Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. sözlükten ayrılmak

    (bkz: siktir git)

  • 2. başlıklarını engelle

    (bkz: ekşi sözlük ak troll veritabanı)
    (bkz: ekşi sözlük troll listesi) başlıklarında organize olup temizliği daha kısa sürede yapabiliriz.
    çok şükür trollerden de kurtulduk.
    not: eksileyin ulan troll ibneler.

  • 3. başlıkları engellenecek büyük aktroll listesi

    ön edit:

    işsiz değilim, o yüzden ayırabileceğim zamanım sınırsız değil. ama elimden geldiğince bu entry'i güncel tutmaya çalışacağım.

    ayrıca olayın ifade özgürlüğü ile alakası yok. bu adamlar ensar'daki çocuk tecavüzlerini meşrulaştıran, 10 kasım, 29 ekim, 19 mayıs vb günlerde sözlük' ü çekilmez hale getiren, iç ve dış politikada ülkeyi bitme noktasına getirmiş bir oluşumu ne olursa olsun savunmaya devam eden "mağaşlı" kişilerdir. adam hem para alacak, hem de gelip buraya dezenformasyon yapacak; bu mu ifade özgürlüğü?

    edit 2: mesajların hepsine cevap veremiyorum, kusuruma bakmayın.

    -öneri üzerine yeni isimler eklendiğinde eklenme tarihi de belirtilecek, böylece "daha önce eklemiş miyim bunu acaba"'nın önüne geçilmeye çalışılacak.

    -listeye eklenmek üzere gelen nick önerileri elimden geldiğince süzmeye çalışıyorum. zira bir insan akp'li diye aktrol olmak zorunda değil. sevmediğiniz her akp'linin ismini yollamayın lütfen.

    edit 3: onlarca teşekkür, onlarca da öneri mesajı aldım. hiçbir ismi entry'lerine veya nick altlarına bakmadan eklemedim. zaten insanlar o kadar bunalmışlar ki durumdan, birbirlerinden farklı insanlar aynı kişilerin nicklerini yollayıp durdular.

    bir de şunu ekleyeyim;

    mesaj yoluyla gönderilen bazı nicklere bakıyorum ve daha önce yazdıklarından hemen hatırlıyorum bu aktrol diye. nick sayfasına girdiğimde sadece 4 entry ile karşılaşıyorum. bir insanın sadece 4 entry ile birisinin aklında yer etmesi mümkün değil. adam yazıp yazıp silmiş. o kalan 4 entry de tabi ki muhalefet parti karşıtı, hükümet övgüsü vs. o kadar reziller ki; adamlar gündemle ilgili ne zaman bir şey olsa buraya damlayıp ortalığı karıştırıp gidiyorlar. girmişken zaten gündemden düşmüş diye eski entrylerini de temizliyorlar. ve bu adamlar bunları sizin paranızla yapıyorlar.

    son olarak, kanzuk' a -biraz geç de olsa- trollerden kurtulmamıza olanak verdiği için teşekkür etmek gerektiğini düşünüyorum.

    ---

    16 kasım 2016 eklenenler

    https://eksisozluk.com/biri/lord eddard stark
    https://eksisozluk.com/biri/dudayeva
    https://eksisozluk.com/biri/dinleyin ulan develer
    https://eksisozluk.com/biri/sick city
    https://eksisozluk.com/biri/rich peach
    https://eksisozluk.com/biri/the way we were
    https://eksisozluk.com/biri/hababam vokal grubu
    https://eksisozluk.com/biri/aab
    https://eksisozluk.com/biri/c2h5oh
    https://eksisozluk.com/biri/ibrahim tasteless
    https://eksisozluk.com/biri/popilikadam
    https://eksisozluk.com/biri/vanhohenheim
    https://eksisozluk.com/biri/balbarss
    https://eksisozluk.com/biri/comenger
    https://eksisozluk.com/biri/anti duhring
    https://eksisozluk.com/biri/ali bey amca
    https://eksisozluk.com/…kendini arayan adamin kendi
    https://eksisozluk.com/biri/yurtsevenfive
    https://eksisozluk.com/biri/proust
    https://eksisozluk.com/biri/hukuk ordinaryusu
    https://eksisozluk.com/… gates benim babam tamam mi
    https://eksisozluk.com/biri/fenahuyluspazo
    https://eksisozluk.com/biri/said kotan
    https://eksisozluk.com/biri/this one
    https://eksisozluk.com/biri/gauldoth
    https://eksisozluk.com/biri/rampris2
    https://eksisozluk.com/biri/ivan drago

  • 4. polise kimlik soran güvenliğin darp edilmesi

    şuna itiraz eden polisin zekası olsa, "ulan ben kimlik göstermeden polisim diyerek geçebiliyor olsam, bunu herkes yapabilir, böyle saçmalık mı olur" diye düşünür. kimlik göstermenin ayıp bir şey değil aksine toplum güvenliği için şart olduğunu bilir..

    eğer altında başka bir olay yoksa, bu şekliyle polis şunu istemiş oluyor, "sivil de olsam, üniformalı da fark etmez, ben polisim diyorsam inanmak zorundasın! neden bilmiyorum ama inanmak zorundasın işte?!".

    ne bu şimdi?!

  • 5. hadi dolarları bozalım gösterelim günlerini

    cebindeki 1 dolardan kurtulmaya çalışıyor olabilir

  • 6. diktatör anandır

    daha vahimi; kadın olan baş danışmanın aklınca atar yapacağım derken anaya hakaret etmesi. ironinin olay ufkuna vardık yemin ediyorum.

