hiç bir zaman rahat edemeyeceğimizin bilincinde seçimlere zorlanmak. mesela...

    oyun ilerledikçe evimiz yanlışlıkla bombalansa, yangın çıksa, bazı görevlere iki kişi çıkabilsek, daha önce temizlediğimiz mekanlara başkaları gelip bize dalaşsalar, değişik yağmacı gruplarıyla ittifak kurabilsek, savaşta taraf tutabilsek, evde siyasi tartışmalar çıksa, faşistle komünisti aynı yatak odasında yatırsak, karakterlerin hikayeleri oyunu daha çok etkilese, ailelerini bulmaya çalışsak, sevdikleri bize gelip sığınsa, komşuların evine gidebilsek, komşu kızına aşık olsak, daha güzel bir yer bulursak oraya taşınabilsek, saklanıp bize de pusu kurabilseler, komşu kızını hain bir terör örgütü pususunda yitirip psikopata bağlasak, bizim elemanları yağmaya giderken yağmalasalar, kadın karakterimize tecavüze yeltenseler, hayalarına bi tekme atıp kurtulsak, gece kabuslar görsek, etlerimiz bozulsa, buzdolabımız bozulsa, halımıza işese yağmacılar (bkz: that rug really tied the room together), kışın ayı gelse eve, ayıyı evcileştirip gece bekçisi yapsak, çok daha farklı eşyalar toplayabilsek, kamera bulup savaş suçlarını kaydetsek, telsizle bm'ye raporlar versek amerikan mandası istesek, bilgisayar bulup bodrum katında bi counter atsak, elektrik olmadığını öğrenince jeneratör yapsak, benzin istasyonu yağmalasak, petrol rafinerisi kurup opec'e rakip olsak, banka soyup yüzlük dolarları sobaya atsak, mahzenlerden güzel şarap yağmalayıp alem yapsak, bisiklet yapıp daha uzak mekanlara gidebilsek, iltica etmeye çalışsak, motosiklet yapıp oyundan çıksak yan oyuna geçsek...

    bunları ingilizceye çevirip bir bir yazıyorum üretici firmaya, ikinci versiyonunda görürsünüz.

  • 36. eniştesini kaçırıp tecavüz etti

  • 37. game of thrones'ta 5. sezon karlı çıkan karakter

    ramsay bolton'dur, efem.

    --- spoiler ---

    piçlikten çıktı, sansa'yı sikti, savaş kazandı, winterfell'e çöreklendi, kan dökme hevesini de dibine dek tatmin etti. daha ne?
    --- spoiler ---

  • 38. akp'ye hunharca küfreden urfalı çocuk

    kadınları bilinçli yahut bilinçsiz olarak aşağılamasından ötürü küfrü hiç sevmeyen bir birey olarak "ak porrrtininn daysınnı zikemmm" küfrüyle en azından pozitif ayrımcılık yapmasından ötürü takdir ettiğim velet.

