Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 5 kasım 2015 çocuğumun üstün zekalı çıkması

    22 kere zeki/zeka kelimesi geçen ibretlik bir "nasıl çocuk yetiştireceğim tanrım" hikayesi.

    yapılacaklar basit;

    1 - çocuğa annede bulunan popülist ve egoist söylemlerin aşılanmaması
    2 - çocukluğunu yaşaması için rahat bırakılması

    edit: yazarın ironi yaptığını ısrarla söyleyen arkadaşlar, yazarın yazdığı hikayedeki küçükken annesi tarafından "benim çocuğum çok zeki" diyerek sevilen çocuk türünden sanırım. başlık sahibi de ben ironi yaptım anlamıyorsunuzzz diye 2 paragraf yazı yazmıştı dayanamayarak; ama silmiş. merak etmeyin ama, sizin de zeki olduğunuza inanıyoruz.

  • 2. 64 tane 3975 yazip toplamaya çalışmak

    yazmış ama toplayamamış. inancın yeter koca yürekli sözelci.

  • 3. başkaları ne der hapishanesi

    alayınızın müebbeten mahkumu olduğunuz kapalı cezaevi.

    ruhunuzun ilhamlarını takip edeceğiniz yerde başkalarının, yine "başkaları ne der" tabanlı görüşlerine göre hayatınızı şekillendirdiğiniz için hak ediyorsunuz siz bu cezayı.

  • 4. sivas suşehri tatar köyü'nün gaza boğulması

    sikimizde olmayan köy, çok da iyi güzel oldu..akape çoğoş çünkü oy verelim..

  • 5. yılbaşı sepetinde alkollü içki bulundurma yasağı

    gençliğim güzel geçti taksimi vakko'nun gelinlik kız gibi süslediği yılları gördüm, çiçek pasajında sazlı, sözlü alem yaptım dostlarımla, bir elimde biram diğer elimde kumpirimle ortaköy eskiciler çarşısında gezdim. sahaflardan kitap beğendim. akmar'da emolarla takıldım gelenden geçenden 1 tl istedim, cd cd mp3 aldım. deliler gibi seviştim. beyoğlunda sokağa masa atıp geleni geçeni izlerken demlendim.

    yılbaşı gelen viskili, tobleronlu yılbaşı paketine her zaman sevinmişimdir. hepsinin içine sıçtı bu dinciler. ot gibi yaşayan embesiller yetiştiriyorlar yazık gerçekten. hiç yaşayamayacakları gençliklerine üzüldüm

  • 6. tuvalete tuvalet kağıdı peçete vb. şeyleri atmak

    tuvaleti tıkadığı yılların yalanıdır!

    efenim alafranga veya alaturka farketmez önemli olan 2 nokta var. birincisi; hayvan gibi şii yapmayacaksınız. yani tuvalet kağıdıyla klozet içinde mini bir dağ yaratıp bir de bunu saatlerce içinde bekletmeyeceksiniz. ikincisi ise; ıslak mendil, plastik ambalaj gibi aslında kağıt olmayan sentetik şeyler atmayacaksınız. bunlar gerçekten tıkar. efendi gibi attığın 3-5 parça tuvalet kağıdını sifonu çekip göndereceksin. o, çok afedersin ama boklu kağıtlarını da çöpe atmayacaksın.

  • 7. doksanları en iyi ifade eden otomobil

    farları açılıp kapanan mazda.

  • 8. 4 kasım 2015 galata'ya içki saldırısı

    bunu bile savunan çıktı ya cibilliyetini sikeyim senin. kule girsin sana

  • 9. erdoğan gezi'cileri beştepe'de ağırlamalı

    gerçekten toplum olarak hafızamız ne kadar hızlı kaybediyor anılarımızı.

    tabii ki insan kendi açısından bakıp değerlendirecektir olayları ama bu kadarını gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum.

    gezi olayları ile ilgili eğer;

    1. dönemin istanbul valisi, gezi parkında çadır kurmuş olan insanların yanına sabaha karşı alevler ile girmek yerine, sıcak kek ve çay ile bizzat kendisi gitse ve "arkadaşlar, durum ile ilgili bakın basın da burada, hep beraber bir değerlendirme yapalım " dese,

    2. dönemin başbakanı, olaylar tamamen büyümeden memleketi olan kasımpaşa' ya 15 dakikalık mesafedeki taksime bizzat gitse ve "ben de buralarda büyüdüm, kaygılarınızı anlıyorum ve tekrar değerlendirme yapılması için bizzat ben kefilim. şimdi lütfen daha sakin olalım. hatta beraber türkü söyleyelim, konuşalım ama kargaşaya mahal vermeyelim" dese,

    ne olurdu sizce. en azından bu olaylar olsaydı bile, elinden geleni yapmış olurdu devlet.

    işte sorun burada. yüzde 50 yi evde tutuyoruz derken, aslında siz sokaklarda ne yapıyorsanız yapın, biz zamanı gelince yapacağız gibi değil miydi ?

    mevzu çok uzun ama mantık çok basit.

  • 10. ekşicilerin ak parti önyargısını kıracak şey

    çalmayacaksın, çalana sahip çıkmayacaksın, insanlara ermeni, yahudi dölü, alkolik, alevi onlar demeyeceksin.

    bunların olduğu dünyada hislerimiz önyargı değil, deneyimdir.

  • 11. evsizlerin yiyecek karşılığında wifi taşıması

    üzerleride sürekli modem taşımalarının sağlık açısından bir zararı yok ise kopütolizm doümo sömörör demenin komik kaçtığı haberdir.