  • 7. 16 kasım 2016 sözlüğün artık özgür olmaması

    (bkz: okumama özgürlüğü)

    sözlük artık okumama, gereksiz yere sinir olmama özgürlüğüne sahip oldu.

    ekleme:

    daha ne istiyorsunuz arkadaş? yazabiliyorsun, başlık açabiliyorsun, kısacası istediğini yapabiliyorsun, kimse senin özgürlüğüne karışmıyor, bunun neresi özgür olmamak?

  • 8. google translate

    sanırım, milyonlarca çevirmen işe aldılar ve eş zamanlı çeviri yaptırıyorlar. paragrafları (türkçe -ingilizce) bu kadar iyi çevirmeye başlamasının ürpertici olmaması için bu açıklamaya sığınmak istiyor insan.

    zemin etüt raporu veriyorum, kuantum fiziği paragrafları döşüyorum, ''yaparım usta'' diyip yapıyor. neredeyse falsosuz çeviriyor. shakespeare soneleri kaldı bir tek denemediğim. korkuyorum onu da çevirecek diye.

  • 9. laikçiler nasıl yazmamızı istiyorlar sorunsalı

    eli ayağı titremiş sinirden yazamamış gurban olduğum akjdshajkfh.

    dur başlığını engelliyim ahahahaha.

    son olarak laikçi ne amk?

  • 10. 16 kasım 2016 dolar kuru

    o ertuğrul'un ölüsünü dirisini sikeyim. dolar olmuş 3.32 küsür, merkez bankası ve siyasi taraftan açıklama bekleniyorken, adamlar diriliş ertuğrul ile ilgili açıklamalar yapıyor. şaka gibi cidden, buradan merkez bankası başkanına soruyorum; "diriliş ertuğrul izliyor musun?" sen buna cevap ver,siktir et doları.

  • 11. 2016 ekonomik krizi

    dükkanları kapatmaya, insanları işsiz bırakmaya, icralık dosyaları artırmaya çoktan başlamıştır.

    tanrıdan dileriz ki, en çok etkilenen ak çomarlar olsun. işlerini keybetsinler, evlerine haciz gelsin, yuvaları dağılsın, çocuklarına bir kuru ekmek götüremesinler, intihara sürüklensinler. bizi siz bu hale getirdiniz, yapmayın dedik, biz koyunuz, koyucaz dediniz. her türlü bedduayı, aşağılanmayı, hakareti hak ediyorsunuz.

    diyorlar ki, akp düşmanlığı yaparken türk düşmanlığı yapmayın. valla kimse kusura bakmasın da ben akp'lileri türk olarak falan görmüyorum. bir alman'ı, rus'u, iranlı'yı akp'liye tercih ederim.

    neyse, inşallah ak çomarların içinden girip ebesinin amından çıkacak olan krizdir.

  • 12. yapraklar çöp değildir

    sonbaharda dökülen yaprakların süpürülmemesini isteyen benim gibi az sayıda kişinin beyanı.

    sonbahar yaprakları doğanın süsüdür. kuru yaprakları görüntülemek, yaprakların hışırtısı yürümek için insanlar hafta sonları ormanlık yörelere kaçıyor. bazıları hüzün olarak algılasa da ağaçların kışa hazırlığıdır yapraklarını dökmeleri. ve bir renk cümbüşü yaratır döküldükleri her yerde.

    yapraklar doğada toprağın doğal gübresidir. dökülen yapraklar yağan yağmur ve karla birlikte mantarlar ve bakterilerin yardımıyla çürüyerek toprağa karışır, azot kaynağı olarak toprağı besler. kentlerde parkların, bahçelerin yapay yollarla gübrelendiğini biliyoruz ancak en azından parkların kuytu kalmış köşelerinde yapraklar süpürülmezse kentler biraz da olsa doğal kalmış olur.

    yaprakları çöp olarak görenleri, onların görüntü kirliliğini yarattığını, ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyenleri hiç bir şekilde haklı bulmuyorum. ancak kuru yaprakların süpürülmez ise mazgalları tıkanmasına yol açacağını, parklarda çimenlerin üzerindeki süpürülmeyip bırakılan yaprakların rüzgarda dağılarak tekrar mazgalları tıkayacağını kabul ediyorum. mazgalların üzerine yaprakların içeri dolmasını engelleyecek ızgara konularak bu sorun çözülebilir aslında.

    bir de manzara zevki açısından yaprakların süpürülmemesini isteyenler var ki, yalnızca kendilerinin seyir zevkinden dolayı konuya yaklaştıklarından dolayı tek bir ortak yanımız olduğu söylenebilir. ama hiç yoktan iyidir. bir kaç günde olsa tokat'ta yaprakların süpürülmemesini sağlamışlar. (bkz: yapraklarının süpürülmesinden şikayetçi kadın)
    başlık yanlış bu arada. yaprakların olacak. kimse fark etmemiş. ya da başına ağaç eklenebilir. karakter sınırına da takılmıyor.

    konuyla ilgili indigo dergisinden bir yazı

  • 13. türk kızı

    üç paragraf boyunca kendisini övebilen bir kız cinsidir.

  • 14. kara bantlı ekşi sözlükten başlıklarını engelle'ye

  • 15. beşiktaş

    öncelikle; engellenecekler listesi güncellendi.

    manuel fernandes beşiktaş'ı 2013-2014 sezonu bittiğinde bedelsiz kaçarak bıraktı. o günden beri gün yüzü görmedi.

    hugo almeida takımı 2013-2014 sezonu bittiğinde bedelsiz kaçarak bıraktı. o günden beri 5 takım değiştirdi. kendisine 2.25 milyon euro teklif etmiştik. en son 250.000 euro bedelle oynuyordu.

    2014-2015 sezonunda talip olduğumuz diego, fenerbahçe yüksek bedel önerince fenerbahçe'ye imza attı ve iki sezon sonunda 5 milyon euro'dan fazla zararla teneke bağlanarak ülkesine yollandı.

    bu süreçte diego yerine aldığımız sosa, 2015-2016 sezonunda asist kralı olarak beşiktaş'ta altın sezonunu yaşadı. milan'a gitmek isteyince de 6.5 milyon euro'ya satıldı. milan'da formaya hasret kaldı. gol ya da asisti yok.