    dayısını zikmek nedir amk ya hahahahahah

  • 39. anne babalara çocuk yapma ehliyeti verilmesi

    geçen hafta sonu evde yine varoluşsal kaygılarımın içinde bunalınca deniz kenarındaki parka çimlerde davar gibi yayılmaya karar verdim. hem belki aklıma 1-2 güzel söz, aforizma gelir de ortamlarda şeqlim olur sevinçle, "vööeeyyy" diye bağırarak çimlere uzandım yanımda muzlu sütümle. "biraz şu yana yatayım", "biraz bu yana yatayım", "muzlu süt bence ölümsüzlük iksiri", "meme mi len o?" diye diye zaman geçirdim. sonra parka anne, baba ve 2 küçük çocuklu bir aile geldi. piknik için eşyalarını almışlar, çocukların ellerinde birer uçurtma. hayran hayran bakıyorum, "ah ulan ah ne güzel bak şunlara, ben hala çimlere yayılıp sigara içiyorum" diye iç geçiriyorum. aile yerleşti 10-15 metre öteme. çocuklar uçurtmalarını aldılar, uçurmak için çabalıyorlar. ilk uçuran ablası oldu ve bunun güveniyle kardeşine "baaak ben uçurdum. sen uçuramadın çünkü salaksın" dedi. kardeşi de "sus be aptal" diye cevap verdi. normaldir, biz de kardeşimle böyle atışmalara girdik ara sıra. küçük kardeş uçuramamanın verdiği hırsla annesinin yanına gitti ve yardım istedi. annesi oflayıp poflasa da kalktı yardıma. bu sırada iki uçurtmanın ipleri birbirine dolandı ve düştüler. ondan o güzelim güneşli havada ağacın altına yayılanlar, top oynayanlar, sevgilisiyle sarılıp oynaşanlar v.s. tüm güzellikler gitti. bu aile resmen ortamdaki tüm pozitif enerjiyi emdiler, kara delik oluşturdular yemin ederim.

    - anne sen embesil misin yaa?
    + sus gerizekalı!
    - anne senin salaklığın yüzünden düştü uçurtma!
    + ne alakası var? mal mal konuşma bi boku beceremediğinden düştü!
    - kına yak kıçına anne!
    + sus be pislik!

    bu sırada bir de küçük kardeşin ablasının havalanmak üzere olan uçurtmasına top atıp düşürmesi var ki orada da yine anne ve iki çocuğu gibi değil de mahallede birbirine saldıran barzolar gibi davranan aile gerçekten 10 dakikada tüm günümün içine etti. ağzım açık en fazla 4 ve 6 yaşlarında olan iki kardeşin birbirlerine, annelerinin ise onlara nasıl davrandığını izliyordum. tam artık şoku atlatıp, "hey allaam" deyip geçecekken büyük kardeş babasına olanları şikayet etmeye gitti. hah dedim şimdi baba olaya el koyar da şu iğrenç aile tablosu son bulur ben de güzel hayallerime devam ederim.

    - baba ya benim uçurtmamı düşürüyolar annemle kardeşim!
    * hepiniz beceriksizsiniz bi boku yapamıyosunuz. aciz köpekler!

    hasiktir! asıl barzo babaymış ya la. yaşar usta rolüne bürünüp aileyi toparlamasını umduğum adama bak. o an 4-5 metre ötemde neşeyle koşturan köpeğe baktım. şu aileden milyon kat daha sevgi doluydu yemin ederim. aciz köpeklermiş. niye lan? niye aile oldunuz? hadi oldunuz madem bu kadar öfke kontrolü olmayan, 3 kelimesinden 2'si hakaret olan varlıklarsınız niye çocuk doğurdunuz? o yavrucakların günahı neydi? ikisi de chucky gibi olmuş sayenizde. hamur gibi şekil alacağı yaşlarda böyle davranıp birer sosyopat yetiştirmeye ne hakkınız var lan? bir de kalkmışlar piknik yapmaya, uçurtma uçurmaya gelmişler. oturun madem evinizde birbirinize hakaret edin.

    tüm bunların üstüne 6-7 senedir çocuk sahibi olmak için her yolu deneyen ama bir türlü başaramayan arkadaşım geldi, nasıl hevesliler oysa. bu psikopat ailedeki anne baba olmak için maddi manevi ne uğraş veriyorlar ama işte barzo bi adamla, dangoz bi anne hiç çekinmeden dakikalarca hakaret edebiliyorlar ufacık çocuklarına.

    demem o ki bu ehliyet cidden şart bence. sokacaksın bi sınava bunları, yapamayınca da "siktir la bi boku beceremiyonuz" deyip sınav kağıdıyla kafalarına vuracaksın.

    not: anne, baba sizi çok seviyorum. benim böyle olmamda sizin hiçbir payınız yok. siz çok uğraştınız da olmayınca olmuyor işte, kısmet.