  • 12. meksika tipi başkanlık sistemini destekleriz

    hdp'li vekiller diyor ki: "amerika ve meksika tipi başkanlık sistemini destekleriz", hdp'li fanatik sığır geliyor sözlüğe diyor ki: "hdp oylamada hayır diyecek, pis faşistler siz ne anlarsınız".

    kimsenin bir şey anlamasına gerek yok, senin vekillerin açık açık söylüyor.

    takım tutar gibi tutmayın şu partileri tosuncuklar. adam başkanlığı destekleriz diyor, sen daha neyin tatavasındasın.

    (bkz: kürtçülüğün gerizekalılık göstergesi olması)

  • 13. üniter yapı yıkılırsa kuleli sessiz kalmaz

  • 14. avustralya'da sorulan geometri sorusu

    cevabi 60 olan soru.

    ilkokul seviyesindeki soruyu buraya getirip soran genjlere selam ederim. siz okumayin lan, yazik yani anne babalariniza.

  • 15. deniz akkaya

    sene 2005. rock n coke dayim. 17 yasindayim ve cok mutluyum. ay boyle nasil mutluyum hemde. ta ki bu insan azmani gelip mutlulugumu bozana kadar.

    o seneyi hatirlayanlar vardir. ben sirf cure icin gitmistim. korn ve skin de yaninda tatli niyetineydi. arkadaslarimla korn konserini bitirdik, cure a daha var gidip bir sey yiyelim dedik. tam mc donalds a dogru yururken bu hatun yaninda iki arkadasiyla dikiliyor ortada. bizde yanlarindan geciyoruz. benim agzimdan su cumle cikti:

    oha ne kadar benziyo lan bu liv tylera?!

    olay bu cumleden sonra koptu. bunu duyan deniz donup bana:

    - ne dedin sen ha ne dedin? laf mi attin lan bana kucuk orospu? konusma cak cak ordan!

    ben o sirada dusunuyorum tabi bu nasil bir mahalle kariligidir diye. sonra ben:

    - manyak misin sen ne dedim ki ben sana? dogru konus ne demek oyle orospu falan?

    - sana mi sorucam lan konusacagimi? kucuk orospu, kucuk orospu (guluyo birde)

    sonra ben arkadaslarima dedim hadi gidelim ugrasilmaz bunla diye. ıki adim attik ve benim basimin arkasinda bir sey patladi. saclarim da uzun o zaman. bu kadin elinde ki agzina kadar kola dolu olan bardagi kafama atti. saclarimdan kolalar akiyo yani igrenc bir durumdayim. neyse sonra o sinirle ben daldim buna sefer. tekme falan allah ne verdiyse. onun arkadaslari onu tutuyor benimkiler beni. bir sekilde ayrildik uzaklastirdilar beni ordan ama sinir kupuyum tabi. oldurucem onu saclarindan suruklicem kulaklarindan kolye yapicam bir suru tehdit havada ucusuyor o sira. sonra aradan bes dakka gecti ben biraz sakinlestim ama hala kolaliyim. ama basima gelecekler bitmedi tabi. o donem babam bir tv kanalinin guvenlik muduru. e tabi kameraman muhabir kim varsa tanir bende tanirim. bizim kavgayi goren muhabirlerden biri beni taniyor. tabi hemen babama ucuruyor haberi. babam cildirmis gibi beni ariyor.

    - tobimaru hemen eve donuyorsun. olanlari ogrendim ya sen manyak misin kizim niye kavga ediyosun deniz akkayayla falan?delirtcek misin sen beni? ızin verdigime verecegime pisman ettin. zor ikna ettim adamlari yayinlamayin diye. hemen topla pilini pirtini eve gel. hemen!

    ben bir sey soylemeye kalmadan telefonu suratima kapatti babam. bende topladim esyalarimi eve dondum. zaten konser falan izleyecek halim kalmamisti. cure yalan oldu. mutluluk uctu gitti. hep bu kadin yuzunden.

  • 16. fuatavni

    bence de yakalanmistir.

    sarizeybekhaber yalan haber yazmaz. guvenilir bir kaynaktir. ben haberleri hep sarizeybekhaber'den takip ederim. tecrubeli arastirmaci yazarlari ve ustun istihbarat agiyla dogru haberin adresi sarizeybekhaber.

    siz de okuyun,

    sarizeybekhaber!

    haberde kalite.

  • 17. karından canlı ahtapot çıkması

    olay şaşırtıcı ama gazetecilik(!) adı altında kullanılan haber sunuş şekli daha şaşırtıcı...

    "başarmış, olmuş" diye haber mi yazılır abi? sizi nerede eğittiler?
    altın gününde, elinde kısırla birbirine bir şey anlatan ev hanımları gibi...

    "biliyon mu kız? kızın karnından ahtapot çıkmış. içinde yaşamayı başarmış. hamile sanmışlar.
    bu arada önümüzdeki ay sıra bende vallahi çok sıkışığız bu ara..."

  • 18. kediyi iple asıp sevgilisini tehdit eden kız

    --- spoiler ---

    olay sonrası hayvanseverler olarak araştırma yapıp, kızın yaşadığı yeri bulduklarını ifade eden ersoy, ''bu caniliği yapan kızın ailesi ile bir arkadaşım görüşmüş. kendileri önce inkar etmişler. annesi sert davranmış arkadaşımıza. sonradan peluş bir kedi getirmiş, ‘aslında kızımız astığı buydu’ demiş. ama kedi asılan kediyle resmi uyuşmuyor. o çok açık ve belli. olayın nasıl bir suç olduğunu fark eden aile arkadaşımı kandırmaya çalışmış'' diye konuştu.
    --- spoiler ---

    olayın aslını öğrendik artık saldırabiliriz sanırım.