    2014-2015 sezonunda chelsea'den gelen demba ba, iki katından fazla bedelle ve bir kamyon gol attığı sezonun sonunda çin'e gitti. orada bacağının kırılması büyük şanssızlıktı.

    slaven bilic beşiktaş'ı iki sezon çalıştırdıktan sonra, 2014-2015 sezonunda şampiyonluğa giden takımı epl uğruna yarıda bırakmış ve çoktan yeni takıma west ham united'a konsantre olmuş şekilde ortada bıraktı ve şampiyonluğu alamadı. west ham ile geçen sezon vasat bir görüntü sergilerken bu sezon dibi gördü.

    2012-2013 sezonunda, 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçı'nda para komidinin üstünde #100$ feda pankartı açan galatasaray, ffp yüzünden 2016-2017 sezonunda transfer kısıtlaması almış, şu sıralar ödenek olmadığından riva'yı satma projeleri yapmaktadır.

    2015-2016 sezonu hazırlıkları başladığında rvp'ye kanca taktı. rvp ise kendisine yüksek bedel ödeyen fenerbahçe'ye imza attı. sezon sonunda rvp mi fernandao mu tartışmaları ardından yok oldu. bu sezon tam geri dönmeye çalışırken gözünü yırttılar. allah acil şifalar versin.

    2015-2016 sezonu hazırlık günlerinde rvp yerine gomez'i alan beşiktaş, gomez'in attığı 26 golle şampiyonluğa uzandı. gomez hayatının sezonunu geçirdi ve yeniden die mannschaft kadrosuna dahil edildi. 2016-2017 sezonu başlarken sevgilisi için almanya'ya geri dönmek istedi ve wolfsburg'a transfer oldu. ligde 9 haftada 3 golü var. son milli maçta, 8-0 yendikleri san marino'ya da gol atamadı.

    2015-2016 sezonunda beşiktaş ile şampiyonluk yaşayan ismail köybaşı, 2016-2017 sezonunda biraz para için fenerbahçe'ye imza atınca, hasan ali kaldırım'ın arkasında kalarak formayı unuttu. beşiktaş, sezona barcelona'nın sol bekini, ardından da inter'den hülle yoluyla fenerbahçe'nin sol bekini alarak başladı.

    2016-2017 sezonunda kendisine sağlı sollu saldıran aspor'a henüz bir zeval gelmemiştir. akıbetleri merakla beklenmektedir.

    beşiktaşla uğraşanın çocuğu olmaz.

  • 16. aykut erdoğdu

    çomara laf anlatılmaz, çomara dayak atılır... hepimiz aykut erdoğdu gibi ayağa kalktığımızda her şey değişecek...

  • 17. arabayı nereye park ettiğini hatırlayamamak

    değil arabayı nereye park ettiğimi, işe arabayla geldiğimi unutup, vapurla dönmüşlüğüm var!!

  • 18. ayhan ogan

    senin gibi bir keresteyi televizyona çıkarıp konusturanlara da yazıklar olsun dedirten zat. hepimiz aykut erdoğdu gibi ayağa kalktığımız gün herşey değişecek.

  • 19. recep tayyip erdoğan

    adam gelmiş burada kafasına göre yüzde 10 şu kesim yüzde kaç bilmem ne diye ahkam kesiyor.

    adam ülkesine hizmet ediyormuş da sağlığını hiçe sayıyormuş. hee yarram he. çok güzel hizmet ediyor. bir de şirin görünmek için araya atatürk'ü falan karıştırmış kurnaz akboyumuz.
    yazıcıoğlu gibi seksenlerin doksanların azılı faşistini de kahraman ilan etmiş.

    edit: mal.

  • 20. tinder'a 40 farklı cinsel yönelim seçeneği eklendi

    afyonlu katolik gay taş fırın ustası seçeneğinin olmamasıyla hayal kırıklığına uğratmış uygulama.

  • 21. ibb'nin rögar kapaklarına camii resmi koyması

    mars'a gitmemizin önündeki engellerden biri. kimse bizi durduramaz! kaldırın o logoları, o kapalı gönüller açılsın artık!

  • 22. fenerbahçe üniversitesi

    (bkz: hayırlı olsun)

    eski günleri yâd etmek adına galatasaray üniversitesinden hoca kaçırıp transfer etmesi şart olan üniversitemizdir.

    ilber ortaylı ile başlanabilir mesela, eheh.

  • 23. şenol güneş yüzünden dünya kupasını kazanamadık

    (bkz: yok ebesinin amı ali sami)

    hıncal herhalde ilaçlarını almayı unutuyor, yaşlılık zor tabi.

  • 24. tayyip erdoğan'ın 25821 başdanışmanının olması

    ve hiçbirisinin danışılacak kapasitede olmaması...

    edit: hiçbirisi birleşik yazılır uyarısı

  • 25. çocuklarımıza arap ismi koymuyoruz kampanyası

    ben özel olarak aman arapça olmasın diye kendimi kasmam, sevdiğim arapça ve farsça kökenli isimler var, mesela ayşegül, zuhal, merih, ali, berrin vb. her şeyin sadesi güzel, ama son dönemde türeyen şu yüsra nur, talha musab, esila, ecrin, yuşa muttalib gibi mekke halk pazarındaymışım hissi veren isimleri çocuğuna koyanlardan çocuğumu uzak tutarım.
    evladım olursa ismini ayça koyacağım, böylece ayça her yere benimle gelecek.