  • 40. game of thrones

    --- s ---

    şu dizinin fanfiction bile olamayacak kadar kötü yazılmış winterfell savaşını gördükçe deliriyorum. bu kadar aptal düşünceye nasıl sahip olabiliyorlar anlamıyorum. westeros'un en önemli komutanlarından stannis, atlıların geldiğini görebilecek bir scout barındırmıyor, gelen atlılara karşı pikemen dizilimi yapmıyor, orduyla ilgili herhangi bir formation emri yok, hatta en önden kılıç çekip dalıyor, savaş bir şekilde o kadar atlıya önden girmesine rağmen açık meydandan ormana kadar sürüyor ve stannis oraya kadar yaşayabiliyor. bunu yazan senaristin akıl yaşı en fazla 15 olabilir. aklıma başka bir ihtimal gelmiyor. savaşla ilgili milyonlarca saçmalık yetmezmiş gibi dizinin mary sue'su brienne, şahin gözleriyle stannis'i bulup öldürebiliyor. oo çok akıllıca ya, geçen sezon da houndla kapıştırdık, şimdi "every man can be killed xd xdd" temasını canlandıralım demişler. brienne önümüzdeki sezon ramsay'i, doran martell'i, jaime'yi, cersei'yi, daenerys'i falan da öldürsün bence. çok kusursuz çünkü. hatta bence brienne'in white walkerlarla 1vs1000 yapması lazım, elindeki kılıç jaime'ye verilen valyria çeliği kılıç zaten (gerçekten öyle). hepsini deşer geçer. hatta ve hatta ramsay ile evlensinler, ramsay de kusursuz çünkü. kitapta sadece güç sahibi tek boyutlu sadist bir karakter iken dizide adeta bir mastermind, ölümsüz. hatırlayın theon'un ablasının çetesine karşı üstü çıplak bir şekilde savaştı. terminatör çünkü orospu çocuğu senaristlere göre.

    sonracığıma jon'u dizide bıçaklayan alliser thorne'a gelirsek:
    - jon snow bu adamı sürgün etmiyor
    - jon snow kuzeyden, boş kaleleri koruyabilecek yüzlerce wildling ile dönüyor
    - hardhome'dan dönen herkes wight ve white walkerlar ile ilgili dehşet verici hikayeler anlatıyor, herkes korkudan bembeyaz olmuş

    veeeee muhteşem senaristlerin yazdığı senaryo: "hadi jon snowu bu karaktere bıçaklatalım heyecan olsun xd xd xdddddd". yok öyle bir şey. jon snow ve alliser birbirlerini sevmiyor olabilirler ama birbirlerine büyük bir saygısı var ve alliser gibi bir adam duvardaki tek tük onurlu insanlardan bir tanesi. kitapta bu şekilde, dizide de bu şekilde. gerçekte bıçaklayan kişilerin geçerli sebepleri var.

    adamlar göz göre göre stannis ve alliser karakterlerini öldürdüler. stannis kızını yakacak bir adam değil, adamın tek vasiyeti "ölürsem kızımı tahta geçirmek için mücadele verin". öte yandan kitapta bıraktığı yerde karısı kızı ve melisandre hala daha duvarda, binlerce mil gidip yakıp mı dönecek? yaksa yaksa melisandre kafasına göre yakar.

    arya'ya gelelim, sırf meryn trant'i öldürülebilir bir karakter yapmak için pedofile çevirdiler dizide. utanç kaynağı resmen.

    dorne sahnelerine değinmek bile istemiyorum. komedi dizisinde olacak bir koreografi. "hadi kız kaçırma operasyonu yazalım xd" diyen bir senarist. gerçekten dorne sahnelerini düşündükçe utanıyorum.

    bir zamanlar george r r martin, 4. ve 5. kitapların ikişer sezon gerektirdiğini söylemişti. adamlar iki sezonda 3 kitap eritti. gerçekten inanılmaz. bu kadar aptal olan bir ikiliye neden böyle güzel bir eserin senaristliği emanet ediliyor ki? --- s ---

  • 41. agamemnon'un sözlükten uçurulması

    sözlükteki envai çeşit pkklı orospu çocuğu dururken ilginç olaydır.