    can aksoy denilen bir adet bilmem ne evladı var idi. buralarda büyük ses getirdiği için en üst seviyede cezayı almıştı. evet olayı gerçekleştiren kişi 15 yaşında ama bu suç cezasız kalmamalı. evvela böyle bir evlat yetiştirdiği için aile ağır ceza almalı. ayrıca madem 18 yaş altı olduğu için hemen korumaya geçtiniz suçluyu o zaman 18 yaşından küçük olduğu için avrupa ceza sistemi devreye girmeli ve bu çocuk ailesinin elinden alınmalıdır. demek ki aile yeteri kadar yetiştirip eğitim verememiş. ilerde daha büyük (ki bana göre işlenen en büyük suç bir hayvana eziyettir ama hukuk öyle demiyor amk!) bir suç işlememesi için rehabilite edilmelidir.

    edit: neden en büyük suç hayvana eziyettir bunu açıklayayım dedim. bir insana yaşı kaç olursa olsun yapılan saldırı karşılık bulabilir. kişi 1 yaşında da olsa 70 yaşında da olsa kendini savunabilir. kendini savunamasa bile onu savunan biri olabilir. bu ailesi de olabilir bizzat devlet ve onun mahkemeleri de olabilir. ama bir hayvan ağzı dili yoktur. özellikle bir kedi veya bir eşek savunmasızdır. savunmasız bir canlıya eziyet eden insan psikopattır. seri katil ruhu taşır. hem bireyler için hem toplum için tehlike arz eder. sokaklar ezilip ve hiç dönüp bakılmayan kedi cesetleri ile dolu. bir insana çarpsan 10 tane polis gelir. yaptığın suç yanına kalmaz. ama kimseye zararı olmayan bir kediyi bir araba çiğneyip geçince kimse oralı olmaz. insanın ki can da kedinin ki ne amk? insana canı allah verdi de kediye kim verdi? bir kedinin bir insandan farkı yoktur. hiç bir insan canının hiç bir hayvanın canından farkı yoktur.

    bir insan nasıl 15 yaşında dahi olsa bir insanın canına kıydığı zaman ceza alıyorsa bir hayvanın canını aldığında da ceza alması gerekir.

  • 19. ismet inönü

    fransızca ve derdini anlatacak kadar almanca bilirdi, 50'sinden sonra da ingilizce öğrenmişti, üst düzey bir askerlik eğitimi vardı, devlet adamlığından anlardı, kameralar önünde sahte "van minut"ler demez, kahire konferansında koskoca emperyalist ingiltere ve amerika'yı savaşa nasıl giremeyeceğini ikna ederdi, bilime ve sanata değer verirdi, aslında muhafazakardı ama ülkesinin geleceğinin bu muhafazakarlıkla oluşamayacağını bildiğinden kendine uygun olanı değil, ülkesi için iyi olanı isterdi, halkın gözünün önünde denize girerdi, damı akıtan, pencerelerinden soğuk giren çankaya köşkünün kuzinesini kendi yakardı, elinden geldiğince kendi tamir işlerine girişirdi.

    nerden mezun olduğu belli olmayan, torpille girdiği iett memurluğundan bir şekilde devlet kademesinde yer edinen, prompter'sız konuşamayan, sahte demokratik yobaz islamcı diktatörlerden yeğ idi.

  • 20. halkapınar istasyonunda izbanda kesiştiğim çocuk

  • 21. kargoyla gelen biscolata erkeği

    yurtiçi kargoysa şubeden alınır...

  • 22. öğrencileri için sınıfı tasarlayan ahmet öğretmen

    güzel ülkemin güzel yürekli nadir öğretmenlerinden, ahmet öğretmen. ismi ahmet naç.
    öğrencileri için varolan alışılmış sınıfı yeniden dekore etti. geleneksel anlayıştan kurtararak daha eğlenceli ve göze daha çok hitap eden bir sınıf dekore etti. öğrencileri okulunu sevsin, motivasyonu yükselsin, dersleri sıkıcı bulmasın ve kendisini biraz daha özel hissetsin diye küçük bir sınıfı kendi elleriyle tabir-i caizse muhteşem hale getirdi.

    haberi unimetre sayfasında gördüm. gerçekten çok beğendim.

    bu ülkede böyle öğretmenleri de görmek insanı gerçekten mutlu ediyor.

    bu sınıfın ilk hali: http://oi68.tinypic.com/2njzu4l.jpg
    ahmet öğretmen çalışırken: http://oi67.tinypic.com/1072t6f.jpg
    sınıfın yeni hali, 1: http://oi64.tinypic.com/20qnp6t.jpg
    sınıfın yeni hali, 2: http://oi67.tinypic.com/20t31ch.jpg
    sınıfın yeni hali, 3: http://oi68.tinypic.com/8webkx.jpg
    sınıfın yeni hali, 4: http://oi63.tinypic.com/xnrj8z.jpg
    sınıfın yeni hali, 5: http://oi68.tinypic.com/2r4riq0.jpg
    sınıfın yeni hali, 6: http://oi68.tinypic.com/2075mi8.jpg

    sözcü'ye de çıkmış.

    düzenleme: tinypic sunucularını kullandığım için fotoğraflara saçma saçma tagler ekleyerek kendince eğlenen zeka gerisi çaylak, bırak o elindeki klavyeyi.

    düzenleme 2: ahmet'e ulaşıp yapabileceğimiz bir şeylerin olup olmadığını öğrenmek istiyorum. "bi'şeyler yapalım, fikrim var" diyen yazarlar mesaj atarsa sevinirim.