  • 26. alkollü içeceklere ekstra zam gelecek olması

    bu millet sigarayı ve içkiyi bıraksa, birde arabayı bırakıp hollandalılar gibi bisiklet sürmeye başlasa devlet iflas eder.

    zamlara ekstra fiyat gelmesi durumudur.

  • 27. seks oyuncakları pazarda satılsa olacaklar

    - kamçım var, kırbaçım var, boy boy yarraklarım var, vib
    + şu penis kaç para kardeş?
    - 35 lira abla ama onun küçüğü 4 lira.
    + yok ben bunu alayım. titretiyor di mi bu?
    - titretiyor abla. buraya basınca horon tepiyo sanki, bak.
    + vaw çok güzelmiş. bi de meme ucu kıstırgaçı alayım 2 tane.
    - peki abla, krem şantiyle vazelin de veriyorum, o da bizden olsun.
    + ihihi teşekkürler, buyrun ücretini.

    ***
    yok lan şöyle bi düşününce 100 sene geçse de olmaz sanki. insanoğlu bu kadar rahat olamaz çünkü.
    ***

    - kamçım var, kırbaçım var, boy boy yarraklarım varrr, şişme bebekle

    olmaz olmaz. boşuna bağırtmayalım adamı. na mümkün. kan çıkar...

  • 28. dudayeva

    lord eddard kankasıyla beraber derinliklere gönderdiğim maltaş. hadi şimdi kendi bokunuzda oynayın sözlükte :))))

  • 29. pizzagate

    kanimi dondurmustur. ısid gibi orgutlerin yaraticilarindan baska ne beklenir ki. etkisinden kurtulabilecegimi sanmiyorum.

    almanya'da kaybolan 9000 multeci cocugun da buna benzer igrenc organizasyonlar tarafindan kacirildigi soyleniyor.

    savasin sadece petrol zenginleri yaratmadigi ortada. dunyadaki tum kotulerin, kotuluklerini icra edecekleri en guzel ortami savaslar yaratiyor belli ki. somurulecek koca bir ulkenin kaynaklari, ortada kalmis dul kadinlari, etrafa sacilmis zavalli cocuklari, issiz gucsuz vatansiz her iste kullanilabilecek erkekler ve tum diger seyler. savas ne kadar ise yarar birsey gibi gorunuyor bir canavarsan eger.

  • 30. sadece elit beylerle sevişen prensipli eskort

    size özel çok uygun fiyatlarla hizmetinizdedir.

    müracaat için yeşillendirin.

  • 31. obama'nın sipariş ettiği 65 bin dolarlık pizza

    --- kaynaklı, resimli ve detaylı türkçe özet ---

    başlığı ilk açıldığı andan itibaren takip eden fakat vakit bulamadığından tüm linkleri okuyamamış bir insan olarak bu gece nihayet bir fırsat bulup derli toplu bir özet hazırlamaya karar verdim.

    kaynakların ingilizce olması ve sunuluş biçimleri açısından takibinin zor olması dolayısıyla, vaktim olduğunca ve elimden geldiğince herkesin anlayabileceği bir hale getirmeye çalışacağım.

    baştan belirteyim, entrynin ana kaynağı dcpizzagate ismiyle açılan wordpress sitesi çünkü bulabildiğim en verimli kaynak bu.

    *** chrome için bu eklentiyi kullanarak aşağıda bolca göreceğiniz görselleri tıklamakla uğraşmak yerine sadece imleci linkin üzerine getirerek görebilirsiniz. ***

    her şey, wikileaks'in sızdırdığı john podesta maillerinin arasında bulunan şu maille başlıyor:

    mailin kendisine ve görseline bakabilirsiniz.

    bana göre burada bir şey yok. sandler vakfı isimli bir hayır kurumunun kurucularından susan sandler isimli bir kadın, emlakçıdan gelen bir e-maili podesta'ya ileterek baktıkları evlerden birinde unutulan bir mendilin kendisine ait olup olmadığını soruyor. üzerinde pizza ile ilgili bir harita bulunan siyah beyaz bir mendilden söz ediyoruz.

    ardından görseline ve kendisine yine bakabileceğiniz ikinci mail geliyor.

    tamera luzzatto isimli bir kadından (yine bir tür hayır kurumu çalışanı) gelen bu mailde ise hafta sonu barbekü partisi tadında bir etkinliğe 7, 9, 11 yaşlarındaki üç çocuğun da getirileceği, herkesin rahatça yüzmesi için havuzun ısıtılabileceği ve yetişkinlerin daha çok eğlenebilmesi için çocukların da havuzda olacağı yazıyor. (aslında yetişkinlerin eğlenmesi için denmemiş, mailin gönderildiği kişi yetişkin olduğu için öyle yazdım. yoksa mailde geçen ifade "daha çok eğlenebilmeniz için")

    burada bahsi geçen bir de blog var. evelyn adında bir bebek için açılmış sıradan bir blog ilk bakışta. herkesi işkillendiren şeyse az önceki maili gönderen kadının buradaki çocuklarla fotoğraflarının olması. buradan anladığım kadarıyla mailde söz edilen çocuklar blogdaki bebeğin kuzenleri. dikkat çeken bir diğer şeyse blog başlığında yer alan şu ifade:

    "evelyn is growing up, soon she will be the queen of the entire us of a, right now, for a limited time only, you can spend some time with her online, raw and uncut. take advantage of this now, as in the future she will have the power of life and death over you."

    yani diyor ki: bebek büyüyünce herkesi parmağında oynatacak. o zamana dek elinizi çabuk tutup online olarak onunla vakit geçirebilirsiniz. burada kilit nokta raw and uncut ifadesi olmuş pek çok insan için. müdahale edilmemiş, üzerinde oynanmamış görüntü anlamına geliyor diyebiliriz kabaca.