  • 42. beşiktaş

    ilk yarı değerlendirmesini yaparken (bkz: #48660798) her ne kadar mağlubiyetle araya girmiş olsak da umutlar vardı elbette. sezonun sonlarına doğru istediğimiz sonuçları alamadık, olmadı maalesef. şenol güneş isminin açıklanmasıyla moralim biraz yerine geldi. önce ikinci yarıdaki maçlara bakalım kısaca.

    21 ocak 2015 adana demirspor beşiktaş maçı (1-4): ikinci yarıyı kupayla açıyoruz. devre 1-1 bitince oyuna giren demba ba uzaktan attığı golle çözüyor krizi. bunun dışında atınç'ın gol atması güzeldi. cenk'in frikiği güzeldi.

    26 ocak 2015 gençlerbirliği beşiktaş maçı (0-2): aslında ilk yarının son maçı ama fikstür mikstür işte. galatasaray mağlubiyetinden sonra bir kayıp daha mı geliyor derken yine demba ba'yla bu kez frikikten çözüyoruz. gençler kalecisi ramazan, olcay'dan hatalı bir gol yiyerek yine şaşırtmıyor.

    29 ocak 2015 beşiktaş sarıyer maçı (3-1): kupada gruptan çıkma şansımızı sürdürmek için kazanmamız gerekiyor. kazanıyoruz da nitekim. furkan yaman'ın golü var. yine de olmaz bu çocuktan. sonrasında kiraladık zaten.

    1 şubat 2015 beşiktaş mersin idman yurdu maçı (2-1): rahat geçecek bir maçken demba ba'nın götüyle attığı gole kalmamıza rağmen yine de kazanıyoruz.

    5 şubat 2015 çaykur rizespor beşiktaş maçı (0-0): kupada son grup maçı. öncesinde oynanan maçın skoruyla iki takım da çıkmayı garantilediği ve sonrasında yine aynı sahada birbirleriyle oynayacakları bir lig maçı olduğu için genelde yedeklerle çıkılan bir maç oluyor. yeni transferlerden milosevic ve opare'nin aynı dakika içinde sakatlanması hangi takıma geldiklerini anlamalarına yetmiştir sanırım. milosevic bu maçtan sonra gün yüzü görmezken opare'nin sonraki dönemde fena katkısı olmadı aslında.

    8 şubat 2015 çaykur rizespor beşiktaş maçı (1-2): rize'ye gidip rize'de kalmacalı bir hafta. rakip 9 kişi kalmasına rağmen kilidi bir türlü açamadık yalnız. ancak son dakikalardaki penaltı yetişti imdadımıza. sosa'nın sazı eline aldığı maçlardan.

    11 şubat 2015 kayserispor beşiktaş maçı (1-0): kupa son on altısı. bu maçtan sonra bazı taraftarlar elendik iyi oldu falan dediler ama yok öyle bir şey. bu maçlara biraz yedek ağırlıklı çıkarsın, gençlerle çıkarsın ama elendik iyi oldu nedir arkadaş? valla ben kupa zaferlerimizi de ajandama not ediyorum. keşke eleyebileydik. ha gruplarda altı maç yapıp sonra tek maç eleminasyon oynanan kupanın süpersonik formatı başka entry konusu.

    15 şubat 2015 beşiktaş bursaspor maçı (3-2): zor kazanmanın bokunu çıkardığımız maç budur işte. gökhan töre attı bitti sandık, ozan tufan attı berabere bitti sandık. derken santradan golü bulduk sandık. ofsaytmış, üstüne penaltı kazandık. böyle trajediyle kaybedilen maçtan sonra bile doğru düzgün açıklamalar yapan şenol güneş'e o gün helal olsun demiştim, adam bugün bizim başımızda.