  • 23. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    insanoğlunun salaklığı ile yok ettiği şeyler.
    misal:
    singapur taşı
    13. yüzyıla kadar uzanan tarihi ile ve üzerinde henüz deşifre edilmemiş yazıtlar bulunan bu antik kaya singapur nehrinin girişinde dikili idi. 1843 yılında bölgeye gelen ingiliz koloni ordusu bu antik kayayı british museum'a kaldırmak veya alıp başka yere koymak yerine başka bir şey yaptı.
    o bölgeye kale yapılması gerekiyordu ve kayayı havaya uçurup hem kanalı genişlettiler hem kalıntıları kale yapımında kullandılar.
    kalan bir kaç parçası müzelerde sergileniyor.
    aha

    bir diğer salaklık ise amerika'dan.
    bundan yaklaşık 3500 yıl önce günümüz florida bölgesinde bir selvi ağacı tohumu toprağa düşüyor ve tutuyor. bir kaç milenyum gördükten sonra 36 metre yüksekliğe ulaşıyor. neler görüyor neler, yüzyıllar geçiyor, savaşlar, medeniyetler, depremler, peygamberler. en sonunda amerikan başkanı ona bir 1929 yılında onurlandırıyor ve ağacın adı "senatör ağacı" oluyor. gelgelelim 2012 yılında sara barnes isimli bir hanımefendi ağaca tırmanıyor. yükseldikçe ortalık biraz kararıyor ve önünü görmek için ateş yakıyor. birden ateş yaprakları ve dalları kaplıyor ve o binlerce yıl direnen ağaç pofff diye yanıp kül oluyor bir kaç saat içinde.
    hanımefendi tutuklanıp hapse atılıyor.
    aha

    19. yüzyıla kadar benin şehri dünyanın en büyük şehirlerinden birisi idi. portekizli gezginler süslü evleri, geniş caddeleri ile bu şehrin lizbon'dan büyük olduğunu kayda geçer. şehrin merkezinde de oba'nın sarayı yer alıyordu. saray o kadar muazzamdı ki avrupalı oymacılar benzerlerini floransa gibi şehirlerde işlediler.ta ki yine sömürgeci ingilizler gelip yakana dek.
    1892 yılında ingilizler benin yönetimi ile bölgeyi sömürmek karşılığında barış imzaladılar. yöneticiler ingiliz kurallarına pek uymayınca ingilizler 10 asker gönderir ama hepsi öldürülür. bunun üzerine ingilizler bir ordu gönderir ve 17 günlük çarpışmanın ardından ingiliz ordusu kenti ve sarayı yakıp yokeder, şehir yağmalanır.
    aha

    urmia gölü iran'da yeralan ve bir zamanlar dünyanın en büyük tuz göllerinden birisi olan muhteşem bir göldü. müthiş manzarası, iyileştirici çamurunda insanlar eğleniyor, yüzlerce küçük adasında değişik türde hayvanlarla çok turistik bir yerdi 90lara kadar. ancak hem gölü besleyen nehirler üzerinde kurulan barajlar, hem tuz endüstrisinin olayı abartması sonucunda göl kurudu ve çöle döndü. gölü kurtarmak için milyonlarca dolar harcansa da ölen öldü bir kere. bize ders olur umarım.
    bir zamanlar şu görüntü ile meşhur olan göl artık şu görüntü ile arzı endam ediyor.
    aha

    bundan 15 bin yıl önce fransa'nın güneyinde bir mağarada yaşayan üç-beş insan mağaranın duvarlarına resim çizmeye karar verirler. çizdikleri resimler günümüze kadar çok iyi durumda kalır. ancak 1992 yılında yöresel protestan gençlik derneğine üye 70 kadar genç "civardaki mağaralardaki grafitileri temizleme ve tarihi koruma" gibi ulu bir uğraş bulur kendine. ellerinde tel fırçalarla mağaralara dalan enerjik ergen dangalaklar bu antik çizimleri de bir güzel silerler ve arkeoloji dalında ig nobel ödülü alırlar.
    aha

    tabi bütün bu salaklıkların zirvesinde elbette vahhabilik mezhebine mensup suudilerin mekke'deki tarihi hemen hemen tüm eserleri yerle bir etmesi(ebu bekir zamanından kalma camiyi yıkıp yerine atm koymak gibi) ve işid denen dangalak sürüsünün gördüğü her antik kalıntıyı havaya uçurması var. büyük ödül kesinlikle onların.

  • 24. pcdepo.com

    fadıl akgündüz vari bir açıklama yapmışlar.

    aradaki farkı odiyenlerin ürünleri 90 güne kadar gelecekmiş.

    ahahahhahahahhahahahhahahhahahhahahahahhahahhah

  • 25. korcan cinemre

    mehmet ali erbil'in programına girişi süperdi yalnız:

    - erasmus'la mali'ye gidemedim, size geleyim dedim.

    + iyi yaptın!

  • 26. iki negatif sayının çarpımının pozitif sayı olması

    matematik bir ideadır. yani doğal değil beşeri ve düşünseldir. mesela dil bir ideadır. kuralları da matematikseldir. dolayısıyla dili kullanarak bir örnek vermek burdaki mantığı çözmeye yardımcı olabilir:
    eve gidiyorum=eve gitmiyor değilim

  • 27. 5 kasım 2015 skenderbeu sporting lisbon maçı

  • 28. benfica galatasaray maçının görüntülü analizi

    not: imgur engellendiği için dns ayarlarını değiştirmeyen, hotspot shield gibi programlar veya vpn kullanmayanlar linkleri açamaz. gif’lerin boyutu hayvan gibi olduğu için öyle her siteye yüklenmiyor. hem böylece açamayarak telefonunuzun internetini sömürmenizi de engellemiş oluyorum. bu yüzden teşekkür etmelisiniz bana. bir önceki analiz için; (bkz: galatasaray benfica maçının görüntülü analizi)

    http://i.imgur.com/hy0bwg0.gifv
    abi kim öğretti bu futbolculara taçlar illa çizgiye paralel kullanılacak diye? hamza hocanın bu saçmalığı görmüyor olması imkânsız. onun bu türlü bir taktik verdiğine de inanmak istemiyorum. bir kere bile isabetli kullanamadılar şu tacı. üç maçtır aynı.