    ardından sıra, meşhur pizzacıya geliyor. bu linkte gördüğünüz üzere podesta'nın epeyce içli dışlı olduğu, sık gittiği bir yer. burada bağışlar toplanıyor, obama ve clinton için bu tür etkinlikler düzenleniyor.

    bir pizzacının bu iş için seçilmiş olması garip gelmiş. bir de pizzacının bulunduğu sokaktaki diğer kuruluşlar/işletmeler.

    beyond borders adında, clinton vakfının fonladığı, haiti'de çocuk köleliğini, kadına şiddeti falan engellemeye yönelik çalışmalar yapan bir kuruluş yer alıyor bu sokakta.

    comet'ten bir iki dükkan ötede ise eski, yani bu olaylar patlamadan önceki logosunda, fbi'ın pedofili sembollerini yayınladığı şu dokümanda görebileceğiniz erkek çocuklara ilgi duyanların kullandığı sembolü taşıyan besta pizza yer alıyor.

    bahsettiğim gibi bu logonun değişmesi de suçlamaları doğrulamaya yetmiş pek çok insan için.

    beyond borders'ın yanındaki bir başka bistronun web sitesinde ise kız çocuklara ilgi duyanların kullandığı şu pembe algida logosu benzeri şeyi epeyce andıran bir sembolün yer aldığı söyleniyor ama ben bulamadım. belki onlar da besta pizza gibi kaldırmıştır, bilemiyorum. bu görselde yer alan kalp, şu anki sayfada yok çünkü.

    buraya kadar her şey bir tesadüf olabilir gibi duruyor. bir nevi amerikan dizilerinde sıkça karşılatığımız, "ikinci derece kanıt" bile sayılamayacak, her yerde illuminati gören tiplerin bulduğu fazla zorlama kanıtlar gibi.

    bir de her şey doğru olsa bile sadece pedofiliden söz edebiliyoruz henüz. oysa işler bununla sınırla kalmıyor.

    comet pizza'nın sahibi james alefantis, hillary clinton hakkında sosyal medyada olumsuz yorumlar yapan kişilere yanıt verecek, bir nevi laf dalaşına girecek trolleri fonladığı bilinen david brock'un eski sevgilisi.

    bu james alefantis'in şu an kilitli olan instagram hesabında bulunan bazı fotoğraflar da epey rahatsız edici bulunmuş. misal bu fotoğrafta görülen ve john podesta'nın ağabeyi tony podesta'ya ait olan heykel, jeffrey dahmer isimli bir seri katilin kurbanlarından birinin fotoğrafından esinlenilmiş.

    jeffrey dahmer 13 yıl içinde bir kısmı yetişkin bir kısmı ise çocuk 17 erkeğe tecavüz etmiş, öldürmüş, vücutlarını parçalara ayırmış bir seri katil.

    buradaki haberde ise podestaların evinde bir odada, katy grannan isimli, ergenlik çağındaki çocukları ailelerinin evinde çıplak şekilde fotoğrafladığı bilinen bir fotoğrafçının çalışmalarının bulunduğu söyleniyor.

    tony podesta'nın aynı zamanda şöyle çalışmaları olan biljana djurdjevic isimli bir sanatçıyı sevdiği de biliniyor.

    yarın yazmaya devam edeceğim fakat son olarak şunu da ekleyeyim:

    2007 yılında ülkemizde de epey ses getiren bir çocuk kaçırılma vakası gerçekleşmişti. ingiliz ailenin 4 yaşındaki kızları madeleine mccann, portekiz'de yaptıkları tatil sırasında ortadan kaybolmuştu. madeleine'i ve ikiz çocuklarını odada uyurken bırakan çift, 50 metre uzakta yemek yerken odaya çocukları kontrol etmek için girdiklerinde madeleine'in orada olmadığını görüyor ve kız o tarihten beri ortada yok.

    bunun bizim hikayemize bağlanan yönü ise, başından beri sözünü ettiğimiz john podesta ve tony podesta'nın, 2013 yılında madeleine vakasının şüphelileri olarak yayınlanan şahısların robot resimlerine olan benzerliği.

    kaldığımız yerden devam:

    işlerin pedofili ile sınırlı kalmadığını söylemiştim. daha farklı, ayin türü şeylerden de bahsediliyor. bunlardan biri, 1996 yılında bir italyan galerisinde, beyaz duvarlara domuz kanıyla bazı talimatlar yazdığı etkinliğe spirit cooking adını veren marina abramovic ile ilgili.

    podesta, yine instagram hesabında bu kadınla ilgili paylaşımlarda bulunuyor. wikileaks sızıntılarında da bu kadının, evinde düzenlediği spirit cooking etkinliğine john podesta'yı da davet ettiği görülüyor.

    burada konuyla ilgili olarak 2 gün önce yayınlanmış bir tür savunma yazısı görebilirsiniz. detay veremeyeceğim zira tamamını okuyamayacak kadar yorgunum şu an ama aşağı yukarı "amma saçmaladınız be kardeşim" tadında bir şey.

    burada şunu da eklemekte fayda var: kim noble isimli bir sanatçının çalışması bu. hanımefendi, bazı satanik ritüellere maruz kaldıktan sonra yaşadığı travma sonucunda 10'dan fazla kişiliğe sahip olan, hiçbiri bir diğerini tanımayan bu kişiliklerinin tümü de resim çizen bir sanatçı. görselde pentagram benzeri bir şekil oluşturacak düzende dizilen şahısların ortasında tecavüz edilen ve öldürülen bir çocuk görüyoruz. altındaki beyaz şeyinse mendil olduğu ve olaylara bağlanabileceği/bunları açıklamakta faydalı olabileceği düşünülmüş.