    19 şubat 2015 liverpool beşiktaş maçı (1-0): motta böyle arada yakar takımı. feyenoord maçından sonra çok bile bekletti. ilginç olan iki hatası da tura mal olmadı.

    22 şubat 2015 eskişehirspor beşiktaş maçı (1-0): haftalarca o kadar zor kazanıyorduk ki bir yerde lastiğin patlayacağı belliydi. kötüydük kaybettik.

    26 şubat 2015 beşiktaş liverpool maçı (1-0)*: sezonun en güzel hatıralarından. goodbye liverpool.

    1 mart 2015 beşiktaş balıkesirspor maçı (2-2): saçma sapan puan kaybettiğimiz bir maç. böyle maçlarda farkı arttıramazsan bu sonuçlar gelebiliyor maalesef. son dakikadaki frikiğin direkten dönmesi ayrı bir olay zaten. rahat alacağımız maçta bir puanı zor kurtarmış olduk.

    8 mart 2015 sivasspor beşiktaş maçı (0-1): üst üste puan kayıplarından sonra inanılmaz kötü oynayıp kazandığımız bir maç. toplamda iki isabetli şutumuz var ki attığımız golde atiba topu kontrol etmek istediğini kendi söylemişti zaten. yine de golde necip'in pası iyiydi. sezon boyu necip'in formda olduğu nadir bir döneme rastlamıştı bu maç. sivas'ın maç boyunca 16 şut atıp kaleyi bulamaması ayrı bir konu. direkten dönenler falan havada uçuşmuştu.

    12 mart 2015 club brugge beşiktaş maçı (2-1): gökhan töre attığında her şey çok güzel olacak gibiydi ama son dakikalarda baskıyı kaldıramadık. yine de çok kötü bir skorla dönmedik ama...

    15 mart 2015 beşiktaş sai kayseri erciyesspor maçı (5-1): farklı skora karşın aklımda kalan tek şey drenthe'nin attığı gol. öyle topa mu vurulur lan allahsız.

    19 mart 2015 beşiktaş club brugge maçı (1-3): maç boyu çok iyi oynayamadık aslında. motta'nın hayvani golüyle acaba mı dedik ama hala tolga'nın ekranın sağ alt köşesinden çıkmasını bekleyen beşiktaşlılar olduğunu sözlükte bol bol okuyabilirsiniz.

    22 mart 2015 fenerbahçe beşiktaş maçı (1-0): evet bu sene derbilerde kötüydük, evet bu sene derbilerde gol bile atamadık ama bu maçta yenilmeyi haketmedik arkadaş. doğru oyunu oynadık, ikinci yarı pozisyonları da bulduk ama yine mallığımızdan son dakikada yedik golü. fenerin beşiktaş maçlarını alsın diye sow'u transfer etmesi çok yerinde olmuş bence. bir de emenike'nin dışarılara falan çıktığı pozisyonda fıratçığımın sivok'a kart göstermemesi üzdü. genelde öyle olurdu ama bu maçta sivok kadroda olmadığı için sevgili aydınus boşta bulundu herhalde. gerçekten çok sağlam beşiktaşlı bu adam.

    6 nisan 2015 beşiktaş istanbul başakşehir maçı (0-0): başakşehir'in bizi kitleyeceği belliydi zaten. kısır maçtı, verilmeyen penaltıdan başka pek bir şey yoktu.

    18 nisan 2015 kasımpaşa beşiktaş maçı (1-5): ne top oynadığı belli olmayan kasımpaşa'yı rahat geçmesek ayıp olurdu. önder özen'e de biraz ayıp oldu ona üzüldüm sadece. kariyerine teknik direktör olarak devam edecekse isterim çok başarılı olsun ama başarılı olacağı takım kasımpaşa değil maalesef.