    http://i.imgur.com/gbxtkst.gifv
    daha 40. saniye. sabri efendiye bakın. kendisi şehzade olduğu için rakibinin peşinden koşma gereği duymuyor. diğer analizlerde hep hataları söylüyorum, çözüm kısmına değinmiyorum diye eleştiriler aldım. öncelikle, çözüm üretmek teknik kadronun işi. onu da yapacaksam maaşa bağlasın galatasaray beni. ben sadece maç izleyen insanların olan biteni daha iyi görmesini sağlamaya çalışıyorum, hepsi bu. öte yandan, bu pozisyonun neyini çözeyim ya? adamın peşinden koşacaksın işte, bu kadar.

    http://i.imgur.com/ydtxjfh.gifv
    denayer ağır bir oyuncu. onu belirteyim de asıl değinmek istediğim nokta selçuk. bu çalımı yedi diye bir kimse çıkıp da selçuk’a laf edemez. çünkü selçuk inan 5 yıl önce de bu çalımı yiyecekti, dün de yedi, yarın da yiyecek. asıl suç, kendisinin bu özelliği olmadığını bilmesine rağmen o bölgede görev verenlerde.

    http://i.imgur.com/kmrh8mq.gifv
    hah şöyle ya. şu vücudunuzu kullanın arkadaş. galatasaray kadar yumuşak bir takım yok sanırım dünyada. üflesen yamuluyorlar. hâlbuki şampiyonlar ligi’nde fizik mücadele çok önemli. sürekli ikili mücadeleleri kaybeden bir takımın maç kazanma olasılığı yok.

    http://i.imgur.com/le0t9xc.gifv
    bu pozisyonda bir hata yok. sadece bir atağın gol olması ile olmaması arasındaki çizgiyi çok güzel gösterdiği için koydum. podolski atılabilecek en iyi pası atıyor. burak yılmaz eğer önündeki stoper gibi çabuk hareketlenmeyi akıl edebilseydi –ki bu saniyenin yarısı kadar bir süre ediyor belki de- kaleci ile karşı karşıya kalması hiç de azımsanacak bir ihtimal değildi. işte futbolda bu küçük farklar bile çok önemli olabiliyor bazen. hiçbir pozisyonda olabilecekleri hafife almamak lazım.

    http://i.imgur.com/qvsrc1z.gifv
    öncelikle; galatasaray çok gömülüyor geriye. geride kalıp rakibin bütün opsiyonlarını kapatsa neyse, onu da yapmıyor. oraya ileride geleceğiz. bu görüntüde benficalı orta saha oyuncularına bakmanızı istiyorum. hiçbiri yerinde durmuyor. topu alan arkadaşına pas açısı oluşturmaya çalışıyor. galatasaray’ın en büyük sorunlarından biri bu.

    http://i.imgur.com/xgo7nrv.gifv
    sabri sarıoğlu bu maçta çoğunlukla sağ kanat olarak oynadı. hamza hamzaoğlu sabri’nin oynadığı bir takımın maç kazanma ihtimalinin olduğunu düşünüyor.

    http://i.imgur.com/cmwwgyc.gifv
    ‘ay aman sakın vurmasın’. galatasaray rakibini zorlamıyor. başında 6523443 kişi bulunan bir rakip oyuncu mutlaka boşluk bulmayı başarıyor. çünkü kimse zorlamaya çalışmıyor karşısındakini. öylece durarak baskı yapılmaz. ayak sok, bir şey yap ya.

    http://i.imgur.com/lu8oglv.gifv
    illa açıklama yapmamı bekleyenler var; yapılması gereken tek şey, topu denayer’in önüne yuvarlamak.

    http://i.imgur.com/sa7v6pm.gifv
    şu dönen toplar meselesi çok can sıkıcı. ilk benfica maçında da böyleydi. fenerbahçe maçında da böyleydi. bu maçta da. çünkü galatasaray’ın ön liberosu olmadığı gibi savunması da hücumlarda hiç ileriye çıkmıyor. böyle olunca da rakip yarı alanının ortasında nal gibi boşluklar kalıyor. önemli olan bu değil tabii. asıl gif’in başında ve sonunda selçuk ile bilal’in konumlarına bakın. işte selçuk bunlarla da uğraştığı için formunu yükseltemiyor. tepkisinde yerden göğe kadar haklı.

    http://i.imgur.com/2ep3oyv.gifv
    gerekirse sabri’nin olumlu davranışını da söyleriz gardaş. böyle hücuma çıkılmaz. görüldüğü üzere çıkılamıyor da zaten. sabri dışında hareketli kimse yok. dolayısı ile pas opsiyonu da bulamıyorlar ve ya yana ya da geriye dönmek zorunda kalıyor oyuncular.

    http://i.imgur.com/m6be9aj.gifv
    çizgide sneijder’in üstüne giden kim? luisao. görevi ne? stoper. bir galatasaraylı stoperin bunu yaptığını düşünebiliyor musunuz? yapamadıklarından da değil bu. denemiyorlar bile. hep arkada bekliyorlar. bu da rakip hücumcuların elini kolunu sallaya sallaya galatasaray yarı sahasına geçmesi demek oluyor.

    http://i.imgur.com/0syn8uf.gifv
    komik aslında. selçuk’un topun üstüne yığılması falan. bir diğer büyük sorun da, pas atabilecekken atmamak. selçuk hem sağa hem sola açabilir oyunu ama topu ayağında tutmayı tercih ediyor. bence pas atılabilecek biri görüldüğü anda o top ayaktan çıkmalı.

    http://i.imgur.com/nicpaiy.gifv
    burak yılmaz kendi önünü iki saat açmaya çalışmak yerine topu sneijder’e yuvarlasa zaten arkadaşını şut çekebilecek açıya sokacak. ha, belki savunmaya çarpar falan ama önemli olan zihniyet. burak’a göre en son çaredir pas atmak. adam sadece zorundaysa atıyor. yoksa imkânsız topla vedalaşması.