    şimdi dönelim tekrar james alefantis'in instagram hesabına.

    beyefendinin sayfasında paylaştığı çocuk fotoğraflarından bazıları bence son derece sıradan olsa da bazılarının hiç de normal olmadığı ve bunun gibi fotoğrafların da normalde şüphe çekmeyecek şeylerken bu kapsamda ele alındığında iddiaları kuvvetlendirdiğini söylemek mümkün.

    fotoğraflar arasında, çocukların da rahatça vakit geçirebildiği*, masa tenisi de oynanan bu pizzacının la boum boum isminde bir odası olduğunu ve burada telefon kullanmanın yasak olduğunu belirten bir uyarı da yer alıyor. faydalandığım kaynakta la boum boum'un tayland'da fahişelik için kullanılan argo bir sözcük olduğu söylenmiş ve bu, tabiri caizse teyitli bilgi olmadığından yanına soru işareti konulmuş. benim kendi çabamla bulabildiğim kadarıyla ise şöyle bir şey mevcut. panseksüel bir cennet olduğu söylenen bir tür gece kulübü anladığım kadarıyla.

    ama burada şunu da belirtmek lazım: benim görebildiğim kadarıyla bu fotoğrafın comet pizza'da çekildiğine dair bir işaret ya da bir ifade yok. ve az önce link verdiğim kulüp de yine doğru anladıysam abd'de yer alıyor. (anladıysam diyorum çünkü beynim durmak üzere. her şeyi en ince noktasına kadar inceleyemiyorum ama sitede yeni lokasyonları olarak verilen bir abd adresi olduğundan böyle düşündüm). dolayısıyla beyefendi orayı ziyaret etmiş ve bu uyarıyı da orada çekmiş olabilir zira o la boum boum'da da telefon kullanımı yasak.

    yine dikkat çeken bir paylaşım da comet pizza çalışanı olduğu iddia edilen birinden gelen şu fotoğraf. ama bu da şu kilitli profilde gördüklerimizden çıkaracağımız kadarıyla kafası pek normal olmayan bir arkadaş.

    yine de tek başına görüldüğünde sadece böyle nitelendirilebilecek olan o fotoğraf, şu kolajda yer alan fotoğraflar ve hikayeyle birlikte değerlendiğinde maruz görülebilecek bir şey olmaktan çıkıyor.

    iddialar tek tek ele alındığında oldukça zorlama dursa da hepsi bir araya gelince bu kadar tesadüfün de biraz fazla olduğunu düşündürüyor haliyle.

    bu olay çıktığından beri her şeyin örtbas edilmeye çalışılması da cabası.

    gelişmeler oldukça ve fırsat buldukça editleyeceğim. bu tarzda başka entryler de girilmiş, gönderdikten sonra gördüm fakat epeyce uğraştığımdan silmeye kıyamadım. bu da böyle bir açıklama olsun.

    --- özet olmadı ama idare edin ---

  • 32. donald trump'lı ceza hukuku vize sınav sorusu

    okuyunca allah hepsinin belasini versin, pislikler dedirten soru. o nasil hikaye, nasil bir olaylar silsilesidir oyle.
    (bkz: ne pis adamlarmışsınız be)

  • 33. tecavüz vakalarının çoğunun alkol kaynaklı olması

    ensar'da cocuklar ne kadar alkol almislardi acaba??

    edit: anlamayanlar icin

  • 34. whatsapp

    msn'den sonra skype'in da cokusune sahit olacagiz.

    allahim bu jenerasyon daha ne kadar yikima taniklik edecek :(

  • 35. samsun'da açlıktan ölen iki buçuk yaşındaki bebek

    işsizler, niye yapmışlar?" sorusu çok anlamlı evet. ben mesela ebe-hemsirelerin köy köy ev ev dolaşıp "korunma" öğrettiklerini anımsiyorum 90'lı yıllar boyu. korunmayı ögretmek, saglık ocaklarında ücretsiz prezervatif dagıtmak ve egitim bir devlet politikasıydı. maalesef vazgecildi. simdi bir saglık ocagına gidip prezervatif istesem ne tür tepkiler alacagımı kestiremiyorum bir kadın olarak. gerci onlar da haklı: markette satıliyor nasılsa... vesselam "egitim" yahut "egitimsizlik" bir devlet politikasıdır. ötesi dogurmanin ne denli özendirildigi, kürtajın ne denli zorlastırıldıgı (bazı devlet hastanelerinde anestezisiz kürtaj var caysin hasta diye) malumunuz. bu haberi de bu bilgilerle okuyunuz.

  • 36. hüseyin abimiz üşümesin kampanyası

    yok mu koskaca nazilli'nin belediyesi, kaymakamlığı..bunu düzeltmek basit bir olay onlar için, hatta vazifeleri..

    değişik bir memleket bizimkisi, güya sosyal devletiz.. cami yarım kalır milletten toplarlar, sel gelir köylünün hayvanlarını götürür milleten yardım toplarlar, deprem olur yardım toplarlar..

    ayda 2000 tl vergi kesiyor devlet maaşımdan, trt'deki devasa bütçeli dizilere harcayıp birilerini zengin edeceğine bu tür işlere baksın.. diziyi özel kanallardan da izleyebiliyoruz pekala.

    (bkz: up)

  • 37. hayatta her şeyin cinsellikle ilgili olması

    “everything in the world is about sex except sex. sex is about power.” - oscar wilde.

  • 38. 35 yaş üstü erkeklerdeki genç kız sevdası

    utanç verici bir durum. geçenlerde tanıştığım 2 küçük kız babası bir adamın da yaptığı ve yapmaktan gurur duyduğu şey. gururla, 18 yaşındaki kızların onu beğendiğini söylüyordu. peki dedim, senin de 2 kızın var. onlar da bir gün senin gibi bir herifle karşılaşsa, adam senin kızlarını tek gecelik heves için kullansa ne yaparsın? hiç düşünmeden, hele bir öyle yapsın! dedi. katil olurmuş. bak sen... o kızlar daha çocuk farkında mısın dedim. kendi tercihleri dedi, hala durum savunmaya devam etti. alın size kompleksli, sapık ruhlu, azmış ve hayat kalitesi olmayan bir adet erkek! 38 yaşındaki bir adam 18 yaşında kızla o la maz! pislikler. o daha çocuk ya hu. ne yaptığının farkında değil. ama siz yaşını başınız almış sözde akıllı adamlarsınız. hiç mi vicdanınız yok be. nesiniz siz. insan mısınız.