    27 nisan 2015 beşiktaş kardemir karabükspor maçı (2-1): cenk'in ipten aldığı maç. sezon sonu şampiyonluk gelse cenk tosun kahraman bu maç kırılma noktası olurdu.

    3 mayıs 2015 trabzonspor beşiktaş maçı (0-2): trabzon'a ters gelen bir oyunumuz var bu çok net. bir iki hafta öncesinde galatasaray'ı yenmeleri beni hiç korkutmamıştı açıkçası. hamzaoğlu son yarım saatte çift forvete dönüp orta sahayı selçuk-sneijder ikilisine bırakmıştı. öyle takımlara karşı oynayabiliyor zaten trabzon. dirençli takımlara üstünlük kuramıyor. demba ba'nın kontenjan kurbanı olup oyuna girer girmez gol atması da eklememiz gereken notlardan. bir diğer önemli notsa bu maçla şampiyonluk şansımızı iyice arttırdıktan sonra bir daha ligde gün yüzü görmeyecek olmamız.

    10 mayıs 2015 beşiktaş gaziantepspor maçı (1-1): olmadı. sosa frikikten doksana taktığında her şey güzel olacak gibi gelmişti ama olmayacakmış demek ki. 24 şut çektik olmadı. onun yerine kalemize gelen iki isabetli şuttan biri olan chibuike'nin pis burunla vurup defansa çarpan top gol oldu. ha son dakikadaki kontrada boş kaleye vurdukları top da gol olmadı gerçi.

    14 mayıs akhisar belediyespor beşiktaş maçı (1-1): bu hızlandırılmış tur bize yaramadı arkadaş. son dakikalarda cenk ofsayttan attığında şöyle bir gol diye kanatlandım ama bu sefer olmadı be cenk. doksanda sosa da doksana takamadı bu kez.

    18 mayıs 2015 beşiktaş torku konyaspor maçı (0-1): bu sezon izlemediğim tek beşiktaş maçı. kornerden gol yemişiz diyorlar. yemişizdir amına koyim onu da yemişizdir.

    24 mayıs 2015 galatasaray beşiktaş maçı (2-0): lan ne yazsam bilemedim. birkaç haftada tüm hedeflerinden uzaklaşmış bir takım olarak böyle maçlara çıkmak zulüm olur bazen. yine de galatasaray'dan iyi top oynadık. bunda erken gol yememizin de payı var tabii. 0-0 devam etse rakip daha etkili olabilirdi. sonra ikiyi de yedik şansa bırakmadık.

    29 mayıs 2015 beşiktaş gençlerbirliği maçı (2-1): sadece iki yabancıyla çıkmamız yerli kadromuzun ne kadar yeterli olduğunu gösteriyor bence. ha yabancı sınırı kalktı tabi ayrı mesele. yine de doksanda bir gol yemeden bırakmamamız sezon sonu hoş bir dokunuş oldu. sezonu özetledi hafiften.

    sezonu ligde 3. bitirdik malum. uefa ve kupada ise son 16'da elendik. uzun süre potada gittiğimiz ligde üçüncülük tatsız oldu tabii. deplasmanda topladığımız puanlar artı, derbilerde gol dahi atamadan sıfır çekmemiz eksi hanemize yazıldı. yine de stadsız geçen bir sezonda çok kötü değildik bence. stadı olmadan mücadele ederken amı götü dağıtan takımları unutmamak lazım.

    bir de yeni sezon için takım değerlendirmesi yapmaya heveslendiydim ama şöyle bir baktım da çok belirsizlik var daha. onu önümüzdeki günlere bırakalım. beni özleyin anacım. kib bye.

  • 43. selahattin demirtaş'ın 400 milletvekili esprisi

    gülmeyenin "faşist" ilan edileceği espiri.