    http://i.imgur.com/ptkn3xr.gifv
    gerçi atmaya kalktığında da zamanlamasını bile ayarlamayı beceremiyor ya. belki de kötü futbolcudur? bu ihtimali hiç düşünmüş müydünüz?

    http://i.imgur.com/qr8lqwb.gifv
    açıkçası bu pozisyonda sarı kart veren hakemin beynine sokayım. bu kadar kolay kart çıkarılmaz. çıkarırsan, dengeyi tutturmak için 10 futbolcuyu falan atman lazım oyundan. tüm bunlar burak’ın ‘why’ sorusunu sormasının saçmalığını gölgelemiyor tabii ki.

    http://i.imgur.com/51bt7fl.gifv
    yahu yakınınızda biri var ve pas verebiliyorsanız verin. bu kadar ya.

    http://i.imgur.com/8onulz7.gifv
    ilk golde karşı takımın en uzun oyuncusunun duran topta boş bırakılmasının yanı sıra, topa değememe ihtimali çok yüksek olmasına rağmen sazan gibi atlayan bir chedjou var. ayakta kalmayı başarsa gol olma ihtimalini daha azaltacaktı. bir de hamza hamzaoğlu'na değinmek istiyorum. 'hey' diye bağırıyor. kime seslendiği belli değil. bağırdıktan hemen sonra başka yöne bakıyor. bence aklında hiçbir şey yok o anda. 'gol yemememiz lazımdı, şimdi ne yapacağız' düşüncesi var gibi geldi bana kafasında. böyle boş bir şekilde manasız hareketini buna yordum ben.

    http://i.imgur.com/drfyz8n.gifv
    bir sürü doğru şeyi art arda yapınca sonuç alınıyor.

    olcan’ın rakibine zamanında yönlenerek topu çalması, sneijder’in tek topla bilal’i görmesi, savunmaya yapılan baskı, sneijder’in burak’a pası ve mükemmel bir bitirici vuruş. rıdvan dilmen, ‘yüzünü kapatıp buna vuran kimdi diye sorsanız podolski derim’ demişti. bu takımda bu golü atabilecek nadir hücum oyuncularından podolski. burak ve umut’un böyle bir şut çıkarmasını kimse beklemiyordur herhalde. bu yüzden umut sahada bütün maç yürürse hiçbir şey olmaz, podolski yürürse bile çıkar böyle bir gol atar. bu ihtimaller iki oyuncunun kalitesi arasındaki farkı direkt gösteriyor. bana kalırsa podolski ve sneijder sakatlanmadığı sürece oyundan çıkmamalıdır. diğerleri, oyunda fark yaratacak yeteneğin yanından bile geçmemişler.

    http://i.imgur.com/i15uvia.gifv
    hep tek pas yapmanın güzelliğinden bahsettim ama beceremiyorsan da bir anlamı yok. bunlar şampiyonlar ligi’nde ekstra özellikler değil. zaten olması gerekenler. yapamıyorsan yeteri kadar kaliteli değilsin demektir ve galatasaray’da oynamayı hak etmiyorsundur. bu kadar basit.

    http://i.imgur.com/jce3scj.gifv
    yerleşik galatasaray savunması... elli kere söyledim fala yumuşak olduklarını. bilal yine hızıyla göz dolduruyor.

    http://i.imgur.com/sadryzm.gifv
    top chedjou’ya gelirken sabri arkadaşına yaklaşacağına alıp başını gidiyor.

    http://i.imgur.com/35ctpob.gifv
    tek pası böyle yapacaksın işte. sneijder’in kafa sahadaki birçok futbolcudan yarım saniye falan önde. dolayısı ile bunu kullandığında fark yaratıyor.

    http://i.imgur.com/kpij2kb.gifv
    sabri yine rakibini müthiş bir biçimde takip ediyor. gerçekten özellikle sabri’yi yermek için ayıklamıyorum pozisyonları. her seferinde laf edeceğim bir nokta olduğunda sabri kendine yer bulmayı başarıyor, hepsi bu.

    http://i.imgur.com/dp6pwzy.gifv
    o top sneijder’e verilecek arkadaş. zorundasın.

    http://i.imgur.com/qaxny5p.gifv
    yine rakibin en uzun oyuncusu duran topta boş. ‘adamın ayağına geliyor’ diyeceksiniz ama adam akıllı tutan biri olsa ayağına geldiğinde bile önünü kapatabilirdi. selçuk da dokunamayacağı topa gereksiz hareket yaparak rakibinin işini kolaylaştırıyor.

    http://i.imgur.com/m9ootwz.gifv
    chedjou da pek parlak sayılmaz. herkes yaptığı asistleri ile övüyor ama savunmada inanılmaz savruk. pekiyi bir stoper olduğunu söyleyemeyeceğim. bu kadar çok ve kolay çalım yiyen iyi stoper olmaz.

    http://i.imgur.com/atm6yag.gifv
    bakıp bakıp ‘vay be’ diyelim diye koydum. gaitan’ın şutu çok zekice; muslera’nın kurtarışı, ondan da müthiş.

    http://i.imgur.com/tpcuafx.gifv
    yine minik farkların neye yol açtığını göstermek istedim. saniyenin binde bilmem kaçı kafayı geç sallayınca gol kaçırabiliyorsunuz. onun dışında her şey olması gerektiği gibi gelişmiş, sadece o ufacık zaman farkı nedeniyle bir golden olabiliyorsunuz.

    http://i.imgur.com/hly1cpt.gifv
    galatasaray’ın bir diğer taktiği de, eğer sneijder ceza sahası çevresindeyse top mutlaka ona atılmalı olmalı. umut’u altı pas içerisinde topla buluşturmaktan daha tehlikeli olur. hem de daha kolay.