  • 39. 16 kasım 2016 tarafsız bölge yayını

    bu adama gereksiz yüklenip özür dilettirmeye çalışacaklardır. dilemeyin aykut bey, ruhumuzun dışa vurumu o yumruk. elinize bişey olmasın yeter.

  • 40. fenerbahçe galatasaray maçı dünya derbisi değil

    hay amk bu beşiktaşlıların ya... iki gündür derbinin nasıl dünya tarafından siklenmediğini anlatmak için helak oldular. tamam kardeşim en büyük beşiktaş!

  • 41. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    konumuz youtube
    izlenme sayılarında ciddi sahtekarlıklar yapılan paylaşım platformu.
    artık yeni çıkan albümler bizzat sanatçılar ve yapım şirketleri tarafından youtube a yükleniyor. izlenme sayısı bir şarkının yükselişinde çok önemli bir etkendir.
    (bkz: zombie army) denilen bir sahtekarlık dönüyor.

    zombie army aslında bir virüsler topluluğudur. daha doğrusu virüs yemiş kullanıcılar topluluğu. üst düzey yazılımcılar tarafından ortaya sürülen bu virüs cihazınıza yerleşiyor. virüs programları tarafından ayıklanamıyor. cihaza gözle görülür hiçbir zarar vermeyen bu virüs sizin ipnizi kullanarak eylemler gerçekleştiriyor. bu yöntemle çok daha büyük işler döner ama konumuz youtube.
    virüs milyonlarca kişinin cihazına yerleşiyor. bu milyonlarca kişi de zombie army'nin bir askeri oluyor. siz hiç farkında olmadan cihazınızdan belirlenen video oynatılıyor. ve izlenmiş oluyor. yani tek tıklama ile orduda ne kadar zomibe varsa (2-3 milyon civarı) izlenmeye ulaşıyor söz konusu video.
    bunu yapan kişiler videonun sahibinin talimatıyla yapıyor ve ciddi para dönüyor. piyasaya daha yeni atılmış müzisyenlerin sık kullandığı bir sahtekarlık. maddi durumlarına göre küçük orduları satın alıyorlar. 5bin tl ücret ödeyerek 1milyon izlenme sayısı.
    sözde büyük sanatçılar için bu para çerez parası olduğu için kesenin ağzı açılıyor ve zombie army 1 hafta aralıksız çalışıp 80 milyon izlenme gibi rakamlara da çıkıyor.
    youtube un bunu engellemesinin imkansız olduğu bir gerçek. ip ler inceleniyor. gerçekten de 20 milyon farklı ip ve cihazdan video izlenmiş. bunu engellemenin tek yolu youtube un sadece üye kullanıcılarına açık olarak video oynatması. bu da youtube gelirlerini ciddi oranda düşüreceği için yapılamıyor.
    ulan bu şarkı nasıl olur da 30 milyon izlenir dediğimiz videolar tamamen bu işin ürünüdür.

  • 42. lord eddard stark sorunu

    bana göre olmayan sorundur. şimdi bu vatandaş bir başlık açsın sol tarafta engelleyen herkes görür neden? çünkü bu adamın açtığı başlıklardan debe sevdası nedeniyle nemalanan, bir davar sürüsü var. yüz beş bin defa söyledik ama dinlemiyorlar. bunun ve dudayeva'nın açtığı başlıkları dört gözle bekleyen ahmaklar var.

  • 43. marmaris'te sokak kedisine tecavüz edilmesi

    kanım çekildi, haberin linkine bile bakamadım ama yapılan yorumlara bakıyorum da, sikko sikko espiriler... haber doğruysa insanlığınız batsın.

  • 44. 16 kasım 2016 trollerin ortadan kaybolması

    yeni "başlığı engelle" butonunu deneyeceğim ama ortalıkta daha önce fırtına estiren trollerden birini bile göremedim. bugün itibarıyla sol frame'de hissedilen durum. neyse 10 kasım 2017'ye kadar pusuya yatayım o gün yakalarım nasılsa.

  • 45. 17 kasım 2016 kanzuk'un özür dilemesi

    kanzuk'un başlıklarını engellediğim için göremeyeceğim özürdür.

  • 46. tema++

    v4.1

    bu sürümle birlikte requiem'in de yardımıyla artık chrome uzantısı oldu. chrome uzantısı yüklenebilen tarayıcılarda kullanabilirsiniz. eğer ki tampermonkey'i sadece tema++ için kullanıyorduysanız, artık kaldırabilirsiniz.

    kurulum için: https://chrome.google.com/…pffpnpfacineaojofenihdlf
    yandex ve vivaldi'ye aynı linkten kurulum yapabilirsiniz. opera için önce şunu kurmak gerekebilir. https://addons.opera.com/…e-extension-9/?display=en

    çoğu özelliği aynen korudum ve bazı eklemeler de yaptım.
    artık her tema için ayrı ayrı ayar tutuyorum. yani her tema için farklı tercih kullanabilirsiniz.

    temaları hızlıca görebilmeniz için http://i.hizliresim.com/2n72ao.png şöyle basit bir menü hazırladım. seçmeden önce bakabilirsiniz.
    yeni temalar
    mavi yeşil http://i.hizliresim.com/o0q9p9.png
    kiremit http://i.hizliresim.com/zmnql3.png
    deviantart http://i.hizliresim.com/77mx4l.png

    ses bildirimi artık seçenekli. linkle vs. uğraşmayacaksınız. kullanmak istediğiniz sesi hemen yanındaki butonla dinleyebilirsiniz.

    malum, bugün başlıklarını engelle özelliği geldi. bunun için de bir kısayol yaptım. yazar adına tıkladığınızda ufak bir pencere açılacak. dilerseniz oradan da ekleme çıkarma vs. yapabilirsiniz.
    http://i.hizliresim.com/1vpy3p.png

    diğer özelliklerin birçoğunu daha önceden biliyorsunuz zaten. takıldığınız bir yer olursa ya da bir hataya denk gelirseniz(yeni bir sürüm olduğu için illa ki denk gelirsiniz) buraya yazın, kısa sürede çözelim.