  • 44. ösym'nin otizmli genç kızın sınavını iptal etmesi

    evet bu da olmuştur. her türlü adam kayırmanın, fişlemenin, yolsuzluğun döndüğü bir sınav sisteminde; rabia'nın "kolunda unuttuğu saat" yüzünden hayallerini, umutlarını, geleceğini ve emeklerini elinden almıştır eğitimin yüz karası kurum ösym.

    tek kişilik sınava girdiği sınıfında gözetmenleri tarafından da kolundaki saati fark edilmemiş, uyarılmamıştır bu genç kız.

    haber linki

    --- spoiler ---

    bu azimli ve başarılı genç kız, sistem tarafından desteklenmesi gerekirken engellendi.

    --- spoiler ---

    edit: twitter'da #otizmlirabiayasahipçık hashtagi ile destek başlamıştır.

  • 45. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    bilimkurgu sanatı.

    1969 yılında çıkan ve zamanın ünlü bilimkurgu yazarı john brunner'e ait ödüllü bilimkurgu romanı stand on zanzibar'da günümüzün bir nevi fotoğrafının çekmiş.

    bundan 40 yıl önce kendince 2010 yılının fotoğrafını çeken brunner'in fotoğrafındaki detaylara bakar mısınız canlar:

    - rastgele bireysel şiddet yaygın, özellikle okullarda.
    - asıl kargaşa, huzursuzluk ve vahşet kaynağı teröristler. ülke politikalarının ana konusu terörizm.
    - cinsel performansı arttıran ilaçlar yasal ve hatta tvde reklamları dönüyor(şu bizim radyolardaki ekşın gergedan reklamları gibi olsa gerek)
    - honda firması(o zamanın motosiklet üreticisi) elektrikli otomobil pillerinde lider firma.
    - detroit kenti ekonomik çalkantılar nedeniyle terkedilmiş, çorak, hayalet bir şehir.
    - elektronik müzik en popüler müzik.
    - uçaklarda koltuk arkasında tv var ve sadece haber sunuyor.
    - insanlar ekranlarda birbirleriyle gerçek fotoğraflar yerine sanal profil resimleri kullanarak haberleşiyor.
    - tütünün modası geçmiş, marijuana artık daha popüler.
    - amerikanın en büyük düşmanı, rakibi artık rusya değil, çin. ama asıl mücadele askeri değil ekonomi, teknoloji ve ticaret alanında.
    - avrupa ülkeleri hem ekonomik çalkantılardan hem de dış etkenlerden kendilerini korumak için bir birlik kurmuş. ingiltere abd yanında yer alırken kalan avrupa ülkeleri biraz abd karşısında duruyor.
    - insanlar tvde hangi saatte, günde ne yayınlanacak biliyor ve ona göre kendini ayarlıyor.
    - evlilikler artık çok kısa sürüyor.
    - uydular aracılığı ile yüzlerce tv kanalı tüm dünyaya yayın yapıyor.
    - bilgisayar çıktıları için lazer yazıcılar kullanılıyor.
    - ve hikayede başkanın ismi "başkan obomi"!

    aha

    jonathan swift'i "gulliver'in seyahatleri" kitabından biliyoruz.
    kitapta "gulliver'in seyahatleri bölüm 3"'te "laputa'ya yolculuk" bölümünde astronomların mars gezegeninin 2 uydusunu keşfettiklerini anlatır.
    biri büyük diğeri küçük 2 uydu.
    içte olan 10 saatte, dışta olan 21 saatte turunu tamamlıyor.
    kitabın yazım tarihi 1726.
    mars gezegeninin 2 uydusu 1877 yılında keşfediliyor.
    içte olan(phobos) 7 saatte, dışta olan (deimos) 30 saate turluyor.

    aha

  • 46. ales'siz tezsiz yüksek lisans programı

  • 47. 2015-2016 sezonu galatasaray futbol formaları

    siyah ve kırmızı formaların neden 3 yıldızlı olduğunu merak ettiğim formalardır.

    komple sızmadıysa demek ki, dibinde kalmış.