    http://i.imgur.com/wxels0i.gifv
    şurada sneijder’in yaptığı koşudan bahsediyorum sabahtan beri. hücuma çıkarken topun gittiği yere doğru değişimli olarak iki futbolcu aynı anda pas opsiyonu yaratmaya çalışsa, galatasaray’ın top tutma sıkıntısı bir nebze olsun geçer. tamamen yine geçmeyecektir, çünkü onun içinde her futbolcunun kaliteli olması lazım. sabri, yasin, burak, umut gibi futbolcularla sabaha kadar paslaşmaya çalışsan ne değişir ki?

    http://i.imgur.com/gjeqk0l.gifv
    yasin öztekin ile top kontrol ediyorum isimli belgesel.

    http://i.imgur.com/a17wxtv.gifv
    yine dönen topu rakibin kolayca kontrol etmesi ve kontra. burada sabri’yi tebrik etmek istiyorum. pas yolu bu kadar güzel kapatılabilirdi. gaitan özel bir futbolcu olmayıp o topuk pasını atacak yetenekte olmasa, sabri; bu tehlikeli pozisyonu sadece doğru yerde durarak engelleyecekti. sonunda tabii yine kedi videosu var.

    http://i.imgur.com/amncmmf.gifv
    yabışıyo toplar. selçuk şu topu emre’ye verse ölür müydü? dikkat ettiyseniz sneijder eğer el kol hareketi yapıyorsa birileri de yanlış bir şey yapıyor. sadece onu izleyerek atakların nasıl harcandığını anlayabiliriz.

    http://i.imgur.com/rcbplad.gifv
    kaliteli bir forvet olsa, kaliteliden kasıt galatasaray’da oynamayı hak edecek kaliteden bahsediyorum, topun altına hafif girerek kaleciyi avlardı. yasin’in o topu kontrol etmeden vurmasının çok zor olduğu görüşüne katılıyorum ama yine kaliteli bir futbolcu olsaydı topu kontrol edip ayağından açmaz ve yine golü rahatça yapardı. yani bu yasin’in pozisyonda oldukça vasat davrandığı gerçeğini değiştirmiyor. bu arada yasin, geriye düştükten sonra oyuna girdiği için konsantrasyon sağlayamamışsa gitsin limon satsın. böyle saçmalık olmaz.

    http://i.imgur.com/omsah8n.gifv
    son saniye atağında 76421 metreden şut çekmek. hani, ne desem bilemiyorum. bunu bir futbolcu hangi mantıkla yapabilir, hiçbir yanıt bulamıyorum. sneijder’e yine el kol yaptırdınız. anlayın artık.

  • 29. 5 kasım 2015 ajax fenerbahçe maçı

    türk dizisi gibi maç. 45 dakika hiçbir şey olmadı ve reklam girdi.

  • 30. meksika modeli başkanlık

    (bkz: körün istediği bir göz allah verdi iki göz)

    rte kendi başkanlık sistemini kurgulasa ancak bu çıkardı ortaya. bence biz abd tipi üzerinden gidelim.

  • 31. türk hava yolları'ının iflas etmesi

  • 32. az kişinin bildiği muhteşem web siteleri

    bir nevi kütüphane https://yadi.sk/d/eibeip9fkfqnx

  • 33. bülent ecevit denince akla gelenler

    bir esnafın, yazar kasa fırlatacak kadar yaklaşabildiği bir başbakan geliyor benim aklıma.

    şu an bi esnaf, ahmet davutoğlu'nu eleştirmeyi aklından geçirse, iki saate kalmaz dükkan mühürlenir amk. iki güne kalmaz dükkanın başına bi tane de kayyum atarlar.

    +sen kimsin ya, sen kimsin
    -oha cumhurbaşkanım siz nereden çıktınız
    +yazar kasandan çıktım. halk seçti beni...sandık, kasa fark etmez, her yerden çıkarım
    -bi çay falan söy...
    +bırak şimdi çayı mayı, hükümeti mi eleştiriyorsun sen
    -yani öyle bi aklımdan geçti ama :/
    +dükkanın başına kendimi atıyorum...askerde de kantinciydim zaten...cipslere göz kulak ol, ben arkada ikindiyi kılıcam

  • 34. halka inmek

    secimden beri "halka inseniz boyle olmazdı", "halka anlatmak lazim", "halktan kopuk olunca boyle oluyo" vs diye maval okuyanla dolu ortalik. bu cumle kurulunca, saniliyor ki muhatap bi titreyip kendine gelecek ve meselenin kunhune varacak. halbuki ennaz yukardan asagiya dayatilan seyler gibi bir dikte. kimsenin de sosyo ekonomik fayda saglamayacagi bi dikte. valla kimse kusura bakmasin. bu yastan ve bunca emekten sonra ben halka malka inemem. halk bana ciksin.

    ilkokul 3 mezunu, okullu ilmi az görgüsü yüksek , 82 yasindaki dedem, calismak icin ortaokuldan sonra okuyamayan babam beni halka inmem icin degil, vasattan siyrilmam, daha iyi olarak kendime-insanlara ulkeye faydali olmam icin okuttu. cunku biliyorlardi ki hem kendime hem etrafa iyilik yapmanin en cok denenmis yolu bu. onca emegi kultur, egitim ve ekonomik refahin yukseltilmesi icin sarf etti. ortadogu'da bir kadin olarak comarlara muhtac olmayim diye ugrastilar. ben de son damlasina kadar degerlendirdim o firsatlari.