  • 47. insanlığın 1000 yıl içinde yok olması

    bir stephen hawking tahmini.

    çağımızın en değerli profesörlerinden stephen hawking geçtiğimiz pazartesi 'oxford union society' için insanoğlunun kökenleri ve geleceği hakkında bir konuşma yaptı. hawking gezegenimizin geleceğinin parlak olmadığını ve yaşayacak yeni bir gezegen bulamazsa insanoğlunun sonunun yakın olduğunu söyledi.

    ındependent'ta yer alan habere göre profesör stephen hawking yaşayacak yeni bir gezegen bulunmazsa insanoğlunun dünya'da 1000 yıldan az ömrünün kaldığını vurguladı. 74 yaşındaki fizikçi ve kozmolog, son 50 yılda evren hakkında depolanan yeni bilgilerden yola çıkarak 2016'yı; yaşamak ve kuramsal fizik araştırmaları yapmak için parlak bir yıl olarak nitelendirdi. hawking şu ifadeleri kullandı:

    "evren hakkındaki algımız son 50 yılda neredeyse tamamen değişti ve ben buna az bile olsa katkıda bulunduysam ne mutlu bana. yalnızca doğanın temel parçacıklarından biri olan biz insanların, bizi ve evreni kontrol eden kanunları çözmeye bu kadar yaklaşması adeta bir zafer. ‘cosmos' gibi süper bilgisayarların yardımıyla milyonlarca galaksinin yerini belirleyebileceğiz ve evrendeki yerimizi daha iyi anlayacağız. belki bir gün yer çekimi dalgalarını kullanıp big bang'in kalbine bile bakabileceğiz."

    http://t24.com.tr/…un-1000-yil-bile-omru-yok,370955

    1000 seneye kadar buralarda kimse kalmayacak ve şu çektiğimiz sıkıntılara bak. birbirimize kazık atmayı, dünyayı zindan etmeyi bıraksak da daha konforlu, daha özgür, daha saygılı bir ortam için el ele versek ne olurdu? en fazla birilerinin servetinden biraz eksilir, milyar dolarlar değil milyon dolar kazanırlardı. ama dünya daha yaşanır bir yer olurdu.

    bu dünya soğuyacak,
    yıldızların arasında bir yıldız,
    hem de en ufacıklarından,
    mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
    yani bu koskocaman dünyamız.
    bu dünya soğuyacak günün birinde,
    hatta bir buz yığını
    yahut ölü bir bulut gibi de değil,
    boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
    zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
    şimdiden çekilecek acısı bunun,
    duyulacak mahzunluğu şimdiden.
    böylesine sevilecek bu dünya
    "yaşadım" diyebilmen için...

    (bkz: nazım hikmet)

  • 48. en basit hukuk bilgisi

    kanun onunde herkes esittir. ancak bazilari daha esittir.

  • 49. ezel vs içerde

    luis figo vs okan koç gibi karşılaştırma.

  • 50. seni olduğun gibi seviyorum

    duyduğumda kendimi süper kahraman gibi, dünyanın en güçlüsü, en güzeli, yenilmezi gibi hissetmeme neden olan cümle. kızım dedi bu sabah.. yine dedi.. bana dedi..

    (bkz: yazarların bugünkü mutluluk sebebi)

    hamileliğimden önce de iyi anne olmak ile ilgili kaygılarım vardı. kızım doğduktan sonra arttı ve bir gün kitaplarda tanımlanan o mükemmel annelerden olamıyacağımı anladım. o günden beri telaşım azalsa da bitmiyor. bazen içimi kemiriyor.

    kızım dillenmeye başladığından beri bana şöyle şeyler söyler: etek giy, elbise giy, ruj sür, topuklu ayakkabı giy. kot tshirtle bir ömür geçiren, rutinde hiç makyaj yapmayan bir kadın için zor şeyler. arada yapsam da bir iki günden uzun devam edemedim. zaman zaman kızımın istediği gibi bir anne olamıyorum diye üzüldüm. benden utanacak diye korktum.

    bugün elbiseli, etekli, topuklu ayakkabılı, makyajlı 10. gün. üstelik dur şu miniğe güzel görüneyim diye de başlamadım. bir baktım oluvermiş. bu arada kızım hiç tepki vermedi. "aaa ne giymişsin" demedi. servis beklerken sordum.
    a:son günlerde bende bir değişiklik fark ettin mi?
    k: (gülümseme ile birlikte) evet..
    a: bir şey demedin. beğendin mi?
    k: benim beğenmem önemli değil. sen sevdin mi?
    a: evet, çok :) ayrıca beni beğenmeni önemsiyorum. benimle gurur duy istiyorum.
    k:ben sadece önerdim. nasıl mutlu olacaksan öyle yap. anne ben seni olduğun gibi seviyorum. seninle hep gurur duyuyorum.

    6 yaşındaki kızım içimdeki çocuğu okşuyor, bana güç veriyor.
    öpücükler, sarılmalar..
    (bkz: ölürüm sana)