  • 48. emmeye devam ettiği için bebeğini öldüren anne

    anne değildir. başka bir şeydir. anne benimkisidir. ben top oynarken sokağa gelip kenarda beni emzirip -evet, çüş- yukarı geri çıkan kişidir anne. bu yaratığa anne demeyelim, başlığı içeriği değiştirelim.

    edit: çüşler çoğaldı, kaç yaşıma kadar emdiğim soruluyor. türk lirası devalüe olmuştu ecevit hükümeti yeni dağılmıştı. ama kendi irademle bıraktım. aile çok denemiş acı biber sürmüşler memeye, isota bulamışlar her türlü götürmüşüm. sevgilim olunca bırakmak zorunda kaldım. onun için nelerden vazgeçtiğimi bilmeden 1 hafta sonra bana yol verdi, ben sütümden olduğumla kaldım.

  • 49. feleknas uca'nın türkçe bilmemesi

    > peki hiç düşündün mü abd vatandaşlığı için ne gerekli? hayır düşünmedin çünkü kürtçülüğünden öleceksin. ... yani bırak vekilliği ingilizce bilmeden vatandaş dahi olamazsın. sadece ingilizce değil amerikan tarihi ve temel siyasi yapısını da öğrenmen gerekiyor. (bkz: #52620169)

    yazdığım entry'den (bkz: #52581273) dolayı çok mesaj geldi. cevaben entry yazanlar da olmuş yukarıdaki gibi. abd tarihi ve temel siyasi yapısını da öğrenmem gerekiyormuş, kürtçüymüşüm, insanların kafalarında hiç bir problem olmamasına rağmen onları zorla faşist yapıyormuşum falan. neler neler. neyse.

    - abd'de doğunca da abd vatandaşı oluyosun. abd sınırları dışında amerikalı anne ya da babaya doğunca da abd vatandaşı oluyosun. vatandaş olma sınavı doğuştan vatandaş olanlar için değil.
    - devlet ile ilgili işlerinde, formların çoğunda "eğer bu formu başkası için dolduruyorsanız" kısmı bulunur. bu kısım, herhangi bir nedenle (dil yetmezliği dahil) formu dolduramayan kişiler işlemlerini yapabilsin diye vardır. çoğu eyalette formların ispanyolca olanları da bulunur. zira;
    - abd'nin resmi dili yoktur, anayasasında adı geçmez. https://en.wikipedia.org/…ages_of_the_united_states

    abd'de anadili ingilizce olmayan azınlıkların, türkiye'nin doğusundaki yoğunluğa benzer yoğunlukta yaşadıkları bölgeler bulunmaz. abd'nin özellikle güneyinde latinolar yoğun yaşarlar ancak çoğunluğu oluşturmazlar türkiye'nin doğusu gibi. ek olarak kaçak göçmenlerin abd'de doğan çocukları doğuştan abd vatandaşı olurlar. bu çocuklar abd vatandaşı oldukları halde bazen mali yetersizlikler yüzünden okula dahi gönderilemezler, tek kelime ingilizce konuşamazlar. vs. daha geçen sene ev taşırken, yardım etsinler diye home depot'nun önünden 2 tane guatemala göçmeni adam tuttum. 30 lu yaşlarda, abd vatandaşı, ama tek kelime ingilizce konuşamıyorlar. [naturalization sınavları nasıl geçmiş sormadım] vekil olabilirler mi? pratikte ı-ıh, ama olmaları önünde teknik bir engel yok.

    daha yazılacak çok şey var bu konu ile ilgili ama polemikten öteye gidilemez. türkçü de değilim kürtçü de değilim. bitirmeden bunu da söylemiş olayım da başımda üşüşmeyin.