    kaldi ki halk kim? benim ailem. "daha iyi, daha müreffeh, daha yüksek" olana gipta edip sapkasini onune koyup dusunen halktan benim ailem de. kendinin hayat tarzini degistiremeyip sonraki neslini degistirmeye caba sarf eder halk iste bayagi. ben iyi egitim, dunyanin neresine konulursa yasabilecek bir gorgu ve donanim kazaninca neden elitist oluyorum? kaldi ki ailem efradimdan kimse de bana "halka in olmuyor boyle" demedi. hep desteklendi. aradaki yasa ragmen saygi gordum, fikrim soruldu. ben de elimden geldiginde onume cikan her yarali parmaga isemeye calisirim.

    hem inecegim halk kim? 1000 lira maasi zar zor alirken istikrar diyen halk mi? istanbul'daki kopruye yozgat'tan sevinen halk mi? kendine benzemeyeni bir kasik suda bogmaya hazir halk mi? ecdad diye diye sabah aksam milliyetcilik yapan ama ne gecmisi bilen ne de turkceyi duzgun kullanamayan mi? soyleyin inisi nereye gerceklestireyim?halkin degerleri hangisi? hirsizliga yolsuzluga 'yarasin! ama alinlari secdeye degiyor!' diyenlerin degerleri mi? sori, almiyim.

    ne diyordum? kimse kusura bakmasin. ben halka falan inemem. halk o cok memnun oldugu ve degistirmeyi zerre kadar dusunmedigi ya da degistiremeyecek kadar tembel halk benim seviyeme ciksin. haset ediyorsa itiraf etsin artik bu halk da kompleksini.

    edit: bunu diyen insanin hayatina dikkat edin. nemalaniyordur. oyle ya da boyle nemalaniyordur. ya da nemalanmistir. ama erisilemeyen bi kpss puaniyla yerlesilen kadro, ama ihale, ama su ama bu. ya evvelden ya da hala suren bir iktidar derdi vardir. bir ele gecirme ve elde tutmaya devam etme. hic sasmiyor.

    edit 2: valla atam da "halki kendi seviyemize cikarmaliyiz" diye normu koyup beni 100 sene evvel utandirmis.. https://twitter.com/…status/662339389721337857?s=09

  • 35. burası türkiye burada içki içilmez

    (bkz: 4 kasım 2015 galata'ya içki saldırısı) aktörlerinin sloganlarından biri. ben bunu burası türkiye, burada rakı içmeyene delikanlı denmez diye biliyordum oysa. rakı içmeyen türk mü olur lan?

  • 36. 10 milyon dolar verseler takımını değiştirir misin

    öncelikle galatasaraylıyım,

    vücudumun tamamına "ananın amı galatasaray" dövmesi yaptırıp istiklal caddesini çıplak koşarım

    cevabı istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz olan soru

  • 37. forbes dünyanın en güçlü liderleri 2015 listesi

    eyy forbes

  • 38. tolga zengin

    tolga ile aramızdaki tek fark onun golleri daha yakından izliyor olması.

  • 39. yaşıtların patır patır evleniyor olması

    sonra bir de patır patır boşanıyor olması gelir.

  • 40. şenol güneş robert de niro benzerliği

    ibretlik astigmat.

  • 41. lise coğrafyası'ndan akılda kalanlar

    cografya hocası. taş gibi kadındı.

  • 42. milli işletim sistemi

    windows 95 in tüm fikri ticari mülkiyet haklarının satın alınması ile kolayca başlanabilecek işletim sistemidir

  • 43. nüfus cüzdanlarında artık bekar yazılamaması

    sap yazın bana la. lütfen. vergilerimin karşılığını böyle talep ediyorum.

  • 44. bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar

    bence en dumuru 3 satır türkçe yazı yazmayı beceremeyen adamların üniversiteden mezun olup buraya anılarını yazmasıdır. 3 kez okudum ne demek istediğini anlamadım. ki ek hatalarını falan saymıyorum. evet en dumuru bu bence.

  • 45. bira içme hevesini kaçıran şeyler

    (bkz: boş küme)

    "eğer berbat bir şeyler olmuşsa, unutmak için içersin; iyi bir şeyler olursa kutlamak için içersin ve hiçbir şey olmamışsa bir şeyler olması için içersin."

    charles bukowski

  • 46. fallout 4

    elim gitmiyor değil de... o paraya gocuk alırım, +1 endurance verir. önümüz kış, gocuğum yok...

  • 47. ekşi sözlük iş ağı

    herkesin stajyer aradığı ağ.

    arkadaşlar stajyer dediğimiz kişi türkiye şartlarında, okurken pratik yapma ihtiyacıyla kısa süreli çalışandır.

    para vermemek için utanmadan "stajyer arıyoruz." diyip emek hırsızlığınıza kılıf ayarlıyorsunuz kendinizce.

    bu yaz iki farklı şirkette toplam 3 ay staj yaptım. ikisi de yol + yemek üstüne az da olsa bir harçlık bile verdi. ama başka şirketlerde bunların hiçbirini alamayan arkadaşlarım da vardı.

    biraz insanlık. el insaf!

  • 48. ssg'nin chp genel başanı olması

    ''bir gün aç idim, buzdolabını açtım, bir halt yoktu. markete gittim, bisküvi aldım, eve döndüm ve cehape'yi kodladım.''

    işin yoksa hikaye dinle amına koyim.

  • 49. 5 kasım 2015 beşiktaş lokomotiv moskova maçı

    beşiktaş'ın klasik gol yemeden önceki mallama ibarelerini gösterdiği maç. birazdan 1-1 olur.

  • 50. izdivaç programını trolleyen genç

    arada kaynamış ama şöyle bir spontane vecizeye imza atmış, sayısalcı olduğunu düşündüğüm genç;

    genç: hatalarla dolu benim hayatım zaten, o yüzden buradayım.
    kız: biraz doğru yapmaya çalışsaymış.
    genç: eğer ortak "noktalar" bulsaydık onlardan "doğrular çizebilirdik" ve onlara göre yaşayabilirdik.